EN I also spend a lot of time watching stuff I didn’t even feel interested in just to watch stuff
"didn t even know" v Angličtina lze přeložit do následujících turečtina slov/frází:
EN I also spend a lot of time watching stuff I didn’t even feel interested in just to watch stuff
TR Ayrıca sadece izlemek için ilgilenmediğim şeyleri izlemeye çok zaman harcıyorum
Angličtina | turečtina |
---|---|
time | zaman |
of | in |
also | ayrıca |
EN Even though I didn?t go into a binge, I could feel the mental shift
TR Aşırıya kaçmamama rağmen, zihinsel değişimi hissedebiliyordum
Angličtina | turečtina |
---|---|
a | a |
mental | zihinsel |
even | de |
EN Because our employees didn’t have to struggle with apps that weren’t designed for remote access, our platform kept running smoothly, and our customer base experienced no interruptions in support."
TR Çalışanlarımız uzaktan erişim için tasarlanmamış uygulamalarla uğraşmak zorunda kalmadığından platformumuz sorunsuz çalışmaya devam etti ve müşteri tabanımız destekte herhangi bir kesinti yaşamadı."
Angličtina | turečtina |
---|---|
remote | uzaktan |
access | erişim |
smoothly | sorunsuz |
customer | müşteri |
base | tabanı |
have to | zorunda |
and | ve |
designed | için |
EN Everything you’ve ever wondered about the legal side of open source, and a few things you didn’t.
TR Açık kaynağın yasal yönü hakkında merak ettiğiniz her şey ve merak etmediğiniz birkaç şey.
Angličtina | turečtina |
---|---|
legal | yasal |
open | açık |
source | kaynağı |
about | hakkında |
and | ve |
a | birkaç |
of | her |
everything | her şey |
EN “With Semrush, I have found weaknesses in PPC for pitches where I was only covering SEO. I've found clients' new competitors they didn't realise they had and keywords they could target.”
TR ''Semrush ile, sadece SEO ile ilgilendiğim alanlardaki PPC zayıflıklarını buldum. Müşterilerimin farkında olmadığı yeni rakipleri ve hedef alabilecekleri anahtar kelimeleri buldum.''
Angličtina | turečtina |
---|---|
semrush | semrush |
seo | seo |
ppc | ppc |
new | yeni |
competitors | rakipleri |
keywords | anahtar |
i | kelimeleri |
and | ve |
with | ile |
target | hedef |
only | sadece |
EN If Ahrefs didn’t exist, I’d probably quit SEO.
TR Ahrefs olmasaydı, büyük ihtimalle SEO’dan vazgeçerdim.
Angličtina | turečtina |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
EN It’s a fair question, and while there’s no way for us to answer it entirely without bias (obviously, we think our tool is best), we didn’t want to create yet another tedious side-by-side comparison of features
TR Güzel bir soru, bu soruyu tamamen önyargısız şekilde yanıtlamamızın bir yolu olmasa da (tabii ki, en iyisinin kendi aracımız olduğunu düşünüyoruz) sıkıcı bir özellikler kıyaslaması tablosu hazırlamak istemedik
Angličtina | turečtina |
---|---|
entirely | tamamen |
tool | aracı |
tedious | sıkıcı |
features | özellikler |
best | en |
and | şekilde |
way | yolu |
is | olduğunu |
its | bu |
a | bir |
question | soru |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
Angličtina | turečtina |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN Well, we didn't see that coming.
TR Hava yastıkları yine baş ağrıttı.
EN firenzeihl7 didn’t listen to any music :(
TR firenzeihl7 adlı kullanıcı hiç müzik dinlemedi :(
Angličtina | turečtina |
---|---|
music | müzik |
to | hiç |
EN Oh dear! It looks like firenzeihl7 didn’t scrobble anything this week, so they don’t have a listening report. Check out Last.HQ’s report or find out how to start scrobbling today!
TR Eyvah! firenzeihl7, bu hafta hiçbir şey skroplamamış görünüyor, bu nedenle dinleme raporları yok. Last.HQ raporuna bak veya skroplanmaya nasıl başlanacağını bugün öğren!
Angličtina | turečtina |
---|---|
listening | dinleme |
last | last |
a | bir |
or | veya |
today | bugün |
this | bu |
week | hafta |
how | nasıl |
EN Roguelazer didn’t listen to any music :(
TR Roguelazer adlı kullanıcı hiç müzik dinlemedi :(
Angličtina | turečtina |
---|---|
music | müzik |
to | hiç |
EN Oh dear! It looks like Roguelazer didn’t scrobble anything in 2020, so they don’t have a listening report. Check out Last.HQ’s report or find out how to start scrobbling today!
TR Eyvah! Roguelazer, 2020 yılında hiçbir şey skroplamamış görünüyor,bu nedenle dinleme raporları yok. Last.HQ raporuna bak veya skroplanmaya nasıl başlanacağını bugün öğren!
Angličtina | turečtina |
---|---|
in | yılında |
listening | dinleme |
last | last |
a | bir |
or | veya |
today | bugün |
how | nasıl |
EN chuyentactical didn’t listen to any music :(
TR chuyentactical adlı kullanıcı hiç müzik dinlemedi :(
Angličtina | turečtina |
---|---|
music | müzik |
to | hiç |
EN Oh dear! It looks like chuyentactical didn’t scrobble anything this week, so they don’t have a listening report. Check out Last.HQ’s report or find out how to start scrobbling today!
TR Eyvah! chuyentactical, bu hafta hiçbir şey skroplamamış görünüyor, bu nedenle dinleme raporları yok. Last.HQ raporuna bak veya skroplanmaya nasıl başlanacağını bugün öğren!
Angličtina | turečtina |
---|---|
listening | dinleme |
last | last |
a | bir |
or | veya |
today | bugün |
this | bu |
week | hafta |
how | nasıl |
EN Oh dear! It looks like chuyentactical didn’t scrobble anything in 2020, so they don’t have a listening report. Check out Last.HQ’s report or find out how to start scrobbling today!
TR Eyvah! chuyentactical, 2020 yılında hiçbir şey skroplamamış görünüyor,bu nedenle dinleme raporları yok. Last.HQ raporuna bak veya skroplanmaya nasıl başlanacağını bugün öğren!
Angličtina | turečtina |
---|---|
in | yılında |
listening | dinleme |
last | last |
a | bir |
or | veya |
today | bugün |
how | nasıl |
EN e1zauqd125 didn’t listen to any music :(
TR e1zauqd125 adlı kullanıcı hiç müzik dinlemedi :(
Angličtina | turečtina |
---|---|
music | müzik |
to | hiç |
EN Oh dear! It looks like e1zauqd125 didn’t scrobble anything this week, so they don’t have a listening report. Check out Last.HQ’s report or find out how to start scrobbling today!
TR Eyvah! e1zauqd125, bu hafta hiçbir şey skroplamamış görünüyor, bu nedenle dinleme raporları yok. Last.HQ raporuna bak veya skroplanmaya nasıl başlanacağını bugün öğren!
Angličtina | turečtina |
---|---|
listening | dinleme |
last | last |
a | bir |
or | veya |
today | bugün |
this | bu |
week | hafta |
how | nasıl |
EN Oh dear! It looks like e1zauqd125 didn’t scrobble anything in 2020, so they don’t have a listening report. Check out Last.HQ’s report or find out how to start scrobbling today!
TR Eyvah! e1zauqd125, 2020 yılında hiçbir şey skroplamamış görünüyor,bu nedenle dinleme raporları yok. Last.HQ raporuna bak veya skroplanmaya nasıl başlanacağını bugün öğren!
Angličtina | turečtina |
---|---|
in | yılında |
listening | dinleme |
last | last |
a | bir |
or | veya |
today | bugün |
how | nasıl |
EN They didn’t really love their band name, however, which was a tribute to the original guitarist’s penchant for wearing one particularly loud plaid shirt
TR Kendi tarzlarını zaman içinde bulan grup 8 stüdyo albümü, 4 EP, 4 toplama, bir live albüm, bir VHS, bir DVD ve 20 single çıkarmıştır
Angličtina | turečtina |
---|---|
band | grup |
their | ve |
EN legoktm didn't go to or show interest in any events in 2020.
TR legoktm 2020 yılında hiçbir etkinliğe gitmedi veya ilgi göstermedi.
Angličtina | turečtina |
---|---|
interest | ilgi |
in | yılında |
legoktm | legoktm |
to | e |
or | veya |
any | bir |
EN If you are new, didn’t have a chance to share, or are struggling, please feel free to stay as a number of us are available to talk or answer any questions after the meeting ends.
TR Yeniyseniz, paylaşma şansınız olmadıysa veya zorlanıyorsanız, toplantı bittikten sonra birkaçımız konuşmak veya herhangi bir soruyu yanıtlamak için müsait olduğumuz için lütfen kalmaktan çekinmeyin.
Angličtina | turečtina |
---|---|
meeting | toplantı |
to talk | konuşmak |
or | veya |
please | lütfen |
a | bir |
of | in |
any | herhangi |
share | paylaş |
EN Now that the meeting is over, we encourage newcomers to ask questions of people who remain and allow anyone to share who didn’t share during the meeting
TR Toplantı sona erdiğine göre, yeni gelenleri, kalan kişilere soru sormaya ve toplantı sırasında paylaşmayanların paylaşmasına izin vermeye teşvik ediyoruz
Angličtina | turečtina |
---|---|
over | göre |
encourage | teşvik |
of | ın |
and | ve |
during | sırasında |
meeting | toplantı |
now | yeni |
questions | soru |
share | paylaş |
EN I didn?t feel addicted and I consumed some entertainment online to prove myself I?m not
TR Bağımlılık hissetmedim ve olmadığımı kanıtlamak için internette biraz eğlence tükettim
Angličtina | turečtina |
---|---|
entertainment | eğlence |
m | m |
online | internette |
and | ve |
to | için |
EN All in all, it didn’t work, and it only created stress
TR Sonuç olarak, işe yaramadı ve sadece stres yarattı
Angličtina | turečtina |
---|---|
work | iş |
stress | stres |
and | ve |
all | e |
EN Roughly a year’s total time of being underemployed at work that I could have spent learning new skills but didn’t.
TR Yeni beceriler öğrenmek için harcayabileceğim ama yapmadığım işte tam olarak bir yıllık eksik istihdam süresi.
Angličtina | turečtina |
---|---|
time | süresi |
new | yeni |
work | iş |
but | ama |
learning | için |
that | tam |
of | in |
EN If it didn’t work, go to your settings and check if the QR Code scanning feature is enabled
TR Bu yöntem işe yaramazsa QR Kodu taramanın etkin olup olmadığını görmek için ayarlarınızı kontrol edin
Angličtina | turečtina |
---|---|
work | iş |
qr | qr |
code | kodu |
the | olup |
to | görmek |
your | bu |
if | için |
EN “With Semrush, I have found weaknesses in PPC for pitches where I was only covering SEO. I've found clients' new competitors they didn't realise they had and keywords they could target.”
TR ''Semrush ile, sadece SEO ile ilgilendiğim alanlardaki PPC zayıflıklarını buldum. Müşterilerimin farkında olmadığı yeni rakipleri ve hedef alabilecekleri anahtar kelimeleri buldum.''
Angličtina | turečtina |
---|---|
semrush | semrush |
seo | seo |
ppc | ppc |
new | yeni |
competitors | rakipleri |
keywords | anahtar |
i | kelimeleri |
and | ve |
with | ile |
target | hedef |
only | sadece |
EN “With Semrush, I have found weaknesses in PPC for pitches where I was only covering SEO. I've found clients' new competitors they didn't realise they had and keywords they could target.”
TR ''Semrush ile, sadece SEO ile ilgilendiğim alanlardaki PPC zayıflıklarını buldum. Müşterilerimin farkında olmadığı yeni rakipleri ve hedef alabilecekleri anahtar kelimeleri buldum.''
Angličtina | turečtina |
---|---|
semrush | semrush |
seo | seo |
ppc | ppc |
new | yeni |
competitors | rakipleri |
keywords | anahtar |
i | kelimeleri |
and | ve |
with | ile |
target | hedef |
only | sadece |
EN We're sorry this page didn't help you. Would you like to share additional details to help us continue to improve?
TR Bu sayfa size yardımcı olmadığı için üzgünüz. İyileştirme yapmaya devam etmemize yardımcı olmak için daha fazla bilgi paylaşmak ister misiniz?
Angličtina | turečtina |
---|---|
page | sayfa |
details | bilgi |
help | yardımcı |
continue | devam |
this | bu |
to share | paylaşmak |
you | size |
to | için |
EN “With Semrush, I have found weaknesses in PPC for pitches where I was only covering SEO. I've found clients' new competitors they didn't realise they had and keywords they could target.”
TR ''Semrush ile, sadece SEO ile ilgilendiğim alanlardaki PPC zayıflıklarını buldum. Müşterilerimin farkında olmadığı yeni rakipleri ve hedef alabilecekleri anahtar kelimeleri buldum.''
Angličtina | turečtina |
---|---|
semrush | semrush |
seo | seo |
ppc | ppc |
new | yeni |
competitors | rakipleri |
keywords | anahtar |
i | kelimeleri |
and | ve |
with | ile |
target | hedef |
only | sadece |
EN Well, we didn't see that coming.
TR Bu yedinci geri çağırma oldu.
Angličtina | turečtina |
---|---|
see | bu |
EN “With Semrush, I have found weaknesses in PPC for pitches where I was only covering SEO. I've found clients' new competitors they didn't realise they had and keywords they could target.”
TR ''Semrush ile, sadece SEO ile ilgilendiğim alanlardaki PPC zayıflıklarını buldum. Müşterilerimin farkında olmadığı yeni rakipleri ve hedef alabilecekleri anahtar kelimeleri buldum.''
Angličtina | turečtina |
---|---|
semrush | semrush |
seo | seo |
ppc | ppc |
new | yeni |
competitors | rakipleri |
keywords | anahtar |
i | kelimeleri |
and | ve |
with | ile |
target | hedef |
only | sadece |
EN “With Semrush, I have found weaknesses in PPC for pitches where I was only covering SEO. I've found clients' new competitors they didn't realise they had and keywords they could target.”
TR ''Semrush ile, sadece SEO ile ilgilendiğim alanlardaki PPC zayıflıklarını buldum. Müşterilerimin farkında olmadığı yeni rakipleri ve hedef alabilecekleri anahtar kelimeleri buldum.''
Angličtina | turečtina |
---|---|
semrush | semrush |
seo | seo |
ppc | ppc |
new | yeni |
competitors | rakipleri |
keywords | anahtar |
i | kelimeleri |
and | ve |
with | ile |
target | hedef |
only | sadece |
EN Didn’t find what you were looking for?
TR Aradığınızı bulamadınız mı?
EN Well, we didn't see that coming.
TR Durum gittikçe kötüleşiyor.
EN Didn't find what are you looking for?Ask us
TR Aradığınızı bulamadınız mı? Bize sorun
Angličtina | turečtina |
---|---|
us | bize |
EN What inspired you to do this? At first I didn’t really think about it very much
TR Seni buna esinlendiren ne oldu? İlk başlarda çok fazla şey düşünmedim, sadece yaşamımdaki kişisel şeyleri instagram ve youtube platformlarında paylaşmak istiyordum
Angličtina | turečtina |
---|---|
what | ne |
at | nda |
you | ve |
to | şey |
this | buna |
it | sadece |
EN Sarah, what was your first day in Germany like? My first day was my favourite day in Germany – so far! It was summer, pleasantly warm and the sun didn’t set until 10 p.m
TR Sarah, Almanya’daki ilk günün nasıldı? İlk günüm Almanya’daki en sevdiğim günüm; şimdiye kadar! Yaz aylarıydı, hava insanı ısıtıyordu ve güneş ancak saat 22’de battı
Angličtina | turečtina |
---|---|
summer | yaz |
and | ve |
sun | güneş |
day | günün |
the | ancak |
first | ilk |
EN I didn’t know the concept before coming to Germany
TR Almanya’ya gelmeden önce bu konsepti bilmiyordum
Angličtina | turečtina |
---|---|
concept | konsepti |
EN Any business that didn't have an online store with good search engine rankings across the board may as well not have existed.
TR Genel olarak iyi arama motoru sıralamalarına sahip bir online mağazası olmayan herhangi bir işletme, var olmamış da olabilir.
Angličtina | turečtina |
---|---|
online | online |
engine | motoru |
across | da |
business | iş |
search | arama |
any | herhangi |
EN All of the pages that made their way to the first page of Google didn't get there manually. They got there by performing research, keeping an eye on their competitors, and making improvements to their site on a daily basis.
TR Google'ın ilk sayfasına çıkan tüm sayfalar oraya manuel olarak ulaşmadı. Araştırma yaparak, rakiplerini izleyerek ve sitelerinde günlük olarak iyileştirmeler yaparak oraya ulaştılar.
Angličtina | turečtina |
---|---|
manually | manuel |
research | araştırma |
improvements | iyileştirmeler |
daily | günlük |
page | sayfası |
by | yaparak |
pages | sayfalar |
all | tüm |
first | ilk |
and | ve |
EN legoktm didn't discover any new artists.
TR legoktm yeni sanatçı keşfetmedi.
Angličtina | turečtina |
---|---|
new | yeni |
legoktm | legoktm |
artists | sanatçı |
EN legoktm didn't discover any new albums.
TR legoktm yeni albüm keşfetmedi.
Angličtina | turečtina |
---|---|
new | yeni |
legoktm | legoktm |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
Angličtina | turečtina |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN "Super nice pizzas with new flavors. Didn’t have starters, but they looked nice too. I call this big city pizza, as it’s kind of this kind of pizza you find in hip fashion pizza places in big cities ;)"
TR "Pizzalar güzel, cok sıcak bir ortam , gidin pişman olmazsınız.."
Angličtina | turečtina |
---|---|
nice | güzel |
pizzas | pizzalar |
of | bir |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
Angličtina | turečtina |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN "Super nice pizzas with new flavors. Didn’t have starters, but they looked nice too. I call this big city pizza, as it’s kind of this kind of pizza you find in hip fashion pizza places in big cities ;)"
TR "Pizzalar güzel, cok sıcak bir ortam , gidin pişman olmazsınız.."
Angličtina | turečtina |
---|---|
nice | güzel |
pizzas | pizzalar |
of | bir |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
Angličtina | turečtina |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN "Super nice pizzas with new flavors. Didn’t have starters, but they looked nice too. I call this big city pizza, as it’s kind of this kind of pizza you find in hip fashion pizza places in big cities ;)"
TR "Pizzalar güzel, cok sıcak bir ortam , gidin pişman olmazsınız.."
Angličtina | turečtina |
---|---|
nice | güzel |
pizzas | pizzalar |
of | bir |
Zobrazuje se 50 z 50 překladů