TR Zinciri tamir edemezsen bisiklet alır mıydın?
TR Zinciri tamir edemezsen bisiklet alır mıydın?
NL Zou je een fiets kopen als je de ketting niet zou kunnen repareren?
Turc | Neerlandès |
---|---|
tamir | repareren |
TR Zinciri tamir edemezsen bisiklet alır mıydın?
NL Zou je een fiets kopen als je de ketting niet zou kunnen repareren?
Turc | Neerlandès |
---|---|
tamir | repareren |
TR iFixit, bir şeyler tamir etmek için birbirine yardım eden dünya çapında bir topluluktur. Cihaz cihaz tüm dünyayı tamir edelim.
NL iFixit is een wereldwijde gemeenschap van mensen die elkaar helpen dingen te repareren. Laten we de wereld repareren, één apparaat tegelijk.
Turc | Neerlandès |
---|---|
ifixit | ifixit |
tamir | repareren |
yardım | helpen |
cihaz | apparaat |
TR iFixit, bir şeyler tamir etmek için birbirine yardım eden dünya çapında bir topluluktur. Cihaz cihaz tüm dünyayı tamir edelim.
NL iFixit is een wereldwijde gemeenschap van mensen die elkaar helpen dingen te repareren. Laten we de wereld repareren, één apparaat tegelijk.
Turc | Neerlandès |
---|---|
ifixit | ifixit |
tamir | repareren |
yardım | helpen |
cihaz | apparaat |
TR Şirketler, hükümetler ve diğer paydaşlar, tüm tedarik zinciri boyunca iyi uygulamalar ortaya konulması konusuna devamlı ilgi göstermektedir
NL Bedrijven, overheden en andere stakeholders hebben alle belang bij goede procedures in de hele toeleveringsketen
Turc | Neerlandès |
---|---|
ve | en |
diğer | andere |
TR Control Union Sertifikasyon Hizmetleri, müşterilerinin tedarik zinciri boyunca özel program uygulamalarının kurulumu, kullanıma açılması ve denetlenmesi yoluyla müşterilerini destekler.
NL Control Union Certifications helpt klanten bij het opstellen, uitrollen en monitoren van hun concrete toepassing in de hele keten.
Turc | Neerlandès |
---|---|
özel | de |
ve | en |
TR Geçtiğimiz 10 yıl süresince Control Union Sertifikasyon Hizmetleri, çok sayıda çok uluslu firmayı güvenli ve sürdürülebilir tedarik zinciri yönetme hedefleri konusunda desteklemiştir.
NL In de afgelopen 10 jaar heeft Control Union Certifications tal van multinationals geholpen bij het creëren van een veilige en duurzame toeleveringsketen.
Turc | Neerlandès |
---|---|
güvenli | veilige |
ve | en |
sürdürülebilir | duurzame |
konusunda | bij |
TR Şirketler, hükümetler ve diğer paydaşlar, tüm tedarik zinciri boyunca iyi uygulamalar ortaya konulması konusuna devamlı ilgi göstermektedir
NL Bedrijven, overheden en andere stakeholders hebben alle belang bij goede procedures in de hele toeleveringsketen
Turc | Neerlandès |
---|---|
ve | en |
diğer | andere |
TR Control Union Sertifikasyon Hizmetleri, müşterilerinin tedarik zinciri boyunca özel program uygulamalarının kurulumu, kullanıma açılması ve denetlenmesi yoluyla müşterilerini destekler.
NL Control Union Certifications helpt klanten bij het opstellen, uitrollen en monitoren van hun concrete toepassing in de hele keten.
Turc | Neerlandès |
---|---|
özel | de |
ve | en |
TR Geçtiğimiz 10 yıl süresince Control Union Sertifikasyon Hizmetleri, çok sayıda çok uluslu firmayı güvenli ve sürdürülebilir tedarik zinciri yönetme hedefleri konusunda desteklemiştir.
NL In de afgelopen 10 jaar heeft Control Union Certifications tal van multinationals geholpen bij het creëren van een veilige en duurzame toeleveringsketen.
Turc | Neerlandès |
---|---|
güvenli | veilige |
ve | en |
sürdürülebilir | duurzame |
konusunda | bij |
TR İstemci tarafındaki Magecart ve JavaScript tedarik zinciri saldırılarını durdurun
NL Stop Magecart- en JavaScript-aanvallen aan de kant van de klant
Turc | Neerlandès |
---|---|
ve | en |
javascript | javascript |
TR **PC İnsan: Tedarik Zinciri Programı genel uyumu (1) 17.03.17 (küçük işletmeler için 18.09.17) VEYA (2) bir tedarikçinin geçerli kurala uyması gereken tarihten altı ay sonrasıdır
NL **PC Human: Supply Chain Program general compliance gaat in op (1) 17-3-2017 (18-9-2017 voor kleine bedrijven) OF (2) zes maanden nadat een leverancier verplicht is om zich aan de desbetreffende regel te houden
Turc | Neerlandès |
---|---|
küçük | kleine |
işletmeler | bedrijven |
TR PC Hayvan: Tedarik Zinciri Programı genel uyumu (1) 18.09.17 (küçük işletmeler için 17.09.18) VEYA (2) bir tedarikçinin geçerli kurala uyması gereken tarihten altı ay sonrasıdır.
NL PC Animal: Supply Chain Program general compliance gaat in op (1) 18-9-2017 (17-9-2018 voor kleine bedrijven) OF (2) zes maanden nadat een leverancier verplicht is om zich aan de desbetreffende regel te houden.
Turc | Neerlandès |
---|---|
küçük | kleine |
işletmeler | bedrijven |
TR Güven ve koruma sağlayarak tedarik zinciri boyunca ticaretinize konu olan ürünleri kontrol ediyor ve izliyoruz
NL Wij waken over uw goederen in de volledige logistieke keten en bieden u daarmee extra zekerheid
Turc | Neerlandès |
---|---|
ve | en |
TR Kâr hırsına kapılan yatırımcıların, FAT Brands restoran zinciri Fat Burger tarafından yakın zamanda duyurulan tahvil ihracından başka bir şeye bakmalarına gerek yok.
NL Beleggers die hongerig zijn naar winst hoeven niet verder te kijken dan de onlangs aangekondigde uitgifte van obligaties door FAT Brands-restaurantketen Fat Burger.
TR Tanımadığınız kırık sayfalar ve web sitelerine giden linkleri kontrol edin. Web sitenizi iyileştirmek için bunları tamir edin veya kaldırın.
NL Check op uitgaande links naar gebroken pagina‘s en websites die je niet herkent. Los ze op of verwijder ze om je site beter te maken.
Turc | Neerlandès |
---|---|
sayfalar | pagina |
ve | en |
kaldırın | verwijder |
TR Haydi tamir edilebilir bir dünya inşa edelim.
NL Laten we samen bouwen aan een repareerbare wereld.
Turc | Neerlandès |
---|---|
dünya | wereld |
inşa | bouwen |
TR Her türlü onarım işlemi için profesyonel tamir aletleri. Bu iş için tam da ihtiyacınız olan alet bizde var.
NL Professioneel gereedschapvoor elke reparatie. Wij hebben het juiste gereedschap dat je nodig hebt voor de klus.
Turc | Neerlandès |
---|---|
tamir | reparatie |
bu | het |
ihtiyacınız | nodig |
TR Her Şey için Tamir Kılavuzları - iFixit
NL Reparatiehandleidingen voor alles - iFixit
Turc | Neerlandès |
---|---|
ifixit | ifixit |
TR Tamir, ürünlerin daha uzun süre dayanmasını sağlar.
NL Reparatie laat je producten langer meegaan.
Turc | Neerlandès |
---|---|
tamir | reparatie |
uzun | langer |
TR Tamir, hem üretici hem ekonomi hem de geri kalan herkes için iyi bir şeydir.
NL Reparatie is goed voor fabrikanten, voor de economie en voor ons allemaal.
Turc | Neerlandès |
---|---|
tamir | reparatie |
iyi | goed |
TR iFixit, son yirmi yılda üretilen her Apple ürünü için tamir kılavuzları yayınladı
NL iFixit heeft reparatiehandleidingen gepubliceerd voor elk Apple-product dat in de laatste twee decennia is gemaakt
Turc | Neerlandès |
---|---|
ifixit | ifixit |
ürünü | product |
TR Dünyanın dört bir yanındaki tamircilere katıl ve bu yıl daha fazla şeyi tamir etmeye söz ver.
NL Doe mee met reparateurs wereldwijd en probeer nog meer te repareren dit jaar.
Turc | Neerlandès |
---|---|
dünyanın | wereldwijd |
ve | en |
yıl | jaar |
tamir | repareren |
TR Tamir hakkımız için savaşacağım.
NL Ik zal strijden voor ons recht op reparatie.
Turc | Neerlandès |
---|---|
tamir | reparatie |
TR Kendi eşyalarını tamir eden insanların, özel ve kendini adamış müşteriler olduklarını bilirler.
NL Zij weten namelijk dat mensen die hun eigen spullen repareren toegewijde klanten zijn.
Turc | Neerlandès |
---|---|
tamir | repareren |
müşteriler | klanten |
insanları | mensen |
TR Ürünleri tamir edebilmeleri için insanlara ihtiyaç duydukları bilgi ve aletleri vermek, destek maliyetlerini düşürür
NL Als we mensen de informatie en gereedschappen bieden om hun producten te repareren, verminderen we de kosten voor ondersteuningsservices
Turc | Neerlandès |
---|---|
tamir | repareren |
bilgi | informatie |
ve | en |
TR Müşteriler, eşyalarının hızlıca tamir edilmesine bayılır; bunu ister kendileri yapsınlar ister yerel bir tamirhane.
NL Klanten vinden het fijn als hun producten snel kunnen worden gerepareerd—of ze dat nu zelf doen of dat het wordt gedaan in een lokale reparatiewinkel.
Turc | Neerlandès |
---|---|
müşteriler | klanten |
hızlıca | snel |
ister | of |
yerel | lokale |
TR Bu şirketler tamir kılavuzlarını çevrimiçi olarak kullanıma sunuyor:
NL Deze bedrijven bieden hun reparatiehandleidingen online aan:
Turc | Neerlandès |
---|---|
şirketler | bedrijven |
çevrimiçi | online |
olarak | aan |
TR Çevrimiçi tamir kılavuzlarını ortadan kaldırmak ve insanları DIY(kendin-yap) tamirden uzaklaştırmak için telif hakkı iddialarının arkasına saklanıyorlar.
NL Ze verschuilen zich achter copyright-claims en proberen zo online reparatiehandleidingen van internet af te halen en mensen af te schrikken om zelf hun spullen te repareren.
Turc | Neerlandès |
---|---|
tamir | repareren |
ve | en |
insanları | mensen |
telif | copyright |
TR Tamir edilemeyecek hiçbir şey üretilmemelidir.
NL Er zou niets moeten worden gemaakt dat niet kan worden gerepareerd.
TR Tamir edilmiş elektronik cihazlar insanların, düşük maliyetli elektronik cihazlara erişimini sağlar ve teknolojinin harika avantajlarından faydalanmalarına yardımcı olur
NL Gerepareerde electronica bieden mensen toegang tot goedkope electronica en de geweldige voordelen van technologie
Turc | Neerlandès |
---|---|
sağlar | bieden |
ve | en |
harika | geweldige |
insanları | mensen |
TR Gelişmekte olan ülkelerdeki tamir ustalarını örnek almalıyız
NL We moeten leren van de expertise van expertreparateurs in ontwikkelingslanden
TR Zaten halihazırda sahip olduğumuz şeyleri tamir etmek ve yeniden kullanmak çok mantıklı.
NL Repareren en hergebruiken wat we al hebben is niet meer dan volstrekt logisch.
Turc | Neerlandès |
---|---|
tamir | repareren |
ve | en |
çok | meer |
TR Sahip olduğumuz her şeyi açma, tamir etme ve onarma hakkını talep etme zamanı geldi.
NL Het is de hoogste tijd dat we het recht op het sleutelen aan en het openen en repareren van alles dat we bezitten, opeisen.
Turc | Neerlandès |
---|---|
sahip | is |
tamir | repareren |
ve | en |
hakkını | recht |
TR Tamir, atığa karşı ilk savunma hattıdır
NL Reparatie is de eerste defensielijn tegen verspilling
Turc | Neerlandès |
---|---|
tamir | reparatie |
karşı | tegen |
ilk | eerste |
TR Üreticiler, bağımsız tamir mağazalarını kapatmaya çalışıyorlar.
NL Producenten doen er alles aan om onafhankelijke reparatiewinkels het werk onmogelijk te maken.
Turc | Neerlandès |
---|---|
bağımsız | onafhankelijke |
TR Bir şeye sahip olmak onu açabilme, hekleme, tamir etme, geliştirme hakkının da sende olması anlamına gelmelidir.
NL Eigendom houdt in dat je het zou moeten kunnen openen, hacken, repareren, upgraden of versieren zoals jij dat wilt.
Turc | Neerlandès |
---|---|
onu | je |
tamir | repareren |
TR Daha da iyisi, bir şeyler tamir edildiğinde, üretim sırasında kullandığı tüm enerjiyi ve tüm malzemeleri de bünyesinde tutar. Hiçbir şey boşa gitmez. Hiçbir şey kaybolmaz.
NL Sterker nog, wanneer spullen worden gerepareerd, blijft alle energie en blijven alle materialen die tijdens de productie zijn gebruikt, behouden. Niets wordt verspild. Niets raakt verloren.
Turc | Neerlandès |
---|---|
üretim | productie |
sırasında | tijdens |
tüm | alle |
ve | en |
TR Üreticiler, tamir dünyasında tekel oluşturmuşlar.
NL Producenten hebben een monopolie op reparaties gecreëerd.
TR Tamir geri dönüşümden daha iyidir.
NL Reparatie is beter dan recycling.
Turc | Neerlandès |
---|---|
tamir | reparatie |
daha | dan |
TR Bir ordu dolusu tamir teknisyeni hazırda bekliyor; yalnız biraz yardıma ihtiyaçları var.
NL Een leger aan reparateurs staat klaar om de leegte op te vullen. Alles wat ze nodig hebben, is een beetje hulp.
Turc | Neerlandès |
---|---|
biraz | beetje |
TR Şirketler, sana sattıkları ürünlerini tamir etmeni istemez.
NL Bedrijven willen niet dat jij hun producten repareert of laat repareren.
Turc | Neerlandès |
---|---|
ürünlerini | producten |
tamir | repareren |
TR Üreticiler tamir kodlarını bir sır gibi saklıyor.
NL Producenten houden hun reparatiecodes geheim.
TR makul fiyatlı, bağımsız tamir dükkanları için
NL tot redelijke geprijsde, onafhankelijke reparatiewinkels
Turc | Neerlandès |
---|---|
makul | redelijke |
bağımsız | onafhankelijke |
için | tot |
TR Dijital Binyıl Telif Hakkı Yasasına 2018'de ciddi tamir muafiyetleri kazandık.
NL We hebben in 2018 belangrijke overwinningen behaald betreffende reparatie-vrijstellingen in de Digital Millenium Copyright Act.
Turc | Neerlandès |
---|---|
telif | copyright |
tamir | reparatie |
TR Ürün ve yazılımların tamir edilebilir ve sürdürülebilir yollarla nasıl tasarlanacağı.
NL Hoe producten en software op repareerbare en duurzame wijze kunnen worden ontworpen.
Turc | Neerlandès |
---|---|
ve | en |
sürdürülebilir | duurzame |
nasıl | hoe |
TR Herhangi bir elektronik tamir sorunuyla baş etmeni sağlayacak yegâne set.
NL De enige kit die je nodig hebt om elke reparatie van elektronica aan te kunnen.
Turc | Neerlandès |
---|---|
tamir | reparatie |
TR Asya'daki tamir mağazaları, bu üreticiler tarafından paylaşılan bilgilerle gelişiyor.
NL Reparatiewinkels in Azië hebben baat bij de informatie die door deze fabrikanten wordt gedeeld.
Turc | Neerlandès |
---|---|
üreticiler | fabrikanten |
paylaşılan | gedeeld |
TR Tamir işçileri zorlanıyor. Çünkü ihtiyaç duydukları bilgiye sahip değiller.
NL Reparateurs worstelen door het gebrek aan de informatie die ze nodig hebben.
TR Çok çeşitli kameralar için söküm ve tamir kılavuzları.
NL Demontage en reparatiehandleidingen voor een brede waaier aan fototoestellen.
Turc | Neerlandès |
---|---|
ve | en |
Es mostren 50 de 50 traduccions