EN A talent advantage: Maximising our performance by widening our access to talent, creating an environment where everyone is engaged and performs at their best
"environment where everyone" мовою Англійська можна перекласти такими словами/фразами: Турецька:
EN A talent advantage: Maximising our performance by widening our access to talent, creating an environment where everyone is engaged and performs at their best
TR Yetenek avantajı: Yeteneğe erişimimizi artırarak performansımızı en üst düzeye çıkarmak, herkesin işe dahil olduğu ve en iyisini yaptığı bir ortam yaratmak
Англійська | Турецька |
---|---|
creating | yaratmak |
environment | ortam |
everyone | herkesin |
best | en |
is | olduğu |
advantage | avantajı |
and | ve |
a | bir |
performance | performans |
EN Yes. You can easily create and modify environment variables from the AWS Lambda Console, CLI, or SDKs. To learn more about environment variables, see the documentation.
TR Evet. AWS Lambda Konsolu, CLI veya SDK'lardan kolayca ortam değişkeni oluşturabilir ve değiştirebilirsiniz. Ortam değişkenleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için belgelere göz atın.
Англійська | Турецька |
---|---|
environment | ortam |
aws | aws |
lambda | lambda |
console | konsolu |
cli | cli |
easily | kolayca |
see | göz |
yes | evet |
or | veya |
about | hakkında |
EN The AWS environment is a virtualized, multi-tenant environment
TR AWS ortamı sanallaştırılmış, çok kiracılı bir ortamdır
Англійська | Турецька |
---|---|
aws | aws |
environment | ortamı |
a | bir |
EN Yes. You can easily create and modify environment variables from the AWS Lambda Console, CLI, or SDKs. To learn more about environment variables, see the documentation.
TR Evet. AWS Lambda Konsolu, CLI veya SDK'lardan kolayca ortam değişkeni oluşturabilir ve değiştirebilirsiniz. Ortam değişkenleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için belgelere göz atın.
Англійська | Турецька |
---|---|
environment | ortam |
aws | aws |
lambda | lambda |
console | konsolu |
cli | cli |
easily | kolayca |
see | göz |
yes | evet |
or | veya |
about | hakkında |
EN The AWS operating environment allows you to have a level of security and compliance only possible in an environment supported by high levels of automation
TR AWS işletim ortamı ancak yüksek otomasyon düzeyleri tarafından desteklenen bir ortamda mümkün olabilecek bir güvenlik ve mevzuat uyumluluğu düzeyine sahip olmanıza olanak sağlar
Англійська | Турецька |
---|---|
aws | aws |
allows | sağlar |
security | güvenlik |
possible | mümkün |
supported | desteklenen |
automation | otomasyon |
high | yüksek |
levels | düzeyleri |
environment | ortamı |
and | ve |
by | tarafından |
the | ancak |
a | bir |
to | sahip |
EN Both the Environment Ministry and the Transport Ministry take the stance that a speed limit would do little to protect the environment. Federal Transport Minister Andreas Scheuer (CSU) puts the reduction in CO2 emissions at less than 0.5%.
TR Çevre ve Ulaşım Bakanlıkları hız sınırının çevrenin korunmasına katkısının çok az olduğu görüşünde. Federal Ulaşım Bakanı Andreas Scheuer (CSU) CO2 salımındaki azalmanın yüzde 0,5’in altında kalacağını açıkladı.
Англійська | Турецька |
---|---|
transport | ulaşım |
speed | hız |
federal | federal |
csu | csu |
at | nda |
in | altında |
and | ve |
less | az |
limit | sınır |
EN From aspiring bloggers to global multinational brands, everyone turns to Ahrefs to grow their search traffic.
TR Hevesli bloggerlardan küresel çokuluslu markalara kadar herkes, arama trafiğini arttırmak için Ahrefs’e dönüyor.
Англійська | Турецька |
---|---|
global | küresel |
search | arama |
traffic | trafiğini |
their | in |
to | için |
EN Articles featured in the archives are free for everyone to read and download
TR Arşivlerde yer alan makaleler herkes tarafından ücretsiz olarak okunabilir ve indirilebilir
Англійська | Турецька |
---|---|
free | ücretsiz |
in | yer |
read | ve |
the | makaleler |
EN Back in 2008, Semrush started as a small group of SEO and IT specialists united by one mission — to make online competition fair and transparent, with equal opportunities for everyone
TR Semrush 2008'de, küçük bir grup SEO ve IT Uzmanının çevrimiçi rekabeti herkes için eşit şartlarda, adil ve transparan hale getirme gibi tek bir amaçla bir araya gelmesiyle başladı
Англійська | Турецька |
---|---|
semrush | semrush |
small | küçük |
group | grup |
seo | seo |
online | çevrimiçi |
competition | rekabeti |
equal | eşit |
fair | adil |
started | başladı |
and | ve |
it | it |
a | bir |
EN All articles in open access journals which are published by Elsevier have undergone peer review and upon acceptance are immediately and permanently free for everyone to read and download.
TR Elsevier tarafından yayınlanan açık erişimli dergilerdeki tüm makaleler hakem denetiminden geçmiştir ve kabul edilmelerinden sonra anında ve kalıcı olarak herkes tarafından okunabilir ve indirilebilir hale gelirler.
Англійська | Турецька |
---|---|
access | erişimli |
published | yayınlanan |
acceptance | kabul |
elsevier | elsevier |
open | açık |
by | tarafından |
all | tüm |
permanently | kalıcı olarak |
read | ve |
in | anında |
EN Everyone will be able to read, download, and share articles that have been published in the journal after 2020. Reuse of articles will depend on the authors choice of Creative Commons licence.
TR Dergide 2020'den sonra yayınlanan makaleleri herkes okuyabilecek, indirebilecek ve paylaşabilecektir. Makalelerin yeniden kullanımı tercih edilen Creative Commons lisansına bağlı olacaktır.
Англійська | Турецька |
---|---|
share | paylaş |
published | yayınlanan |
choice | tercih |
creative | creative |
commons | commons |
depend | bağlı |
read | ve |
the | sonra |
will | olacaktır |
EN Our no-code website builder works for everyone, whether you’re creating your first site or you’re a seasoned pro looking to get a project online quickly.
TR Kodlama bilgisi gerektirmeyen web sitesi oluşturucumuz, ilk sitesini oluşturan kullanıcılardan bir projeyi hızlıca çevrimiçi ortama taşımak isteyen deneyimli profesyonellere kadar herkesin ihtiyacını karşılar.
Англійська | Турецька |
---|---|
everyone | herkesin |
online | çevrimiçi |
quickly | hızlı |
first | ilk |
to | kadar |
EN The COVID-19 pandemic, which officially entered our agenda with the detection of the first case in Turkey in March, increased the risks faced by those affected by the disaster while affecting everyone’s lives
TR Mart ayında Türkiye’de ilk vakanın tespit edilmesiyle resmi olarak gündemimizi işgal eden COVID-19 salgını, herkesin hayatını etkilerken afetten etkilenenlerin karşılaştığı riskleri daha da artırdı
Англійська | Турецька |
---|---|
pandemic | salgın |
detection | tespit |
march | mart |
risks | riskleri |
in | da |
first | ilk |
EN Everyone has the right to be free of cybersecurity fears.
TR Herkesin siber dünyada korkusuz yaşamaya hakkı vardır.
Англійська | Турецька |
---|---|
everyone | herkesin |
cybersecurity | siber |
right | hakkı |
has | vardır |
EN So, be polite and respectful - we trust you to be responsible and expect everyone in the community to respect that trust.
TR Bu yüzden kibar ve saygılı olun - sorumlu davranacağınıza güveniyoruz ve topluluktaki herkesten bu güvene saygılı olmalarını bekliyoruz.
Англійська | Турецька |
---|---|
responsible | sorumlu |
respect | saygı |
and | ve |
so | bu yüzden |
EN We know that working together as a community is better for everyone.
TR Topluluk olarak bir arada çalışmanın herkes için daha faydalı olduğunu biliyoruz.
Англійська | Турецька |
---|---|
community | topluluk |
we know | biliyoruz |
is | olduğunu |
a | bir |
as | olarak |
EN We work hard to make professional logo design easy and accessible for everyone.We are always here to help you
TR Profesyonel logo tasarımını herkes için kolay ve erişilebilir hale getirmek için çok çalışıyoruz.Her zaman size yardımcı olmak için buradayız
Англійська | Турецька |
---|---|
work | çalışıyoruz |
logo | logo |
easy | kolay |
accessible | erişilebilir |
help | yardımcı |
professional | profesyonel |
and | ve |
always | her zaman |
EN "I live 3 blocks from the Capitol Bldg & I consider the Mall my back yard so, I invite you to come and enjoy my yard. Many things go on during the year so, there is usually something for everyone."
TR "Washington DC'nin turistik bölgesi! Beyaz Saray, sanattan tarihe müzeler, anıtlar, kamu binaları ve yeşil alanlardan oluşan bir yer."
Англійська | Турецька |
---|---|
and | ve |
the | beyaz |
to | bir |
EN Because almost everyone has taken the minimalist route
TR 437 milyon euro'luk destek, Opel'in yeni bir çağa başlamasına yardımcı olacak.
Англійська | Турецька |
---|---|
the | olacak |
EN Artist descriptions on Last.fm are editable by everyone
TR Last.fm'deki sanatçı tanımları herkes tarafından düzenlenebilir
Англійська | Турецька |
---|---|
editable | düzenlenebilir |
everyone | herkes |
last | last |
artist | sanatçı |
by | tarafından |
EN Have you thought about using a New Domain? Using .ROCKS or .SOCIAL makes for a unique URL that everyone will notice.
TR Bir Yeni Alan Adı kullanmayı düşündün mü? .ROCKS veya .SOCIAL kullanmak, herkesin fark edeceği benzersiz bir URL oluşturur.
Англійська | Турецька |
---|---|
new | yeni |
social | social |
url | url |
or | veya |
domain | alan |
unique | benzersiz |
everyone | herkesin |
using | kullanmayı |
EN Invite everyone to your ceremony and reception and enjoy stress-free planning with our Passkey reservation tool
TR Passkey rezervasyon aracımız ile herkesi töreninize ve resepsiyonuza davet edin ve stressiz planlamanın keyfini çıkarın
Англійська | Турецька |
---|---|
enjoy | keyfini |
tool | aracı |
invite | davet |
reservation | rezervasyon |
and | ve |
EN Planet 21 challenges everyone – guests, hotel colleagues, partners, and property developers – to take measurable actions to minimize our hotel’s impact on our planet
TR Planet 21, otellerimizin gezegenimiz üzerindeki etkisini en aza indirmek için ölçülebilir tedbirler almak için herkese meydan okuyor - misafirlere, otel çalışanlarına, ortaklara ve otel geliştiricilerine
Англійська | Турецька |
---|---|
our hotels | otellerimizin |
impact | etkisini |
measurable | ölçülebilir |
guests | misafirlere |
on | üzerindeki |
and | ve |
hotel | otel |
take | almak |
EN We savagely fight for our customers, team, and a future where everyone can be economically free.
TR Müşterilerimiz, ekibimiz ve herkesin ekonomik olarak özgür olabileceği bir gelecek için hırsla savaşıyoruz.
Англійська | Турецька |
---|---|
future | gelecek |
our customers | müşterilerimiz |
free | özgür |
and | ve |
a | bir |
for | için |
EN I am very satisfied. I recommend you to everyone. I wish you
TR Ben çok memnunum. Herkese tavsiye ederim. Sana diliyorum
Англійська | Турецька |
---|---|
i | ben |
you | sana |
to | herkese |
EN I am very satisfied. I recommend you to everyone. I wish you continued success.
TR Ben çok memnunum. Herkese tavsiye ederim. Başarılarının devamını dilerim.
Англійська | Турецька |
---|---|
continued | devam |
success | başarı |
i | ben |
to | herkese |
EN Tag descriptions on Last.fm are editable by everyone. Feel free to contribute! All user-contributed text on this page is available under the Creative Commons Attribution-ShareAlike License; additional terms may apply.
TR Last.fm'deki etiket tanımları herkes tarafından düzenlenebilir. Katkıda bulunmaktan çekinme! Bu sayfada yer alan tüm kullanıcıya ait içerikler Creative Commons Niteliği-ShareAlike Lisansı altında bulunabilir; ek şartlar geçerli olabilir.
Англійська | Турецька |
---|---|
tag | etiket |
editable | düzenlenebilir |
additional | ek |
apply | geçerli |
last | last |
user | kullanıcıya |
creative | creative |
commons | commons |
terms | şartlar |
this | bu |
under | altında |
by | tarafından |
all | tüm |
license | lisans |
contribute | katkı |
page | sayfada |
EN The reason is the COVID-19 pandemic, which is affecting everyone around the world.
TR Nedeni herkesin malumu, tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 pandemisi...
Англійська | Турецька |
---|---|
reason | nedeni |
pandemic | pandemisi |
everyone | herkesin |
world | dünyayı |
EN During the pandemic, when everyone spent most of their time at home, 'home' did not mean a safe space for some
TR Herkesin zamanını büyük oranda evlerinde geçirdiği salgın döneminde, ‘ev’ bazıları için güvenli alan demek değildi
Англійська | Турецька |
---|---|
pandemic | salgın |
time | zaman |
at | de |
home | ev |
some | bazı |
of | in |
EN Thanks to everyone who supported this process.
TR hayatadestek.online ile daha fazla ihtiyaç sahibine, daha etkili şekilde ulaşabilmemiz dileğiyle…
Англійська | Турецька |
---|---|
to | ile |
EN Thanks to everyone who supported this process.
TR hayatadestek.online ile daha fazla ihtiyaç sahibine, daha etkili şekilde ulaşabilmemiz dileğiyle…
Англійська | Турецька |
---|---|
to | ile |
EN Standing tall on one’s legs and keeping head above water is definitely precious for everyone
TR Hayatını kendi ayakları üzerinde durarak idame ettirmek kuşkusuz herkes için çok kıymetlidir
Англійська | Турецька |
---|---|
on | üzerinde |
for | için |
and | çok |
EN Phemex has listed four new coins for spot trading, DOT, KSM, XLM, and ALGO. So to celebrate the new listings, we would like to give away prizes to everyone who makes $50 dollars in purchases. If you w……
TR Değerli Phemex Kullanıcıları, 5 Temmuz Pazartesi, 2:00 AM ve 03:30 AM UTC arasında sistem bakımı yapacağız. Bu, geçici olarak XRP/USD, AAVE/USD, DOGE/USD alım satımını etkileyecektir.……
EN Phemex has listed two new coins for spot trading, QTUM, and ZEC. So to celebrate the new listings, we would like to give away prizes to everyone who makes $50 dollars in purchases. If you would like t……
TR Değerli Yatırımcılar, 9 Haziran'da Phemex, spot ticaret için yeni coinleri tanıtacak, ancak henüz ne olduklarını size söyleyemeyiz. Bu arada eğlenceli bir fikir düşündük. Adı "……
EN We missed each other a lot! This was the feeling everyone shared on this special evening in the garden of a downtown hotel in Istanbul
TR Eğitim İzleme Göstergeleri, ERG tarafından FNF’nin desteğiyle 12-14 Ağustos 2020 tarihlerinde düzenlenen Eğitim Verisi Okuryazarlığı Yaz Okulu kapsamında hazırlandı
Англійська | Турецька |
---|---|
a | a |
EN All of our products and services are easy to use and accessible to everyone - not just the technical elite.
TR Tüm ürünlerimizin ve hizmetlerimizin kullanımı ve erişimi herkes için kolaydır - yalnızca teknik uzmanlar için değil.
Англійська | Турецька |
---|---|
easy | kolaydır |
technical | teknik |
of | in |
and | ve |
all | tüm |
use | kullanımı |
the | değil |
EN The Internet is and should continue to be a free market of ideas and information and be accessible to everyone who wants to use it from any part of the world
TR İnternet, bilgi ve fikirlerin serbest piyasası olmaya devam etmelidir ve onu kullanmak isteyen herkes dünyanın her yerinden internete erişebilmelidir
Англійська | Турецька |
---|---|
continue | devam |
free | serbest |
market | piyasası |
from | yerinden |
information | bilgi |
and | ve |
world | dünyanın |
to use | kullanmak |
the internet | internete |
is | olmaya |
the | onu |
to | her |
EN Ensure everyone on your team is using a strong password.
TR Ekibinizdeki herkesin güçlü bir şifre kullandığından emin olun.
Англійська | Турецька |
---|---|
everyone | herkesin |
strong | güçlü |
password | şifre |
a | bir |
ensure | emin |
EN Need help getting everyone onboard? We can help with that.
TR Herkesi gemiye almak için yardıma mı ihtiyacınız var Bu konuda yardımcı olabiliriz.
Англійська | Турецька |
---|---|
help | yardımcı |
need | ihtiyacınız |
getting | için |
with | almak |
EN Keep everyone on the same page: Multi-user access
TR Herkesi aynı sayfada tutun: Çok kullanıcılı erişim
Англійська | Турецька |
---|---|
page | sayfada |
access | erişim |
the | aynı |
EN Make notes or comment in the transcript and share across team members so everyone is on the same page.
TR Transkripte not alın veya yorum yapın ve herkes aynı sayfada olacak şekilde ekip üyeleri arasında paylaşın.
Англійська | Турецька |
---|---|
comment | yorum |
transcript | transkripte |
share | paylaşın |
team | ekip |
everyone | herkes |
page | sayfada |
members | üyeleri |
make | yapın |
and | ve |
or | veya |
the | aynı |
EN The purpose of the law is to make sure that people with disabilities have the same rights and opportunities as everyone else.
TR Yasanın amacı, engelli kişilerin herkesle aynı haklara ve fırsatlara sahip olduklarından emin olmaktır.
Англійська | Турецька |
---|---|
of | ın |
people | kişilerin |
and | ve |
purpose | amacı |
the | aynı |
to | sahip |
sure | emin |
EN Public: Everyone can see your Public form as it's indexed by the search engines.
TR Herkese Açık: Arama motorları tarafından indekslendiği için Herkese Açık formunuzu herkes görebilir.
Англійська | Турецька |
---|---|
public | açık |
its | in |
by | tarafından |
search | arama |
engines | motorları |
everyone | için |
EN Our mission is to make successful branding affordable and available for everyone.
TR Misyonumuz, başarılı markalamanın herkesin hizmetine sunulması.
Англійська | Турецька |
---|---|
everyone | herkesin |
successful | başarılı |
EN Fastreel enables everyone to make and edit videos, even if you’ve never done it before
TR Fastreel, daha önce hiç tecrübesi olmasa bile herkesin video oluşturmasını ve düzenlemesini sağlar
Англійська | Турецька |
---|---|
enables | sağlar |
everyone | herkesin |
and | ve |
videos | video |
before | önce |
EN The RADAAR Partner badge is awarded to companies who meet the highest standards of performance and service. If you've got a badge, it tells everyone you're amongst the best at what you do.
TR RADAAR Ortak rozeti, en yüksek performans ve hizmet standartlarını karşılayan şirketlere verilir. Bir rozete sahipseniz, herkes, yaptığınız işte en iyiler arasında olduğunuzu öğrenir.
Англійська | Турецька |
---|---|
partner | ortak |
performance | performans |
service | hizmet |
companies | şirketlere |
you do | yaptığınız |
at | nda |
and | ve |
best | en |
a | bir |
highest | en yüksek |
standards | standartları |
the | arasında |
EN But not everyone will be eligible to become a Sales Partner and Services Partner
TR Bununla birlikte, herkes Satış Ortağı veya Hizmet Ortağı olmaya uygun değildir
Англійська | Турецька |
---|---|
but | de |
eligible | uygun |
sales | satış |
partner | ortağı |
services | hizmet |
not | değildir |
be | olmaya |
a | veya |
to | birlikte |
EN In a sense, everyone who joins Facebook receives their own podium and microphone
TR Bir anlamda Facebook?a üye olan herkesin bağımsız bir kürsüsü ve mikrofonu vardır
Англійська | Турецька |
---|---|
everyone | herkesin |
and | ve |
EN Use flexible Kanban boards to plan, organize, and manage your team's tasks so everyone knows who's doing what.
TR İşlerinizi planlamak, düzenlemek ve yönetmek için kanban panolarından faydalanın. Böylece tüm ekibiniz kimin ne aşamada olduğunu takip edebilir.
Англійська | Турецька |
---|---|
kanban | kanban |
what | ne |
manage | yönetmek |
and | ve |
EN By far the most popular and dynamic video platform in the world, YouTube offers everyone the freedom to be a publisher and share videos
TR Dünyanın açık ara farkla en popüler ve en dinamik video platformu olan Youtube, herkese yayıncı olmak ve video yayınlama özgürlüğü sunar
Англійська | Турецька |
---|---|
most | en |
popular | popüler |
and | ve |
dynamic | dinamik |
platform | platformu |
youtube | youtube |
offers | sunar |
freedom | özgürlüğü |
world | dünyanın |
video | video |
a | olan |
to | herkese |
Показано 50 з 50 перекладів