TR Elde ettiğiniz sonuçtan memnun kaldığınızdan emin olmak için videonuzun önizlemesini yapın. Projeniz üzerinde her zaman düzenlemeler ve değişiklikler yapabilirsiniz. Outronuzu dışa aktarmak sadece birkaç dakika sürecektir.
Isalin ang "düzenlemeler ve değişiklikler" sa Ingles
Ipinapakita ang 50 ng 50 mga pagsasalin ng pariralang "düzenlemeler ve değişiklikler" mula sa Turko hanggang Ingles
Mga pagsasalin ng düzenlemeler ve değişiklikler
Maaaring isalin ang "düzenlemeler ve değişiklikler" sa Turko sa mga sumusunod na Ingles na salita/parirala:
| düzenlemeler | edits regulations |
| değişiklikler | changes information new that |
Pagsasalin ng Turko sa Ingles ng düzenlemeler ve değişiklikler
Turko
Ingles
EN Preview your video to make sure that you’re content with the final result. You can always edit your project and make any changes. It will only take a couple of minutes to export your outro.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| emin | sure |
| yapın | make |
| değişiklikler | changes |
TR Elde ettiğiniz sonuçtan memnun kaldığınızdan emin olmak için videonuzun önizlemesini yapın. Projeniz üzerinde her zaman düzenlemeler ve değişiklikler yapabilirsiniz. Outronuzu dışa aktarmak sadece birkaç dakika sürecektir.
EN Preview your video to make sure that you’re content with the final result. You can always edit your project and make any changes. It will only take a couple of minutes to export your outro.
TR Bu Gizlilik Politikasını periyodik olarak gözden geçirmeniz tavsiye edilir. Değişiklikler. Bu Gizlilik Politikasında yapılan değişiklikler aşağıdaki durumlarda geçerli olur bu sayfada yayınlanmaktadır.
EN You are advised to review this Privacy Policy periodically for any changes. Changes to this Privacy Policy are effective when they are posted on this page.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| bu | this |
| politikasını | policy |
| gözden | review |
| değişiklikler | changes |
| olur | are |
| sayfada | page |
TR Zoom, işbu Madde 15.1 uyarınca zaman zaman bu Sözleşmede değişiklikler, silmeler ve eklemeler ("Değişiklikler") yapabilir
EN Zoom may make modifications, deletions, and additions to this Agreement (?Changes?) from time to time in accordance with this Section 15.1
TR Saha çalışmalarında edindiğimiz bilgi ve deneyimle, kırılgan grupların temel haklarının korunması ve ilgili yasal düzenlemeler için kamuoyu oluşturma faaliyetleri yürütüyoruz.
EN Drawing from the experience we gain in the field, we do awareness raising work to defend basic rights of vulnerable communities and positively impact relevant policy making.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| saha | field |
| bilgi | experience |
| temel | basic |
| ilgili | relevant |
TR İhtiyaçlarınıza önem veriyoruz ve yolculuğunuz için özel düzenlemeler yapabiliyoruz.
EN We care about our passengers and provide assistance for those who request special arrangements for their trip.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| özel | special |
TR Birçok hükümet, ithalatçıların bir durum tespit sistemini (Due Diligince System) yürürlüğe koymalarını gerektirecek düzenlemeler uygulamaktadır
EN Several governments have implemented regulations, forcing importers to have a Due Diligence System (DDS) in place
| Turko | Ingles |
|---|---|
| birçok | several |
| düzenlemeler | regulations |
TR Düzenlemeler, sertifikasyonlar ve özelleştirilmiş standartlar sürekli iyileştirmeye tabidir. Control Union, bu gelişmeleri yakından izler ve müşterileri en son değişikliklerden her daim haberdar etmeyi görev kabul eder.
EN Regulations, certifications and tailor-made standards are the subjects of continuous improvement. Control Union Certifications follows these developments closely and we see it as our task to keep our customers updated about the latest changes.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| düzenlemeler | regulations |
| ve | and |
| standartlar | standards |
| sürekli | continuous |
| control | control |
| union | union |
| yakından | closely |
| müşterileri | customers |
| görev | task |
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| mükemmel | perfect |
| özel | special |
| veya | or |
| spa | spa |
| yeni | new |
TR Önlem Amaçlı Düzenlemeler: Çapraz-Medya Sahipliği Yoğunlaşması
EN Regulatory Safeguards: Cross-Media Ownership Concentration
| Turko | Ingles |
|---|---|
| sahipliği | ownership |
TR Önlem Amaçlı Düzenlemeler: Sahiplik (Yapısının) Şeffaflığı
EN Regulatory Safeguards: Ownership Transparency
TR Bu düzenlemeler, ağ sağlayıcıların kullanıcılarının eriştiği içerikleri sınırlandırmalarının ve onların kullandığı hizmetleri kısıtlamalarının önüne geçiyor
EN This set of regulations prevents network providers from restricting content their users access and limiting the services they use
| Turko | Ingles |
|---|---|
| bu | this |
| düzenlemeler | regulations |
| onların | their |
| hizmetleri | services |
| ın | of |
| sağlayıcıları | providers |
TR Pazar rekabeti, duopolize edilmiş ISP pazarında kaim olmamaktadır, bu yüzden Açık İnternet Düzeni gerekli yere yatırım yapmaktadır, ancak hafif düzenlemeler
EN Market competition does not exist within the duopolized ISP market, so the Open Internet Order puts into place necessary, but light, regulations
| Turko | Ingles |
|---|---|
| pazar | market |
| rekabeti | competition |
| isp | isp |
| gerekli | necessary |
| ancak | but |
| düzenlemeler | regulations |
| yüzden | so |
TR Hikaye anlatıcısı ve ses mühendisi arasındaki sıkıcı ve zaman alıcı süreci tek bir merkezi konumda düzenlemeler, önemli noktalar ve üst çizimlerinizi bulundurarak ortadan kaldırın.
EN Remove the tedious and time-consuming back-and-forth process between storyteller and audio engineer by having all your edits, highlights, and strikethroughs in one central location.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| ses | audio |
| sıkıcı | tedious |
| zaman | time |
| süreci | process |
| merkezi | central |
| düzenlemeler | edits |
| kaldırın | remove |
TR Sonix tüm dosyalarınızı yedekler ve her 3 saniyede bir transkriptlerinizde yaptığınız değişiklikleri depolar. Hızlı bir şekilde önceki sürüme geri dönün ve ne, kim ve ne zaman düzenlemeler yapıldığını görün.
EN Sonix backs up all your files and stores changes you make to your transcripts every 3 seconds. Quickly revert back to a previous version and see what, who, and when edits were made.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| sonix | sonix |
| dosyalarınızı | your files |
| saniyede | seconds |
| yaptığınız | made |
| değişiklikleri | changes |
| kim | who |
| düzenlemeler | edits |
TR Videonun saatlerini dakikalar içinde metne veya altyazılara otomatik olarak dönüştürün. Hikaye anlatmaya odaklanın; video editörlerinize kolayca notlar ve düzenlemeler gönderin.
EN Automatically convert hours of video to text or subtitles in minutes. Focus on the storytelling—easily send notes and edits to your video editors.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| dakikalar | minutes |
| metne | text |
| odaklanın | focus |
| video | video |
| kolayca | easily |
| notlar | notes |
| düzenlemeler | edits |
| gönderin | send |
TR Bu, siz Final Cut Pro'da düzenlemeler yapana kadar orijinal video ve sesinizin değişmeyeceği anlamına gelir.
EN This means that your original video and audio will be unchanged until you make edits in Final Cut Pro.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| bu | this |
| final | final |
| cut | cut |
| düzenlemeler | edits |
| orijinal | original |
| video | video |
| gelir | will |
TR Sonix'in tarayıcı tabanlı transkriptlerinin Google dokümanları gibi düzenlenmesi kolaydır. Otomatik transkriptiniz ses/video dosyanıza dikilir, böylece ses dinlerken transkripti çalabilir ve düzenlemeler yapabilirsiniz.
EN Sonix's browser-based transcripts are easy to edit just like Google docs. Your automated transcript is stitched to your audio/video file so you can playback the transcript and make edits while listening to the audio.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| tarayıcı | browser |
| tabanlı | based |
| otomatik | automated |
| transkripti | transcript |
| düzenlemeler | edits |
TR Dakika içinde size otomatik bir transkript vereceğiz. Güçlü editörümüzde düzenlemeler yapın. Özellik makaleniz için önemli anları bulmak için arama işlevimizi kullanın.
EN We'll give you an automated transcript in minutes. Make edits in our powerful editor. Use our search function to find key moments for your feature article.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| dakika | minutes |
| size | you |
| otomatik | automated |
| transkript | transcript |
| güçlü | powerful |
| düzenlemeler | edits |
| yapın | make |
| önemli | key |
| anları | moments |
| kullanın | use |
TR Editörleri, yapımcıları ve personeli aynı sayfada tutmak için tüm düzenlemeler, vurgular, notlar ve yorumlarınızı tek bir merkezi konumda bulabilirsiniz.
EN With all your edits, highlights, notes, and comments in one central location to keep editors, producers, and staff on the same page.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| personeli | staff |
| sayfada | page |
| düzenlemeler | edits |
| notlar | notes |
| merkezi | central |
TR Size hızlı bir şekilde otomatik bir transkript vereceğiz. Ardından, güçlü editörümüzde düzenlemeler yapın. Amacınızı tanıtmanıza yardımcı olacak önemli anları bulmak için arama işlevimizi kullanın.
EN We'll give you an automated transcript quickly. Then, make edits in our powerful editor. Use our search function to find key moments to help promote your cause.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| size | you |
| otomatik | automated |
| transkript | transcript |
| güçlü | powerful |
| düzenlemeler | edits |
| yapın | make |
| önemli | key |
| anları | moments |
| kullanın | use |
TR Saha çalışmalarında edindiğimiz bilgi ve deneyimle, kırılgan grupların temel haklarının korunması ve ilgili yasal düzenlemeler için kamuoyu oluşturma faaliyetleri yürütüyoruz.
EN Drawing from the experience we gain in the field, we do awareness raising work to defend basic rights of vulnerable communities and positively impact relevant policy making.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| saha | field |
| bilgi | experience |
| temel | basic |
| ilgili | relevant |
TR Sertifikalar ve Onaylar; Kanunlar, Düzenlemeler ve Gizlilik ile birlikte Uyum ve Çerçeveler, uygunluk sağlamayı hedeflediğimiz BT standartlarını oluşturur
EN IT standards we comply with are broken out by Certifications and Attestations; Laws, Regulations and Privacy; and Alignments and Frameworks
| Turko | Ingles |
|---|---|
| düzenlemeler | regulations |
| gizlilik | privacy |
| bt | it |
| standartları | standards |
TR Ek olarak Ücret Garanti Fonu Yönetmeliği’nin 9. maddesine yeni bentler eklenmiştir. Ödemeye ilişkin usul ve esaslara eklenen bu düzenlemeler aşağıdaki gibidir:
EN Additionally, new subclauses have been added to article 9 of the Wage Guarantee Fund Regulation. Following regulations added to the payment procedures and principles:
| Turko | Ingles |
|---|---|
| garanti | guarantee |
| yönetmeliği | regulation |
| yeni | new |
| eklenen | added |
| düzenlemeler | regulations |
TR Cumhuriyet döneminde ise önemi artan kooperatifçilik hakkında çeşitli hukuksal düzenlemeler ortaya çıkmaya başlamıştır
EN In the Republican period, various legal regulations began to emerge about cooperatives, which became more important
| Turko | Ingles |
|---|---|
| hakkında | about |
| düzenlemeler | regulations |
TR İlaç şirketleri, tedarik zinciri boyunca sıkı düzenlemeler, masraflı piyasadan geri çekmeler, sahtecilik ve ürün koruma nedeniyle artan zorluklar ile karşı karşıya
EN Pharmaceutical companies are facing increased challenges presented by strict regulations, costly recalls, counterfeiting and product protection across the supply chain
| Turko | Ingles |
|---|---|
| şirketleri | companies |
| tedarik | supply |
| zinciri | chain |
| sıkı | strict |
| düzenlemeler | regulations |
| ürün | product |
| koruma | protection |
| zorluklar | challenges |
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| mükemmel | perfect |
| özel | special |
| veya | or |
| spa | spa |
| yeni | new |
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| mükemmel | perfect |
| özel | special |
| veya | or |
| spa | spa |
| yeni | new |
TR Uluslararası Ticari Düzenlemeler - Moroğlu Arseven
EN International Trade Regulation - Moroğlu Arseven
| Turko | Ingles |
|---|---|
| uluslararası | international |
| arseven | arseven |
TR Haksız ticari uygulamalara ilişkin düzenlemeler piyasadaki rakipler arasında serbest ve adil rekabetin korunmasını sağlar
EN Unfair trade practice laws promote clarity, as well as protect free and fair competition between competitors
| Turko | Ingles |
|---|---|
| rakipler | competitors |
| serbest | free |
| adil | fair |
TR Uluslararası Ticari Düzenlemeler
EN Consulting, Services and Outsourcing Agreements
TR Uygulamada, sınır ötesi yasal düzenlemeler nedeniyle; hizmet sürecinin takibi ve korunması zor olabilmektedir
EN In practice, it can also be challenging to monitor and maintain service levels within cross-border arrangements
| Turko | Ingles |
|---|---|
| sınır | border |
| hizmet | service |
| ve | and |
TR Markanızı özgür ruhlu bir hayvanla süsleyin ve ona karşı konulmaz bir çekicilik kazandırın. Çok çeşitli şablonlardan oluşan kitaplıktan dilediğiniz tasarımı seçin ve üzerinde düzenlemeler yaparak mükemmel hale getirin.
EN Let the free-spirited animal embellish your brand, giving it an irresistible charm. Find your design in a vast library of templates and edit it to perfection.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| özgür | free |
| çekicilik | charm |
| tasarımı | design |
| mükemmel | vast |
| tasarım | templates |
TR Sorumluluğun net olması ve düzenlemeler yapmanın sorunsuz olması için ekip üyelerini etiketleyin.
EN Tag team members so ownership is clear and leaving edits is seamless.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| net | clear |
| düzenlemeler | edits |
| sorunsuz | seamless |
| ekip | team |
TR Saha çalışmalarında edindiğimiz bilgi ve deneyimle, kırılgan grupların temel haklarının korunması ve ilgili yasal düzenlemeler için kamuoyu oluşturma faaliyetleri yürütüyoruz.
EN Drawing from the experience we gain in the field, we do awareness raising work to defend basic rights of vulnerable communities and positively impact relevant policy making.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| saha | field |
| bilgi | experience |
| temel | basic |
| ilgili | relevant |
TR Saha çalışmalarında edindiğimiz bilgi ve deneyimle, kırılgan grupların temel haklarının korunması ve ilgili yasal düzenlemeler için kamuoyu oluşturma faaliyetleri yürütüyoruz.
EN Drawing from the experience we gain in the field, we do awareness raising work to defend basic rights of vulnerable communities and positively impact relevant policy making.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| saha | field |
| bilgi | experience |
| temel | basic |
| ilgili | relevant |
TR İhtiyaçlarınıza önem veriyoruz ve yolculuğunuz için özel düzenlemeler yapabiliyoruz.
EN We care about our passengers and provide assistance for those who request special arrangements for their trip.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| özel | special |
TR Sorumluluğun net olması ve düzenlemeler yapmanın sorunsuz olması için ekip üyelerini etiketleyin.
EN Tag team members so ownership is clear and leaving edits is seamless.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| net | clear |
| düzenlemeler | edits |
| sorunsuz | seamless |
| ekip | team |
TR Birçok hükümet, ithalatçıların bir durum tespit sistemini (Due Diligince System) yürürlüğe koymalarını gerektirecek düzenlemeler uygulamaktadır
EN Several governments have implemented regulations, forcing importers to have a Due Diligence System (DDS) in place
| Turko | Ingles |
|---|---|
| birçok | several |
| düzenlemeler | regulations |
TR Düzenlemeler, sertifikasyonlar ve özelleştirilmiş standartlar sürekli iyileştirmeye tabidir. Control Union, bu gelişmeleri yakından izler ve müşterileri en son değişikliklerden her daim haberdar etmeyi görev kabul eder.
EN Regulations, certifications and tailor-made standards are the subjects of continuous improvement. Control Union Certifications follows these developments closely and we see it as our task to keep our customers updated about the latest changes.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| düzenlemeler | regulations |
| ve | and |
| standartlar | standards |
| sürekli | continuous |
| control | control |
| union | union |
| yakından | closely |
| müşterileri | customers |
| görev | task |
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| mükemmel | perfect |
| özel | special |
| veya | or |
| spa | spa |
| yeni | new |
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| mükemmel | perfect |
| özel | special |
| veya | or |
| spa | spa |
| yeni | new |
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| mükemmel | perfect |
| özel | special |
| veya | or |
| spa | spa |
| yeni | new |
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| mükemmel | perfect |
| özel | special |
| veya | or |
| spa | spa |
| yeni | new |
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| mükemmel | perfect |
| özel | special |
| veya | or |
| spa | spa |
| yeni | new |
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| mükemmel | perfect |
| özel | special |
| veya | or |
| spa | spa |
| yeni | new |
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| mükemmel | perfect |
| özel | special |
| veya | or |
| spa | spa |
| yeni | new |
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| mükemmel | perfect |
| özel | special |
| veya | or |
| spa | spa |
| yeni | new |
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| mükemmel | perfect |
| özel | special |
| veya | or |
| spa | spa |
| yeni | new |
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
| Turko | Ingles |
|---|---|
| mükemmel | perfect |
| özel | special |
| veya | or |
| spa | spa |
| yeni | new |
Ipinapakita ang 50 ng 50 na mga pagsasalin
Mga katulad na pagsasalin
düzenlemeler güçlü editörümüzde düzenlemeler mükemmel düzenlemeler yapmanıza önlem amaçlı düzenlemeler düzenlemeler yapmanın sorunsuz merkezi konumda düzenlemeler düzenlemeler için kamuoyu düzenlemeler yapana kadar henüz bağlayıcı düzenlemeler hukuksal düzenlemeler ortaya düzenlemeler piyasadaki rakipler düzenlemeler daha da düzenlemeler yapıldığını konumda düzenlemeler çalabilir ve düzenlemeler düzenlemeler ve gizlilik değişiklikler değişiklikler yaparsak değişiklikler inşaattan önce önerilen değişiklikler doğrultusunda yönteminizde yapılan değişiklikler değişiklikler fark ettik kalıcı değişiklikler yapmanın değişiklikler yaptığı anlamına köklü değişiklikler değişiklikler yapıyoruz ücretlerinizde yapılacak değişiklikler politikasında yapılan değişiklikler köklü değişiklikler mi tüm değişiklikler eşdüzey değişiklikler eşdüzey kimseler piyasa koşullarındaki değişiklikler rızalar ve değişiklikler değişiklikler yaptılar değişiklikler önemli olduğunda ani değişiklikler gibi değişiklikler burada yayınlandığı değişiklikler hakkında notlar yapılan değişiklikler değişiklikler burada veya sitesinde önemli değişiklikler özelliğinde değişiklikler yapma inceleme ve değişiklikler ilgilendiren değişiklikler
Aleman
Arabo
Dutch
Indonesian
Ingles
Intsik
Italyano
Japanese
Kastila
Koreano
Polish
Portuges
Pranses
Russian
Suweko
Thai
Vietnamese