EN Grafschaft Bentheim, a rural district in Lower Saxony, was acknowledged for an electric car-sharing system across seven municipalities in a rural area
EN Grafschaft Bentheim, a rural district in Lower Saxony, was acknowledged for an electric car-sharing system across seven municipalities in a rural area
TR Aşağı Saksonya eyaletindeki Grafschaft Bentheim beldesi kırsal bölgelerdeki yedi kasabasında sunduğu elektrikli araba paylaşımı servisiyle ödüle layık görüldü
Anglès | Turc |
---|---|
rural | kırsal |
saxony | saksonya |
electric | elektrikli |
car | araba |
sharing | paylaşımı |
seven | yedi |
a | a |
EN What opportunities do they see in rural life? After many, especially younger, people in Germany moved in recent years from rural regions to cities, there are now signs of a trend reversal
TR Şimdiyse bu trendin tersine döndüğüne dair işaretler var
Anglès | Turc |
---|---|
now | bu |
a | var |
EN This position will work in Diyarbakır province and its districts (including rural areas) under the Office of the Leader Women's Association in Diyarbakır.
TR Bu pozisyon, Lider Kadın Derneğinin Diyarbakır’da bulunan Ofisine bağlı olarak Diyarbakır ili ve ilçelerinde (kırsal alanlar dahil) çalışacaktır.
Anglès | Turc |
---|---|
position | pozisyon |
including | dahil |
rural | kırsal |
areas | alanlar |
leader | lider |
and | ve |
this | bu |
the | olarak |
EN Germany’s population will hardly change until 2035. According to forecasts, however, around 60 per cent of rural districts and cities will lose population, and 40 per cent will grow correspondingly.
TR 2035’e kadar Almanya’nın nüfusunda çok az değişiklik olacak. Buna rağmen yapılan tahminlere göre kaza ve illerin yaklaşık yüzde 60’ının nüfusu azalacak, dolayısıyla yüzde 40’lık kısmında da bir artış görülecek.
Anglès | Turc |
---|---|
change | değişiklik |
will | olacak |
per cent | yüzde |
and | ve |
however | bir |
to | kadar |
EN In the rural districts, on the other hand, the net migration balance is positive at plus 10 per 1,000 inhabitants
TR Kazalardaysa net göç, her 1.000 kişi için artı 10 ile daha olumlu bir seyir izliyor
Anglès | Turc |
---|---|
net | net |
positive | olumlu |
migration | göç |
on | her |
plus | için |
EN Ten out of 294 rural districts, however, don’t benefit from the emigration of the 30 to 50-year-old age group; almost all of these don’t have a big city nearby.
TR Öte yandan 294 kazanın sadece 10’u, 30 ila 50 yaş grubundakilerden yarar sağlamıyor, zira buraların hemen hepsinin yakınlarında büyük kentler yok.
Anglès | Turc |
---|---|
almost | hemen |
big | büyük |
age | yaş |
to | ila |
all | ya |
the | sadece |
EN That is why the Federal Environment Ministry’s National Climate Protection Initiative, for example, also provides targeted support for projects in cities, towns and rural districts
TR Bu çerçevede örneğin Federal Çevre Bakanlığı’nın Ulusal İklim Koruma İnisiyatifi, şehir, kasaba ve kazalardaki projelerin desteklenmesine büyük önem veriyor
Anglès | Turc |
---|---|
federal | federal |
national | ulusal |
cities | şehir |
protection | koruma |
and | ve |
EN With the project implemented in 16 villages in the rural we established 16 Disaster Management Commitees with 160 village volunteers, through whom we provided basic information on disaster preparedness, risk mitigation and respons to thousands of people.
TR Kırsal bölgede bulunan 16 köyde uyguladığımız proje ile 16 Afet Yönetim Komitesi oluşturduk ve 160 köy gönüllüsü aracılığıyla binlerce kişiye afete hazırlık, risk azaltma ve afete müdahale konularında temel bilgiler verdik.
Anglès | Turc |
---|---|
rural | kırsal |
disaster | afet |
management | yönetim |
village | köy |
basic | temel |
information | bilgiler |
risk | risk |
mitigation | azaltma |
project | proje |
and | ve |
with | ile |
EN We provided 269 temporary animal shelters in collaboration with the Provincial Directorates of Agriculture to 244 families whose barns were damaged in the rural areas of Elazığ and Malatya.
TR Elazığ ve Malatya’nın kırsal bölgelerinde ahırları zarar görmüş 244 aileye Tarım İl Müdürlükleri ile işbirliği içinde 269 geçici hayvan barınağı sağladık.
Anglès | Turc |
---|---|
temporary | geçici |
animal | hayvan |
collaboration | işbirliği |
agriculture | tarım |
rural | kırsal |
and | ve |
in | içinde |
with | ile |
EN The project aims at increasing the living standards of refugees in rural areas and ensuring their access to rights and services while supporting their active participation in the community
TR Bu projede temel amacımız, kırsalda yaşayan mülteci nüfusun yaşam standartlarını yükseltmek, hak ve hizmetlere erişimlerini sağlayarak topluma etkin katılımlarını desteklemek
Anglès | Turc |
---|---|
project | projede |
of | ın |
refugees | mülteci |
active | etkin |
supporting | desteklemek |
services | hizmetlere |
and | ve |
living | yaşam |
standards | standartları |
EN The project aims at increasing the living standards of refugees in rural areas and ensuring their access to rights and services while supporting their active participation in the community
TR Bu projede temel amacımız, kırsalda yaşayan mülteci nüfusun yaşam standartlarını yükseltmek, hak ve hizmetlere erişimlerini sağlayarak topluma etkin katılımlarını desteklemek
Anglès | Turc |
---|---|
project | projede |
of | ın |
refugees | mülteci |
active | etkin |
supporting | desteklemek |
services | hizmetlere |
and | ve |
living | yaşam |
standards | standartları |
EN The project aims at increasing the living standards of refugees in rural areas and ensuring their access to rights and services while supporting their active participation in the community.
TR Hayata Destek çalışanları olarak bu süreçte birçok zorlukla karşılaştık; mültecilerin karşı karşıya kaldığı sorunlarla ilgili çözüm yolları bulmaya çalıştık.
Anglès | Turc |
---|---|
refugees | mültecilerin |
and | bir |
their | bu |
services | destek |
to | karşı |
the | olarak |
EN The project aims at increasing the living standards of refugees in rural areas and ensuring their access to rights and services while supporting their active participation in the community.
TR Hayata Destek çalışanları olarak bu süreçte birçok zorlukla karşılaştık; mültecilerin karşı karşıya kaldığı sorunlarla ilgili çözüm yolları bulmaya çalıştık.
Anglès | Turc |
---|---|
refugees | mültecilerin |
and | bir |
their | bu |
services | destek |
to | karşı |
the | olarak |
EN With the project implemented in 16 villages in the rural we established 16 Disaster Management Commitees with 160 village volunteers, through whom we provided basic information on disaster preparedness, risk mitigation and respons to thousands of people.
TR Kırsal bölgede bulunan 16 köyde uyguladığımız proje ile 16 Afet Yönetim Komitesi oluşturduk ve 160 köy gönüllüsü aracılığıyla binlerce kişiye afete hazırlık, risk azaltma ve afete müdahale konularında temel bilgiler verdik.
Anglès | Turc |
---|---|
rural | kırsal |
disaster | afet |
management | yönetim |
village | köy |
basic | temel |
information | bilgiler |
risk | risk |
mitigation | azaltma |
project | proje |
and | ve |
with | ile |
EN We provided 269 temporary animal shelters in collaboration with the Provincial Directorates of Agriculture to 244 families whose barns were damaged in the rural areas of Elazığ and Malatya.
TR Elazığ ve Malatya’nın kırsal bölgelerinde ahırları zarar görmüş 244 aileye Tarım İl Müdürlükleri ile işbirliği içinde 269 geçici hayvan barınağı sağladık.
Anglès | Turc |
---|---|
temporary | geçici |
animal | hayvan |
collaboration | işbirliği |
agriculture | tarım |
rural | kırsal |
and | ve |
in | içinde |
with | ile |
EN “Future farmer” Sebastian Heilmann talks about new paths in agriculture and what makes a good rural life for him.
TR Berlin Nüfus ve Kalkınma Araştırma Enstitüsü’nden Susanne Dähner, kırsal yaşamın Almanya’da neden daha çekici hale geldiğini açıklıyor.
Anglès | Turc |
---|---|
and | ve |
rural | kırsal |
for | neden |
in | daha |
EN Advancement of Community Development, particularly in Rural Areas
TR Özellikle kırsal alanlarda toplumsal kalkınmanın sağlanması,
Anglès | Turc |
---|---|
of | ın |
rural | kırsal |
EN 9.1.1. Proportion of the rural population who live within 2 km of an all-season road 9.1.2. Passenger and freight volumes, by mode of transport
TR 9.1.1. Her mevsim geçit veren yolların 2 km yakınında yaşayan kırsal nüfusun oranı 9.1.2. Ulaşım modlarına göre yolcu ve yük hacmi
Anglès | Turc |
---|---|
rural | kırsal |
population | nüfusun |
km | km |
passenger | yolcu |
transport | ulaşım |
and | ve |
by | göre |
of | her |
EN The national economy relies heavily on the transport networks which link Turkey’s ports, airports, cities and rural communities
TR Ulusal ekonomi, büyük ölçüde Türkiye?nin limanlarını, havaalanlarını, şehirlerini ve kırsal topluluklarını birbirine bağlayan ulaşım ağlarına dayanmaktadır
Anglès | Turc |
---|---|
economy | ekonomi |
transport | ulaşım |
rural | kırsal |
communities | toplulukların |
national | ulusal |
networks | ağlar |
and | ve |
the | nin |
EN By 2050, there will be more citizens living in cities than in rural areas by a ratio of 2:1
TR 2050 yılı itibariyle, şehirlerde yaşayan vatandaşların sayısı, kırsal alanlarda yaşayanlardan 2:1 oranında daha fazla olacak
Anglès | Turc |
---|---|
citizens | vatandaşların |
living | yaşayan |
rural | kırsal |
of | ın |
a | sayısı |
will | olacak |
EN LANDSHAPE CHARACTERISTICS AND RURAL TOURISM POTENTIAL IN BINGOL ILICALAR TOWN AND ITS AROUND
TR BİNGÖL ILICALAR BELDESİ VE YAKIN ÇEVRESİNİN PEYZAJ ÖZELLİKLERİ VE KIRSAL TURİZM POTANSİYELİ
Anglès | Turc |
---|---|
and | ve |
EN With the project implemented in 16 villages in the rural we established 16 Disaster Management Commitees with 160 village volunteers, through whom we provided basic information on disaster preparedness, risk mitigation and respons to thousands of people.
TR Kırsal bölgede bulunan 16 köyde uyguladığımız proje ile 16 Afet Yönetim Komitesi oluşturduk ve 160 köy gönüllüsü aracılığıyla binlerce kişiye afete hazırlık, risk azaltma ve afete müdahale konularında temel bilgiler verdik.
Anglès | Turc |
---|---|
rural | kırsal |
disaster | afet |
management | yönetim |
village | köy |
basic | temel |
information | bilgiler |
risk | risk |
mitigation | azaltma |
project | proje |
and | ve |
with | ile |
EN We provided 269 temporary animal shelters in collaboration with the Provincial Directorates of Agriculture to 244 families whose barns were damaged in the rural areas of Elazığ and Malatya.
TR Elazığ ve Malatya’nın kırsal bölgelerinde ahırları zarar görmüş 244 aileye Tarım İl Müdürlükleri ile işbirliği içinde 269 geçici hayvan barınağı sağladık.
Anglès | Turc |
---|---|
temporary | geçici |
animal | hayvan |
collaboration | işbirliği |
agriculture | tarım |
rural | kırsal |
and | ve |
in | içinde |
with | ile |
EN With the project implemented in 16 villages in the rural we established 16 Disaster Management Commitees with 160 village volunteers, through whom we provided basic information on disaster preparedness, risk mitigation and respons to thousands of people.
TR Kırsal bölgede bulunan 16 köyde uyguladığımız proje ile 16 Afet Yönetim Komitesi oluşturduk ve 160 köy gönüllüsü aracılığıyla binlerce kişiye afete hazırlık, risk azaltma ve afete müdahale konularında temel bilgiler verdik.
Anglès | Turc |
---|---|
rural | kırsal |
disaster | afet |
management | yönetim |
village | köy |
basic | temel |
information | bilgiler |
risk | risk |
mitigation | azaltma |
project | proje |
and | ve |
with | ile |
EN We provided 269 temporary animal shelters in collaboration with the Provincial Directorates of Agriculture to 244 families whose barns were damaged in the rural areas of Elazığ and Malatya.
TR Elazığ ve Malatya’nın kırsal bölgelerinde ahırları zarar görmüş 244 aileye Tarım İl Müdürlükleri ile işbirliği içinde 269 geçici hayvan barınağı sağladık.
Anglès | Turc |
---|---|
temporary | geçici |
animal | hayvan |
collaboration | işbirliği |
agriculture | tarım |
rural | kırsal |
and | ve |
in | içinde |
with | ile |
EN The project aims at increasing the living standards of refugees in rural areas and ensuring their access to rights and services while supporting their active participation in the community.
TR Bu projede temel amacımız, ihtiyaç sahibi mülteci nüfusun yaşam standartlarını yükseltmek, hak ve hizmetlere erişimlerini sağlayarak topluma etkin katılımlarını desteklemek.
Anglès | Turc |
---|---|
project | projede |
living | yaşam |
of | ın |
refugees | mülteci |
active | etkin |
supporting | desteklemek |
services | hizmetlere |
and | ve |
standards | standartları |
EN The project aims at increasing the living standards of refugees in rural areas and ensuring their access to rights and services while supporting their active participation in the community.
TR Bu projede temel amacımız, ihtiyaç sahibi mülteci nüfusun yaşam standartlarını yükseltmek, hak ve hizmetlere erişimlerini sağlayarak topluma etkin katılımlarını desteklemek.
Anglès | Turc |
---|---|
project | projede |
living | yaşam |
of | ın |
refugees | mülteci |
active | etkin |
supporting | desteklemek |
services | hizmetlere |
and | ve |
standards | standartları |
EN The project aims at increasing the living standards of refugees in rural areas and ensuring their access to rights and services while supporting their active participation in the community
TR Bu projede temel amacımız, kırsalda yaşayan mülteci nüfusun yaşam standartlarını yükseltmek, hak ve hizmetlere erişimlerini sağlayarak topluma etkin katılımlarını desteklemek
Anglès | Turc |
---|---|
project | projede |
of | ın |
refugees | mülteci |
active | etkin |
supporting | desteklemek |
services | hizmetlere |
and | ve |
living | yaşam |
standards | standartları |
EN City dwellers often suffer more from stress-related mental disorders than people living in rural areas
TR Kent sakinleri, kırsal kesimlerde yaşayan insanlara göre daha sık stresten kaynaklanan ruhsal hastalık çekiyorlar
Anglès | Turc |
---|---|
often | sık |
people | insanlara |
living | yaşayan |
rural | kırsal |
more | daha |
city | kent |
EN Big cities are thriving and villages are dying out? The situation is not quite that simple. Here are some facts and trends about urban and rural living in Germany.
TR Kırsal bölgelerde köyler hayalete dönüşürken kentler her yeri kaplıyor mu? Bu o kadar da basit bir denklem değil. Almanya’da kent ve kırsal bölgelere ilişkin olgular ve eğilimler.
Anglès | Turc |
---|---|
rural | kırsal |
simple | basit |
in | da |
that | o |
and | ve |
urban | kent |
the | değil |
EN 1.5 billion euros flow every year into food security, agricultural promotion and rural development in partner countries as part of German development cooperation.
TR Alman Kalkınma İş Birliği çerçevesinde gıda güvenliği, tarımın desteklenmesi ve partner ülkelerin tarımsal kalkınmasına 1,5 milyar euro tutarında kaynak akıyor.
Anglès | Turc |
---|---|
billion | milyar |
euros | euro |
food | gıda |
development | kalkınma |
of | ın |
partner | partner |
in | da |
countries | ülkelerin |
security | güvenliği |
agricultural | tarım |
and | ve |
EN If the chief reason in favour of Brandenburg is Berlin, for the move to Wendland it is “green and rural” and a little bit of Hamburg too
TR Brandenburg’un tercih edilmesinin temel nedeni Berlin iken, konu Wendland olunca bu neden, önce “yeşillik ve kırsallık” ve biraz da Hamburg oluyor
EN Susanne Dähner of the Berlin Institute for Population and Development explains why rural life in Germany is becoming more attractive.
TR Berlin Nüfus ve Kalkınma Araştırma Enstitüsü’nden Susanne Dähner, kırsal yaşamın Almanya’da neden daha çekici hale geldiğini açıklıyor.
Anglès | Turc |
---|---|
of | ın |
berlin | berlin |
institute | enstitüsü |
population | nüfus |
development | kalkınma |
rural | kırsal |
life | yaşam |
attractive | çekici |
and | ve |
why | neden |
more | daha |
EN “Future farmer” Sebastian Heilmann talks about new paths in agriculture and what makes a good rural life for him.
TR “Geleceğin çiftçisi” Sebastian Heilmann ile tarımda yeni yöntemleri ve iyi bir kırsal yaşamın onun için ne anlama geldiğini konuştuk.
EN The Heidenheim Rural District in Baden-Württemberg was honoured for Handabdruck, a project that enables people to show their commitment to climate protection and sustainability
TR Baden Württemberg’deki Heidenheim beldesi herkesin iklim koruma ve sürdürülebilirlik alanındaki katkılarını paylaşabildiği “El İzi” aksiyonuyla öne çıktı
Anglès | Turc |
---|---|
climate | iklim |
protection | koruma |
sustainability | sürdürülebilirlik |
and | ve |
EN The Marburg-Biedenkopf Rural District in Hesse won recognition for a tree-planting project that enables children and young people to learn how trees are planted and cultivated.
TR Hessen eyaletinde bulunan Marburg Biedenkopf beldesiyse çocuk ve gençlere ağaç dikimini ve yetiştirmeyi öğreten ağaç dikme etkinliğiyle ödüle layık görüldü.
Anglès | Turc |
---|---|
a | a |
are | bulunan |
tree | ağaç |
young | genç |
children | çocuk |
EN Which is why in many rural regions the car is often the only feasible option
TR Bu nedenle pek çok kırsal bölgede otomobilin alternatifi yok
Anglès | Turc |
---|---|
rural | kırsal |
many | pek |
why | bu |
EN Many creative people from Berlin now live in this rural area not far from the capital
TR Birçok Berlinli yaratıcı insan artık başkentin yakınlarındaki bu kırsal alanda yaşıyor
Anglès | Turc |
---|---|
people | insan |
rural | kırsal |
creative | yaratıcı |
live | yaşıyor |
this | bu |
many | çok |
EN Visitors to this spa resort on the river Neckar in the Rural District of Heilbronn enthuse about its many half-timbered buildings dating from the 15th and 16th centuries
TR Eyalet İlçesi Heilbronn’un Neckar kıyısındaki bu kaplıca beldesi, 15’inci ve 16’ıncı yüzyıllara ait çok sayıda Fachwerk binası ile heyecan veriyor
Anglès | Turc |
---|---|
in | da |
and | ve |
this | bu |
EN This is good news for many villages that have previously suffered from depopulation – rural areas could become more attractive again as a result of the pandemic.
TR Bu durum, şimdiye kadar nüfus düşüşünden muzdarip olan pek çok köy için iyi bir haber; pandemiyle birlikte, uzun vadede kırsal bölgeler yeniden daha çekici hale gelebilir.
Anglès | Turc |
---|---|
news | haber |
rural | kırsal |
attractive | çekici |
this | bu |
for | için |
many | pek |
again | yeniden |
of | birlikte |
EN And general practitioners are urgently sought after for practices in rural areas.
TR Üstelik kırsal alanda aile doktoru muayenehanelerine acilen pratisyen hekimler aranıyor.
Anglès | Turc |
---|---|
rural | kırsal |
EN New Ideas for Rural Development: Matilde Roundtable Meeting
TR Kadınlarla Güçlenen Sosyal Uyum: Reyhanlı Kadın Komitesi
EN In addition, Karacasu, which is the highest settlement of Aydın Province, is also important for plateau tourism. Especially in the summer months, the number of people coming from neighboring provinces and districts is inevitable.
TR Ayrıca, Aydın İlinin en yüksek yerleşim birimi olan Karacasu, yayla turizmi açısından da önem taşımaktadır. Özellikle yaz aylarında İlçeye çevre İl ve İlçelerden gelenlerin sayısı azımsanamayacak düzeydedir.
Anglès | Turc |
---|---|
karacasu | karacasu |
of | ın |
aydın | aydın |
summer | yaz |
from | açısından |
in | da |
and | ve |
is | olan |
highest | en yüksek |
EN Denizli-Babadağ is located in the east of Karacasu District, 90 km from the city center, Aydın-Bozdoğan in the west, Aydın-Kuyucak in the north, Denizli-Tavas and Kale districts in the south.
TR İl Merkezine 90 km mesafede bulunan Karacasu İlçesinin doğusunda Denizli-Babadağ, batısında Aydın-Bozdoğan, kuzeyinde Aydın-Kuyucak, güneyinde ise Denizli-Tavas ve Kale İlçeleri yer almaktadır.
Anglès | Turc |
---|---|
east | doğusunda |
karacasu | karacasu |
km | km |
center | merkezine |
and | ve |
the | ise |
west | batı |
is | bulunan |
EN Districts of İstanbul Province
TR İstanbul iline bağlı ilçeler
EN Districts of Kahramanmaraş Province
TR Kahramanmaraş iline bağlı ilçeler
EN Districts of Tekirdağ Province
TR Tekirdağ iline bağlı ilçeler
EN Districts of Balıkesir Province
TR Balıkesir iline bağlı ilçeler
Anglès | Turc |
---|---|
balıkesir | balıkesir |
EN Districts of Çanakkale Province
TR Çanakkale iline bağlı ilçeler
EN Districts of Kırıkkale Province
TR Kırıkkale iline bağlı ilçeler
Es mostren 50 de 50 traduccions