TR Pazarlama ve reklam içeriklerimizin sunulması ve bunların takibine destek olunması.
TR Pazarlama ve reklam içeriklerimizin sunulması ve bunların takibine destek olunması.
NL aanbieden en bijhouden van onze marketing- en reclame-inhoud.
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
pazarlama | marketing |
ve | en |
TR Pazarlama ve reklam içeriklerimizin sunulması ve bunların takibine destek olunması.
NL aanbieden en bijhouden van onze marketing- en reclame-inhoud.
TR Pazarlama ve reklam içeriklerimizin sunulması ve bunların takibine destek olunması.
NL aanbieden en bijhouden van onze marketing- en reclame-inhoud.
TR Pazarlama ve reklam içeriklerimizin sunulması ve bunların takibine destek olunması.
NL aanbieden en bijhouden van onze marketing- en reclame-inhoud.
TR Pazarlama ve reklam içeriklerimizin sunulması ve bunların takibine destek olunması.
NL aanbieden en bijhouden van onze marketing- en reclame-inhoud.
TR Pazarlama ve reklam içeriklerimizin sunulması ve bunların takibine destek olunması.
NL aanbieden en bijhouden van onze marketing- en reclame-inhoud.
TR Pazarlama ve reklam içeriklerimizin sunulması ve bunların takibine destek olunması.
NL aanbieden en bijhouden van onze marketing- en reclame-inhoud.
TR Pazarlama ve reklam içeriklerimizin sunulması ve bunların takibine destek olunması.
NL aanbieden en bijhouden van onze marketing- en reclame-inhoud.
TR Pazarlama ve reklam içeriklerimizin sunulması ve bunların takibine destek olunması.
NL aanbieden en bijhouden van onze marketing- en reclame-inhoud.
TR Pazarlama ve reklam içeriklerimizin sunulması ve bunların takibine destek olunması.
NL aanbieden en bijhouden van onze marketing- en reclame-inhoud.
TR Pazarlama ve reklam içeriklerimizin sunulması ve bunların takibine destek olunması.
NL aanbieden en bijhouden van onze marketing- en reclame-inhoud.
TR Pazarlama ve reklam içeriklerimizin sunulması ve bunların takibine destek olunması.
NL aanbieden en bijhouden van onze marketing- en reclame-inhoud.
TR Pazarlama ve reklam içeriklerimizin sunulması ve bunların takibine destek olunması.
NL aanbieden en bijhouden van onze marketing- en reclame-inhoud.
TR Pazarlama ve reklam içeriklerimizin sunulması ve bunların takibine destek olunması.
NL aanbieden en bijhouden van onze marketing- en reclame-inhoud.
TR (1) Teklifimizde kartpostalların sunulması ve uygulanması, bir sözleşmenin imzalanması için bağlayıcı bir teklif teşkil etmez.
NL (1) De presentatie en het aanbod van ansichtkaarten in ons aanbod vormen geen bindend aanbod tot het sluiten van een overeenkomst.
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
ve | en |
TR 1995'te Brendan Eich, Netscape Navigator 2.0 tarayıcının kullanıma sunulması için dinamik bir dil oluşturmak ve bunu uygulamaya geçirmek üzere Netscape ile sözleşme imzaladı
NL In 1995 werd Bernard Eich door Netscape gecontracteerd om een dynamische taal te creëren en te implementeren voor de release van hun Netscape Navigator 2.0 browser
TR Bu teknolojileri kullanarak size reklamları gösterebilir ve reklam iş ortaklarımızın web sitelerine yaptığınız ziyaretlere bağlı olarak bunların ne ölçüde etkili olduğunu değerlendirebiliriz
NL Door deze technologieën te gebruiken, kunnen we advertenties weergeven en de effectiviteit ervan bepalen op basis van jouw bezoeken aan websites van onze advertentiepartners
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
teknolojileri | technologieën |
size | jouw |
ve | en |
web | websites |
TR "...Ekipler, aldıkları sorguların hacimlerini ve türlerini ve bunların ne kadar etkili bir şekilde ele alındığını anlamak için Freshdesk'in raporlama ve analizlerini kullanıyor.”
NL "…Teams gebruiken de rapportages en analyses van Freshdesk uitbundig om het aantal en de soorten binnenkomende vragen te begrijpen en hoe effectief ze opgelost worden."
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
ekipler | teams |
ve | en |
anlamak | begrijpen |
kullanıyor | gebruiken |
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
ve | en |
TR Kullanılan tüm cihazlarda nadir toprak elementleri bulunur. Bunların % 99'u geri dönüşümle kurtarılamaz.
NL Ieder electronisch toestel dat je in je bezit hebt, bevat essentiële zeldzame aarden. Zeker 99% van deze aarden kan niet worden teruggewonnen voor recycling.
TR Bunların yanı sıra, Arctis’inizi kişiselleştirmeniz için yeni bir yol olarak, hoparlör plakaları da değiştirilebilir.
NL Daarover gesproken, de luidsprekerplaten zijn ook vervangbaar voor een nieuwe manier om je Arctis aan te passen.
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
arctis | arctis |
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
ve | en |
visme | visme |
oluşturun | maak |
TR Özgürlük; güvenlik, refah ve aydınlanmaya nihayet sahip olduğumuzda keyfini çıkarabileceğimiz bir lüks değil; aksine onsuz ne güvenlik, ne refah ne de aydınlanma sahibi olamayacağımız için tüm bunların öncüsüdür.
NL Vrijheid is geen luxe waarvan wij kunnen genieten als we eindelijk veiligheid en welvaart en verlichting hebben; het is daarentegen antecedent aan deze , want zonder dat kunnen we geen veiligheid noch welvaart , noch verlichting hebben.
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
güvenlik | veiligheid |
refah | welvaart |
ve | en |
keyfini | genieten |
lüks | luxe |
değil | geen |
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
ve | en |
sağlayın | worden |
TR Bunların birçoğu Avrupa'da ve ABD'de geçerli olan ulusal mevzuatlara veya direktiflere dayanır.
NL De meeste certificeringen zijn gebaseerd op Europese richtlijnen of andere officiële wet- en regelgeving in Europa en de Verenigde Staten.
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
da | in |
ve | en |
TR Bu Sözleşme konusuyla ilgili olarak taraflar arasındaki tam Sözleşme beyanıdır ve tüm diğer ya da önceki anlaşmaları, satınalma siparişlerini, sözleşmeleri ve düzenlemeleri birleştirip bunların yerine geçer
NL Deze overeenkomst is de volledige verklaring van de Overeenkomst tussen de partijen over het onderwerp, en vervangt alle voorgaande afspraken, inkooporders, overeenkomsten en regelingen
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
sözleşme | overeenkomst |
ve | en |
TR ve bağlı taraf, bunların doğruluk ve tamlığı konusunda veya bunlara dayalı edim veya ihmallerin doğrudan ve dolaylı sonuçlarından hiç bir sorumluluk kabul etmez
NL en gelieerden geen aansprakelijkheid voor de juistheid en volledigheid hiervan dan wel de directe of indirecte gevolgen van handelen of nalaten op basis hiervan
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
ve | en |
veya | of |
doğrudan | directe |
hiç | geen |
TR Eğer bu sayfadaysanız, bunların çoğunu zaten yapıyorsunuz.
NL Als je op deze pagina bent, doet je waarschijnlijk al veel van deze dingen.
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
eğer | als |
zaten | al |
TR Golden Frog blogunda yayınlanacak misafir gönderileri yükleyebilme. Bunların arasında kişisel imzanız ve Golden Frog'un sosyal medya kanallarında tanıtım da vardır.
NL De mogelijkheid om meldingen van gasten te publiceren op deGolden Frog blog. Het gaat hierbij om je gepersonaliseerde naamregel en promotie op Golden Frog's sociale mediakanalen.
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
kişisel | je |
ve | en |
TR Anınızın kapağı veya herhangi bir Tweeti bize bildirilirse ve bunların Twitter Kuralları'nı ihlal ettiğini belirlersek, Tweeti siz yazmamış olsanız bile hesabınız kilitlenebilir.
NL Als de omslag of een van de Tweets in je Moment gerapporteerd wordt en het blijkt dat deze de Twitter-regels schendt, kan je account worden geblokkeerd, zelfs als je niet de auteur van de Tweet bent.
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
ve | en |
kuralları | regels |
hesabınız | account |
TR Bunların bir kombinasyonunu da ekleyebiliriz.
NL We kunnen ook een combinatie hiervan toevoegen.
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
bir | een |
TR İnsanlar, Tweetleri kategorilere ayırmak ve Twitter aramasında bunların daha kolay gösterilmesine yardımcı olmak için Tweetlerindeki uygun anahtar kelimenin veya cümlenin önünde etiket sembolünü (#) kullanırlar.
NL De hashtag (#) wordt vóór een relevant trefwoord of zinsdeel in een Tweet geplaatst om Tweets te categoriseren en eenvoudiger vindbaar te maken in zoekopdrachten op Twitter.
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
ve | en |
anahtar | trefwoord |
TR Bunların birçoğu Avrupa'da ve ABD'de geçerli olan ulusal mevzuatlara veya direktiflere dayanır.
NL De meeste certificeringen zijn gebaseerd op Europese richtlijnen of andere officiële wet- en regelgeving in Europa en de Verenigde Staten.
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
da | in |
ve | en |
TR Kullanılan tüm cihazlarda nadir toprak elementleri bulunur. Bunların % 99'u geri dönüşümle kurtarılamaz.
NL Ieder electronisch toestel dat je in je bezit hebt, bevat essentiële zeldzame aarden. Zeker 99% van deze aarden kan niet worden teruggewonnen voor recycling.
TR Web uygulamalarında sıkça karşılaşılan güvenlik açıkları ve bunların nasıl giderileceği hakkında bilgi edinin.
NL Lees meer over veelvoorkomende kwetsbaarheden in webtoepassingen en hoe deze kunnen worden beperkt.
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
ve | en |
nasıl | hoe |
hakkında | over |
bilgi | kunnen |
TR Bu Sözleşme konusuyla ilgili olarak taraflar arasındaki tam Sözleşme beyanıdır ve tüm diğer ya da önceki anlaşmaları, satınalma siparişlerini, sözleşmeleri ve düzenlemeleri birleştirip bunların yerine geçer
NL Deze overeenkomst is de volledige verklaring van de Overeenkomst tussen de partijen over het onderwerp, en vervangt alle voorgaande afspraken, inkooporders, overeenkomsten en regelingen
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
sözleşme | overeenkomst |
ve | en |
TR 20.000'den fazla yüksek kaliteli beat ve ön ayar. Synth'ler, bassline'lar, perküsyonlar ve davul beat'leri bunların yalnızca birkaçı. Öğrencilerinin isteyebileceği her şey burada. Hemen Soundtrap'e katıl!
NL Meer dan 20.000 beats en presets van hoge kwaliteit. Synths, baslijnen, percussie en drumbeats om er maar een paar te noemen. Hebben studenten iets nodig? Dan hebben wij het.
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
kaliteli | kwaliteit |
ve | en |
burada | er |
TR Uygulama aracılığıyla özelliklere kolay erişim sayesinde, bunların kullanımı inanılmaz derecede uygundur.
NL Met gemakkelijke toegang tot de functies via de app, zijn deze ongelooflijk handig in gebruik.
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
erişim | toegang |
kullanımı | gebruik |
inanılmaz | ongelooflijk |
TR 2015 yılında Mazda, küresel satışlar için 1,5 milyon araç üretti ve bunların yaklaşık 1 milyonu şirketteki Japon tesislerinde üretildi, geri kalanı ise dünyadaki çeşitli diğer tesislerden geldi
NL In 2015 produceerde Mazda 1,5 miljoen voertuigen voor wereldwijde verkoop, waarvan bijna 1 miljoen werden geproduceerd in de Japanse fabrieken van het bedrijf, terwijl de rest afkomstig was uit een verscheidenheid aan andere fabrieken over de hele wereld
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
küresel | wereldwijde |
milyon | miljoen |
araç | voertuigen |
diğer | andere |
TR Özgürlük; güvenlik, refah ve aydınlanmaya nihayet sahip olduğumuzda keyfini çıkarabileceğimiz bir lüks değil; aksine onsuz ne güvenlik, ne refah ne de aydınlanma sahibi olamayacağımız için tüm bunların öncüsüdür.
NL Vrijheid is geen luxe waarvan wij kunnen genieten als we eindelijk veiligheid en welvaart en verlichting hebben; het is daarentegen antecedent aan deze , want zonder dat kunnen we geen veiligheid noch welvaart , noch verlichting hebben.
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
güvenlik | veiligheid |
refah | welvaart |
ve | en |
keyfini | genieten |
lüks | luxe |
değil | geen |
TR Yazılım yardımıyla 3B modeller oluşturma anlamına gelen 3B modelleme grafik tasarımları (İngilizce) görselleştirmek, simüle etmek ve bunların görüntülerini oluşturmak amacıyla birçok sektörde kapsamlı olarak kullanılmaktadır.
NL 3D-modellering, waarbij software wordt gebruikt om 3D-modellen te maken, wordt in veel sectoren breed toegepast om grafische ontwerpen te visualiseren, simuleren en renderen (Engels).
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
yazılım | software |
grafik | grafische |
görselleştirmek | visualiseren |
ve | en |
birçok | veel |
kapsamlı | breed |
olarak | om |
TR Yazılım yardımıyla 3B modeller oluşturma anlamına gelen 3B modelleme grafik tasarımları (İngilizce) görselleştirmek, simüle etmek ve bunların görüntülerini oluşturmak amacıyla birçok sektörde kapsamlı olarak kullanılmaktadır.
NL 3D-modellering, waarbij software wordt gebruikt om 3D-modellen te maken, wordt in veel sectoren breed toegepast om grafische ontwerpen te visualiseren, simuleren en renderen (Engels).
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
yazılım | software |
grafik | grafische |
görselleştirmek | visualiseren |
ve | en |
birçok | veel |
kapsamlı | breed |
olarak | om |
TR Yazılım yardımıyla 3B modeller oluşturma anlamına gelen 3B modelleme grafik tasarımları (İngilizce) görselleştirmek, simüle etmek ve bunların görüntülerini oluşturmak amacıyla birçok sektörde kapsamlı olarak kullanılmaktadır.
NL 3D-modellering, waarbij software wordt gebruikt om 3D-modellen te maken, wordt in veel sectoren breed toegepast om grafische ontwerpen te visualiseren, simuleren en renderen (Engels).
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
yazılım | software |
grafik | grafische |
görselleştirmek | visualiseren |
ve | en |
birçok | veel |
kapsamlı | breed |
olarak | om |
TR Yazılım yardımıyla 3B modeller oluşturma anlamına gelen 3B modelleme grafik tasarımları (İngilizce) görselleştirmek, simüle etmek ve bunların görüntülerini oluşturmak amacıyla birçok sektörde kapsamlı olarak kullanılmaktadır.
NL 3D-modellering, waarbij software wordt gebruikt om 3D-modellen te maken, wordt in veel sectoren breed toegepast om grafische ontwerpen te visualiseren, simuleren en renderen (Engels).
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
yazılım | software |
grafik | grafische |
görselleştirmek | visualiseren |
ve | en |
birçok | veel |
kapsamlı | breed |
olarak | om |
TR Ancak sürpriz bir şekilde bunların hiçbiri olmadı, her şey bir aceminin bile neye baktığını anlamakta sorun yaşamayacağı şekilde çok iyi kurgulanmış
NL Maar tot mijn verbazing gebeurde niets van dit alles, alles is zeer goed opgebouwd op een manier dat zelfs een beginner geen probleem zou hebben om te begrijpen waar hij naar kijkt
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
şekilde | manier |
sorun | probleem |
iyi | goed |
TR Örneğin, bazı sıra izleyiciler SERP denetleyicileri, anahtar kelime bulucular ve hatta web sitesi denetimleri gibi ekstralara sahip olacaktır (bunların hepsini Ranktracker ile birlikte sunuyoruz).
NL Bijvoorbeeld, sommige rank trackers zullen extra's bevatten zoals SERP checkers, keyword finders, en zelfs website audits (welke wij allemaal aanbieden naast Ranktracker).
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
bazı | sommige |
hatta | zelfs |
ranktracker | ranktracker |
birlikte | naast |
TR Her ne kadar 71 ile 90 arasındaki puanlar çok daha iyi olsa da, bunların iyi yerine mükemmel veya olağanüstü puanlara daha yakın olduğunu iddia ediyoruz
NL Terwijl scores van 71 tot 90 veel beter zijn, zouden we stellen dat ze dichter bij uitstekend of uitstekend liggen in plaats van gewoon goed
TR Başlık etiketleri SEO'da büyük bir rol oynar ve bunların eksikliği sizi geriye götürebilir.
NL Heading tags spelen een grote rol in SEO, en het ontbreken ervan kan u terugzetten.
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
etiketleri | tags |
seo | seo |
büyük | grote |
ve | en |
TR Başlıklarınızı, meta açıklamalarınızı ve bunların sonuçlarını daha da iyileştirmek için en yaygın başlık etiketi hataları hakkındaki blog yazımıza göz atın.
NL Bekijk onze blogpost over de meest voorkomende fouten in title-tags om uw titels en metabeschrijvingen en de resultaten ervan verder te verbeteren.
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
ve | en |
iyileştirmek | verbeteren |
hataları | fouten |
göz | bekijk |
TR Tweet etkinliği kontrol paneli, Tweetleriniz ve bunların kitlenizde nasıl yankı uyandırdığı hakkında daha fazla bilgi almak amacıyla kullanabileceğiniz bir araçtır. Örneğin:
NL Het dashboard voor Tweetactiviteit is een tool waarmee je meer informatie krijgt over je Tweets en over hoe goed ze aansluiten bij je doelgroep. Bijvoorbeeld:
اللغة التركية | هولندي |
---|---|
paneli | dashboard |
ve | en |
bilgi | informatie |
يتم عرض 50 من إجمالي 50 ترجمة