TR Buna ek olarak, cemiyet yayıncılığını araştırma ve bilimin ilerlemesine olan taahhüdümüzün merkezine yerleştiren liderlik ekibimizin desteği ve tam bağlılığından emin olabilirsiniz
তুর্কি-এ "bilimin ilerlemesine olan" নিম্নলিখিত ইংরেজি শব্দ/শব্দে অনুবাদ করা যেতে পারে:
TR Buna ek olarak, cemiyet yayıncılığını araştırma ve bilimin ilerlemesine olan taahhüdümüzün merkezine yerleştiren liderlik ekibimizin desteği ve tam bağlılığından emin olabilirsiniz
EN In addition, you can be assured of the support and full commitment of our leadership team who place society publishing at the heart of our commitment to the advancement of research and science
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
liderlik | leadership |
desteği | support |
tam | full |
emin | assured |
TR Buna ek olarak, cemiyet yayıncılığını araştırma ve bilimin ilerlemesine olan taahhüdümüzün merkezine yerleştiren liderlik ekibimizin desteği ve tam bağlılığından emin olabilirsiniz
EN In addition, you can be assured of the support and full commitment of our leadership team who place society publishing at the heart of our commitment to the advancement of research and science
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
liderlik | leadership |
desteği | support |
tam | full |
emin | assured |
TR 2022 Sürdürülebilirlik Raporumuz, şirketimizin esnek ve sürdürülebilir gıda sistemlerini gerçekleştirmeye yardımcı olacak eylemleri ayrıntılandırma konusundaki ilerlemesine vurgu yapıyor
EN Our 2022 Sustainability Report highlights the company’s progress in detailing the actions to help realise resilient and sustainable food systems
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
gıda | food |
sistemlerini | systems |
olacak | the |
eylemleri | actions |
TR 2022 Sürdürülebilirlik Raporumuz, şirketimizin esnek ve sürdürülebilir gıda sistemlerini gerçekleştirmeye yardımcı olacak eylemleri ayrıntılandırma konusundaki ilerlemesine vurgu yapıyor
EN Tetra Pak announces its collaboration with Fresh Start, a leading food technology incubator that provides technological solutions
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
gıda | food |
TR Birlikte çalışarak daha kapsayıcı, ortak çalışmaya dayalı ve şeffaf bir araştırma dünyası oluşturabiliriz. Açık bilimin araştırmalara ve topluma fayda sağlayacağına ve araştırma performansını artıracağına inanıyoruz.
EN Working together, we can achieve a more inclusive, collaborative and transparent world of research. We believe open science can benefit research and society and drive research performance.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
daha | more |
kapsayıcı | inclusive |
ortak | collaborative |
şeffaf | transparent |
dünyası | world |
açık | open |
fayda | benefit |
inanıyoruz | we believe |
TR Bu önlemin bilimin daha tekrarlanabilir hale gelmesine yardımcı olacağına gerçekten inanıyorum.
EN I truly believe that this measure will help to make science more reproducible.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
bu | this |
gerçekten | truly |
TR Araştırma metodolojisinin önceden kaydedilmesi, çalışma protokollerinin deneyler yapılmadan önce incelenmesi yoluyla bilimin şeffaflığı ve tekrarlanabilirliğini artırmanın bir yoludur.
EN Preregistration of the research methodology is a way to enhance the transparency and reproducibility of science by reviewing study protocols before experiments are conducted.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
şeffaflığı | transparency |
TR Modern veri bilimin araçlarını ticari gayrimenkullere uyguluyoruz.
EN We apply the tools of modern data science to commercial real estate.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
modern | modern |
ticari | commercial |
ın | of |
TR Bilimin gücünden ve özenle seçilen içeriklerden yararlanarak etkili ve nazik ürünler geliştiriyoruz. Banyo ve vücut, ağız sağlığı, saç bakımı ve erkeklere yönelik serilerimiz tepeden tırnağa bakımlı olmanızı sağlayacak!
EN We use the power of science and carefully selected ingredients to develop products that are effective but gentle. Our bath and body, oral health, hair care and men’s ranges will keep you well-groomed from top-to-toe!
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
ve | and |
etkili | effective |
ürünler | products |
vücut | body |
sağlığı | health |
saç | hair |
bakımı | care |
yönelik | to |
TR Birlikte çalışarak daha kapsayıcı, ortak çalışmaya dayalı ve şeffaf bir araştırma dünyası oluşturabiliriz. Açık bilimin araştırmalara ve topluma fayda sağlayacağına ve araştırma performansını artıracağına inanıyoruz.
EN Working together, we can achieve a more inclusive, collaborative and transparent world of research. We believe open science can benefit research and society and drive research performance.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
daha | more |
kapsayıcı | inclusive |
ortak | collaborative |
şeffaf | transparent |
dünyası | world |
açık | open |
fayda | benefit |
inanıyoruz | we believe |
TR Modern veri bilimin araçlarını ticari gayrimenkullere uyguluyoruz.
EN We apply the tools of modern data science to commercial real estate.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
modern | modern |
ticari | commercial |
ın | of |
TR Bakanlığın yaptığı açıklamaya göre girişimin ardında yatan düşünce şu: “Araştırma ve bilimin bu sorulara şimdiden sunduğu çözüm yaklaşımları, Bilim Yılı 2020/21 sayesinde daha da somutlaşacak, daha elle tutulur olacak
EN According to the BMBF, the "Science Year 2020/21 gives the public the opportunity to experience potential solutions that have already emerged from research
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
şimdiden | already |
çözüm | solutions |
olacak | the |
TR “Tıp ve bilimin uluslararası ilişkilerde yakınlaşması beni motive eden şeylerden”
EN “I’m encouraged by how medicine and research are moving together internationally”
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
tıp | medicine |
ve | and |
uluslararası | internationally |
TR Martina Brockmeier, çünkü bilimin geleceğini temsil ediyor
EN Martina Brockmeier, because she says science is the future
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
çünkü | because |
TR Heidelberg Neckar Nehri kıyısında romantik bir kent olarak tüm dünyada tanınıyor. Ama burası aynı zamanda Almanya’nın en eski üniversitesiyle ve saygın Üniversite Hastanesiyle felsefenin, bilimin ve tıbbın merkezi.
EN Heidelberg is world famous as a romantic city on the River Neckar. But it is also a centre of philosophy, science and medicine with Germany’s oldest university and the prestigious University Hospital.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
nehri | river |
romantik | romantic |
kent | city |
almanya | germany |
merkezi | centre |
TR Marylyn Addo: “Tıp ve bilimin uluslararası ilişkilerde yakınlaşması beni motive eden şeylerden”
EN I’m encouraged by how medicine and research are moving together internationally
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
tıp | medicine |
ve | and |
uluslararası | internationally |
TR Bilimin en çağdaş noktasından en yeni bulgularını paylaşıyor -- ışık kullanarak spesifik nöronları aktive eden ve farelerde çarpıcı davranış değişikliklerine yol açan bir cihazın geliştirilmesi gibi
EN From the cutting edge of science, she shares her latest findings -- including the development of a tool that uses light to activate specific neurons and create dramatic behavioral changes in mice
TR Genel nüfusun yüzde 18,4’ü, nüfusu 20.000 ila 50.000 arasında olan şehirlerde, yüzde 16,9’u, nüfusu 500.000’in üzerinde olan şehirlerde, yüzde 15’i ise nüfusu 10.000 ila 19.000 arası olan şehirlerde yaşıyor.
EN 3. 18.4 per cent of the population lives in cities of between 20,000 and 50,000 inhabitants. 16.9 per cent in cities with more than 500,000 inhabitants, 15 per cent in cities with 10,000 to 19,000 inhabitants.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
yüzde | per cent |
yaşıyor | lives |
TR Pastörize ürün paketlerimiz arasında akıllı ve içecekler için en verimli taşıyıcılardan biri olan Tetra Brik, her daim popüler olan çatılı ambalaj Tetra Rex ve hem çok yönlü hem de dikkat çekici olan Tetra Top yer alır
EN Our chilled packages include the smart and one of the most efficient carriers of beverages Tetra Brik, the ever-popular gable top-shaped Tetra Rex and the extremely versatile and eye-catching Tetra Top
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
akıllı | smart |
içecekler | beverages |
verimli | efficient |
tetra | tetra |
popüler | popular |
TR Temel abonelik olan Pro planını veya KOBİ'ler ve büyüyen ajanslar için en popüler olan Guru planını seçebilirsiniz. Planlar, mevcut araç sayısı ve limit sayısı bakımından farklılık gösterir.
EN You might choose Pro plan, which is the basic subscription, or Guru plan, which is the most popular for SMBs and growing agencies. The plans differ in the number of tools available as well as in the number of limits.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
temel | basic |
veya | or |
büyüyen | growing |
ajanslar | agencies |
en | most |
popüler | popular |
guru | guru |
planlar | plans |
araç | tools |
sayısı | number |
TR Kullanıcı abone olan bir kuruluşla ilişkiliyse, makalenin yazar tarafından teslim edilen versiyonunu değil, en iyi versiyonu olan nihai versiyonunu görür.
EN If a user is affiliated with a subscribing institution they will see the final version of the article, the best available version and not the author manuscript.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
kullanıcı | user |
abone | subscribing |
olan | is |
makalenin | article |
yazar | author |
değil | not |
versiyonu | version |
TR Siteniz için mükemmel olan sayısız backlink fırsatını keşfedin ve keşfedin. Akıllı filtreler kullanarak ve listeleri oluşturarak ihtiyacınız olan sonuçları alın.
EN Explore and discover a myriad of backlink opportunities perfect for your site. Get the results you need by using smart filters and building lists.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
siteniz | your site |
mükemmel | perfect |
backlink | backlink |
akıllı | smart |
filtreler | filters |
listeleri | lists |
alın | get |
TR Bazı Uygulamalarımız Hizmetlerde veya Hizmetlerle olan bağlantılar üzerinde reklam içerebilir veya ürünlere, hizmetlere veya Hizmetlerle olan bağlantılara bilgi veya bağlantı sağlayabilir
EN Some of our Apps may run advertisements and promotions from third parties on or in connection with the Services or may otherwise provide information or links to third-party products or services on or in connection with the Services
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
bazı | some |
uygulamalarımız | our apps |
reklam | advertisements |
bilgi | information |
uygulamaları | apps |
uygulamalar | services |
TR Uygulamada yerleşik olan Kill Switch özelliği, VPN sunucusuyla olan bağlantınızı kontrol eder. Bağlantı kesilirse, Kill Switch, veri sızıntısını önlemek için cihazınızın İnternet bağlantısını engeller.
EN The Kill Switch feature built into the app controls your connection to the VPN server. If the connection is lost, Kill Switch blocks your device's Internet connection to avoid data leakage.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
uygulamada | app |
olan | is |
switch | switch |
özelliği | feature |
vpn | vpn |
kontrol | controls |
veri | data |
TR Hangi MacOS VPN Kullanılmalı? Ödenmiş Olan Mı Bedava Olan Mı?
EN Which VPN for MacOS to use: paid one or the one for free?
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
macos | macos |
vpn | vpn |
TR Hangi Windows VPN Kullanılmalı? Ödenmiş Olan Mı Bedava Olan Mı?
EN Which VPN for Windows to use: paid one or the one for free?
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
windows | windows |
vpn | vpn |
TR Hangi iOS VPN Kullanılmalı? Ödenmiş Olan Mı Bedava Olan Mı?
EN Which VPN for iOS to use: paid one or the one for free?
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
ios | ios |
vpn | vpn |
TR Hangi Android VPN Kullanılmalı? Ödenmiş Olan Mı Bedava Olan Mı?
EN Which VPN for Android to use: paid one or the one for free?
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
android | android |
vpn | vpn |
TR 25-26 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan Pekin Otomobil Fuarı'nda tanıtılacak olan yeni ve konsept otomobillere ait çok çeşitli güncel içerikler.
EN The Motor Valley car show takes place in Modena for the first time in a real Festival dedicated to the world of Motorsport, thanks also to the presence of the Motor1Days event on the Autodromo Marzaglia in Modena.
TR Ashley Nicolette Frangipane (d. 29 Eylül 1994) ABD'li şarkıcı ve söz yazarı. Sahne adı olarak hem doğup büyüdüğü yer olan eyaletinde ismini hem de isminin anagramı olan Halsey'… Devamını oku
EN Ashley Nicolette Frangipane, known professionally as Halsey, is an American singer and songwriter. Their stage name is a reference to the Halsey Street station of the New York City Subway i… read more
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
abd | american |
sahne | stage |
adı | name |
olan | is |
devamını | more |
oku | read |
TR Kanalınız için önemli olan video içerik oluşturucularını, alanınızdaki trendleri belirleyen büyük fikir önderlerini veya gelişim gösteren içeriğe sahip olan sizden daha küçük kanalları anında izleyebileceksiniz
EN You’ll be able to instantly track the video creators who are important to your channel, whether they are big influencers setting trends in your space, or channels smaller than you having breakthrough content
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
veya | or |
kanalları | channels |
kanalı | channel |
TR Viking köklerine sımsıkı bağlı olan başlıca gruplardan biri olan Norveçli Black metal grubu Enslaved 1991 yılında Ivar Bjørnson ve Grutle Kjellson tarafından kuruldu. Grubu kurduklarında… Devamını oku
EN Enslaved is a metal band from Bergen, Norway. Their style has changed over the years. Originally being an old-school black metal/viking metal act, they now perform a slightly more experimen… read more
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
metal | metal |
grubu | band |
devamını | more |
oku | read |
TR Viking köklerine sımsıkı bağlı olan başlıca gruplardan biri olan Norveçli Black metal grubu Enslaved 1991 yılında Ivar Bjørnson ve Grutle Kjellson tarafından kuruldu
EN Enslaved is a metal band from Bergen, Norway
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
olan | is |
biri | a |
metal | metal |
grubu | band |
tarafından | from |
TR 7 Kasım 1996 yılında doğmuş,sahne adıyla Lorde olarak bilinen, asıl adı Ella Maria Lani Yelich-O'Connor olan, Yeni Zelandalı şarkıcı ve söz yazarıdır. İlk EP'si olan The Love … Devamını oku
EN Ella Marija Lani Yelich-O'Connor, known professionally as Lorde, is a Grammy Award-winning New Zealand singer-songwriter. Taking inspiration from aristocracy for her stage name, she is… read more
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
sahne | stage |
bilinen | known |
adı | name |
olan | is |
yeni | new |
devamını | more |
oku | read |
TR 7 Kasım 1996 yılında doğmuş,sahne adıyla Lorde olarak bilinen, asıl adı Ella Maria Lani Yelich-O'Connor olan, Yeni Zelandalı şarkıcı ve söz yazarıdır. İlk EP'si olan The Love Club 22 Kasım 2012'de yayımlandı. İlk tek… Devamını oku
EN Ella Marija Lani Yelich-O'Connor, known professionally as Lorde, is a Grammy Award-winning New Zealand singer-songwriter. Taking inspiration from aristocracy for her stage name, she is known for employing unconventional musical st… read more
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
sahne | stage |
bilinen | known |
adı | name |
olan | is |
yeni | new |
tek | a |
devamını | more |
oku | read |
TR Örneğin, 1 çıktısı olan bir işlemin, 1 ödeme olduğu varsayılırken, 10 çıktısı olan bir işlemin 9 ödeme olduğu varsayılır
EN For example, a transaction with 1 output is assumed to be 1 payment, and a transaction with 10 outputs is assumed to be 9 payments
TR Jamie vizyonumuzu, stratejimizi ve büyümemizi yönlendiriyor. Müşterilere olan sevgisi sadece çikolataya olan sevgisinin yerini alıyor.
EN Jamie drives our vision, strategy, and growth. His love for customers is only superseded by his affection for chocolate.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
ve | and |
müşterilere | customers |
sadece | only |
TR Buna gerçekten bakmam gerekiyor mu? Şu anda duygusal olarak gerçekten ihtiyacım olan şey nedir? Ve bu şekilde, yoksunluğumda hala gevşek olan tuğlaları çözeceğimi biliyorum.
EN Do I really need to look this up? What is the thing I really need now, emotionally? And this way, I know I will figure out the bricks that are still loose in my abstinence.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
gerçekten | really |
gerekiyor | need |
hala | still |
TR Kısa süre içinde milyonlarca kişiye ulaşacak olan siteye yüklenen ilk video, kurucu ortaklardan biri olan Jawed Karim?e aittir
EN The first video uploaded to the site, which would reach millions of people in a short time, belonged to one of the founding partners, Jawed Karim
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
kısa | short |
süre | time |
video | video |
TR Mutfağa girmek ve PancakeSwap'te likidite sağlayıcısı olmak için ihtiyacınız olan tek şey bir Trust Cüzdan gibi Binance Akıllı Zincir cüzdanı, ve var olan alım satım havuzlarına yatırmak istediğiniz BEP20 varlıklarıdır.
EN To enter the kitchen and become a liquidity provider on PancakeSwap, all you need is a Binance Smart Chain wallet, such as Trust Wallet, and BEP20 assets that you would like to deposit in the available trading pools.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
pancakeswap | pancakeswap |
likidite | liquidity |
sağlayıcısı | provider |
şey | all |
trust | trust |
binance | binance |
akıllı | smart |
zincir | chain |
TR Kapalı olan dönemde rezervasyonu olan misafirlerle doğrudan iletişim kurulacaktır.
EN Guests with bookings during the closing period will be contacted directly.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
olan | be |
doğrudan | directly |
TR Swissotel Nankai, Osaka, Osaka genelindeki en heyecan verici eğlence, alışveriş ve yemek bölgesi olan Namba'nın kalbinde elverişli bir konuma sahip olan delüks bir oteldir
EN Swissotel Nankai, Osaka is a deluxe hotel ideally located in the heart of Namba, Osaka’s most exciting entertainment, shopping and dining district
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
swissotel | swissotel |
osaka | osaka |
en | most |
eğlence | entertainment |
alışveriş | shopping |
yemek | dining |
TR Dünyada en tanınan İsviçre markalarından birisi olan Swissôtel Hotels & Resorts, kökleri İsviçre konukseverlik geleneğinde olan tazelik ve zindeliğin alplerin enerjisi ile harmanlandığı çağdaş oteller sunar
EN One of the best-known Swiss brands in the world, Swissôtel Hotels & Resorts offers contemporary hotels infused with the freshness and vitality of alpine energy, rooted in the tradition of Swiss hospitality
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
dünyada | in the world |
konukseverlik | hospitality |
çağdaş | contemporary |
sunar | offers |
TR Üç basit prensip olan devrimsel performans, gerçek olmayan dayanıklılık ve güçlü esneklik ile geliştirilen Rival 600, savaşta profesyonellerin en çok ihtiyacı olan zamanda yardıma geliyor.
EN Developed with the three basic principles of revolutionary performance, unreal durability, and powerful flexibility, the Rival 600 delivers when the pros need it the most, in battle.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
basit | basic |
performans | performance |
dayanıklılık | durability |
güçlü | powerful |
esneklik | flexibility |
geliştirilen | developed |
rival | rival |
ihtiyacı | need |
TR İlk orijinal espor markası 2002'de bir espor etkinliğine sponsor olan ilk ekipman markası olduk ve dünya çapında profesyonel takımlara ve oyunculara sponsor olan ilk markalardan biri olduk.
EN We are the original esports brand. We were the first peripherals brand to sponsor an esports event back in 2002, and one of the first to sponsor pro teams and players across the world.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
orijinal | original |
espor | esports |
olan | are |
profesyonel | pro |
TR Sürdürülebilir ve çarpan etkisi olan; hedeflenen sonucu alabilme, kapasite analizi ile araştırılabilme ve gelişme gereksinimi karşılanabilme niteliğine sahip; yerel bileşeni olan projelere öncelik verir.
EN prioritizes projects which are sustainable and have a multiplier effect; well focused on desired objectives; capable of responding to research and development needs through capacity analysis and possessing local components.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
etkisi | effect |
kapasite | capacity |
gelişme | development |
yerel | local |
projelere | projects |
TR 17.12.1. Gelişmekte olan ülkeler, en az gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan küçük ada devletlerine göre karşılaşılan ortalama tarifeler
EN 17.12.1. Average tariffs faced by developing countries, least developed countries and small island developing States
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
gelişmekte | developing |
ülkeler | countries |
gelişmiş | developed |
ve | and |
küçük | small |
ortalama | average |
göre | by |
en az | least |
TR Keşfedilmiş olan ve sunucuu güvenlik ihlallerine açık hale getirebilecek olan zayıf noktalar için güvenlik onarımları.
EN Security fixes for vulnerabilities that are discovered and that may make the server vulnerable to security breaches.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
olan | are |
güvenlik | security |
TR Son derece dayanıklı olan 1 boyutlu LI3608-SR kablolu ve LI3678-SR kablosuz barkod okuyucular, dünyanın en zorlu ortamları olan depo ve üretim tesisi için hazırdır.
EN The practically indestructible 1D LI3608-SR corded and LI3678-SR cordless scanners are ready for the world’s toughest environments — the warehouse and manufacturing floor.
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
olan | are |
depo | warehouse |
üretim | manufacturing |
TR Golden Frog hesabınız, aşağıda belirtilen gerekli olan zaman, şurada konumlanmış olan denetim masamız kullanılarak iptal edilebilir:
EN Your Golden Frog service can only be cancelled, by the required times specified below, by using our online Control Panel located at:
তুর্কি | ইংরেজি |
---|---|
golden | golden |
frog | frog |
aşağıda | below |
belirtilen | specified |
gerekli | required |
olan | be |
zaman | times |
denetim | control |
kullanılarak | using |
{Totalresult} অনুবাদগুলির মধ্যে 50 দেখানো হচ্ছে