EN For example, a 30 minute file has a typical turnaround time of roughly 5 minutes; an hour-long file will roughly take 10 minutes.
İngilizce dilindeki "replaced after roughly", aşağıdaki Türk kelimelere/ifadelere çevrilebilir:
EN For example, a 30 minute file has a typical turnaround time of roughly 5 minutes; an hour-long file will roughly take 10 minutes.
TR Örneğin, 30 dakikalık bir dosya yaklaşık 5 dakika tipik bir dönüş süresi vardır; bir saat uzunluğunda dosya kabaca 10 dakika sürer.
İngilizce | Türk |
---|---|
file | dosya |
typical | tipik |
minutes | dakika |
of | in |
for | yaklaşık |
EN We all heard the news that Jeff Bezos is going to space, but the person who paid roughly $30 million for a seat on the rocket dropped out, and has been replaced by an 18-year old. What a time to be al……
TR Değerli Phemex Kullanıcıları, Kripto Kazan hizmetimizi desteklemek için, blok zinciri konusunda bilgili Influencer’ları Phemex'e kaydolmaya, sosyal medya hesaplarında yeni BTC Kripto ……
EN Dear Users, Phemex is delisting TRIBE/USDT and GTO/USDT from the spot market at 02:00 UTC on November 28, 2022. All pending trade orders will be automatically removed roughly 1-3 days after the ……
TR Sevgili Kullanıcılarımız, Phemex 3 yaşında! Phemex'in 3. yaşını yeni marka elçimiz olarak aramıza katılan dünyaca tanınmış futbol yıldızı ve Premier League oyuncusu Kevin De……
EN Dear Users, Phemex will be delisting the JOT/USDT spot trading pair at 10:00 UTC on November 19, 2022. All pending trade orders will be automatically removed roughly 1-3 days after the delisting……
TR Sevgili Kullanıcılarımız, 15 Kasım 2022 tarihinde Phemex, RAYUSD ve SRMUSD sürekli vadeli işlem çiftlerini delist edecektir. Kullanıcıları mümkün olan en kısa sürede yaptıkları iş……
EN Dear Users, Phemex is delisting WWY/USDT from the spot market at 4:00 UTC on October 20, 2022. All pending trade orders will be automatically removed roughly 1-3 days after the delisting time. D……
TR Sevgili Kullanıcılarımız, Phemex ile kazanmayı sevdiğinizi bildiğimizden sizlere özel eşsiz bir kampanya düzenledik! Bugün, Türk kullanıcılarımıza özel sıra dışı kampanyamızı……
EN Dear Users, Phemex is delisting VPAD/USDT from the spot market at 10:00 UTC on November 15, 2022. All pending trade orders will be automatically removed roughly 1-3 days after the delisting time……
TR Sevgili Phemexerlar, Uzaylılar kontrolü ele geçirdi! Güneş sistemimizde Marslı yaratıkları bastıracak tek bir yol var gibi görünüyor… Uzaylıları durdurmak için hemen para yatırın……
EN Roughly 200 cars are affected, which means pretty much all of them.
TR Güvenlik sorunları dikkat çekici.
EN Roughly a year’s total time of being underemployed at work that I could have spent learning new skills but didn’t.
TR Yeni beceriler öğrenmek için harcayabileceğim ama yapmadığım işte tam olarak bir yıllık eksik istihdam süresi.
İngilizce | Türk |
---|---|
time | süresi |
new | yeni |
work | iş |
but | ama |
learning | için |
that | tam |
of | in |
EN And roughly a cost of one million dollars.
TR Ve kabaca bir milyon dolarlık bir maliyet.
İngilizce | Türk |
---|---|
cost | maliyet |
million | milyon |
and | ve |
a | bir |
EN Roughly half of its electricity is already generated using renewable sources
TR Bugün, elektriğin yaklaşık yarısı yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ediliyor
İngilizce | Türk |
---|---|
roughly | yaklaşık |
electricity | enerji |
renewable | yenilenebilir |
is | elde |
of | in |
sources | kaynakları |
EN Roughly 200 cars are affected, which means pretty much all of them.
TR Hava yastıkları yine baş ağrıttı.
EN Roughly half of its electricity is already generated using renewable sources
TR Bugün, elektriğin yaklaşık yarısı yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ediliyor
İngilizce | Türk |
---|---|
roughly | yaklaşık |
electricity | enerji |
renewable | yenilenebilir |
is | elde |
of | in |
sources | kaynakları |
EN In 2017, roughly 5.5 million people worked in the one million or so skilled crafts enterprises in Germany – more than twelve percent of the working population.
TR Almanya’da sayıları bir milyonu bulan ustalık hizmetleri sunan işletmelerde istihdam edilen insan sayısı 2017 yılı itibarıyla yaklaşık 5,5 milyondu ve toplam çalışan nüfusun yüzde 12’sinden fazlasın oluşturuyordu.
İngilizce | Türk |
---|---|
people | insan |
population | nüfusun |
percent | yüzde |
the | toplam |
in | yaklaşık |
of | bir |
EN As hundreds of thousands of refugees poured into Germany, Merkel called upon the country to show solidarity with her now-famous phrase “Wir schaffen das” – which means roughly “We can do this”
TR Yüz binlerce mülteciyle ilgili olarak Merkel meşhur “Başaracağız” sözüyle ülkeyi dayanışma göstermeye çağırdı
EN Roughly one in four Germans go to church at Christmas
TR Aşağı yukarı her dört Alman’dan biri Noel’de kiliseye gider
İngilizce | Türk |
---|---|
to | her |
four | dört |
EN That represents an increase of roughly 70%.
TR Bu da yaklaşık yüzde 70’lik bir artışa denk geliyor.
İngilizce | Türk |
---|---|
increase | artış |
roughly | yaklaşık |
of | bir |
EN That roughly corresponds to the amount of data stored in a 220-kilometre-high pile of DIN A4 sheets of paper
TR Bu miktar, yaklaşık 220 kilometre yüksekliğinde yazılı A4 sayfasına denk geliyor
İngilizce | Türk |
---|---|
a | a |
in | yaklaşık |
EN With roughly 60 data centres, not including internal corporate facilities like those run by Deutsche Bahn and Deutsche Bank, Frankfurt is by far the largest location for the sector in continental Europe
TR Deutsche Bahn veya Deutsche Bank gibi firmaların kendi serverlerini saymazsak, 60 bilgi işlem merkeziyle Frankfurt, açık arayla kıta Avrupası’nın en büyük bilişim merkezi
İngilizce | Türk |
---|---|
data | bilgi |
frankfurt | frankfurt |
EN In comparison, a human hair – at 0.03 millimetres – is roughly ten times as thick
TR Karşılaştırma için bir örnek: 0,03 milimetrelik kalınlığıyla bir insan saçı, yaklaşık on kat daha kalın
İngilizce | Türk |
---|---|
comparison | karşılaştırma |
human | insan |
ten | on |
a | bir |
in | için |
EN According to Biontech, it takes roughly 100 days for the first batches to be shipped out following the decision to adapt the vaccine to a new variant of the virus
TR Biontech’in açıklamalarına göre aşıyı bir virüs mutasyonuna etkili olacak şekilde ayarlama kararının alındığı günden ilk parti ürünün teslim edilmesine kadar yaklaşık 100 gün geçiyor
İngilizce | Türk |
---|---|
decision | karar |
vaccine | aşı |
virus | virüs |
first | ilk |
the | gün |
to | edilmesine |
EN The Spanish acronym stands for “Formación Empresarial Dual Alemana”, which roughly translated means German dual vocational training
TR İspanyolcadaki kısaltmanın açılımı “Formación Empresarial Dual Alemana”, serbest bir çeviriyle: Alman ikili mesleki eğitimi
EN In all, over 1,000 journalists work for the dpa from roughly 150 locations in Germany and abroad
TR Almanya ve yurtdışındaki yaklaşık 150 farklı şehirde toplam 1.000’den fazla gazeteci dpa için çalışıyor
İngilizce | Türk |
---|---|
dpa | dpa |
germany | almanya |
work | çalışıyor |
and | ve |
the | toplam |
for | için |
from | den |
EN From 2008 until the end of 2020, within the framework of the municipal guideline, the initiative supported roughly 18,700 projects in over 3,975 municipalities with a total of 820 million euros.
TR İnisiyatif 2008 - 2020 yılları arasında Yerel Yönetim Yönetmeliği çerçevesinde 3.975’in üzerinde yerel yönetimdeki yaklaşık 18.700 projeye 820 milyon avroluk destek sağladı.
İngilizce | Türk |
---|---|
municipal | yerel |
supported | destek |
million | milyon |
in | yaklaşık |
EN During the first six months of 2020 roughly 1.6 billion tonnes – or 8.8% – less CO2 was emitted into the atmosphere worldwide than during the same period of the previous year
TR 2020 yılının ilk yarısında, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla atmosfere yaklaşık 1,6 milyar ton, başka bir ifadeyle % 8,8 daha az CO2 salındı
İngilizce | Türk |
---|---|
previous | önceki |
year | yılın |
roughly | yaklaşık |
billion | milyar |
less | az |
first | ilk |
the | aynı |
of | bir |
EN Germany’s Federal Government estimates that the new regulations will see roughly 25,000 additional skilled workers come to Germany each year.
TR Federal Hükümet’in tahminlerine göre yeni kurallara bağlı olarak yılda yaklaşık 25.000 uzman elaman daha Almanya’ya gelecek.
İngilizce | Türk |
---|---|
federal | federal |
roughly | yaklaşık |
each | göre |
new | yeni |
EN There are around 41 million women in Germany, roughly two million more than men
TR Almanya’da yaklaşık 41 milyon kadın yaşıyor; yani kadın nüfusu erkek nüfusundan iki milyon daha fazla
İngilizce | Türk |
---|---|
million | milyon |
women | kadın |
men | erkek |
in | yaklaşık |
two | iki |
EN Academics and researchers are networked with roughly 100 partners worldwide
TR Akademisyenler dünya genelinde 100 kadar partnerle işbirliği içinde
İngilizce | Türk |
---|---|
worldwide | dünya |
with | içinde |
EN Lange Anna on the North Sea island of Heligoland is 47 metres tall and weighs roughly 25,000 tonnes. This magnificent free-standing column of red sandstone can be seen from afar rising out of the breakers.
TR Kuzey Denizi Adası Helgoland’daki Uzun Anna kayası 47 metre yüksekliğinde ve 25.000 ton ağırlığında. Çarpıcı görünüme sahip kızıl kumtaşı kaya, uzaklardan görülebilecek biçimde dalgaların arasından göğe uzanıyor.
İngilizce | Türk |
---|---|
north | kuzey |
of | ın |
island | adası |
from | arasından |
and | ve |
out | e |
is | sahip |
EN This rock formation is steeped in legend and stretches roughly 20 kilometres through the northern part of the Harz Foreland
TR Destanlara konu olmuş kaya oluşumu, 20 kilometre boyunca Harz bölgesindeki dağ eteği ovasının kuzey bölgesinde uzanır
İngilizce | Türk |
---|---|
kilometres | kilometre |
northern | kuzey |
in | da |
of | boyunca |
EN The total number of “right-wing” voters in these six states fell by roughly 440,000 from 2.7 million in the 2017 Bundestag election to 2.26 million in the 2018/19 state elections.
TR Federal Meclis seçimlerinde bu altı eyalette toplam 2,7 milyon oy alan partinin oy sayısı yaklaşık 44.400 azalarak 2018/19 eyalet seçimlerinde 2,26 milyona geriledi.
İngilizce | Türk |
---|---|
million | milyon |
six | altı |
EN Roughly 70% say that Greta Thunberg increased their interest in the subject of climate change.
TR Yaklaşık yüzde 70’i, iklim değişikliği konusuna duydukları ilgiyi, Greta Thunberg’in artırdığını söylüyor.
İngilizce | Türk |
---|---|
their | de |
change | değişikliği |
in | yaklaşık |
climate | iklim |
EN With a total of roughly 15 million euros, Germany is providing the major part of the G7 contribution through the KfW Development Bank
TR Almanya, KfW Kalkınma Bankası üzerinden verdiği yaklaşık 15 milyon Euro’yla G7 aidatının ana bölümünü sağlıyor
İngilizce | Türk |
---|---|
million | milyon |
germany | almanya |
major | ana |
development | kalkınma |
EN Friedrich-Ebert-Stiftung, a foundation affiliated with the Social Democratic Party of Germany (SPD), estimates that 50,000 of the roughly one million refugees in Germany may wish to pursue a course of study
TR SPD’ye yakın Friedrich Ebert Vakfı’nın tahminlerine göre sayıları yaklaşık bir milyona yaklaşan mülteciler içinde akademik eğitim almak isteyenlerin sayısının 50.000’i bulabileceği tahmin ediliyor
İngilizce | Türk |
---|---|
foundation | vakfı |
refugees | mülteciler |
course | eğitim |
in | içinde |
with | göre |
EN The programme “Welcome – Students Helping Refugees” supports roughly 160 student initiatives.
TR “Welcome – Üniversite öğrencileri mülteciler için çalışıyor” adlı program 160’a yakın üniversite öğrencisini destekliyor.
EN EU citizens live on an area of roughly four million square kilometres
TR Birliğin vatandaşlarının yaşadığı toplam yüzölçümü yaklaşık dört milyon kilometrekare
İngilizce | Türk |
---|---|
citizens | vatandaşların |
million | milyon |
of | in |
on | yaklaşık |
four | dört |
an | toplam |
EN Hi fellow Phemexers, At roughly 6:00 UTC on Sept. 29, 2022, Phemex will add a new feature allowing users to adjust leverage in cross-margin mode for contract trading. If you have been using cross-m……
TR Sevgili Kullanıcılarımız, VIP deneyimini tatma zamanı geldi! Size, artık tüm özel üyelerimiz için mevcut olan VIP yükseltme deneyimini içeren en son güncellemelerimizi tanıtmak için ……
EN Dear Users, On Sept. 26, 2022 from roughly 6:00 to 7:00 UTC, subscription and redemption services for both Phemex Earn and Phemex Prediction Markets will be temporarily suspended due to system upgr……
TR Sevgili Kullanıcılarımız, 18 Ağustos 2022'de Phemex spot piyasalarında sizler için USDT/TRY, BTC/TRY, ve ETH/TRY işlem çiftlerini listeleyecektir. Artık Türk Lirasıyla Phemex Globa……
EN This is roughly equivalent to performing a use($x) for every variable $x used inside the arrow function
TR Bu kabaca, ok işlevi içinde kullanılan her $x değişkeni için bir use($x) çalıştırmaya eşdeğerdir
İngilizce | Türk |
---|---|
x | x |
arrow | ok |
function | işlevi |
this | bu |
used | kullanılan |
EN Most major components are modular enough to be accessed/replaced independently.
TR Çoğu ana bileşen, bağımsız olarak erişilebilecek/değiştirilebilecek kadar modüllü.
İngilizce | Türk |
---|---|
independently | bağımsız |
most | en |
to | kadar |
EN All broken links should be replaced.
TR Tüm kırık linkler değiştirilmelidir.
İngilizce | Türk |
---|---|
broken | kırık |
all | tüm |
EN At that time, the Commodore 64s had already been replaced by the Amigas, and the Commodere Amigas were now the last years.They work with us for the seo services of the websites they provide online services.
TR O zamanlar Commodore 64 ler yerini çoktan Amiga lara bırakmış ve Commodere Amigaların artık son Yıllarıydı.Online hizmet verdikleri web sitelerinin seo hizmetleri için bizimle çalışıyorlar.
İngilizce | Türk |
---|---|
last | son |
years | yıllar |
seo | seo |
already | çoktan |
with us | bizimle |
online | online |
that | o |
websites | web |
of | in |
and | ve |
services | hizmetleri |
EN With the introduction of the location-independent working method, our face-to-face interviews have been replaced by online phone calls
TR Mekan-bağımsız çalışma yönteminin çalışma hayatımıza girmesiyle birlikte yüz yüze yaptığımız görüşmeler yerini çevrimiçi telefon görüşmelerine bıraktı
İngilizce | Türk |
---|---|
face | yüz |
online | çevrimiçi |
phone | telefon |
working | çalışma |
EN However, it is currently dismissed and replaced by TLS
TR Ancak, şu anda kullanım dışı kalmış ve yerini TLS almıştır
İngilizce | Türk |
---|---|
tls | tls |
and | ve |
EN All of our Dynamic QR Codes are mistake-proof. Made a typo? Fixed. Link no longer working? Replaced. Old images or files? Refreshed.
TR Dinamik QR Kodlarımızla hata yapmanız mümkün değil. İmla hatası mı yaptınız? Düzeltildi. Bağlantı artık çalışmıyor mu? Değiştirildi. Görüntüler veya dosyalar eski mi kaldı? Yenilendi.
İngilizce | Türk |
---|---|
of | ın |
dynamic | dinamik |
qr | qr |
codes | kodları |
made | yaptı |
working | iş |
old | eski |
files | dosyalar |
link | bağlantı |
or | veya |
no | değil |
images | görüntü |
our | de |
no longer | artık |
EN The heavily indebted and failing national carrier Alitalia is finally due to be replaced, with the new state owned ITA
TR Ağır borçlu ve başarısız ulusal taşıyıcı Alitalia?nın nihayet yerini devlete ait yeni ITA ile değiştirmesi bekleniyor
İngilizce | Türk |
---|---|
national | ulusal |
finally | nihayet |
and | ve |
new | yeni |
with | ile |
EN IMPORTANT! Please note that in order to ensure our guests’ safety in times of Covid-19 pandemic, we have suspended or replaced some of our services
TR ÖNEMLİ! Covid-19 küresel salgını döneminde misafirlerimizin güvenliğini sağlamak için, bazı hizmetlerimizi durdurduğumuzu veya değiştirdiğimizi lütfen unutmayın
İngilizce | Türk |
---|---|
our services | hizmetlerimizi |
pandemic | salgın |
or | veya |
of | in |
safety | güvenliğini |
please | lütfen |
ensure | sağlamak için |
some | bazı |
to | sağlamak |
our | de |
EN The work achieved on reducing vehicle weight has also significantly decreased the wear on parts, which need to be replaced less often.
TR Araç ağırlığının azaltılmasıyla elde edilen çalışma, daha az sıklıkla değiştirilmesi gereken parçalardaki aşınmayı da önemli ölçüde azaltmıştır.
İngilizce | Türk |
---|---|
need | gereken |
often | sıklıkla |
achieved | elde |
the | araç |
also | da |
work | iş |
to | daha |
EN The work achieved on reducing vehicle weight has also significantly decreased the wear on parts, which need to be replaced less often
TR Araç ağırlığının azaltılmasıyla elde edilen çalışma, daha az sıklıkla değiştirilmesi gereken parçalardaki aşınmayı da önemli ölçüde azaltmıştır
İngilizce | Türk |
---|---|
need | gereken |
often | sıklıkla |
achieved | elde |
the | araç |
also | da |
work | iş |
to | daha |
EN On Efficient Tronic Gearbox (ETG) versions, the conventional gear lever has been replaced by the “Easy Push” system.
TR Verimli Tronic Şanzıman (ETG) versiyonlarında, geleneksel vites kolu “Easy Push” sistemi ile değiştirilmiştir.
EN In 1978, 2 CV Fourgonnette is replaced by Acadiane.
TR 1978?de 2 CV Fourgonnette, Acadiane tarafından değiştirildi.
İngilizce | Türk |
---|---|
by | tarafından |
50 çeviriden 50 tanesi gösteriliyor