{Ssearch} ን ወደ ቱሪክሽ ይተርጉሙ

የ 50 የ 50 የ "women who had" ሐረግ ትርጉሞችን ከ እንግሊዝኛ ወደ ቱሪክሽ በማሳየት ላይ

የ{search} ትርጉሞች

በእንግሊዝኛ ውስጥ ያለው ፍለጋ ወደሚከተሉት ቱሪክሽ ቃላት/ሀረጎች ሊተረጎም ይችላል፡-

women bu cinsiyet de ile için kadın kadınlar kadınların ve çocuk özel
had altında ancak bir bu da daha de fazla genel her her şey hiç ile iyi için kadar olan olarak sahip sonra tüm vardı ve ya ya da yeni çok önce üzerinde şey

የእንግሊዝኛ ወደ ቱሪክሽ የ{ፍለጋ} ትርጉም

እንግሊዝኛ
ቱሪክሽ

EN After Kashmir Earthquake thousands of women lost their livelihood support and was left with no income. We established temporary shelters that reached out to 238 women who had lost their husbands and had to secure income for the family.

TR Depremde eşini kaybetmiş ve ailesini tek başına geçindirmek zorunda kalan 238 kadın için geçici barınaklar kurduk.

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
women kadın
temporary geçici
of in
and ve

EN After Kashmir Earthquake thousands of women lost their livelihood support and was left with no income. We established temporary shelters that reached out to 238 women who had lost their husbands and had to secure income for the family.

TR Depremde eşini kaybetmiş ve ailesini tek başına geçindirmek zorunda kalan 238 kadın için geçici barınaklar kurduk.

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
women kadın
temporary geçici
of in
and ve

EN After Kashmir Earthquake thousands of women lost their livelihood support and was left with no income. We established temporary shelters that reached out to 238 women who had lost their husbands and had to secure income for the family.

TR Depremde eşini kaybetmiş ve ailesini tek başına geçindirmek zorunda kalan 238 kadın için geçici barınaklar kurduk.

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
women kadın
temporary geçici
of in
and ve

EN After Kashmir Earthquake thousands of women lost their livelihood support and was left with no income. We established temporary shelters that reached out to 238 women who had lost their husbands and had to secure income for the family.

TR Depremde eşini kaybetmiş ve ailesini tek başına geçindirmek zorunda kalan 238 kadın için geçici barınaklar kurduk.

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
women kadın
temporary geçici
of in
and ve

EN I had a file word file that had errors to repair, your website repaired the word file in 6 minutes.

TR Düzeltmem gereken bir dosya word dosyası vardı, web siteniz word dosyasını 6 dakika içinde onardı.

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
website web
minutes dakika
word word
had vardı
your website siteniz
file dosya
in içinde

EN Germany has been reunited since October 3, 1990. The peaceful revolution of the people in the GDR had brought down the Wall that had divided Germany into east and west.

TR 3 Ekim 1990’dan beri Almanya yeniden birleşmiş bir ülke. Eski Doğu Alman devletinde yaşayan insanların başlattığı barışçı devrim, doğudaki ve batıdaki Almanları ayıran Duvar’ın yıkılmasıyla sonuçlandı.

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
october ekim
wall duvar
west batı
germany almanya
been ya
east doğu
people insanlar
and ve
the alman

EN One attempt at an explanation: students often used to have had only one free hand because they had to hold a pen or their notebook in the other

TR Buna yönelik makul açıklamalardan biri şöyle: Eskiden öğrenciler bir elleriyle tüy kalemlerini ya da not defterlerini tuttukları için yalnızca bir elleri boş oluyordu

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
students öğrenciler
in da
their in
a bir
only yalnızca
because için
the biri

EN Following the party’s debacle in the 1998 federal elections, which had resulted in a red-green federal government led by Chancellor Gerhard Schröder (SPD), she had already been made the CDU’s general secretary.

TR Hristiyan Birlik partilerinin 1998’de büyük bir çöküş yaşamaları ve Şansölye Gerhard Schröder (SPD) yönetiminde SPD-Yeşiller koalisyon hükümeti kurulmasının ardından Merkel CDU Genel Sekreteri olmuştu.

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
government hükümeti
been ya
general genel
spd spd
she bir
which ve

EN Many other social events on Zoom have also contributed to people who had previously at most only had contact by email actually seeing and talking to one another and getting to know one another better.

TR Zoom üzerinden gerçekleştirilen sayısız sosyal etkinlik de, daha önce yalnızca e-posta yoluyla iletişim kuran kişilerin birbirlerini görmelerine, birbirleriyle konuşmalarına ve birbirlerini daha iyi tanımalarına katkıda bulunuyor.

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
events etkinlik
zoom zoom
social sosyal
contact iletişim
previously daha önce
email posta
people kişilerin
many sayısız
and ve
better daha iyi
at de

EN Nevertheless, some interlocutors had expressed concerns, for example on the issue of campaign financing – a point on which ODIHR had already recommended more transparency when covering the 2017 election

TR Bununla birlikte, görüşülen bazı kişiler, örneğin seçim kampanyalarının finansmanı konusunda endişelerini dile getirdiler, bu da ODIHR’nin 2017 seçimlerinde daha fazla şeffaflık önerdiği bir konuydu

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
election seçim
transparency şeffaflık
some bazı
a bir
the kişiler
more fazla
of konusunda

EN The Mediterranean Women's Fund works for the improvement of women's living conditions and gender equality in the Mediterranean region and supports the women's movement in the region to this end.

TR Akdeniz Kadın Fonu, Akdeniz bölgesindeki kadınların yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesi için çalışır ve bunun için bölgedeki kadın hareketini destekler.

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
mediterranean akdeniz
living yaşam
supports destekler
the region bölgesindeki
works çalışır
and ve
gender cinsiyet
conditions koşullar
of in

EN Capacity building in women's organizations, regional women's networks, the fight against gender-based violence, youth leadership, advocacy and action in the women's movement.

TR Kadın örgütlerinde kapasite geliştirme, bölgesel kadın ağları, cinsiyet temelli şiddete karşı mücadele, genç kadınlarda liderlik, kadın hareketinde savunuculuk ve eylem.

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
capacity kapasite
regional bölgesel
fight mücadele
leadership liderlik
advocacy savunuculuk
and ve
action eylem
based temelli
youth genç
gender cinsiyet
against karşı

EN The Mediterranean Women's Fund works for the improvement of women's living conditions and gender equality in the Mediterranean region and supports the women's movement in the region to this end.

TR Akdeniz Kadın Fonu, Akdeniz bölgesindeki kadınların yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesi için çalışır ve bunun için bölgedeki kadın hareketini destekler.

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
mediterranean akdeniz
living yaşam
supports destekler
the region bölgesindeki
works çalışır
and ve
gender cinsiyet
conditions koşullar
of in

EN Capacity building in women's organizations, regional women's networks, the fight against gender-based violence, youth leadership, advocacy and action in the women's movement.

TR Kadın örgütlerinde kapasite geliştirme, bölgesel kadın ağları, cinsiyet temelli şiddete karşı mücadele, genç kadınlarda liderlik, kadın hareketinde savunuculuk ve eylem.

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
capacity kapasite
regional bölgesel
fight mücadele
leadership liderlik
advocacy savunuculuk
and ve
action eylem
based temelli
youth genç
gender cinsiyet
against karşı

EN Evaluation of the predictivity of antenatal screening test parameters in pregnant women who had stillbirth due to intrauterine fetal demise

TR İntrauterin fetal ölüm nedeniyle ölü doğum gerçekleştiren gebe kadınlarda antenatal tarama testi parametrelerinin fetal ölüm üzerine olan prediktivitesinin değerlendirilmesi

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
test testi
had olan

EN However, the targets for 28 indicators, including greenhouse gas emissions and equal pay for men and women, had not been met as things stood.

TR Fakat mevcut durumda aralarında sera gazı salımı ve çalışan ücretlerinde kadın ve erkekler arasında eşitliğin sağlanması gibi 28 kriterde hedefler yakalanamadı.

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
greenhouse sera
gas gaz
men erkekler
women kadın
and ve
the durumda
as gibi

EN Women in Germany have had the right to vote for 100 years. Why they nevertheless sometimes cast their vote less often than men, and what parties they prefer.

TR Almanya’daki kadınlar 100 yıldır seçme ve seçilme hakkına sahipler. Neden buna rağmen kimi zaman erkeklere kıyasla daha az seçime katıldıkları ve hangi partileri tercih ettikleri hakkında.

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
women kadınlar
right hakkı
years yıldır
parties partileri
prefer tercih
and ve
why neden
to hakkında
had daha

EN The most elegant solitaire, five stone, half-round, full-round women`s rings and men`s rings with motifs are offered to your liking. You can check view our category to purchase high quality and affordable men`s and women`s ring models.

TR En şık tek taş, beş taş, yarım tur, tam tur gibi kadın yüzük ve motifli erkek yüzük modelleri beğeninize sunuluyor. Kaliteli ve uygun fiyatlardaki kadın ve erkek yüzük modellerine sahip olmak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
women kadın
men erkek
purchase sahip olmak
quality kaliteli
elegant şık
stone taş
half yarım
full tam
our category kategorimizi
most en
models modelleri
and ve
the gibi
five beş
with uygun

EN Individual and small women’s groups over larger established women’s groups.

TR Daha büyük yerleşik kadın grupları yerine bireysel ve küçük kadın gruplarına açıktır.

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
individual bireysel
small küçük
and ve
groups grupları
larger daha büyük
over büyük

EN The Association for Supporting Women Candidates (KA.DER) is a women's organization advocating equal…

TR Dijital İZ kapasite geliştirme eğitimlerinin sonuncusunda 6 Ocak Perşembe günü 10.00-12.30 arasında…

EN Combating Violence Against Women: Our Experience in January 2018 – December 2019 Women's Counseling Center | STGM

TR Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele: Ocak 2018 – Aralık 2019 Kadın Danışma Merkezi Deneyimimiz | STGM

EN 3.7.1. Proportion of women of reproductive age (aged 15-49 years) who have their need for family planning satisfied with modern methods 3.7.2. Adolescent birth rate (aged 10-14 years; aged 15-19 years) per 1,000 women in that age group

TR 3.7.1. Modern yöntemlerle kendi aile planlaması ihtiyacını karşılayabilen üreme çağındaki (15-49 yaş) kadınların oranı 3.7.2. 10-14 yaş ve15-19 yaş gruplarında, 1000 kadın başına düşen adölesan doğurganlık hızı

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
need ihtiyacı
family aile
modern modern
planning planlaması
rate oranı
women kadın
age yaş
have ya

EN 5.3.1. Proportion of women aged 20-24 years who were married or in a union before age 15 and before age 18 5.3.2. Proportion of girls and women aged 15-49 years who have undergone female genital mutilation/cutting, by age

TR 5.3.1. 15 yaşından önce ve 18 yaşından önce evlenmiş ya da bir birliktelikte olmuş 20-24 yaştaki kadınların oranı 5.3.2. Yaşa göre, kadın sünneti/kesme geçirmiş 15-49 yaş arası kadın ve kızların oranı

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
and ve
in da
by göre
women kadın
age yaş
years bir
before önce
have ya

EN 5.5.1. Proportion of seats held by women in national parliaments and local governments 5.5.2. Proportion of women in managerial positions

TR 5.5.1. Yerel yönetimler ve ulusal parlementolardaki kadınların sandalye oranı 5.5.2. Yöneticilik pozisyonlarındaki kadınların oranı

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
of ın
and ve
national ulusal
local yerel
women kadınlar

EN The most elegant solitaire, five stone, half-round, full-round women`s rings and men`s rings with motifs are offered to your liking. You can check view our category to purchase high quality and affordable men`s and women`s ring models.

TR En şık tek taş, beş taş, yarım tur, tam tur gibi kadın yüzük ve motifli erkek yüzük modelleri beğeninize sunuluyor. Kaliteli ve uygun fiyatlardaki kadın ve erkek yüzük modellerine sahip olmak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
women kadın
men erkek
purchase sahip olmak
quality kaliteli
elegant şık
stone taş
half yarım
full tam
our category kategorimizi
most en
models modelleri
and ve
the gibi
five beş
with uygun

EN Individual and small women’s groups over larger established women’s groups.

TR Daha büyük yerleşik kadın grupları yerine bireysel ve küçük kadın gruplarına açıktır.

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
individual bireysel
small küçük
and ve
groups grupları
larger daha büyük
over büyük

EN Combating Violence Against Women: Our Experience in January 2018 – December 2019 Women's Counseling Center | STGM

TR Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele: Ocak 2018 – Aralık 2019 Kadın Danışma Merkezi Deneyimimiz | STGM

EN The project enables 15 Rohingya women to take courses in human and women’s rights

TR Proje bağlamında 15 Rohingya kadınına insan ve kadın hakları üzerine eğitim veriliyor

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
women kadın
courses eğitim
human insan
and ve
rights hakları
project proje
to e
in üzerine

EN It is true that there have been some changes, involving for example more women at management level; however, the women in question are also white, somewhat older and from privileged backgrounds

TR Birtakım değişimler yaşanmıyor değil elbette, örneğin yönetim basamaklarında kadınların yer aldığı tiyatrolar da var, fakat bu kişiler de beyaz, daha yaşlı ve ayrıcalıklı ortamlardan geliyor

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
management yönetim
privileged ayrıcalıklı
older daha
women kadınlar
in da
and ve
been bu
white beyaz
at de

EN Women’s power in Saxony-Anhalt: founded in 1229 close to the Lutheran city of Eisleben in the present-day diocese of Magdeburg, this Cistercian convent was always a place with strong women

TR Saksonya-Anhalt kadın gücü: 1229'da kurulan bugünkü Magdeburg Piskoposluk bölgesindeki Lutherstadt Eisleben yakınındaki Katolik Sistersiyen tarikatının bu manastırı, oldum olası güçlü kadınların bir mekanıydı

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
founded kurulan
close yakın
strong güçlü
in da
this bu
women kadın
a bir

EN 100 years of women’s suffrage in Germany: do women vote differently?

TR Almanya’da kadınların seçme seçilme hakkı 100 yaşında: Kadınların seçimi farklı mı?

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
years ya
of ın
women kadınlar

EN Clear differences between men and women emerged in Germany’s 2017 federal election: the CDU won 6.3 percentage points more votes among women than among men

TR 2017 genel seçimlerinde kadınlarla erkekler arasında net farklılıklar ortaya çıktı: Hristiyan Demokrat Parti CDU, kadınlardan erkeklerdekine kıyasla %6,3 daha yüksek bir oy oranına ulaştı

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
clear net
men erkekler
cdu cdu
between arası
more daha
the arasında

EN Women's State of Solidarity Association Announces the Program of the Week for the Elimination of Violence against Women

TR Haklar Projesi Yıllık İzleme Toplantıları Başlıyor

EN "We were already happy with Cloudflare Access before COVID-19, and it ended up being a big save when our team had to work remotely

TR "COVID-19'dan önce Cloudflare Access'ten zaten memnunduk ve ekibimiz uzaktan çalışmak zorunda kaldığında büyük bir tasarruf sağladı

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
save tasarruf
remotely uzaktan
cloudflare cloudflare
our team ekibimiz
big büyük
and ve
before önce
work çalışmak

EN “There is a direct correlation between using Semrush, being focused on SEO, and the sheer growth that we’ve had. Our organic traffic was up by 230% in 2019. Literally every day we are getting the highest traffic ever on our website.”

TR ''Semrush'ı kullanmak, SEO'ya odaklanmak ve sahip olduğumuz tam büyüme arasında doğrudan bir korelasyon var. Organik trafiğimiz 2019 yılında %230 kadar arttı. Tam olarak her gün, websitemizdeki en yüksek trafiği elde ediyoruz.''

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
growth büyüme
direct doğrudan
organic organik
traffic trafiği
using kullanmak
we are olduğumuz
in yılında
and ve
that tam
a bir
up kadar
every her

EN “With Semrush, I have found weaknesses in PPC for pitches where I was only covering SEO. I've found clients' new competitors they didn't realise they had and keywords they could target.”

TR ''Semrush ile, sadece SEO ile ilgilendiğim alanlardaki PPC zayıflıklarını buldum. Müşterilerimin farkında olmadığı yeni rakipleri ve hedef alabilecekleri anahtar kelimeleri buldum.''

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
semrush semrush
seo seo
ppc ppc
new yeni
competitors rakipleri
keywords anahtar
i kelimeleri
and ve
with ile
target hedef
only sadece

EN If I had to choose one SEO tool for the rest of my career, it would be Ahrefs. You might as well make it your browsers’ homepage.

TR Kariyerimin geri kalanında kullanmak için yalnızca bir adet SEO aracı seçmek zorunda olsaydım, bu Ahrefs olurdu. Tarayıcınızın ana sayfası yapabileceğiniz kadar faydalı.

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
browsers tarayıcı
seo seo
ahrefs ahrefs
to geri
of in
for için
had bu

EN During one of his trips to Leipzig, Klautz got the idea to publish the work of (German-language) authors who had not been able to have their books published in their native country

TR Leipzig'e yaptığı seyahatlerden birisinde, Klautz kitaplarını ana vatanlarında yayınlatma şansı bulamamış olan (Almanca konuşan) yazarların çalışmalarını yayınlama fikrini buldu

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
of ın
publish yayınlama
had olan
authors yazarlar
german almanca
books kitaplar

EN In 1937 Klautz had managed to gather 35,000 guilders for this project – a huge investment, considering Elsevier’s yearly profit amounted to 120,000 guilders

TR 1937'de Klautz bu proje için, Elsevier'in yıllık karının 120.000 florin olduğu düşünülünce büyük bir yatırım olan 35.000 florini bir araya getirmeyi başardı

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
project proje
yearly yıllık
huge büyük
investment yatırım
this bu
to araya
for için

EN Despite this financial disappointment, the project had been crucial in the rise of the Elsevier Scientific Publishing Company – especially from the point of view of goodwill and public relations

TR Bu mali hayal kırıklığına rağmen, proje Elsevier Scientific Publishing Company'nin yükselişinde, özellikle saygınlık ve halkla ilişkiler bakımından önemli bir yer tutmuştur

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
financial mali
despite rağmen
elsevier elsevier
especially özellikle
crucial önemli
project proje
and ve
this bu

EN It has been assumed that the north portico’s building of two long portico had been started early from the south portico

TR Doğu-batı doğrultusunda 200 metrelik mesafede sütunlu bir girişi vardır ve ion tarzındaki iki uzun portikodan oluşur

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
long uzun
had vardı
has vardır

EN In the excavation area known as Molasses Mound at the east of the Acropolis, it had been found potteries and Klia statuettes of the end of the Neolithic and Chalcolithic era and in the beginning of the Bronze Age

TR Ocropolisin doğusunda Pekmez Höyük olarak bilinen kazı alanında Neolitik ve kalkolitik çağının sonuna ve Tunç çağının başına ait çanak çömlekleri ve Klia heykelcikleri bulundu

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
known bilinen
east doğusunda
and ve
at nda
area alan
of başına
the olarak
the end sonuna

EN The area surrounding the agora had improved a lot the end of the Hellenistic era

TR Helenistik zamanın sonunda şehir özellikle agorayı çevreleyen alan çok gelişti

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
the end sonunda
of alan
the çok

EN Moreover, a pool had been added in front of the building and into the portico

TR Ayrıca portikonun içerisine ve yapının önüne bir havuz eklenmiştir

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
pool havuz
building yapı
been ne
and ve
a bir

EN We started humanitarian aid programmes for the refugees who had to leave their houses as a result of the crisis in Syria and living outside the camps.

TR Suriye’deki krizden etkilenerek evlerini terk etmek zorunda kalmış ve kamp dışında yaşayan mülteciler için insani yardım projeleri yürütmeye başladık.

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
started başladı
aid yardım
refugees mülteciler
living yaşayan
we started başladık
of in
and ve
outside dışında

EN The campaign had the support of 25 civil society organizations.

TR 30,000 kişi ve 25 sivil toplum kuruluşuna ulaşmayı başardık.

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
civil sivil
society toplum

EN We began 2 livelihood projects in Urfa and Hatay that will help refugees lead independent lives in the long run. With these, the refugees had access to certified vocational and language courses.

TR Mültecilerin kendi ayakları üzerinde durmalarına yardımcı olan, meslek ve dil kurslarından yararlanma imkanı sunan Geçim Kaynağı Destekleme Projelerimize Urfa ve Hatay’da başladık.

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
began başladı
refugees mültecilerin
courses kursları
help yardımcı
had olan
and ve
the üzerinde

EN By the end of the year, we had a total of four community centers in the cities of Istanbul, Hatay and Şanlıurfa, which we named Support to Life House.

TR Yıl sonu itibariyle İstanbul, Hatay, Şanlıurfa şehirlerinde Hayata Destek Evi adını verdiğimiz toplam dört toplum merkezimiz oldu.

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
end sonu
year yıl
we verdiğimiz
community toplum
hatay hatay
support destek
to life hayata

EN "I Had to Succeed for My Daughter"

TR Kadınların Adalete Erişiminin Güçlenmesi Programı Kolaylaştırıcı Rehberi

EN After he had to leave this work because his finger was cut off, he tried to earn a living for himself and his family by working in daily jobs

TR Parmağı kesildiği için işinden ayrılmak zorunda kalan Erhan, günlük işlerde çalışarak kendisi ve ailesi için bir geçim kaynağı sağlamaya çalıştı

እንግሊዝኛ ቱሪክሽ
family ailesi
daily günlük
his in
and ve
working çalışarak
work
off bir

5050 ትርጉሞችን በማሳየት ላይ