TR İlçemizde toplam 222.000 dekarlık genel tarım arazisi mevcuttur. Sulanan tarım arazisi miktarı 40.000 dekar ve kıraç arazi miktarı 182.000 dekardır.
Μετάφραση "miktarı gibi sistem" σε Αγγλικά
Εμφάνιση 50 από 50 μεταφράσεις της φράσης "miktarı gibi sistem" από τούρκικος σε Αγγλικά
Μεταφράσεις του miktarı gibi sistem
Το "miktarı gibi sistem" στο τούρκικος μπορεί να μεταφραστεί στις ακόλουθες Αγγλικά λέξεις/φράσεις:
Μετάφραση του τούρκικος σε Αγγλικά του miktarı gibi sistem
τούρκικος
Αγγλικά
EN There is a total agricultural land of 222,000 decares in our district. The amount of irrigated agricultural land is 40,000 decares and arable land amount is 182,000 decares.
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| toplam | total |
| tarım | agricultural |
| miktarı | amount |
| ve | and |
| arazi | land |
TR İlçemizde toplam 222.000 dekarlık genel tarım arazisi mevcuttur. Sulanan tarım arazisi miktarı 40.000 dekar ve kıraç arazi miktarı 182.000 dekardır.
EN There is a total agricultural land of 222,000 decares in our district. The amount of irrigated agricultural land is 40,000 decares and arable land amount is 182,000 decares.
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| toplam | total |
| tarım | agricultural |
| miktarı | amount |
| ve | and |
| arazi | land |
TR Sistem gereksinimlerinin tamamı için Creative Cloud uygulamanızın aşağıdaki bağlantısını tıklatın. Mobil uygulamaların sistem gereksinimlerini, yardımcı masaüstü uygulamalarının sistem gereksinimleri bölümünde bulabilirsiniz.
EN For complete system requirements, click the link below for your Creative Cloud app. Find the system requirements for mobile apps in the system requirements for their companion desktop apps.
TR İşletim sistemi, işlemci ve yüklü bellek miktarı gibi sistem bilgileri.
EN System information, such as operating system, processor, and amount of memory installed.
TR Günümüzdeki Ziraat Bankası’nın temeli olan bu sistem, çiftçilerin dayanışma ve ekonomik birlikteliklerini esas alan bir sistem olarak kurulduğu için kooperatifçiliğin ilk adımları olarak değerlendirilir
EN This system, which is the foundation of today's Ziraat Bank, is considered as the first steps of forming cooperatives since it was established as a system based on the solidarity and economic cooperation of farmers
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| temeli | foundation |
| sistem | system |
| dayanışma | solidarity |
| ekonomik | economic |
| adımları | steps |
TR Web Sitesinin veya herhangi bağlantılı sistem veya ağın açıklarını yoklama, tarama veya test etme teşebbüsünde bulunmamayı veya Web Sitesi ve ilgili sistem ve ağlara ilişkin güvenlik ve doğrulama önlemlerinin ihlal etmemeyi;
EN Attempt to probe, scan, or test the vulnerability of the Website or any related system or network or breach any security or authentication measures used in connection with the Website and such systems and networks;
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| tarama | scan |
| test | test |
| ve | and |
| ilgili | related |
| güvenlik | security |
| doğrulama | authentication |
| ihlal | breach |
| ın | of |
TR Mobiroller sunucularında kullanılan SSL, kullanıcılar ve sistem arasındaki veri akışının şifrelenmesini sağlar. Sistem, Bankalarda kullanılanlara oldukça benzer.
EN SSL used in Mobiroller servers enables the encryption of the data flow between the users and the system. The system is pretty similar to those employed in Banks.
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| ssl | ssl |
| kullanıcılar | users |
| ve | and |
| arasındaki | between |
| veri | data |
| sağlar | enables |
| oldukça | pretty |
| benzer | similar |
| sunucuları | servers |
TR Sistem üzerinde kontrol ve kamera görüntü arayüzü, gömülü kontrol yazılımı, mobil panel ile sistem arası düşük gecikmeli, yüksek hızlı haberleşme (Ethernet tabanlı)
EN Control and camera image interface on the system, embedded control software, low-latency and high-speed communication between the mobile panel and the system (Ethernet-based)
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| kontrol | control |
| kamera | camera |
| görüntü | image |
| arayüzü | interface |
| yazılımı | software |
| mobil | mobile |
| panel | panel |
| arası | between |
| düşük | low |
| yüksek | high |
| hızlı | speed |
| tabanlı | based |
TR Bir değiştirge sağlanmışsa, sistem seviyesi connect() çağrısında oluşan sistem seviyesi hata numarası bu değiştirgeye yerleştirilir.
EN If provided, holds the system level error number that occurred in the system-level connect() call.
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| seviyesi | level |
| connect | connect |
| hata | error |
TR Gösterge paneli, web sitenizin arama sıralamalarındaki konumu ve aldığınız trafik miktarı gibi önemli SEO ölçümlerini gösterir.
EN The dashboard shows you important SEO metrics – like your website’s position in the search rankings, and the amount of traffic you’re getting.
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| paneli | dashboard |
| sitenizin | your website |
| konumu | position |
| trafik | traffic |
| miktarı | amount |
| önemli | important |
| seo | seo |
| gösterir | shows |
TR Müşteriler için bu mücevher siparişi form şablonunu kullanılarak, takıların tarzı, boyutu, miktarı gibi özellikleri belirlenebilir
EN Quickly customize and embed in your website
TR 2.960'tan fazla akademik dergi, 48.300'den fazla kitap ve pek çok önemli referans çalışmasını keşfedin.Ücretsiz kargo. Minimum sipariş miktarı yok.
EN Discover over 2,960 journals, 48,300 books, and many iconic reference works.Free shipping. No minimum order.
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| dergi | journals |
| kitap | books |
| referans | reference |
| keşfedin | discover |
| minimum | minimum |
| sipariş | order |
| yok | no |
TR Kazınabilecek toplam BTC miktarı 21 Milyon olup, halihazırda bulunmuş olan BTC sayısı Dolaşımdaki Toplam Bitcoin grafiğinde gösterilmektedir.
EN In total, 21 Millions BTC can be mined and the Total Circulating Bitcoin chart displays how many of them have already been found.
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| halihazırda | already |
TR Bilgiyi gizli tutmak ve sadece doğrudan erişim verilenlere erişebilir tutmak, çevrimiçi olarak saklanan içerik miktarı katlanarak artmaya devam ederken artan bir endişe haline geldi
EN Keeping information private and accessible only to those given direct access has become an increasing concern as the amount of content being stored online continues to increase exponentially
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| gizli | private |
| doğrudan | direct |
| erişim | access |
| çevrimiçi | online |
| devam | continues |
| artan | increasing |
TR Ödül miktarı herhangi bir anda ne kadar staker bulunduğuna göre değişir(daha fazla staker, daha az ödül).
EN The reward amount is dependent on the number of stakers at a given time (the more stakers, the less the reward).
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| ödül | reward |
TR Satın almak istediğiniz miktarı girin
EN Enter the amount you want to buy
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| istediğiniz | you want |
| miktarı | amount |
| girin | enter |
TR Satın almak istediğiniz miktarı girin.
EN Enter the amount you want to Buy
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| istediğiniz | you want |
| miktarı | amount |
| girin | enter |
TR — Google Analytics verilerinize dayalı olarak paylaşımınız ile websitenize gelen trafik miktarı.
EN — the amount of traffic that came to your website from a post based on your Google Analytics data.
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| analytics | analytics |
| trafik | traffic |
| miktarı | amount |
TR ); kupon ile sağlanan indirim miktarı yolcuya iade edilmez.
EN here for more details about change/refund rules).
TR Bu durum, talep beklenen miktarı aştığında, uygulamanızdaki istenmeyen değişkenliği önleyen bir mekanizmadır.
EN This is a mechanism to prevent undesired variability in your application when demand exceeds the anticipated amount.
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| bu | this |
| talep | demand |
| beklenen | anticipated |
TR Kullanıcı miktarı çok artsa bile tutarlı boyut sağlayan kriptografik kanıt sistemi ile zincir erişilebilir olarak kalır.
EN Built on a consistent-sized cryptographic proof, the blockchain will stay accessible—even as it scales to many users.
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| kullanıcı | users |
| tutarlı | consistent |
| erişilebilir | accessible |
TR SSL sertifikası fiyatları sigorta miktarı, mobil desteği, sertifika doğrulama tarzı, ssl sertifika markasının marka bilinirliği ve güven durumu vb özelliklere göre belirlenmektedir
EN SSL certificate prices are determined according to the insurance amount, mobile support, certificate verification style, brand awareness and trust status of the SSL certificate brand
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| ssl | ssl |
| sigorta | insurance |
| miktarı | amount |
| mobil | mobile |
| desteği | support |
| doğrulama | verification |
| ve | and |
| güven | trust |
| durumu | status |
| ın | of |
TR STÖ’lere aktarılan toplam hibe miktarı
EN Total grants transferred to CSOs
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| toplam | total |
TR Hibe Programları kapsamında her bir proje için sağlanan hibe desteğinin miktarı, Hibe Programı’nın bütçesine ve amacına göre değişebilmektedir
EN The amount of grant support provided for each project within the scope of the Grant Programs may vary according to the budget and purpose of the Grant Program
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| hibe | grant |
| programları | programs |
| proje | project |
| programı | program |
TR Alkolün zararlı kullanımı, ulusal bağlama göre tanımlanmış, bir takvim yılında kişi başına (15 yaş ve üzeri) tüketilen litre olarak saf alkol miktarı
EN Harmful use of alcohol, defined according to the national context as alcohol per capita consumption (aged 15 years and older) within a calendar year in litres of pure alcohol
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| zararlı | harmful |
| tanımlanmış | defined |
| takvim | calendar |
| kişi | capita |
| saf | pure |
TR 6.a.1. Devlet koordinasyonundaki harcama planının bir parçası olan su ve atıksu hizmetleri ile ilgili resmi kalkınma yardımının miktarı
EN 6.a.1. Amount of water- and sanitation-related official development assistance that is part of a government-coordinated spending plan
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| devlet | government |
| parçası | part |
| olan | is |
| su | water |
| ilgili | related |
| resmi | official |
| kalkınma | development |
| planı | plan |
TR 12.5.1. Ulusal geri dönüşüm oranı, geri dönüştürülmüş materyal ton miktarı
EN 12.5.1. National recycling rate, tons of material recycled
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| ulusal | national |
| oranı | rate |
TR 12.a.1. Gelişmekte olan ülkelere sürdürülebilir tüketim, üretim ve çevreye uyumlu teknolojiler için araştırma geliştirmede alanında yapılan yardım miktarı
EN 12.a.1. Amount of support to developing countries on research and development for sustainable consumption and production and environmentally sound technologies
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| a | a |
| gelişmekte | developing |
| sürdürülebilir | sustainable |
| tüketim | consumption |
| üretim | production |
| teknolojiler | technologies |
| araştırma | research |
| yardım | support |
| miktarı | amount |
TR 12.c.1. Toplam ulusal fosil yakıt harcamalarına ve GSYH'ye (üretim ve tüketim) oranı olarak, fosil yakıtlara verilen sübvansiyon miktarı
EN 12.c.1. Amount of fossil-fuel subsidies per unit of GDP (production and consumption) and as a proportion of total national expenditure on fossil fuels
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| c | c |
| toplam | total |
| ulusal | national |
| yakıt | fuel |
| üretim | production |
| tüketim | consumption |
| miktarı | amount |
TR 17.17.1. Kamu-özel ve sivil toplum ortaklıklarına taahhüt edilen Amerika Birleşik Devletleri doları miktarı
EN 17.17.1. Amount of United States dollars committed to public-private and civil society partnerships
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| ve | and |
| sivil | civil |
| miktarı | amount |
TR Berlin iklim ılıman geçmektedir. Berlin ilinde belirgin yağış görülmektedir. En kurak aylarda bile yağış miktarı oldukça fazladır. Köppen-Geiger iklim sınıflandırmasına göre bu iklim Dfb olarak kabul edilmektedir.
EN In Berlin, the climate is cold and temperate. There is significant rainfall throughout the year in Berlin. Even the driest month still has a lot of rainfall. This climate is considered to be Dfb according to the Köppen-Geiger climate classification.
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| berlin | berlin |
| iklim | climate |
| belirgin | significant |
| bu | this |
TR Brandenburg iklim ılıman geçmektedir. Brandenburg ilinde belirgin yağış görülmektedir. En kurak aylarda bile yağış miktarı çok fazladır. Bu yer Köppen ve Geiger tarafından Dfb olarak sınıflandırılmıştır.
EN In Brandenburg, the climate is cold and temperate. Brandenburg is a region with a significant rainfall. Even in the driest month there is a lot of rain. This location is classified as Dfb by Köppen and Geiger.
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| iklim | climate |
| belirgin | significant |
TR Satın almak istediğiniz miktarı girin
EN Enter the amount you want to buy
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| istediğiniz | you want |
| miktarı | amount |
| girin | enter |
TR Satın almak istediğiniz miktarı girin.
EN Enter the amount you want to Buy
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| istediğiniz | you want |
| miktarı | amount |
| girin | enter |
TR 2.960'tan fazla akademik dergi, 48.300'den fazla kitap ve pek çok önemli referans çalışmasını keşfedin.Ücretsiz kargo. Minimum sipariş miktarı yok.
EN Discover over 2,960 journals, 48,300 books, and many iconic reference works.Free shipping. No minimum order.
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| dergi | journals |
| kitap | books |
| referans | reference |
| keşfedin | discover |
| minimum | minimum |
| sipariş | order |
| yok | no |
TR ); kupon ile sağlanan indirim miktarı yolcuya iade edilmez.
EN here for more details about change/refund rules).
TR Bu durum, talep beklenen miktarı aştığında, uygulamanızdaki istenmeyen değişkenliği önleyen bir mekanizmadır.
EN This is a mechanism to prevent undesired variability in your application when demand exceeds the anticipated amount.
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| bu | this |
| talep | demand |
| beklenen | anticipated |
TR Kullanıcı miktarı çok artsa bile tutarlı boyut sağlayan kriptografik kanıt sistemi ile zincir erişilebilir olarak kalır.
EN Built on a consistent-sized cryptographic proof, the blockchain will stay accessible—even as it scales to many users.
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| kullanıcı | users |
| tutarlı | consistent |
| erişilebilir | accessible |
TR SSL sertifikası fiyatları sigorta miktarı, mobil desteği, sertifika doğrulama tarzı, ssl sertifika markasının marka bilinirliği ve güven durumu vb özelliklere göre belirlenmektedir
EN SSL certificate prices are determined according to the insurance amount, mobile support, certificate verification style, brand awareness and trust status of the SSL certificate brand
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| ssl | ssl |
| sigorta | insurance |
| miktarı | amount |
| mobil | mobile |
| desteği | support |
| doğrulama | verification |
| ve | and |
| güven | trust |
| durumu | status |
| ın | of |
TR STÖ’lere aktarılan toplam hibe miktarı
EN Total grants transferred to CSOs
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| toplam | total |
TR Hibe Programları kapsamında her bir proje için sağlanan hibe desteğinin miktarı, Hibe Programı’nın bütçesine ve amacına göre değişebilmektedir
EN The amount of grant support provided for each project within the scope of the Grant Programs may vary according to the budget and purpose of the Grant Program
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| hibe | grant |
| programları | programs |
| proje | project |
| programı | program |
TR Fazla talep miktarı, araca kaza sonucu hasar vermeniz durumunda kırmızı slip almanız durumunda ödemeniz gereken maksimum tutardır
EN Excess claim amount, the maximum amount you need to pay in case you get a red slip for accidental damage to the vehicle
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| miktarı | amount |
| hasar | damage |
| kırmızı | red |
| maksimum | maximum |
TR Bu puan, tehlike olasılığı ve risk durumunda yatırımcıya verilen olası zararın miktarı göz önüne alındığında, yatırımcı fonlarının iadesi açısından başarılı bir ICO olasılığını yansıtmaktadır.
EN This score reflects the probability of a successful ICO in terms of the return of investor funds, given the likelihood of the danger and the amount of potential damage to the investor in the event of a risk
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| bu | this |
| risk | risk |
| olası | potential |
| açısından | in terms of |
| başarılı | successful |
TR Dış ticaret oranı, yüzde 84,4 seviyesinde; bu, ithalat ve ihracatın GSMH bağlamındaki toplam miktarı
EN The foreign trade quota is currently 84.4 per cent – that’s the sum of imports and exports in relation to GDP
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| dış | foreign |
| ticaret | trade |
| yüzde | per cent |
| ve | and |
| ın | of |
TR Eşitlik ilkesinden, vergi mükelleflerinin vergi miktarı ve türlerinin adil olduğu sonucuna varmaları amaçlanır. Bu, ideal durumda onların vergileri benimseyerek vergi ödemelerini sağlar.
EN The principle of equability means that taxpayers should be able to see that the types and levels of taxes they pay are fair. At best, this leads them to accept and pay their taxes.
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| ve | and |
| adil | fair |
| bu | this |
| ın | of |
TR 2017 yılında toplam emisyon miktarı 907 milyon tonu buluyordu. Karbondioksit emisyonunda en büyük pay yüzde 38,6 ile enerji sektöründe, onu sanayi (22,7 %), trafik (20,8 %) ve konutlar (17,1 %) izliyor.
EN In 2017, overall emissions totalled just shy of 907 million tons. The energy sector generated the largest proportion of carbon emissions at 38.6 percent, followed by industry (22,7 %), transport (20.8 %) and domestic households (17.1 %).
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| milyon | million |
| yüzde | percent |
| enerji | energy |
| sanayi | industry |
TR Paylaşılacak suyun miktarı azaldığında, komşu ülkeler arasında özenle müzakere edilmiş çıkar dengeleri sınamalara maruz kalabilir.
EN If the amount of water available for distribution then becomes scarcer, carefully negotiated settlements of interests between neighbouring countries can be severely tested.
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| miktarı | amount |
| ülkeler | countries |
TR Bilgiyi gizli tutmak ve sadece doğrudan erişim verilenlere erişebilir tutmak, çevrimiçi olarak saklanan içerik miktarı katlanarak artmaya devam ederken artan bir endişe haline geldi
EN Keeping information private and accessible only to those given direct access has become an increasing concern as the amount of content being stored online continues to increase exponentially
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| gizli | private |
| doğrudan | direct |
| erişim | access |
| çevrimiçi | online |
| devam | continues |
| artan | increasing |
TR Veri miktarı, ağ üzerinden aktarımı kullanışsız hale getirir (veri hacmi, maliyet veya bant genişliği sorunları nedeniyle)
EN Data-intensive: the amount of data makes it impractical to transfer over the network (due to data volume, cost, or bandwidth issues)
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| veri | data |
| miktarı | amount |
| hacmi | volume |
| maliyet | cost |
| veya | or |
| sorunları | issues |
TR Sitenizdeki alakalı içerik miktarı SEO derecenizi önemli ölçüde etkileyecektir ve doğru yapılırsa sitenizin sıralamasını önemli ölçüde yükseltmeye yardımcı olabilir.
EN The amount of relevant content on your site will dramatically affect your SEO rating, and if done right, it can help boost your site’s rankings considerably.
| τούρκικος | Αγγλικά |
|---|---|
| alakalı | relevant |
| içerik | content |
| miktarı | amount |
| seo | seo |
| ve | and |
Εμφάνιση 50 από 50 μεταφράσεων
Παρόμοιες μεταφράσεις
miktarı gibi sistem miktarı talep miktari alkol miktarı miktarı çok artsa miktarı çok fazladır mükelleflerinin vergi miktarı beklenen miktarı aştığında bağlamındaki toplam miktarı miktarı oldukça fazladır talep beklenen miktarı aldığınız trafik miktarı miktarı katlanarak artmaya paylaşılacak suyun miktarı kullanıcı miktarı çok miktarı yolcuya iade fazla talep miktarı zararın miktarı göz veri miktarı sistem bakimi sistem sistem veya araç dogru sistem ayarlarini kasim sistem bakimi ekim sistem bakimi arasında sistem bakımı çifte kablosuz sistem geliştirilmiş olan sistem çağrısında oluşan sistem sistem veya ağın serbesti ve sistem sistem entegre edicileri sistem güvenilirliğini artırırken çoğu zaman sistem planlı sistem bakımı uygulamalarının sistem gereksinimleri tasarlanmış sistem güvenliğini sistem tasarlamak isterse sistem nitelikli meslek sistem olarak kurulduğu finansal sistem başlatmak sistem veya araç finansal sistem kurmanın i̇ş yönetim sistem planlı sistem bakımı sistem aktif hale robotik sistem entegrasyonu sağlamak için sistem süreleri sistem ayarlarına ikili sistem
Άραβας
Αγγλικά
Βιετναμέζικα
Γερμανός
Ιαπωνικά
Ινδονησιακά
Ισπανικά
Ολλανδός
Πορτογαλικά
Ρωσική
Σουηδικά
Στίλβωση
Ταϊλανδέζικα
γαλλική γλώσσα
ιταλικός
κινέζικα
κορεάτης