EN We won't charge you a penny until you have tried our network and experienced the connection quality firsthand.
EN We won't charge you a penny until you have tried our network and experienced the connection quality firsthand.
TR Ağımızı denemeden ve bağlantı kalitemizi ilk elden deneyimlemeden sizden bir kuruş almıyoruz.
Англійська | Турецька |
---|---|
network | ağı |
connection | bağlantı |
and | ve |
a | ilk |
EN It has not been a subject that we have tried much until now
TR Şimdiye kadar pek denediğimiz bir konu değildi
Англійська | Турецька |
---|---|
subject | konu |
a | bir |
been | de |
EN We won't charge you a penny until you have tried our network and experienced the connection quality firsthand.
TR Ağımızı denemeden ve bağlantı kalitemizi ilk elden deneyimlemeden sizden bir kuruş almıyoruz.
Англійська | Турецька |
---|---|
network | ağı |
connection | bağlantı |
and | ve |
a | ilk |
EN Stretch your weekends at Swissôtel and enjoy breakfast until 10.30. Check-out is also guaranteed until 14.00 so you have all the time you need to do what you want or absolutely nothing at all.
TR Hafta sonunu Swissôtel'de geçirin ve saat 10,30'a kadar kahvaltının keyfini çıkarın. Ayrıca çıkış saati en geç 14,00'dır; yani istediğiniz şeyleri yapmak ya da hiçbir şey yapmamak için yeterince vaktiniz var.
Англійська | Турецька |
---|---|
enjoy | keyfini |
breakfast | kahvaltı |
you want | istediğiniz |
is | dır |
out | çıkış |
want | var |
and | ve |
nothing | bir şey |
the | yani |
weekends | hafta |
EN - Accommodation in a luxurious guest bedroom- Guaranteed late check-out until 2:00 pm - Buffet breakfast for two in Cafe Swiss until 10.30- Complimentary daily newspaper- Complimentary entrance to Purovel Spa & Sport
TR -Lüks misafir odasında konaklama- Saat 14:00'a kadar geç çıkış garantisi - Cafe Swiss'te 10,30 tarihine kadar iki kişilik Açık Büfe Kahvaltı- Ücretsiz günlük gazete- Ücretsiz Purovel Spa & Sport girişi
Англійська | Турецька |
---|---|
accommodation | konaklama |
luxurious | lüks |
guest | misafir |
buffet | büfe |
daily | günlük |
spa | spa |
late | geç |
out | çıkış |
a | saat |
to | kadar |
two | iki |
EN Description: View Group-fucked until u learn to like it captions hd as completely free. BDSM porn xxx Group-fucked until u learn to like it captions video.
TR Açıklama: Başlıklarını beğenmeyi öğrenene kadar grup becerdin hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Başlıklarını beğenmeyi öğrenene kadar grup becerdin video.
Англійська | Турецька |
---|---|
description | açıklama |
hd | hd |
completely | tamamen |
bdsm | bdsm |
group | grup |
free | ücretsiz |
video | video |
to | kadar |
as | olarak |
view | görüntüle |
porn | porno |
xxx | xxx |
EN Create your own magic with up to 20% off. Book from April 19 until September 7 for stays until December 31, 022
TR Muhteşem bir kahvaltı ve akşam yemeğinin de dahil olduğu “Stay & Dine” konaklama paketimizle şehrin kalbinde tatil keyfi sizleri bekliyor.
Англійська | Турецька |
---|---|
stays | konaklama |
your | ve |
off | bir |
EN Create your own magic with up to 20% off. Book from April 19 until September 7 for stays until December 31, 022
TR Muhteşem bir kahvaltı ve akşam yemeğinin de dahil olduğu “Stay & Dine” konaklama paketimizle şehrin kalbinde tatil keyfi sizleri bekliyor.
Англійська | Турецька |
---|---|
stays | konaklama |
your | ve |
off | bir |
EN Create your own magic with up to 20% off. Book from April 19 until September 7 for stays until December 31, 022
TR Muhteşem bir kahvaltı ve akşam yemeğinin de dahil olduğu “Stay & Dine” konaklama paketimizle şehrin kalbinde tatil keyfi sizleri bekliyor.
Англійська | Турецька |
---|---|
stays | konaklama |
your | ve |
off | bir |
EN Create your own magic with up to 20% off. Book from April 19 until September 7 for stays until December 31, 022
TR Muhteşem bir kahvaltı ve akşam yemeğinin de dahil olduğu “Stay & Dine” konaklama paketimizle şehrin kalbinde tatil keyfi sizleri bekliyor.
Англійська | Турецька |
---|---|
stays | konaklama |
your | ve |
off | bir |
EN Create your own magic with up to 20% off. Book from April 19 until September 7 for stays until December 31, 022
TR Muhteşem bir kahvaltı ve akşam yemeğinin de dahil olduğu “Stay & Dine” konaklama paketimizle şehrin kalbinde tatil keyfi sizleri bekliyor.
Англійська | Турецька |
---|---|
stays | konaklama |
your | ve |
off | bir |
EN Create your own magic with up to 20% off. Book from April 19 until September 7 for stays until December 31, 022
TR Muhteşem bir kahvaltı ve akşam yemeğinin de dahil olduğu “Stay & Dine” konaklama paketimizle şehrin kalbinde tatil keyfi sizleri bekliyor.
Англійська | Турецька |
---|---|
stays | konaklama |
your | ve |
off | bir |
EN Create your own magic with up to 20% off. Book from April 19 until September 7 for stays until December 31, 022
TR Muhteşem bir kahvaltı ve akşam yemeğinin de dahil olduğu “Stay & Dine” konaklama paketimizle şehrin kalbinde tatil keyfi sizleri bekliyor.
Англійська | Турецька |
---|---|
stays | konaklama |
your | ve |
off | bir |
EN Create your own magic with up to 20% off. Book from April 19 until September 7 for stays until December 31, 022
TR Muhteşem bir kahvaltı ve akşam yemeğinin de dahil olduğu “Stay & Dine” konaklama paketimizle şehrin kalbinde tatil keyfi sizleri bekliyor.
Англійська | Турецька |
---|---|
stays | konaklama |
your | ve |
off | bir |
EN Create your own magic with up to 20% off. Book from April 19 until September 7 for stays until December 31, 022
TR Muhteşem bir kahvaltı ve akşam yemeğinin de dahil olduğu “Stay & Dine” konaklama paketimizle şehrin kalbinde tatil keyfi sizleri bekliyor.
Англійська | Турецька |
---|---|
stays | konaklama |
your | ve |
off | bir |
EN Create your own magic with up to 20% off. Book from April 19 until September 7 for stays until December 31, 022
TR Muhteşem bir kahvaltı ve akşam yemeğinin de dahil olduğu “Stay & Dine” konaklama paketimizle şehrin kalbinde tatil keyfi sizleri bekliyor.
Англійська | Турецька |
---|---|
stays | konaklama |
your | ve |
off | bir |
EN Create your own magic with up to 20% off. Book from April 19 until September 7 for stays until December 31, 022
TR Muhteşem bir kahvaltı ve akşam yemeğinin de dahil olduğu “Stay & Dine” konaklama paketimizle şehrin kalbinde tatil keyfi sizleri bekliyor.
Англійська | Турецька |
---|---|
stays | konaklama |
your | ve |
off | bir |
EN Stretch your weekends at Swissôtel and enjoy breakfast until 10:30. Check-out is also guaranteed until 14:00 so you have all the time you need to do what you want or absolutely nothing at all.
TR Swissôtel'de hafta sonunu uzatın ve saat 10.30'a kadar kahvaltının keyfini çıkarın. Ayrıca çıkış saati 14'e kadar garantilidir; yani istediğiniz şeyleri yapmak ya da hiçbir şey yapmamak için yeterince vaktiniz var.
Англійська | Турецька |
---|---|
enjoy | keyfini |
breakfast | kahvaltı |
you want | istediğiniz |
out | çıkış |
want | var |
and | ve |
nothing | bir şey |
the | yani |
weekends | hafta |
EN - Accommodation in a luxurious guest bedroom- Guaranteed late check-out until 14:00 - Buffet breakfast for two in Cafe Swiss until 10:30- Complimentary daily newspaper- Complimentary entrance to Purovel Spa & Sport
TR -Lüks misafir odasında konaklama- 14.00'e kadar geç çıkış garantisi - Cafe Swiss'te 10.30’a kadar iki kişilik Açık Büfe Kahvaltı- Ücretsiz günlük gazete- Ücretsiz Purovel Spa & Sport girişi
Англійська | Турецька |
---|---|
accommodation | konaklama |
luxurious | lüks |
guest | misafir |
buffet | büfe |
daily | günlük |
spa | spa |
late | geç |
out | çıkış |
to | kadar |
two | iki |
EN Galileo?s Dialogue, which presented the heliocentric Copernican system as superior to the Ptolemaic system in a none-too-subtle fashion was banned by the Catholic Church; Galileo was tried and convicted of heresy.
TR Güneş merkezli Kopernik sistemini Ptolemaik sistemden açık bir şekilde üstün gören Galileo?nun Diyalog'u Katolik Kilisesi tarafından yasaklanmış; Galileo yargılanmış ve sapkınlıktan suçlu bulunmuştu.
Англійська | Турецька |
---|---|
galileo | galileo |
system | sistemini |
superior | üstün |
by | tarafından |
and | ve |
the | şekilde |
a | bir |
EN After he had to leave this work because his finger was cut off, he tried to earn a living for himself and his family by working in daily jobs
TR Parmağı kesildiği için işinden ayrılmak zorunda kalan Erhan, günlük işlerde çalışarak kendisi ve ailesi için bir geçim kaynağı sağlamaya çalıştı
Англійська | Турецька |
---|---|
family | ailesi |
daily | günlük |
his | in |
and | ve |
working | çalışarak |
work | iş |
off | bir |
EN Once, he tried to hide his finger under the table during the job interview but when they realized that his finger they rejected him by saying that they would not be able to recruit him because his injured finger would be a ‘high risk’ in the work.
TR Bir keresinde Erhan, iş görüşmesinde parmağını masanın altına saklamaya çalışmış ancak yetkililer parmağını fark edince yaralı parmağının iş için 'yüksek risk' taşıyacağını öne sürerek iş başvurusunu reddetmişler.
Англійська | Турецька |
---|---|
high | yüksek |
risk | risk |
his | in |
because | için |
a | bir |
EN Have you ever tried to change web pages' content to get better search results, but failed? Start from correcting meta tags, internal linking and improving page speed results.
TR Web sitesi sayfasının metnini bin kez değiştirdiniz ancak hala yayınlanmıyor mu? Doğru meta etiketleri, iyi bir iç bağlantı ve seri sayfa hızı sıralamanızı etkiliyor.
Англійська | Турецька |
---|---|
meta | meta |
tags | etiketleri |
linking | bağlantı |
better | iyi |
web | web |
but | ancak |
and | ve |
to | doğru |
EN Oh my goodness, THANK YOU! I cannot believe you were able to fix it! I have literally tried everything else- this is amazing, and I am so
TR Aman Tanrım, TEŞEKKÜRLER! Düzeltebildiğine inanamıyorum! Kelimenin tam anlamıyla diğer her şeyi denedim - bu harika ve ben de öyle
Англійська | Турецька |
---|---|
it | tam |
i | ben |
so | öyle |
this | bu |
amazing | harika |
and | ve |
to | şeyi |
EN Oh my goodness, THANK YOU! I cannot believe you were able to fix it! I have literally tried everything else- this is amazing, and I am so grateful.
TR Aman Tanrım, TEŞEKKÜRLER! Düzeltebildiğine inanamıyorum! Kelimenin tam anlamıyla her şeyi denedim - bu harika ve çok minnettarım.
Англійська | Турецька |
---|---|
it | tam |
this | bu |
amazing | harika |
and | ve |
to | şeyi |
EN We tried to support our female clients with legal consultancy assistance and security plans that we created with them
TR Danışanlarımızla birlikte oluşturduğumuz güvenlik planları ve hukuki danışmanlık desteğiyle kadın danışanlarımızı desteklemeye çalıştık
Англійська | Турецька |
---|---|
female | kadın |
legal | hukuki |
security | güvenlik |
to support | desteklemeye |
plans | planları |
and | ve |
EN Have you tried to limit your phone usage with productivity apps or blocks yet gave in again after mounting frustration?
TR Telefon kullanımınızı üretkenlik uygulamaları veya bloklarla sınırlamayı denediniz mi, ancak hayal kırıklığı yarattıktan sonra tekrar verdiniz mi?
Англійська | Турецька |
---|---|
phone | telefon |
productivity | üretkenlik |
or | veya |
again | tekrar |
apps | uygulamalar |
usage | kullanım |
EN Step 12: Having had a spiritual awakening as a result of these steps, we tried to carry this message to internet and technology addicts, and to practice these principles in all our affairs.
TR Adım 12: Bu adımların sonucunda ruhsal bir uyanış yaşayarak internet ve teknoloji bağımlılarına bu mesajı ulaştırmaya ve bu ilkeleri tüm işlerimizde uygulamaya çalıştık.
Англійська | Турецька |
---|---|
internet | internet |
technology | teknoloji |
addicts | bağımlıları |
step | adım |
principles | ilkeleri |
steps | adımlar |
and | ve |
this | bu |
all | tüm |
a | bir |
message | mesaj |
EN I tried googling for internet addiction groups, but I couldn?t find anything, neither in my city or anywhere else
TR İnternet bağımlılığı grupları için arama yapmaya çalıştım ama ne şehrimde ne de başka bir yerde hiçbir şey bulamadım
Англійська | Турецька |
---|---|
find | arama |
neither | hiç |
else | başka |
groups | grupları |
but | ama |
for | için |
EN I tried getting a dumb phone, and getting rid of my personal wifi connection at home
TR Aptal bir telefon almayı ve evdeki kişisel wifi bağlantımdan kurtulmayı denedim
Англійська | Турецька |
---|---|
phone | telefon |
wifi | wifi |
connection | bağlantı |
personal | kişisel |
and | ve |
a | bir |
EN I tried to control this so many times in my life, and the only thing that has worked is joining a group of other addicts who understand what I?m going through
TR Bunu hayatımda pek çok kez kontrol etmeye çalıştım ve işe yarayan tek şey, neler yaşadığımı anlayan bir grup başka bağımlıya katılmak oldu
Англійська | Турецька |
---|---|
times | kez |
m | m |
control | kontrol |
to | etmeye |
group | grup |
many | pek |
and | ve |
life | hayat |
what | neler |
a | bir |
the | başka |
EN Using render forest has cut my production time and increased production quality compared to other video solutions we have tried
TR Renderforest, denediğim diğer video çözümleri ile kıyasladığımda, daha kısa sürede daha kaliteli projeler elde etmemi sağladı
Англійська | Турецька |
---|---|
quality | kaliteli |
video | video |
solutions | çözümleri |
other | diğer |
have | elde |
EN However, if you tried and it doesn?t work, it could be due to one of the QR code scanning problems
TR Ancak denediyseniz ve işe yaramazsa, nedeni QR kodu tarama sorunlarından biri olabilir
Англійська | Турецька |
---|---|
work | iş |
qr | qr |
code | kodu |
scanning | tarama |
problems | sorunları |
be | olabilir |
and | ve |
to | e |
the | ancak |
of | biri |
EN After he had to leave this work because his finger was cut off, he tried to earn a living for himself and his family by working in daily jobs
TR Parmağı kesildiği için işinden ayrılmak zorunda kalan Erhan, günlük işlerde çalışarak kendisi ve ailesi için bir geçim kaynağı sağlamaya çalıştı
Англійська | Турецька |
---|---|
family | ailesi |
daily | günlük |
his | in |
and | ve |
working | çalışarak |
work | iş |
off | bir |
EN Once, he tried to hide his finger under the table during the job interview but when they realized that his finger they rejected him by saying that they would not be able to recruit him because his injured finger would be a ‘high risk’ in the work.
TR Bir keresinde Erhan, iş görüşmesinde parmağını masanın altına saklamaya çalışmış ancak yetkililer parmağını fark edince yaralı parmağının iş için 'yüksek risk' taşıyacağını öne sürerek iş başvurusunu reddetmişler.
Англійська | Турецька |
---|---|
high | yüksek |
risk | risk |
his | in |
because | için |
a | bir |
EN But I was already familiar to these because I worked in so many places and they tried to do us wrong at where I worked
TR Ama ben zaten bunları biliyordum çünkü çok fazla çalıştım ve çalıştığım yerlerde bize haksızlık yapmaya çalıştılar
Англійська | Турецька |
---|---|
i | ben |
but | ama |
already | zaten |
and | ve |
us | bize |
because | çünkü |
to | fazla |
EN But I was already familiar to these because I worked in so many places and they tried to do us wrong at where I worked
TR Ama ben zaten bunları biliyordum çünkü çok fazla çalıştım ve çalıştığım yerlerde bize haksızlık yapmaya çalıştılar
Англійська | Турецька |
---|---|
i | ben |
but | ama |
already | zaten |
and | ve |
us | bize |
because | çünkü |
to | fazla |
EN The date and time you tried to make your purchase.
TR Alışverişinizi yapmaya çalıştığınız tarih ve saat.
Англійська | Турецька |
---|---|
date | tarih |
time | saat |
and | ve |
EN Commercial enterprise comes up as a frequently tried method among fund raising efforts of civil society organizations
TR Sivil toplum örgütlerinin kaynak geliştirme çalışmaları içinde iktisadi işletme sıkça başvurulan bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor
Англійська | Турецька |
---|---|
enterprise | iş |
method | yöntem |
civil | sivil |
society | toplum |
organizations | örgütlerinin |
commercial | işletme |
frequently | sık |
among | bir |
EN If you find that despite having tried all these suggestions you still require further assistance, please use our ‘Submit a Request’ form to log a support ticket that our team can reply to directly
TR Bu önerilerin hepsini denemenize rağmen hâlâ daha fazla desteğe ihtiyaç duyduğunuzu fark ederseniz lütfen ekibimizin doğrudan yanıt verebileceği bir destek bileti oluşturmak üzere "Talep Gönder" formumuzu kullanın
Англійська | Турецька |
---|---|
ticket | bileti |
reply | yanıt |
directly | doğrudan |
our team | ekibimizin |
despite | rağmen |
all | hepsini |
further | daha fazla |
these | bu |
use | kullanın |
support | destek |
request | talep |
require | ihtiyaç |
still | hâlâ |
please | lütfen |
a | bir |
can | oluşturmak |
EN I've been a long-time user of different social media managers. From Hootsuite to Buffer, even tried running Stackposts, to Social Champ... I have to say, RADAAR is a breath of fresh air.
TR Gerçekten iyi!!! Kullandığım diğer yazılımlardan çok daha başka bir şey. Gerçek anlamda bir sonraki seviye!
Англійська | Турецька |
---|---|
been | iyi |
to | şey |
a | sonraki |
even | bir |
EN I've tried Facebook and Instagram's own scheduling platform, third-party scheduling apps like Buffer, SocialQ+ and ZigmaSocial
TR Uzun zamandır farklı bir çok sosyal medya yönetim platformunu kullanma fırsatı buldum
Англійська | Турецька |
---|---|
sosyal medya | |
platform | medya |
EN After he had to leave this work because his finger was cut off, he tried to earn a living for himself and his family by working in daily jobs
TR Parmağı kesildiği için işinden ayrılmak zorunda kalan Erhan, günlük işlerde çalışarak kendisi ve ailesi için bir geçim kaynağı sağlamaya çalıştı
Англійська | Турецька |
---|---|
family | ailesi |
daily | günlük |
his | in |
and | ve |
working | çalışarak |
work | iş |
off | bir |
EN Once, he tried to hide his finger under the table during the job interview but when they realized that his finger they rejected him by saying that they would not be able to recruit him because his injured finger would be a ‘high risk’ in the work.
TR Bir keresinde Erhan, iş görüşmesinde parmağını masanın altına saklamaya çalışmış ancak yetkililer parmağını fark edince yaralı parmağının iş için 'yüksek risk' taşıyacağını öne sürerek iş başvurusunu reddetmişler.
Англійська | Турецька |
---|---|
high | yüksek |
risk | risk |
his | in |
because | için |
a | bir |
EN But I was already familiar to these because I worked in so many places and they tried to do us wrong at where I worked
TR Ama ben zaten bunları biliyordum çünkü çok fazla çalıştım ve çalıştığım yerlerde bize haksızlık yapmaya çalıştılar
Англійська | Турецька |
---|---|
i | ben |
but | ama |
already | zaten |
and | ve |
us | bize |
because | çünkü |
to | fazla |
EN After he had to leave this work because his finger was cut off, he tried to earn a living for himself and his family by working in daily jobs
TR Parmağı kesildiği için işinden ayrılmak zorunda kalan Erhan, günlük işlerde çalışarak kendisi ve ailesi için bir geçim kaynağı sağlamaya çalıştı
Англійська | Турецька |
---|---|
family | ailesi |
daily | günlük |
his | in |
and | ve |
working | çalışarak |
work | iş |
off | bir |
EN Once, he tried to hide his finger under the table during the job interview but when they realized that his finger they rejected him by saying that they would not be able to recruit him because his injured finger would be a ‘high risk’ in the work.
TR Bir keresinde Erhan, iş görüşmesinde parmağını masanın altına saklamaya çalışmış ancak yetkililer parmağını fark edince yaralı parmağının iş için 'yüksek risk' taşıyacağını öne sürerek iş başvurusunu reddetmişler.
Англійська | Турецька |
---|---|
high | yüksek |
risk | risk |
his | in |
because | için |
a | bir |
EN But I was already familiar to these because I worked in so many places and they tried to do us wrong at where I worked
TR Ama ben zaten bunları biliyordum çünkü çok fazla çalıştım ve çalıştığım yerlerde bize haksızlık yapmaya çalıştılar
Англійська | Турецька |
---|---|
i | ben |
but | ama |
already | zaten |
and | ve |
us | bize |
because | çünkü |
to | fazla |
EN Have you ever tried to change web pages' content to get better search results, but failed? Start from correcting meta tags, internal linking and improving page speed results.
TR Web sitesi sayfasının metnini bin kez değiştirdiniz ancak hala yayınlanmıyor mu? Doğru meta etiketleri, iyi bir iç bağlantı ve seri sayfa hızı sıralamanızı etkiliyor.
Англійська | Турецька |
---|---|
meta | meta |
tags | etiketleri |
linking | bağlantı |
better | iyi |
web | web |
but | ancak |
and | ve |
to | doğru |
EN Commercial enterprise comes up as a frequently tried method among fund raising efforts of civil society organizations
TR Sivil toplum örgütlerinin kaynak geliştirme çalışmaları içinde iktisadi işletme sıkça başvurulan bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor
Англійська | Турецька |
---|---|
enterprise | iş |
method | yöntem |
civil | sivil |
society | toplum |
organizations | örgütlerinin |
commercial | işletme |
frequently | sık |
among | bir |
Показано 50 з 50 перекладів