TR İki Grammy Ödülü almış olan sanatçının en çok tanınan parçaları "Without You", (sözleri Ham/Evans'a ait olmakla birlikte Nilsson tarafından yeniden gözden geçirilmiştir), "Eveybody's Talking "(Neil) ve "Coconut" (Nilsson)
土耳其 | 英语 |
---|---|
a | a |
土耳其 | 英语 |
---|---|
a | a |
TR WTI ham petrol, Brent ham petrol ve doğal gaz işlemleri için likidite sunuyoruz. Enerji likiditesi B2Broker'ın önemli bir çalışma alanıdır, müşterilerin tüm Enerji likidite gereksinimlerinin güvenle sağlanmasına olanak tanır.
EN We offer liquidity for trading on WTI crude
土耳其 | 英语 |
---|---|
likidite | liquidity |
TR WTI ham petrol, Brent ham petrol ve doğal gaz işlemleri için likidite sunuyoruz. Enerji likiditesi B2Broker'ın önemli bir çalışma alanıdır, müşterilerin tüm Enerji likidite gereksinimlerinin güvenle sağlanmasına olanak tanır.
EN We offer liquidity for trading on WTI crude
土耳其 | 英语 |
---|---|
likidite | liquidity |
TR Her parçanın bir Youtube klibi ve okumak için parçanın sözleri var
EN There is a YouTube video and a text to follow the music with for each piece
土耳其 | 英语 |
---|---|
youtube | youtube |
TR Hangi projeleri ya da hangi yöntemi seçerseniz seçin, farketmeyen bir şey var: Yoğunlaşarak dinleyin ve sözleri anlamasanız bile parçaları birlikte söyleyin
EN No matter what projects or paths you choose, listen carefully and sing along, even if you don’t understand all the words
土耳其 | 英语 |
---|---|
projeleri | projects |
seçin | choose |
dinleyin | listen |
bile | even |
TR Alman Uluslararası İşbirliği Toplumu’ndan Sonja Luciano’nun „Triple Win“ projesine ilişkin sözleri.
EN Sonja Luciano, Deutsche Gesellschaft für Internationale Zusammenarbeit, talking about the “Triple Win” project
TR Aksi takdirde, Polonya Cumhurbaşkanı’nın, AB sayesinde “Birlik normal ampulü yasakladığı için normal bir ampul değil de, sadece enerji tasarrufu yapan ampul satın alınabildiği” sözleri taraftar bulmaya devam edecektir.
EN Otherwise the words of the Polish president who said “thanks to the EU, we can no longer buy normal light bulbs, only energy-saving ones, because the EU has banned them,” will continue to fall on fertile ground.
土耳其 | 英语 |
---|---|
cumhurbaşkanı | president |
ab | eu |
normal | normal |
değil | no |
enerji | energy |
devam | continue |
edecektir | will |
土耳其 | 英语 |
---|---|
gibi | as |
土耳其 | 英语 |
---|---|
bu | this |
henüz | yet |
yok | any |
biliyor | know |
土耳其 | 英语 |
---|---|
genelde | often |
TR DesignStudio ile oluşturduğunuz davetiye şablonları etkinliğinizle ilgili sözleri göndererek duyurun
EN Shout out the words about your event by sending invitation cards created with the DesignStudio
TR Tüccardan iplik olarak alınan malzemeler dokunduktan sonra ham bez olarak tüccara satılmaktadır.
EN The materials which are taken from the merchant as yarn are sold as raw cloth after being touched.
土耳其 | 英语 |
---|---|
malzemeler | materials |
ham | raw |
TR Veri yorumlaması hem bilim hem de sanattır ve her bir yorumcu veri noktaları hakkında kendine has görüşlere sahiptir. İşte bu yüzden, görüşlerimizin sizi etkilemesini istemediğimiz için ham veriyi sizlere sunuyoruz. Siz belirleyin!
EN Data interpretation is both science and art, and each interpreter has its own point of view on various data points. That is why we provide you with raw data to ensure your perception is not affected by our opinion. You drive!
土耳其 | 英语 |
---|---|
noktaları | points |
ham | raw |
TR Çevre hizmetlerimiz, çevre performansınızın (CO2 emisyonları gibi) yanı sıra enerji tüketiminiz ve işlenen diğer ham maddeler hakkında şirketinize fikir sağlamak için tasarlanmıştır.
EN Our environmental services are designed to provide your company insight into your environmental performance (such as CO2 emissions) as well as your energy consumption and other raw materials being processed.
土耳其 | 英语 |
---|---|
çevre | environmental |
yanı | well |
enerji | energy |
diğer | other |
ham | raw |
TR Günlük sayılar (ham değerler), blok keşfinin rastlantısallığı nedeniyle periyodik olarak yükselebilir veya düşebilir: işlemci gücü sabitiyle bile bir günde çıkarılan blok sayısı eğişkenlik gösterebilir
EN Daily numbers (raw values) may periodically rise or drop as a result of the randomness of block discovery : even with a hashing power constant, the number of blocks mined can vary in day
土耳其 | 英语 |
---|---|
ham | raw |
veya | or |
gücü | power |
bile | even |
TR Medya dosyalarınızı video ve resim tutuculara yükleyerek ürünlerinizi sergileyin. Ham görüntüleri düzenlemek hiç bu kadar kolay olmamıştı.
EN Showcase your products by uploading your media files to video and photo holders. Editing raw footage has never been this easy!
土耳其 | 英语 |
---|---|
medya | media |
ve | and |
ham | raw |
hiç | never |
bu | this |
kolay | easy |
TR Uçaklar, Helikopterler, Uzay araçları, Paketlenmiş ilaçlar , Araç Parçaları ve Gaz Türbinleri, Rafine Petrol, Uçak Parçaları, Ham Petrol, bulunmaktadır
EN Aircraft, Helicopters, Space vehicles, Packaged drugs, Vehicle Parts and Gas Turbines, Refined Oil, Aircraft Parts, Crude Oil, are available
土耳其 | 英语 |
---|---|
uzay | space |
paketlenmiş | packaged |
araç | vehicle |
ve | and |
gaz | gas |
petrol | oil |
uçak | aircraft |
bulunmaktadır | are |
TR Pamuk, ham petrol, yün, demirli madenler gibi hammaddeler ithalatın % 50’ye yakın kısmını meydana getirir
EN Raw materials such as cotton, crude oil, wool, ferrous metals constitute nearly 50% of imports
土耳其 | 英语 |
---|---|
pamuk | cotton |
ham | raw |
petrol | oil |
ın | of |
TR Otomobil, Ham Petrol, Paketlenmiş ilaçlar, Petrol Gazı ve Araç Parçaları, buğday ve ettir.
EN Automobile, Crude Oil, Packaged Drugs, Petroleum Gas and Vehicle Parts, Wheat and Etch.
土耳其 | 英语 |
---|---|
otomobil | automobile |
petrol | oil |
paketlenmiş | packaged |
ve | and |
araç | vehicle |
buğday | wheat |
TR İthal ettiği malların başında ise makina ve sanayi mamulleri ile buğday ve diğer gıda maddeleri yer alır. Ham Petrol, Entegre Devreler, Altın, Demir cevheri ve Otomobildir.
EN The United States ,Hong Kong, Japan, Germany and South Korea.
TR MİLF zincirleme aşağı ve delinmiş ham tarafından 2 sporcular aynı anda
EN Legal age teenager acquires a-hole pumped by allies dad
土耳其 | 英语 |
---|---|
tarafından | by |
土耳其 | 英语 |
---|---|
sunucusu | server |
ham | raw |
rfid | rfid |
verilerini | data |
anlamlı | meaningful |
etkinlikler | events |
TR Ham selülozun kimyasal dönüşüm prosesiyle sayısız ek özelliklere ulaşılabilir
EN Through chemical transformation of the raw cellulose, many additional properties can be attained
土耳其 | 英语 |
---|---|
ham | raw |
kimyasal | chemical |
dönüşüm | transformation |
sayısız | many |
ek | additional |
TR Türkiye ham madde ihtiyacının önemli bir kısmını kendi doğal kaynaklarından karşılamakta, belirli bir kısmını da ihraç etmektedir
EN Turkey meets a significant portion of its raw material requirements, while still producing healthy export volumes
土耳其 | 英语 |
---|---|
türkiye | turkey |
ham | raw |
önemli | significant |
TR TENCEL™ markalı lyocell ve modal elyaflar, sürdürülebilirlik gözetilen ormanlardan elde edilen ağaç ham maddesinden çevreye duyarlı süreçlerle üretilir
EN TENCEL™ branded lyocell and modal fibers are produced by environmentally responsible processes from the sustainably sourced natural raw material wood
土耳其 | 英语 |
---|---|
markalı | branded |
lyocell | lyocell |
ve | and |
modal | modal |
elyaflar | fibers |
ağaç | wood |
ham | raw |
TR TENCEL™ markalı lyocell ve modal elyaflar, sürdürülebilirlik gözetilen ormanlık alanlardan elde edilen ağaç ham maddesinden çevreye duyarlı süreçlerle üretilir.
EN TENCEL™ branded lyocell and modal fibers are produced by environmentally responsible processes from the sustainably sourced natural raw material wood.
土耳其 | 英语 |
---|---|
markalı | branded |
lyocell | lyocell |
ve | and |
modal | modal |
elyaflar | fibers |
ağaç | wood |
ham | raw |
TR Ham görüntülerinizi anında göz alıcı videolara dönüştürmek için kullanımı kolay editörümüzü ve çok çeşitli video düzenleme şablonlarımızı kullanın.
EN Turn your raw footage into a polished video in no time with our intuitive editor and wide variety of video editing templates.
土耳其 | 英语 |
---|---|
ham | raw |
dönüştürmek | your |
kolay | intuitive |
çeşitli | variety |
düzenleme | editing |
TR Veri yorumlaması hem bilim hem de sanattır ve her bir yorumcu veri noktaları hakkında kendine has görüşlere sahiptir. İşte bu yüzden, görüşlerimizin sizi etkilemesini istemediğimiz için ham veriyi sizlere sunuyoruz. Siz belirleyin!
EN Data interpretation is both science and art, and each interpreter has its own point of view on various data points. That is why we provide you with raw data to ensure your perception is not affected by our opinion. You drive!
土耳其 | 英语 |
---|---|
noktaları | points |
ham | raw |
TR Tüccardan iplik olarak alınan malzemeler dokunduktan sonra ham bez olarak tüccara satılmaktadır.
EN The materials which are taken from the merchant as yarn are sold as raw cloth after being touched.
土耳其 | 英语 |
---|---|
malzemeler | materials |
ham | raw |
TR Çevre hizmetlerimiz, çevre performansınızın (CO2 emisyonları gibi) yanı sıra enerji tüketiminiz ve işlenen diğer ham maddeler hakkında şirketinize fikir sağlamak için tasarlanmıştır.
EN Our environmental services are designed to provide your company insight into your environmental performance (such as CO2 emissions) as well as your energy consumption and other raw materials being processed.
土耳其 | 英语 |
---|---|
çevre | environmental |
yanı | well |
enerji | energy |
diğer | other |
ham | raw |
TR Diamonds, Otomobil, Entegre Devreler, Ham Petrol ve Bilgisayarlar vardır.
EN The United States is located in Hong Kong, China, Palestine and India.
土耳其 | 英语 |
---|---|
ve | and |
vardır | is |
TR İnşaat sektörü, en büyük birincil ham madde tüketicileri ve CO2 emisyoncuları arasında sayılıyor
EN The construction sector is considered one of the largest consumers of primary raw materials and also one of the largest CO2 emitters
土耳其 | 英语 |
---|---|
birincil | primary |
ham | raw |
TR Bu doğal ham madde, ne yanıcı ne de patlayıcı ve üstelik bir organik flow bataryada kullanılabilecek organik elektrolitler için ideal bir çıkış maddesi olmaya elverişli
EN This natural resource is neither flammable nor explosive and ideally suited as the raw material for organic electrolytes for use in an organic-flow battery
土耳其 | 英语 |
---|---|
doğal | natural |
ham | raw |
organik | organic |
ideal | ideally |
olmaya | is |
TR Çok çeşitli şekillerde yenilenebilir ham madde: Mısır hasadı.
EN Versatile renewable raw material: harvesting maize.
土耳其 | 英语 |
---|---|
yenilenebilir | renewable |
ham | raw |
TR Bu modası geçmiş ekonominin yerini, yine onun kadar rekabete dayalı ama petrol yerine yenilenebilir ham maddelerin kullanıldığı, sürdürülebilir bir ekonominin alması hedefleniyor
EN The idea is to replace this outdated way of running an economy with a system that is similarly competition-oriented but also sustainable, an economy in which renewable resources replace oil
土耳其 | 英语 |
---|---|
bu | this |
petrol | oil |
yenilenebilir | renewable |
sürdürülebilir | sustainable |
TR Ham madde ve ürünleri gelecekte çok daha farkı şekillerde üretme, işleme ve tüketmemizde bize yardımcı olabilecek çok çeşitli yeni teknoloji ve yöntemler söz konusu.”
EN Many new technologies and procedures can help us produce, process and utilize resources and products differently in the future."
土耳其 | 英语 |
---|---|
ve | and |
ürünleri | products |
daha | in |
işleme | process |
yeni | new |
teknoloji | technologies |
TR 3. Ham kütük ihracatında büyük artış kaydedildi; 2019 yılına kıyasla bu alanda yüzde 42’lik bir artış gözlemlendi. İhraç edilen malların yaklaşık yarısı Çin’e gönderildi.
EN 3. Exports of timber are increasing very strongly. These exports were 42% higher than in 2019 and a good half of this total went to China.
土耳其 | 英语 |
---|---|
bu | this |
TR Dünya çapında CO2 emisyonlarının yüzde 50’si ham maddelerin çıkarılması ve işlenmesi esnasında oluşuyor
EN 50 percent of global carbon emissions are generated by the extraction and processing of raw materials
土耳其 | 英语 |
---|---|
yüzde | percent |
ham | raw |
ve | and |
işlenmesi | processing |
ın | of |
TR Geleneksel süreçlere kıyasla ZinQ üretimde böylelikle ham maddenin neredeyse yüzde 80’ini tasarruf ediyor.
EN This allows ZinQ to save nearly 80 percent of the raw materials it needs in its production, as compared with conventional methods.
土耳其 | 英语 |
---|---|
geleneksel | conventional |
ham | raw |
neredeyse | nearly |
yüzde | percent |
tasarruf | save |
TR Veri yorumlaması hem bilim hem de sanattır ve her bir yorumcu veri noktaları hakkında kendine has görüşlere sahiptir. İşte bu yüzden, görüşlerimizin sizi etkilemesini istemediğimiz için ham veriyi sizlere sunuyoruz. Siz belirleyin!
EN Data interpretation is both science and art, and each interpreter has its own point of view on various data points. That is why we provide you with raw data to ensure your perception is not affected by our opinion. You drive!
土耳其 | 英语 |
---|---|
noktaları | points |
ham | raw |
TR Basitçe söylemek gerekirse, metrikler Google Analytics'ten aldığınız ham bilgilerden oluşur ve boyutlar verileri nasıl bölümlere ayırdığınızı gösterir.
EN To put it simply, metrics consist of the raw information that you receive from Google Analytics, and dimensions are how you segment the data.
土耳其 | 英语 |
---|---|
basitçe | simply |
analytics | analytics |
aldığınız | you receive |
ham | raw |
boyutlar | dimensions |
TR Bir örnek vermek gerekirse, büyümeyi veya kaybı görmek için zaman içinde takip etmediğiniz sürece sitenize gelen ham kişi sayısını bilmek gerçekten yararlı değildir
EN To give you an example, it’s not really useful to know the raw number of people who are coming to your site unless you’re tracking that over time to see growth or loss
土耳其 | 英语 |
---|---|
örnek | example |
veya | or |
zaman | time |
takip | tracking |
sitenize | to your site |
ham | raw |
kişi | people |
gerçekten | really |
yararlı | useful |
değildir | not |
TR AI yazılımımızla belgeleri, ham metni, kodu ve URL'leri 100'den fazla dilde tarayabilir ve her taramanın bulguları hakkında ayrıntılı bir raporla tamamlayabilirsiniz
EN With our AI software, you can scan documents, raw text, code, and URLs in 100+ languages, complete with a detailed report on the findings of each scan
土耳其 | 英语 |
---|---|
belgeleri | documents |
ham | raw |
metni | text |
kodu | code |
url | urls |
her | each |
ayrıntılı | detailed |
yazılımı | software |
TR Günlük sayılar (ham değerler), blok keşfinin rastlantısallığı nedeniyle periyodik olarak yükselebilir veya düşebilir: işlemci gücü sabitiyle bile bir günde çıkarılan blok sayısı eğişkenlik gösterebilir
EN Daily numbers (raw values) may periodically rise or drop as a result of the randomness of block discovery : even with a hashing power constant, the number of blocks mined can vary in day
土耳其 | 英语 |
---|---|
ham | raw |
veya | or |
gücü | power |
bile | even |
土耳其 | 英语 |
---|---|
verileri | data |
ham | raw |
halinde | in |
TR ürün tariflerini yeni pazarlar için uyarlamanıza, daha akıllıca proses çözümleri bulmanıza, pahalı ham maddeleri daha iyi kullanmanıza ya da yalnızca tüketicilerinizin yeni tat deneyimleri arzusunu tatmin etmenize yardımcı olabilir.
EN help you adapt product recipes for new markets, find smarter processing solutions, make better use of expensive raw ingredients or simply satisfy your consumers’ desire for new taste experiences.
土耳其 | 英语 |
---|---|
yeni | new |
pazarlar | markets |
çözümleri | solutions |
ham | raw |
deneyimleri | experiences |
daha akıllı | smarter |
TR Bu küresel olayların küresel lojistik ve ham madde fiyatları üzerinde önemli bir etkisi var. Tetra Pak olarak, bu aksaklıkların küresel tedarik zincirimiz üzerindeki etkisini en aza indirmek için elimizden geleni yapıyoruz
EN These global events have a significant impact on global logistics and raw material prices. At Tetra Pak, we are doing our utmost to minimise the impact of these disruptions on our global supply chain
土耳其 | 英语 |
---|---|
küresel | global |
lojistik | logistics |
ham | raw |
önemli | significant |
tetra | tetra |
tedarik | supply |
olayları | events |
TR Yüksek hassasiyet, artırılmış verim ve garantilerimiz, aynı hacimdeki ham maddelerden daha fazla bitmiş ürün üretilebileceği anlamına gelir
EN High precision, increased yield and our guarantees mean more finished product can be produced from the same volume of raw ingredients
土耳其 | 英语 |
---|---|
ve | and |
ham | raw |
ürün | product |
anlamına | mean |
TR Medya dosyalarınızı video ve resim tutuculara yükleyerek ürünlerinizi sergileyin. Ham görüntüleri düzenlemek hiç bu kadar kolay olmamıştı.
EN Showcase your products by uploading your media files to video and photo holders. Editing raw footage has never been this easy!
显示了 50 个翻译的 50