EN Description: View Chastity sissy pumped in the kitchen ding-dong pegging cuckold hd as completely free. BDSM porn xxx Chastity sissy pumped in the kitchen ding-dong pegging cuckold video.
Gellir cyfieithu "enter the kitchen" yn Saesneg i'r Twrceg geiriau/ymadroddion canlynol:
EN Description: View Chastity sissy pumped in the kitchen ding-dong pegging cuckold hd as completely free. BDSM porn xxx Chastity sissy pumped in the kitchen ding-dong pegging cuckold video.
TR Açıklama: Chastity sissy pompalı içinde bu mutfak dingdong ilişkilendirmeye cuckold hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Chastity sissy pompalı içinde bu mutfak dingdong ilişkilendirmeye cuckold video.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
description | açıklama |
kitchen | mutfak |
hd | hd |
completely | tamamen |
bdsm | bdsm |
free | ücretsiz |
video | video |
in | içinde |
view | görüntüle |
the | olarak |
porn | porno |
xxx | xxx |
EN The names of kitchen utensils and other kitchen items in English
TR Balık Tutmaya Gidelim! İngilizcede Balık Türleri
EN To enter the kitchen and become a liquidity provider on PancakeSwap, all you need is a Binance Smart Chain wallet, such as Trust Wallet, and BEP20 assets that you would like to deposit in the available trading pools.
TR Mutfağa girmek ve PancakeSwap'te likidite sağlayıcısı olmak için ihtiyacınız olan tek şey bir Trust Cüzdan gibi Binance Akıllı Zincir cüzdanı, ve var olan alım satım havuzlarına yatırmak istediğiniz BEP20 varlıklarıdır.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
liquidity | likidite |
binance | binance |
chain | zincir |
assets | varlıklar |
pools | havuzlar |
trust | trust |
smart | akıllı |
enter | için |
provider | sağlayıcısı |
you need | ihtiyacınız |
and | ve |
wallet | cüzdan |
EN Process more orders, more accurately and in less time. When your servers don’t need to re-enter orders in a stand-alone POS, errors in the kitchen are dramatically reduced.
TR Daha fazla siparişi, daha doğru olarak ve daha kısa sürede işleme koyun. Servis personelinizin siparişleri bağımsız bir POS'a tekrar girmeleri gerekmediğinde, mutfaktaki hatalar önemli ölçüde azaltılır.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
time | sürede |
errors | hatalar |
process | iş |
orders | sipariş |
and | ve |
a | bir |
to | doğru |
EN To enter the kitchen and become a liquidity provider on PancakeSwap, all you need is a Binance Smart Chain wallet, such as Trust Wallet, and BEP20 assets that you would like to deposit in the available trading pools.
TR Mutfağa girmek ve PancakeSwap'te likidite sağlayıcısı olmak için ihtiyacınız olan tek şey bir Trust Cüzdan gibi Binance Akıllı Zincir cüzdanı, ve var olan alım satım havuzlarına yatırmak istediğiniz BEP20 varlıklarıdır.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
liquidity | likidite |
binance | binance |
chain | zincir |
assets | varlıklar |
pools | havuzlar |
trust | trust |
smart | akıllı |
enter | için |
provider | sağlayıcısı |
you need | ihtiyacınız |
and | ve |
wallet | cüzdan |
EN Enter Atak Domain and enter the Domain Search page
TR Atak Etki Alanına girin ve Etki Alanı Arama sayfasına girin
Saesneg | Twrceg |
---|---|
enter | girin |
atak | atak |
and | ve |
search | arama |
domain | alan |
page | sayfası |
EN Solve this simple math problem and enter the result. E.g. for 1+3, enter 4.
TR Bu basit matematik problemini çözün ve sonucu girin. Örn. 1+3 için cevabı 4 olarak girin.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
simple | basit |
result | sonucu |
and | ve |
this | bu |
enter | girin |
the | olarak |
EN If you've ever purchased Lux Algo you are automatically registered to our program and you can enter your email above to login. If not, you can still enter your email and get an affiliate link.
TR Lux Algo'yu satın aldıysanız, programımıza otomatik olarak kaydolmuş olursunuz ve giriş yapmak için yukarıdaki e-postanızı girebilirsiniz. Değilse, e-postanızı girip bir satış ortağı bağlantısı alabilirsiniz.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
login | giriş |
enter | için |
program | programı |
link | bağlantı |
automatically | otomatik olarak |
purchased | satın |
and | ve |
affiliate | bir |
EN If you've ever purchased Lux Algo you are automatically registered to our program and you can enter your email above to login. If not, you can still enter your email and get an affiliate link.
TR Lux Algo'yu satın aldıysanız, programımıza otomatik olarak kaydolmuş olursunuz ve giriş yapmak için yukarıdaki e-postanızı girebilirsiniz. Değilse, e-postanızı girip bir satış ortağı bağlantısı alabilirsiniz.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
login | giriş |
enter | için |
program | programı |
link | bağlantı |
automatically | otomatik olarak |
purchased | satın |
and | ve |
affiliate | bir |
EN If you've ever purchased Lux Algo you are automatically registered to our program and you can enter your email above to login. If not, you can still enter your email and get an affiliate link.
TR Lux Algo'yu satın aldıysanız, programımıza otomatik olarak kaydolmuş olursunuz ve giriş yapmak için yukarıdaki e-postanızı girebilirsiniz. Değilse, e-postanızı girip bir satış ortağı bağlantısı alabilirsiniz.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
login | giriş |
enter | için |
program | programı |
link | bağlantı |
automatically | otomatik olarak |
purchased | satın |
and | ve |
affiliate | bir |
EN Enter Atak Domain and enter the Domain Search page
TR Atak Etki Alanına girin ve Etki Alanı Arama sayfasına girin
Saesneg | Twrceg |
---|---|
enter | girin |
atak | atak |
and | ve |
search | arama |
domain | alan |
page | sayfası |
EN Following the Earthquake of March 8th we conducted a needs asssessment and as part of disaster response activities distributed NFIs such as hygiene products and kitchen appliances.
TR Elazığ’da 8 Mart tarihinde gerçekleşen deprem sonrasında, ihtiyaç tespit çalışmaları yürüttük. Acil yardım operasyonu kapsamında temizlik malzemeleri, mutfak araç gereçleri gibi gıda dışı malzemeler dağıttık.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
earthquake | deprem |
march | mart |
distributed | dağıttık |
kitchen | mutfak |
needs | ihtiyaç |
activities | çalışmaları |
the | araç |
following | da |
as | gibi |
EN We distributed winter clothes, kitchen equipment, blankets, stoves and food-packs containing fresh fruit.
TR Kışlık kıyafetler, mutfak malzemeleri, battaniye, soba gibi ev içi destek üniteleri ile taze meyve içeren gıda paketleri dağıttık.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
distributed | dağıttık |
winter | kış |
kitchen | mutfak |
equipment | malzemeleri |
containing | içeren |
fresh | taze |
fruit | meyve |
food | gıda |
packs | paketleri |
and | ile |
EN Just how much energy does it take to make a computer? Almost as much as it takes to make that big refrigerator in your kitchen.
TR Bir bilgisayar yapmak için ne kadar enerji gerekir? Nerdeyse o mutfağındaki büyük buzdolabını yapmak için gereken miktarda.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
energy | enerji |
computer | bilgisayar |
big | büyük |
that | o |
does | ne |
a | bir |
to | için |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Recipe Ingredients and Kitchen Utensils
TR Yemek Tarifi İçerikleri ve Mutfak Gereçleri
Saesneg | Twrceg |
---|---|
and | ve |
kitchen | mutfak |
EN Following the Earthquake of March 8th we conducted a needs asssessment and as part of disaster response activities distributed NFIs such as hygiene products and kitchen appliances.
TR Elazığ’da 8 Mart tarihinde gerçekleşen deprem sonrasında, ihtiyaç tespit çalışmaları yürüttük. Acil yardım operasyonu kapsamında temizlik malzemeleri, mutfak araç gereçleri gibi gıda dışı malzemeler dağıttık.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
earthquake | deprem |
march | mart |
distributed | dağıttık |
kitchen | mutfak |
needs | ihtiyaç |
activities | çalışmaları |
the | araç |
following | da |
as | gibi |
EN We distributed winter clothes, kitchen equipment, blankets, stoves and food-packs containing fresh fruit.
TR Kışlık kıyafetler, mutfak malzemeleri, battaniye, soba gibi ev içi destek üniteleri ile taze meyve içeren gıda paketleri dağıttık.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
distributed | dağıttık |
winter | kış |
kitchen | mutfak |
equipment | malzemeleri |
containing | içeren |
fresh | taze |
fruit | meyve |
food | gıda |
packs | paketleri |
and | ile |
EN Creativity Bakery Cereal Nutrition Social media profile Bake Pastry White Brown Cook Kitchen Ear wheat Letter b Wheat Cutting board
TR Yaratıcılık Fırın Tahıl Beslenme Sosyal medya profili Pişirmek Hamur işi Beyaz Kahverengi Pişirmek Mutfak Kulak buğdayı B 'harfi Buğday Kesme tahtası
Saesneg | Twrceg |
---|---|
creativity | yaratıcılık |
bakery | fırın |
nutrition | beslenme |
profile | profili |
white | beyaz |
kitchen | mutfak |
ear | kulak |
wheat | buğday |
social | sosyal |
media | medya |
EN With the restaurant automation system, you can complete your order with one click by touching the products and categories, your order will be automatically transmitted to the kitchen and cash register computers.
TR Restoran otomaston sistemi ile ürün ve kategorilerinize dokunarak tek tıkla sipariş alma işleminizi tamamlayabilirsiniz siparişiniz otomatik olarak mutfak ve kasa bilgisayarlarına iletilecektir
Saesneg | Twrceg |
---|---|
restaurant | restoran |
system | sistemi |
order | sipariş |
click | tıkla |
kitchen | mutfak |
computers | bilgisayarlar |
products | ürün |
automatically | otomatik olarak |
and | ve |
to | tek |
with | ile |
EN Chastity sissy pumped in the kitchen ding-dong pegging cuckold
TR Babam umutsuz üvey kızı hızlı bir şekilde boşaltım diyor
Saesneg | Twrceg |
---|---|
the | şekilde |
in | bir |
EN The preschool comprises of 4 classrooms, a kitchen, a storage area, 3 administrative offices, an indoor playground and an outdoor playground.
TR Anaokulu : 4 derslik ,1 mutfak, 1 depo, 3 idari oda, 1 kapalı oyun alanı, 1 açık hava oyun alanından oluşmaktadır.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
kitchen | mutfak |
administrative | idari |
indoor | kapalı |
a | oyun |
area | alan |
outdoor | açık hava |
EN Zebra’s inventory tracking technology lets you see everything that's in motion so you can take swift action, whether you're in the kitchen, banquet hall or room—empowering your staff with a performance edge.
TR Zebra’nın envanter takibi teknolojisi hareket eden her şeyi 'görmenizi sağlar; böylece ister mutfakta ister yemek salonunda' ister odada olun hızlıca harekete geçebilirsiniz; böylece personelinize performans üstünlüğü sağlarsınız.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
inventory | envanter |
tracking | takibi |
technology | teknolojisi |
motion | hareket |
lets | sağlar |
so | böylece |
action | harekete |
performance | performans |
everything | şeyi |
EN The time-consuming process of handwriting an order, walking it to the kitchen and rekeying it later for billing is obsolete when you equip your service staff with a POS system from Zebra.
TR Servis personelinizi Zebra POS sistemi ile donattığınızda siparişin elle yazılması, mutfağa götürülmesi ve faturalandırma için daha sonra yeniden girilmesi gibi zaman alıcı işlemler ortadan kalkar.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
process | iş |
order | sipariş |
billing | faturalandırma |
service | servis |
a | a |
system | sistemi |
zebra | zebra |
to | alıcı |
time | zaman |
later | daha sonra |
for | için |
and | ve |
of | in |
with | ile |
the | sonra |
EN Now, orders can be sent to the kitchen or bar from the table, the check can easily be generated directly from the order, and credit card payments can be processed instantly.
TR Artık siparişler masadan mutfak veya bara gönderilebilir, doğrudan siparişten hesap oluşturulabilir ve kredi kartlı ödemeler anında işleme konabilir.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
kitchen | mutfak |
directly | doğrudan |
and | ve |
credit | kredi |
instantly | anında |
payments | ödemeler |
order | sipariş |
or | veya |
EN Transport kitchen appliances, fashion apparel, or furniture from manufactory to your store door or final distribution centre with one point of contact.
TR Mutfak aletlerini, moda konfeksiyon ürünlerini ya da mobilyaları, fabrikadan mağazanızın kapısına veya son dağıtım merkezinize tek bir iletişim noktası ile naklettirin.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
kitchen | mutfak |
door | kapı |
final | son |
distribution | dağıtım |
contact | iletişim |
point | noktası |
fashion | moda |
or | veya |
to | tek |
with | ile |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Following the Earthquake of March 8th we conducted a needs asssessment and as part of disaster response activities distributed NFIs such as hygiene products and kitchen appliances.
TR Elazığ’da 8 Mart tarihinde gerçekleşen deprem sonrasında, ihtiyaç tespit çalışmaları yürüttük. Acil yardım operasyonu kapsamında temizlik malzemeleri, mutfak araç gereçleri gibi gıda dışı malzemeler dağıttık.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
earthquake | deprem |
march | mart |
distributed | dağıttık |
kitchen | mutfak |
needs | ihtiyaç |
activities | çalışmaları |
the | araç |
following | da |
as | gibi |
EN We distributed winter clothes, kitchen equipment, blankets, stoves and food-packs containing fresh fruit.
TR Kışlık kıyafetler, mutfak malzemeleri, battaniye, soba gibi ev içi destek üniteleri ile taze meyve içeren gıda paketleri dağıttık.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
distributed | dağıttık |
winter | kış |
kitchen | mutfak |
equipment | malzemeleri |
containing | içeren |
fresh | taze |
fruit | meyve |
food | gıda |
packs | paketleri |
and | ile |
EN Following the Earthquake of March 8th we conducted a needs asssessment and as part of disaster response activities distributed NFIs such as hygiene products and kitchen appliances.
TR Elazığ’da 8 Mart tarihinde gerçekleşen deprem sonrasında, ihtiyaç tespit çalışmaları yürüttük. Acil yardım operasyonu kapsamında temizlik malzemeleri, mutfak araç gereçleri gibi gıda dışı malzemeler dağıttık.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
earthquake | deprem |
march | mart |
distributed | dağıttık |
kitchen | mutfak |
needs | ihtiyaç |
activities | çalışmaları |
the | araç |
following | da |
as | gibi |
EN We distributed winter clothes, kitchen equipment, blankets, stoves and food-packs containing fresh fruit.
TR Kışlık kıyafetler, mutfak malzemeleri, battaniye, soba gibi ev içi destek üniteleri ile taze meyve içeren gıda paketleri dağıttık.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
distributed | dağıttık |
winter | kış |
kitchen | mutfak |
equipment | malzemeleri |
containing | içeren |
fresh | taze |
fruit | meyve |
food | gıda |
packs | paketleri |
and | ile |
EN Just how much energy does it take to make a computer? Almost as much as it takes to make that big refrigerator in your kitchen.
TR Bir bilgisayar yapmak için ne kadar enerji gerekir? Nerdeyse o mutfağındaki büyük buzdolabını yapmak için gereken miktarda.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
energy | enerji |
computer | bilgisayar |
big | büyük |
that | o |
does | ne |
a | bir |
to | için |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN The “Kaffeeküche” (coffee kitchen) is the forum for the latest news of every kind
TR „Kaffeeküche (Kahve Mutfağı)“ her türlü son dakika haberin aktarıldığı yerdir
EN With the restaurant automation system, you can complete your order with one click by touching the products and categories, your order will be automatically transmitted to the kitchen and cash register computers.
TR Restoran otomaston sistemi ile ürün ve kategorilerinize dokunarak tek tıkla sipariş alma işleminizi tamamlayabilirsiniz siparişiniz otomatik olarak mutfak ve kasa bilgisayarlarına iletilecektir
Saesneg | Twrceg |
---|---|
restaurant | restoran |
system | sistemi |
order | sipariş |
click | tıkla |
kitchen | mutfak |
computers | bilgisayarlar |
products | ürün |
automatically | otomatik olarak |
and | ve |
to | tek |
with | ile |
EN Hotel facilities include a luxury spa with pool and s auna, a gourmet French-Hungarian restaurant with show kitchen and a stylish bar
TR Otelde havuz ve sauna içeren lüks spa merkezi, açık mutfaklı gurme Fransız-Macar restoranı ve şık bir bar bulunuyor
Saesneg | Twrceg |
---|---|
luxury | lüks |
spa | spa |
pool | havuz |
gourmet | gurme |
stylish | şık |
restaurant | restoran |
bar | bar |
a | bir |
with | içeren |
and | ve |
EN In the gleaming show kitchen, the chef works with local ingredients to create delicious dishes.
TR Işıl ışıl gösteri mutfağında lezzetli yemekler yapmak için şef yerel malzemelerle çalışır.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
local | yerel |
delicious | lezzetli |
works | çalışır |
to | için |
EN FAMILY ONE BEDROOM APARTMENT RESORT VIEW, 1 king bed & 1 sofa bed, Fully-equipped Kitchen
TR 1 YATAK ODALI AİLE DAİRESİ, RESORT MANZ., 1 King yatak ve 1 açılır kanepe, Eksiksiz mutfak
Saesneg | Twrceg |
---|---|
one | ve |
bed | yatak |
kitchen | mutfak |
EN FAMILY ONE BEDROOM APARTMENT SEA VIEW, 1 king bed & 1 sofa bed, Fully equipped kitchen
TR 1 YATAK ODALI AİLE DAİRESİ, DENİZ MANZ., 1 King yatak ve 1 açılır kanepe, Eksiksiz mutfak
Saesneg | Twrceg |
---|---|
bed | yatak |
kitchen | mutfak |
one | ve |
Yn dangos 50 o gyfieithiadau 50