EN Manufacturers are trying to shut down independent repair shops.
EN Manufacturers are trying to shut down independent repair shops.
TR Üreticiler, bağımsız tamir mağazalarını kapatmaya çalışıyorlar.
İngilis | Türk |
---|---|
independent | bağımsız |
repair | tamir |
EN to reasonably-priced, independent repair shops
TR makul fiyatlı, bağımsız tamir dükkanları için
İngilis | Türk |
---|---|
independent | bağımsız |
repair | tamir |
shops | dükkanları |
to | için |
EN Manufacturers are trying to shut down independent repair shops.
TR Üreticiler, bağımsız tamir mağazalarını kapatmaya çalışıyorlar.
İngilis | Türk |
---|---|
independent | bağımsız |
repair | tamir |
EN to reasonably-priced, independent repair shops
TR makul fiyatlı, bağımsız tamir dükkanları için
İngilis | Türk |
---|---|
independent | bağımsız |
repair | tamir |
shops | dükkanları |
to | için |
EN DataNumen Word Repair is the best Word repair and recovery tool in the world. It can repair the corrupted or damaged Word doc & docx documents and recover as much of your data as possible, thereby minimizing the loss in file corruption.
TR DataNumen Word Repair olduğunu en iyi Dünyada Word onarım ve kurtarma aracı. Bozuk veya hasarlı Word doc ve docx belgelerini onarabilir ve verilerinizin mümkün olduğunca çoğunu kurtarabilir, böylece dosya bozulmasındaki kaybı en aza indirir.
İngilis | Türk |
---|---|
datanumen | datanumen |
recovery | kurtarma |
doc | doc |
docx | docx |
documents | belgelerini |
file | dosya |
word | word |
damaged | hasarlı |
your data | verilerinizin |
as | böylece |
is | olduğunu |
possible | mümkün |
in the world | dünyada |
or | veya |
and | ve |
best | en |
EN Computers Pc Screen Monitor Computer monitor Personal computer Repair company Repair Green Desktop computer Computer network Computer repair
TR Bilgisayarlar Pc Ekran Monitör Bilgisayar ekranı Kişisel bilgisayar Onarım şirketi Tamir etmek Yeşil Masaüstü bilgisayar Bilgisayar ağı Bilgisayar tamiri
İngilis | Türk |
---|---|
screen | ekran |
personal | kişisel |
green | yeşil |
company | şirketi |
network | ağı |
desktop | masaüstü |
pc | pc |
computers | bilgisayarlar |
computer | bilgisayar |
EN Post-war peacebuilding and reconciliation, the transition processes of armed groups independent of the state to become political actors, the interaction of state and independent groups in conflict management processes.
TR Savaş sonrası barışın inşası ve uzlaşma, devletten bağımsız silahlı grupların politik aktör olma yolunda geçiş süreçleri, devlete bağlı ve devletten bağımsız grupların çatışma yönetim süreçlerindeki etkileşimleri.
İngilis | Türk |
---|---|
independent | bağımsız |
political | politik |
war | savaş |
transition | geçiş |
conflict | çatışma |
and | ve |
processes | süreçleri |
management | yönetim |
groups | grupları |
of | in |
EN Independent Contractors. The relationship between you and Mobiroller is the relationship of independent contractors; they are not legal partners, employees or dealers of each other.
TR Bağımsız Müteahhitler. Sizinle Mobiroller arasındaki ilişki, bağımsız yüklenicilerin ilişkisidir; birbirlerinin yasal ortağı, çalışanı veya bayisi değildirler.
İngilis | Türk |
---|---|
independent | bağımsız |
relationship | ilişki |
mobiroller | mobiroller |
legal | yasal |
or | veya |
between | arasındaki |
EN Post-war peacebuilding and reconciliation, the transition processes of armed groups independent of the state to become political actors, the interaction of state and independent groups in conflict management processes.
TR Savaş sonrası barışın inşası ve uzlaşma, devletten bağımsız silahlı grupların politik aktör olma yolunda geçiş süreçleri, devlete bağlı ve devletten bağımsız grupların çatışma yönetim süreçlerindeki etkileşimleri.
İngilis | Türk |
---|---|
independent | bağımsız |
political | politik |
war | savaş |
transition | geçiş |
conflict | çatışma |
and | ve |
processes | süreçleri |
management | yönetim |
groups | grupları |
of | in |
EN Jakarta | Board Shops, Asian Restaurants, Coffee Shops
TR Kayak Malzemeleri Mağazaları, Asya Restoranları, Kahve Dükkanları | Cakarta
İngilis | Türk |
---|---|
jakarta | cakarta |
asian | asya |
restaurants | restoranlar |
coffee | kahve |
shops | dükkanları |
EN Repair shops in Asia thrive on the information shared by those manufacturers.
TR Asya'daki tamir mağazaları, bu üreticiler tarafından paylaşılan bilgilerle gelişiyor.
İngilis | Türk |
---|---|
repair | tamir |
shared | paylaşılan |
those | bu |
manufacturers | üreticiler |
by | tarafından |
EN Professional-grade repair tools for any repair. We've got the exact tool you'll need for the job.
TR Her türlü onarım işlemi için profesyonel tamir aletleri. Bu iş için tam da ihtiyacınız olan alet bizde var.
İngilis | Türk |
---|---|
job | iş |
professional | profesyonel |
exact | tam |
need | ihtiyacınız |
got | bu |
for | için |
the | var |
EN They hide behind copyright claims to take down online repair manuals and scare people away from DIY repair.
TR Çevrimiçi tamir kılavuzlarını ortadan kaldırmak ve insanları DIY(kendin-yap) tamirden uzaklaştırmak için telif hakkı iddialarının arkasına saklanıyorlar.
İngilis | Türk |
---|---|
copyright | telif |
repair | tamir |
people | insanları |
manuals | kılavuzlar |
and | ve |
EN Repair guides and disassembly information for phones from all manufacturers and service providers, including Apple iPhone and Samsung Galaxy. Get everything you need to repair your phone yourself.
TR Tüm üreticilerin ve servis sağlayıcılarının telefonlarını onarmak için bu kılavuzları kullanın.
İngilis | Türk |
---|---|
guides | kılavuzlar |
phones | telefonlar |
all | tüm |
and | ve |
service | servis |
EN Tools designed by repair professionals especially for electronics repair
TR Onarım profesyonelleri tarafından özellikle elektronik onarımı için tasarlanmış aletler
İngilis | Türk |
---|---|
tools | aletler |
repair | onarım |
professionals | profesyonelleri |
electronics | elektronik |
especially | özellikle |
by | tarafından |
designed | tasarlanmış |
EN DataNumen PDF Repair is best PDF recovery tool in the world. It can repair the corrupt or damaged Acrobat PDF files and recover as much of your data as possible, thereby minimizing the loss in file corruption.
TR DataNumen PDF Repair is en iyi PDF dünyadaki kurtarma aracı. Bozuk veya hasar görmüş Acrobat'ı onarabilir PDF dosyalarınızı kaydedin ve verilerinizin mümkün olduğunca çoğunu kurtarın, böylece dosya bozulmasındaki kaybı en aza indirin.
İngilis | Türk |
---|---|
datanumen | datanumen |
recovery | kurtarma |
of | ın |
loss | hasar |
repair | repair |
in the world | dünyadaki |
your data | verilerinizin |
as | böylece |
file | dosya |
possible | mümkün |
or | veya |
files | dosyaları |
and | ve |
best | en |
EN Device Diagnostics lets you test major systems and can help eliminate costly, unnecessary repair depot trips for devices that don’t really need repair.
TR Device Diagnostics, belli başlı sistemleri test etmenizi sağlar ve onarıma gerçekten ihtiyaç duymayan cihazların onarım deposuna maliyetli ve gereksiz seyahatlerinin önlenmesine yardımcı olabilir.
İngilis | Türk |
---|---|
test | test |
systems | sistemleri |
costly | maliyetli |
unnecessary | gereksiz |
repair | onarım |
devices | cihazlar |
really | gerçekten |
device | device |
need | ihtiyaç |
help | yardımcı |
lets | sağlar |
and | ve |
can | olabilir |
EN They hide behind copyright claims to take down online repair manuals and scare people away from DIY repair.
TR Çevrimiçi tamir kılavuzlarını ortadan kaldırmak ve insanları DIY(kendin-yap) tamirden uzaklaştırmak için telif hakkı iddialarının arkasına saklanıyorlar.
İngilis | Türk |
---|---|
copyright | telif |
repair | tamir |
people | insanları |
manuals | kılavuzlar |
and | ve |
EN Device Diagnostics lets you test major systems and can help eliminate costly, unnecessary repair depot trips for devices that don’t really need repair.
TR Device Diagnostics, belli başlı sistemleri test etmenizi sağlar ve onarıma gerçekten ihtiyaç duymayan cihazların onarım deposuna maliyetli ve gereksiz seyahatlerinin önlenmesine yardımcı olabilir.
İngilis | Türk |
---|---|
test | test |
systems | sistemleri |
costly | maliyetli |
unnecessary | gereksiz |
repair | onarım |
devices | cihazlar |
really | gerçekten |
device | device |
need | ihtiyaç |
help | yardımcı |
lets | sağlar |
and | ve |
can | olabilir |
EN PreservedOnce research data is stored, it then needs to be preserved in a format-independent manner or risk data obsolescence.
TR KorunmuşAraştırma verileri depolandıktan sonra, formattan bağımsız veya veri eskimesi riski olmayan bir şekilde korunmalıdır.
İngilis | Türk |
---|---|
research | araştırma |
risk | riski |
independent | bağımsız |
or | veya |
data | veri |
a | bir |
to | sonra |
EN With our livelihoods programs, we aim to enable disaster-affected communities and individuals to access sources of regular income and lead independent lives.
TR Afetten etkilenen birey ve toplulukların kendi ayakları üzerinde durmalarını ve gelir elde edebilecekleri fırsatlara erişebilmelerini hedefliyoruz.
İngilis | Türk |
---|---|
communities | toplulukların |
individuals | birey |
income | gelir |
affected | etkilenen |
and | ve |
with | elde |
to | üzerinde |
EN We began 2 livelihood projects in Urfa and Hatay that will help refugees lead independent lives in the long run. With these, the refugees had access to certified vocational and language courses.
TR Mültecilerin kendi ayakları üzerinde durmalarına yardımcı olan, meslek ve dil kurslarından yararlanma imkanı sunan Geçim Kaynağı Destekleme Projelerimize Urfa ve Hatay’da başladık.
İngilis | Türk |
---|---|
began | başladı |
refugees | mültecilerin |
courses | kursları |
help | yardımcı |
had | olan |
and | ve |
the | üzerinde |
EN With our livelihoods activities, we aim to enable disaster-affected individuals to lead independent lives without being dependent on external support
TR Geçim Kaynağını Destekleme çalışmalarımızla afetten etkilenen bireylerin geçimlerinin yardımlara bağımlı kalmadan sağlayabilmelerini amaçlıyoruz
İngilis | Türk |
---|---|
individuals | bireylerin |
support | destekleme |
affected | etkilenen |
without | kalmadan |
EN A global network of independent service companies
TR Bağımsız hizmet şirketleri küresel ağı
İngilis | Türk |
---|---|
a | a |
global | küresel |
independent | bağımsız |
service | hizmet |
companies | şirketleri |
network | ağı |
EN This standard is applicable to any type of organisation independent of its scale.
TR Bu standart, ölçeğinden bağımsız olarak her türlü kuruluş için uygulanabilir.
İngilis | Türk |
---|---|
standard | standart |
applicable | uygulanabilir |
independent | bağımsız |
this | bu |
EN It is completely independent from any third-party add-on or plug-in
TR Herhangi bir üçüncü taraf eklentisinden veya eklentisinden tamamen bağımsızdır
İngilis | Türk |
---|---|
party | taraf |
completely | tamamen |
or | veya |
third | üçüncü |
any | herhangi |
in | bir |
EN Control Union Certifications is a US Coast Guard-accepted Independent Laboratory (IL) for testing of BWMS in accordance with 46 CFR 162.060.
TR Control Union Certifications, 46 CFR 162.060 uyarınca balast suyu yönetim sisteminin test edilmesine ilişkin olarak ABD Sahil Koruma tarafından kabul görmüş Bağımsız bir Laboratuvardır.
İngilis | Türk |
---|---|
us | abd |
independent | bağımsız |
testing | test |
union | union |
in accordance with | uyarınca |
accepted | kabul |
control | control |
accordance | olarak |
a | bir |
EN Continuously tested by independent industry experts.
TR Bağımsız sektör uzmanları tarafından sürekli test ediliyor.
İngilis | Türk |
---|---|
continuously | sürekli |
tested | test |
by | tarafından |
independent | bağımsız |
industry | sektör |
experts | uzmanları |
EN With the introduction of the location-independent working method, our face-to-face interviews have been replaced by online phone calls
TR Mekan-bağımsız çalışma yönteminin çalışma hayatımıza girmesiyle birlikte yüz yüze yaptığımız görüşmeler yerini çevrimiçi telefon görüşmelerine bıraktı
İngilis | Türk |
---|---|
face | yüz |
online | çevrimiçi |
phone | telefon |
working | çalışma |
EN STGM provides a wide range of support for civil society to be strong, effective, participatory, transparent, accountable, and independent
TR STGM, sivil toplumun güçlü, etkili, katılımcı, şeffaf, hesap verebilir ve bağımsız olması için geniş bir yelpazede destekler sağlar
İngilis | Türk |
---|---|
stgm | stgm |
provides | sağlar |
support | destekler |
civil | sivil |
society | toplumun |
effective | etkili |
independent | bağımsız |
strong | güçlü |
participatory | katılımcı |
transparent | şeffaf |
to be | olması |
wide | geniş |
and | ve |
of | in |
a | bir |
EN Independent Capital Markets advice, founded on deep financial expertise and global real asset insight, creating solutions clients trust.
TR Derin finansal uzmanlık ve küresel gayrimenkul görüşlerinde temel bulan Bağımsız Sermaye Piyasaları danışmanlığı, müşterilerin güvendiği çözümler oluşturur.
İngilis | Türk |
---|---|
independent | bağımsız |
capital | sermaye |
deep | derin |
financial | finansal |
expertise | uzmanlık |
and | ve |
global | küresel |
clients | müşterilerin |
solutions | çözümler |
EN Sometimes on weekends or holidays, these binges could last for multiple days.One summer in particular I?d gotten a scholarship to work on an independent project and I just couldn?t stop watching videos
TR Bazen hafta sonları veya tatil günlerinde bu alemler birkaç gün sürebilir.Özellikle bir yaz, bağımsız bir projede çalışmak için burs kazanmıştım ve videoları izlemeden duramıyordum
İngilis | Türk |
---|---|
sometimes | bazen |
weekends | hafta |
holidays | tatil |
summer | yaz |
independent | bağımsız |
project | projede |
these | bu |
and | ve |
videos | videoları |
or | veya |
multiple | bir |
a | birkaç |
work | çalışmak |
EN Moroğlu Arseven is an independent full-service law firm with broadly demonstrated expertise and experience in business law
TR Moroğlu Arseven, ekonomi hukuku alanında kapsamlı uzmanlık ve deneyimi bir araya getiren bağımsız bir avukatlık bürosudur
İngilis | Türk |
---|---|
moroğlu | moroğlu |
arseven | arseven |
independent | bağımsız |
law | hukuku |
expertise | uzmanlık |
experience | deneyimi |
business | ekonomi |
full | kapsamlı |
and | ve |
with | araya |
in | bir |
EN Outstanding client service, delivering results and the support of our distinguished independent Of Counsels have all been fundamental to the firm’s success, allowing us to support the success of our clients.
TR Müvekkillerimize sunduğumuz sonuç odaklı çalışmalarımız ve seçkin hukuk danışmanlarımızın desteği müvekkillerimizin başarılarına destek vermemizi sağlamaktadır.
İngilis | Türk |
---|---|
of | ın |
distinguished | seçkin |
success | başarı |
results | sonuç |
and | ve |
support | destek |
EN There are 4 privacy states that you can set for a form or its records independent of each other.
TR Bir form veya kayıtları için birbirinden bağımsız olarak ayarlayabileceğiniz 4 gizlilik durumu vardır.
İngilis | Türk |
---|---|
privacy | gizlilik |
form | form |
independent | bağımsız |
or | veya |
of | in |
a | bir |
EN Find a variety of customizable templates all in one place promo videos, typography animations, industry specific toolkits, independent movie trailers, holiday greetings, event invitations, and more
TR Çok çeşitli ve kişiselleştirilebilir şablonlar burada: tanıtım videoları, tipografi animasyonları, sektörlere özel araç kitleri, bağımsız film fragmanları, özel gün tebrik videoları, etkinlik davetiyeleri ve daha fazlası.
İngilis | Türk |
---|---|
customizable | kişiselleştirilebilir |
promo | tanıtım |
typography | tipografi |
animations | animasyonlar |
independent | bağımsız |
movie | film |
event | etkinlik |
templates | şablonlar |
more | fazlası |
videos | videoları |
and | ve |
variety | çeşitli |
in | daha |
all | e |
a | özel |
EN It is also accepted as a social networking platform because individuals and companies have their own independent LinkedIn profiles
TR Aynı zamanda bir sosyal paylaşım platformu olarak da kabul görür
İngilis | Türk |
---|---|
accepted | kabul |
platform | platformu |
also | da |
social | sosyal |
EN While YouTube began as an independent platform founded by the cooperation of three people, it was acquired as a subsidiary by Google shortly after its establishment
TR Youtube normal koşullarda üç ayrı kişinin güçlerini birleştirdikleri bağımsız bir platformken, kuruluşundan kısa bir süre sonra Google tarafından satın alınmıştır
İngilis | Türk |
---|---|
while | süre |
independent | bağımsız |
shortly | kısa |
three | üç |
by | tarafından |
a | bir |
the | sonra |
EN With our livelihoods programs, we aim to enable disaster-affected communities and individuals to access sources of regular income and lead independent lives.
TR Afetten etkilenen birey ve toplulukların kendi ayakları üzerinde durmalarını ve gelir elde edebilecekleri fırsatlara erişebilmelerini hedefliyoruz.
İngilis | Türk |
---|---|
communities | toplulukların |
individuals | birey |
income | gelir |
affected | etkilenen |
and | ve |
with | elde |
to | üzerinde |
EN We began 2 livelihood projects in Urfa and Hatay that will help refugees lead independent lives in the long run. With these, the refugees had access to certified vocational and language courses.
TR Mültecilerin kendi ayakları üzerinde durmalarına yardımcı olan, meslek ve dil kurslarından yararlanma imkanı sunan Geçim Kaynağı Destekleme Projelerimize Urfa ve Hatay’da başladık.
İngilis | Türk |
---|---|
began | başladı |
refugees | mültecilerin |
courses | kursları |
help | yardımcı |
had | olan |
and | ve |
the | üzerinde |
EN With our livelihoods activities, we aim to enable disaster-affected individuals to lead independent lives without being dependent on external support
TR Geçim Kaynağını Destekleme çalışmalarımızla afetten etkilenen bireylerin geçimlerinin yardımlara bağımlı kalmadan sağlayabilmelerini amaçlıyoruz
İngilis | Türk |
---|---|
individuals | bireylerin |
support | destekleme |
affected | etkilenen |
without | kalmadan |
EN Compliance certifications and attestations are assessed by a third-party, independent auditor and result in a certification, audit report, or attestation of compliance
TR Uygunluk sertifikaları ve onaylar, bağımsız bir denetimci olan bir üçüncü taraf tarafından değerlendirilir ve bir sertifika, denetim raporu veya uygunluk onayı verilmesiyle sonuçlanır
İngilis | Türk |
---|---|
compliance | uygunluk |
independent | bağımsız |
result | sonuç |
certification | sertifika |
audit | denetim |
report | raporu |
certifications | sertifikaları |
party | taraf |
and | ve |
or | veya |
third | üçüncü |
by | tarafından |
EN Compliance certifications and attestations are assessed by a third-party, independent auditor and result in a certification, audit report, or attestation of compliance.
TR Uygunluk sertifikaları ve onaylar, bağımsız bir denetimci olan bir üçüncü taraf tarafından değerlendirilir ve bir sertifika, denetim raporu veya uygunluk onayı verilmesiyle sonuçlanır.
İngilis | Türk |
---|---|
compliance | uygunluk |
independent | bağımsız |
result | sonuç |
certification | sertifika |
audit | denetim |
report | raporu |
certifications | sertifikaları |
party | taraf |
and | ve |
or | veya |
third | üçüncü |
by | tarafından |
EN The AWS GovCloud (US) environment has been audited by an independent third-party assessment organization (3PAO) to validate that proper controls are in place to support customer export compliance programs.
TR AWS GovCloud (ABD) ortamı, müşteri ihracat uyumluluğu programlarını desteklemesi adına doğru denetimlerin yapıldığından emin olmak için bağımsız bir üçüncü taraf değerlendirme kuruluşu (3PAO) tarafından denetlenmiştir.
İngilis | Türk |
---|---|
aws | aws |
govcloud | govcloud |
us | abd |
independent | bağımsız |
assessment | değerlendirme |
organization | kuruluş |
customer | müşteri |
export | ihracat |
party | taraf |
been | de |
environment | ortamı |
programs | programları |
by | tarafından |
third | üçüncü |
to | için |
EN Because the PCI DSS standard is validated by an external independent third party, it confirms that our security management program is comprehensive and follows leading industry practices.
TR PCI DSS standardının harici bir bağımsız üçüncü tarafça doğrulanması, güvenlik yönetimi programımızın kapsamlı olduğunu ve önde gelen sektör uygulamalarını takip ettiğini onaylar.
İngilis | Türk |
---|---|
dss | dss |
external | harici |
independent | bağımsız |
party | taraf |
security | güvenlik |
management | yönetimi |
industry | sektör |
comprehensive | kapsamlı |
standard | standardı |
is | olduğunu |
program | programı |
and | ve |
practices | uygulamalar |
third | üçüncü |
EN This secure architecture has been validated by an independent QSA and was found to be in compliance with all applicable requirements of PCI DSS.
TR Bu güvenli mimari, bağımsız bir QSA tarafından onaylanmış ve PCI DSS standardının geçerli tüm gerekliliklerine uyumlu bulunmuştur.
İngilis | Türk |
---|---|
architecture | mimari |
independent | bağımsız |
applicable | geçerli |
dss | dss |
and | ve |
this | bu |
by | tarafından |
all | tüm |
EN Thermaltake Riing Trio 20 RGB is the world’s first intelligent radiator fan with 3 independent 16.8 ...
TR TT RGB PLUS yazılımını, Amazon Alexa Ses Hizmetini ve Razer Chroma yazılımını destekleyen üçlü 16,8 ...
İngilis | Türk |
---|---|
is | ses |
EN Thermaltake Riing Trio 14 RGB is the world’s first intelligent radiator fan with 3 independent 16.8 ...
TR Üç adet 16.8 milyon renkli LED halkasına ve TT RGB PLUS yazılımına sahip 140mm PWM kontrollü fan.
İngilis | Türk |
---|---|
fan | fan |
is | sahip |
EN For this reason, the social rights and voluntary rights of civil society workers should be organized in intertwined but independent themes for rights struggles.
TR Bu nedenle, sivil toplum emekçilerinin sosyal hakları ve gönüllü haklarının birbiriyle iç içe ancak bağımsız temalarda hak mücadelelerinde örgütlenmesi gerekiyor.
İngilis | Türk |
---|---|
civil | sivil |
independent | bağımsız |
voluntary | gönüllü |
in | içe |
social | sosyal |
and | ve |
society | toplum |
this | bu |
rights | hakları |
for | nedenle |
of | nın |
EN is impartial to and independent of third parties.
TR Bütün üçüncü şahıslar karşısında tarafsız ve bağımsızdır.
İngilis | Türk |
---|---|
and | ve |
to | bütün |
third | üçüncü |
50 tərcümədən 50 göstərilir