TR Bir web sitesini, arayüzü veya teknik belgeleri çevirmek, bir video klip oluşturmak veya bir seslendirme kaydetmek için aynı şirkete gidebiliyor olmamız sadece elverişli değil, son derece elverişli.
"ekonomik olarak elverişli" a Turc es pot traduir a les següents paraules/frases Anglès:
TR Bir web sitesini, arayüzü veya teknik belgeleri çevirmek, bir video klip oluşturmak veya bir seslendirme kaydetmek için aynı şirkete gidebiliyor olmamız sadece elverişli değil, son derece elverişli.
EN The fact that we can go to the same company to translate a website, an interface, or technical documentation, create a video clip, or record a voice-over isn’t just convenient — it’s extremely convenient.
TR MLA19, 522 nolu Stantta bizi ziyaret edin ve Elsevier'in klinik iş akışlarına ve EHR sistemlerine entegre edilen birinci sınıf klinik içeriklerle yüksek kaliteli, ekonomik olarak elverişli bakım sağlanmasına nasıl destek olduğunu keşfedin.
EN Visit us at MLA19, Booth #522, and discover how Elsevier is driving the delivery of high-quality, economically sound care through world-class clinical content that is integrated within clinical workflows and EHR systems.
Turc | Anglès |
---|---|
bizi | us |
ziyaret | visit |
elsevier | elsevier |
klinik | clinical |
ehr | ehr |
entegre | integrated |
sınıf | class |
yüksek | high |
bakım | care |
olduğunu | is |
keşfedin | discover |
TR Buna rağmen bu tür bir tedarik zinciri yasası neden gerekli? Evet, çok doğru, ancak Almanya ucuz tüketim malları da ithal ediyor ve tedarik zinciri boyunca ekonomik açıdan elverişli sayısız girdi üzerinden de kar sağlıyor
EN Why is a supply chain law still important then? Yes, that’s true, but Germany also imports cheap consumer goods and sources many low-cost preliminary goods and services along the supply chain
Turc | Anglès |
---|---|
tedarik | supply |
zinciri | chain |
yasası | law |
neden | why |
doğru | true |
almanya | germany |
ucuz | cheap |
boyunca | along |
TR Sonuç olarak, TENCEL™ Lyocell elyaflar bakteri oluşumuna daha az elverişli bir ortam sağlar ve kumaşa daha hijyenik özellikler katar.
EN Fabrics can also be engineered to provide warm and dry sensations on the skin.
Turc | Anglès |
---|---|
sağlar | provide |
TR 10.2. 2030’a kadar yaşa, cinsiyete, engelliliğe, ırka, etnik kökene, dine, ekonomik ya da başka bir statüye bakılmaksızın herkesin güçlendirilmesi ve sosyal, ekonomik ve siyasi olarak kapsanmasının desteklenmesi
EN 10.2. By 2030, empower and promote the social, economic and political inclusion of all, irrespective of age, sex, disability, race, ethnicity, origin, religion or economic or other status
Turc | Anglès |
---|---|
ekonomik | economic |
başka | other |
herkesin | all |
sosyal | social |
siyasi | political |
TR Hizmet 13 yaşından küçük bireyler için elverişli değildir
EN The Service is not available to individuals who are younger than 13 years old
Turc | Anglès |
---|---|
küçük | younger |
bireyler | individuals |
elverişli | available |
TR Bir dakikalık blok süresi ve düşük işlem ücretleri sayesinde Dogecoin, sosyal medyada bahşiş vermek ve mikro işlemler yapmak için de elverişli bir coin olmuştur
EN Thanks to its one-minute block time and low transaction fees, Dogecoin emerged as a beloved digital currency for social media tipping and microtransactions
Turc | Anglès |
---|---|
blok | block |
süresi | time |
düşük | low |
işlem | transaction |
dogecoin | dogecoin |
TR İşlemeye elverişli toprakların % 5’i ekilidir
EN 5% of cultivated land is cultivated
Turc | Anglès |
---|---|
ın | of |
TR Swissotel Nankai, Osaka, Osaka genelindeki en heyecan verici eğlence, alışveriş ve yemek bölgesi olan Namba'nın kalbinde elverişli bir konuma sahip olan delüks bir oteldir
EN Swissotel Nankai, Osaka is a deluxe hotel ideally located in the heart of Namba, Osaka’s most exciting entertainment, shopping and dining district
Turc | Anglès |
---|---|
swissotel | swissotel |
osaka | osaka |
en | most |
eğlence | entertainment |
alışveriş | shopping |
yemek | dining |
TR CITROËN’ün yeni yaklaşımı, rahatlama ve insan sıcaklığına elverişli bir ortam yaratmak için bir kanepe ruhu içinde tasarlanan C4 Cactus’un ön koltuklarında özellikle iyi bir şekilde gösterilmiştir.
EN CITROËN’s new approach is particularly well illustrated in the front seats of the C4 Cactus, designed in a sofa spirit to create an ambiance conducive to relaxation and human warmth.
Turc | Anglès |
---|---|
yeni | new |
insan | human |
cactus | cactus |
özellikle | particularly |
iyi | well |
TR Elverişli hunk bonks büyük kavun ile oryantal melek
EN Awesome titjob by breasty legal age teenager with biggest cum load on her love bubbles
Turc | Anglès |
---|---|
büyük | biggest |
TR WBT bölgesindeki sivil toplum ve; en acil kötüleşmeler ve gerilemeler için elverişli ortam deneyimlerini paylaşmak için alan sunmak;
EN To offer space for sharing experiences of the enabling environment for civil society and most urgent backslides in the WBT region;
Turc | Anglès |
---|---|
sivil | civil |
toplum | society |
en | most |
acil | urgent |
ortam | environment |
paylaşmak | sharing |
TR Ortak ülkeler ve Birleşik Krallık arasında, yüksek kaliteli araştırmalardan maksimum etkiyi elde etmeye elverişli bir akademik ve araştırma ortamının geliştirilmesine yardımcı olmak,
EN Help promote an academic and research environment between partner countries and the UK, conducive to achieving maximum impact from high-quality research.
Turc | Anglès |
---|---|
ortak | partner |
ülkeler | countries |
yüksek | high |
maksimum | maximum |
akademik | academic |
araştırma | research |
TR Sivil Toplum İçin Elverişli Ortamın İzlenmesi
EN Monitoring Enabling Environment
TR Wi-Fi sertifikalarının otomatik yenilenmesi dahil, Link-OS yazıcıları için sağlam, elverişli, tarayıcı tabanlı, her yerde ve her zaman, uzaktan yapılabilecek yönetim olanağı sağlayın.
EN Enable robust, convenient browser-based, anywhere, anytime remote management of printers, including automating the renewal of Wi-Fi certificates.
Turc | Anglès |
---|---|
yenilenmesi | renewal |
dahil | including |
sağlam | robust |
tarayıcı | browser |
tabanlı | based |
uzaktan | remote |
yönetim | management |
yazıcılar | printers |
sertifikaları | certificates |
TR Hayvanların ve bitkilerin beslenmesindeki kimya prosesleriyle, tarımsal bakımdan elverişli toprağın kimyasıyla ve tarım ilaçları ve gübreyle ilgilenir.
EN Our design and selection of the NETZSCH technology appropriate for your production process take the aspects of economic efficiency, reliability, quality and environmental protection into account.
Turc | Anglès |
---|---|
ve | and |
ın | of |
TR Moroğlu Arseven iş hukukuna ilişkin uyuşmazlıkları ele alırken pratik, hızlı ve elverişli çözümler üretir
EN The firm provides practical solutions for addressing employment-related conflicts
Turc | Anglès |
---|---|
pratik | practical |
çözümler | solutions |
TR TENCEL™ Lyocell ve Modal selülozik elyaflar, etkin nem yönetimi ile kumaşların hava geçirgenliğini artırır, bakteri oluşumuna daha az elverişli bir ortam oluşturarak daha hijyenik özellikler sağlar.
EN TENCEL™ Lyocell and Modal cellulosic fibers naturally manage the transportation of moisture, contributing to breathable fabrics that provide a less favorable environment for bacterial growth, offering better hygienic qualities.
Turc | Anglès |
---|---|
lyocell | lyocell |
modal | modal |
elyaflar | fibers |
yönetimi | manage |
ortam | environment |
sağlar | provide |
TR Bir dakikalık blok süresi ve düşük işlem ücretleri sayesinde Dogecoin, sosyal medyada bahşiş vermek ve mikro işlemler yapmak için de elverişli bir coin olmuştur
EN Thanks to its one-minute block time and low transaction fees, Dogecoin emerged as a beloved digital currency for social media tipping and microtransactions
Turc | Anglès |
---|---|
blok | block |
süresi | time |
düşük | low |
işlem | transaction |
dogecoin | dogecoin |
TR Sivil Toplum İçin Elverişli Ortamın İzlenmesi
EN Monitoring Enabling Environment
TR Wi-Fi sertifikalarının otomatik yenilenmesi dahil, Link-OS yazıcıları için sağlam, elverişli, tarayıcı tabanlı, her yerde ve her zaman, uzaktan yapılabilecek yönetim olanağı sağlayın.
EN Enable robust, convenient browser-based, anywhere, anytime remote management of printers, including automating the renewal of Wi-Fi certificates.
Turc | Anglès |
---|---|
yenilenmesi | renewal |
dahil | including |
sağlam | robust |
tarayıcı | browser |
tabanlı | based |
uzaktan | remote |
yönetim | management |
yazıcılar | printers |
sertifikaları | certificates |
TR Moroğlu Arseven iş hukukuna ilişkin uyuşmazlıkları ele alırken pratik, hızlı ve elverişli çözümler üretir
EN The firm provides practical solutions for addressing employment-related conflicts
Turc | Anglès |
---|---|
pratik | practical |
çözümler | solutions |
TR Yakıt pilli araçlar sadece kara araçlarında değil hava (İHA-SİHA) ve deniz araçlarında (denizaltı) görev süresini uzatmak için çok elverişli sistemlerdir.
EN Not only in land vehicles, but also in air (UAV-SHA) and sea vehicles, fuel cell vehicles are particularly convenient technologies for extending the duty term (submarine).
Turc | Anglès |
---|---|
yakıt | fuel |
araçlar | vehicles |
değil | not |
hava | air |
deniz | sea |
TR CITROËN’ün yeni yaklaşımı, rahatlama ve insan sıcaklığına elverişli bir ortam yaratmak için bir kanepe ruhu içinde tasarlanan C4 Cactus’un ön koltuklarında özellikle iyi bir şekilde gösterilmiştir.
EN CITROËN’s new approach is particularly well illustrated in the front seats of the C4 Cactus, designed in a sofa spirit to create an ambiance conducive to relaxation and human warmth.
Turc | Anglès |
---|---|
yeni | new |
insan | human |
cactus | cactus |
özellikle | particularly |
iyi | well |
TR CITROËN’ün yeni yaklaşımı, rahatlama ve insan sıcaklığına elverişli bir ortam yaratmak için bir kanepe ruhu içinde tasarlanan C4 Cactus’un ön koltuklarında özellikle iyi bir şekilde gösterilmiştir.
EN CITROËN’s new approach is particularly well illustrated in the front seats of the C4 Cactus, designed in a sofa spirit to create an ambiance conducive to relaxation and human warmth.
Turc | Anglès |
---|---|
yeni | new |
insan | human |
cactus | cactus |
özellikle | particularly |
iyi | well |
TR Bu doğal ham madde, ne yanıcı ne de patlayıcı ve üstelik bir organik flow bataryada kullanılabilecek organik elektrolitler için ideal bir çıkış maddesi olmaya elverişli
EN This natural resource is neither flammable nor explosive and ideally suited as the raw material for organic electrolytes for use in an organic-flow battery
Turc | Anglès |
---|---|
doğal | natural |
ham | raw |
organik | organic |
ideal | ideally |
olmaya | is |
TR Kağıtlar, oynayarak Almanca egzersiz yapmaya çok elverişli.
EN The cards are also a fun way to practise your German.
TR Bisiklet yolunun büyük kesimi düz ve özellikle çocuklu aileler için elverişli.
EN The bike path is mostly flat and ideal for families with children.
Turc | Anglès |
---|---|
düz | flat |
aileler | families |
TR Onun için elverişli bir şey daha vardı: Gresa’nın 2012 yılında mezun olduğu Loyola Lisesi, büyük Alman firmalarıyla bir mesleki eğitim işbirliği yürütüyor
EN There was another lucky coincidence: Loyola High School, where Gresa graduated in 2012, maintains a vocational training partnership with major German companies
Turc | Anglès |
---|---|
alman | german |
mesleki | vocational |
eğitim | training |
işbirliği | partnership |
TR Hizmet 13 yaşından küçük bireyler için elverişli değildir
EN The Service is not available to individuals who are younger than 13 years old
Turc | Anglès |
---|---|
küçük | younger |
bireyler | individuals |
elverişli | available |
TR Hizmet 13 yaşından küçük bireyler için elverişli değildir
EN The Service is not available to individuals who are younger than 13 years old
Turc | Anglès |
---|---|
küçük | younger |
bireyler | individuals |
elverişli | available |
TR Hizmet 13 yaşından küçük bireyler için elverişli değildir
EN The Service is not available to individuals who are younger than 13 years old
Turc | Anglès |
---|---|
küçük | younger |
bireyler | individuals |
elverişli | available |
TR Hizmet 13 yaşından küçük bireyler için elverişli değildir
EN The Service is not available to individuals who are younger than 13 years old
Turc | Anglès |
---|---|
küçük | younger |
bireyler | individuals |
elverişli | available |
TR Hizmet 13 yaşından küçük bireyler için elverişli değildir
EN The Service is not available to individuals who are younger than 13 years old
Turc | Anglès |
---|---|
küçük | younger |
bireyler | individuals |
elverişli | available |
TR Hizmet 13 yaşından küçük bireyler için elverişli değildir
EN The Service is not available to individuals who are younger than 13 years old
Turc | Anglès |
---|---|
küçük | younger |
bireyler | individuals |
elverişli | available |
TR Hizmet 13 yaşından küçük bireyler için elverişli değildir
EN The Service is not available to individuals who are younger than 13 years old
Turc | Anglès |
---|---|
küçük | younger |
bireyler | individuals |
elverişli | available |
TR Hizmet 13 yaşından küçük bireyler için elverişli değildir
EN The Service is not available to individuals who are younger than 13 years old
Turc | Anglès |
---|---|
küçük | younger |
bireyler | individuals |
elverişli | available |
TR Hizmet 13 yaşından küçük bireyler için elverişli değildir
EN The Service is not available to individuals who are younger than 13 years old
Turc | Anglès |
---|---|
küçük | younger |
bireyler | individuals |
elverişli | available |
TR Hizmet 13 yaşından küçük bireyler için elverişli değildir
EN The Service is not available to individuals who are younger than 13 years old
Turc | Anglès |
---|---|
küçük | younger |
bireyler | individuals |
elverişli | available |
TR Hizmet 13 yaşından küçük bireyler için elverişli değildir
EN The Service is not available to individuals who are younger than 13 years old
Turc | Anglès |
---|---|
küçük | younger |
bireyler | individuals |
elverişli | available |
TR Yerel Girişimler için Kanada Fonu’nun amacı; teknik, ekonomik, kültürel ve sosyal kalkınma desteği veren küçük ölçekli projeleri finanse ederek yerel halkın ekonomik, kültürel ve sosyal yaşam standartlarının artırılmasıdır.
EN The purpose of the Canada Fund for Local Initiatives is to increase the economic, cultural, and social living standards of the local people by financing small-scale projects that provide technical, economic, cultural, and social development support.
Turc | Anglès |
---|---|
yerel | local |
kanada | canada |
amacı | purpose |
teknik | technical |
ekonomik | economic |
sosyal | social |
kalkınma | development |
desteği | support |
projeleri | projects |
yaşam | living |
standartları | standards |
TR Yerel Girişimler için Kanada Fonu’nun amacı; teknik, ekonomik, kültürel ve sosyal kalkınma desteği veren küçük ölçekli projeleri finanse ederek, yerel halkın ekonomik, kültürel ve sosyal yaşam standartlarının artırılmasıdır.
EN The purpose of the Canada Fund for Local Initiatives is to increase the economic, cultural, and social living standards of the local people by financing small-scale projects that provide technical, economic, cultural, and social development support.
Turc | Anglès |
---|---|
yerel | local |
kanada | canada |
amacı | purpose |
teknik | technical |
ekonomik | economic |
sosyal | social |
kalkınma | development |
desteği | support |
projeleri | projects |
yaşam | living |
standartları | standards |
TR Yerel Girişimler için Kanada Fonu’nun amacı; teknik, ekonomik, kültürel ve sosyal kalkınma desteği veren küçük ölçekli projeleri finanse ederek yerel halkın ekonomik, kültürel ve sosyal yaşam standartlarının artırılmasıdır.
EN The purpose of the Canada Fund for Local Initiatives is to increase the economic, cultural, and social living standards of the local people by financing small-scale projects that provide technical, economic, cultural, and social development support.
Turc | Anglès |
---|---|
yerel | local |
kanada | canada |
amacı | purpose |
teknik | technical |
ekonomik | economic |
sosyal | social |
kalkınma | development |
desteği | support |
projeleri | projects |
yaşam | living |
standartları | standards |
TR Yerel Girişimler için Kanada Fonu’nun amacı; teknik, ekonomik, kültürel ve sosyal kalkınma desteği veren küçük ölçekli projeleri finanse ederek, yerel halkın ekonomik, kültürel ve sosyal yaşam standartlarının artırılmasıdır.
EN The purpose of the Canada Fund for Local Initiatives is to increase the economic, cultural, and social living standards of the local people by financing small-scale projects that provide technical, economic, cultural, and social development support.
Turc | Anglès |
---|---|
yerel | local |
kanada | canada |
amacı | purpose |
teknik | technical |
ekonomik | economic |
sosyal | social |
kalkınma | development |
desteği | support |
projeleri | projects |
yaşam | living |
standartları | standards |
TR Günümüzdeki Ziraat Bankası’nın temeli olan bu sistem, çiftçilerin dayanışma ve ekonomik birlikteliklerini esas alan bir sistem olarak kurulduğu için kooperatifçiliğin ilk adımları olarak değerlendirilir
EN This system, which is the foundation of today's Ziraat Bank, is considered as the first steps of forming cooperatives since it was established as a system based on the solidarity and economic cooperation of farmers
Turc | Anglès |
---|---|
temeli | foundation |
sistem | system |
dayanışma | solidarity |
ekonomik | economic |
adımları | steps |
TR Ek olarak, SP500’ün önemi, Amerika Birleşik Devletleri ekonomisinin sağlığının ekonomik bir göstergesi olarak kullanılmasıyla vurgulanmaktadır.
EN Additionally, the importance of the SP500 is highlighted by its use as an economic indicator of the health of the United States economy.
TR Ek olarak, SP500’ün önemi, Amerika Birleşik Devletleri ekonomisinin sağlığının ekonomik bir göstergesi olarak kullanılmasıyla vurgulanmaktadır.
EN Additionally, the importance of the SP500 is highlighted by its use as an economic indicator of the health of the United States economy.
TR Ek olarak, SP500’ün önemi, Amerika Birleşik Devletleri ekonomisinin sağlığının ekonomik bir göstergesi olarak kullanılmasıyla vurgulanmaktadır.
EN Additionally, the importance of the SP500 is highlighted by its use as an economic indicator of the health of the United States economy.
TR Ek olarak, SP500’ün önemi, Amerika Birleşik Devletleri ekonomisinin sağlığının ekonomik bir göstergesi olarak kullanılmasıyla vurgulanmaktadır.
EN Additionally, the importance of the SP500 is highlighted by its use as an economic indicator of the health of the United States economy.
TR Ek olarak, SP500’ün önemi, Amerika Birleşik Devletleri ekonomisinin sağlığının ekonomik bir göstergesi olarak kullanılmasıyla vurgulanmaktadır.
EN Additionally, the importance of the SP500 is highlighted by its use as an economic indicator of the health of the United States economy.
Es mostren 50 de 50 traduccions