EN Buy unpackaged products: These days there are shops in many big cities that sell unpackaged foods. Cheese, rice and yoghurt are simply filled into reusable containers that customers bring with them.
EN Buy unpackaged products: These days there are shops in many big cities that sell unpackaged foods. Cheese, rice and yoghurt are simply filled into reusable containers that customers bring with them.
TR Ambalajsız alışveriş yap: Birçok büyük kentte artık ambalajsız gıda maddesi satan dükkanlar var. Peynir, pirinç ve yoğurt müşterinin getirdiği dönüşümlü kaplara konuyor.
İngilizce | Türk |
---|---|
buy | al |
cheese | peynir |
yoghurt | yoğurt |
in | da |
and | ve |
many | çok |
products | bir |
are | artık |
EN Foods like vegetables, tomatoes, ready meals, soups and also pet foods.
TR Sebze, domates, hazır yemek, çorba ve evcil hayvan maması gibi gıdaları.
İngilizce | Türk |
---|---|
foods | gıdalar |
ready | hazır |
and | ve |
EN Do lots of people want to buy unpackaged food or is this a niche phenomenon? Of course, we can’t compete with the big discount supermarkets, but interest is growing
TR Ambalajsız ürün almak isteyen müşteri sayısı yüksek mi yoksa bu hala küçük bir kesime mi hitap ediyor? Tabii ucuzluk marketleriyle boy ölçüşemeyiz ama hizmetimize ilgi giderek artıyor
İngilizce | Türk |
---|---|
want | isteyen |
interest | ilgi |
or | yoksa |
of course | tabii |
this | bu |
but | ama |
a | bir |
the | giderek |
EN Can you buy unpackaged products only at a shop? We also have an online store, but only for non-food products
TR Ambalajsız ürünleri yalnızca dükkanınızda mı sunuyorsunuz? Bir online mağazamız da var
İngilizce | Türk |
---|---|
shop | dükkanı |
also | da |
online | online |
products | ürünleri |
a | bir |
have | var |
only | yalnızca |
EN Ready Meals, Canned Foods | Sefamerve
TR Hazır Yemek, Konserve | Sefamerve
İngilizce | Türk |
---|---|
ready | hazır |
sefamerve | sefamerve |
EN Specializing in custom-made teppanyaki ice cream concoctions and other foods and drinks.
TR Ana ada, rahat, tüm gün restoranımız olan Thari’ye ev sahipliği yapıyor.
EN After selling its shares in Hyundai Assan Otomotiv, Kibar Holding sold Assan Foods as well and focused on giant investments. Ali Kibar said, "We are not abandoning the industrial sector. In fact, we are going to scale up our investments."
TR Hyundai Assan Otomotiv'deki hisse satışının ardından, Assan Foods'uda satan Kibar Holding dev yatırımlara odaklandı. Ali Kibar "Sanayicilikten çekilmiyoruz, aksine daha ölçekli yatırımlar yapacağız" dedi.
İngilizce | Türk |
---|---|
hyundai | hyundai |
assan | assan |
kibar | kibar |
ali | ali |
holding | holding |
to | ardından |
the | daha |
EN Providing the best guest experience requires you to meet stringent guidelines, label packaged foods and have mobile ordering and payment capabilities
TR Konuklara en iyi deneyimi sağlamak için sıkı kuralları yerine getirmek, paketlenmiş gıdaları etiketlemek ve müşterilere mobil sipariş ve ödeme seçenekleri sunmak gerekir
İngilizce | Türk |
---|---|
foods | gıdalar |
mobile | mobil |
stringent | sıkı |
guidelines | kuralları |
packaged | paketlenmiş |
ordering | sipariş |
payment | ödeme |
experience | deneyimi |
and | ve |
to | sağlamak |
providing | sunmak |
best | en |
requires | gerekir |
EN Many perishable foods are pre-packed, preventing consumers from smelling or touching the product to check freshness
TR Çabuk bozulabilen pek çok gıda ürünü önceden paketlendiğinden, tazeliğini kontrol etmek için tüketiciler ürüne dokunamaz ve koklayamaz
İngilizce | Türk |
---|---|
consumers | tüketiciler |
pre | önceden |
product | ürünü |
many | pek |
check | kontrol |
EN Elimination of side effects from other foods
TR Diğer gıdalardan gelecek yan etkileri gidermek
İngilizce | Türk |
---|---|
side | yan |
effects | etkileri |
other | diğer |
EN The Factors Affecting Willingness to Consume Functional Foods in Mersin Province
TR Mersin İlinde Fonksiyonel Gıda Satın Alma İstekliliğini Etkileyen Faktörler
İngilizce | Türk |
---|---|
factors | faktörler |
affecting | etkileyen |
functional | fonksiyonel |
in | da |
mersin | mersin |
EN Ready Meals, Canned Foods | Sefamerve
TR Hazır Yemek, Konserve | Sefamerve
İngilizce | Türk |
---|---|
ready | hazır |
sefamerve | sefamerve |
EN Specializing in custom-made teppanyaki ice cream concoctions and other foods and drinks.
TR Ana ada, rahat, tüm gün restoranımız olan Thari’ye ev sahipliği yapıyor.
EN Specializing in custom-made teppanyaki ice cream concoctions and other foods and drinks.
TR Ana ada, rahat, tüm gün restoranımız olan Thari’ye ev sahipliği yapıyor.
EN Specializing in custom-made teppanyaki ice cream concoctions and other foods and drinks.
TR Ana ada, rahat, tüm gün restoranımız olan Thari’ye ev sahipliği yapıyor.
EN Specializing in custom-made teppanyaki ice cream concoctions and other foods and drinks.
TR Ana ada, rahat, tüm gün restoranımız olan Thari’ye ev sahipliği yapıyor.
EN 5. Information about whether a meat product meets animal welfare requirements is considered even more important than the use-by date printed on foods.
TR 5. Ürünün, türüne uygun koşullarda yaşamış bir besi hayvanından gelip gelmediği bilgisi, gıdaların üzerine basılan son kullanma tarihinden bile daha önemli.
İngilizce | Türk |
---|---|
information | bilgisi |
animal | hayvan |
date | tarihinden |
foods | gıdalar |
important | önemli |
on | üzerine |
whether | ya |
use | kullanma |
by | uygun |
even | bir |
more | daha |
EN It was one of the first supermarkets in Germany to offer foods and other everyday necessities without packaging, and it was financed entirely by crowdfunding.
TR Bu dükkân, Almanya’daki gıda maddesi ve diğer günlük ihtiyaç maddelerini ambalajsız satışa sunan ilk süpermarketlerden biriydi ve tamamen Crowdfunding adı verilen kitle fonlaması yöntemiyle finanse edildi.
İngilizce | Türk |
---|---|
offer | sunan |
other | diğer |
everyday | günlük |
entirely | tamamen |
and | ve |
in | da |
first | ilk |
EN more sales of organic foods were recorded by retailers in 2016.
TR Organik gıdadan elde edilen ciro, 2016 yılında % 9,9 oranında artış kaydetti.
İngilizce | Türk |
---|---|
organic | organik |
in | yılında |
EN Gluten-Free Foods groups in Australia | Meetup
TR Türkiye ülkesinde Glutensiz Gıdalar grupları | Meetup
İngilizce | Türk |
---|---|
foods | gıdalar |
meetup | meetup |
in | ülkesinde |
groups | grupları |
EN Find out what's happening in Gluten-Free Foods Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
TR Dünya genelindeki Glutensiz Gıdalar Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
İngilizce | Türk |
---|---|
foods | gıdalar |
world | dünya |
start | başlayın |
near | yakın |
in | genelindeki |
find out | öğrenin |
meetup | meetup |
and | ve |
EN Living Foods groups in Australia | Meetup
TR Türkiye ülkesinde Canlı Gıdalar grupları | Meetup
İngilizce | Türk |
---|---|
foods | gıdalar |
meetup | meetup |
in | ülkesinde |
groups | grupları |
EN Find out what's happening in Living Foods Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
TR Dünya genelindeki Canlı Gıdalar Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
İngilizce | Türk |
---|---|
foods | gıdalar |
world | dünya |
start | başlayın |
near | yakın |
in | genelindeki |
find out | öğrenin |
meetup | meetup |
and | ve |
EN Organic Foods groups in Australia | Meetup
TR Türkiye ülkesinde Organik Gıdalar grupları | Meetup
İngilizce | Türk |
---|---|
organic | organik |
foods | gıdalar |
meetup | meetup |
in | ülkesinde |
groups | grupları |
EN Find out what's happening in Organic Foods Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
TR Dünya genelindeki Organik Gıdalar Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
İngilizce | Türk |
---|---|
organic | organik |
foods | gıdalar |
world | dünya |
start | başlayın |
near | yakın |
in | genelindeki |
find out | öğrenin |
meetup | meetup |
and | ve |
EN We enable brands in the cheese, dairy, prepared foods, ice cream and beverage businesses to find ways to move forward
TR Peynir, süt ürünleri, dondurma ve içecek sektörlerindeki markaların ilerleme yöntemleri bulmalarını sağlıyoruz
İngilizce | Türk |
---|---|
cheese | peynir |
and | ve |
beverage | içecek |
brands | markalar |
EN Every day, across the world billions of litres of water, milk, juice and other liquid foods are consumed
TR Her gün, dünyanın her yerinde milyarlarca litre su, süt, meyve suyu ve diğer sıvı gıdalar tüketiliyor
İngilizce | Türk |
---|---|
billions | milyarlarca |
milk | süt |
juice | meyve suyu |
and | ve |
other | diğer |
foods | gıdalar |
liquid | sıvı |
water | su |
world | dünyanın |
of | her |
EN Tetra Recart is an innovative, future-proof packaging solution for shelf-stable foods, from soups and beans to wet pet food. Find out why we say that food has a new home.
TR Tetra Recart, çorba ve baklagillerden yaş evcil hayvan mamasına kadar uzun raf ömürlü gıdalar için yenilikçi ve geleceğe hazır bir paketleme çözümüdür. Neden gıdanın artık yeni bir evi olduğunu söylediğimizi öğrenin.
İngilizce | Türk |
---|---|
tetra | tetra |
innovative | yenilikçi |
packaging | paketleme |
shelf | raf |
future | geleceğe |
find out | öğrenin |
and | ve |
is | olduğunu |
why | neden |
a | bir |
new | yeni bir |
EN What's more, consumers want foods that are simple and easy to prepare.
TR Dahası, tüketiciler hazırlanması pratik ve kolay olan gıdaları tercih ediyor.
İngilizce | Türk |
---|---|
consumers | tüketiciler |
foods | gıdalar |
and | ve |
easy | kolay |
are | olan |
EN It was the first carton package on the market that made it possible to sterilize foods with particles inside a carton package
TR Piyasanın gıdaları karton ambalajın içindeki partiküllerle sterilize etmeyi mümkün kılan ilk karton ambalajı olma özelliğini taşıyor
İngilizce | Türk |
---|---|
carton | karton |
foods | gıdalar |
possible | mümkün |
inside | iç |
first | ilk |
to | içindeki |
EN The whey collected from cheese production is a valuable raw material as whey products are used in a wide range of food products, such as processed meat, health foods and confectionery
TR Peynir üretiminden elde edilen peynir altı suyu değerli bir hammaddedir çünkü peynir altı suyu ürünleri işlenmiş et, sağlıklı gıdalar, şekerlemeler gibi geniş bir gıda ürünü yelpazesinde kullanılır
İngilizce | Türk |
---|---|
valuable | değerli |
used | kullanılır |
meat | et |
wide | geniş |
in | da |
food | gıda |
cheese | peynir |
foods | gıdalar |
products | ürünleri |
a | bir |
EN Consumers increasingly demand foods made using sustainable manufacturing methods and with fewer additives. Here’s how to embrace the clean label trend.
TR Tüketiciler, sürdürülebilir üretim yöntemleri kullanılan ve daha az katkı maddesi ile üretilen gıdaları giderek daha fazla talep etmektedir. Temiz etiket eğilimini nasıl benimseyeceğiniz aşağıda açıklanmıştır.
İngilizce | Türk |
---|---|
consumers | tüketiciler |
demand | talep |
foods | gıdalar |
sustainable | sürdürülebilir |
methods | yöntemleri |
clean | temiz |
label | etiket |
manufacturing | üretim |
and | ve |
fewer | az |
using | da |
how | nasıl |
EN Clean label, healthy and sustainable foods are hot trends among consumers today. What are the implications for manufacturers dressings and spreads?
TR Temiz etiket, sağlıklı ve sürdürülebilir gıdalar günümüzde tüketiciler arasında çok popülerdir. Kaplama sosları ve sürülebilir ürün üreticileri üzerindeki etkileri nelerdir?
İngilizce | Türk |
---|---|
clean | temiz |
label | etiket |
sustainable | sürdürülebilir |
foods | gıdalar |
consumers | tüketiciler |
today | günümüzde |
healthy | sağlıklı |
what are | nelerdir |
and | ve |
manufacturers | üreticileri |
the | arasında |
EN Thanks to a new revolutionary disc stack design, Arla Foods in Vimmerby, Sweden processes up to 40 percent more milk in its two separators from Tetra Pak.
TR Alman süt ürünleri şirketi Deutsches Milchkontor, süt yağı separasyonu işlemini gerçekleştirirken Tetra Pak'ın Encapt™ teknolojisi sayesinde enerji tüketimini yüzde 30 azalttı.
İngilizce | Türk |
---|---|
thanks | sayesinde |
percent | yüzde |
its | ya |
tetra | tetra |
pak | pak |
milk | süt |
EN Read more about Increased production capacity at Arla Foods
TR Enerji tasarrufunun neden sürdürülebilir bir işletme anlamına geldiğini keşfedin
İngilizce | Türk |
---|---|
at | bir |
EN Five customised Tetra Pak® Food Processors are making production flexible and maintenance easier in Orkla Foods plant in the south of Sweden.
TR Beş özelleştirilmiş Tetra Pak® Gıda Proses Makinesi, İsveç'in güneyindeki Orkla Foods tesisindeki üretimi esnek ve bakımı kolay hale getiriyor.
İngilizce | Türk |
---|---|
tetra | tetra |
pak | pak |
food | gıda |
flexible | esnek |
maintenance | bakım |
easier | kolay |
production | üretimi |
and | ve |
in | da |
of | in |
five | beş |
EN Making sauces and marinades, mixing the many ingredients is vital part in the production to obtain the perfect end product. So Good Foods is using Tetra Almix.
TR Sos ve marinat yaparken, mükemmel son ürünü elde etmek için çok sayıda bileşenin karıştırılması üretimin çok önemli bir parçasıdır. So Good Foods, Tetra Almix kullanıyor.
İngilizce | Türk |
---|---|
part | parçası |
perfect | mükemmel |
tetra | tetra |
product | ürünü |
and | ve |
in | da |
using | kullanıyor |
EN Webinar: Challenges and solutions of producing plant-based foods
TR Web semineri: Bitki bazlı gıda üretimine ilişkin zorluklar ve çözümleri
İngilizce | Türk |
---|---|
challenges | zorluklar |
plant | bitki |
based | bazlı |
solutions | çözümleri |
and | ve |
EN Whey powder and WPC are used in a wide range of food products such as processed meat, sausages, health foods, baby food, beverages and confectionery
TR Peynir altı suyu tozu ve WPC (peynir altı suyu protein konsantresi), işlenmiş et, sosis, sağlıklı gıdalar, bebek mamaları, içecekler ve şekerlemeler gibi geniş bir gıda ürünü yelpazesinde kullanılır
İngilizce | Türk |
---|---|
used | kullanılır |
meat | et |
baby | bebek |
beverages | içecekler |
wide | geniş |
and | ve |
in | da |
food | gıda |
foods | gıdalar |
as | gibi |
EN In 2001, Tetra Recart® was the first package on the market to pack traditionally canned foods such as chopped tomatoes, beans and soups in a carton.
TR 2001'de Tetra Recart®, geleneksel olarak konserve kutularda sunulan doğranmış domates, fasulye ve çorbalar gibi gıdaları piyasada karton içinde paketleyen ilk paket olmuştur.
İngilizce | Türk |
---|---|
tetra | tetra |
traditionally | geleneksel |
foods | gıdalar |
carton | karton |
and | ve |
package | paket |
first | ilk |
EN As more and more consumers reach for clean label and sustainable foods and beverages, the quest is on for new ways to approach product innovation
TR Gittikçe daha fazla tüketici temiz etiket ve sürdürülebilir yiyecek ve içecek arayışına girdikçe ürün yeniliğine yaklaşmanın yeni yollarını aramak bir zorunluluk haline geliyor
İngilizce | Türk |
---|---|
clean | temiz |
label | etiket |
sustainable | sürdürülebilir |
beverages | içecek |
new | yeni |
ways | yollar |
product | ürün |
and | ve |
41 çeviriden 41 tanesi gösteriliyor