TR Bizim deneyimimiz temelli bir barış oldu; endişe, korku veya aciliyet eksikliği; ve zorluklarla sakin ve doğrudan başa çıkma, hedeflerimize ulaşma, taahhütlerimizi yerine getirme ve değerlerimizi yaşama becerisi
TR Bizim deneyimimiz temelli bir barış oldu; endişe, korku veya aciliyet eksikliği; ve zorluklarla sakin ve doğrudan başa çıkma, hedeflerimize ulaşma, taahhütlerimizi yerine getirme ve değerlerimizi yaşama becerisi
EN Our experience of it has been a grounded peace; a lack of anxiety, fear, or urgency; and the ability to deal calmly and directly with challenges, achieve our goals, meet our commitments, and live our values
Turko | Ingles |
---|---|
barış | peace |
korku | fear |
veya | or |
TR Ekim 2016'dan itibaren Mitsubishi, Nissan'ın üçte biri (% 34) oldu ve bu nedenle Renault – Nissan'ın bir parçası oldu –Mitsubishi Alliance
EN From October 2016 onwards, Mitsubishi has been one-third (34%) owned by Nissan and thus is a part of the Renault–Nissan–Mitsubishi Alliance
Turko | Ingles |
---|---|
ekim | october |
nissan | nissan |
parçası | part |
TR Barış, Refah & Açık Internet Davası
EN Peace, Prosperity & the Case for the Open Internet
Turko | Ingles |
---|---|
barış | peace |
refah | prosperity |
açık | open |
internet | internet |
TR Barış, Refah ve Açık İnternet Davası | Golden Frog
EN Peace, Prosperity and the Case for the Open Internet | Golden Frog
Turko | Ingles |
---|---|
barış | peace |
refah | prosperity |
ve | and |
açık | open |
golden | golden |
frog | frog |
TR Bu dava sadece ifade özgürlüğünü sağlamak için bir savaş değil, aynı zamanda küresel ticaret, uluslararası anlayış ve sonunda barış ve refah için bir stratejidir.
EN This cause is not merely a fight to ensure free speech, but it is a strategy for global commerce, international understanding and ultimately peace and prosperity.
Turko | Ingles |
---|---|
ticaret | commerce |
barış | peace |
refah | prosperity |
TR Texas.net sitesini kurmadan önce, Rio de Janerio, Brezilya'da ('68-70) Carolyn ile birlikte Barış Gönüllüleri'nde çalıştıktan sonra Ron, Houston ve Austin Teksas'ta hukuk eğitimi gördü
EN Prior to founding Texas.net, Ron practiced law in Houston and Austin Texas after serving in the Peace Corps with Carolyn in Rio de Janeiro, Brazil ('68-70)
Turko | Ingles |
---|---|
net | net |
barış | peace |
houston | houston |
austin | austin |
hukuk | law |
TR Ama bu kulağa hoş gelen duyurular değersiz, Türkiye’nin demokrasi hareketi karanlık günlerle karşı karşıya,” diyor ortak kurumumuz “Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği” nden Barış Altıntaş.
EN It proposes to fill a substantial gap in Turkey about linguistic rights as an essential part of cultural plurality.
Turko | Ingles |
---|---|
ama | it |
türkiye | turkey |
TR Çocukların Barış Algısı | STGM
EN Children's Perception of Peace | STGM
Turko | Ingles |
---|---|
barış | peace |
stgm | stgm |
ın | of |
TR Bugünden beraberce: Hafıza ve Barış Buluşmaları 26 Aralık’ta
EN Together from today: Memory and Peace Meetings on 26 December
Turko | Ingles |
---|---|
ve | and |
barış | peace |
aralık | december |
TR Barış, adalet ve güçlü kurumlar | Kuresel Amaçlar
EN Peace Justice and Strong Institutions | Kuresel Amaçlar
Turko | Ingles |
---|---|
barış | peace |
adalet | justice |
ve | and |
güçlü | strong |
kurumlar | institutions |
TR BARIŞ, ADALET VE GÜÇLÜ KURUMLAR
EN PEACE, JUSTICE AND STRONG INSTITUTIONS
Turko | Ingles |
---|---|
adalet | justice |
ve | and |
kurumlar | institutions |
TR 2015 yılındaki iki seçim arasında, hükümet ve PKK arasında süregelen barış/çözüm süreci son buldu.
EN In 2015, between two elections, the ongoing peace/resolution process between the government and the Kurdistan Workers’ Party (PKK) ended.
Turko | Ingles |
---|---|
hükümet | government |
barış | peace |
çözüm | resolution |
süreci | process |
TR Vizyon sayfamızı okuyun ve eylem çağrısı yapın: Barış, Huzur ve Açık İnternet Davası.
EN Read our vision paper and call to action: Peace, Prosperity and the Case for the Open Internet.
Turko | Ingles |
---|---|
vizyon | vision |
eylem | action |
çağrısı | call |
açık | open |
TR Barış, Refah ve Açık İnternet Davası
EN Peace, Prosperity and the Case for the Open Internet
Turko | Ingles |
---|---|
barış | peace |
refah | prosperity |
ve | and |
açık | open |
TR Alman Dışişleri Bakanı, Moskova ziyaretinde Ukrayna krizinde hızla barış görüşmelerine dönülmesi isteğini vurguladı.
EN More than 150 countries on list of high-risk areas +++ The latest news about the spread of the disease in Germany.
Turko | Ingles |
---|---|
alman | germany |
TR Çocukların Barış Algısı | STGM
EN Children's Perception of Peace | STGM
Turko | Ingles |
---|---|
barış | peace |
stgm | stgm |
ın | of |
TR Vizyon sayfamızı okuyun ve eylem çağrısı yapın: Barış, Huzur ve Açık İnternet Davası.
EN Read our vision paper and call to action: Peace, Prosperity and the Case for the Open Internet.
Turko | Ingles |
---|---|
vizyon | vision |
eylem | action |
çağrısı | call |
açık | open |
TR “Barış istiyorsan, savaşa sürekli hazır ol!” savı konusunda çok yazı yazılmış ve öğüt tüketilmiştir. Zamanında “Modern çağda savaşmanın ne gereği...
EN Emphasizing that Turkey is now taking firm steps from being an importing country to being an exporting country, Defense Industry...
TR Antalya Diplomasi Forumu ile Barış Umudu Yeşerdi
EN The Forgotten Future in Germany: Nu.D.40
Turko | Ingles |
---|---|
ile | in |
TR Savaşın Sona Ermesi ve Barış İçin Yapalım Paylaşımlarımızı
EN Biden Administration and Syria: Not Exceeding Obama While Criticizing Trump
TR Nobel Barış Ödüllü BM Programı
EN Forward-looking projects and emergency aid
TR Farklı diyalog ve tartışma formatlarına yer veren toplantı kapsamında ağırlıklı olarak üç konu ele alınacak: Barış ve güvenlik, çevre koruma ve insani faaliyetler
EN Three main topics will be treated in different conversation and discussion formats: peace and security, environmental protection, and humanitarian work
Turko | Ingles |
---|---|
tartışma | discussion |
barış | peace |
çevre | environmental |
TR Dinler Barıştan Yana: Devlet Bakanı Michelle Müntefering, dinin barış için nasıl bir önem taşıdığını anlatıyor.
EN Religions for Peace: Minister of State Michelle Müntefering on the importance of religion for peace.
Turko | Ingles |
---|---|
devlet | state |
barış | peace |
önem | importance |
TR Cinsiyetler arası eşitlik ve barış: Almanya’nın çalışmaları
EN Gender justice and peace: Germany's commitment
Turko | Ingles |
---|---|
ve | and |
barış | peace |
almanya | germany |
TR Kadınlar ve Barış için Eylem Planı
EN Action Plan for Women and Peace
Turko | Ingles |
---|---|
kadınlar | women |
barış | peace |
eylem | action |
planı | plan |
TR Kadınlar, Barış ve Güvenlik Gündemi’nin Uygulanması İçin Federal Hükümet’in Üçüncü Eylem Planı hakkında üç soru, üç cevap
EN Three questions and answers on the German Federal Government's third action plan for implementing the Women, Peace and Security Agenda
Turko | Ingles |
---|---|
kadınlar | women |
barış | peace |
güvenlik | security |
federal | federal |
hükümet | government |
eylem | action |
planı | plan |
cevap | answers |
TR Hintli BM kadın askeri Liberya’da 2007 Barış Misyonu’nda.
EN Female Indian UN soldier on the peacekeeping mission in Liberia in 2007.
Turko | Ingles |
---|---|
hintli | indian |
kadın | female |
da | in |
misyonu | mission |
TR Federal Hükümet Şubat ayında, BM Güvenlik Konseyi’nin Kadınlar, Barış ve Güvenlik Gündemi’nin Uygulanması İçin Federal Hükümet Eylem Planı’nın üçüncüsünü karara bağladı.
EN In February, Germany's Federal Government adopted its third Action Plan to implement the Women, Peace and Security Agenda adopted by the UN Security Council.
Turko | Ingles |
---|---|
federal | federal |
hükümet | government |
güvenlik | security |
konseyi | council |
kadınlar | women |
barış | peace |
eylem | action |
planı | plan |
TR Ekim 2000'de BM Güvenlik Konseyi oybirliğiyle 1325 sayılı “Kadın, Barış ve Güvenlik” kararını kabul etti
EN In October 2000, the UN Security Council unanimously adopted Resolution 1325 on Women, Peace and Security
Turko | Ingles |
---|---|
ekim | october |
güvenlik | security |
konseyi | council |
kadın | women |
barış | peace |
ve | and |
TR 1325'in devamı niteliğindeki dokuz ek kararın ikisi, Kadınların, Barış ve Güvenlik Gündemi’nin hararetli bir savunucusu olan Almanya tarafından masaya getirilmişti.
EN Two of the nine resolutions updating 1325 have been introduced by Germany, a vigorous advocate of the Women, Peace and Security Agenda.
Turko | Ingles |
---|---|
dokuz | nine |
barış | peace |
güvenlik | security |
almanya | germany |
TR Federal Hükümet Eylem Planı’nda, 2024 yılına kadar özellikle neleri sağlamak istediğini tanımlıyor: Kadınların barış süreçlerine katılımını ve mümkün olan her yerde cinsel şiddete karşı korunmalarını teşvik etmek
EN In the Action Plan, the Federal Government defines what it specifically wants to achieve by 2024: to promote the participation of women in peace processes and their protection from sexualized violence wherever possible
Turko | Ingles |
---|---|
federal | federal |
hükümet | government |
eylem | action |
planı | plan |
özellikle | specifically |
barış | peace |
ve | and |
mümkün | possible |
TR Dışişleri Bakanlığı'nın Kadınsız Barış Olmaz adlı sanal sergisi, Almanya'nın yürüttüğü çalışmaların pek çok somut örneğine yer veriyor.
EN The Federal Foreign Office's virtual exhibition No Women, No Peace shows many practical examples of Germany's commitment.
Turko | Ingles |
---|---|
barış | peace |
olmaz | no |
sanal | virtual |
TR Almanya dünya çapında, kadınların barış süreçlerine katıldıkları ve haklarını güçlendirdikleri pek çok projeye destek veriyor. Üç örnek.
EN Germany supports projects worldwide that engage women in peace processes and strengthen their rights. Here are three examples.
Turko | Ingles |
---|---|
almanya | germany |
barış | peace |
ve | and |
çok | are |
örnek | examples |
TR Kadınlar ve barış: Almanya’nın desteği
EN Women and peace: how Germany is involved
Turko | Ingles |
---|---|
kadınlar | women |
ve | and |
barış | peace |
almanya | germany |
TR Kadınlar, barış süreçlerine katılmalı.
EN Women should be involved in peace processes.
Turko | Ingles |
---|---|
kadınlar | women |
barış | peace |
TR Kadınlar barış süreçlerine eşit bir şekilde katılabilmeli ve silahlı çatışmalarda korunmalı – bu kararı Birleşmiş Milletler 2000 yılında 1325 sayılı Güvenlik Konseyi Kararı’yla aldı
EN In 2000, in Resolution 1325, the UN Security Council agreed that women should participate in peace processes as equal partners and be protected in armed conflicts
Turko | Ingles |
---|---|
kadınlar | women |
barış | peace |
eşit | equal |
şekilde | as |
güvenlik | security |
konseyi | council |
TR Afganistan’da barış ve insan hakları için mücadele vermek tehlikeli bir iş
EN Campaigning for peace and human rights is dangerous in Afghanistan
Turko | Ingles |
---|---|
afganistan | afghanistan |
barış | peace |
insan | human |
hakları | rights |
tehlikeli | dangerous |
TR Sık sık tehdit edilen kadın barış aktivistlerinin güvenli bir şekilde sığınabilecekleri mekanlara ihtiyaçları var
EN As a result, female peace activists are often threatened and need a safe place to go
Turko | Ingles |
---|---|
kadın | female |
barış | peace |
güvenli | safe |
şekilde | as |
TR “Nefretin bir marifeti varsa, sevginin marifeti daha fazlasıdır”; dünyada barış için kadınların nasıl uğraş verdiklerine dair.
EN “Whatever hate can do, love can do better” – how women fight for world peace.
Turko | Ingles |
---|---|
barış | peace |
TR Barış ve uzlaşmazlık araştırmacısı Thorsten Gromes, toplumların iç savaştan sonra barışa nasıl kavuştuklarını inceliyor.
EN The peace and conflict researcher Thorsten Gromes examines how societies find peace after a civil war.
Turko | Ingles |
---|---|
barış | peace |
sonra | after |
TR Baerbock bir keresinde Avrupa’nın dünyada “barış için rol” oynaması gerektiğini söylemişti
EN She once said that Europe must play a “peace role” in the world
Turko | Ingles |
---|---|
avrupa | europe |
dünyada | in the world |
barış | peace |
rol | role |
gerektiğini | must |
TR Eisenhower’in Girişiminden Nobel Barış Ödülü’ne Kadar
EN From Eisenhower's initiative to the Nobel Peace Prize
Turko | Ingles |
---|---|
nobel | nobel |
barış | peace |
TR Almanya’da Barış ve Anlaşmazlık Araştırmaları Yükseköğrenimi
EN Studying Peace and Conflict Studies in Germany
Turko | Ingles |
---|---|
almanya | germany |
barış | peace |
TR Barış ve Anlaşmazlık Araştırmaları Yükseköğrenimi
EN Study Peace and Conflict Studies
Turko | Ingles |
---|---|
barış | peace |
ve | and |
TR Şu anda 120 Alman yüksekokulunda Uluslararası İlişkiler, Barış ve Anlaşmazlık Araştırmaları konu bileşkesinin okunduğu, lisans ve yüksek lisans bölümleri var
EN Currently there are 120 Bachelor's and Master's degree programmes at German universities on the topic area of international relations and Peace and Conflict Studies
Turko | Ingles |
---|---|
alman | german |
uluslararası | international |
barış | peace |
TR Marburg’da Barış ve Uzlaşmazlık Araştırmaları
EN Peace and conflict research in Marburg
Turko | Ingles |
---|---|
barış | peace |
TR Marburg Philipps Üniversitesi, Barış ve Anlaşmazlık Araştırmalarına programında yer veren ilk Alman üniversitesiydi
EN The University of Marburg was the first German university to offer Peace and Conflict Studies
Turko | Ingles |
---|---|
barış | peace |
ve | and |
yer | of |
ilk | first |
alman | german |
TR Üniversite, Dışişleri Bakanlığı, Alman Uluslararası İşbirliği Topluluğu (GIZ), Sivil Barış Hizmetleri (ZFD), siyasi vakıflar ve sivil toplum kuruluşlardan uzmanları öğretime dahil ediyor
EN The university engages experts from the Federal Foreign Office, the German Society for International Cooperation (GIZ), the Civil Peace Service (ZFD), political foundations and NGOs
Turko | Ingles |
---|---|
alman | german |
uluslararası | international |
sivil | civil |
barış | peace |
hizmetleri | service |
siyasi | political |
ve | and |
toplum | society |
TR Frankfurt ve Darmstadt’da Uluslararası Bilimsel Araştırmalar/Barış ve Anlaşmazlık Araştırması
EN International Studies / Peace and Conflict Studies in Frankfurt and Darmstadt
Turko | Ingles |
---|---|
frankfurt | frankfurt |
uluslararası | international |
barış | peace |
TR Parti profili: Yeşiller, öncelikli olarak solcu, çevreci ve barış destekçisi çeşitli gruplarla nükleer karşıtı hareketin bir araya gelmesiyle ortaya çıktı
EN Profile: The Greens emerged from a smorgasbord of all kinds of different but primarily left-wing environmental and peace-focused groups and the anti-nuclear power movement
Turko | Ingles |
---|---|
profili | profile |
çevreci | environmental |
barış | peace |
çeşitli | different |
nükleer | nuclear |
Ipinapakita ang 50 ng 50 na mga pagsasalin