TR İlk orijinal espor markası 2002'de bir espor etkinliğine sponsor olan ilk ekipman markası olduk ve dünya çapında profesyonel takımlara ve oyunculara sponsor olan ilk markalardan biri olduk.
TR İlk orijinal espor markası 2002'de bir espor etkinliğine sponsor olan ilk ekipman markası olduk ve dünya çapında profesyonel takımlara ve oyunculara sponsor olan ilk markalardan biri olduk.
EN We are the original esports brand. We were the first peripherals brand to sponsor an esports event back in 2002, and one of the first to sponsor pro teams and players across the world.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
orijinal | original |
espor | esports |
olan | are |
profesyonel | pro |
TR Yıllar boyunca <a1>SEO Blogumuz</a1> ve <a2>YouTube kanalımızda</a2> tonlarca ücretsiz eğitim materyali yayınlayarak milyonlarca insanın web sitelerinde daha fazla organik trafik elde etmesine yardımcı olduk.
EN Over the years, we’ve published tons of free educational materials on our <a1>SEO Blog</a1> and <a2>YouTube channel</a2>, helping millions of people to get more organic traffic to their websites in the process.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
seo | seo |
ve | and |
youtube | youtube |
ücretsiz | free |
eğitim | educational |
organik | organic |
trafik | traffic |
ın | of |
kanalı | channel |
insan | people |
TR Olağanüstü zor geçen bir yılda, olağanüstü şartlara uyum sağlayarak birçok kadının hayatına destek olduk
EN Support to Life (STL), organized an event titled ‘Conference of Good Practices on Livelihood Support’ on 13 November 2019 in Radisson Blu Hotel, Şişli
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
destek | support |
hayatı | life |
TR Tüm parçalar ya da satıcılar eşit olarak yaratılmamıştır. Üstelik zaman zaman iyiyi, kötüyü ve güvenilmez olanı ayırmak da zordur. On yıldan uzun bir süredir kaynakları ve tedarikçileri değerlendirme olanağına sahip olduk.
EN Not all parts or sellers are created equal. And sometimes it’s hard to tell apart the good, the bad, and the inconsistent. We’ve spent more than a decade vetting sources and suppliers.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
tüm | all |
parçalar | parts |
eşit | equal |
kaynakları | sources |
sahip | are |
TR Nazım Alpman ile Gün Başlıyor programına konuk olduk
EN When There is Bread and Butter…
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
ile | and |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
zeka | intelligence |
yasal | legal |
yüksek | high |
kaliteli | quality |
etkileşimli | interactive |
ve | and |
TR Adım 8: Zarar verdiğimiz tüm kişilerin bir listesini yaptık ve hepsini düzeltmeye istekli olduk.
EN Step 8: We made a list of all persons we had harmed, and became willing to make amends to them all.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
adım | step |
listesini | list |
verdiğimiz | we |
TR Olağanüstü zor geçen bir yılda, olağanüstü şartlara uyum sağlayarak birçok kadının hayatına destek olduk
EN Support to Life (STL), organized an event titled ‘Conference of Good Practices on Livelihood Support’ on 13 November 2019 in Radisson Blu Hotel, Şişli
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
destek | support |
hayatı | life |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
dayanıklı | rugged |
global | global |
lideri | leader |
zebra | zebra |
dünyadaki | in the world |
nedeni | why |
TR Olağanüstü zor geçen bir yılda, olağanüstü şartlara uyum sağlayarak birçok kadının hayatına destek olduk
EN Support to Life Team attended the 39th Vodafone İstanbul Marathon for the babies
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
destek | support |
hayatı | life |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
dayanıklı | rugged |
global | global |
lideri | leader |
zebra | zebra |
dünyadaki | in the world |
nedeni | why |
TR Fuar sektörü çalışanları olarak gelirimizin temel dayanağını kaybetmiş olduk
EN This means that we no longer have a basis for work for the time being
TR İlkbaharda Hessen eyaletinde yapılan yerel seçimlerden önce eşim ve ben, sandıkta görevlendirilecek gönüllüler arandığını öğrendiğimizde hemen e-posta ile kayıt olduk
EN Before our municipal elections in the spring, my husband and I read that election workers were needed in our federal state of Hesse, so we immediately signed up by e-mail
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
hemen | immediately |
TR Böylece Mart ayında başlangıcımızı yapmış olduk, Eylül 2021’deki Federal Meclis seçimlerinde ikinci kez sandık başında görev yapacağız
EN Our première was in March; in September 2021, we will be involved for the second time in the Bundestag election
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
mart | march |
eylül | september |
deki | in |
ikinci | second |
kez | time |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
zeka | intelligence |
yasal | legal |
yüksek | high |
kaliteli | quality |
etkileşimli | interactive |
ve | and |
TR Ortaklık yaklaşımı ve bakım sözleşmesiyle, bir meyve suyu üreticisinin verimliliği artırmasına ve operasyonel maliyetlerini düşürmesine yardımcı olduk.
EN With a partnership approach and a maintenance contract, we helped a juice producer improve efficiency and reduce operational cost.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
bakım | maintenance |
verimliliği | efficiency |
operasyonel | operational |
TR Çabalarımız sayesinde CDP lider grubuna dahil olduk.
EN For our efforts, we have been included in the CDP leadership band.
TR Kuzey Amerikalı bir meyve suyu üreticisinin çevresel etkilerini azaltmasına yardımcı olduk
EN We helped a juice producer in North America reduce their environmental impact
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
kuzey | north |
çevresel | environmental |
TR 8. Zarar verdiklerimizin bir listesini yaptık ve hepsini düzeltmeye istekli olduk.
EN 8. Made a list of all those we had harmed, and became willing to make amends to them all.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
listesini | list |
hepsini | all |
TR Yıllar boyunca binlerce insanın sigarayı bırakmasına yardımcı olduk ve bu yolculuğun hiçbir zaman sorunsuz olmayacağını biliyoruz
EN We’ve helped thousands of people become smokefree over the years, and we know the journey is never a smooth one
TR Ardından bizim için bir metin oluşturdular ve biz daha teslim tarihini bile belirtmeden harika bir videomuz oldu! Süreç ve sonuç konusunda tatmin olduk
EN They then created a script for us, and we got a cool video even before the stated deadline! Satisfied with the process and result
የ 21 የ 21 ትርጉሞችን በማሳየት ላይ