TR En son bakım standartlarına dayalı olarak olası en iyi kararları verip, en iyi teşhisleri koyup, en iyi tedavi planlarını sağlayarak tutarlı bir hasta deneyimi sağlayabilirler.
{эзләү {Төрек түбәндәге Инглиз сүз / сүзтезмәләргә тәрҗемә ителергә мөмкин:
TR En son bakım standartlarına dayalı olarak olası en iyi kararları verip, en iyi teşhisleri koyup, en iyi tedavi planlarını sağlayarak tutarlı bir hasta deneyimi sağlayabilirler.
EN Based on the latest standards of care they will make the best possible decisions, diagnoses and treatment plans, helping to create a consistent patient experience.
Төрек | Инглиз |
---|---|
bakım | care |
olası | possible |
kararları | decisions |
tedavi | treatment |
tutarlı | consistent |
hasta | patient |
deneyimi | experience |
standartları | standards |
TR Daha Derin İzlenebilirlik, Daha İyi İş İçgörüsü, Daha Akıllı Perakende Kararları
EN Deeper Visibility, Better Business Insight, Smarter Retail Decisions
Төрек | Инглиз |
---|---|
daha | better |
akıllı | smarter |
kararları | decisions |
TR Doktorlarınız, hemşireleriniz, eczacılarınızın daha iyi bakım noktası kararları almasına yardımcı olur
EN Helps your doctors, nurses, pharmacists to make better point-of-care decisions
Төрек | Инглиз |
---|---|
bakım | care |
noktası | point |
kararları | decisions |
TR Elsevier doktorlarınız, hemşireleriniz ve eczacılarınızın daha iyi bakım noktası kararları almasına yardımcı olur.
EN Elsevier helps your doctors, nurses, and pharmacists to make better point-of-care decisions.
Төрек | Инглиз |
---|---|
elsevier | elsevier |
ve | and |
bakım | care |
noktası | point |
kararları | decisions |
TR Daha iyi ilaç kararları alabilmeleri için hastalarınızın katılımını sağlayın, onları eğitin ve destekleyin.
EN Engage, educate and empower your patients to make better medication decisions.
Төрек | Инглиз |
---|---|
ilaç | medication |
kararları | decisions |
TR İş stratejisini ve nihai kararları daha iyi vermek için temel ölçütleri ortaya çıkarın ve yükseltin
EN Uncover and improve key metrics to better influence business strategy and bottom line decisions
Төрек | Инглиз |
---|---|
stratejisini | strategy |
kararları | decisions |
temel | key |
TR Doktorlarınız, hemşireleriniz, eczacılarınızın daha iyi bakım noktası kararları almasına yardımcı olur
EN Helps your doctors, nurses, pharmacists to make better point-of-care decisions
Төрек | Инглиз |
---|---|
bakım | care |
noktası | point |
kararları | decisions |
TR Elsevier doktorlarınız, hemşireleriniz ve eczacılarınızın daha iyi bakım noktası kararları almasına yardımcı olur.
EN Elsevier helps your doctors, nurses, and pharmacists to make better point-of-care decisions.
Төрек | Инглиз |
---|---|
elsevier | elsevier |
ve | and |
bakım | care |
noktası | point |
kararları | decisions |
TR Daha iyi ilaç kararları alabilmeleri için hastalarınızın katılımını sağlayın, onları eğitin ve destekleyin.
EN Engage, educate and empower your patients to make better medication decisions.
Төрек | Инглиз |
---|---|
ilaç | medication |
kararları | decisions |
TR İş stratejisini ve nihai kararları daha iyi vermek için temel ölçütleri ortaya çıkarın ve yükseltin
EN Uncover and improve key metrics to better influence business strategy and bottom line decisions
Төрек | Инглиз |
---|---|
stratejisini | strategy |
kararları | decisions |
temel | key |
TR İş stratejisini ve nihai kararları daha iyi vermek için temel ölçütleri ortaya çıkarın ve yükseltin
EN Uncover and improve key metrics to better influence business strategy and bottom line decisions
Төрек | Инглиз |
---|---|
stratejisini | strategy |
kararları | decisions |
temel | key |
TR Semrush ile ilgili favori kısım, rekabetçi zeka için sahip olduğu güç. Daha fazla veriye sahip olduğunuz zaman daha bilinçli reklamcılık kararları vermeyi kolaylaştırıyor. "
EN “My favorite part about Semrush is the power it has for competitive intelligence. It makes it easier to make savvy advertising decisions when you have more data.”
Төрек | Инглиз |
---|---|
semrush | semrush |
favori | favorite |
rekabetçi | competitive |
zeka | intelligence |
güç | power |
veriye | data |
reklamcılık | advertising |
kararları | decisions |
TR Semrush ile ilgili favori kısım, rekabetçi zeka için sahip olduğu güç. Daha fazla veriye sahip olduğunuz zaman daha bilinçli reklamcılık kararları vermeyi kolaylaştırıyor. "
EN “My favorite part about Semrush is the power it has for competitive intelligence. It makes it easier to make savvy advertising decisions when you have more data.”
Төрек | Инглиз |
---|---|
semrush | semrush |
favori | favorite |
rekabetçi | competitive |
zeka | intelligence |
güç | power |
veriye | data |
reklamcılık | advertising |
kararları | decisions |
TR Semrush ile ilgili favori kısım, rekabetçi zeka için sahip olduğu güç. Daha fazla veriye sahip olduğunuz zaman daha bilinçli reklamcılık kararları vermeyi kolaylaştırıyor. "
EN “My favorite part about Semrush is the power it has for competitive intelligence. It makes it easier to make savvy advertising decisions when you have more data.”
Төрек | Инглиз |
---|---|
semrush | semrush |
favori | favorite |
rekabetçi | competitive |
zeka | intelligence |
güç | power |
veriye | data |
reklamcılık | advertising |
kararları | decisions |
TR Semrush ile ilgili favori kısım, rekabetçi zeka için sahip olduğu güç. Daha fazla veriye sahip olduğunuz zaman daha bilinçli reklamcılık kararları vermeyi kolaylaştırıyor. "
EN “My favorite part about Semrush is the power it has for competitive intelligence. It makes it easier to make savvy advertising decisions when you have more data.”
Төрек | Инглиз |
---|---|
semrush | semrush |
favori | favorite |
rekabetçi | competitive |
zeka | intelligence |
güç | power |
veriye | data |
reklamcılık | advertising |
kararları | decisions |
TR Semrush ile ilgili favori kısım, rekabetçi zeka için sahip olduğu güç. Daha fazla veriye sahip olduğunuz zaman daha bilinçli reklamcılık kararları vermeyi kolaylaştırıyor. "
EN “My favorite part about Semrush is the power it has for competitive intelligence. It makes it easier to make savvy advertising decisions when you have more data.”
Төрек | Инглиз |
---|---|
semrush | semrush |
favori | favorite |
rekabetçi | competitive |
zeka | intelligence |
güç | power |
veriye | data |
reklamcılık | advertising |
kararları | decisions |
TR Semrush ile ilgili favori kısım, rekabetçi zeka için sahip olduğu güç. Daha fazla veriye sahip olduğunuz zaman daha bilinçli reklamcılık kararları vermeyi kolaylaştırıyor. "
EN “My favorite part about Semrush is the power it has for competitive intelligence. It makes it easier to make savvy advertising decisions when you have more data.”
Төрек | Инглиз |
---|---|
semrush | semrush |
favori | favorite |
rekabetçi | competitive |
zeka | intelligence |
güç | power |
veriye | data |
reklamcılık | advertising |
kararları | decisions |
TR Kampanya performansını, kaynak tahsisini, yaratıcı varlık performansını ve daha fazlasını takip ederek ve inceleyerek bilinçli kararları daha hızlı alın.
EN Make informed decisions faster by tracking & drilling down campaign performance, resource allocation, creative asset performance, & more.
Төрек | Инглиз |
---|---|
kampanya | campaign |
kaynak | resource |
yaratıcı | creative |
varlık | asset |
takip | tracking |
kararları | decisions |
hızlı | faster |
TR Tüm ekibinizi tek bir yere toplayarak iletişiminizi güçlendirin ve kararları daha hızlı alın.
EN Stay on the same page and make decisions faster by bringing all of your team members into one place.
Төрек | Инглиз |
---|---|
ekibinizi | your team |
kararları | decisions |
hızlı | faster |
TR En iyi çalışma atmosferi nerede, en iyi gelişme imkanlarını kim sunuyor, çalışanlar aile ile iş hayatını nerede daha iyi bağdaştırabiliyor? İki büyük değerlendirme platformu her yıl Almanya’nın en iyi işverenlerini arıyor
EN Where is the best working atmosphere, who offers the best opportunities for development, where can employees best reconcile work and family life? Every year two major rating platforms seek out Germany’s best employers
Төрек | Инглиз |
---|---|
nerede | where |
gelişme | development |
sunuyor | offers |
çalışanlar | employees |
aile | family |
büyük | major |
yıl | year |
almanya | germany |
hayatı | life |
TR En güncel, doğru ve klinik olarak uygun ilaç bilgilerine sektördeki en hızlı erişimi sağlayarak, sağlık uzmanlarına doğru ilaç kararları vermeleri konusunda destek olan kapsamlı bir ilaç referansı.
EN A comprehensive drug reference that supports healthcare professionals in making sound medication decisions, by providing the fastest access to the most current, accurate and clinically relevant drug information.
Төрек | Инглиз |
---|---|
en | most |
güncel | current |
uygun | relevant |
hızlı | fastest |
erişimi | access |
sağlayarak | by providing |
sağlık | healthcare |
kararları | decisions |
kapsamlı | comprehensive |
TR Bu yüzden de güvenli ve etkili ilaç kararları vermek için çeşitli etmenleri göz önünde bulundurmanız gerekiyor.
EN So, you need to consider numerous factors to make safe and effective drug decisions.
Төрек | Инглиз |
---|---|
güvenli | safe |
etkili | effective |
ilaç | drug |
kararları | decisions |
vermek | make |
gerekiyor | need |
yüzden | so |
TR Ve bu bilgilerin ihtiyaç duyduğunuzda bulunması, anlaşılması ve kullanılması kolay olduğundan, engellenebilir olası yan etkiler ve olumsuz hasta sonuçlarını azaltan güvenilir tedavi kararları alabilirsiniz.
EN And because this information is easy to locate, understand, and act on wherever you need it, you will be able to make sound therapy decisions that reduce the chances for preventable adverse events and negative patient outcomes.
Төрек | Инглиз |
---|---|
ve | and |
bu | this |
bilgilerin | information |
ihtiyaç | need |
kolay | easy |
olumsuz | negative |
hasta | patient |
kararları | decisions |
TR Bilinçli pazarlama kararları vermek için rakiplerinizin stratejilerini analiz edin.
EN Analyze your rivals’ strategies to make informed marketing decisions.
Төрек | Инглиз |
---|---|
pazarlama | marketing |
kararları | decisions |
vermek | make |
için | to |
rakiplerinizin | rivals |
analiz | analyze |
TR Sertifika kursumuz, sizi Ahrefs’in araçlarını ve verilerini kullanarak akıllıca pazarlama kararları almanız için gerekli bilgi ve analitik becerilerle donatmak üzere tasarlanmıştır.
EN Our certification course is designed to equip you with the knowledge and analytical skills to make intelligent marketing decisions using Ahrefs’ tools and data.
Төрек | Инглиз |
---|---|
sertifika | certification |
sizi | you |
ahrefs | ahrefs |
pazarlama | marketing |
kararları | decisions |
analitik | analytical |
TR Verilere dayalı ilaç keşif ve geliştirme kararları alın ve farmakovijilans için literatür takibindeki pürüzleri ortadan kaldırın
EN Make data-driven drug discovery and development decisions and streamline literature monitoring for pharmacovigilance
Төрек | Инглиз |
---|---|
verilere | data |
ilaç | drug |
keşif | discovery |
geliştirme | development |
kararları | decisions |
TR Bunu, uzmanların okumak için zaman ayırdığı ve önemli araştırma, teşhis ve tedavi kararları almak için her zaman güvendiği yüksek kaliteli bilimsel içerikler vasıtasıyla yaparız.
EN We do this via high-quality scientific content that experts make time to read and consistently rely upon to make important research, diagnosis and treatment decisions.
Төрек | Инглиз |
---|---|
zaman | time |
önemli | important |
tedavi | treatment |
kararları | decisions |
yüksek | high |
TR En isabetli bilgili kararları verebileceğiniz ve işletmenizi büyütmenize yardımcı olacak verileri elde edin.
EN Get the data that will help you make the most precise informed decisions and grow your business.
Төрек | Инглиз |
---|---|
en | most |
bilgili | informed |
kararları | decisions |
ve | and |
işletmenizi | your business |
verileri | data |
TR Phillip teknoloji bölümünü, ürün ve hizmetler hakkındaki kararları yönlendiriyor ve 20 yıldan uzun süredir İnternet hizmeti şirketleri ile çalışma tecrübesi olmuş
EN Philip drives the technology development and decisions for our products and services, and has over 20 years of experience working with Internet service companies
Төрек | Инглиз |
---|---|
teknoloji | technology |
ürün | products |
kararları | decisions |
şirketleri | companies |
tecrübesi | experience |
TR Hükumet kararları ve kurumsal düzenleyici politikalar yalnızca büyümeyi ve fırsatları kısıtlar
EN Government decree and corporate regulatory policies can only limit growth and opportunity
Төрек | Инглиз |
---|---|
ve | and |
kurumsal | corporate |
düzenleyici | regulatory |
politikalar | policies |
yalnızca | only |
TR Farklı düzenleme kararları mı vermeniz gerekiyor? Tüm bir transkripti tek bir tıklamayla hızla çoğaltın.
EN Need to make different editing decisions? Quickly duplicate an entire transcript with one click.
Төрек | Инглиз |
---|---|
düzenleme | editing |
kararları | decisions |
gerekiyor | need |
transkripti | transcript |
hızla | quickly |
TR Ve de iş akışları, çalışmalar ve kararları verimli, etkili sonuçlar için gerçek zamanda optimize ederek.
EN And optimising workflows, operations, and decisions in real time for efficient, impactful results.
Төрек | Инглиз |
---|---|
kararları | decisions |
sonuçlar | results |
gerçek | real |
zamanda | time |
TR En güncel, doğru ve klinik olarak uygun ilaç bilgilerine sektördeki en hızlı erişimi sağlayarak, sağlık uzmanlarına doğru ilaç kararları vermeleri konusunda destek olan kapsamlı bir ilaç referansı.
EN A comprehensive drug reference that supports healthcare professionals in making sound medication decisions, by providing the fastest access to the most current, accurate and clinically relevant drug information.
Төрек | Инглиз |
---|---|
en | most |
güncel | current |
uygun | relevant |
hızlı | fastest |
erişimi | access |
sağlayarak | by providing |
sağlık | healthcare |
kararları | decisions |
kapsamlı | comprehensive |
TR Bunu, uzmanların okumak için zaman ayırdığı ve önemli araştırma, teşhis ve tedavi kararları almak için her zaman güvendiği yüksek kaliteli bilimsel içerikler vasıtasıyla yaparız.
EN We do this via high-quality scientific content that experts make time to read and consistently rely upon to make important research, diagnosis and treatment decisions.
Төрек | Инглиз |
---|---|
zaman | time |
önemli | important |
tedavi | treatment |
kararları | decisions |
yüksek | high |
TR Hükumet kararları ve kurumsal düzenleyici politikalar yalnızca büyümeyi ve fırsatları kısıtlar
EN Government decree and corporate regulatory policies can only limit growth and opportunity
Төрек | Инглиз |
---|---|
ve | and |
kurumsal | corporate |
düzenleyici | regulatory |
politikalar | policies |
yalnızca | only |
TR En isabetli bilgili kararları verebileceğiniz ve işletmenizi büyütmenize yardımcı olacak verileri elde edin.
EN Get the data that will help you make the most precise informed decisions and grow your business.
Төрек | Инглиз |
---|---|
en | most |
bilgili | informed |
kararları | decisions |
ve | and |
işletmenizi | your business |
verileri | data |
TR Verilerle desteklenen kararları gerçek zamanlı olarak alabilmek üzere analiz ve eylem gerçekleştirebilmek için kurumsal verileri toplayarak tercih ettiğiniz nesnelerin interneti son noktasına yönlendirin
EN Collect enterprise data and route to your preferred IoT endpoint so you can analyse and act to make data-driven decisions in real-time.
Төрек | Инглиз |
---|---|
kararları | decisions |
gerçek | real |
analiz | analyse |
kurumsal | enterprise |
verileri | data |
tercih | preferred |
TR Farklı düzenleme kararları mı vermeniz gerekiyor? Tüm bir transkripti tek bir tıklamayla hızla çoğaltın.
EN Need to make different editing decisions? Quickly duplicate an entire transcript with one click.
Төрек | Инглиз |
---|---|
düzenleme | editing |
kararları | decisions |
gerekiyor | need |
transkripti | transcript |
hızla | quickly |
TR Trendler sürekli değişiyor ve günümüzün sürekli değişen tüketim modellerini yansıtıyor, bu nedenle doğru iş kararları vermek ve doğru yatırımları yapabilmek için neyin popüler olduğunu takip etmek hayati önem taşıyor.
EN Trends are continuously changing and reflect today’s ever-shifting consumption patterns, so it is vital to keep track of what is popular to be able to make the right business decisions and investments.
Төрек | Инглиз |
---|---|
trendler | trends |
tüketim | consumption |
kararları | decisions |
popüler | popular |
hayati | vital |
TR Saymanlar bağımsız olarak harcama kararları alma yetkisine sahip değildir
EN The treasurers do not have the power to independently make spending decisions
Төрек | Инглиз |
---|---|
bağımsız | independently |
kararları | decisions |
değildir | not |
TR Güvenebileceğiniz görüşlere dayalı kararları güvenle alın
EN Confidently make decisions based on insights you can trust
TR Güvenebileceğiniz görüşlere dayalı kararları güvenle alın
EN Confidently make decisions based on insights you can trust
TR Güvenebileceğiniz görüşlere dayalı kararları güvenle alın
EN Confidently make decisions based on insights you can trust
TR Güvenebileceğiniz görüşlere dayalı kararları güvenle alın
EN Confidently make decisions based on insights you can trust
TR Güvenebileceğiniz görüşlere dayalı kararları güvenle alın
EN Confidently make decisions based on insights you can trust
TR Güvenebileceğiniz görüşlere dayalı kararları güvenle alın
EN Confidently make decisions based on insights you can trust
TR Güvenebileceğiniz görüşlere dayalı kararları güvenle alın
EN Confidently make decisions based on insights you can trust
TR Güvenebileceğiniz görüşlere dayalı kararları güvenle alın
EN Confidently make decisions based on insights you can trust
TR Güvenebileceğiniz görüşlere dayalı kararları güvenle alın
EN Confidently make decisions based on insights you can trust
TR Güvenebileceğiniz görüşlere dayalı kararları güvenle alın
EN Confidently make decisions based on insights you can trust
{Totalresult} тәрҗемәләренең 50 күрсәтү