EN It's the perfect blend between stylish and minimal
"blend between" a Anglès es pot traduir a les següents paraules/frases Turc:
EN It's the perfect blend between stylish and minimal
TR Şıklık ve minimalizmin mükemmel birleşimi burada
Anglès | Turc |
---|---|
perfect | mükemmel |
and | ve |
the | burada |
EN Indulge in the unique blend of flavours which is Nikkei cuisine at Yuzu, our overwater restaurant.
TR En prestijli şampanyalarımız efsanevi Raffles Singapore Long Bar’ın bir ada yorumu ile sunulur.
Anglès | Turc |
---|---|
restaurant | bar |
unique | ile |
EN Explore popular categories like last updated contact form 7, pricing tables, features, and others that will blend seamlessly into the page layout
TR Son güncellenen iletişim formu 7, fiyat tabloları, özellikler ve sayfa düzenine sorunsuz bir şekilde uyum sağlayacak diğerleri gibi popüler kategorileri keşfedin
Anglès | Turc |
---|---|
explore | keşfedin |
popular | popüler |
categories | kategorileri |
last | son |
updated | güncellenen |
contact | iletişim |
pricing | fiyat |
tables | tablolar |
others | diğerleri |
seamlessly | sorunsuz |
page | sayfa |
features | özellikler |
form | formu |
and | ve |
the | şekilde |
EN The grid website forms and lines are visually appealing, and the grid templates free perfectly blend content and allow to design of a web page with WordPress plugins, adobe photoshop
TR Izgara web sitesi formları ve satırları görsel olarak çekici ve ızgara şablonları, içeriği mükemmel bir şekilde harmanlıyor ve WordPress eklentileri, adobe photoshop ile bir web sayfasının tasarlanmasına izin veriyor
Anglès | Turc |
---|---|
content | içeriği |
wordpress | wordpress |
plugins | eklentileri |
adobe | adobe |
appealing | çekici |
grid | ızgara |
page | sayfası |
templates | şablonları |
forms | formları |
and | ve |
lines | bir |
the | şekilde |
perfectly | mükemmel bir şekilde |
EN Softness and smoothness of the hair with our exquisite blend of oils.
TR Benzersiz yağlardan oluşan karışımla yumuşacık ve pürüzsüz saçlar.
Anglès | Turc |
---|---|
hair | saç |
and | ve |
EN The delightful blend of naturally derived and botanical ingredients to get refresh and energetic skin.
TR Doğal kökenli ve botanik maddelerin harika bir bileşiminden oluşan bu ürünler canlı ve genç görünümlü bir cilt için ideal.
Anglès | Turc |
---|---|
naturally | doğal |
skin | cilt |
and | ve |
get | bu |
of | in |
to | için |
the | bir |
EN Fashioned to be astoundingly versatile, TENCEL™ Luxe filaments blend superbly with other noble fibers such as silk, cashmere or wool.
TR Şaşılacak derecede çok yönlü olan TENCEL™ Luxe filament iplikler ve ipek, kaşmir veya yün gibi diğer saf elyaflarla harika karışımlar elde edilebilir.
EN Immerse your skin in this calming, creamy texture that’s designed to thicken watery ingredients, bind powders, and blend chunky particles so they can be applied evenly and work together.
TR İçerikler ve maske bazının homojen biçimde uygulanabilmesi için, cildinizi su bazlı içerikleri yoğunlaştıran, toz formdaki içerikleri birleştiren ve büyük parçaları karıştıran kremsi dokuya bırakın.
Anglès | Turc |
---|---|
designed | için |
and | ve |
EN Indulge in the unique blend of flavours which is Nikkei cuisine at Yuzu, our overwater restaurant.
TR En prestijli şampanyalarımız efsanevi Raffles Singapore Long Bar’ın bir ada yorumu ile sunulur.
Anglès | Turc |
---|---|
restaurant | bar |
unique | ile |
EN Indulge in the unique blend of flavours which is Nikkei cuisine at Yuzu, our overwater restaurant.
TR En prestijli şampanyalarımız efsanevi Raffles Singapore Long Bar’ın bir ada yorumu ile sunulur.
Anglès | Turc |
---|---|
restaurant | bar |
unique | ile |
EN Indulge in the unique blend of flavours which is Nikkei cuisine at Yuzu, our overwater restaurant.
TR En prestijli şampanyalarımız efsanevi Raffles Singapore Long Bar’ın bir ada yorumu ile sunulur.
Anglès | Turc |
---|---|
restaurant | bar |
unique | ile |
EN Indulge in the unique blend of flavours which is Nikkei cuisine at Yuzu, our overwater restaurant.
TR En prestijli şampanyalarımız efsanevi Raffles Singapore Long Bar’ın bir ada yorumu ile sunulur.
Anglès | Turc |
---|---|
restaurant | bar |
unique | ile |
EN To make shampoo she mixes rye flour with lukewarm water, her home-made deodorant is made from bicarbonate of soda, cornflour and coconut oil, while her eye shadow is a blend of cinnamon, cocoa and turmeric.
TR Şampuan için çavdar ununu su ile karıştırıyor; deodorant için soda, nişasta ve hindistan cevizi yağını ve göz farı için de tarçın, kakao ve Hint safranını…
Anglès | Turc |
---|---|
water | su |
of | in |
and | ve |
eye | göz |
to | ile |
make | için |
EN It's the perfect blend of a VPN and proxy
TR VPN ile proxy'nin mükemmel bir karışımı gibidir
Anglès | Turc |
---|---|
perfect | mükemmel |
vpn | vpn |
a | bir |
its | ile |
EN I use Social Warfare because it?s the only sharing plugin that can be customized to blend seamlessly with my branding. Andrea Beltrami, Visual Marketer
TR Markamla sorunsuz bir şekilde uyum sağlayacak şekilde özelleştirilebilen tek paylaşım eklentisi olduğu için Social Warfare eklentisini kullanıyorum. Andrea Beltrami, Görsel Pazarlamacı
Anglès | Turc |
---|---|
seamlessly | sorunsuz |
visual | görsel |
social | social |
sharing | paylaşım |
the | şekilde |
because | için |
EN Combine images with Auto-Blend Layers
TR Katmanları Otomatik Karıştır ile görüntüleri birleştirme
Anglès | Turc |
---|---|
with | ile |
images | görüntüleri |
EN Images of the two cities reflect Paris Budapest Restaurant's intriguing menu: a creative blend of French and Hungarian cuisines
TR İki şehrin imajı, Paris Budapest Restaurant'ın ilgi uyandırıcı menüsünde yansıtılmıştır: Fransız ve Macar mutfaklarının yaratıcı bir karışımı
Anglès | Turc |
---|---|
paris | paris |
french | fransız |
creative | yaratıcı |
and | ve |
menu | menü |
a | bir |
EN With six temperature-controlled outdoor pools, you could experience a different swimming spot each day of a week-long stay. Our main pool faces the beach and appears to blend into the sea.
TR Sıcaklık kontrollü altı açık havuz ile bir haftalık konaklamanın her gününde farklı bir yüzme noktasının deneyimini yaşayabilirsiniz. Ana havuzumuz plaja bakar ve deniz karışmış gibi görünür.
Anglès | Turc |
---|---|
outdoor | açık |
experience | deneyimini |
main | ana |
temperature | sıcaklık |
controlled | kontrollü |
week | haftalık |
pool | havuz |
day | gün |
and | ve |
sea | deniz |
the | gibi |
different | farklı |
to | her |
EN I use Social Warfare because it?s the only sharing plugin that can be customized to blend seamlessly with my branding. Andrea Beltrami, Visual Marketer
TR Markamla sorunsuz bir şekilde uyum sağlayacak şekilde özelleştirilebilen tek paylaşım eklentisi olduğu için Social Warfare eklentisini kullanıyorum. Andrea Beltrami, Görsel Pazarlamacı
Anglès | Turc |
---|---|
seamlessly | sorunsuz |
visual | görsel |
social | social |
sharing | paylaşım |
the | şekilde |
because | için |
EN If you want to prevent two words from being separated by a line break or page break between them, just enter a "non-breaking space" between the words. To do so, just press the key combination Ctrl+Shift+Space.
TR İki sözcüğün satır sonu veya sayfa sonu ile ayrılmasını önlemek istiyorsanız sözcükler arasına “bölünmez boşluk” eklemeniz yeterlidir. Bunu yapmak için Ctrl + Shift + Space tuş kombinasyonuna basmanız yeterlidir.
Anglès | Turc |
---|---|
page | sayfa |
do | yapmak |
or | veya |
enter | için |
line | ile |
EN We encrypt all data that goes between you and Sonix using field-standard TLS (Transport Layer Security). Your data is encrypted when transferred between data centers for backup and replication.
TR Alan standardı TLS (Aktarım Katmanı Güvenliği) kullanarak siz ve Sonix arasındaki tüm verileri şifreliyoruz. Verileriniz yedekleme ve çoğaltma için veri merkezleri arasında aktarıldığında şifrelenir.
Anglès | Turc |
---|---|
sonix | sonix |
tls | tls |
centers | merkezleri |
backup | yedekleme |
standard | standardı |
layer | katmanı |
your data | verileriniz |
encrypted | şifrelenir |
security | güvenliği |
using | kullanarak |
all | tüm |
data | veri |
and | ve |
between | arasındaki |
for | için |
EN In 2015, between two elections, the ongoing peace/resolution process between the government and the Kurdistan Workers’ Party (PKK) ended.
TR 2015 yılındaki iki seçim arasında, hükümet ve PKK arasında süregelen barış/çözüm süreci son buldu.
Anglès | Turc |
---|---|
process | süreci |
government | hükümet |
peace | barış |
resolution | çözüm |
and | ve |
between | arası |
EN These Terms are the entire and exclusive agreement between Busbud and you regarding the Website, and these Terms supersede and replace any prior agreements between Busbud and you regarding the Website.
TR Bu Koşullar, Web Sitesine ilişkin olarak tarafınızla aramızdaki tek sözleşmeyi oluşturur ve bu Koşullar Web Sitesi ile ilgili diğer ve önceki tüm sözleşmelerin yerini alır.
Anglès | Turc |
---|---|
terms | koşullar |
these | bu |
and | ve |
EN 2. With the EB campaign; 25% discount is applied for all flights departing between April 1st - June 15th, 2022 AND 15% discount is applied for all flights departing between June 16th - October 31st, 2022.
TR 2. Kampanya; 20 Aralık 2021, 12:00?da (GMT+3) başlar, 31 Ocak 2021 23:59?da (GMT+3) sona erer.
Anglès | Turc |
---|---|
campaign | kampanya |
between | da |
EN The relationship between the President and the Chancellor is similar to that between the British Queen and the Prime Minister
TR Cumhurbaşkanı ile Şansölye arasındaki ilişki, Britanya’daki Kraliçe ile Başbakan arasındaki ilişkiye benzer
Anglès | Turc |
---|---|
relationship | ilişki |
similar | benzer |
queen | kraliçe |
president | cumhurbaşkanı |
between | arasındaki |
to | e |
the | ile |
EN There are many differences between east and west – and also between north and south. Surprising insights: Germany, 30 years after the fall of the Wall.
TR Doğu ve Batı arasında pek çok şey birbirinden farklı; ama Kuzey ve Güney arasında da durum aynı. Berlin Duvarı’nın yıkılışından 30 yıl sonra Almanya’ya dair şaşırtıcı olgular.
Anglès | Turc |
---|---|
north | kuzey |
south | güney |
years | yıl |
many | pek |
west | batı |
and | ve |
the | aynı |
after | sonra |
of | dair |
EN We encrypt all data that goes between you and Sonix using field-standard TLS (Transport Layer Security). Your data is encrypted when transferred between data centers for backup and replication.
TR Alan standardı TLS (Aktarım Katmanı Güvenliği) kullanarak siz ve Sonix arasındaki tüm verileri şifreliyoruz. Verileriniz yedekleme ve çoğaltma için veri merkezleri arasında aktarıldığında şifrelenir.
Anglès | Turc |
---|---|
sonix | sonix |
tls | tls |
centers | merkezleri |
backup | yedekleme |
standard | standardı |
layer | katmanı |
your data | verileriniz |
encrypted | şifrelenir |
security | güvenliği |
using | kullanarak |
all | tüm |
data | veri |
and | ve |
between | arasındaki |
for | için |
EN The Tetra Pak® C3/Flex machine is highly adaptable, with features that make it possible for customers to switch between different package volumes as easily as between different products
TR Müşterilerin farklı ürünler arasında olduğu kadar farklı ambalaj hacimleri arasında da kolayca geçiş yapabilmesini sağlayan özelliklere sahip olan Tetra Pak® C3/Flex makinesi, farklı koşullara son derece kolaylıkla uyarlanabilir
Anglès | Turc |
---|---|
tetra | tetra |
pak | pak |
machine | makinesi |
highly | son derece |
adaptable | uyarlanabilir |
customers | müşterilerin |
different | farklı |
products | ürünler |
switch | geçiş |
easily | kolayca |
is | olduğu |
between | arası |
make | da |
to | sahip |
the | arasında |
EN For Contrast, enter a percentage value between 1 and 100 to specify the contrast required between pixels for that area to be considered an edge. Use a higher value for low-contrast images.
TR Bir alanın kenar olarak kabul edilmesi için pikseller arasında olması gereken kontrastı belirlemek üzere, Kontrast alanına 1 ile 100 arasında bir değer girin. Düşük kontrastlı görüntüler için daha yüksek bir değer kullanın.
Anglès | Turc |
---|---|
required | gereken |
edge | kenar |
low | düşük |
to be | olması |
to | edilmesi |
higher | daha yüksek |
value | değer |
area | alan |
images | görüntü |
the | kabul |
a | bir |
enter | girin |
EN “There is a direct correlation between using Semrush, being focused on SEO, and the sheer growth that we’ve had. Our organic traffic was up by 230% in 2019. Literally every day we are getting the highest traffic ever on our website.”
TR ''Semrush'ı kullanmak, SEO'ya odaklanmak ve sahip olduğumuz tam büyüme arasında doğrudan bir korelasyon var. Organik trafiğimiz 2019 yılında %230 kadar arttı. Tam olarak her gün, websitemizdeki en yüksek trafiği elde ediyoruz.''
Anglès | Turc |
---|---|
growth | büyüme |
direct | doğrudan |
organic | organik |
traffic | trafiği |
using | kullanmak |
we are | olduğumuz |
in | yılında |
and | ve |
that | tam |
a | bir |
up | kadar |
every | her |
EN I have been able to close the gaps between my organic and paid efforts thus distributing my budget and tactics in a comprehensive manner.”
TR Organik ve ücretli çabalarım arasındaki boşlukları kapatabildim, böylece bütçemin ve taktiklerimin dağıtımını daha geniş kapsamlı yapma imkanı buldum.''
Anglès | Turc |
---|---|
organic | organik |
and | ve |
paid | ücretli |
comprehensive | kapsamlı |
between | arasındaki |
to | yapma |
the | daha |
EN An easy and universal linking mechanism between scholarly publications and research data
TR Akademik yayınlar ve araştırma verileri arasında kolay ve evrensel bir bağlantılandırma mekanizmasıdır
Anglès | Turc |
---|---|
easy | kolay |
universal | evrensel |
linking | bağlantı |
research | araştırma |
data | verileri |
and | ve |
an | bir |
between | arası |
EN Standardised Usage Statistics Harvesting Initiative (SUSHI) is a mandatory protocol for the automated exchange of COUNTER usage reports in XML format between publishers and their customers.
TR Standartlaştırılmış Kullanım İstatistiklerini Toplama İnisiyatifi (SUSHI) COUNTER kullanım raporlarının alışverişinin yayıncılar ve müşterileri arasında XML formatında otomatik olarak yapılmasını sağlayan zorunlu bir protokoldür.
Anglès | Turc |
---|---|
usage | kullanım |
mandatory | zorunlu |
xml | xml |
customers | müşterileri |
automated | otomatik |
a | bir |
and | ve |
reports | raporlar |
between | arası |
the | arasında |
EN Viewed this way, the logo represents, in classical symbolism, the symbiotic relationship between publisher and scholar
TR Bu şekilde bakıldığında, logo, klasik sembolizm içinde yayıncı ve akademisyen arasındaki simbiyotik ilişkiyi temsil etmektedir
Anglès | Turc |
---|---|
logo | logo |
represents | temsil |
classical | klasik |
this | bu |
in | içinde |
and | ve |
the | şekilde |
between | arasındaki |
EN The Parisian librarian Adry posited in 1806 that the elm tree entwined with the grapevine symbolised the bond between brothers Isaac and Abraham Elzevir and that the old man, a hermit, symbolised the seclusion of study
TR Paris'teki Adry kütüphanesi 1806 yılında üzüm asması sarılmış bir karaağacın, Isaac ve Abraham Elzevir kardeşlerin arasındaki bağı ve münzevi yaşlı adamın da kendisini öğrenime vermeyi sembolize ettiğini iddia etmiştir
Anglès | Turc |
---|---|
man | adam |
in | da |
a | bir |
between | arasındaki |
and | ve |
EN Text mining that leads to precise matches between incoming proposals and potential reviewers
TR Gelen teklifler ve potansiyel hakemlerin hassas bir şekilde eşleştirilmesini sağlayan metin madenciliği
Anglès | Turc |
---|---|
text | metin |
precise | hassas |
potential | potansiyel |
and | ve |
to | e |
EN From reading research to discussing the latest breakthroughs, fostering a greater connection between science, medicine and technology with society can help identify and solve society's challenges.
TR Araştırmaların okunmasından, çığır açan son yeniliklerin tartışılmasına kadar, bilim, tıp ve teknoloji ile toplum arasındaki iletişimin artırılması toplumun sorunlarının belirlenmesi ve çözülmesine yardımcı olabilir.
Anglès | Turc |
---|---|
medicine | tıp |
can | olabilir |
technology | teknoloji |
and | ve |
science | bilim |
help | yardımcı |
between | arasındaki |
to | kadar |
latest | son |
society | toplum |
with | ile |
EN The CRediT taxonomy emerged from a collaborative effort between a range of research institutions, publishers, funding agencies, standard organizations, and others
TR CRediT taksonomisi bir dizi araştırma kuruluşu, yayıncı, finansman kuruluşu, standart organizasyon ve diğerleri arasındaki bir işbirliği çalışmasının neticesinde ortaya çıkmıştır
Anglès | Turc |
---|---|
range | dizi |
research | araştırma |
funding | finansman |
standard | standart |
others | diğerleri |
and | ve |
a | bir |
between | arasındaki |
EN Supplements can serve useful purposes: education, exchange of research information, ease of access to focused content and improved cooperation between academic and corporate entities.
TR Ekler faydalı amaçlara hizmet edebilir: eğitim, araştırma bilgilerinin değiş tokuşu, odaklanılan içeriklere erişim kolaylığı ve akademik ile kurumsal kuruluşlar arasındaki iş birliğinin artırılması.
Anglès | Turc |
---|---|
can | edebilir |
serve | hizmet |
education | eğitim |
research | araştırma |
information | bilgilerinin |
access | erişim |
content | içeriklere |
academic | akademik |
corporate | kurumsal |
useful | faydalı |
ease | kolaylığı |
and | ve |
between | arasındaki |
to | e |
EN It is well known that there was a sculpture school that worked very qualified between 1st century of BC and 5th century of AC
TR Afrodisyas?da yapılan ilk müze çok küçüktü
Anglès | Turc |
---|---|
a | ilk |
between | da |
and | çok |
EN Due to the fact that Tetrastoon is not large enough to accommodate the commercial potential of the city, a hall, basilica planned, was made immediately to the south of the Tetrastoon between the east-west streets
TR Tetrastoon kentin ticari potansiyelini karşılayacak boyutta olmadığı için, hemen güneyine Tetrastoon ile doğu-batı caddesi arasına bazilika planlı bir salon yapıldı
Anglès | Turc |
---|---|
commercial | ticari |
potential | potansiyelini |
city | kentin |
immediately | hemen |
not | olmadığı |
of | in |
a | bir |
EN There is no this kind of work, but it could be a wall between around agora and the theater
TR Daha öncelere ait bunun gibi bir eser yok, fakat çevresinde agora ve tiyatrolar arasındaki bir duvar olabilir
Anglès | Turc |
---|---|
wall | duvar |
around | çevresinde |
and | ve |
be | olabilir |
a | bir |
between | arasındaki |
the | gibi |
there | daha |
no | yok |
but | fakat |
EN Understand the split between Organic and PPC success on Google for domains within a chosen industry vertical. Identify domains with a strong organic presence or a heavy reliance on PPC, along with month over month/year over year trends.
TR Seçilmiş sektördeki alan adları için Google'daki organik ve PPC başarısı arasındaki ayrımı kavrayın. Aydan aya / yıldan yıla trendlerin yanı sıra PPC'ye çok güvenen veya güçlü organik varlığa sahip alan adlarını belirleyin.
Anglès | Turc |
---|---|
organic | organik |
ppc | ppc |
strong | güçlü |
success | başarı |
and | ve |
or | veya |
between | arasındaki |
EN Data Fields: Domain, Traffic Rank, Web Visits, Unique Visitors, Time on Page, Pages per Visit, Bounce Rate (All split between Desktop & Mobile)
TR Veri Alanları: Alan adı, Trafik Sıralaması, Web Ziyaretleri, Eşsiz Ziyaretçiler, Sayfada Geçirilen Süre, Ziyaret Başına Sayfa Sayısı, Hemen Çıkma Oranı (Tümü arasında bölünmüş Masaüstü & Mobil)
Anglès | Turc |
---|---|
traffic | trafik |
unique | eşsiz |
visitors | ziyaretçiler |
mobile | mobil |
rank | sıralaması |
rate | oranı |
split | bölünmüş |
desktop | masaüstü |
data | veri |
visit | ziyaret |
web | web |
visits | ziyaretleri |
time | süre |
page | sayfa |
domain | alan |
all | tüm |
per | başına |
between | arası |
EN See updates in your progress in between crawls with a simple toggle, then export your data with a click.
TR Basit bir geçişle taramalar arasındaki ilerlemenizi görün, ardından bir tıklamayla verilerinizi dışa aktarın.
Anglès | Turc |
---|---|
see | görün |
your progress | ilerlemenizi |
your data | verilerinizi |
simple | basit |
a | bir |
between | arasındaki |
then | ardından |
export | dışa |
EN <strong>% of Paid Clicks vs Organic Clicks</strong> — shows how clicks on the search results are distributed between paid and organic results.
TR <strong>Ücretli Tıklamalara Karşı Organik Tıklamaların %si</strong> - arama sonuçlarındaki tıklamaların, ücretli ve organik sonuçlar arasında nasıl dağıldığını gösterir.
Anglès | Turc |
---|---|
strong | strong |
organic | organik |
paid | ücretli |
results | sonuçlar |
shows | gösterir |
and | ve |
search | arama |
how | nasıl |
of | karşı |
EN While on a paid trial, you can toggle freely between Lite and Standard plans.
TR Ücretli bir deneme sürecindeyken Lite ve Standart tarifeler arasında özgürce geçiş yapabilirsiniz.
Anglès | Turc |
---|---|
trial | deneme |
standard | standart |
freely | özgürce |
you can | yapabilirsiniz |
a | bir |
and | ve |
between | arası |
EN Can’t decide between Ahrefs, SEMrush, and Moz?
TR Ahrefs, SEMrush, ve Moz arasında kararsız mısınız?
Anglès | Turc |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
semrush | semrush |
moz | moz |
and | ve |
between | arası |
EN You can see that there's a fierce battle going on between backlinko.com and us for the top spot for "SEO checklist."
TR backlinko.com ile aramızda "SEO listesi" bakımından en üst sırada yer almak için şiddetli bir mücadele gerçekleştiğini görebilirsiniz.
Anglès | Turc |
---|---|
seo | seo |
you can see | görebilirsiniz |
checklist | listesi |
going | ile |
top | en |
for | için |
a | bir |
EN Fees range between c$150 and c$6,000 US Dollars excluding tax
TR Ücretler vergiler hariç yaklaşık 150 ve 6.000 ABD doları arasında değişmektedir
Anglès | Turc |
---|---|
us | abd |
dollars | dolar |
excluding | hariç |
and | ve |
between | arası |
Es mostren 50 de 50 traduccions