EN Some collaborative research centres of universities operate integrated research training groups. There you can do your PhD in a research-intensive environment in a structured PhD programme.
EN Some collaborative research centres of universities operate integrated research training groups. There you can do your PhD in a research-intensive environment in a structured PhD programme.
TR Üniversitelerin bazı araştırma faaliyetleri entegre lisans üstü okullarınca yürütülüyor. Buralarda araştırma ağırlıklı bir ortamda yapılandırılmış bir doktra programına bağlı olarak doktoranızı yapabilirsiniz.
Inglese | Turcu |
---|---|
research | araştırma |
integrated | entegre |
structured | yapılandırılmış |
you can | yapabilirsiniz |
some | bazı |
a | bir |
EN He is British and has a PhD in fibre science and mechanics from the University of Maine and a master’s of science from the University of Wales.
TR İngilizdir ve Main Üniversitesi'nde fiber bilimleri ve mekanik alanında doktora, Wales Üniversitesi'nde ise yüksek lisans eğitimi almıştır.
Inglese | Turcu |
---|---|
science | bilimleri |
the | ise |
and | ve |
EN Dacron® Quallofil® fibre is a hollow fibre and includes 33% air. Air is the best insulating material.
TR Dacron® 95 yorgan,özel elyafı sayesinde 95 C'de yıkanabilen tek yorgandır. Bakteriler 60 C'de öldüğünden, her yıkamada mükemmel hijyen yaratır.
Inglese | Turcu |
---|---|
and | özel |
EN Dacron® Hollofil® Allerban® fibre is a 4 hollow fibre and includes 20% air
TR Dacron® Hollofil® Allerban® elyaf 4 delikli bir elyaf olup içinde %20 oranında hava barındırır
Inglese | Turcu |
---|---|
air | hava |
EN Dacron® Hollofil® fibre is a 4 hollow fibre and includes 20% air
TR Dacron® Hollofil® elyaf 4 delikli bir elyaf olup içinde %20 oranında hava barındırır
Inglese | Turcu |
---|---|
air | hava |
EN SSRN is instrumental as a starting point for PhD students, professors, and institutional faculties to post early-stage research, prior to publication in academic journals.
TR SSRN doktora öğrencileri, profesörler ve kurumsal fakültelerin erken aşamalarındaki araştırmaları akademik dergilerde yayınlanmadan önce paylaşmaları için bir başlangıç noktası olarak kullanılmaktadır.
Inglese | Turcu |
---|---|
institutional | kurumsal |
academic | akademik |
early | erken |
starting | başlangıç |
point | noktası |
and | ve |
research | araştırmaları |
EN CEO, PhD in data science with 3 years solid experience in blockchain and cryptocurrencies, 10 years in IT
TR CEO; veri bilimi dalında doktora, blok zincir ve kripto para birimleri konusunda 3 yıllık güçlü bir deneyim ve 10 yıllık IT tecrübesine sahip
Inglese | Turcu |
---|---|
ceo | ceo |
experience | deneyim |
cryptocurrencies | kripto para |
data | veri |
and | ve |
it | it |
science | bilimi |
years | bir |
EN Karaosmanoğlu has also contributed to academic studies in the area of humanitarian aid. She received her PhD from Bilkent University Political Science and Public Administration and has taught classes at various universities in Turkey.
TR İnsani yardım alanında akademik çalışmalara da katkı sağlıyor. Doktora derecesini Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nden alan Karaosmanoğlu, çeşitli üniversitelerde dersler verdi.
Inglese | Turcu |
---|---|
academic | akademik |
aid | yardım |
science | bilimi |
public | kamu |
administration | yönetimi |
various | çeşitli |
area | alanı |
at | nda |
in | da |
and | ve |
to | e |
of | alan |
EN PhD in Nanotechnology and Nanomedicine
TR SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, ECZACILIK FAKÜLTESİ
EN SSRN is instrumental as a starting point for PhD students, professors, and institutional faculties to post early-stage research, prior to publication in academic journals.
TR SSRN doktora öğrencileri, profesörler ve kurumsal fakültelerin erken aşamalarındaki araştırmaları akademik dergilerde yayınlanmadan önce paylaşmaları için bir başlangıç noktası olarak kullanılmaktadır.
Inglese | Turcu |
---|---|
institutional | kurumsal |
academic | akademik |
early | erken |
starting | başlangıç |
point | noktası |
and | ve |
research | araştırmaları |
EN He has a PhD in Anthropology from Cornell University in 1998, a Masters in the Social Sciences from the University of Chicago as a Fulbright Scholar in 1990, and a BA in Geography from Oxford University in 1989.
TR 1998 yılında Cornell Üniversitesinde Antropoloji Doktorasını, 1990 yılında Chicago Üniversitesinde Fulbright bursuyla Sosyal Bilimler Yüksek Lisansını ve 1989 yılında Oxford Üniversitesinde Coğrafya Lisansını tamamlamıştır.
Inglese | Turcu |
---|---|
in | yılında |
social | sosyal |
sciences | bilimler |
of | ın |
chicago | chicago |
and | ve |
EN Karaosmanoğlu has also contributed to academic studies in the area of humanitarian aid. She received her PhD from Bilkent University Political Science and Public Administration and has taught classes at various universities in Turkey.
TR İnsani yardım alanında akademik çalışmalara da katkı sağlıyor. Doktora derecesini Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nden alan Karaosmanoğlu, çeşitli üniversitelerde dersler verdi.
Inglese | Turcu |
---|---|
academic | akademik |
aid | yardım |
science | bilimi |
public | kamu |
administration | yönetimi |
various | çeşitli |
area | alanı |
at | nda |
in | da |
and | ve |
to | e |
of | alan |
EN Sahin, who was born in Turkey and did his PhD in Cologne, came to Germany with his parents because his father had found a job at a car factory
TR Türkiye’de doğan Şahin tıpta uzmanlığını Köln’de yapmış ve babası bir otomobil fabrikasında iş bulduğu için anne babasıyla birlikte Almanya’ya gelmiş
Inglese | Turcu |
---|---|
parents | anne |
car | otomobil |
and | ve |
his | in |
at | nda |
a | bir |
because | için |
EN You would like to get a PhD in Germany? Here you will find attractive programmes for international doctoral students.
TR Almanya’da doktora mı yapmak istiyorsunuz? Almanya’da öne çıkan, uluslararası öğrencilere açık doktora programlarını tanıtıyoruz.
Inglese | Turcu |
---|---|
a | a |
you | istiyorsunuz |
students | öğrencilere |
international | uluslararası |
to | yapmak |
like | ne |
EN The university offers three Bachelor’s, eleven Master’s and one PhD programme with many English-language courses and double-degree programmes
TR Üniversite bakalorya, master ve doktora düzeyinde üç ayrı derece sunuyor, pek çok programı İngilizce öğretim ve çift anadal imkanı içeriyor
Inglese | Turcu |
---|---|
offers | sunuyor |
double | çift |
and | ve |
programme | program |
many | pek |
the | çok |
EN 1974: While numerous researchers contributed to the idea of backpropagation, Paul Werbos was the first person in the US to note its application within neural networks within his PhD thesis (PDF, 8.1 MB) (link resides outside IBM).
TR 1974: Pek çok araştırmacı geri yayılım fikrine katkıda bulunmuş olsa da, Paul Werbos kendi doktora tezinde (PDF, 8.1 MB) (bağlantı IBM dışındadır) ABD'de geri yayılımın nöral ağlar içindeki uygulamasını belirten ilk kişiydi.
Inglese | Turcu |
---|---|
paul | paul |
networks | ağlar |
ibm | ibm |
link | bağlantı |
in | da |
to | geri |
first | ilk |
application | uygulamasını |
the | olsa |
of | çok |
EN Todoist has reduced my stress levels enormously. I’m doing a PhD and juggling several really challenging and unpredictable roles - Todoist is helping me stay on top of a really complex range of tasks.
TR Gerçekten işlerinizde çok yardımcı oluyor. Günlük işlerde bile yoğun olduğunuz zamanda yardım edebiliyor. Özellikle okul zamanlarında ve lise, üniversite öğrencileri için çok faydalı olduğunu düşünüyorum.
Inglese | Turcu |
---|---|
is | olduğunu |
helping | yardım |
really | gerçekten |
a | yardımcı |
and | ve |
of | in |
EN Resistant against crushing and washing due to its high-tech fibre. Moreover, keeps its first day appearance for long years.
TR Yüksek teknolojili elyaflarıyla ezilme ve yıkanmaya karşı dayanıklıdır. Üstelik uzun yıllar ilk günkü gibi bir uyku ortamı sunar.
Inglese | Turcu |
---|---|
long | uzun |
high | yüksek |
and | ve |
first | ilk |
to | karşı |
years | bir |
EN Thanks to its dense structure, provides support as visco pillows, however offers a softer feel with its fibre mix.
TR Dolgun yapısı sayesinde visco yastıklar gibi destek sağlar, ancak boncuk elyaf karışımı daha yumuşak etki yaratır.
Inglese | Turcu |
---|---|
support | destek |
provides | sağlar |
structure | yapısı |
as | gibi |
a | ancak |
EN Dacron® 95 Pillow is the only pillow that can be washed at 95 C, thanks to its exclusive fibre.
TR Dacron® 95 yastık,özel elyafı sayesinde 95 C'de yıkanabilen tek yastıktır. Bakteriler 60 C'de öldüğünden, her yıkamada mükemmel hijyen yaratır.
Inglese | Turcu |
---|---|
pillow | yastık |
at | mükemmel |
to | her |
EN Sleeping pad manufactured from cotton fabric enhances the bed comfort with its extra dense fibre.
TR Pamuklu kumaştan üretilen Uyku Pedi, ekstra dolgun elyafı sayesinde yatak konforunu arttırır.
Inglese | Turcu |
---|---|
sleeping | uyku |
cotton | pamuklu |
fabric | kumaş |
bed | yatak |
extra | ekstra |
EN Lessens perspiration with its 100% cotton fabric and cotton fibre and provides a soft and comfortable sleep environment.
TR %100 Pamuk kumaşı ve pamuk elyafı ile terlemeyi azaltarak yumuşak ve rahat bir uyku sağlıyor.
Inglese | Turcu |
---|---|
cotton | pamuk |
sleep | uyku |
and | ve |
soft | yumuşak |
comfortable | rahat |
a | bir |
EN Creating a natural and comfortable sleep experience with its special interior fibre filling and 100% Cotton fabric, Noah Quilt provides maximum comfort thanks to its soft and light structure
TR Özel elyaf iç dolgusu ve %100 Pamuk kumaşı ile doğal ve konforlu bir uyku deneyimi yaratan Noah Yorgan, yumuşak ve hafif yapısı sayesinde maksimum rahatlık sağlıyor
Inglese | Turcu |
---|---|
natural | doğal |
sleep | uyku |
experience | deneyimi |
cotton | pamuk |
maximum | maksimum |
and | ve |
soft | yumuşak |
light | hafif |
comfortable | konforlu |
structure | yapısı |
a | bir |
EN Resistant against crushing and washing due to its high-tech fibre
TR Yüksek teknolojili elyaflarıyla ezilme ve yıkanmaya karşı dayanıklıdır
Inglese | Turcu |
---|---|
and | ve |
high | yüksek |
to | karşı |
EN Dacron® 95 Pillow is the only pillow that can be washed at 95 C, thanks to its exclusive fibre.
TR Dacron® 95 yastık,özel elyafı sayesinde 95 C'de yıkanabilen tek yastıktır. Bakteriler 60 C'de öldüğünden, her yıkamada mükemmel hijyen yaratır.
Inglese | Turcu |
---|---|
pillow | yastık |
at | mükemmel |
to | her |
EN Thanks to its dense structure, provides support as visco pillows, however offers a softer feel with its fibre mix.
TR Dolgun yapısı sayesinde visco yastıklar gibi destek sağlar, ancak boncuk elyaf karışımı daha yumuşak etki yaratır.
Inglese | Turcu |
---|---|
support | destek |
provides | sağlar |
structure | yapısı |
as | gibi |
a | ancak |
EN Thanks to its slide fastener the fibre inside can be adjusted as preferred.
TR Boynunuzun şeklini alarak konforlu bir uyku sağlar. Yumuşak ve dayanıklıdır. Zararlı CFC maddesi içermez. Mükemmel hijyen sağlar
Inglese | Turcu |
---|---|
inside | iç |
EN Resistant against crushing and washing due to its high-tech fibre. Moreover, keeps its first day appearance for long years.
TR Yüksek teknolojili elyaflarıyla ezilme ve yıkanmaya karşı dayanıklıdır. Üstelik uzun yıllar ilk günkü gibi bir uyku ortamı sunar.
Inglese | Turcu |
---|---|
long | uzun |
high | yüksek |
and | ve |
first | ilk |
to | karşı |
years | bir |
EN Lessens perspiration with its 100% cotton fabric and cotton fibre and provides a soft and comfortable sleep environment.
TR %100 Pamuk kumaşı ve pamuk elyafı ile terlemeyi azaltarak yumuşak ve rahat bir uyku sağlıyor.
Inglese | Turcu |
---|---|
cotton | pamuk |
sleep | uyku |
and | ve |
soft | yumuşak |
comfortable | rahat |
a | bir |
EN Sleeping pad manufactured from cotton fabric enhances the bed comfort with its extra dense fibre.
TR Pamuklu kumaştan üretilen Uyku Pedi, ekstra dolgun elyafı sayesinde yatak konforunu arttırır.
Inglese | Turcu |
---|---|
sleeping | uyku |
cotton | pamuklu |
fabric | kumaş |
bed | yatak |
extra | ekstra |
EN Atta Baby Mattress, designed in accordance with the physiological needs of new-born babies, supports the physical development of babies by providing support towards the spine with the bead fibre filling contained in it
TR Yeni doğan bebeklerin fizyolojik ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanan Atta Bebek Yatağı, içeriğindeki boncuk elyaf dolgusu ile omurgaya doğru destek sağlayarak, bebeklerin fiziksel gelişimini destekler
Inglese | Turcu |
---|---|
baby | bebek |
physical | fiziksel |
new | yeni |
by providing | sağlayarak |
supports | destekler |
support | destek |
designed | tasarlanan |
needs | ihtiyaç |
EN Creating a natural and comfortable sleep experience with its special interior fibre filling and 100% Cotton fabric, Noah Quilt provides maximum comfort thanks to its soft and light structure
TR Özel elyaf iç dolgusu ve %100 Pamuk kumaşı ile doğal ve konforlu bir uyku deneyimi yaratan Noah Yorgan, yumuşak ve hafif yapısı sayesinde maksimum rahatlık sağlıyor
Inglese | Turcu |
---|---|
natural | doğal |
sleep | uyku |
experience | deneyimi |
cotton | pamuk |
maximum | maksimum |
and | ve |
soft | yumuşak |
light | hafif |
comfortable | konforlu |
structure | yapısı |
a | bir |
EN The bead is light with its fibre filling
TR Boncuk elyaf dolgusu ile hafiftir
EN As we continue to drive collection and fibre recycling, we are also increasing our focus on polymer recycling in our packaging
TR Toplamayı ve lif geri dönüşümünü desteklemeye devam ettiğimiz gibi, ambalajımızdaki polimerin geri dönüşümüne de daha fazla odaklanıyoruz
Inglese | Turcu |
---|---|
recycling | geri dönüşüm |
packaging | ambalaj |
continue | devam |
to | geri |
as | gibi |
and | ve |
in | daha |
EN Circularity is at the core of our innovation and development goals: We’ve done a commercial technology validation of a polymer-based barrier and started market testing a fibre-based one
TR Döngüsellik, yenilik ve ürün geliştirme hedeflerimizin özünde yer alıyor: Polimer bazlı bir bariyerin ticari teknoloji doğrulamasını yaptık ve fiber bazlı bir bariyerin pazar testine başladık
Inglese | Turcu |
---|---|
commercial | ticari |
started | başladı |
market | pazar |
based | bazlı |
development | geliştirme |
technology | teknoloji |
innovation | yenilik |
and | ve |
a | bir |
of | yer |
EN Carton packages today consist of about 70% renewable material from wood fibre. Tetra Pak and BillerudKorsnäs are collaborating to push that figure towards 100%.
TR 2019 yılında 51 milyar Tetra Pak kartonu geri dönüştürüldü, ancak israfın ortadan kaldırılarak malzemelerin kullanımda kaldığı gerçek bir döngüsel ekonomiye ulaşmak için tüm paketlerin yeni bir yaşama kavuşması gerekiyor.
Inglese | Turcu |
---|---|
tetra | tetra |
pak | pak |
to | geri |
that | gerçek |
of | in |
Mustrà 36 di 36 traduzzioni