TR LUNA™ 3, cildin tüm ihtiyaçlarını karşılar. Sırasıyla hassas, normal, karma ve erkek cildine uygun olarak tasarlanan seçenekler arasından seçiminizi yapın.
{эзләү {Төрек түбәндәге Инглиз сүз / сүзтезмәләргә тәрҗемә ителергә мөмкин:
TR LUNA™ 3, cildin tüm ihtiyaçlarını karşılar. Sırasıyla hassas, normal, karma ve erkek cildine uygun olarak tasarlanan seçenekler arasından seçiminizi yapın.
EN LUNA™ 3 loves all skin needs. Choose between options with bristles modified to expertly care for sensitive, normal, combination, or thicker male skin respectively.
Төрек | Инглиз |
---|---|
luna | luna |
tüm | all |
hassas | sensitive |
normal | normal |
erkek | male |
seçenekler | options |
ihtiyaçları | needs |
TR Bu ultra nemlendirici formülle, anında dolgun cildin keyfini çıkarıp ince çizgileri ve kırışıklıkları azaltın.
EN Enjoy instantly plump skin and reduce fine lines & wrinkles with this ultra-hydrating formula, which replaces moisture that decreases with age.
Төрек | Инглиз |
---|---|
bu | this |
ultra | ultra |
anında | instantly |
keyfini | enjoy |
ve | and |
TR Ester, Linoleik Asit ve Propilen Glikol'ün güçlü kombinasyonunu içeren FOREO Imagination™, taze bileşenlerden gelen aktif vitamin ve mineralleri en iyi çalıştıkları yer olan cildin lipit katmanlarına iletmeye yardımcı olur.
EN Featuring a power-packed combination of Ester, Linoleic Acid & Propylene Glycol, FOREO Imagination™ helps push active vitamins & minerals from fresh ingredients through the lipid layers of the skin, where they work best.
Төрек | Инглиз |
---|---|
asit | acid |
foreo | foreo |
taze | fresh |
aktif | active |
TR Hyaluronik Asit ve Sodyum PCA cildin su kaybetmesini ve kurumasını önler, cilt hücrelerini bir arada tutan hücreler arası yapıştırıcının yeniden oluşturulmasına yardımcı olur ve cildinizi genç, nemli ve dolgun tutar.
EN Hyaluronic Acid & Sodium PCA prevent skin from losing water & drying out, help rebuild the intercellular glue that holds skin cells together, and keep your skin youthful, hydrated & plump.
Төрек | Инглиз |
---|---|
asit | acid |
su | water |
cilt | skin |
TR T-Sonic™ masaj, oksijene doymuş, sağlıklı bir ışıltı için cildin mikro dolaşımını iyileştirmeye yardımcı olur*
EN Gentle T-Sonic™ massage helps improve skin's microcirculation for a well-oxygenated, healthy glow from the inside out*
Төрек | Инглиз |
---|---|
masaj | massage |
sağlıklı | healthy |
TR Cihazın arkasındaki silikon eşmerkezli çizgiler, düşük frekanslı titreşimleri cildin derinliklerine ileterek sıkılığı ve esnekliği geri kazandırır ve yaşlanmanın gözle görülür belirtilerini azaltmaya yardımcı olur.
EN Concentric silicone ridges on the back of the device channel lower-frequency pulsations deep into the skin to restore firmness and elasticity, while helping to reduce visible signs of aging.
Төрек | Инглиз |
---|---|
silikon | silicone |
düşük | lower |
ve | and |
ın | of |
TR GENÇLEŞMİŞ BİR CİLDİN ANAHTARI
EN A SKIN-SMOOTHING FOUNTAIN OF YOUTH
TR Cildin gençlik ışıltısını arttırmak, sıkılaştırmak ve yenilemek için nemlendirir.
EN Hydrates to plump, firm, and restore skin's youthful radiance.
TR Yumuşak, düşük frekanslı titreşimler ve kırmızı LED esnekliği artırmak ve cildin daha sıkı görünümünü sağlamak için birlikte çalışır.
EN Gentle, low-frequency pulsations and red LED work together to enhance elasticity and leave skin looking firm and lifted.
Төрек | Инглиз |
---|---|
düşük | low |
kırmızı | red |
led | led |
artırmak | enhance |
çalışır | work |
TR Cildin beslenmesine ve yumuşatılmasına yardımcı olur, esnek ve yenilenmiş hissedilen pürüzsüz bir cilt bırakır.
EN Helps nourish and soften skin, leaving you with smooth skin that feels supple and replenished.
Төрек | Инглиз |
---|---|
pürüzsüz | smooth |
cilt | skin |
TR Cildin görünümünü korumak ve gençleştirmek için antioksidanlar bakımından zengindir.
EN Rich in antioxidants to help protect and rejuvenate skin’s appearance.
Төрек | Инглиз |
---|---|
korumak | protect |
TR Dahası, cildi yatıştırıcı özellikleri cildi arındırmaya ve yumuşatmaya yardımcı olarak cildin taze, sağlıklı ve kusursuz görünmesini sağlar.
EN What's more, its skin-soothing properties help to purify and condition the skin, leaving it fresh, healthy and perfectly pure.
Төрек | Инглиз |
---|---|
özellikleri | properties |
taze | fresh |
sağlıklı | healthy |
TR Düşük frekanslı masaj, toksinlerin atılmasına ve yüzdeki gerginliğin hafifletilmesine yardımcı olmak için cildin mikro dolaşımını iyileştirir - daha pürüzsüz, daha yumuşak ve daha parlak bir cilt sağlar.
EN Low-frequency massage improves skin's microcirculation to help eliminate toxins & ease facial tension - resulting in a smoother, softer, more glowing complexion
Төрек | Инглиз |
---|---|
düşük | low |
masaj | massage |
cilt | skin |
TR Gelişmiş mikro akım yoğunluklarını cildin geniş bir alanına iletip ince çizgiler ve kırışıklıkların altındaki yüz kaslarını uyarır ve daha sıkı ve şekillenmiş bir görünüm sağlar.
EN Deliver advanced microcurrent intensities to large surfaces of the skin, and stimulate the facial muscles below to improve fine lines and wrinkles, and provide a more toned & contoured appearance.
Төрек | Инглиз |
---|---|
gelişmiş | advanced |
geniş | large |
yüz | facial |
sağlar | provide |
TR Daha iyi bir temizlik için LUNA ile birlikte kullanın! T-Sonik™ titreşimler, formülün cilde masaj yapmasına yardımcı olur, cildin daha derin bir şekilde temizlenmesini ve ürünün daha iyi emilimini sağlayarak cildinizi nemlendirir.
EN Combine with LUNA for a better cleanse! T-Sonic™ pulsations help massage the formula into the skin, allowing for a deeper cleanse and better absorption of product, leaving your skin happy and hydrated.
Төрек | Инглиз |
---|---|
luna | luna |
masaj | massage |
TR Uygulama sonrası esnek, yumuşak ve tazelenmiş bir cildin tadını çıkarın.
EN Enjoy the ultimate post-cleanse complexion with skin that feels supple, soft and refreshed.
Төрек | Инглиз |
---|---|
sonrası | post- |
yumuşak | soft |
TR Isınma ve T-Sonic™ titreşimler, daha etkili sonuçlar için cilt bakım aktif bileşenlerini cildin derinliklerine doğru iter.
EN Warming and T-Sonic™ pulsations push active skincare ingredients deep into the dermis for even better results.
Төрек | Инглиз |
---|---|
sonuçlar | results |
aktif | active |
TR LED Işık Terapisi, cildin yenilenmesine ve iyileşme sürecini hızlandırmaya yardımcı olur.
EN LED Light-therapy helps regenerate the skin and accelerate the healing process.
Төрек | Инглиз |
---|---|
led | led |
ve | and |
sürecini | process |
TR Güzellik teknolojisindeki son gelişmeleri bir araya getiren UFO™, maksimum etki ve fayda için değerli cilt bakım aktif bileşenlerini anında cildin derinliklerine ulaştırır.
EN With a fusion of the latest technology advancements in beauty-tech, UFO™ instantly pushes precious skincare active ingredients deeper into the skin for maximum effect and benefits.
Төрек | Инглиз |
---|---|
güzellik | beauty |
son | latest |
maksimum | maximum |
etki | effect |
değerli | precious |
cilt | skin |
aktif | active |
TR T-Sonic™ titreşimler masaj yapar, kılcal damarlarda kan dolaşımını arttırır, besinleri ve oksijeni her bir hücreye iletir ve bileşenleri cildin derinliklerine ulaştırarak hiper-infüzyon sürecini kolaylaştırır.
EN T-Sonic™ pulsations massage, increase microcirculation, deliver nutrients and oxygen to every cell and facilitate the hyper infusion process by pushing ingredients deeper into the skin.
Төрек | Инглиз |
---|---|
masaj | massage |
her | every |
sürecini | process |
TR ESPADA™, sivilceye yatkın cildin hızlı ve etkili bir şekilde tedavisi için kullanılan, klinik olarak kanıtlanmış FDA izinleri alınmış bir tıbbi cihazdır
EN ESPADA™ is an FDA-cleared medical device clinically proven to quickly & effectively treat acne-prone skin
Төрек | Инглиз |
---|---|
hızlı | quickly |
kanıtlanmış | proven |
tıbbi | medical |
TR Üç Model ile Neredeyse Tüm İş İhtiyaçlarını Karşılayın
EN Meet the Needs of Practically Any Job with Three Models
Төрек | Инглиз |
---|---|
model | models |
tüm | any |
TR Elsevier, araştırmacıların ihtiyaçlarını karşılayan yüksek kaliteli yayınlama seçenekleri sağlamaya devam etmek için dergilerini düzenli olarak gözden geçirir
EN Elsevier regularly reviews its journals to ensure we are continuing to provide high quality publishing options that meet researcher needs
Төрек | Инглиз |
---|---|
elsevier | elsevier |
yüksek | high |
kaliteli | quality |
yayınlama | publishing |
seçenekleri | options |
ihtiyaçları | needs |
TR İnsani kriz durumunda temel ihtiyaçların giderilmesi amacıyla beslenme ve barınma, ısınma ve hijyen ihtiyaçlarını karşılayacak malzemelerin dağıtımını yapıyoruz.
EN We work to address basic needs in humanitarian crisis situation and provide assistance to cover nutrition, shelter, heating and hygiene needs.
Төрек | Инглиз |
---|---|
kriz | crisis |
temel | basic |
beslenme | nutrition |
hijyen | hygiene |
ihtiyaçları | needs |
TR Angeltveit, "Mevcut tünelin kapasitesi, yolcu ve yük taşıma ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli miktarda tren kullanmak için yeterli değil" diye açıklıyor
EN “The capacity of the existing tunnel isn’t sufficient to drive enough trains” to meet passenger- and freight-transportation needs, Angeltveit explains
Төрек | Инглиз |
---|---|
mevcut | existing |
kapasitesi | capacity |
yolcu | passenger |
karşılamak | meet |
kullanmak | drive |
ihtiyaçları | needs |
TR Benzer sürükleyici ortamlar, proje ekiplerinin operasyonel ve bakım ihtiyaçlarını öngörmelerine yardımcı olarak, son kullanıcılar için optimize edilmiş binaları ve altyapıları tasarlamalarına yardımcı olabilir
EN Similar immersive environments could help project teams foresee operational and maintenance needs, helping them design buildings and infrastructure that are optimized for end users
Төрек | Инглиз |
---|---|
benzer | similar |
ortamlar | environments |
operasyonel | operational |
bakım | maintenance |
son | end |
kullanıcılar | users |
ihtiyaçları | needs |
TR Ulaşmak istediğimiz mülteci toplulukların hak taleplerine ses verebilmek, ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve hayatlarına dokunabilmek için topluluk üyesi gönüllü ekibimiz büyük önem taşıyor
EN Our team of community volunteers is very important for voicing the rights of refugee communities we want to reach, meeting their needs and touching their lives
Төрек | Инглиз |
---|---|
mülteci | refugee |
ekibimiz | our team |
büyük | important |
ihtiyaçları | needs |
TR Ulaşmak istediğimiz mülteci toplulukların hak taleplerine ses verebilmek, ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve hayatlarına dokunabilmek için topluluk üyesi gönüllü ekibimiz büyük önem taşıyor
EN Our team of community volunteers is very important for voicing the rights of refugee communities we want to reach, meeting their needs and touching their lives
Төрек | Инглиз |
---|---|
mülteci | refugee |
ekibimiz | our team |
büyük | important |
ihtiyaçları | needs |
TR Başvuran kişiler gıda, barınma, hijyen gibi temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyordu
EN People were unable to even meet their most basic needs such as food, accommodation, and hygiene
Төрек | Инглиз |
---|---|
kişiler | people |
gıda | food |
hijyen | hygiene |
temel | basic |
ihtiyaçları | needs |
TR Koruma çalışmalarımıza ve müdahale süreçlerimize başlarken ilk adım, danışanlarımızın sorun ve ihtiyaçlarını tespit etmek oluyor
EN When starting our protection efforts and response processes, the first step is to identify the problems and needs of our clients
Төрек | Инглиз |
---|---|
koruma | protection |
ve | and |
ilk | first |
adım | step |
sorun | problems |
etmek | to |
ihtiyaçları | needs |
ın | of |
TR Mardin ve çevresi bölgelerin ihtiyaçlarını, orta ve uzun vadeli istihdam olanakları sağlayacak proje fikirlerini tartışacağımız etkinliğimize ilişkin haberleri web sitemizden takip edebilirsiniz.
EN We also hope to discuss Mardin’s local and regional needs, as well as project ideas focusing on mid to long-term employment opportunities. You may follow up with the event from our website.
Төрек | Инглиз |
---|---|
mardin | mardin |
ve | and |
orta | mid |
uzun | long |
vadeli | term |
web | website |
ihtiyaçları | needs |
TR Mardin ve çevresi bölgelerin ihtiyaçlarını, orta ve uzun vadeli istihdam olanakları sağlayacak proje fikirlerini tartışacağımız etkinliğimize ilişkin haberleri web sitemizden takip edebilirsiniz.
EN We also hope to discuss Mardin’s local and regional needs, as well as project ideas focusing on mid to long-term employment opportunities. You may follow up with the event from our website.
Төрек | Инглиз |
---|---|
mardin | mardin |
ve | and |
orta | mid |
uzun | long |
vadeli | term |
web | website |
ihtiyaçları | needs |
TR Portföyünüzü GLD, VOO, IWM, QQQ ve diğerleriyle genişleterek brokerlik teklifinizi çeşitlendirin. ETF CFD likidite en iyi bildiğimiz alanlardan biridir ve uzmanlık alanlarımızdan biri bu tür likidite ihtiyaçlarını karşılamaktır.
EN Diversify your brokerage offering by broadening your portfolio with GLD, VOO, IWM, QQQ and others. ETFs CFD liquidity is one of our areas of deep know-how and one of our specialities for liquidity requirements of this type.
Төрек | Инглиз |
---|---|
ve | and |
cfd | cfd |
likidite | liquidity |
biridir | is one |
biri | one |
bu | this |
tür | type |
ın | of |
TR Verileri inceleyin ve tüketicinizin ihtiyaçlarını tahmin edin.
EN Explore actionable data and predict consumer needs.
Төрек | Инглиз |
---|---|
verileri | data |
ve | and |
ihtiyaçları | needs |
TR İnsani kriz durumunda temel ihtiyaçların giderilmesi amacıyla beslenme ve barınma, ısınma ve hijyen ihtiyaçlarını karşılayacak malzemelerin dağıtımını yapıyoruz.
EN We work to address basic needs in humanitarian crisis situation and provide assistance to cover nutrition, shelter, heating and hygiene needs.
Төрек | Инглиз |
---|---|
kriz | crisis |
temel | basic |
beslenme | nutrition |
hijyen | hygiene |
ihtiyaçları | needs |
TR Web Hosting planlarımız daha çok; kişisel, küçük ölçekli şirket ve organizasyon web sitelerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere oluşturulmuştur
EN Our hosting plans are designed mostly on hosting personal, small firms and organization web sites
Төрек | Инглиз |
---|---|
web | web |
hosting | hosting |
kişisel | personal |
küçük | small |
ve | and |
organizasyon | organization |
TR Letsencrypt'in işletmelerinin ihtiyaçlarını GeoTrust SSL'den daha iyi karşıladığını düşünebilirsiniz
EN You might think Letsencrypt meets the needs of their businesses better than GeoTrust SSL
Төрек | Инглиз |
---|---|
geotrust | geotrust |
ssl | ssl |
ihtiyaçları | needs |
TR Bütün bunlara rağmen besin maddesi bakımından İtalya kendi ihtiyaçlarını zor karşılar
EN In spite of all these, Italy in terms of nutrients meets its own needs
Төрек | Инглиз |
---|---|
bütün | all |
ihtiyaçları | needs |
TR Ayrıca, networkünüzün gelişen ihtiyaçlarını karşılamak için SAN SSL sertifikalarından herhangi birini anında ekleme, değiştirme ve silme seçeneğiniz de mevcuttur
EN You also have the option to add, change and delete any of the SAN SSL certificates instantly to meet the evolving needs of your network
Төрек | Инглиз |
---|---|
karşılamak | meet |
ssl | ssl |
herhangi | any |
anında | instantly |
ekleme | add |
silme | delete |
mevcuttur | have |
sertifikaları | certificates |
ihtiyaçları | needs |
TR Unidef, son kullanıcının operasyonel ve taktik ihtiyaçlarını karşılayan, özel olarak tasarlanmış silah entegrasyonu çözümleri sunan, butik bir mühendislik firmasıdır.
EN Unidef is a boutique engineering firm that offers tailor-made weapon integration solutions that meet the operational and tactical needs of the end user.
Төрек | Инглиз |
---|---|
unidef | unidef |
son | end |
kullanıcının | user |
operasyonel | operational |
silah | weapon |
entegrasyonu | integration |
çözümleri | solutions |
sunan | offers |
butik | boutique |
mühendislik | engineering |
ihtiyaçları | needs |
TR Günlük bir ortak olarak, New Citroën Berlingo Van, her faaliyete / kullanıma uyarlanmış bir çözüm sunarak profesyonellerin ihtiyaçlarını karşılamaktadır: farklı boyutlar, kabinler, bağlantı parçaları
EN As a daily partner, New Citroën Berlingo Van meets the needs of professionals by offering a solution adapted to each activity / use: different sizes, cabins, fittings
Төрек | Инглиз |
---|---|
günlük | daily |
ortak | partner |
new | new |
her | each |
çözüm | solution |
farklı | different |
ihtiyaçları | needs |
TR Dünyanın en iyi oyuncularıyla ürünlerimizin ince ayarı için yakından çalışıyor ve yaptığımız her şeyin her seviyedeki oyuncu ihtiyaçlarını karşıladığından emin oluyoruz
EN We work closely with the world’s best gamers to fine-tune our products and to ensure everything we create meets the needs of gamers at every level
Төрек | Инглиз |
---|---|
yakından | closely |
çalışıyor | work |
emin | ensure |
ihtiyaçları | needs |
TR 2001 yılına dayanan şirketimiz ilk cam mousepad Icemat’i piyasaya sürerek zorlu oyuncuların yüzey ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruldu.
EN Dating back to 2001, our company was formed to meet the surface needs of hardcore gamers by introducing the first glass mousepad, the Icemat.
Төрек | Инглиз |
---|---|
ilk | first |
yüzey | surface |
karşılamak | meet |
ihtiyaçları | needs |
ın | of |
TR UNFPA, gençlerin karşılanamayan ihtiyaçlarını gidermek için bakanlıklar, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör ile birlikte çalışıyor
EN UNFPA has been working with Ministries, Civil Society Organizations and private sector to realize unmet needs of young people
Төрек | Инглиз |
---|---|
unfpa | unfpa |
sivil | civil |
toplum | society |
özel | private |
sektör | sector |
çalışıyor | working |
ihtiyaçları | needs |
TR 2022’de yerinden edilmiş 54,5 milyon kadın, kız çocuğu ve gencin sağlık ve koruma ihtiyaçlarını karşılamak ve ihtiyaç duydukları en hayati hizmetlere...
EN $835 million is needed to provide life-saving essential services to meet health and protection needs of 54.5 million displaced women, girls and young...
Төрек | Инглиз |
---|---|
milyon | million |
kadın | women |
kız | girls |
ve | and |
sağlık | health |
koruma | protection |
karşılamak | meet |
ın | of |
TR 2022’de yerinden edilmiş 54,5 milyon kadın, kız çocuğu ve gencin sağlık ve koruma ihtiyaçlarını karşılamak ve ihtiyaç duydukları en hayati hizmetlere ulaşmalarını sağlamak için 835 milyon dolara... Daha fazla
EN $835 million is needed to provide life-saving essential services to meet health and protection needs of 54.5 million displaced women, girls and young people in 2022! UNITED NATIONS, New York, 13... Read more
Төрек | Инглиз |
---|---|
milyon | million |
kadın | women |
kız | girls |
sağlık | health |
koruma | protection |
karşılamak | meet |
TR - Sivil alanda çalışanların bir özne olarak ihtiyaçlarını, sorunlarını ve taleplerini karar alıcılara ve fon sağlayan kurumlara dile getirmek için örgütlülük ve/veya dayanışma modelleri oluşmalıdır.
EN - Models of organization and/or solidarity should be formed to express the needs, problems, and demands of the people working in the civil field as a subject to decision-makers and funding institutions.
Төрек | Инглиз |
---|---|
sivil | civil |
karar | decision |
veya | or |
dayanışma | solidarity |
modelleri | models |
ihtiyaçları | needs |
TR Ürünleri ve hizmetleri operasyonunuzun her yerinde gerçek zamanlı takip ederek konukların' ihtiyaçlarını etkin bir şekilde karşılayın ve verimliliği artırın
EN Address guests' needs efficiently and increase productivity by tracking goods and services throughout your operation in real time
Төрек | Инглиз |
---|---|
hizmetleri | services |
gerçek | real |
takip | tracking |
verimliliği | productivity |
ihtiyaçları | needs |
TR Sınır tanımayan ve sizi teknolojinin ön saflarında tutmak için gelecekteki veri yakalama ihtiyaçlarını öngören bir Zebra anlayışıyla korunuyorsunuz
EN You’re safeguarded by a Zebra mindset that accepts no limitations and anticipates future data capture needs to keep you at the forefront of technology
Төрек | Инглиз |
---|---|
sizi | you |
gelecekteki | future |
veri | data |
yakalama | capture |
zebra | zebra |
ihtiyaçları | needs |
TR Her uygulama için bir modelle her parça ve ambalajı tanımlayın; yükseltilebilir özellikler, iş yerinizin değişen ihtiyaçlarını karşılamanıza da izin verir.
EN Identify every part and package with a model for every application, and upgradeable features allow you to meet the evolving needs of your business.
Төрек | Инглиз |
---|---|
özellikler | features |
ihtiyaçları | needs |
{Totalresult} тәрҗемәләренең 50 күрсәтү