TR 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde, Suriye’den Urfa’ya, tüm zorluklarına rağmen bir azim ve umut hikâyesi…
TR 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde, Suriye’den Urfa’ya, tüm zorluklarına rağmen bir azim ve umut hikâyesi…
EN This is the story of Emira, a story of perseverance and hope from Syria to Şanlıurfa despite all difficulties.
Türk | İngilizce |
---|---|
suriye | syria |
tüm | all |
rağmen | despite |
umut | hope |
TR 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde, Suriye’den Urfa’ya, tüm zorluklarına rağmen bir azim ve umut hikâyesi…
EN This is the story of Emira, a story of perseverance and hope from Syria to Şanlıurfa despite all difficulties.
Türk | İngilizce |
---|---|
suriye | syria |
tüm | all |
rağmen | despite |
umut | hope |
TR 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde, Suriye’den Urfa’ya, tüm zorluklarına rağmen bir azim ve umut hikâyesi… Benim adım Emira*, Suriye’de Ayn al-Arab bölgesinde eşim ve çocuklarımla birlikte yaşıyordum
EN Her expectation from the future is to work at a long-term job where she can receive the pay she deserves and secure her new life in Turkey
TR 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde, Suriye’den Urfa’ya, tüm zorluklarına rağmen bir azim ve umut hikâyesi… Benim adım Emira*, Suriye’de Ayn al-Arab bölgesinde eşim ve çocuklarımla birlikte yaşıyordum
EN Her expectation from the future is to work at a long-term job where she can receive the pay she deserves and secure her new life in Turkey
TR 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde, Suriye’den Urfa’ya, tüm zorluklarına rağmen bir azim ve umut hikâyesi…
EN This is the story of Emira, a story of perseverance and hope from Syria to Şanlıurfa despite all difficulties.
Türk | İngilizce |
---|---|
suriye | syria |
tüm | all |
rağmen | despite |
umut | hope |
TR 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde, Suriye’den Urfa’ya, tüm zorluklarına rağmen bir azim ve umut hikâyesi… Benim adım Emira*, Suriye’de Ayn al-Arab bölgesinde eşim ve çocuklarımla birlikte yaşıyordum
EN Her expectation from the future is to work at a long-term job where she can receive the pay she deserves and secure her new life in Turkey
TR 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde, Suriye’den Urfa’ya, tüm zorluklarına rağmen bir azim ve umut hikâyesi…
EN This is the story of Emira, a story of perseverance and hope from Syria to Şanlıurfa despite all difficulties.
Türk | İngilizce |
---|---|
suriye | syria |
tüm | all |
rağmen | despite |
umut | hope |
TR 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde, Suriye’den Urfa’ya, tüm zorluklarına rağmen bir azim ve umut hikâyesi… Benim adım Emira*, Suriye’de Ayn al-Arab bölgesinde eşim ve çocuklarımla birlikte yaşıyordum
EN Her expectation from the future is to work at a long-term job where she can receive the pay she deserves and secure her new life in Turkey
TR Ancak, biz amerikan eşdeğerleri teklif daha gizlilik için çok daha büyük bir saygı ile, almak için umut gibi güvenli ve özel olduğundan eminiz.Ekibimiz yetkin ve tutkulu
EN However, we are sure that it is as secure and private as you can hope to get, with far greater respect for your privacy than the American equivalents offer.Our team is competent and passionate
Türk | İngilizce |
---|---|
amerikan | american |
teklif | offer |
umut | hope |
ekibimiz | our team |
tutkulu | passionate |
TR "Sivil Hikayelerle Hepimize Umut Veren Hikayeyi Anlatmak İstedik"
EN "It is Very Important to Change Our Perception and Behavior in Combating Sexual Violence"
TR Yazın meydana gelen bir sel felaketi Ahr Vadisi’ni sular altında bırakmıştı. Bireysel yardımlar ve kamu desteği, yaraların sarılması için insanlara umut veriyor.
EN The Ahr Valley suffered devastating flooding in the summer – private and state help is giving local people hope as they rebuild their lives
Türk | İngilizce |
---|---|
vadisi | valley |
desteği | help |
insanlara | people |
umut | hope |
TR Bu analizlerle şekillenmeye başlayan pandemilerin engellenemez hale gelmeden önünün alınması umut ediliyor
EN The hope is that this will allow emerging pandemics to be detected before they become unstoppable
Türk | İngilizce |
---|---|
bu | this |
umut | hope |
TR Ancak, biz amerikan eşdeğerleri teklif daha gizlilik için çok daha büyük bir saygı ile, almak için umut gibi güvenli ve özel olduğundan eminiz.
EN However, we are sure that it is as secure and private as you can hope to get, with far greater respect for your privacy than the American equivalents offer.
Türk | İngilizce |
---|---|
amerikan | american |
teklif | offer |
umut | hope |
TR Ticaret savaşları, Brexit ve konjonktürel politik hareketlerin etkisiyle ciddi dalgalanmaların yaşandığı 2019’un ardından, ekonomik göstergeler 2020 için umut vericiydi
EN After 2019, which saw serious fluctuations caused by trade wars, Brexit, and cyclical political movements, economic indicators for 2020 were positive
Türk | İngilizce |
---|---|
ticaret | trade |
politik | political |
ciddi | serious |
ekonomik | economic |
göstergeler | indicators |
TR Tamer Saka, "Türkiye ekonomisi her şeye rağmen sergilediği performansla bir direnç gösteriyor ve bu direnç de bize umut veriyor" diyor.
EN Tamer Saka, stated that “Despite everything that is going on, Turkish economy is displaying a tremendous strength with its performance and this strength gives us hope.”
Türk | İngilizce |
---|---|
ekonomisi | economy |
rağmen | despite |
bu | this |
bize | us |
umut | hope |
TR Kendini kanıtlamış yıldızlarınızdan en iyi şekilde faydalanırken umut vaat eden gençleri potansiyellerini ortaya çıkarmaları için destekleyin
EN Push your prospects to reach their ultimate potential whilst getting the maximum return from your established stars
TR "Sivil Hikayelerle Hepimize Umut Veren Hikayeyi Anlatmak İstedik"
EN "It is Very Important to Change Our Perception and Behavior in Combating Sexual Violence"
TR Yazın meydana gelen bir sel felaketi Ahr Vadisi’ni sular altında bırakmıştı. Bireysel yardımlar ve kamu desteği, yaraların sarılması için insanlara umut veriyor.
EN The Ahr Valley suffered devastating flooding in the summer – private and state help is giving local people hope as they rebuild their lives
Türk | İngilizce |
---|---|
vadisi | valley |
desteği | help |
insanlara | people |
umut | hope |
TR Pazar günü Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki ile gerçekleştirdiği bir buluşmada Scholz, bu nedenle Alman hükümetinin demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri konusundaki anlaşmazlıkta ilerleme kaydedilmesini umut ettiğini söyledi.
EN The German government therefore hopes that progress can be made in the dispute over democracy and the rule of law, Scholz said in Warsaw on Sunday during a meeting with the Polish head of government Mateusz Morawiecki.
Türk | İngilizce |
---|---|
pazar | sunday |
alman | german |
demokrasi | democracy |
hukuk | law |
ilerleme | progress |
TR Almanya, iklim değişikliğini ve kaynak kıtlığını ciddiye alıyor ve biyolojik bazlı bir ekonomi biçimine açılan bir dönüşüme umut bağlıyor. İki inovasyon bizim bu yolda büyük bir sıçrama yaparak ilerlememizi sağlayabilir.
EN Germany takes climate change and the shortage of resources seriously and is backing the transformation to a bio-based economy. Two innovations could take us a large step forward along this path.
Türk | İngilizce |
---|---|
almanya | germany |
iklim | climate |
değişikliğini | change |
kaynak | resources |
ekonomi | economy |
bu | this |
büyük | large |
TR Linyit kömürü havzası umut veriyor
EN Lignite mining region becomes a source of hope
Türk | İngilizce |
---|---|
umut | hope |
TR Almanya bundan 20 yıl önce, hidrojenin birkaç yıla kalmadan benzin ve dizel yakıtın yerini alacağını umut ediyordu. Fakat bugün Almanya’daki yaklaşık 14.500 benzinciden sadece 100’ünde hidrojen satışa sunuluyor.
EN 20 years ago, Germany was already hoping that hydrogen would largely replace petrol and diesel in a matter of years. To date, however, hydrogen is available at only just under 100 of Germany’s 14,500 or so petrol stations.
Türk | İngilizce |
---|---|
ve | and |
dizel | diesel |
hidrojen | hydrogen |
ın | of |
TR Bu analizlerle şekillenmeye başlayan pandemilerin engellenemez hale gelmeden önünün alınması umut ediliyor
EN The hope is that this will allow emerging pandemics to be detected before they become unstoppable
Türk | İngilizce |
---|---|
bu | this |
umut | hope |
TR Kente özgü Händel Şenlikleri, son defasında pandemi nedeniyle iptal edilmek zorunda kalmıştı, Halle sakinleri uluslararası seviyeye sahip gösterilerin, yüzüncü yıl dönümü olan 2022’de yeniden yapılmasını umut ediyorlar
EN The recent Handel Festival in the city had to be cancelled because of the pandemic, but the people of Halle hope to experience world-class performances again on the festival’s 100th anniversary in 2022
Türk | İngilizce |
---|---|
son | recent |
pandemi | pandemic |
uluslararası | world |
yeniden | again |
umut | hope |
TR Bu zor zamanlarda umut veren şey nedir? Pandemiden sonra da bir hayatın olacağı ihtimali
EN What gives you grounds for hope at this difficult time? The prospect that there will also be life after the pandemic
Türk | İngilizce |
---|---|
bu | this |
zor | difficult |
umut | hope |
da | also |
hayatı | life |
TR 15 Mart’ta sokağa çıkan ve sırf Almanya’da sayısı 300.000 kişiyi bulan boykotçuların her birine ilham verdiğimizi umut ediyoruz
EN I hope we gave impetus to every single one of the 300,000 strikers who took to the streets on 15 March in Germany alone
Türk | İngilizce |
---|---|
mart | march |
almanya | germany |
umut | hope |
ın | of |
TR Bu size umut veriyor mu? Oldukça
EN What gives you hope? A few things
Türk | İngilizce |
---|---|
size | you |
umut | hope |
TR Bir bürokrasi heyulası değil, benzersiz bir umut kaynağı: Kitapları çok satan yazar Robert Menasse AB’ye hayranlığıyla biliniyor ve AB’nin genişletilmesinden yana oluşunu açıklıyor.
EN Not a bureaucratic monster but a unique opportunity: what fascinates bestselling author Robert Menasse about the EU and why he would enlarge it.
Türk | İngilizce |
---|---|
değil | not |
çok | what |
yazar | author |
ab | eu |
TR Çocukların pek çok şeyin yanı sıra “umut uzmanları” da olduğuna inanan sanatçı, karar vericilerin çocuklardan gelen tavsiyelere kulak veriyor olmalarının bu nedenle çok önemli olabileceği görüşünde
EN “It would be enormously significant if decision-makers followed the children’s advice,” says Eliasson – not least because children are “experts on hope”
Türk | İngilizce |
---|---|
umut | hope |
karar | decision |
önemli | significant |
TR Bu umut duygusu birkaç saat kadar az, birkaç gün de sürebiliyordu ama zamanla her zaman kaybolacak, sinirlilik ve hoşnutsuzluk geri dönecekti
EN This feeling of hope could last as little as a few hours or as much as a few days, but in time it would always fade, and the irritability and discontentedness would come back
Türk | İngilizce |
---|---|
bu | this |
umut | hope |
ve | and |
geri | back |
TR Web sitemizi bulduğunuza ve bağımlı internet ve teknoloji kullanıcılarına umut olduğu haberini almanıza sevindik
EN We are glad you have found our website and are hearing the news that there is hope for addicted internet and technology users
Türk | İngilizce |
---|---|
sitemizi | our website |
ve | and |
teknoloji | technology |
umut | hope |
olduğu | is |
kullanıcıları | users |
TR Aşağıdaki tablo genel görünümleri ve piyasa değeri, işlem hacmi ve içeriğindeki hisse sayıları gibi performans ölçütleriyle birlikte sektörleri göstermektedir. Umut verilci hisseleri bulmak için farklı sektörleri araştırın.
EN The table below shows sectors along with their overview and performance metrics such as market cap, volume and number of stocks. Research various sectors to find promising stocks.
TR Aşağıdaki tablo genel görünümleri ve piyasa değeri, işlem hacmi ve içeriğindeki hisse sayıları gibi performans ölçütleriyle birlikte sektörleri göstermektedir. Umut verilci hisseleri bulmak için farklı sektörleri araştırın.
EN The table below shows sectors along with their overview and performance metrics such as market cap, volume and number of stocks. Research various sectors to find promising stocks.
TR Aşağıdaki tablo genel görünümleri ve piyasa değeri, işlem hacmi ve içeriğindeki hisse sayıları gibi performans ölçütleriyle birlikte sektörleri göstermektedir. Umut verilci hisseleri bulmak için farklı sektörleri araştırın.
EN The table below shows sectors along with their overview and performance metrics such as market cap, volume and number of stocks. Research various sectors to find promising stocks.
TR Aşağıdaki tablo genel görünümleri ve piyasa değeri, işlem hacmi ve içeriğindeki hisse sayıları gibi performans ölçütleriyle birlikte sektörleri göstermektedir. Umut verilci hisseleri bulmak için farklı sektörleri araştırın.
EN The table below shows sectors along with their overview and performance metrics such as market cap, volume and number of stocks. Research various sectors to find promising stocks.
TR Aşağıdaki tablo genel görünümleri ve piyasa değeri, işlem hacmi ve içeriğindeki hisse sayıları gibi performans ölçütleriyle birlikte sektörleri göstermektedir. Umut verilci hisseleri bulmak için farklı sektörleri araştırın.
EN The table below shows sectors along with their overview and performance metrics such as market cap, volume and number of stocks. Research various sectors to find promising stocks.
TR Aşağıdaki tablo genel görünümleri ve piyasa değeri, işlem hacmi ve içeriğindeki hisse sayıları gibi performans ölçütleriyle birlikte sektörleri göstermektedir. Umut verilci hisseleri bulmak için farklı sektörleri araştırın.
EN The table below shows sectors along with their overview and performance metrics such as market cap, volume and number of stocks. Research various sectors to find promising stocks.
TR Aşağıdaki tablo genel görünümleri ve piyasa değeri, işlem hacmi ve içeriğindeki hisse sayıları gibi performans ölçütleriyle birlikte sektörleri göstermektedir. Umut verilci hisseleri bulmak için farklı sektörleri araştırın.
EN The table below shows sectors along with their overview and performance metrics such as market cap, volume and number of stocks. Research various sectors to find promising stocks.
TR Aşağıdaki tablo genel görünümleri ve piyasa değeri, işlem hacmi ve içeriğindeki hisse sayıları gibi performans ölçütleriyle birlikte sektörleri göstermektedir. Umut verilci hisseleri bulmak için farklı sektörleri araştırın.
EN The table below shows sectors along with their overview and performance metrics such as market cap, volume and number of stocks. Research various sectors to find promising stocks.
TR Aşağıdaki tablo genel görünümleri ve piyasa değeri, işlem hacmi ve içeriğindeki hisse sayıları gibi performans ölçütleriyle birlikte sektörleri göstermektedir. Umut verilci hisseleri bulmak için farklı sektörleri araştırın.
EN The table below shows sectors along with their overview and performance metrics such as market cap, volume and number of stocks. Research various sectors to find promising stocks.
TR Aşağıdaki tablo genel görünümleri ve piyasa değeri, işlem hacmi ve içeriğindeki hisse sayıları gibi performans ölçütleriyle birlikte sektörleri göstermektedir. Umut verilci hisseleri bulmak için farklı sektörleri araştırın.
EN The table below shows sectors along with their overview and performance metrics such as market cap, volume and number of stocks. Research various sectors to find promising stocks.
TR Aşağıdaki tablo genel görünümleri ve piyasa değeri, işlem hacmi ve içeriğindeki hisse sayıları gibi performans ölçütleriyle birlikte sektörleri göstermektedir. Umut verilci hisseleri bulmak için farklı sektörleri araştırın.
EN The table below shows sectors along with their overview and performance metrics such as market cap, volume and number of stocks. Research various sectors to find promising stocks.
TR Vikram Patel umut vaadeden yaklaşımını açıklıyor -- akıl sağlığı hizmeti vermek için toplumdaki insanların eğitilmesi, başkalarına yardım etmeleri için sıradan insanların yetkilendirilmesi.
EN Vikram Patel outlines a highly promising approach -- training members of communities to give mental health interventions, empowering ordinary people to care for others.
43 çeviriden 43 tanesi gösteriliyor