EN Our threat model provides a detailed account of the threats that Mailfence does and does not protect you from
{эзләү {Инглиз түбәндәге Төрек сүз / сүзтезмәләргә тәрҗемә ителергә мөмкин:
EN Our threat model provides a detailed account of the threats that Mailfence does and does not protect you from
TR tehdit modelimiz, Mailfence'ın sizi koruduğu ve korumayacağı tehditlerin ayrıntılı bir açıklamasını sunar
Инглиз | Төрек |
---|---|
threat | tehdit |
provides | sunar |
detailed | ayrıntılı |
and | ve |
a | bir |
EN At Tetra Pak, our approach to sustainability is shaped by our brand promise: PROTECTS WHAT’S GOOD™. We bring this promise to life by committing to protect food, to protect people and to protect our planet.
TR Tetra Pak'ta, sürdürülebilirlik yaklaşımımız marka vaadimizle şekillenir: İYİ OLANI KORUR™. Gıdaları, insanları ve gezegenimizi koruma taahhüdünde bulunarak bu vaadimizi hayata geçiririz.
EN How public is my personal information?How and why does Renderforest collect my data?How does Renderforest protect my personal information?
TR Kişisel bilgilerim ne kadar gizli?Renderforest verilerimi nasıl ve niçin topluyor?Renderforest kişisel bilgilerimi nasıl koruyor?
Инглиз | Төрек |
---|---|
renderforest | renderforest |
personal | kişisel |
and | ve |
how | nasıl |
EN How public is my personal information?How and why does Renderforest collect my data?How does Renderforest protect my personal information?
TR Kişisel bilgilerim ne kadar gizli?Renderforest verilerimi nasıl ve niçin topluyor?Renderforest kişisel bilgilerimi nasıl koruyor?
Инглиз | Төрек |
---|---|
renderforest | renderforest |
personal | kişisel |
and | ve |
how | nasıl |
EN The Whoer VPN does not use logs and does not track user actions. Due to the Whoer VPN security policy for Windows, no one (including us) will be able to find out about your online activities.
TR Whoer VPN, günlükleri kullanmaz ve kullanıcı eylemlerini izlemez. Windows için Whoer VPN güvenlik politikası nedeniyle, kimse (biz dahil) çevrimiçi etkinlikleriniz hakkında bilgi alamayacaktır.
Инглиз | Төрек |
---|---|
vpn | vpn |
security | güvenlik |
windows | windows |
whoer | whoer |
policy | politikası |
online | çevrimiçi |
user | kullanıcı |
including | dahil |
find out | bilgi |
about | hakkında |
and | ve |
EN The Whoer VPN does not use logs and does not track user actions
TR Whoer VPN kayıt tutmaz ve kullanıcı işlemlerini takip etmez
Инглиз | Төрек |
---|---|
vpn | vpn |
track | takip |
whoer | whoer |
user | kullanıcı |
and | ve |
EN The Whoer VPN does not use logs and does not track user actions. Due to the Whoer VPN security policy for Linux, no one (including us) will be able to find out about your online activities.
TR Whoer VPN kayıt tutmaz ve kullanıcı işlemlerini takip etmez. Linux için Whoer VPN güvenlik politikası nedeniyle, hiç kimse (biz de dahil) çevrimiçi etkinliklerinizi öğrenemez.
Инглиз | Төрек |
---|---|
vpn | vpn |
track | takip |
security | güvenlik |
linux | linux |
whoer | whoer |
policy | politikası |
online | çevrimiçi |
user | kullanıcı |
including | dahil |
out | de |
and | ve |
EN Whoer VPN does not save logs and does not store user data
TR Whoer VPN, günlükleri kaydetmez ve kullanıcı verilerini saklamaz
Инглиз | Төрек |
---|---|
vpn | vpn |
data | verilerini |
whoer | whoer |
user | kullanıcı |
and | ve |
EN Being aware of the new architectural designs required by the age, it has the character of a company that does not ignore these details in the projects to be created and does not break away from its discipline.
TR Çağın gerektirdiği yeni mimari tasarımların bilincinde olup oluşturulacak projelerde bu detayları gözardı etmeyerek ve detaylı bir şekilde ince eleyip sık dokuyan disiplininden kopmayan bir şirket karakterine sahiptir.
Инглиз | Төрек |
---|---|
architectural | mimari |
company | şirket |
new | yeni |
the | olup |
details | detayları |
and | ve |
character | a |
these | bu |
a | bir |
designs | tasarımları |
EN As long as this approach, which does not pay regard to the society and its diversity, does not change, the rights and freedoms of any social segment cannot be guaranteed.
TR Toplumu ve onun içindeki çeşitliliği dikkate almayan bu yaklaşım biçimi değişmediği sürece hiçbir toplumsal kesimin hak ve özgürlükleri garanti altına alınamaz.
Инглиз | Төрек |
---|---|
social | toplumsal |
guaranteed | garanti |
diversity | çeşitliliği |
as long as | sürece |
to the | altına |
this | bu |
approach | yaklaşım |
pay | bir |
and | ve |
not | hiçbir |
the | onun |
to | e |
EN Since this only allows one to exclude methods, the as operator can be used to add an alias to one of the methods. Note the as operator does not rename the method and it does not affect any other method either.
TR Bu işlem yöntemi dışlamayı sağladığından as işleci yönteme takma ad eklemek için kullanılabilir. as işlecinin yöntemin ismini değiştirmediğini ve diğer yöntemleri etkilemediğini unutmayın.
Инглиз | Төрек |
---|---|
other | diğer |
this | bu |
of | in |
and | ve |
methods | yöntemleri |
to add | eklemek |
method | yöntemi |
to | için |
EN As long as this approach, which does not pay regard to the society and its diversity, does not change, the rights and freedoms of any social segment cannot be guaranteed.
TR Toplumu ve onun içindeki çeşitliliği dikkate almayan bu yaklaşım biçimi değişmediği sürece hiçbir toplumsal kesimin hak ve özgürlükleri garanti altına alınamaz.
Инглиз | Төрек |
---|---|
social | toplumsal |
guaranteed | garanti |
diversity | çeşitliliği |
as long as | sürece |
to the | altına |
this | bu |
approach | yaklaşım |
pay | bir |
and | ve |
not | hiçbir |
the | onun |
to | e |
EN Being aware of the new architectural designs required by the age, it has the character of a company that does not ignore these details in the projects to be created and does not break away from its discipline.
TR Çağın gerektirdiği yeni mimari tasarımların bilincinde olup oluşturulacak projelerde bu detayları gözardı etmeyerek ve detaylı bir şekilde ince eleyip sık dokuyan disiplininden kopmayan bir şirket karakterine sahiptir.
Инглиз | Төрек |
---|---|
architectural | mimari |
company | şirket |
new | yeni |
the | olup |
details | detayları |
and | ve |
character | a |
these | bu |
a | bir |
designs | tasarımları |
EN The Whoer VPN does not use logs and does not track user actions. Due to the Whoer VPN security policy for Windows, no one (including us) will be able to find out about your online activities.
TR Whoer VPN, günlükleri kullanmaz ve kullanıcı eylemlerini izlemez. Windows için Whoer VPN güvenlik politikası nedeniyle, kimse (biz dahil) çevrimiçi etkinlikleriniz hakkında bilgi alamayacaktır.
Инглиз | Төрек |
---|---|
vpn | vpn |
security | güvenlik |
windows | windows |
whoer | whoer |
policy | politikası |
online | çevrimiçi |
user | kullanıcı |
including | dahil |
find out | bilgi |
about | hakkında |
and | ve |
EN The Whoer VPN does not use logs and does not track user actions
TR Whoer VPN kayıt tutmaz ve kullanıcı işlemlerini takip etmez
Инглиз | Төрек |
---|---|
vpn | vpn |
track | takip |
whoer | whoer |
user | kullanıcı |
and | ve |
EN The Whoer VPN does not use logs and does not track user actions. Due to the Whoer VPN security policy for Linux, no one (including us) will be able to find out about your online activities.
TR Whoer VPN kayıt tutmaz ve kullanıcı işlemlerini takip etmez. Linux için Whoer VPN güvenlik politikası nedeniyle, hiç kimse (biz de dahil) çevrimiçi etkinliklerinizi öğrenemez.
Инглиз | Төрек |
---|---|
vpn | vpn |
track | takip |
security | güvenlik |
linux | linux |
whoer | whoer |
policy | politikası |
online | çevrimiçi |
user | kullanıcı |
including | dahil |
out | de |
and | ve |
EN Whoer VPN does not save logs and does not store user data
TR Whoer VPN, günlükleri kaydetmez ve kullanıcı verilerini saklamaz
Инглиз | Төрек |
---|---|
vpn | vpn |
data | verilerini |
whoer | whoer |
user | kullanıcı |
and | ve |
EN Despite the indentation (which does not matter for PHP), the else is associated with the if ($b), so the example does not produce any output
TR Girintiye (PHP için bu da yoksayılacak boşluklardan biridir) rağmen, else beklenenin aksine if ($b) ile ilişkilendirilir, bu nedenle örnek herhangi bir çıktı üretmez
Инглиз | Төрек |
---|---|
php | php |
example | örnek |
despite | rağmen |
does | bu |
any | herhangi |
for | için |
with | ile |
so | nedenle |
EN We believe that every user has the right to know exactly what threats Mailfence protects or does not protect you from.We therefore composed this generic Mailfence threat model.
TR Her kullanıcının Mailfence'in sizi hangi tehditlerden koruduğunu veya korumadığını tam olarak bilme hakkına sahip olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle bu genel Mailfence tehdit modeli oluşturduk.
Инглиз | Төрек |
---|---|
right | hakkı |
threats | tehditlerden |
generic | genel |
threat | tehdit |
model | modeli |
we believe | inanıyoruz |
mailfence | mailfence |
user | kullanıcı |
exactly | tam olarak |
this | bu |
therefore | bu nedenle |
or | veya |
that | tam |
EN Not only does innovation let us play a key role in helping us provide safe food for everyone, but it also ensures we continue to live up to our promise to protect food, people and the planet – every day.
TR Yenilik, sadece herkes için güvenli gıda sağlamamıza yardımcı olmada kilit bir rol oynamamızı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda her gün gıdayı, insanları ve gezegeni koruma sözümüzü yerine getirmeye devam etmemizi sağlar.
Инглиз | Төрек |
---|---|
innovation | yenilik |
key | kilit |
role | rol |
people | insanları |
planet | gezegeni |
continue | devam |
a | yardımcı |
and | ve |
food | gıda |
protect | koruma |
provide | sağlar |
the | aynı |
only | sadece |
day | gün |
EN The difference is that HTTP does not encrypt information passed between the server and the browser while HTTPS does
TR Aralarındaki fark, HTTP'nin sunucuyla tarayıcı arasında aktarılan bilgiyi şifrelememesi, HTTPS'nin ise şifrelemesidir
Инглиз | Төрек |
---|---|
information | bilgiyi |
browser | tarayıcı |
difference | fark |
the | ise |
between | arası |
EN But despite these problems, we understand that the ocean, in all its wonder, is good. That one drop of dirty water does not destroy what binds and connects us across continents. And so too does the Internet.
TR Ama bu problemlere karşın, biz anladık ki tüm harikalarıyla bu okyanus iyidir. Bir damla kirli su, kıtalar arasında bizi bağlayan ve birleştireni yok edemez. Ve yani internette yapamaz.
Инглиз | Төрек |
---|---|
ocean | okyanus |
water | su |
internet | internette |
all | tüm |
but | ama |
these | bu |
and | ve |
we | biz |
us | bizi |
the | yani |
EN But despite these problems, we understand that the ocean, in all its wonder, is good. That one drop of dirty water does not destroy what binds and connects us across continents. And so too does the Internet.
TR Ama bu problemlere karşın, biz anladık ki tüm harikalarıyla bu okyanus iyidir. Bir damla kirli su, kıtalar arasında bizi bağlayan ve birleştireni yok edemez. Ve yani internette yapamaz.
Инглиз | Төрек |
---|---|
ocean | okyanus |
water | su |
internet | internette |
all | tüm |
but | ama |
these | bu |
and | ve |
we | biz |
us | bizi |
the | yani |
EN As stated in the introduction part of this resource, Companion is not a legally binding document, and it is not an official interpretation of contracts and does not bring any rights or obligations to the contracting authority, neither.
TR Bu kaynağın girişinde de belirtildiği gibi Companion yasal olarak bağlayıcı bir kaynak olmamakla birlikte sözleşmelerin resmi bir yorumu da değildir ve kontrat makamına herhangi bir hak veya yükümlülük oluşturmaz.
Инглиз | Төрек |
---|---|
resource | kaynak |
official | resmi |
binding | bağlayıcı |
in | da |
this | bu |
and | ve |
or | veya |
a | bir |
legally | yasal olarak |
any | herhangi |
EN As stated in the introduction part of this resource, Companion is not a legally binding document, and it is not an official interpretation of contracts and does not bring any rights or obligations to the contracting authority, neither.
TR Bu kaynağın girişinde de belirtildiği gibi Companion yasal olarak bağlayıcı bir kaynak olmamakla birlikte sözleşmelerin resmi bir yorumu da değildir ve kontrat makamına herhangi bir hak veya yükümlülük oluşturmaz.
Инглиз | Төрек |
---|---|
resource | kaynak |
official | resmi |
binding | bağlayıcı |
in | da |
this | bu |
and | ve |
or | veya |
a | bir |
legally | yasal olarak |
any | herhangi |
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
Инглиз | Төрек |
---|---|
will | gelir |
ads | reklamlar |
this | bu |
and | ve |
to | geri |
means | anlamına |
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
Инглиз | Төрек |
---|---|
will | gelir |
ads | reklamlar |
this | bu |
and | ve |
to | geri |
means | anlamına |
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
Инглиз | Төрек |
---|---|
will | gelir |
ads | reklamlar |
this | bu |
and | ve |
to | geri |
means | anlamına |
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
Инглиз | Төрек |
---|---|
will | gelir |
ads | reklamlar |
this | bu |
and | ve |
to | geri |
means | anlamına |
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
Инглиз | Төрек |
---|---|
will | gelir |
ads | reklamlar |
this | bu |
and | ve |
to | geri |
means | anlamına |
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
Инглиз | Төрек |
---|---|
will | gelir |
ads | reklamlar |
this | bu |
and | ve |
to | geri |
means | anlamına |
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
Инглиз | Төрек |
---|---|
will | gelir |
ads | reklamlar |
this | bu |
and | ve |
to | geri |
means | anlamına |
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
Инглиз | Төрек |
---|---|
will | gelir |
ads | reklamlar |
this | bu |
and | ve |
to | geri |
means | anlamına |
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
Инглиз | Төрек |
---|---|
will | gelir |
ads | reklamlar |
this | bu |
and | ve |
to | geri |
means | anlamına |
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
Инглиз | Төрек |
---|---|
will | gelir |
ads | reklamlar |
this | bu |
and | ve |
to | geri |
means | anlamına |
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
Инглиз | Төрек |
---|---|
will | gelir |
ads | reklamlar |
this | bu |
and | ve |
to | geri |
means | anlamına |
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
Инглиз | Төрек |
---|---|
will | gelir |
ads | reklamlar |
this | bu |
and | ve |
to | geri |
means | anlamına |
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
Инглиз | Төрек |
---|---|
will | gelir |
ads | reklamlar |
this | bu |
and | ve |
to | geri |
means | anlamına |
EN They paternalistically claim they are trying to protect us from ourselves or others, but in reality they are trying to protect themselves from our own exercise of liberty
TR Bir baba içgüdüsüyle başkalarından bizleri korumaya çalıştıklarını iddia etmekteler, ancak aslında özgürlüğümüzü kullanma hakkımızdan kendilerini korumaya çalışmaktalar
Инглиз | Төрек |
---|---|
others | başkaları |
us | bizleri |
but | ancak |
themselves | bir |
EN SSL certificates, which protect different domains, in other words multiple domain addresses defined as SAN, with a single certificate, are defined as Multi Domain San SSL and allow you to protect up to 250 different domains and subdomains
TR Farklı domainler yani SAN olarak nitelendirilen birden fazla domain adresini tek sertifika ile koruyan SSL sertifikaları Multi Domain San SSL olarak tanımlanmakta olup, 250'ye kadar farklı domaini ve subdomaini korumanıza imkan tanır
Инглиз | Төрек |
---|---|
ssl | ssl |
san | san |
domain | domain |
certificates | sertifikaları |
certificate | sertifika |
multi | multi |
different | farklı |
multiple | birden fazla |
and | ve |
to | birden |
with | ile |
a | tek |
EN We reduce water density by developing sustainable water strategies to protect the ecosystem and protect water resources through our Waste Water Recovery Facility investment.
TR Ekosistemi korumak için sürdürülebilir su stratejileri geliştirerek su yoğunluğumuzu azaltıyor ve Atıksu Geri Kazanım Tesisi yatırımımız ile su kaynaklarını koruyoruz.
Инглиз | Төрек |
---|---|
water | su |
sustainable | sürdürülebilir |
strategies | stratejileri |
ecosystem | ekosistemi |
investment | yatırım |
to | geri |
and | ve |
resources | kaynaklarını |
EN SSL certificates, which protect different domains, in other words multiple domain addresses defined as SAN, with a single certificate, are defined as Multi Domain San SSL and allow you to protect up to 250 different domains and subdomains
TR Farklı domainler yani SAN olarak nitelendirilen birden fazla domain adresini tek sertifika ile koruyan SSL sertifikaları Multi Domain San SSL olarak tanımlanmakta olup, 250'ye kadar farklı domaini ve subdomaini korumanıza imkan tanır
Инглиз | Төрек |
---|---|
ssl | ssl |
san | san |
domain | domain |
certificates | sertifikaları |
certificate | sertifika |
multi | multi |
different | farklı |
multiple | birden fazla |
and | ve |
to | birden |
with | ile |
a | tek |
EN They paternalistically claim they are trying to protect us from ourselves or others, but in reality they are trying to protect themselves from our own exercise of liberty
TR Bir baba içgüdüsüyle başkalarından bizleri korumaya çalıştıklarını iddia etmekteler, ancak aslında özgürlüğümüzü kullanma hakkımızdan kendilerini korumaya çalışmaktalar
Инглиз | Төрек |
---|---|
others | başkaları |
us | bizleri |
but | ancak |
themselves | bir |
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
Инглиз | Төрек |
---|---|
legal | yasal |
physical | fiziksel |
programmes | programları |
security | güvenlik |
or | veya |
and | ve |
including | dahil |
to | karşı |
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
Инглиз | Төрек |
---|---|
legal | yasal |
physical | fiziksel |
programmes | programları |
security | güvenlik |
or | veya |
and | ve |
including | dahil |
to | karşı |
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
Инглиз | Төрек |
---|---|
legal | yasal |
physical | fiziksel |
programmes | programları |
security | güvenlik |
or | veya |
and | ve |
including | dahil |
to | karşı |
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
Инглиз | Төрек |
---|---|
legal | yasal |
physical | fiziksel |
programmes | programları |
security | güvenlik |
or | veya |
and | ve |
including | dahil |
to | karşı |
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
Инглиз | Төрек |
---|---|
legal | yasal |
physical | fiziksel |
programmes | programları |
security | güvenlik |
or | veya |
and | ve |
including | dahil |
to | karşı |
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
Инглиз | Төрек |
---|---|
legal | yasal |
physical | fiziksel |
programmes | programları |
security | güvenlik |
or | veya |
and | ve |
including | dahil |
to | karşı |
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
Инглиз | Төрек |
---|---|
legal | yasal |
physical | fiziksel |
programmes | programları |
security | güvenlik |
or | veya |
and | ve |
including | dahil |
to | karşı |
{Totalresult} тәрҗемәләренең 50 күрсәтү