EN Clapton ranked second in Rolling Stone magazine's list of the "100 Greatest Guitarists of All Time" and fourth in Gibson's "Top 50 Guitarists of All Time"
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
and | ve |
all | ya |
the | ise |
EN Rolling Pin & Cooking Spatula Logo is great if you're working in Bakery industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer Fırın endüstrisinde çalışıyorsanız Oklava Ve Pişirme Spatula Logosu harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
bakery | fırın |
if | eğer |
this | bu |
your | ve |
template | şablonu |
or | veya |
team | takım |
a | bir |
EN Rolling Pin & Dough is great if you're working in Bakery, Cafe industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer Fırın, Kafe endüstrisinde çalışıyorsanız Oklava Ve Hamur harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
bakery | fırın |
cafe | kafe |
if | eğer |
logo | logo |
this | bu |
your | ve |
template | şablonu |
or | veya |
team | takım |
a | bir |
EN Rolling Pin Logo is great if you're working in Bakery industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer Fırın endüstrisinde çalışıyorsanız Oklava Logosu harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
bakery | fırın |
if | eğer |
this | bu |
template | şablonu |
or | veya |
team | takım |
a | bir |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
ideas | fikirlerini |
professionally | profesyonel |
video | video |
at | göz |
of | in |
design | tasarım |
designed | tasarlanmış |
templates | şablonu |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
cold | soğuk |
stainless | paslanmaz |
assan | assan |
investment | yatırım |
million | milyon |
dollars | dolar |
yearly | yıllık |
having | sahip |
production | üretim |
the | olup |
and | ve |
steel | çelik |
first | ilk |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
ideas | fikirlerini |
professionally | profesyonel |
video | video |
at | göz |
of | in |
design | tasarım |
designed | tasarlanmış |
templates | şablonu |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
report | rapor |
content | içerik |
marketing | pazarlama |
collaboration | işbirliği |
workflow | iş akışı |
feedback | geri bildirim |
new | yeni |
team | ekibi |
time | zaman |
on | ilgili |
out | geri |
tools | araçları |
getting | için |
and | ve |
the | size |
EN This got the ball rolling in many respects, as it taught me to study my environment very carefully so as to know what I had to do to “survive”
TR Bunu fark etmem pek çok şeyi harekete geçirdi, çünkü “hayatta kalmak” için ne yapmanız gerektiğini görebilmek amacıyla çevrenizi mükemmel bir şekilde incelemeyi öğreniyorsunuz
EN Anyone can get their wheels rolling on the Lausitzring in training sessions free from the disturbances of everyday traffic.
TR Paten ve bisiklet meraklıları Lausitzring pistinde günlük yol trafiğinin kısıtlamaları olmaksızın antrenman yapabilmenin keyfini sürebiliyor.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
their | ve |
of | ın |
everyday | günlük |
EN It was Bayern Munich stars Joshua Kimmich and Leon Goretzka who started the ball rolling
TR İlk bağışlar Bayern Münihli futbolcular Joshua Kimmich ve Leon Goretzka’dan gelmişti
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
and | ve |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
general | genel |
and | ve |
the | beyaz |
to | yapar |
by | göre |
EN Telecommunications providers are rolling out 5G networks around the globe
TR Telekomünikasyon sağlayıcıları dünya genelinde 5G ağlarını kullanıma sunuyor
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
telecommunications | telekomünikasyon |
around | genelinde |
globe | dünya |
are | sunuyor |
networks | ağlar |
EN Yes. We are accepting teachers for all languages, and will introduce new languages on a rolling basis.
TR Evet. Biz tüm diller için öğretmenleri kabul ediyoruz ve devamlı yeni diller tanıtacağız.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
accepting | kabul |
new | yeni |
and | ve |
all | tüm |
yes | evet |
we | biz |
for | için |
EN We use central governance and run a rolling programme of initiatives to drive progress, including a global mental wellbeing programme.
TR Küresel bir zihinsel refah programı da dahil olmak üzere ilerlemeyi sağlamak için periyodik bir girişim programı yürütüyoruz ve merkezi yönetişimi kullanıyoruz.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
central | merkezi |
global | küresel |
mental | zihinsel |
and | ve |
programme | program |
including | dahil |
of | in |
to | sağlamak |
a | bir |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
band | grubun |
and | ve |
EN Retail Pet store Bar Wix Instagram Restaurant Cafe Hotel App Business Animals White Negative space Hare Wild Modern Generic Black and white Black rabbit Rabbit
TR Perakende Evcil hayvan dükkanı Bar Wix Instagram Restoran Kafe Otel Uygulama Iş Hayvanlar Beyaz Olumsuz boşluk Tavşan Vahşi Modern Genel Siyah ve beyaz Siyah tavşan Tavşan
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
wix | wix |
hotel | otel |
app | uygulama |
negative | olumsuz |
modern | modern |
generic | genel |
and | ve |
retail | perakende |
business | dükkanı |
animals | hayvanlar |
white | beyaz |
black | siyah |
bar | bar |
restaurant | restoran |
cafe | kafe |
EN Blog Youtube Entertainment Film Publisher Black Channel Wizard Lightning Glasses Harry potter Black and white
TR Blog Youtube Eğlence Film Yayımcı Siyah Kanal Sihirbaz Şimşek Gözlük Harry potter Siyah ve beyaz
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
blog | blog |
entertainment | eğlence |
film | film |
channel | kanal |
harry | harry |
and | ve |
white | beyaz |
black | siyah |
EN Car garage Trucking Car Retro Moto Negative space Black and white Vintage Old school Black Cross Circle Motorcycle Letter c Letter m
TR Araba garajı Kamyon Araba Retro Moto Olumsuz boşluk Siyah ve beyaz Nostaljik Eski okul Siyah Çapraz Daire Motosiklet C harfi Mektup m
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
negative | olumsuz |
and | ve |
old | eski |
school | okul |
circle | daire |
letter | mektup |
c | c |
m | m |
garage | garajı |
car | araba |
white | beyaz |
black | siyah |
EN Doors Doorway Exit Closed Closed room Closed door Entry Black door Open Black and white
TR Kapılar Kapı Çıkış Kapalı Kapalı oda Kapalı kapı Giriş Siyah kapı Açık Siyah ve beyaz
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
room | oda |
open | açık |
and | ve |
closed | kapalı |
entry | giriş |
white | beyaz |
black | siyah |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
band | grubun |
and | ve |
EN woodland body of water forest terrain fauna tree landmark photography coast season street sunlight shape design wildflower sky evening photograph black bird color wood wall grass food sea summer lighting black and white dawn
TR botanik kuş yol ağaç yetişme ortamı üretmek memeli Vahşi hayat çimen Şekil malzeme ahşap ışık kişi kıyı plaj doğa akşam karanlığı Tepe kum Bahçe aydınlatma Yansıma omurgalı Bahar okyanus renk çiçek gece Cityscape
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
evening | gece |
color | renk |
lighting | aydınlatma |
tree | ağaç |
EN Data interpretation is both science and art, and each interpreter has its own point of view on various data points. That is why we provide you with raw data to ensure your perception is not affected by our opinion. You drive!
TR Veri yorumlaması hem bilim hem de sanattır ve her bir yorumcu veri noktaları hakkında kendine has görüşlere sahiptir. İşte bu yüzden, görüşlerimizin sizi etkilemesini istemediğimiz için ham veriyi sizlere sunuyoruz. Siz belirleyin!
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
view | görüş |
raw | ham |
points | noktaları |
data | veri |
science | bilim |
both | de |
has | bu |
and | ve |
provide | sunuyoruz |
to | hakkında |
is | sahiptir |
various | bir |
EN The materials which are taken from the merchant as yarn are sold as raw cloth after being touched.
TR Tüccardan iplik olarak alınan malzemeler dokunduktan sonra ham bez olarak tüccara satılmaktadır.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
materials | malzemeler |
raw | ham |
the | sonra |
EN Making our stuff requires an astounding amount of raw materials.
TR Eşyalarımızı üretmek, şaşırtıcı miktarda hammadde gerektirir.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
requires | gerektirir |
amount | miktarda |
EN Our environmental services are designed to provide your company insight into your environmental performance (such as CO2 emissions) as well as your energy consumption and other raw materials being processed.
TR Çevre hizmetlerimiz, çevre performansınızın (CO2 emisyonları gibi) yanı sıra enerji tüketiminiz ve işlenen diğer ham maddeler hakkında şirketinize fikir sağlamak için tasarlanmıştır.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
company | iş |
energy | enerji |
other | diğer |
raw | ham |
environmental | çevre |
emissions | emisyonları |
performance | performans |
and | ve |
to | sağlamak |
as | gibi |
EN Daily numbers (raw values) may periodically rise or drop as a result of the randomness of block discovery : even with a hashing power constant, the number of blocks mined can vary in day
TR Günlük sayılar (ham değerler), blok keşfinin rastlantısallığı nedeniyle periyodik olarak yükselebilir veya düşebilir: işlemci gücü sabitiyle bile bir günde çıkarılan blok sayısı eğişkenlik gösterebilir
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
raw | ham |
power | gücü |
block | blok |
daily | günlük |
or | veya |
even | bir |
EN Large mounds angela white raw pov sex
TR Kusursuz eşek ile esmer saç gal makinesi tarafından delinmiştir
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
interviews | görüşmelerinizi |
optimal | optimum |
seo | seo |
minutes | dakikalar |
transcripts | transkriptleri |
or | veya |
automatically | otomatik olarak |
text | metne |
in | içinde |
alongside | yanı sıra |
EN Showcase your products by uploading your media files to video and photo holders. Editing raw footage has never been this easy!
TR Medya dosyalarınızı video ve resim tutuculara yükleyerek ürünlerinizi sergileyin. Ham görüntüleri düzenlemek hiç bu kadar kolay olmamıştı.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
media | medya |
raw | ham |
easy | kolay |
video | video |
this | bu |
files | dosyaları |
and | ve |
EN In the Italian industry, raw materials and energy resources are generally weak
TR İtalya sanayiinde genellikle hammadde ve enerji kaynakları zayıftır
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
and | ve |
energy | enerji |
generally | genellikle |
resources | kaynakları |
EN Raw materials such as cotton, crude oil, wool, ferrous metals constitute nearly 50% of imports
TR Pamuk, ham petrol, yün, demirli madenler gibi hammaddeler ithalatın % 50’ye yakın kısmını meydana getirir
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
raw | ham |
cotton | pamuk |
oil | petrol |
as | gibi |
EN Due to the fact that almost all export materials are made up of raw materials, the Jamaican economy is extremely sensitive to changes in world prices
TR İhraç maddelerinin neredeyse tamamının hammaddelerden oluşması nedeniyle Jamaika ekonomisi dünya fiyatlarındaki değişikliklere karşı son derece duyarlıdır
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
almost | neredeyse |
all | de |
economy | ekonomisi |
extremely | son derece |
sensitive | duyarlı |
world | dünya |
prices | fiyatları |
to | karşı |
EN Raw materials, recycling and fair trade. Current information and background on resources and sustainability
TR Kaynaklar ve sürdürülebilirlikle ilgili güncel bilgiler ve araştırma yazıları:doğal kaynaklar, geri dönüşüm, adil ticaret
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
recycling | geri dönüşüm |
and | ve |
fair | adil |
trade | ticaret |
current | güncel |
information | bilgiler |
resources | kaynaklar |
on | ilgili |
EN Milf chained down and drilled raw by 2 jocks at one time
TR Şehvetli sarışın yasal yaş genç oynuyor cumhole üzerinde sandalye
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
one | ya |
at | üzerinde |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
export | ihracat |
today | günümüzde |
many | çok |
and | ve |
the | gelen |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
quality | kalite |
level | düzeyi |
service | hizmet |
and | ve |
process | iş |
or | veya |
check | kontrol |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
distribution | dağıtım |
retail | perakende |
real | gerçek |
time | zamanlı |
visibility | görünürlük |
performance | performans |
to | kadar |
or | veya |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
smartlens | smartlens |
server | sunucusu |
raw | ham |
rfid | rfid |
data | verilerini |
events | etkinlikler |
meaningful | anlamlı |
provide | elde |
the | şekilde |
EN They are employed in many branches of industry for grinding raw materials into the nanometer range as well as for dispersion of fine pigments and products from "bottom-up" processes.
TR Endüstrinin birçok alanında hammaddelerin nanometre düzeyinde küçültülmesinde ve "Bottom-up" yönteminden gelen ince pigmentlerin ve ürünlerin dispersiyonu için kullanılır.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
industry | alan |
and | ve |
many | çok |
of | in |
products | ürünlerin |
the | gelen |
EN On the one hand, synthetic elements such as dissolved synthetic resin and various plastic materials are used as the raw material base for adhesives.
TR Bir yandan çözünmüş sentetik kauçuk ve çeşitli plastik malzemeler gibi sentetik elementler yapışkanların hammaddesi olarak kullanılır.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
plastic | plastik |
materials | malzemeler |
used | kullanılır |
and | ve |
various | çeşitli |
EN Through chemical transformation of the raw cellulose, many additional properties can be attained
TR Ham selülozun kimyasal dönüşüm prosesiyle sayısız ek özelliklere ulaşılabilir
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
chemical | kimyasal |
transformation | dönüşüm |
raw | ham |
many | sayısız |
additional | ek |
EN When considered a raw material, glass (glasses) is a collective term for an almost incomprehensible number of materials with a wide variety of compositions as an amorphous, non-crystalline solid.
TR Hammadde olarak kabul edilirse, cam (camlar), çok geniş bileşim çeşitleri olan amorf, kristal yapısı bulunmayan neredeyse sayısız malzemelerin genel adıdır.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
glass | cam |
almost | neredeyse |
wide | geniş |
number | sayısı |
a | olan |
EN However, the country also relies on importing raw materials to support its manufacturing, including imports of cotton, scrap metal and chemicals
TR Ama bu üretim; pamuk, demir hurdaları ve kimyasallar gibi hammadde ithalatına dayanmaktadır
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
cotton | pamuk |
manufacturing | üretim |
its | bu |
and | ve |
the | gibi |
EN Turkey meets a significant portion of its raw material requirements, while still producing healthy export volumes
TR Türkiye ham madde ihtiyacının önemli bir kısmını kendi doğal kaynaklarından karşılamakta, belirli bir kısmını da ihraç etmektedir
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
turkey | türkiye |
raw | ham |
while | da |
significant | önemli |
EN TENCEL™ branded lyocell and modal fibers are produced by environmentally responsible processes from the sustainably sourced natural raw material wood
TR TENCEL™ markalı lyocell ve modal elyaflar, sürdürülebilirlik gözetilen ormanlardan elde edilen ağaç ham maddesinden çevreye duyarlı süreçlerle üretilir
የ 50 የ 50 ትርጉሞችን በማሳየት ላይ