EN The ADA is a civil rights law that prohibits discrimination against individuals with disabilities in all areas of public life, including jobs, schools, transportation, and all public and private places that are open to the general public
英语 | 土耳其 |
---|---|
civil | sivil |
law | yasası |
areas | alan |
schools | okul |
transportation | ulaşım |
places | yerler |
open | açık |
and | ve |
general | genel |
public | kamu |
including | dahil |
all | tüm |
life | hayat |
英语 | 土耳其 |
---|---|
civil | sivil |
law | yasası |
areas | alan |
schools | okul |
transportation | ulaşım |
places | yerler |
open | açık |
and | ve |
general | genel |
public | kamu |
including | dahil |
all | tüm |
life | hayat |
EN City planners should have more courage to try out new things, and should stick to their guns when they face resistance or criticism, be it with regard to passive house developments or free local public transport.
TR Şehir planlamacıların yenilikler konusunda daha cesur olmaları ve enerji tüketmeyen konut alanları ya da ücretsiz toplu taşıma gibi konularda eleştiriler ve karşı tavırlar olsa bile çözümde ısrarcı olmaları gerekiyor.
英语 | 土耳其 |
---|---|
transport | taşıma |
free | ücretsiz |
and | ve |
out | da |
have | ya |
EN There are Public Libraries in the Town Center, Ataeymir and Yenice Townships and they serve in municipal buildings. Ataeymir Public Library is closed due to lack of personnel.
TR İlçede basımevi, kitapevi, sinema ve tiyatro bulunmamaktadır. İlçe merkezinde 7, Yenice ve Ataeymir beldesinde 4 adet olmak üzere toplam 11 adet İnternet Kafe mevcuttur.
英语 | 土耳其 |
---|---|
center | merkezinde |
and | ve |
the | toplam |
EN Tradition 11: Our public relations policy is based on attraction rather than promotion; we need always maintain personal anonymity at the level of press, radio, films, television, and other public media of communication.
TR Gelenek 11: Halkla ilişkiler politikamız tanıtımdan çok cazibeye dayanmaktadır; basın, radyo, filmler, televizyon ve diğer kamusal iletişim araçları düzeyinde her zaman kişisel anonimliği korumamız gerekir.
英语 | 土耳其 |
---|---|
tradition | gelenek |
public | kamusal |
need | gerekir |
level | düzeyinde |
films | filmler |
television | televizyon |
radio | radyo |
other | diğer |
press | basın |
communication | iletişim |
of | her |
and | ve |
always | her zaman |
personal | kişisel |
英语 | 土耳其 |
---|---|
public | açık |
its | in |
by | tarafından |
search | arama |
engines | motorları |
everyone | için |
英语 | 土耳其 |
---|---|
public | genel |
forms | formlar |
great | harika |
without | olmadan |
search | arama |
by | tarafından |
engines | motorları |
a | bir |
on the internet | internette |
EN The Ontology blockchain framework supports public blockchain systems and is able to customize public blockchains for applications
TR Ontology blockchain yapısı açık blockchain sistemlerini destekler ve bunların uygulamalar için özelleştirilmesine olanak sağlar
英语 | 土耳其 |
---|---|
supports | destekler |
public | açık |
systems | sistemlerini |
applications | uygulamalar |
blockchain | blockchain |
and | ve |
EN The public key of the certificate will not match the public key of the original certificate
TR Sertifikanın genel anahtarı, orijinal sertifikanın genel anahtarıyla eşleşmeyecektir
英语 | 土耳其 |
---|---|
public | genel |
of | ın |
certificate | sertifikanın |
original | orijinal |
key | anahtar |
EN Description: View Youthful wife receives in natures garb on public beach to tease surfers hd as completely free. BDSM porn xxx Youthful wife receives in natures garb on public beach to tease surfers video.
TR Açıklama: Genç karısı, sörfçüleri kızdırmak için halka açık plajda berbat hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Genç karısı, sörfçüleri kızdırmak için halka açık plajda berbat video.
英语 | 土耳其 |
---|---|
description | açıklama |
hd | hd |
completely | tamamen |
bdsm | bdsm |
free | ücretsiz |
video | video |
view | görüntüle |
on | açık |
porn | porno |
xxx | xxx |
to | için |
EN Proportions of positions (by sex, age, persons with disabilities and population groups) in public institutions (national and local legislatures, public service, and judiciary) compared to national distributions 16.7.2
TR Kamu kurumlarındaki (ulusal ve yerel yasama, kamu hizmeti ve yargı) pozisyonların dağılımının ulusal dağılımlara (cinsiyet, yaş, engelliler ve nüfus gruplarına göre) oranı 16.7.2
英语 | 土耳其 |
---|---|
sex | cinsiyet |
population | nüfus |
public | kamu |
institutions | kurumlar |
service | hizmeti |
age | yaş |
and | ve |
in | da |
groups | grupları |
national | ulusal |
local | yerel |
by | göre |
of | nın |
EN 17.17. Encourage and promote effective public, public-private and civil society partnerships, building on the experience and resourcing strategies of partnerships
TR 17.17. Ortaklıkların deneyim ve kaynak sağlama stratejileri paydasına dayanan kamu, kamu-özel ve sivil toplum ortaklıklarının teşvik edilmesi ve desteklenmesi
英语 | 土耳其 |
---|---|
and | ve |
civil | sivil |
partnerships | ortaklıklar |
experience | deneyim |
strategies | stratejileri |
society | toplum |
public | kamu |
encourage | teşvik |
of | nın |
EN Public Data: any market data, prices, information on transactions and other data obtained by us from public sources, including exchanges, and other sources and delivered to you through the Services.
TR Kamuya Açık Veriler: Borsalar ve diğer kaynaklar dahil olmak üzere kamusal kaynaklardan elde ettiğimiz ve hizmetler aracılığıyla size teslim edilen piyasa verileri, fiyatlar, işlemler hakkında bilgi ve diğer veriler.
英语 | 土耳其 |
---|---|
transactions | işlemler |
other | diğer |
sources | kaynaklardan |
delivered | teslim |
services | hizmetler |
obtained | elde |
market | piyasa |
prices | fiyatlar |
and | ve |
including | dahil |
data | verileri |
information | bilgi |
to | hakkında |
through | aracılığıyla |
on | açık |
the | size |
EN There are Public Libraries in the Town Center, Ataeymir and Yenice Townships and they serve in municipal buildings. Ataeymir Public Library is closed due to lack of personnel.
TR İlçede basımevi, kitapevi, sinema ve tiyatro bulunmamaktadır. İlçe merkezinde 7, Yenice ve Ataeymir beldesinde 4 adet olmak üzere toplam 11 adet İnternet Kafe mevcuttur.
英语 | 土耳其 |
---|---|
center | merkezinde |
and | ve |
the | toplam |
EN Federal employees and members of the public who have disabilities must have access to and use of information and services that is comparable to the access and use available to non-disabled Federal employees and members of the public.
TR Engelli federal çalışanların ve kamu üyelerinin, engelli olmayan Federal çalışanlara ve kamu üyelerinin erişimine ve kullanımına açık olan bilgilere ve hizmetlere erişim ve kullanım hakkı olması gerekir.
英语 | 土耳其 |
---|---|
federal | federal |
and | ve |
of | ın |
information | bilgilere |
services | hizmetlere |
members | üyelerinin |
must | gerekir |
access | erişim |
is | olan |
public | kamu |
available | açık |
use | kullanım |
the | olmayan |
EN This certification establishes security standards that apply to all government agencies and public organizations in Spain, and service providers on which the public services are dependent on.
TR Bu sertifika İspanya'daki tüm resmi kurumlarla kamu kuruluşlarında ve kamu hizmetlerinin bağımlı olduğu hizmet sağlayıcıları için geçerli olan güvenlik standartlarını belirler.
英语 | 土耳其 |
---|---|
certification | sertifika |
security | güvenlik |
apply | geçerli |
organizations | kuruluşlar |
this | bu |
and | ve |
public | kamu |
service | hizmet |
all | tüm |
standards | standartları |
are | olan |
EN The public key of the certificate will not match the public key of the original certificate
TR Sertifikanın genel anahtarı, orijinal sertifikanın genel anahtarıyla eşleşmeyecektir
英语 | 土耳其 |
---|---|
public | genel |
of | ın |
certificate | sertifikanın |
original | orijinal |
key | anahtar |
EN Public service broadcasting: shaping public opinion
TR Kamu kaynaklı yayıncılık: Vatandaşlara sunulan fikir oluşturma fırsatı
英语 | 土耳其 |
---|---|
public | kamu |
EN Tradition 11: Our public relations policy is based on attraction rather than promotion; we need always maintain personal anonymity at the level of press, radio, films, television, and other public media of communication.
TR Gelenek 11: Halkla ilişkiler politikamız tanıtımdan çok cazibeye dayanmaktadır; basın, radyo, filmler, televizyon ve diğer kamusal iletişim araçları düzeyinde her zaman kişisel anonimliği korumamız gerekir.
英语 | 土耳其 |
---|---|
tradition | gelenek |
public | kamusal |
need | gerekir |
level | düzeyinde |
films | filmler |
television | televizyon |
radio | radyo |
other | diğer |
press | basın |
communication | iletişim |
of | her |
and | ve |
always | her zaman |
personal | kişisel |
英语 | 土耳其 |
---|---|
public | genel |
forms | formlar |
great | harika |
without | olmadan |
search | arama |
by | tarafından |
engines | motorları |
a | bir |
on the internet | internette |
EN Free public Wi-Fi is a miracle for your mobile data, but it’s also a blessing for hackers. It’s always better to use a VPN when connecting to public Wi-Fi hotspots to keep those hackers at bay.
TR Ücretsiz herkese açık Wi-Fi, mobil verileriniz için bir mucizedir ancak aynı zamanda hackler'lar için de bir nimettir. Herkese açık Wi-Fi noktalarına bağlanırken VPN kullanmak bu hacker'ları uzak tutmak için her zaman daha iyidir.
英语 | 土耳其 |
---|---|
mobile | mobil |
vpn | vpn |
public | açık |
always | her zaman |
to use | kullanmak |
but | ancak |
at | de |
to keep | tutmak |
EN Websites will get a public and private key after successfully acquiring or purchasing SSL certificates. When users access the website, their browser will request the public key to verify its identity.
TR Bir web sitesi SSL sertifikasını başarıyla aldığında genel ve özel bir anahtar alır. Kullanıcılar web sitesine eriştiğinde, tarayıcıları güvenilir olup olmadığını doğrulamak için SSL sertifikasını ve genel anahtarı ister.
英语 | 土耳其 |
---|---|
get | al |
public | genel |
successfully | başarıyla |
ssl | ssl |
browser | tarayıcı |
the | olup |
and | ve |
its | in |
users | kullanıcılar |
to | için |
EN We deliver humanitarian aid without regard for political, economic or military interests – we act with neutrality, independence and transparency
TR İnsani yardımı siyasi, ekonomik, askeri çıkar gözetmeden, tarafsızlık, bağımsızlık ve hesap verebilirlik ilkelerine dayanarak planlıyoruz
英语 | 土耳其 |
---|---|
political | siyasi |
economic | ekonomik |
military | askeri |
and | ve |
EN With regard to baby seats and baby carriages
TR Bebek koltukları/pusetleri ve arabaları hakkında
英语 | 土耳其 |
---|---|
baby | bebek |
and | ve |
to | hakkında |
EN "We Believe in Civil Society and We Regard Its Views"
TR "Türkiye’deki Gençlik Mücadelesi Gençlerin Birey Olma Mücadelesidir"
EN CSOs can come together by getting associated in networks/platforms, and build up partnerships with other organizations for acting together with regard to some specific topics in accordance with their fields of activity
TR STÖ’ler ağlar/platformlar içerisinde örgütlenerek ortak amaçlar etrafında birleşebilir, çalışma alanlarıyla ilgili belirli konularda diğer örgütlerle ortaklık kurabilir ve ortak çalışma yürütebilirler
英语 | 土耳其 |
---|---|
networks | ağlar |
platforms | platformlar |
other | diğer |
topics | konularda |
for | amaçlar |
and | ve |
in | içerisinde |
to | belirli |
英语 | 土耳其 |
---|---|
comments | yorum |
other | diğer |
this | bu |
in | da |
most | en |
platforms | platformlar |
social | sosyal |
important | önemli |
media | medya |
and | ve |
the | gibi |
EN We deliver humanitarian aid without regard for political, economic or military interests – we act with neutrality, independence and transparency
TR İnsani yardımı siyasi, ekonomik, askeri çıkar gözetmeden, tarafsızlık, bağımsızlık ve hesap verebilirlik ilkelerine dayanarak planlıyoruz
英语 | 土耳其 |
---|---|
political | siyasi |
economic | ekonomik |
military | askeri |
and | ve |
EN Atak Domain support experts will help you in this regard
TR Atak Domain destek uzmanları sizlere bu konuda yardımcı olacaktır
英语 | 土耳其 |
---|---|
atak | atak |
domain | domain |
will | olacaktır |
support | destek |
help | yardımcı |
this | bu |
experts | uzmanları |
you | sizlere |
EN In this regard, the subject trademark application is not distinctive, and it is not likely to be perceived as a commercial origin for the related goods.
TR Dolayısıyla marka başvurusu ilgili mallar bakımından ayırt edici ve ticari kaynak gösteren bir işaret olarak algılanmamaktadır.
英语 | 土耳其 |
---|---|
commercial | ticari |
origin | kaynak |
related | ilgili |
and | ve |
to | marka |
distinctive | bir |
EN Users are informed that the Raffles Site uses cookies and that ACCOR processes personal data. In this regard, Users are invited to read the Charter on the Protection of Customers' Personal Data.
TR Kullanıcılar, Raffles Sitesinin çerezler kullandığı ve ACCOR’un kişisel verileri işlediği konusunda bilgilendirilir. Bu bağlamda Kullanıcılar, Müşterilerin Kişisel Verilerinin Korunması Beyanını okumaya davet edilir.
英语 | 土耳其 |
---|---|
raffles | raffles |
site | sitesinin |
customers | müşterilerin |
cookies | çerezler |
protection | korunması |
data | verileri |
this | bu |
personal | kişisel |
users | kullanıcılar |
read | ve |
to | konusunda |
EN As long as this approach, which does not pay regard to the society and its diversity, does not change, the rights and freedoms of any social segment cannot be guaranteed.
TR Toplumu ve onun içindeki çeşitliliği dikkate almayan bu yaklaşım biçimi değişmediği sürece hiçbir toplumsal kesimin hak ve özgürlükleri garanti altına alınamaz.
英语 | 土耳其 |
---|---|
social | toplumsal |
guaranteed | garanti |
diversity | çeşitliliği |
as long as | sürece |
to the | altına |
this | bu |
approach | yaklaşım |
pay | bir |
and | ve |
not | hiçbir |
the | onun |
to | e |
EN 10.3. Ensure equal opportunity and reduce inequalities of outcome, including by eliminating discriminatory laws, policies and practices and promoting appropriate legislation, policies and action in this regard
TR 10.3. Ayrımcılığa dayalı yasaların, politikaların ve uygulamaların ortadan kaldırılması ve bu bağlamda uygun mevzuatın, politikaların ve eylemlerin desteklenmesi yoluyla eşit fırsatlar sunulması ve eşitsizliklerin azaltılması
英语 | 土耳其 |
---|---|
discriminatory | ayrımcı |
laws | yasaları |
policies | politikalar |
this | bu |
and | ve |
including | e |
equal | eşit |
practices | uygulamalar |
of | ın |
EN BUSBUD HEREBY DISCLAIM ALL WARRANTIES AND CONDITIONS WITH REGARD TO THIS SOFTWARE, INCLUDING ALL IMPLIED WARRANTIES AND CONDITIONS OF MERCHANTABILITY, FITNESS FOR A PARTICULAR PURPOSE, TITLE, AND NONINFRINGEMENT
TR BUSBUD; PAZARLANABİLİRLİK, AMACA UYGUNLUK, SIFAT VE İHLAL ETMEMEYE İLİŞKİN ZIMNİ TAAHHÜTLER DEDAHİL OLMAK ÜZERE BU YAZILIMLARA İLİŞKİN HİÇ BİR TAAHHÜT VEYA KOŞULU KABUL ETMEMEKTEDİR
英语 | 土耳其 |
---|---|
busbud | busbud |
purpose | amaca |
and | ve |
this | bu |
to | olmak |
a | veya |
EN Controlling Law. This Refund Policy will be interpreted in accordance with the laws of the Province of Quebec and Canada, without regard to its conflict-of-law provisions.
TR Geçerli Kanunlar. Bu İade ve Geri Ödeme Politikası, kanunlar ihtilafı hükümlerine bakılmaksızın, Quebec Eyaleti ve Kanada yasalarına uygun olarak yorumlanacaktır.
英语 | 土耳其 |
---|---|
laws | yasaları |
quebec | quebec |
canada | kanada |
policy | politikası |
and | ve |
this | bu |
to | geri |
with | uygun |
accordance | olarak |
EN We deliver humanitarian aid without regard for political, economic or military interests – we act with neutrality, independence and transparency
TR İnsani yardımı siyasi, ekonomik, askeri çıkar gözetmeden, tarafsızlık, bağımsızlık ve hesap verebilirlik ilkelerine dayanarak planlıyoruz
英语 | 土耳其 |
---|---|
political | siyasi |
economic | ekonomik |
military | askeri |
and | ve |
EN We deliver humanitarian aid without regard for political, economic or military interests – we act with neutrality, independence and transparency
TR İnsani yardımı siyasi, ekonomik, askeri çıkar gözetmeden, tarafsızlık, bağımsızlık ve hesap verebilirlik ilkelerine dayanarak planlıyoruz
英语 | 土耳其 |
---|---|
political | siyasi |
economic | ekonomik |
military | askeri |
and | ve |
EN Atak Domain support experts will help you in this regard
TR Atak Domain destek uzmanları sizlere bu konuda yardımcı olacaktır
英语 | 土耳其 |
---|---|
atak | atak |
domain | domain |
will | olacaktır |
support | destek |
help | yardımcı |
this | bu |
experts | uzmanları |
you | sizlere |
EN There are different procedures for .monster backorder.In this regard, you can get help from our professional domain support team.
TR .monster uzantılı domainlerde backorder – domaini geri alma konusunda farklı prosedürler mevcuttur. Bu konuda profesyonel destek ekibimizden yardım alabilirsiniz.
英语 | 土耳其 |
---|---|
professional | profesyonel |
domain | domaini |
support | destek |
help | yardım |
there | bu |
EN All Participants accept that the Promoter’s decision in this regard is final
TR Tüm Katılımcılar Promosyon Düzenleyen’in bu konudaki kararının son karar olduğunu kabul eder
英语 | 土耳其 |
---|---|
participants | katılımcılar |
decision | karar |
is | olduğunu |
final | son |
this | bu |
all | tüm |
the | kabul |
EN "We Believe in Civil Society and We Regard Its Views"
TR "Erişilebilirlik Düzenlemelerini Ötelemek Engellileri Ötekileştirmenin Bir Diğer Adı"
EN CSOs can come together by getting associated in networks/platforms, and build up partnerships with other organizations for acting together with regard to some specific topics in accordance with their fields of activity
TR STÖ’ler ağlar/platformlar içerisinde örgütlenerek ortak amaçlar etrafında birleşebilir, çalışma alanlarıyla ilgili belirli konularda diğer örgütlerle ortaklık kurabilir ve ortak çalışma yürütebilirler
英语 | 土耳其 |
---|---|
networks | ağlar |
platforms | platformlar |
other | diğer |
topics | konularda |
for | amaçlar |
and | ve |
in | içerisinde |
to | belirli |
EN As long as this approach, which does not pay regard to the society and its diversity, does not change, the rights and freedoms of any social segment cannot be guaranteed.
TR Toplumu ve onun içindeki çeşitliliği dikkate almayan bu yaklaşım biçimi değişmediği sürece hiçbir toplumsal kesimin hak ve özgürlükleri garanti altına alınamaz.
英语 | 土耳其 |
---|---|
social | toplumsal |
guaranteed | garanti |
diversity | çeşitliliği |
as long as | sürece |
to the | altına |
this | bu |
approach | yaklaşım |
pay | bir |
and | ve |
not | hiçbir |
the | onun |
to | e |
EN In this regard, the subject trademark application is not distinctive, and it is not likely to be perceived as a commercial origin for the related goods.
TR Dolayısıyla marka başvurusu ilgili mallar bakımından ayırt edici ve ticari kaynak gösteren bir işaret olarak algılanmamaktadır.
英语 | 土耳其 |
---|---|
commercial | ticari |
origin | kaynak |
related | ilgili |
and | ve |
to | marka |
distinctive | bir |
EN We collect information from you only when you fill out a form or enter information on our site willingly, or give your explicit consent in this regard.
TR Kişisel verileriniz ancak internet sitemizde, kendi isteminizle bir form doldurmanız veya veri girmeniz halinde ya da bu hususta açıkça muvafakat vermeniz halinde toplanılmaktadır.
英语 | 土耳其 |
---|---|
information | veri |
form | form |
site | internet |
this | bu |
or | veya |
a | bir |
in | da |
EN In this regard, as ASPİLSAN Enerji, we work with our Istanbul R&D Unit on the production (electrolyser) and use (fuel cells) of clean (green) hydrogen within the hydrogen ecosystem.
TR Bu bağlamda; ASPİLSAN Enerji olarak hidrojen ekosistemi içinde; temiz (yeşil) hidrojenin üretimi (elektrolizör) ve tüketimi (yakıt pilleri) konularında İstanbul Ar-Ge Birimimiz ile faaliyet göstermekteyiz.
英语 | 土耳其 |
---|---|
enerji | enerji |
fuel | yakıt |
clean | temiz |
hydrogen | hidrojen |
ecosystem | ekosistemi |
production | üretimi |
this | bu |
in | içinde |
and | ve |
green | yeşil |
EN In this regard, we carry out all of our efforts with firm steps, never deviating from the strategy we've outlined, in order to provide global energy solutions."
TR Bu doğrultuda da küresel anlamda enerji çözümleri üretebilmek için tüm faaliyetlerimizi çizdiğimiz stratejiden çıkmadan emin adımlarla yürütüyoruz.”
英语 | 土耳其 |
---|---|
of | in |
global | küresel |
in | da |
energy | enerji |
all | tüm |
out | için |
EN Users are informed that the Raffles Site uses cookies and that ACCOR processes personal data. In this regard, Users are invited to read the Charter on the Protection of Customers' Personal Data.
TR Kullanıcılar, Raffles Sitesinin çerezler kullandığı ve ACCOR’un kişisel verileri işlediği konusunda bilgilendirilir. Bu bağlamda Kullanıcılar, Müşterilerin Kişisel Verilerinin Korunması Beyanını okumaya davet edilir.
英语 | 土耳其 |
---|---|
raffles | raffles |
site | sitesinin |
customers | müşterilerin |
cookies | çerezler |
protection | korunması |
data | verileri |
this | bu |
personal | kişisel |
users | kullanıcılar |
read | ve |
to | konusunda |
EN Users are informed that the Raffles Site uses cookies and that ACCOR processes personal data. In this regard, Users are invited to read the Charter on the Protection of Customers' Personal Data.
TR Kullanıcılar, Raffles Sitesinin çerezler kullandığı ve ACCOR’un kişisel verileri işlediği konusunda bilgilendirilir. Bu bağlamda Kullanıcılar, Müşterilerin Kişisel Verilerinin Korunması Beyanını okumaya davet edilir.
英语 | 土耳其 |
---|---|
raffles | raffles |
site | sitesinin |
customers | müşterilerin |
cookies | çerezler |
protection | korunması |
data | verileri |
this | bu |
personal | kişisel |
users | kullanıcılar |
read | ve |
to | konusunda |
EN With regard to compulsory vaccination in individual areas we say this could be conceivable under very specific circumstances
TR Münferit alanlarda zorunlu aşı bağlamında, bunu düşünmenin sadece çok özel koşullar altında mümkün olabileceğini söylüyoruz
英语 | 土耳其 |
---|---|
this | bunu |
to | çok |
with | özel |
under | altında |
显示了 50 个翻译的 50