EN Ledger Nano S Nem edition cannot be shipped with other products. If you wish to purchase our regular products, please place a separate order.
"place a separate" a Anglès es pot traduir a les següents paraules/frases Turc:
EN Ledger Nano S Nem edition cannot be shipped with other products. If you wish to purchase our regular products, please place a separate order.
TR Ledger Nano S Nem sürümü diğer ürünlerle birlikte gönderilemez. Diğer ürünlerimizi satın almak istiyorsanız, lütfen ayrı bir sipariş verin.
Anglès | Turc |
---|---|
s | s |
edition | sürüm |
other | diğer |
ledger | ledger |
if you wish | istiyorsanız |
separate | ayrı |
order | sipariş |
purchase | satın |
please | lütfen |
EN They are published as a separate issue of the journal or as part of a regular issue, and they are usually funded by sources other than the journal’s publisher.
TR Derginin ayrı bir sayısı ya da normal bir sayının bir bölümü olarak basılırlar ve genelde finansmanları derginin yayıncısı dışında kaynaklar tarafından sağlanır.
Anglès | Turc |
---|---|
journal | derginin |
regular | normal |
separate | ayrı |
and | ve |
by | tarafından |
a | bir |
EN Versatile in his singing style, Jarreau is a twelve-time Grammy-nominated vocalist and the only vocalist in history to win a Grammy Award in three separate categories: jazz, pop, and R&B
TR 12 Mart 1940 doğumlu Amerikalı siyahi erkek şarkıcı
EN Jotform also provides a separate URL for each form. You can email this link to clients or share it through social media as you spread the word about your photography.
TR Jotform'da her form için bağımsız bir URL adresi sağlanır. Dilerseniz bu bağlantıyı müşterilerinize e-postayla gönderebilir ya da sosyal medyada paylaşarak adınızı duyurabilirsiniz.
Anglès | Turc |
---|---|
form | form |
url | url |
this | bu |
also | da |
social | sosyal |
share | paylaş |
a | bir |
link | bağlantıyı |
your | adınızı |
EN Nowadays, there are very limited places where you can sell the furniture you want to separate
TR Günümüzde, yolunu ayırmak istediğin mobilyalarını satabileceğin yerler çok kısıtlı
Anglès | Turc |
---|---|
places | yerler |
you want | istediğin |
EN Sonix will automatically identify speakers and separate exchanges into different paragraphs.
TR Sonix, hoparlörleri otomatik olarak tanımlayacak ve değişimleri farklı paragraflara ayıracaktır.
Anglès | Turc |
---|---|
sonix | sonix |
different | farklı |
and | ve |
automatically | otomatik olarak |
EN If you record each speaker on a separate track, we can combine those tracks into one transcript.
TR Her hoparlörü ayrı bir parçaya kaydederseniz, bu parçaları tek bir transkript halinde birleştirebiliriz.
Anglès | Turc |
---|---|
speaker | hoparlör |
transcript | transkript |
separate | ayrı |
on | halinde |
those | bu |
a | bir |
each | her |
EN In recordings where each participant is recorded in a separate channel or track, Sonix will recognize each channel separately and then combine each recording into one transcript.
TR Her katılımcının ayrı bir kanal veya parça halinde kaydedildiği kayıtlarda, Sonix her kanalı ayrı ayrı tanıyacak ve ardından her kaydı tek bir transkripte birleştirecektir.
Anglès | Turc |
---|---|
transcript | transkripte |
sonix | sonix |
or | veya |
and | ve |
in | halinde |
then | ardından |
channel | kanal |
separate | ayrı |
a | bir |
each | her |
EN If you want students to create their own separate accounts and workspaces that is possible too.
TR Öğrencilerin kendi ayrı hesaplarını ve çalışma alanlarını oluşturmalarını istiyorsanız bu da mümkündür.
Anglès | Turc |
---|---|
accounts | hesaplar |
separate | ayrı |
if you want | istiyorsanız |
too | da |
and | ve |
EN Programs include a complete range of investment solutions delivered through separate accounts and commingled funds.
TR Programlar arasında farklı hesaplar ve karıştırılmış fonlar aracılığıyla sağlanan eksiksiz bir yatırım çözümleri yelpazesi yer almaktadır.
Anglès | Turc |
---|---|
programs | programlar |
complete | eksiksiz |
investment | yatırım |
accounts | hesaplar |
solutions | çözümleri |
a | bir |
through | aracılığıyla |
and | ve |
of | yer |
EN Successful dispersion requires targeted force in order to separate agglomerated particles
TR Başarılı bir dispersiyon için yönlenimli kuvvetler gerekir; böylece topaklanan parçalar tekrar ayrılabilir
Anglès | Turc |
---|---|
requires | gerekir |
separate | ayrı |
successful | başarılı |
to | böylece |
in | için |
EN Slazzer uses AI computer vision algorithm to detect foreground pixels and separate them from the background pixels.
TR Slazzer, ön plandaki pikselleri tespit etmek ve bunları arka plan piksellerinden ayırmak için yapay zeka bilgisayar görüş algoritması kullanır.
Anglès | Turc |
---|---|
uses | kullanır |
computer | bilgisayar |
detect | tespit |
background | arka plan |
vision | görüş |
and | ve |
the | bunları |
EN Compare rankings for two separate dates for which you have data in the calendar. Research how the positions changed after the last search update or the introduction of large-scale changes to the site.
TR Takvimde verileriniz olan iki ayrı tarih için sıralamaları karşılaştırın. Son arama güncellemesinden veya sitede büyük ölçekli değişikliklerin başlatılmasından sonra pozisyonların nasıl değiştiğini araştırın.
Anglès | Turc |
---|---|
compare | karşılaştırın |
changed | değişti |
last | son |
changes | değişikliklerin |
separate | ayrı |
large | büyük |
search | arama |
site | sitede |
or | veya |
of | in |
which | olan |
how | nasıl |
EN VeChain has two separate tokens: VET and VTHO
TR VeChain'in VET ve VTHO olmak üzere iki tokenı bulunur
Anglès | Turc |
---|---|
and | ve |
two | iki |
has | olmak |
EN Wildcard SSL Certificate prevents you from getting separate SSL certificate for each domain and saves money.
TR Wildcard SSL Sertifikası, her bir domain için ayrı SSL sertifikasını almanızı önler ve para tasarrufu sağlar.
Anglès | Turc |
---|---|
ssl | ssl |
certificate | sertifikası |
domain | domain |
wildcard | wildcard |
separate | ayrı |
prevents | önler |
getting | için |
and | ve |
EN So each group offers different solutions and are under separate brands
TR Yani her grup farklı çözümler sunmaktadır ve ayrı markalar altındadır
Anglès | Turc |
---|---|
each | her |
group | grup |
offers | sunmaktadır |
and | ve |
brands | markalar |
so | yani |
different | farklı |
solutions | çözümler |
separate | ayrı |
EN Individuals and organizations who want to register a .io domain name can get a domain name and separate .io
TR Bir .io alan adını kaydettirmek isteyen Bireyler ve kuruluşlar bir alan adı alabilir ve .io'yu ayırabilir
Anglès | Turc |
---|---|
organizations | kuruluşlar |
want | isteyen |
can | alabilir |
and | ve |
domain | alan adı |
name | adını |
individuals | bireyler |
a | bir |
EN To use a separate DNS server for the network and the internet separately
TR İç ağ için ayrı, internet için ayrı bir DNS sunucusu kullanmak
Anglès | Turc |
---|---|
dns | dns |
server | sunucusu |
internet | internet |
separate | ayrı |
a | bir |
to use | kullanmak |
EN Buying separate certificates is more costly and may require more administration, but it ensures that each subdomain is protected separately.
TR Ayrı sertifikalar satın almak daha maliyetlidir ve daha fazla yönetim gerektirebilir belki fakat her bir alt alanın ayrı ayrı korunmasını sağlar.
Anglès | Turc |
---|---|
certificates | sertifikalar |
administration | yönetim |
ensures | sağlar |
subdomain | alt alan |
and | ve |
but | fakat |
each | her |
separate | ayrı |
buying | satın almak |
EN For example, you can create separate groups to categorize development and production accounts, and then use AWS CloudFormation StackSets to provision services and permissions to each group.
TR Örneğin, gelişim ve üretim hesaplarını sınıflandırmak için ayrı gruplar oluşturabilir ve daha sonra her bir grup için hizmetler ve izinler tedarik etmek için AWS CloudFormation StackSets’i kullanabilirsiniz.
Anglès | Turc |
---|---|
development | gelişim |
accounts | hesaplar |
aws | aws |
provision | tedarik |
services | hizmetler |
production | üretim |
separate | ayrı |
cloudformation | cloudformation |
group | grup |
groups | gruplar |
can create | oluşturabilir |
and | ve |
EN You can learn more about it here https://thenounproject.zendesk.com/hc/en-us/articles/200509908-Can-I-use-icons-for-Commercial-Use-, but note that you don't need to buy separate license as we already have it
TR Daha fazla bilgi için aşağıdaki adrese gidebilirsiniz https://thenounproject.zendesk.com/hc/en-us/articles/200509908-Can-I-use-icons-for-Commercial-Use-, ama ayrı bir lisans almanıza gerek olmadığını unutmayın, bu lisansa biz zaten sahibiz
Anglès | Turc |
---|---|
https | https |
license | lisans |
separate | ayrı |
learn | bilgi |
but | ama |
need | gerek |
we | biz |
EN With a separate room next door, so mom and dad can have some time out
TR Bitişikteki ayrı oda ile anne ve babalar kendilerine biraz zaman ayırabilir
Anglès | Turc |
---|---|
room | oda |
mom | anne |
separate | ayrı |
and | ve |
time | zaman |
with | ile |
EN These websites may contain separate terms and conditions related to their use and your access to and use thereof will be governed by such terms and conditions.
TR Bu web siteleri kullanımlarını ve erişimine ilişkin farklı hüküm ve koşullara sahip olabilir, bu nedenle kullanımları söz konusu hüküm ve koşullar tarafından düzenlenir.
Anglès | Turc |
---|---|
access | erişimine |
these | bu |
websites | siteleri |
terms | koşullar |
use | kullan |
by | tarafından |
be | olabilir |
and | ve |
to | sahip |
EN *Farms have an additional 2 years to comply with certain water-related requirements. Separate compliance date applicable to sprouts.
TR *Çiftliklerin su ile ilgili belli gerekliliklere uymak için ek 2 yılı vardır. Filizler için ayrı bir uyum tarihi geçerlidir.
Anglès | Turc |
---|---|
additional | ek |
water | su |
separate | ayrı |
date | tarihi |
related | ilgili |
compliance | uyum |
years | bir |
with | ile |
EN The absence of a separate regulation on social cooperatives or the lack of a different process causes various difficulties in the field
TR Sosyal kooperatiflere ilişkin ayrı bir düzenleme bulunmaması ya da farklı bir süreç yürütülmemesi alanda çeşitli zorluklar yaşanmasına neden olmaktadır
Anglès | Turc |
---|---|
regulation | düzenleme |
social | sosyal |
separate | ayrı |
process | süreç |
in | da |
different | farklı |
various | çeşitli |
EN Note how they use a separate one-page template for customers in trouble, where the latter can look up their questions in FAQ or contact the support team straight away
TR Başı dertte olan müşteriler için nasıl ayrı bir tek sayfalık şablon kullandıklarına dikkat edin; bu müşterilerin sorularına SSS'de bakabilir veya hemen destek ekibiyle iletişime geçebilir
Anglès | Turc |
---|---|
contact | iletişime |
separate | ayrı |
template | şablon |
support | destek |
questions | sorular |
their | bu |
how | nasıl |
or | veya |
customers | müşteriler |
EN Adapt a wide responsive template for your company or make separate landing pages for each specialist
TR Şirketiniz için geniş bir duyarlı şablon uyarlayın veya her uzman için ayrı açılış sayfaları oluşturun
Anglès | Turc |
---|---|
wide | geniş |
responsive | duyarlı |
template | şablon |
separate | ayrı |
pages | sayfaları |
or | veya |
make | oluşturun |
for | için |
a | bir |
EN Get a separate plan and pricing page design and create the best website
TR Ayrı bir plan ve fiyatlandırma sayfası tasarımı edinin ve en iyi web sitesini oluşturun
Anglès | Turc |
---|---|
plan | plan |
pricing | fiyatlandırma |
separate | ayrı |
and | ve |
create | oluşturun |
page | sayfası |
website | web |
design | tasarım |
a | bir |
best | en |
EN Convert and Transfer are now separate features
TR Dönüştürme ve Aktarma artık ayrı özelliklerdir
Anglès | Turc |
---|---|
separate | ayrı |
and | ve |
now | artık |
EN Realizing those outcomes requires a series of additional services that are separate from Zebra Signature Services
TR Bu sonuçların elde edilebilmesi için Zebra’ya Özel Hizmetlerden ayrı olan bir dizi ek hizmet gerekir
Anglès | Turc |
---|---|
outcomes | sonuçları |
requires | gerekir |
series | dizi |
additional | ek |
services | hizmet |
separate | ayrı |
those | bu |
of | in |
EN In July, SunExpress expands its family service and offers a separate check-in, preferred boarding for families with children and a special buggy-service. Several independent “Family-Counters” are also introduced at multiple airports in July.
TR SunExpress, Temmuz ayında aileler için sunduğu hizmeti geliştirdi; ailelere ayrı bir check-in kontuarı, öncelikli boarding ve bebekli aileler için puset hizmeti sunmaya başladı. Havaalanlarında "Aile Check-In Kontuarlar" açıldı.
Anglès | Turc |
---|---|
sunexpress | sunexpress |
july | temmuz |
service | hizmeti |
separate | ayrı |
family | aile |
and | ve |
a | bir |
for | için |
EN An entire series of mechanical and chemical steps are required, first to separate cellulose from the associated natural materials and then to refine it until chemically pure.
TR Selülozu doğal ek maddelerin ayırmak ve sonrasında kimyasal bakımdan saf hazırlamak için bir dizi mekanik ve kimyasal adım gereklidir.
Anglès | Turc |
---|---|
series | dizi |
mechanical | mekanik |
chemical | kimyasal |
steps | adım |
required | gereklidir |
natural | doğal |
pure | saf |
and | ve |
of | in |
to | için |
the | bir |
EN Take your film production to the next level by creating a striking movie logo. Separate your brand from thousands of others with a personalized logo.
TR Çarpıcı bir sinema logosu ile film prodüksiyonunuza level atlatın. Kişiselleştirilmiş bir logo ile markanızı diğer binlerce markadan farklılaştırın.
Anglès | Turc |
---|---|
level | level |
personalized | kişiselleştirilmiş |
your brand | markanızı |
film | film |
a | bir |
EN If you have multiple brands or if you're a freelancer or agency with multiple customers, you can now keep everything separate through workspaces
TR Birden fazla markanız varsa veya birden fazla müşteriye hizmet veren bir sosyal medya yöneticisi ya da ajanssanız, artık tüm markalarınızı çalışma alanları aracılığıyla tek bir ekrandan ayrı ayrı yönetebilirsiniz
Anglès | Turc |
---|---|
now | artık |
separate | ayrı |
or | veya |
if | varsa |
brands | markalar |
through | aracılığıyla |
EN Link to the client card in CRM. Displays the operator a separate button under all fields custom_data.
TR Ziyaretçinin CRM’deki kartının linki. Temsilciye custom_data’da tüm alanların altında ayrı bir buton olarak gösterilir.
Anglès | Turc |
---|---|
separate | ayrı |
all | tüm |
a | bir |
under | altında |
EN Please fill out the form completely, just in case we might need to contact you. Please fill out a separate form for each person. We wish to see you at the Exhibiton.
TR Lütfen ihtiyaç halinde size ulaşabilmemiz için formu eksiksiz doldurunuz. Fuarı ziyaret edecek her kişiye ayrı form doldurunuz. Fuarımızda görüşmek dileklerimizle.
Anglès | Turc |
---|---|
need | ihtiyaç |
separate | ayrı |
in | halinde |
please | lütfen |
to | ziyaret |
the | size |
for | için |
EN They are published as a separate issue of the journal or as part of a regular issue, and they are usually funded by sources other than the journal’s publisher.
TR Derginin ayrı bir sayısı ya da normal bir sayının bir bölümü olarak basılırlar ve genelde finansmanları derginin yayıncısı dışında kaynaklar tarafından sağlanır.
Anglès | Turc |
---|---|
journal | derginin |
regular | normal |
separate | ayrı |
and | ve |
by | tarafından |
a | bir |
EN Two separate FedRAMP P-ATOs have been issued; one encompassing AWS GovCloud (US), and the other covering the AWS US East/West regions.
TR İki ayrı FedRAMP P-ATO'su verilmiş olup biri AWS GovCloud (ABD) bölgesini, diğeriyse AWS ABD Doğu/Batı bölgesini kapsamaktadır.
Anglès | Turc |
---|---|
fedramp | fedramp |
aws | aws |
govcloud | govcloud |
us | abd |
separate | ayrı |
the | olup |
one | biri |
west | batı |
EN Is a separate contract or contract amendment needed with AWS under PHIPA, similar to the requirement for a Business Associate Agreement under HIPAA in the United States?
TR Amerika Birleşik Devletleri’nde HIPAA için gerekli olan İş Ortağı Sözleşmesi gibi PHIPA kapsamında AWS ile imzalanması gereken ayrı bir sözleşme veya sözleşme eki var mıdır?
Anglès | Turc |
---|---|
aws | aws |
hipaa | hipaa |
associate | ortağı |
separate | ayrı |
agreement | sözleşmesi |
or | veya |
contract | sözleşme |
needed | gereken |
united | birleşik |
with | ile |
EN Compare rankings for two separate dates for which you have data in the calendar. Research how the positions changed after the last search update or the introduction of large-scale changes to the site.
TR Takvimde verileriniz olan iki ayrı tarih için sıralamaları karşılaştırın. Son arama güncellemesinden veya sitede büyük ölçekli değişikliklerin başlatılmasından sonra pozisyonların nasıl değiştiğini araştırın.
Anglès | Turc |
---|---|
compare | karşılaştırın |
changed | değişti |
last | son |
changes | değişikliklerin |
separate | ayrı |
large | büyük |
search | arama |
site | sitede |
or | veya |
of | in |
which | olan |
how | nasıl |
EN Wildcard SSL Certificate prevents you from getting separate SSL certificate for each domain and saves money.
TR Wildcard SSL Sertifikası, her bir domain için ayrı SSL sertifikasını almanızı önler ve para tasarrufu sağlar.
Anglès | Turc |
---|---|
ssl | ssl |
certificate | sertifikası |
domain | domain |
wildcard | wildcard |
separate | ayrı |
prevents | önler |
getting | için |
and | ve |
EN So each group offers different solutions and are under separate brands
TR Yani her grup farklı çözümler sunmaktadır ve ayrı markalar altındadır
Anglès | Turc |
---|---|
each | her |
group | grup |
offers | sunmaktadır |
and | ve |
brands | markalar |
so | yani |
different | farklı |
solutions | çözümler |
separate | ayrı |
EN To use a separate DNS server for the network and the internet separately
TR İç ağ için ayrı, internet için ayrı bir DNS sunucusu kullanmak
Anglès | Turc |
---|---|
dns | dns |
server | sunucusu |
internet | internet |
separate | ayrı |
a | bir |
to use | kullanmak |
EN Buying separate certificates is more costly and may require more administration, but it ensures that each subdomain is protected separately.
TR Ayrı sertifikalar satın almak daha maliyetlidir ve daha fazla yönetim gerektirebilir belki fakat her bir alt alanın ayrı ayrı korunmasını sağlar.
Anglès | Turc |
---|---|
certificates | sertifikalar |
administration | yönetim |
ensures | sağlar |
subdomain | alt alan |
and | ve |
but | fakat |
each | her |
separate | ayrı |
buying | satın almak |
EN Each individual Stay shall count towards one separate entry into the Prize Draw.
TR Her bir Konaklama Ödül Çekilişi için ayrı bir katılım sayılacaktır.
Anglès | Turc |
---|---|
stay | konaklama |
each | her |
separate | ayrı |
count | bir |
EN These third party sites have separate and independent privacy policies
TR Söz konusu üçüncü tarafların farklı ve bağımsız gizlilik politikaları vardır
Anglès | Turc |
---|---|
independent | bağımsız |
privacy | gizlilik |
policies | politikalar |
and | ve |
third | üçüncü |
EN With a separate room next door, so mom and dad can have some time out
TR Bitişikteki ayrı oda ile anne ve babalar kendilerine biraz zaman ayırabilir
Anglès | Turc |
---|---|
room | oda |
mom | anne |
separate | ayrı |
and | ve |
time | zaman |
with | ile |
EN These websites may contain separate terms and conditions related to their use and your access to and use thereof will be governed by such terms and conditions.
TR Bu web siteleri kullanımlarını ve erişimine ilişkin farklı hüküm ve koşullara sahip olabilir, bu nedenle kullanımları söz konusu hüküm ve koşullar tarafından düzenlenir.
Anglès | Turc |
---|---|
access | erişimine |
these | bu |
websites | siteleri |
terms | koşullar |
use | kullan |
by | tarafından |
be | olabilir |
and | ve |
to | sahip |
EN Within the project a separate interactive identification app will be developed for the general public
TR Proje bağlamında ayrıca bağımsız bir etkileşimli tanımlama uygulaması da geliştiriliyor
Anglès | Turc |
---|---|
separate | ayrı |
interactive | etkileşimli |
identification | tanımlama |
app | uygulaması |
within | da |
project | proje |
a | bir |
EN In Germany, colleagues tend to keep job and privacy separate
TR Almanya’da ise iş arkadaşları işi ve özel yaşamı genelde ayrı tutarlar
Anglès | Turc |
---|---|
separate | ayrı |
job | iş |
and | ve |
Es mostren 50 de 50 traduccions