"because his finger"'i Türk diline çevirin

"because his finger" ifadesinin İngilizce ile Türk arasındaki 50 çevirisinden 50 tanesi gösteriliyor

because his finger kelimesinin İngilizce ile Türk çevirisi

İngilizce
Türk

EN Once, he tried to hide his finger under the table during the job interview but when they realized that his finger they rejected him by saying that they would not be able to recruit him because his injured finger would be a ‘high risk’ in the work.

TR Bir keresinde Erhan, iş görüşmesinde parmağını masanın altına saklamaya çalışmış ancak yetkililer parmağını fark edince yaralı parmağının iş için 'yüksek risk' taşıyacağını öne sürerek iş başvurusunu reddetmişler.

İngilizce Türk
high yüksek
risk risk
his in
because için
a bir

EN Once, he tried to hide his finger under the table during the job interview but when they realized that his finger they rejected him by saying that they would not be able to recruit him because his injured finger would be a ‘high risk’ in the work.

TR Bir keresinde Erhan, iş görüşmesinde parmağını masanın altına saklamaya çalışmış ancak yetkililer parmağını fark edince yaralı parmağının iş için 'yüksek risk' taşıyacağını öne sürerek iş başvurusunu reddetmişler.

İngilizce Türk
high yüksek
risk risk
his in
because için
a bir

EN Once, he tried to hide his finger under the table during the job interview but when they realized that his finger they rejected him by saying that they would not be able to recruit him because his injured finger would be a ‘high risk’ in the work.

TR Bir keresinde Erhan, iş görüşmesinde parmağını masanın altına saklamaya çalışmış ancak yetkililer parmağını fark edince yaralı parmağının iş için 'yüksek risk' taşıyacağını öne sürerek iş başvurusunu reddetmişler.

İngilizce Türk
high yüksek
risk risk
his in
because için
a bir

EN Once, he tried to hide his finger under the table during the job interview but when they realized that his finger they rejected him by saying that they would not be able to recruit him because his injured finger would be a ‘high risk’ in the work.

TR Bir keresinde Erhan, iş görüşmesinde parmağını masanın altına saklamaya çalışmış ancak yetkililer parmağını fark edince yaralı parmağının iş için 'yüksek risk' taşıyacağını öne sürerek iş başvurusunu reddetmişler.

İngilizce Türk
high yüksek
risk risk
his in
because için
a bir

EN After he had to leave this work because his finger was cut off, he tried to earn a living for himself and his family by working in daily jobs

TR Parmağı kesildiği için işinden ayrılmak zorunda kalan Erhan, günlük işlerde çalışarak kendisi ve ailesi için bir geçim kaynağı sağlamaya çalıştı

İngilizce Türk
family ailesi
daily günlük
his in
and ve
working çalışarak
work
off bir

EN After he had to leave this work because his finger was cut off, he tried to earn a living for himself and his family by working in daily jobs

TR Parmağı kesildiği için işinden ayrılmak zorunda kalan Erhan, günlük işlerde çalışarak kendisi ve ailesi için bir geçim kaynağı sağlamaya çalıştı

İngilizce Türk
family ailesi
daily günlük
his in
and ve
working çalışarak
work
off bir

EN After he had to leave this work because his finger was cut off, he tried to earn a living for himself and his family by working in daily jobs

TR Parmağı kesildiği için işinden ayrılmak zorunda kalan Erhan, günlük işlerde çalışarak kendisi ve ailesi için bir geçim kaynağı sağlamaya çalıştı

İngilizce Türk
family ailesi
daily günlük
his in
and ve
working çalışarak
work
off bir

EN After he had to leave this work because his finger was cut off, he tried to earn a living for himself and his family by working in daily jobs

TR Parmağı kesildiği için işinden ayrılmak zorunda kalan Erhan, günlük işlerde çalışarak kendisi ve ailesi için bir geçim kaynağı sağlamaya çalıştı

İngilizce Türk
family ailesi
daily günlük
his in
and ve
working çalışarak
work
off bir

EN Sahin, who was born in Turkey and did his PhD in Cologne, came to Germany with his parents because his father had found a job at a car factory

TR Türkiye’de doğan Şahin tıpta uzmanlığını Köln’de yapmış ve babası bir otomobil fabrikasında iş bulduğu için anne babasıyla birlikte Almanya’ya gelmiş

İngilizce Türk
parents anne
car otomobil
and ve
his in
at nda
a bir
because için

EN Writing about his grandfather, he says: “Throughout his life he was grateful that Germany had given him the opportunity to provide his family with a better life

TR Demir, büyükbabası hakkında şunları yazıyor: “Hayatı boyunca, kendisine ve ailesine daha iyi bir yaşam imkanı sunduğu için Almanya’ya minnettardı

EN Felix Banaszak says he has a “classic Ruhr area biography”, and by that he means that his family shares a migration background. His great-grandparents on his father’s side of the family came to the Ruhr Valley from Poland.

TR Felix Banaszak kendisinin “klasik bir Ruhr Bölgesi hayat hikayesine” sahip olduğunu söylüyor; kastettiği, ailesinin göç geçmişi. Babasının büyük dedesi Ruhr bölgesine Polonya’dan gelmiş.

EN Einstein always used his knowledge to inform the world better and left his intelligence as his legacy.

TR Einstein bilgisini her zaman dünyayı daha iyi bilgilendirmek için kullandı ve zekasını miras olarak bıraktı.

İngilizce Türk
legacy miras
his in
and ve
better daha iyi
always her zaman
world dünyayı

EN But because Mahmood Khalaf does not let himself be distracted from his goals so easily, he persistently continued on his way to self-employment in Germany

TR Ancak Mahmood Khalaf hedeflerinden kolay kolay vazgeçmediği için Almanya'da bağımsızlık yolunda kararlılıkla ilerledi

EN Director J.P. Klautz at his desk, with on the wall a portrait of his mentor Herman Robbers

TR Yönetici J.P. Klautz masasında, duvarda akıl hocası Herman Robbers'in bir portresiyle birlikte

İngilizce Türk
at nda
a bir
with birlikte

EN If he did not have his own house, he could not pay the apartment rent and he would stay on the street with his family

TR Eğer yaşadığı ev kendisinin olmasaydı, bir dairenin kirasını ödeyemeyecek ve belki de ailesiyle birlikte sokakta kalacaktı

İngilizce Türk
if eğer
pay bir
house ev
and ve
with birlikte
his ya

EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living

TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor

İngilizce Türk
technical teknik
maintenance bakım
repair onarım
erhan erhan
a olan
and ve
working çalışıyor

EN The Tesla CEO has tweeted his affinity for the dog-theme cryptocurrency on numerous occasions and even changed his Twitter bio to CEO of Dogecoin at one point

TR Tesla CEO'su, çeşitli zamanlarda bu köpek temalı kripto para için desteği ile ilgili tweetler atmış ve hatta bir keresinde, Twitter bio bölümünü Dogecoin'in CEO'su olarak değiştirmişti

İngilizce Türk
tesla tesla
twitter twitter
dog köpek
at de
has bu
and ve
on ilgili
even bir
to hatta
for için
of in
cryptocurrency kripto

EN Since September 2016, he has been serving his patients as a plastic surgeon in his office in Bayraklı, İzmir.They work with us for the seo services of the websites they provide online services.

TR Eylül 2016 tarihinden itibaren hastalarına estetik cerrah olarak İzmir Bayraklı’daki muayenehanesinde hizmet vermektedir.Online hizmet verdikleri web sitelerinin seo hizmetleri için bizimle çalışıyorlar.

İngilizce Türk
september eylül
seo seo
with us bizimle
online online
websites web
patients hastalar
services hizmetleri
of in

EN Nick Drake (Nicholas Rodney Drake, Rangoon, Burma, June 19, 1948 - Tanworth-in-Arden, England, November 25, 1974) was an English folk singer known for his gentle, enigmatic songs and his vi… read more

TR Britanyalı şarkıcı, söz yazarı ve besteci. Sakin, utangaç fakat karamsardır. Kendine özgü bir akustik gitar çalış tekniğine sahiptir. Gitarı farklı biçimlerde akor ettiğinden gitarın ses… Devamını oku

EN jazz musician and composer widely acknowledged for his skills as an electric bass player, as well as his command of varied musical styles including jazz, jazz fusion, funk, and jazz-funk

TR basit bir ailenin çocuğu olarak doğan ve “dünyanın en iyi basçısı” ünvanını alan biridir o

İngilizce Türk
of ın
as olarak
an bir
well iyi
and ve

EN He is noted for playing his red Gibson ES-335 and his Gibson L5 guitars

TR Kariyeri boyunca üç binin üzerinde konser vermiş, kırk ikinin üzerinde albüm kaydetmiş, 1976'dan beri gelen Contemporary Jazz'a öncülük etmiştir

İngilizce Türk
for boyunca
is üzerinde
and gelen

EN While that made the world smaller for him, it was his discovery of the Internet that truly opened his eyes to the possibilities

TR Bu onun için dünyayı daha küçük hale getirirken,gerçek manada olabileceklere gözünü açan İnternetin keşfi olmuştur

İngilizce Türk
of in
that gerçek
smaller daha küçük
world dünyayı

EN Jamie drives our vision, strategy, and growth. His love for customers is only superseded by his affection for chocolate.

TR Jamie vizyonumuzu, stratejimizi ve büyümemizi yönlendiriyor. Müşterilere olan sevgisi sadece çikolataya olan sevgisinin yerini alıyor.

İngilizce Türk
customers müşterilere
and ve

EN If he did not have his own house, he could not pay the apartment rent and he would stay on the street with his family

TR Eğer yaşadığı ev kendisinin olmasaydı, bir dairenin kirasını ödeyemeyecek ve belki de ailesiyle birlikte sokakta kalacaktı

İngilizce Türk
if eğer
pay bir
house ev
and ve
with birlikte
his ya

EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living

TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor

İngilizce Türk
technical teknik
maintenance bakım
repair onarım
erhan erhan
a olan
and ve
working çalışıyor

EN When journalist Deniz Yücel was arrested in Turkey in February 2017, a long struggle began for him, for his relatives, but also for all those who followed his story every day

TR Gazeteci Deniz Yücel, Şubat 2017'de Türkiye'de tutuklandığında uzun bir mücadele başladı - kendisi için, akrabaları için, ama aynı zamanda her gün hikayesini takip eden herkes için

İngilizce Türk
long uzun
his in
followed takip
but ama
also de
when zamanda
day gün
for için

EN The patient shares detailed information with us about her/his medical history, like treating’s in the past, reports, test results and any other documents about her/his possible current conditions for the preliminary diagnosis.

TR Hasta ön tanı için şikayetlerini, eğer daha önce tedavi olduysa detaylı bilgileri ve varsa rapor, film, test sonucu vb. belgeleri bizimle paylaşır.

İngilizce Türk
patient hasta
information bilgileri
reports rapor
test test
documents belgeleri
detailed detaylı
with us bizimle
his in
the önce
and ve
for için

EN Description: View Tangent femdom copulates him with his own cum hd as completely free. BDSM porn xxx Tangent femdom copulates him with his own cum video.

TR Açıklama: Teğet femdom onu kendi cum ile kopyalar hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Teğet femdom onu kendi cum ile kopyalar video.

İngilizce Türk
description açıklama
hd hd
completely tamamen
bdsm bdsm
free ücretsiz
video video
as olarak
own kendi
view ile
porn porno
xxx xxx

EN For his song “Not Angry”, Chris James shot a video in his grandma’s garden in Hilden. It has now gone viral in China. How did that happen?

TR Almanya’dan bu genç kadın ve erkekler 2022’de dikkatleri üzerlerine çekme şansına sahip. İsimlerini hatırlamakta fayda var.

İngilizce Türk
a var
that sahip

EN The Tesla CEO has tweeted his affinity for the dog-theme cryptocurrency on numerous occasions and even changed his Twitter bio to CEO of Dogecoin at one point

TR Tesla CEO'su, çeşitli zamanlarda bu köpek temalı kripto para için desteği ile ilgili tweetler atmış ve hatta bir keresinde, Twitter bio bölümünü Dogecoin'in CEO'su olarak değiştirmişti

İngilizce Türk
tesla tesla
twitter twitter
dog köpek
at de
has bu
and ve
on ilgili
even bir
to hatta
for için
of in
cryptocurrency kripto

EN If he did not have his own house, he could not pay the apartment rent and he would stay on the street with his family

TR Eğer yaşadığı ev kendisinin olmasaydı, bir dairenin kirasını ödeyemeyecek ve belki de ailesiyle birlikte sokakta kalacaktı

İngilizce Türk
if eğer
pay bir
house ev
and ve
with birlikte
his ya

EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living

TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor

İngilizce Türk
technical teknik
maintenance bakım
repair onarım
erhan erhan
a olan
and ve
working çalışıyor

EN If he did not have his own house, he could not pay the apartment rent and he would stay on the street with his family

TR Eğer yaşadığı ev kendisinin olmasaydı, bir dairenin kirasını ödeyemeyecek ve belki de ailesiyle birlikte sokakta kalacaktı

İngilizce Türk
if eğer
pay bir
house ev
and ve
with birlikte
his ya

EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living

TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor

İngilizce Türk
technical teknik
maintenance bakım
repair onarım
erhan erhan
a olan
and ve
working çalışıyor

EN Ammar Riad Abduljabbar had to fight for his ticket to Tokyo in every respect: he followed his father from Iraq to Hamburg at the age of 15 after struggling along doing odd jobs

TR Ammar Riad Abduljabbar, Tokyo biletini bileğinin hakkıyla kazandı: 15 yaşındayken memleketi Irak’ta her türlü işte şansını denedikten sonra babasının peşinden Irak’tan Hamburg’a gelmiş

İngilizce Türk
tokyo tokyo
the sonra

EN Karlos from Spain tells you in the video about his experience of training as a media designer in Germany and how it changed his life.

TR İspanya uyruklu Karlos, medya tasarımcılığı meslek eğitimini nasıl yaşadığını ve bunun hayatını nasıl değiştirdiğini size bu videosunda anlatıyor.

İngilizce Türk
tells anlatıyor
media medya
designer tasarımcı
and ve
how nasıl
life hayat
the size

EN Tom Grond (@traveltomtom) from the Netherlands is a "Fulltime Traveller". He has travelled to Germany more than once. He shares his experiences on his Travelblog.

TR Hollanda’da yaşayan Tom Grond (@traveltomtom) bir „fulltime traveler“. Almanya’yı bir defadan fazla gezmiş. Kendi seyahat blogunda deneyimlerini anlatıyor.

İngilizce Türk
tom tom
a bir
more fazla
his kendi

EN The fifty-two year old, who grew up in Moscow, has lived in Berlin since 1990 and writes his books in German, not in his Russian mother tongue

TR 52 yaşınndaki Kaminer 1990’dan beri Berlin’de yaşıyor ve kitaplarını anadili olan Rusçada değil Almanca yazıyor

İngilizce Türk
has olan
his ya
and ve
books kitaplar
the değil

EN “I did it to make sure my vote counted, and it was thrilling to know that it was important.” He was five years old when his parents brought him and his brother to Germany from St Petersburg in 1993

TR “Sesimi duyurabilmek için oyumu kullandım

EN His words carry weight, he weighs up his judgements carefully

TR Değerlendirmelerini enine boyuna düşünerek yapan viroloğun sözlerine değer veriliyor

EN His father was a miner and later a teacher, his mother a housewife

TR Babası bir madenci, daha sonra da öğretmenlik yapmış, annesi ev kadını

İngilizce Türk
was daha
later daha sonra
a bir

EN While that made the world smaller for him, it was his discovery of the Internet that truly opened his eyes to the possibilities

TR Bu onun için dünyayı daha küçük hale getirirken,gerçek manada olabileceklere gözünü açan İnternetin keşfi olmuştur

İngilizce Türk
of in
that gerçek
smaller daha küçük
world dünyayı

EN Nick Drake (Nicholas Rodney Drake, Rangoon, Burma, June 19, 1948 - Tanworth-in-Arden, England, November 25, 1974) was an English folk singer known for his gentle, enigmatic songs and his vi… read more

TR Britanyalı şarkıcı, söz yazarı ve besteci. Sakin, utangaç fakat karamsardır. Kendine özgü bir akustik gitar çalış tekniğine sahiptir. Gitarı farklı biçimlerde akor ettiğinden gitarın ses… Devamını oku

EN jazz musician and composer widely acknowledged for his skills as an electric bass player, as well as his command of varied musical styles including jazz, jazz fusion, funk, and jazz-funk

TR basit bir ailenin çocuğu olarak doğan ve “dünyanın en iyi basçısı” ünvanını alan biridir o

İngilizce Türk
of ın
as olarak
an bir
well iyi
and ve

EN He is noted for playing his red Gibson ES-335 and his Gibson L5 guitars

TR Kariyeri boyunca üç binin üzerinde konser vermiş, kırk ikinin üzerinde albüm kaydetmiş, 1976'dan beri gelen Contemporary Jazz'a öncülük etmiştir

İngilizce Türk
for boyunca
is üzerinde
and gelen

EN Jamie drives our vision, strategy, and growth. His love for customers is only superseded by his affection for chocolate.

TR Jamie vizyonumuzu, stratejimizi ve büyümemizi yönlendiriyor. Müşterilere olan sevgisi sadece çikolataya olan sevgisinin yerini alıyor.

İngilizce Türk
customers müşterilere
and ve

EN At Tetra Pak, our vision is to make food safe and available, everywhere. Thang, product manager and expert in developing markets, sees the results of his and his colleagues' work every day.

TR Tetra Pak'ta vizyonumuz, gıdayı her yerde güvenli ve kullanılabilir hale getirmektir. Ürün müdürü ve gelişen pazarlar uzmanı olan Thang, kendisinin ve iş arkadaşlarının çalışmalarının sonuçlarını her gün görüyor.

İngilizce Türk
tetra tetra
expert uzman
our vision vizyonumuz
food gıdayı
markets pazarlar
available kullanılabilir
and ve
manager müdürü
is olan
results sonuçlarını
everywhere her yerde

EN Charlie Chaplin is the perfect example of the Jester. He brought joy to others’ lives through his clever work. Keanu Reeves represents the Innocent archetype through his easy-going lifestyle and always doing what is best for others.

TR Charlie Chaplin Soytarı'nın mükemmel bir örneğidir. Zekice çalışmalarıyla başkalarının hayatlarına neşe katmıştır. Keanu Reeves, rahat yaşam tarzı ve her zaman başkaları için en iyi olanı yapmasıyla Masum arketipini temsil eder.

İngilizce Türk
represents temsil
and ve
perfect mükemmel
others başkaları
his olan
always her zaman
best en

EN With our intuitive Form Builder, all you have to do is drag and drop form fields and visual elements with your mouse or finger until you’ve created the perfect custom job application form

TR Form Oluşturucu'muz ile tek yapmanız gereken, mükemmel bir iş başvuru formunu oluşturana kadar form alanlarını ve görsel öğeleri mouse veya parmağınızla sürükleyip bırakmaktır

İngilizce Türk
drag sürükleyip
visual görsel
perfect mükemmel
to do yapmanız
mouse mouse
form form
application başvuru
or veya
and ve

EN Bushy aged anal drilling with finger

TR Yalnız anne sahte bir penis ile vajinasını dipsiz birleştirir

İngilizce Türk
with ile

50 çeviriden 50 tanesi gösteriliyor