EN Consumers deserve to choose their network providers' application, service providers and content providers.
英语 中的 "legacy providers" 可以翻译成以下 土耳其 单词/短语:
legacy | miras |
providers | göre sağlamak sağlar sağlayıcılar sağlayıcıları yapmak şirketleri |
EN Consumers deserve to choose their network providers' application, service providers and content providers.
TR Müşteriler, ağ sağlayıcılarının uygulamalarını, hizmet sağlayıcılarını ve içerik sağlayıcılarını seçmeyi hak etmektedirler.
英语 | 土耳其 |
---|---|
application | uygulamalar |
service | hizmet |
content | içerik |
and | ve |
EN Consumers deserve to choose their network providers' application, service providers and content providers.
TR Müşteriler, ağ sağlayıcılarının uygulamalarını, hizmet sağlayıcılarını ve içerik sağlayıcılarını seçmeyi hak etmektedirler.
英语 | 土耳其 |
---|---|
application | uygulamalar |
service | hizmet |
content | içerik |
and | ve |
EN All crypto CFD instruments are available for trading 24/7. As one of the industry-leading providers, we can take care of all your Crypto CFD liquidity requirements, providing liquidity through all the major bridge providers.
TR Tüm kripto CFD araçlar ile 7/24 işlem yapılabilir. Piyasanın lider sağlayıcılarından biri olarak bütün Kripto CFD ihtiyaçlarınızı karşılayabilir, tüm ana köprü sağlayıcılar aracılığıyla likidite sunabiliriz.
英语 | 土耳其 |
---|---|
crypto | kripto |
cfd | cfd |
trading | işlem |
liquidity | likidite |
major | ana |
can | yapılabilir |
leading | lider |
all | tüm |
through | aracılığıyla |
take | ile |
EN The FCC later created two tiers of Internet access: fixed-line providers and wireless providers
TR FCC daha sonra iki seviyeli İnternet erişimi sağladı: Sabit-hatlı servis sağlayıcılar ve kablosuz sağlayıcılar
英语 | 土耳其 |
---|---|
fcc | fcc |
access | erişimi |
providers | sağlayıcılar |
wireless | kablosuz |
later | daha sonra |
and | ve |
the | sonra |
two | iki |
EN This regulation did not allow "Internet access" providers to charge other providers to use or share their services
TR Bu düzenleme "internet erişimi" sağlayıcılarının kendi hizmetlerini kullanmaları veya paylaşmaları karşılığında diğer sağlayıcılardan ücret talep etmesine izin vermedi
英语 | 土耳其 |
---|---|
regulation | düzenleme |
internet | internet |
other | diğer |
share | paylaş |
services | hizmetlerini |
charge | ücret |
to | etmesine |
or | veya |
this | bu |
access | erişimi |
EN Our customers include financial services providers, healthcare providers, and governmental agencies, who trust us with some of their most sensitive information.
TR Müşterilerimiz arasında en hassas bilgileri için bize güvenen finansal hizmet sağlayıcıları, sağlık hizmetleri sağlayıcıları ve devlet kurumları yer alıyor.
英语 | 土耳其 |
---|---|
financial | finansal |
sensitive | hassas |
information | bilgileri |
our customers | müşterilerimiz |
healthcare | sağlık |
most | en |
services | hizmetleri |
and | ve |
us | bize |
of | in |
EN Lists of trusted service providers will include a unique logo and verified network name (easy name).Reliable service providers can be identified by these special visual indicators
TR Güvenilir hizmet sağlayıcıların listeleri benzersiz bir logo ve doğrulanmış ağ adı (kolay ad) içerecektir.Güvenilir hizmet sağlayıcılar, bu özel görsel göstergelerle tanımlanabilir
英语 | 土耳其 |
---|---|
lists | listeleri |
service | hizmet |
logo | logo |
easy | kolay |
visual | görsel |
verified | doğrulanmış |
name | adı |
these | bu |
unique | benzersiz |
and | ve |
reliable | güvenilir |
EN Service providers rely on us to boost profits even when price and performance competition increases. Our projects for service providers include:
TR Hizmet sağlayıcıları, fiyat ve performans rekabeti arttığında bile kârlarını artırma noktasında bize güvenmektedir. Hizmet sağlayıcıları için geliştirdiğimiz projelerden bazıları şunlardır:
英语 | 土耳其 |
---|---|
service | hizmet |
price | fiyat |
performance | performans |
competition | rekabeti |
and | ve |
us | bize |
EN Compulsory applicants may include certain: (1) Internet Service Providers (ISP), (2) Internet Data Centers (IDC), (3) general hospitals, (4) educational institutions and (5) Internet communications service providers
TR Zorunlu başvuranlar arasında şunlar sayılabilir: (1) İnternet Servis Sağlayıcıları (ISP), (2) İnternet Veri Merkezleri (IDC), (3) genel hastaneler, (4) eğitim kurumları ve (5) İnternet iletişimi servis sağlayıcıları
英语 | 土耳其 |
---|---|
service | servis |
isp | isp |
data | veri |
centers | merkezleri |
general | genel |
hospitals | hastaneler |
educational | eğitim |
institutions | kurumlar |
and | ve |
EN C5 is intended primarily for professional cloud service providers, their auditors, and customers of the cloud service providers
TR C5, öncelikli olarak profesyonel bulut hizmeti sağlayıcıları, denetçileri ve bulut hizmeti sağlayıcılarının müşterileri için oluşturulmuştur
英语 | 土耳其 |
---|---|
c | c |
cloud | bulut |
service | hizmeti |
customers | müşterileri |
professional | profesyonel |
for | için |
of | in |
and | ve |
the | olarak |
EN Lists of trusted service providers will include a unique logo and verified network name (easy name).Reliable service providers can be identified by these special visual indicators
TR Güvenilir hizmet sağlayıcıların listeleri benzersiz bir logo ve doğrulanmış ağ adı (kolay ad) içerecektir.Güvenilir hizmet sağlayıcılar, bu özel görsel göstergelerle tanımlanabilir
英语 | 土耳其 |
---|---|
lists | listeleri |
service | hizmet |
logo | logo |
easy | kolay |
visual | görsel |
verified | doğrulanmış |
name | adı |
these | bu |
unique | benzersiz |
and | ve |
reliable | güvenilir |
EN The FCC later created two tiers of Internet access: fixed-line providers and wireless providers
TR FCC daha sonra iki seviyeli İnternet erişimi sağladı: Sabit-hatlı servis sağlayıcılar ve kablosuz sağlayıcılar
英语 | 土耳其 |
---|---|
fcc | fcc |
access | erişimi |
providers | sağlayıcılar |
wireless | kablosuz |
later | daha sonra |
and | ve |
the | sonra |
two | iki |
EN This regulation did not allow "Internet access" providers to charge other providers to use or share their services
TR Bu düzenleme "internet erişimi" sağlayıcılarının kendi hizmetlerini kullanmaları veya paylaşmaları karşılığında diğer sağlayıcılardan ücret talep etmesine izin vermedi
英语 | 土耳其 |
---|---|
regulation | düzenleme |
internet | internet |
other | diğer |
share | paylaş |
services | hizmetlerini |
charge | ücret |
to | etmesine |
or | veya |
this | bu |
access | erişimi |
EN Note: Any service contracted with providers is a direct, paid engagement between customers and providers.
TR Not: Sağlayıcılarla sözleşmeli olan her türlü hizmet, müşteriler ile sağlayıcılar arasında yapılan doğrudan ve ücretli bir sözleşmedir.
英语 | 土耳其 |
---|---|
note | not |
providers | sağlayıcılar |
direct | doğrudan |
customers | müşteriler |
paid | ücretli |
service | hizmet |
and | ve |
between | arası |
with | ile |
EN All crypto CFD instruments are available for trading 24/7. As one of the industry-leading providers, we can take care of all your Crypto CFD liquidity requirements, providing liquidity through all the major bridge providers.
TR Tüm kripto CFD araçlar ile 7/24 işlem yapılabilir. Piyasanın lider sağlayıcılarından biri olarak bütün Kripto CFD ihtiyaçlarınızı karşılayabilir, tüm ana köprü sağlayıcılar aracılığıyla likidite sunabiliriz.
英语 | 土耳其 |
---|---|
crypto | kripto |
cfd | cfd |
trading | işlem |
liquidity | likidite |
major | ana |
can | yapılabilir |
leading | lider |
all | tüm |
through | aracılığıyla |
take | ile |
EN Some of our service providers or business partners may engage their own service providers or business partners to further assist us
TR Hizmet sağlayıcılarımızın veya iş ortaklarımızın bazıları bize ilave olarak yardımcı olmak üzere kendi hizmet sağlayıcıları veya iş ortakları ile etkileşime geçebilirler
EN Apply strong, consistent authentication methods to even legacy applications with IP firewall and Zero Trust rules.
TR IP güvenlik duvarı ve Sıfır Güven kurallarıyla eski uygulamalara bile güçlü, tutarlı kimlik doğrulama yöntemleri uygulayın.
英语 | 土耳其 |
---|---|
apply | uygulayın |
methods | yöntemleri |
ip | ip |
and | ve |
zero | sıfır |
strong | güçlü |
consistent | tutarlı |
trust | güven |
rules | kurallar |
authentication | kimlik doğrulama |
EN We’ve also added GitLab to the import wizard and fully localized YouTrack into three more languages.We are now discontinuing the legacy REST API, so please make sure all your custom integrations are migrated to the new REST API
TR Commit ve merge isteklerini getirmenin yanı sıra, YouTrack artık GitLab CI/CD ile entegre çalışarak süreçlerinizi organize etmenizi sağlayan daha fazla seçenek sunuyor
英语 | 土耳其 |
---|---|
are | sunuyor |
and | ve |
custom | ile |
EN E-waste is the Toxic Legacy of our Digital Age
TR E-atık, Dijital Çağımızın Zehirli Mirasıdır
英语 | 土耳其 |
---|---|
legacy | miras |
of | ın |
digital | dijital |
EN As a primary dwelling or a getaway retreat, your whole-ownership home can be enjoyed through all seasons and will become a legacy for generations to come
TR Bu rezidanslar asıl eviniz ya da kaçamak yeriniz olabilir, bununla birlikte buradan edineceğiniz mülkü tüm mevsimlerde kullanabilir ve çocuklarınıza miras bırakabilirsiniz
英语 | 土耳其 |
---|---|
or | buradan |
primary | asıl |
be | olabilir |
ownership | miras |
all | tüm |
and | ve |
come | bu |
through | da |
EN It’s no wonder that guests have included Grace Kelly and Jomo Kenyatta, all building a legacy of African excellence in one of the continent’s most awe-inspiring settings.
TR Misafirler arasında, kıtanın en büyüleyici yerlerinden birinde Afrika mirasının görkemine katkıda bulunan Grace Kelly ve Jomo Kenyatta gibi isimlerin olması şaşırtıcı olmasa gerek.
英语 | 土耳其 |
---|---|
guests | misafirler |
kelly | kelly |
legacy | miras |
african | afrika |
in one | birinde |
in | da |
most | en |
have | gerek |
and | ve |
its | bulunan |
of | yerlerinden |
EN At the heart of capital cities or ocean-front in the Maldives, we continue to strive to be worthy of our legacy of providing unforgettable experiences to our treasured guests.
TR Başkentlerin kalbinde veya Maldivler’de okyanus kenarında, değerli misafirlerimize unutulmaz deneyimler sunarak mirasımıza layık olmaya çalışıyoruz.
英语 | 土耳其 |
---|---|
worthy | layık |
legacy | miras |
unforgettable | unutulmaz |
experiences | deneyimler |
ocean | okyanus |
at | de |
in | kenarında |
or | veya |
英语 | 土耳其 |
---|---|
convert | dönüştürün |
in | içinde |
minutes | dakikalar |
英语 | 土耳其 |
---|---|
sonix | sonix |
edit | düzenleyin |
creation | oluşturma |
adobe | adobe |
easy | kolaylaştırır |
minutes | dakikalar |
transcripts | transkriptleri |
text | metne |
and | ve |
export | dışa |
in | içinde |
software | yazılımları |
EN Join our 12 Traditions and 12 Concepts meetings on Fridays at 3pm ET. These meetings are intended for members who want to learn more about the fellowship and our legacy of service.
TR Cuma günleri saat 15:00 ET'de 12 Gelenek ve 12 Konsept toplantımıza katılın. Bu toplantılar, burs ve hizmet mirasımız hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen üyelere yöneliktir.
英语 | 土耳其 |
---|---|
want | isteyen |
legacy | miras |
of | ın |
service | hizmet |
these | bu |
join | katılın |
at | nda |
about | hakkında |
meetings | toplantılar |
EN Legacy Landscapes Fund – Stefanie Lang explains how the new fund aims to protect biodiversity all over the world
TR Legacy Landscapes Fund… Stefanie Lang, bu yeni fonun tüm dünyadaki biyoçeşitliliği nasıl koruyacağını anlatıyor.
EN To Build A Legacy Of Excellence
TR Her Sorunun Bir Çözümü Vardır
英语 | 土耳其 |
---|---|
a | bir |
to | her |
英语 | 土耳其 |
---|---|
learn | bilgi |
legacy | miras |
of | ın |
android | android |
based | temelli |
about | hakkında |
英语 | 土耳其 |
---|---|
android | android |
based | temelli |
of | konusunda |
an | bir |
英语 | 土耳其 |
---|---|
computers | bilgisayarlar |
systems | sistemleri |
increasing | artan |
the time | zamanı |
and | ve |
is | olan |
mobile | mobil |
time | zaman |
android | android |
industry | endüstrisi |
with | ile |
英语 | 土耳其 |
---|---|
means | anlamına |
security | güvenlik |
windows | windows |
devices | cihazlar |
and | ve |
英语 | 土耳其 |
---|---|
yes | evet |
parts | parçalar |
on | kullanılan |
windows | windows |
some | bazı |
no longer | artık |
as | gibi |
英语 | 土耳其 |
---|---|
security | güvenlik |
os | sistemi |
when | yaparken |
updates | güncellemeleri |
and | ve |
a | bir |
英语 | 土耳其 |
---|---|
and | ve |
thermal | termal |
transfer | transfer |
healthcare | sağlık |
rfid | rfid |
models | modelleri |
desktop | masaüstü |
printer | yazıcı |
industry | sektör |
leading | lideri |
in | önceki |
available | mevcuttur |
英语 | 土耳其 |
---|---|
legacy | miras |
series | serisi |
industrial | endüstriyel |
rugged | dayanıklı |
platform | platformda |
industry | sektör |
leading | lideri |
user | kullanıcı |
future | geleceğe |
ready | hazır |
and | ve |
friendly | dostu |
printers | yazıcılar |
user-friendly | kullanıcı dostu |
on | yüksek |
exceptional | bir |
英语 | 土耳其 |
---|---|
legacy | miras |
printer | yazıcı |
industrial | endüstriyel |
price | fiyata |
industry | sektör |
leading | lideri |
features | özellikleri |
in | da |
a | bir |
英语 | 土耳其 |
---|---|
effortlessly | zahmetsizce |
integrate | entegre |
command | komut |
greater | daha fazla |
and | ve |
existing | mevcut |
for | için |
printers | yazıcıları |
yazdırma |
英语 | 土耳其 |
---|---|
proven | kanıtlanmış |
popular | popüler |
years | yıllar |
rfid | rfid |
printing | baskı |
gives | sunan |
you | sahip |
best | iyi |
superior | üstün |
and | ve |
the | şekilde |
英语 | 土耳其 |
---|---|
path | yolu |
modern | modern |
windows | windows |
application | uygulamalar |
company | şirketin |
brand | için |
英语 | 土耳其 |
---|---|
convert | dönüştürün |
green | yeşil |
modern | modern |
all | tam |
英语 | 土耳其 |
---|---|
workflows | iş akışları |
enable | etkinleştirin |
technology | teknolojiyle |
backed | desteklenen |
innovation | inovasyon |
store | mağaza |
and | ve |
with | ile |
英语 | 土耳其 |
---|---|
project | proje |
data | veri |
can | açabilir |
and | ve |
issues | sorunları |
a | bir |
integrity | bütünlüğü |
it | olup |
EN The Creationof an Iconic Legacy
TR Simgesel Mirasın Yaratılması
英语 | 土耳其 |
---|---|
iconic | simgesel |
legacy | miras |
EN The Creationof an Iconic Legacy
TR Simgesel Mirasın Yaratılması
英语 | 土耳其 |
---|---|
iconic | simgesel |
legacy | miras |
EN At the heart of capital cities or ocean-front in the Maldives, we continue to strive to be worthy of our legacy of providing unforgettable experiences to our treasured guests.
TR Başkentlerin kalbinde veya Maldivler’de okyanus kenarında, değerli misafirlerimize unutulmaz deneyimler sunarak mirasımıza layık olmaya çalışıyoruz.
英语 | 土耳其 |
---|---|
worthy | layık |
legacy | miras |
unforgettable | unutulmaz |
experiences | deneyimler |
ocean | okyanus |
at | de |
in | kenarında |
or | veya |
EN As a primary dwelling or a getaway retreat, your whole-ownership home can be enjoyed through all seasons and will become a legacy for generations to come
TR Bu rezidanslar asıl eviniz ya da kaçamak yeriniz olabilir, bununla birlikte buradan edineceğiniz mülkü tüm mevsimlerde kullanabilir ve çocuklarınıza miras bırakabilirsiniz
英语 | 土耳其 |
---|---|
or | buradan |
primary | asıl |
be | olabilir |
ownership | miras |
all | tüm |
and | ve |
come | bu |
through | da |
EN It’s no wonder that guests have included Grace Kelly and Jomo Kenyatta, all building a legacy of African excellence in one of the continent’s most awe-inspiring settings.
TR Misafirler arasında, kıtanın en büyüleyici yerlerinden birinde Afrika mirasının görkemine katkıda bulunan Grace Kelly ve Jomo Kenyatta gibi isimlerin olması şaşırtıcı olmasa gerek.
英语 | 土耳其 |
---|---|
guests | misafirler |
kelly | kelly |
legacy | miras |
african | afrika |
in one | birinde |
in | da |
most | en |
have | gerek |
and | ve |
its | bulunan |
of | yerlerinden |
EN The Creationof an Iconic Legacy
TR Simgesel Mirasın Yaratılması
英语 | 土耳其 |
---|---|
iconic | simgesel |
legacy | miras |
EN At the heart of capital cities or ocean-front in the Maldives, we continue to strive to be worthy of our legacy of providing unforgettable experiences to our treasured guests.
TR Başkentlerin kalbinde veya Maldivler’de okyanus kenarında, değerli misafirlerimize unutulmaz deneyimler sunarak mirasımıza layık olmaya çalışıyoruz.
英语 | 土耳其 |
---|---|
worthy | layık |
legacy | miras |
unforgettable | unutulmaz |
experiences | deneyimler |
ocean | okyanus |
at | de |
in | kenarında |
or | veya |
EN As a primary dwelling or a getaway retreat, your whole-ownership home can be enjoyed through all seasons and will become a legacy for generations to come
TR Bu rezidanslar asıl eviniz ya da kaçamak yeriniz olabilir, bununla birlikte buradan edineceğiniz mülkü tüm mevsimlerde kullanabilir ve çocuklarınıza miras bırakabilirsiniz
英语 | 土耳其 |
---|---|
or | buradan |
primary | asıl |
be | olabilir |
ownership | miras |
all | tüm |
and | ve |
come | bu |
through | da |
显示了 50 个翻译的 50