TR Kazılar sonucu tarih öncesi ve tarih sonrası devirlere ait, tiyatronun koruma altına alınmış kısmı ve çok sayıdaki heykel ve kabartmalar kadar, birçok değerli sanat eseri bulunmuştur
TR Kazılar sonucu tarih öncesi ve tarih sonrası devirlere ait, tiyatronun koruma altına alınmış kısmı ve çok sayıdaki heykel ve kabartmalar kadar, birçok değerli sanat eseri bulunmuştur
EN The result of the excavation, many statues, reliefs and valuable works of art, relating to the age of the prehistory and history, and taken under protection by the theater, were found
Türk | İngilizce |
---|---|
sonucu | result |
tarih | history |
koruma | protection |
altına | under |
değerli | valuable |
sanat | art |
TR Evet, hatta rapor başına 1.000’e kadar ve ayda 10.000 adet satırı dışa aktarabilirsiniz. Buna çok sayıdaki sıralama ve filtreleme seçeneğimizi ekledikten sonra en önemli backlink verilerini kolayca süzgeçten geçirebilmelisiniz.
EN Yes, and you can even export up to 1,000 rows per report and 10,000 rows per month. Add to that our vast number of sorting and filtering options, and you should be able to easily distill the most important backlink data.
Türk | İngilizce |
---|---|
rapor | report |
ve | and |
ayda | per month |
backlink | backlink |
verilerini | data |
kolayca | easily |
TR Bütünleşmiş rakiplerinizin iç görülerini, tüketici analizini ve çok sayıdaki dijital iç görüleri ortaya çıkarın
EN Reveal integral competitor insights, consumer analytics, and vast volumes of digital insights
Türk | İngilizce |
---|---|
tüketici | consumer |
ve | and |
dijital | digital |
ın | of |
TR Kazılar sonucu tarih öncesi ve tarih sonrası devirlere ait, tiyatronun koruma altına alınmış kısmı ve çok sayıdaki heykel ve kabartmalar kadar, birçok değerli sanat eseri bulunmuştur
EN The result of the excavation, many statues, reliefs and valuable works of art, relating to the age of the prehistory and history, and taken under protection by the theater, were found
Türk | İngilizce |
---|---|
sonucu | result |
tarih | history |
koruma | protection |
altına | under |
değerli | valuable |
sanat | art |
TR Bütünleşmiş rakiplerinizin iç görülerini, tüketici analizini ve çok sayıdaki dijital iç görüleri ortaya çıkarın
EN Reveal integral competitor insights, consumer analytics, and vast volumes of digital insights
Türk | İngilizce |
---|---|
tüketici | consumer |
ve | and |
dijital | digital |
ın | of |
TR Bu değerin ortaya çıkmasındaysa görece çok sayıdaki resmi tatil, uzun yıllık izin süreleri ve yarı zamanlı ve eksik mesaiyle çalışan kadın nüfusunun büyüklüğü gibi etkenler rol oynuyor.
EN The figure can be explained by the relatively large number of holiday days and public holidays in Germany, and by the fact that many women work part-time.
Türk | İngilizce |
---|---|
kadın | women |
ın | of |
TR 2021 başında Danimarka partnerleriyle birlikte Jütland önünde çok sayıdaki enerji adasından birini inşa etmeyi planlıyor
EN Together with partners, Denmark decided in early 2021 to build the first of several energy islands off the coast of Jutland
Türk | İngilizce |
---|---|
enerji | energy |
inşa | build |
TR Berlin günümüzde Almanya’nın en yaratıcı kentlerinden biri aynı zamanda: Çok sayıdaki sanat galerisi ve aktif bir sokak sanatı dünyasının yanı sıra start-up kültürü de bu imaja katkı sunuyor
EN The numerous art galleries, lively street art scene and start-up culture contribute to this image
Türk | İngilizce |
---|---|
bu | this |
katkı | contribute |
TR Bunlara çok sayıdaki temizlik ve hijyen marketi, alternatif ürün dükkanları ve toptancılar ekleniyor
EN Then there are numerous pharmacies, health food stores and department stores
Türk | İngilizce |
---|---|
ve | and |
TR Paris Kültür Mirası Merkezi, Alman UNESCO Komisyonu ve çok sayıdaki uluslararası Kültür Mirası kuruluşu ve üniversitelerle işbirlikleri mevcut
EN There are cooperation agreements with the UNESCO World Heritage Centre in Paris, the German Commission for UNESCO, and many international cultural heritage organizations and universities
Türk | İngilizce |
---|---|
paris | paris |
kültür | cultural |
merkezi | centre |
alman | german |
unesco | unesco |
komisyonu | commission |
ve | and |
TR Almanya’nın bir diğer özelliği, uluslararası kıyaslamada yurt içi gayri safi hasılanın yüzde 2,5’undan fazlasını araştırma ve geliştirme çalışmalarına ayıran az sayıdaki ülkeden biri olması.
EN Internationally, Germany is in the top group of those few countries to invest more than 2.5 percent of their gross domestic product in research and development.
Türk | İngilizce |
---|---|
uluslararası | internationally |
yüzde | percent |
araştırma | research |
geliştirme | development |
TR Şu andaki istisnai durum aynı zamanda da Alman üniversitelerinde uzun zamandır kullanılmayı bekleyen çok sayıdaki inovatif dijital öğrenim ve öğretim formatı için bir deneme süreci
EN The current exceptional situation is also a test run for many innovative digital teaching and learning formats that have been waiting to be used at German universities for some time
Türk | İngilizce |
---|---|
durum | situation |
zamanda | time |
alman | german |
öğrenim | learning |
TR Almanya genelinde gerçekleştirilen çok sayıdaki online tiyatro oyunu hakkında bir genel bilgiyi Nachtkritik adlı internet sitesi veriyor
EN The Nachtkritik website offers an overview of the numerous online plays available from all over Germany
Türk | İngilizce |
---|---|
almanya | germany |
TR Ardından BM İnsan Hakları Konseyi ve BM Genel Kurulu için çok sayıdaki ülkenin tedarik koşulları arasındaki farklılıkları analiz ettiğim ve insan haklarına yönelik potansiyel ve ağır ihlalleri tespit ettiğim raporu hazırlıyorum.
EN Afterwards, I produce reports for the Human Rights Council and the UN General Assembly in which I analyse the differences in supply in many countries and ascertain any potential serious human rights violations.
Türk | İngilizce |
---|---|
hakları | rights |
konseyi | council |
genel | general |
tedarik | supply |
insan | human |
potansiyel | potential |
TR Mülteciler arasında çok sayıdaki yüksek nitelikli öğretmene bir fırsat vermek önemli.
EN It is important to give a chance to the many highly qualified teachers among the refugees.
Türk | İngilizce |
---|---|
mülteciler | refugees |
yüksek | highly |
nitelikli | qualified |
önemli | important |
TR Bütünleşmiş rakiplerinizin iç görülerini, tüketici analizini ve çok sayıdaki dijital iç görüleri ortaya çıkarın
EN Reveal integral competitor insights, consumer analytics, and vast volumes of digital insights
Türk | İngilizce |
---|---|
tüketici | consumer |
ve | and |
dijital | digital |
ın | of |
TR Sevgili Kullanıcılarımız, Karşınıza yeni bir etkinlikle çıkmaktan dolayı çok mutlu ve heyecanlıyız! 16 Eylül'den itibaren, sizin için hazırladığımız sınırsız sayıdaki n……
EN Dear Phemex users, In line with our user-centric philosophy, Phemex is committed to providing you all with better products and services. Starting from October 13, we will be making upgrades to our ……
Türk | İngilizce |
---|---|
sevgili | dear |
kullanıcıları | users |
17 çeviriden 17 tanesi gösteriliyor