EN See who’s attending your Meetups and build relationships with the people who care most about your brand. Use third party tools like Mailchimp to stay in touch with your members.
EN See who’s attending your Meetups and build relationships with the people who care most about your brand. Use third party tools like Mailchimp to stay in touch with your members.
TR Meetup'larınıza kimin katıldığını görün ve markanızı en çok önemseyen insanlarla ilişki kurun. Mailchimp gibi üçüncü taraf araçlar kullanarak üyelerinizle iletişimi sürdürün.
English | Turkish |
---|---|
people | insanlarla |
party | taraf |
your brand | markanızı |
most | en |
who | kimin |
see | görün |
tools | araçlar |
third | üçüncü |
and | ve |
EN Attending meetings and experiencing first-hand that we are not alone in our addiction is a central part of the recovery journey
TR Toplantılara katılmak ve bağımlılığımızda yalnız olmadığımızı ilk elden deneyimlemek, iyileşme yolculuğunun merkezi bir parçasıdır
English | Turkish |
---|---|
meetings | toplantı |
not | olmadığı |
central | merkezi |
part | parçası |
and | ve |
first | ilk |
EN As we continue attending meetings, sharing with other members, and working our recovery, our intuition will strengthen, and over time our relationship to sobriety will naturally grow clearer.
TR Toplantılara katılmaya, diğer üyelerle paylaşmaya ve toparlanmaya çalışmaya devam ettikçe, sezgimiz güçlenecek ve zamanla ayıklıkla ilişkimiz doğal olarak daha da netleşecek.
English | Turkish |
---|---|
meetings | toplantı |
naturally | doğal |
time | zamanla |
other | diğer |
continue | devam |
and | ve |
over | da |
to | e |
EN Groups may consider a two- or three- strike policy for people who repeatedly act out inappropriate behavior. As a last resort, the disruptive member may be asked to stop attending meetings for a period of time.
TR Gruplar, tekrar tekrar uygunsuz davranışlar sergileyen kişiler için iki veya üç grev politikası uygulayabilir. Son çare olarak, rahatsız edici üyeden bir süreliğine toplantılara katılmayı bırakması istenebilir.
English | Turkish |
---|---|
groups | gruplar |
inappropriate | uygunsuz |
behavior | davranış |
meetings | toplantı |
policy | politikası |
last | son |
or | veya |
of | in |
a | bir |
EN After this, I finally found and started attending an online group for video game addiction, and I now haven?t played a video game for a little over two and a half years
TR Bundan sonra nihayet bir video oyunu bağımlılığı için çevrimiçi bir grup buldum ve katılmaya başladım ve şimdi iki buçuk yıldan biraz fazla bir süredir video oyunu oynamıyorum
English | Turkish |
---|---|
finally | nihayet |
started | başladı |
group | grup |
video | video |
game | oyunu |
online | çevrimiçi |
and | ve |
now | şimdi |
for | için |
two | iki |
years | bir |
EN If you are interested in attending the P2P event, please register at the following link until Friday, 29 October till 17:00 hrs CET.
TR P2P etkinliğine katılmakla ilgileniyorsanız, lütfen 29 Ekim Cuma günü saat 17:00'ye (CET) kadar buradan kaydolun.
English | Turkish |
---|---|
october | ekim |
in | kadar |
please | lütfen |
EN Smoking Status and Affecting Factors in Personnel Attending Occupational Health Periodic Inspections of Kayseri Provincial Health Directorate
TR Kayseri İl Sağlık Müdürlüğü İş Sağlığı Periyodik Muayenelerine Katılan Personellerde Sigara İçme Durumu ve Etkileyen Faktörler
English | Turkish |
---|---|
status | durumu |
and | ve |
affecting | etkileyen |
factors | faktörler |
kayseri | kayseri |
health | sağlığı |
EN Detection of Rotavirus and Enteric Adenovirus Frequency In Children with Acute Gastroenteritis Attending to Our Hospital: A Sivas-Scale Retrospective Study
TR Hastanemize Başvuran Akut Gastroenteritli Çocuklarda Rotavirüs ve Enterik Adenovirüs Sıklığının Araştırılması: Sivas Ölçekli Retrospektif Bir Çalışma
English | Turkish |
---|---|
acute | akut |
a | bir |
and | ve |
EN When receiving gifts or attending entertainment, the “golden rule” is full disclosure. When giving gifts or entertainment, the “golden rule” is to be reasonable and how it is perceived from the outside.
TR Hediyeleri alırken ya da ağırlamaya katılırken, “altın kural” tam olarak ifşa etmektir. Hediyeler ya da ağırlama verirken, “altın kural” makul olma ve bunun dışarıdan nasıl algılanacağıdır.
EN We are attending the SAHA EXPO VIRTUAL FAIR, the World's First Virtual Fair, in Turkey
TR Dünyanın ve Türkiye’nin İlk Sanal Fuarı olan SAHA EXPO SANAL FUARI’ndayız
English | Turkish |
---|---|
virtual | sanal |
are | dünyanın |
EN Attending the Christmas service at midnight on Christmas Eve is a ritual that many would not like to miss.
TR Kutsal Gece’de dini ayine gitmek, çoğu kişinin kaçırmak istemediği bir şeydir.
English | Turkish |
---|---|
the | çoğu |
a | bir |
EN See who’s attending your Meetups and build relationships with the people who care most about your brand. Use third party tools like Mailchimp to stay in touch with your members.
TR Meetup'larınıza kimin katıldığını görün ve markanızı en çok önemseyen insanlarla ilişki kurun. Mailchimp gibi üçüncü taraf araçlar kullanarak üyelerinizle iletişimi sürdürün.
English | Turkish |
---|---|
people | insanlarla |
party | taraf |
your brand | markanızı |
most | en |
who | kimin |
see | görün |
tools | araçlar |
third | üçüncü |
and | ve |
EN Discover How attending a seminar can reduce mayonnaise production costs
TR Bir seminere katılmanın, mayonez üretimi maliyetinin düşmesini nasıl sağlayabileceğini keşfedin
English | Turkish |
---|---|
discover | keşfedin |
a | bir |
production | üretimi |
how | nasıl |
EN Eating a healthy diet also helps us maintain our physical health and wellness in recovery, as does scheduling in and attending regular medical and dental appointments
TR Sağlıklı bir diyet yemek, düzenli tıbbi ve dişçilik randevularını planlamak ve bunlara katılmak gibi, fiziksel sağlığımızı ve iyileşme sürecinde sağlığımızı korumamıza da yardımcı olur
English | Turkish |
---|---|
helps | yardımcı olur |
physical | fiziksel |
health | sağlığı |
regular | düzenli |
medical | tıbbi |
healthy | sağlıklı |
a | yardımcı |
as | gibi |
and | ve |
in | da |
EN We have stopped attending meetings regularly.
TR Düzenli olarak toplantılara katılmayı bıraktık.
English | Turkish |
---|---|
meetings | toplantı |
have | olarak |
regularly | düzenli olarak |
EN Groups may consider a two- or three- strike policy for people who repeatedly act out inappropriate behavior. As a last resort, the disruptive member may be asked to stop attending meetings for a period of time.
TR Gruplar, tekrar tekrar uygunsuz davranışlar sergileyen kişiler için iki veya üç grev politikası uygulayabilir. Son çare olarak, rahatsız edici üyeden bir süreliğine toplantılara katılmayı bırakması istenebilir.
English | Turkish |
---|---|
groups | gruplar |
inappropriate | uygunsuz |
behavior | davranış |
meetings | toplantı |
policy | politikası |
last | son |
or | veya |
of | in |
a | bir |
EN To be a part of this committee, members should have 5 months in ITAA, be attending meetings regularly, be working the 12 steps, and have at least some sobriety as they define it
TR Bu komitenin bir parçası olmak için üyelerin ITAA'da 5 ay geçirmiş olmaları, toplantılara düzenli olarak katılıyor olmaları, 12 adımda çalışıyor olmaları ve en azından kendi tanımlarına göre biraz ayık olmaları gerekmektedir
English | Turkish |
---|---|
months | ay |
meetings | toplantı |
working | çalışıyor |
this | bu |
and | ve |
least | az |
a | bir |
regularly | düzenli olarak |
as | göre |
EN Attending Zoomtopia 2023 in person or virtually? Here’s what you need to know before you go
TR Zoomtopia 2023'e katılmanız için 5 neden
English | Turkish |
---|---|
you | in |
Showing 18 of 18 translations