EN Neural networks, also known as artificial neural networks (ANNs) or simulated neural networks (SNNs), are a subset of machine learning and are at the heart of deep learning algorithms
Maaaring isalin ang "networks to increase" sa Ingles sa mga sumusunod na Turko na salita/parirala:
EN Neural networks, also known as artificial neural networks (ANNs) or simulated neural networks (SNNs), are a subset of machine learning and are at the heart of deep learning algorithms
TR Yapay nöral ağlar (ANN) ya da benzetimli nöral ağları (SNN) olarak da bilinen nöral ağlar, makine öğrenmesinin bir alt kümesidir ve derin öğrenme algoritmalarının temelini oluşturur
Ingles | Turko |
---|---|
known | bilinen |
artificial | yapay |
machine | makine |
deep | derin |
algorithms | algoritmaları |
and | ve |
a | bir |
EN "5G networks will increase speeds by 10X over 4G networks."
TR “5G ağları, 4G ağlara göre hızları 10 kat artıracak.”
Ingles | Turko |
---|---|
networks | ağlar |
by | göre |
EN Networks-Platforms Database is composed of seven thematic topics from Turkey, Europe, and the world, and prepared for keeping civil society organizations informed about civil networks associated in similar fields.
TR Sivil toplum örgütlerinin, benzer konularda örgütlenmiş olan sivil ağlardan haberdar olması için hazırlanan Ağlar-Platformlar Veritabanı’nda Türkiye, Avrupa ve dünyadan ağlar ve platformlar yedi tematik başlıkta derlendi.
Ingles | Turko |
---|---|
database | veritabanı |
topics | konularda |
turkey | türkiye |
europe | avrupa |
civil | sivil |
society | toplum |
networks | ağlar |
similar | benzer |
organizations | örgütlerinin |
is | olan |
platforms | platformlar |
and | ve |
of | in |
seven | yedi |
for | için |
EN Networks-Platforms Database is composed of seven thematic topics from Turkey, Europe, and the world, and prepared for keeping civil society organizations informed about civil networks associated in similar fields.
TR Sivil toplum örgütlerinin, benzer konularda örgütlenmiş olan sivil ağlardan haberdar olması için hazırlanan Ağlar-Platformlar Veritabanı’nda Türkiye, Avrupa ve dünyadan ağlar ve platformlar yedi tematik başlıkta derlendi.
Ingles | Turko |
---|---|
database | veritabanı |
topics | konularda |
turkey | türkiye |
europe | avrupa |
civil | sivil |
society | toplum |
networks | ağlar |
similar | benzer |
organizations | örgütlerinin |
is | olan |
platforms | platformlar |
and | ve |
of | in |
seven | yedi |
for | için |
EN Edge computing isn?t new. It began in the late 1990s, when organizations launched content delivery networks (CDNs) and peer-to-peer (P2P) networks, building on earlier file sharing efforts.
TR Edge bilişim yeni değil. 1990’ların sonlarında, kuruluşların içerik dağıtım ağları (CDN’ler) ve eşler arası (P2P) ağları başlatmasıyla başladı ve daha önceki dosya paylaşım çabalarını temel aldı.
Ingles | Turko |
---|---|
new | yeni |
content | içerik |
file | dosya |
sharing | paylaşım |
edge | edge |
and | ve |
in | da |
to | arası |
organizations | kuruluşlar |
the | değil |
EN These new cellular telecommunications networks provide exponentially more bandwidth and faster processing speeds than today?s 4G networks
TR Bu yeni hücresel telekomünikasyon ağları, günümüzün 4G ağlarından katlanarak daha fazla bant genişliği ve daha hızlı işlem hızları sağlar
Ingles | Turko |
---|---|
new | yeni |
cellular | hücresel |
telecommunications | telekomünikasyon |
provide | sağlar |
bandwidth | bant genişliği |
processing | işlem |
faster | hızlı |
these | bu |
and | ve |
networks | ağlar |
EN Convolutional neural networks (CNNs) are similar to feedforward networks, but they’re usually utilized for image recognition, pattern recognition, and/or computer vision
TR Eşzamansal nöral ağlar (CNN) beslemeli ağlara benzer; ancak genellikle görüntü tanıma, örüntü tanıma ve/veya bilgisayarlı görme için kullanılırlar
Ingles | Turko |
---|---|
networks | ağlar |
similar | benzer |
usually | genellikle |
recognition | tanıma |
image | görüntü |
but | ancak |
and | ve |
or | veya |
EN Neural networks, or artificial neural networks (ANNs), are comprised of a node layers, containing an input layer, one or more hidden layers, and an output layer
TR Nöral ağlar ya da yapay nöral ağlar (ANN'ler); bir giriş katmanı, bir veya birden fazla gizli katman ve bir çıkış katmanı içeren düğüm katmanlarından oluşur
Ingles | Turko |
---|---|
networks | ağlar |
artificial | yapay |
hidden | gizli |
layer | katmanı |
output | çıkış |
and | ve |
or | veya |
more | fazla |
a | bir |
of | içeren |
EN DNT is a feature offered by some browsers which, when enabled, sends a signal to websites to request that your browsing is not tracked, such as by third party ad networks, social networks and analytic companies
TR DNT bazı tarayıcılar tarafından sunulan bir özelliktir ve etkinleştirildiğinde web sitelerine bir sinyal yollayarak taramanızın örneğin üçüncü taraf ağları, sosyal ağlar ve analiz şirketleri tarafından izlenmemesini talep eder
Ingles | Turko |
---|---|
offered | sunulan |
signal | sinyal |
party | taraf |
social | sosyal |
companies | şirketleri |
such as | örneğin |
request | talep |
by | tarafından |
websites | web |
third | üçüncü |
browsers | tarayıcılar |
a | bir |
and | ve |
some | bazı |
EN Moreover, we are not responsible for the security of information you transmit to us over networks that we do not control, including the Internet and wireless networks
TR Buna ek olarak, internet ve kablosuz ağlar dahil olmak üzere bizim kontrolümüzde olmayan ağlardan bize ilettiğiniz bilgilerin güvenliğinden de sorumlu değiliz
EN (d) taking any action that imposes an unreasonable or disproportionately large load on the infrastructure of the Service or Kobo's systems or networks, or any systems or networks connected to the Service or to Kobo'
TR (d) Hizmete, Kobo'nun sistemler ya da ağ altyapılarına veya Hizmet ya da Kobo ile bağlantılı herhangi bir sistem veya ağa kabul edilemez ya da orantısız şekilde fazla yük bindiren herhangi bir faaliyette bulunmak
EN This data allows you to analyze website traffic and which social networks are worth special emphasis on in your promotion to increase the number of your users.
TR Bu veriler, web sitesi trafiğini ve kullanıcı sayınızı artırmak için tanıtımınızda hangi sosyal ağların özel olarak vurgulanmaya değer olduğunu analiz etmenize olanak tanır.
Ingles | Turko |
---|---|
traffic | trafiğini |
social | sosyal |
worth | değer |
users | kullanıcı |
this | bu |
you | etmenize |
networks | ağlar |
analyze | analiz |
data | veriler |
and | ve |
the | özel |
increase | artırmak |
of | in |
to | için |
EN If you wish to submit a request to increase the throttle limit, you can visit our Support Center, click "Open a new case," and file a service limit increase request.
TR Kısıtlama sınırını artırmak için bir istek göndermek isterseniz Destek Merkezimizi ziyaret edebilir, "Open a new case" (Yeni olay aç) bağlantısına tıklayabilir ve hizmet sınırı artırma isteği oluşturabilirsiniz.
Ingles | Turko |
---|---|
support | destek |
service | hizmet |
new | yeni |
you can | edebilir |
and | ve |
a | bir |
increase | artırmak |
limit | sınır |
visit | ziyaret |
EN Provide high level protection with 128/256 Bit encryption. Verification of company information will increase your trust and your sales will increase with confidence index.
TR 128/256 Bit şifreleme ile üst düzey koruma sağlayın. Firma bilgilerinin doğrulanması size olan güveni artıracak ve satışlarınız güven endeksli sürekli artacaktır.
Ingles | Turko |
---|---|
provide | sağlayın |
level | düzey |
protection | koruma |
bit | bit |
information | bilgilerinin |
encryption | şifreleme |
company | firma |
sales | satış |
will | olan |
trust | güven |
and | ve |
with | ile |
EN Tamer Saka, the Kibar Holding CEO, says that they are preparing for an aluminum investment of 800 million dollars and that this will help them increase their financial turnover by 1 billion dollars, resulting in a 25% increase.
TR Tamer Saka 800 milyon dolarlık alüminyum yatırımı yapmaya hazırlandıklarını, bu yatırımla ciroyu 1 milyar dolar yani 4'te 1'i kadar artıracaklarını belirtiyor.
Ingles | Turko |
---|---|
aluminum | alüminyum |
investment | yatırım |
million | milyon |
dollars | dolar |
billion | milyar |
this | bu |
the | yani |
EN Mobile POS and ordering devices can increase your restaurant sales, enhance server productivity, and increase guest satisfaction.
TR Mobil POS ve sipariş cihazları, restoran satışlarınızı artırabilir; servis personelinin verimliliğini ve konukların memnuniyetini arttırabilir.
Ingles | Turko |
---|---|
mobile | mobil |
devices | cihazlar |
restaurant | restoran |
satisfaction | memnuniyetini |
ordering | sipariş |
productivity | verimliliğini |
sales | satış |
and | ve |
EN Increase your sales, enhance productivity and increase guest satisfaction.
TR Satışlarınızı, verimliliği ve misafir memnuniyetini artırın.
Ingles | Turko |
---|---|
increase | artırın |
productivity | verimliliği |
guest | misafir |
satisfaction | memnuniyetini |
sales | satış |
and | ve |
EN If you wish to submit a request to increase the throttle limit, you can visit our Support Center, click "Open a new case," and file a service limit increase request.
TR Kısıtlama sınırını artırmak için bir istek göndermek isterseniz Destek Merkezimizi ziyaret edebilir, "Open a new case" (Yeni olay aç) bağlantısına tıklayabilir ve hizmet sınırı artırma isteği oluşturabilirsiniz.
Ingles | Turko |
---|---|
support | destek |
service | hizmet |
new | yeni |
you can | edebilir |
and | ve |
a | bir |
increase | artırmak |
limit | sınır |
visit | ziyaret |
EN Provide high level protection with 128/256 Bit encryption. Verification of company information will increase your trust and your sales will increase with confidence index.
TR 128/256 Bit şifreleme ile üst düzey koruma sağlayın. Firma bilgilerinin doğrulanması size olan güveni artıracak ve satışlarınız güven endeksli sürekli artacaktır.
Ingles | Turko |
---|---|
provide | sağlayın |
level | düzey |
protection | koruma |
bit | bit |
information | bilgilerinin |
encryption | şifreleme |
company | firma |
sales | satış |
will | olan |
trust | güven |
and | ve |
with | ile |
EN "However, an increase in housing offers isn’t a guarantee of this increase." University locations have a clear advantage: "Larger universities have proven to be an attractive factor."
TR „Ancak konut arzını artırmak, tek başına bunun garantörü değil“ diyen Bayan Adam’a göre, üniversite şehirleri kesinlikle avantajlı: „Büyükçe üniversiteler birer cazibe etkeni olduklarını kanıtladılar“ diyor.
Ingles | Turko |
---|---|
increase | artırmak |
of | ın |
have | bunun |
larger | büyük |
to | e |
however | ancak |
EN Stop Loss (close trade at X loss) and Take Profit (close trade at X profit), Increase and Auto-Increase options available!
TR Zararı Durdurma (pozisyonu X zarar edince kapat) ve Kârı Alma (pozisyonu X kâr edince kapat), Artır ve Otomatik Artır seçenekleri mevcuttur!
Ingles | Turko |
---|---|
x | x |
and | ve |
profit | kâr |
options | seçenekleri |
available | mevcuttur |
EN Shows referring pages and domains sorted by IP address networks.
TR IP adres ağlarına göre sıralanmış link veren sayfaları (referring page) ve domainleri gösterir.
Ingles | Turko |
---|---|
shows | gösterir |
and | ve |
domains | domainleri |
by | göre |
ip | ip |
address | adres |
pages | sayfaları |
networks | ağlar |
EN bypass any measures Foursquare may use to prevent or restrict access to the Service (or other accounts, computer systems or networks connected to the Service);
TR Foursquare'in Hizmete (veya diğer hesaplara, bilgisayar sistemlerine veya Hizmete bağlı ağlara) erişimi engellemek veya kısıtlamak için kullanabileceği herhangi bir önlemi aşmak;
Ingles | Turko |
---|---|
other | diğer |
connected | bağlı |
computer | bilgisayar |
restrict | kısıtlamak |
or | veya |
any | herhangi |
to | için |
access | erişimi |
EN We could not find that you are logged in to social networks
TR Sosyal ağlara giriş yaptığınızı bulamadık
Ingles | Turko |
---|---|
social | sosyal |
EN Follow our valuable and easy-to-apply tips to attract more traffic from the world's leading search engines and social networks.
TR Dünyanın önde gelen arama motorları ve sosyal ağlarından daha fazla trafik çekmek için değerli ve uygulaması kolay önerilerimizi takip edin.
Ingles | Turko |
---|---|
follow | takip |
valuable | değerli |
traffic | trafik |
social | sosyal |
attract | çekmek |
easy | kolay |
search | arama |
networks | ağlar |
and | ve |
engines | motorları |
to | için |
EN This section collects website traffic statistics on which social networks you get traffic from
TR Bu bölüm, hangi sosyal ağlardan trafik aldığınıza ilişkin web sitesi trafik istatistiklerini toplar
Ingles | Turko |
---|---|
section | bölüm |
collects | toplar |
traffic | trafik |
social | sosyal |
this | bu |
EN Ripple is essentially taking a stand against what they call “walled gardens” of financial networks consisting of banks, credit cards, and other institutions such as PayPal
TR Ripple özünde, bankalardan, kredi kartlarından ve PayPal gibi diğer kurumlardan oluşan finansal ağların "duvarlı bahçelerine" karşı bir duruş sergilemektedir
Ingles | Turko |
---|---|
ripple | ripple |
paypal | paypal |
other | diğer |
consisting | oluşan |
financial | finansal |
credit | kredi |
and | ve |
a | bir |
as | gibi |
EN While some DeFi protocols have migrated over to Smart Chain from other blockchain networks, dozens of Smart Chain-native DApps have emerged and experienced substantial user growth since their inceptions
TR Bazı DeFi protokolleri diğer blok zinciri ağlarından Akıllı Zincire taşınırken, düzinelerce Akıllı Zincir yerel DApp ortaya çıktı ve başlangıçlarından bu yana önemli ölçüde kullanıcı büyümesi yaşadı
Ingles | Turko |
---|---|
defi | defi |
protocols | protokolleri |
smart | akıllı |
from | yana |
user | kullanıcı |
other | diğer |
networks | ağlar |
chain | zincir |
and | ve |
some | bazı |
EN You’ll get JPG and PNG logo files measuring 2000 px x 2000 px. Each file will contain numerous color schemes to use on social networks and your website.
TR 2000 px x 2000 px boyutunda JPG ve PNG logo dosyaları alacaksınız. Her dosya sosyal ağlarda ve web sitenizde kullanılmak üzere sayısız renk şeması içerecektir.
Ingles | Turko |
---|---|
png | png |
logo | logo |
x | x |
numerous | sayısız |
color | renk |
use | kullan |
social | sosyal |
your website | sitenizde |
website | web |
files | dosyaları |
file | dosya |
to | her |
and | ve |
EN We offer layouts that accommodate all types of branding collaterals, including websites, t-shirts, signage, social networks, and more.
TR Web siteleri, tişörtler, tabelalar, sosyal ağlar ve dahası dahil olmak üzere her türlü markalaşma öğesine uyum sağlayan düzenler sunuyoruz.
Ingles | Turko |
---|---|
branding | markalaşma |
social | sosyal |
and | ve |
networks | ağlar |
including | dahil |
websites | siteleri |
of | her |
we offer | sunuyoruz |
EN With our service, besides a high-quality logo, you can design ready-made covers for social networks, business cards, and letterheads.
TR Servisimizle, yüksek kaliteli bir logonun yanı sıra sosyal medya hesaplarınız için hazır kapaklar, kartvizitler ve antetler tasarlayabilirsiniz.
Ingles | Turko |
---|---|
high | yüksek |
business cards | kartvizitler |
ready | hazır |
social | sosyal |
quality | kaliteli |
a | bir |
and | ve |
for | için |
EN Palo Alto Networks joins forces with Google Cloud to secure Workspace customers with SaaS Security and Cortex XDR, enabling employees with flexible work styles.
TR Bu, güvenlik açısından oldukça kritik bir ifadedir. “5G için hazır” ürün ve teknolojilerin sayısı her geçen gün artıyor. Ancak bu ifade tam olarak ne anlama geliyor? Mobil Servis Sağlayıcıları, kapasite ve performans ?
Ingles | Turko |
---|---|
security | güvenlik |
and | ve |
secure | için |
EN Western Balkans, Turkish Regional NGO Networks Report
TR STGM İhtiyaç Analizi ve Haritalama Çalışması
EN Guidebook for Civil Networks in World, Europe and Turkey
TR Türkiye’de Örgütlenme Özgürlüğünün Genel Görünümü 2018 Raporu
EN Networks-Platforms Database | STGM
TR Sivil Ağlar Platformlar Veri Tabanı | STGM
Ingles | Turko |
---|---|
stgm | stgm |
networks | ağlar |
platforms | platformlar |
database | tabanı |
EN In this respect, we provided Networks-Platforms Database for the use of CSOs which seek new opportunities for cooperation, relationship, and partnership.
TR Yeni işbirlikleri, tanışıklıklar ve ortaklıklar oluşturmak isteyen STÖ’ler çalışmalarına başlamadan önce Ağlar-Platformlar Veritabanı’nı inceleyebilirler.
Ingles | Turko |
---|---|
database | veritabanı |
of | ın |
new | yeni |
and | ve |
the | önce |
EN CSOs can come together by getting associated in networks/platforms, and build up partnerships with other organizations for acting together with regard to some specific topics in accordance with their fields of activity
TR STÖ’ler ağlar/platformlar içerisinde örgütlenerek ortak amaçlar etrafında birleşebilir, çalışma alanlarıyla ilgili belirli konularda diğer örgütlerle ortaklık kurabilir ve ortak çalışma yürütebilirler
Ingles | Turko |
---|---|
networks | ağlar |
platforms | platformlar |
other | diğer |
topics | konularda |
for | amaçlar |
and | ve |
in | içerisinde |
to | belirli |
EN How does Networks-Platforms Database Operate?
TR Ağlar-Platformlar Veritabanı Nasıl Çalışır?
Ingles | Turko |
---|---|
database | veritabanı |
how | nasıl |
EN As STGM, we regularly update networks and platforms listed under headings of human, child, environment, youth, gender, and culture/cultural rights-art
TR İnsan, çocuk, çevre, gençlik, engelli hakları, toplumsal cinsiyet ve kültür/kültürel haklar-sanat olmak üzere listelenen ağ ve platformları STGM olarak belirli periyotlarda güncelliyoruz
Ingles | Turko |
---|---|
stgm | stgm |
platforms | platformlar |
listed | listelenen |
youth | gençlik |
gender | cinsiyet |
child | çocuk |
environment | çevre |
rights | hakları |
and | ve |
cultural | kültürel |
culture | kültür |
of | olarak |
EN Who Can Make Use of Networks-Platforms Database?
TR Ağlar-Platformlar Veritabanı Kimler İçin?
Ingles | Turko |
---|---|
of | in |
database | veritabanı |
EN All civil society actors may benefit from Networks-Platforms Database if they seek for opportunities of intra-civil society cooperation.
TR Ağlar-Platformlar Veritabanı'ndan sivil toplum içi işbirlikleri oluşturmak isteyen bütün sivil toplum aktörleri yararlanabilir.
Ingles | Turko |
---|---|
all | bütün |
civil | sivil |
society | toplum |
database | veritabanı |
EN (Political) Control Over Media Outlets and Distribution Networks
TR Medya Üzerinde Siyasi Kontrol ve Dağıtım Ağı Sahipliği
Ingles | Turko |
---|---|
political | siyasi |
control | kontrol |
media | medya |
distribution | dağıtım |
and | ve |
over | da |
EN Golden Frog was founded in response to Room 641a, an infamous room in San Francisco where the NSA was conducting surveillance on AT&T's networks
TR Golden Frog San Francisco'da bulunan NSA'nın AT&T'nin ağları üzerinde denetleme yaptığı 641a Oda'ya bir karşılık olarak kurulmuştur
Ingles | Turko |
---|---|
san | san |
golden | golden |
frog | frog |
a | bir |
EN With the power of global networks, we are connected—person to person, machine to machine, and data to data
TR Küresel ağların gücüyle, insandan insana, cihazdan cihaza ve veriden veriye bağlantı halindeyiz
Ingles | Turko |
---|---|
global | küresel |
and | ve |
data | veriye |
connected | bağlantı |
EN The Open Internet Order led to the establishment of the Internet neutrality concept, which argues that network providers cannot inhibit the information that is transmitted through their networks and all users must be granted equal access
TR Açık İnternet Düzeni, tarafsız İnternet konseptinin oluşmasına yol açtı ve bu konsept ağ sağlayıcılarının ağlarından geçen bilgiyi kısıtlayamayacağı ve tüm kullanıcılara eşit erişim verilmesi gerektiğini belirtir
Ingles | Turko |
---|---|
open | açık |
concept | konsept |
information | bilgiyi |
of the | yol |
must | gerektiğini |
network | ağ |
access | erişim |
networks | ağlar |
and | ve |
all | tüm |
equal | eşit |
of | nın |
users | kullanıcı |
EN We are pushing the boundaries of speech technology through next generation neural networks, natural language processing, and natural language understanding
TR Gelecek nesil sinir ağları, doğal dil işleme ve doğal dil anlayışı ile konuşma teknolojisinin sınırlarını zorluyoruz
Ingles | Turko |
---|---|
boundaries | sınırları |
speech | konuşma |
natural | doğal |
processing | işleme |
generation | nesil |
and | ve |
the | ile |
EN All the features you need to centralize your social media operations for all networks. No more spreadsheets, approval delays, or disorganized workflows.
TR Sosyal medya yönetiminizi kolaylaştırmak için ihtiyacınız olan tüm özellikler bir arada. Böylece işlerinizi ekip arkadaşlarınız ile birlikte organize bir şekilde yönetebilirsiniz.
Ingles | Turko |
---|---|
features | özellikler |
social | sosyal |
the | şekilde |
all | tüm |
to | böylece |
media | medya |
you need | ihtiyacınız |
or | olan |
you | ile |
for | için |
EN You can use the analytics feature to measure the overall performance of your social media activity across multiple social networks
TR Birden çok sosyal medya kanalının genel performansını ölçmek için raporlama özelliğini kullanabilirsiniz
Ingles | Turko |
---|---|
overall | genel |
measure | ölçmek |
feature | özelliğini |
you can use | kullanabilirsiniz |
of | in |
social | sosyal |
media | medya |
performance | performans |
EN There are tons of options on the market and each has a different price point, feature set, and list of supported networks
TR Piyasada bir çok seçenek var ve her birinin sunduğu özellikler, desteklediği ağlar ve fiyatlandırması farklılık gösterir
Ingles | Turko |
---|---|
options | seçenek |
networks | ağlar |
and | ve |
different | farklı |
a | bir |
of | her |
EN Connect the Crisp Live Chat to social networks like Messenger or Instagram
TR Messenger veya Instagram gibi sosyal ağlara bağlayın
Ingles | Turko |
---|---|
social | sosyal |
or | veya |
Ipinapakita ang 50 ng 50 na mga pagsasalin