TR Sivil alanda, bağlantı kurma ve ilişki geliştirme faaliyetleri (networking) STÖ’lerin hem etkilerini artırmak hem de çalışmalarını yaygınlaştırmak için önemli bir başlık
তুর্কি-এ "geliştirme faaliyetleri" নিম্নলিখিত ইংরেজি শব্দ/শব্দে অনুবাদ করা যেতে পারে:
TR Sivil alanda, bağlantı kurma ve ilişki geliştirme faaliyetleri (networking) STÖ’lerin hem etkilerini artırmak hem de çalışmalarını yaygınlaştırmak için önemli bir başlık
EN In civil settings, networking is of paramount importance for CSOs to improve their impact and disseminate their activities
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
sivil | civil |
faaliyetleri | activities |
hem | their |
TR Sivil alanda, bağlantı kurma ve ilişki geliştirme faaliyetleri (networking) STÖ’lerin hem etkilerini artırmak hem de çalışmalarını yaygınlaştırmak için önemli bir başlık
EN In civil settings, networking is of paramount importance for CSOs to improve their impact and disseminate their activities
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
sivil | civil |
faaliyetleri | activities |
hem | their |
TR Elde edilen hasılatın yüzde 15’i araştırma ve geliştirme faaliyetleri yatırımlarında kullanılıyor
EN Fifteen per cent of turnover is invested in research and development
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
yüzde | per cent |
araştırma | research |
ve | and |
geliştirme | development |
ın | of |
TR Kapasite geliştirme toplantılarını yüz yüze devam ettirirken, pandemiyle birlikte hayatımıza çevrimiçi kapasite geliştirme toplantıları girdi
EN Since the turnout was beyond our expectations, we increased the number of sessions
TR Kapasite geliştirme toplantılarını yüz yüze devam ettirirken, pandemiyle birlikte hayatımıza çevrimiçi kapasite geliştirme toplantıları girdi
EN Since the turnout was beyond our expectations, we increased the number of sessions
TR Ürün geliştirme süreciniz ne kadar başarılı? Autodesk, dijital dönüşüm için strateji oluşturma ve hedeflerinize ulaşmanızda gerekli olan özellikleri geliştirme konusunda size yardımcı olabilir
EN How mature is your product development process? Autodesk can help you strategize for digital transformation and develop the capabilities needed to achieve your goals
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
autodesk | autodesk |
dijital | digital |
dönüşüm | transformation |
gerekli | needed |
olan | is |
size | you |
olabilir | can |
TR Geliştirme desteği: Farklılaştırılmış donanımlar, ürünler veya hizmetler geliştirmenizi ve kullanmanızı, geliştirme sürecini kolaylaştırmanızı ve hızlandırmanızı ve uygulama performansını artırmanızı sağlıyoruz.
EN Development support: We help you develop and deploy differentiated hardware, products, or services, streamline the development process, speed development time and enhance application performance.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
ürünler | products |
veya | or |
ve | and |
TR Geliştirme desteği: Farklılaştırılmış uygulamalar geliştirmenizi ve kullanmanızı, uygulama geliştirme sürecini kolaylaştırmanızı ve hızlandırmanızı ve uygulama performansını artırmanızı sağlıyoruz.
EN Development support: We help you develop and deploy differentiated applications, streamline the application development process, speed development time and enhance application performance.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
ve | and |
TR Geliştirme danışmanlığı: Yeni uygulama geliştirme, uygulama geçişi veya uygulama sırasında ortaya çıkan sorunları çözün
EN Development consulting: Resolving issues that arise during new application development, application migration or implementation
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
geliştirme | development |
yeni | new |
veya | or |
sırasında | during |
sorunları | issues |
TR Zebra’nın Kurumsal Mobil Çözüm Geliştirme Kiti, kapsamlı bir API seti ve kodlama sürecini basitleştiren bir örnek kod ile kioskun tüm özelliklerinden yararlanmanızı sağlar; geliştirme süresini, çabayı ve hataları azaltır
EN Zebra’s Enterprise Mobility Development Kit lets you take full advantage of kiosk functionality, with a comprehensive set of APIs and sample code that simplify the coding process — reducing development time, effort and errors
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
kurumsal | enterprise |
mobil | mobility |
kiti | kit |
api | apis |
seti | set |
kodlama | coding |
örnek | sample |
kod | code |
sağlar | lets |
hataları | errors |
TR Sunucusuz uygulama geliştirme araçları, geliştirme döngünüzün tamamında hızlı bir şekilde sunucusuz uygulama oluşturmanıza, test etmenize, dağıtmanıza ve izlemenize yardımcı olur
EN Serverless application developer tools help you to rapidly build, test, deploy, and monitor serverless applications throughout your development cycle
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
sunucusuz | serverless |
geliştirme | development |
hızlı | rapidly |
test | test |
TR Kapasite geliştirme toplantılarını yüz yüze devam ettirirken, pandemiyle birlikte hayatımıza çevrimiçi kapasite geliştirme toplantıları girdi
EN Since the turnout was beyond our expectations, we increased the number of sessions
TR Geliştirme desteği: Farklılaştırılmış donanımlar, ürünler veya hizmetler geliştirmenizi ve kullanmanızı, geliştirme sürecini kolaylaştırmanızı ve hızlandırmanızı ve uygulama performansını artırmanızı sağlıyoruz.
EN Development support: We help you develop and deploy differentiated hardware, products, or services, streamline the development process, speed development time and enhance application performance.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
ürünler | products |
veya | or |
ve | and |
TR Geliştirme, Standartlar, Ağlar, Pazarlama, Yeni Web Teknolojisi, Grafik Tasarım, Veri Tabanları, Kurumsal Web, Ağ Yöneticileri, Sözleşmeli Geliştirme, Tanıtım ve İşletme konularında tartışmalar yapın
EN Gather to discuss Development, Standards, Networks, Marketing, New Web Technology, Graphic Design, Databases, Corporate Web, Webmasters, Contract Development, Promotion and Business
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
standartlar | standards |
yeni | new |
teknolojisi | technology |
ve | and |
TR Yönetici İş Geliştirme Danışmanlık Mühendislik Üst Yönetim Maliye İnsan Kaynakları BT Hukuk Pazarlama Operasyonlar Ürün Yönetimi Satın alma Araştırma ve Geliştirme Satış Sürdürülebilirlik Diğer
EN Administrative Business Development Consulting Engineering Executive Management Finance Human Resources IT Legal Marketing Operations Product Management Purchasing Research & Development Sales Sustainability Other
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
yönetici | executive |
geliştirme | development |
danışmanlık | consulting |
mühendislik | engineering |
kaynakları | resources |
bt | it |
hukuk | legal |
operasyonlar | operations |
araştırma | research |
sürdürülebilirlik | sustainability |
diğer | other |
TR Saha çalışmalarında edindiğimiz bilgi ve deneyimle, kırılgan grupların temel haklarının korunması ve ilgili yasal düzenlemeler için kamuoyu oluşturma faaliyetleri yürütüyoruz.
EN Drawing from the experience we gain in the field, we do awareness raising work to defend basic rights of vulnerable communities and positively impact relevant policy making.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
saha | field |
bilgi | experience |
temel | basic |
ilgili | relevant |
TR İlçedeki gençlik ve spor faaliyetleri İlçe Gençlik ve Spor Müdürlüğünce organize edilmektedir
EN Youth and sports activities in the district are organized by District Youth and Sports Directorate
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
gençlik | youth |
ve | and |
spor | sports |
faaliyetleri | activities |
organize | organized |
TR Bu nedenle sertifikasyon süreci, başvuru aşamasından sertifika düzenlenmesine ve bu faaliyetleri yürütmeye kimin yetkili olduğuna kadar tüm süreci açıklayan prosedürlerle belirlenmiştir.
EN It?s for that reason that the certification process is laid down in procedures, which describes the entire process, from application to certificate issuance and who is qualified to conduct such activities.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
nedenle | reason |
süreci | process |
başvuru | application |
ve | and |
faaliyetleri | activities |
TR Proje faaliyetleri Avrupa Birliği tarafından Sivil Koruma ve İnsani Yardım Operasyonları aracılıyla finanse ediliyor
EN The project activities are funded by European Union Humanitarian Aid
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
proje | project |
faaliyetleri | activities |
birliği | union |
tarafından | by |
yardım | aid |
TR Proje faaliyetleri Avrupa Birliği İnsani Yardım tarafından finanse ediliyor
EN These activities are financed by European Union Humanitarian Aid
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
faaliyetleri | activities |
birliği | union |
yardım | aid |
tarafından | by |
TR Değişikliğin, projenin/eylemin uygulanması ve bütçesi üzerindeki etkisine ilişkin ayrıntılı bilgiler (örn. özellikle projenin/eylemin bütçesi ve faaliyetleri üzerindeki etkileri).
EN The detailed information regarding the impact of the amendment on the implementation and budget of the project/action. (i.e. and most notably on the activities and budget of the action).
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
uygulanması | implementation |
üzerindeki | on |
ilişkin | regarding |
ayrıntılı | detailed |
bilgiler | information |
faaliyetleri | activities |
TR Pi Gençlik Derneği olarak ofisimizde yürüttüğümüz yerel faaliyetleri takip edecek ve…
EN As part of the Media for Democracy, Democracy for the Media (M4D) Project, which it carries out…
TR Proje faaliyetleri Avrupa Birliği tarafından Sivil Koruma ve İnsani Yardım Operasyonları aracılıyla finanse ediliyor
EN The project activities are funded by European Union Humanitarian Aid
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
proje | project |
faaliyetleri | activities |
birliği | union |
tarafından | by |
yardım | aid |
TR Saha çalışmalarında edindiğimiz bilgi ve deneyimle, kırılgan grupların temel haklarının korunması ve ilgili yasal düzenlemeler için kamuoyu oluşturma faaliyetleri yürütüyoruz.
EN Drawing from the experience we gain in the field, we do awareness raising work to defend basic rights of vulnerable communities and positively impact relevant policy making.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
saha | field |
bilgi | experience |
temel | basic |
ilgili | relevant |
TR Araç, tespit edilen her potansiyel tehdit için bir düzeltme faaliyetleri listesi sağlar
EN The tool provides a list of remedial actions for each potential threat detected
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
araç | tool |
potansiyel | potential |
tehdit | threat |
listesi | list |
sağlar | provides |
TR Düşünce dünyası ve bilimle ilgili güncel bilgiler ve araştırma yazıları: yenilikçilik, Max Planck, Fraunhofer, Humboldt ve Leibniz Araştırma Enstitüleri'ndeki üniversite dışı araştırma faaliyetleri.
EN Innovations, non-university research - by Max Planck, Fraunhofer, Leibniz and Humboldt: current information and background reports from the spirit and research
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
ve | and |
güncel | current |
bilgiler | information |
araştırma | research |
max | max |
üniversite | university |
TR WebShield uzantımız, zararlı faaliyetleri sürekli takip ederek internette gezinme deneyiminize sektör lideri ekstra bir koruma katmanı ekler.
EN Our WebShield extension delivers an industry-leading layer of extra protection to your browsing experience, monitoring for harmful activity at all times.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
zararlı | harmful |
takip | monitoring |
gezinme | browsing |
sektör | industry |
lideri | leading |
ekstra | extra |
koruma | protection |
katmanı | layer |
TR Tanımlamalar, kötü amaçlı yazılım engelleme motoruna hangi faaliyetleri izleyeceğini, durduracağını ve kaldıracağını öğretir
EN Definitions teach the anti-malware engine of activity to look out for, stop and remove
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
ve | and |
TR Son yıllarda da cinsel sağlık ve üreme sağlığı konusundaki bilgilerini geliştirmek için farklı gençlik gruplarına ulaşarak, onlarla birlikte akran eğitimi, tiyatro temelli eğitimler, eğitici eğlence faaliyetleri vb
EN Over the last years, UNFPA has been trying different methods, such as peer education, theatre based trainings, edutainment activities etc
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
son | last |
farklı | different |
akran | peer |
eğitimi | education |
tiyatro | theatre |
temelli | based |
faaliyetleri | activities |
TR Proje faaliyetleri ile ilgili gelişmeler için bizi takip etmeyi unutmayın!
EN Do not forget to follow us for developments related to project activities!
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
proje | project |
faaliyetleri | activities |
ilgili | related |
bizi | us |
takip | follow |
TR Hibe çağrısı, araç setini uygulamak ve yaygınlaştırmak için tasarlanan projeleri ve ayrıca onu zenginleştirmeyi amaçlayan faaliyetleri öneren projeleri finanse edecektir.
EN The grants will fund projects designed to implement and disseminate the Toolkit as well as proposing activities aimed at enriching it.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
araç | toolkit |
uygulamak | implement |
projeleri | projects |
onu | it |
faaliyetleri | activities |
edecektir | will |
TR Gazeteciler için biyoçeşitlilik ve/veya koruma eğitim faaliyetleri yürütmek
EN Carry out biodiversity and / or conservation training activities for journalists
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
gazeteciler | journalists |
biyoçeşitlilik | biodiversity |
veya | or |
koruma | conservation |
eğitim | training |
faaliyetleri | activities |
TR Kitle iletişim araçlarını kullanarak sivil örgütlerin çalışmalarını duyurarak ve lobi faaliyetleri yürüterek sosyal girişimciliği özendirmeyi, toplumsal farkındalığı artırarak sivil inisiyatifi güçlendirmeyi hedefler.
EN aiming to publicize the activities of civil organizations by using the mass media, to conduct lobbying activities so as to encourage initiative taking in social sphere and to empower civil initiatives by further raising social awareness.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
kitle | mass |
sivil | civil |
ve | and |
faaliyetleri | activities |
TR Perakende Mağaza Arkası Faaliyetleri
EN Retail Back of Store Operations
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
perakende | retail |
mağaza | store |
TR Hizmet olarak Öğrenme, gerekli eğitimi almış çalışanların yeni görevleri ve kurumsal faaliyetleri daha etkili bir şekilde yürütmesini sağlar
EN Learning as a Service enables a fully trained workforce to conduct new tasks and business functions more effectively
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
hizmet | service |
yeni | new |
kurumsal | business |
sağlar | enables |
TR Acentelik, distribütörlük ve franchising sözleşmeleri, ticari faaliyetleri güçlendirecek ve müvekkilin mevcut süreçlerine ve ilişkilerine uyum sağlayacak biçimde hazırlanmaktadır
EN Our support includes strategic planning, risk assessment, negotiation support and regulatory compliance advice, as well as dispute resolution and termination
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
ve | and |
uyum | compliance |
TR Müvekkillerin küresel ticari faaliyetleri esnasında elde ettikleri avantajları değerlendirebilmelerini ve riskleri en aza indirmelerini hedeflemektedir
EN The firm’s support focuses on helping clients to take advantage of opportunities and mitigate risks during global trade
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
küresel | global |
esnasında | during |
ve | and |
riskleri | risks |
TR Temel sohbet ve temsilci faaliyetleri istatistikleri
EN Basic stats on chats and agents’ activity
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
temel | basic |
ve | and |
istatistikleri | stats |
TR Detaylı sohbet ve temsilci faaliyetleri istatistikleri
EN Advanced stats on chats and agents’ activity
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
ve | and |
istatistikleri | stats |
TR MUĞLA VE AFYONKARAHİSAR İLİ ARICILIK FAALİYETLERİ, SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
EN MUGLA AND AFYONKARAHISAR PROVINCE BEEKEEPING ACTIVITIES, PROBLEMS AND SOLUTION SUGGESTIONS
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
ve | and |
TR Uludere İlçesi Arıcılık İşletmelerinin Genel Yapısı ve Arıcılık Faaliyetleri Üzerine Bir Çalışma
EN A Study on the General Structure of Beekeeping Buildings of Uludere District
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
genel | general |
yapısı | structure |
TR İlçedeki gençlik ve spor faaliyetleri İlçe Gençlik ve Spor Müdürlüğünce organize edilmektedir
EN Youth and sports activities in the district are organized by District Youth and Sports Directorate
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
gençlik | youth |
ve | and |
spor | sports |
faaliyetleri | activities |
organize | organized |
TR Saha çalışmalarında edindiğimiz bilgi ve deneyimle, kırılgan grupların temel haklarının korunması ve ilgili yasal düzenlemeler için kamuoyu oluşturma faaliyetleri yürütüyoruz.
EN Drawing from the experience we gain in the field, we do awareness raising work to defend basic rights of vulnerable communities and positively impact relevant policy making.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
saha | field |
bilgi | experience |
temel | basic |
ilgili | relevant |
TR Saha çalışmalarında edindiğimiz bilgi ve deneyimle, kırılgan grupların temel haklarının korunması ve ilgili yasal düzenlemeler için kamuoyu oluşturma faaliyetleri yürütüyoruz.
EN Drawing from the experience we gain in the field, we do awareness raising work to defend basic rights of vulnerable communities and positively impact relevant policy making.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
saha | field |
bilgi | experience |
temel | basic |
ilgili | relevant |
TR Proje faaliyetleri Avrupa Birliği tarafından Sivil Koruma ve İnsani Yardım Operasyonları aracılıyla finanse ediliyor
EN The project activities are funded by European Union Humanitarian Aid
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
proje | project |
faaliyetleri | activities |
birliği | union |
tarafından | by |
yardım | aid |
TR Bu nedenle sertifikasyon süreci, başvuru aşamasından sertifika düzenlenmesine ve bu faaliyetleri yürütmeye kimin yetkili olduğuna kadar tüm süreci açıklayan prosedürlerle belirlenmiştir.
EN It?s for that reason that the certification process is laid down in procedures, which describes the entire process, from application to certificate issuance and who is qualified to conduct such activities.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
nedenle | reason |
süreci | process |
başvuru | application |
ve | and |
faaliyetleri | activities |
TR Araç, tespit edilen her potansiyel tehdit için bir düzeltme faaliyetleri listesi sağlar
EN The tool provides a list of remedial actions for each potential threat detected
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
araç | tool |
potansiyel | potential |
tehdit | threat |
listesi | list |
sağlar | provides |
TR Değişikliğin, projenin/eylemin uygulanması ve bütçesi üzerindeki etkisine ilişkin ayrıntılı bilgiler (örn. özellikle projenin/eylemin bütçesi ve faaliyetleri üzerindeki etkileri).
EN The detailed information regarding the impact of the amendment on the implementation and budget of the project/action. (i.e. and most notably on the activities and budget of the action).
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
uygulanması | implementation |
üzerindeki | on |
ilişkin | regarding |
ayrıntılı | detailed |
bilgiler | information |
faaliyetleri | activities |
TR Hibe çağrısı, araç setini uygulamak ve yaygınlaştırmak için tasarlanan projeleri ve ayrıca onu zenginleştirmeyi amaçlayan faaliyetleri öneren projeleri finanse edecektir.
EN The grants will fund projects designed to implement and disseminate the Toolkit as well as proposing activities aimed at enriching it.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
araç | toolkit |
uygulamak | implement |
projeleri | projects |
onu | it |
faaliyetleri | activities |
edecektir | will |
TR Kitle iletişim araçlarını kullanarak sivil örgütlerin çalışmalarını duyurarak ve lobi faaliyetleri yürüterek sosyal girişimciliği özendirmeyi, toplumsal farkındalığı artırarak sivil inisiyatifi güçlendirmeyi hedefler.
EN aiming to publicize the activities of civil organizations by using the mass media, to conduct lobbying activities so as to encourage initiative taking in social sphere and to empower civil initiatives by further raising social awareness.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
kitle | mass |
sivil | civil |
ve | and |
faaliyetleri | activities |
{Totalresult} অনুবাদগুলির মধ্যে 50 দেখানো হচ্ছে