EN Reposition the Pen tool where you want the second curved segment to end, and drag a new smooth point to complete the second curved segment.
EN Reposition the Pen tool where you want the second curved segment to end, and drag a new smooth point to complete the second curved segment.
TR Kalem aracını ikinci eğrinin bitmesini istediğiniz yere yeniden getirin ve ikinci eğri parçayı tamamlamak için yeni yumuşak noktayı sürükleyin.
Ingles | Turko |
---|---|
tool | aracı |
second | ikinci |
you want | istediğiniz |
new | yeni |
and | ve |
to complete | tamamlamak |
to | için |
EN The soft and smooth silicone design is curved to sit perfectly on the eye contour allowing a gentle massage of your delicate eye area.
TR Narin göz çevresine narince masaj yapılabilmesi için yumuşak ve pürüzsüz silikon tasarım göz konturuna tam oturması adına kavislidir.
Ingles | Turko |
---|---|
soft | yumuşak |
smooth | pürüzsüz |
silicone | silikon |
design | tasarım |
eye | göz |
massage | masaj |
delicate | narin |
of | in |
to | için |
and | ve |
EN Flowers and a Curved Handle Mug
TR Çiçekler ve Kıvrık Tutma Yeri Olan Kupa
Ingles | Turko |
---|---|
and | ve |
a | olan |
EN Astigmatism usually is caused by the cornea being more curved in one meridian than others. (In other words, it's shaped somewhat like an American football rather than a baseball).
TR Astigmatizm genellikle kornean?n bir meridyende di?erlerinden daha e?ik olmas?ndan kaynaklan?r. (Ba?ka bir deyi?le, bir beysbol topu yerine bir Amerikan futbolu topu ?eklindedir).
Ingles | Turko |
---|---|
american | amerikan |
usually | genellikle |
a | bir |
more | daha |
EN Workers get first-time, every time capture of the many types of barcodes found in the lab including small, high density, curved and colour-coded.
TR Personeliniz laboratuvarlardaki birçok küçük, yüksek yoğunluklu, kıvrımlı ve renk kodlu barkodu her zaman ilk seferde okutur.
Ingles | Turko |
---|---|
small | küçük |
colour | renk |
coded | kodlu |
high | yüksek |
and | ve |
time | zaman |
many | çok |
first | ilk |
of | her |
EN Announced in March 2015, and released April 10, 2015, the Galaxy S6 is the next flagship in the Galaxy line. The curved screen version is known as the Galaxy S6 Edge.
TR 2015 Mart ayında duyurulan ve 10 Nisan 2015’te piyasaya sürülen Galaxy S6, Galaxy serisinin önde gelen ürünüdür. Kavisli ekran versiyonu Galaxy S6 Edge olarak bilinir.
Ingles | Turko |
---|---|
march | mart |
april | nisan |
s | s |
screen | ekran |
version | versiyonu |
known | bilinir |
galaxy | galaxy |
edge | edge |
and | ve |
the | gelen |
EN Workers get first-time, every time capture of the many types of barcodes found in the lab including small, high density, curved and colour-coded.
TR Personeliniz laboratuvarlardaki birçok küçük, yüksek yoğunluklu, kıvrımlı ve renk kodlu barkodu her zaman ilk seferde okutur.
Ingles | Turko |
---|---|
small | küçük |
colour | renk |
coded | kodlu |
high | yüksek |
and | ve |
time | zaman |
many | çok |
first | ilk |
of | her |
EN An exponential trend is a group of dots that can be represented as a curved line that rises or falls at an increasingly higher rate.
TR Üstel bir eğilim, giderek daha yüksek bir oranda yükselen veya düşen eğri bir çizgi olarak temsil edilebilen bir nokta grubudur.
Ingles | Turko |
---|---|
represented | temsil |
increasingly | giderek |
line | çizgi |
or | veya |
higher | daha yüksek |
a | bir |
EN Click once (default) if you want the next segment of your path to be curved
TR Yolunuzun bir sonraki parçasının eğri olmasını istiyorsanız bir kez (varsayılan) tıklayın
Ingles | Turko |
---|---|
click | tıklayın |
default | varsayılan |
next | sonraki |
to be | olmasını |
if you want | istiyorsanız |
to | e |
EN Depending on whether you draw a curved or a straight segment next, Photoshop adjusts it later
TR Sonrasında çizdiğiniz parçanın eğri veya düz olmasına bağlı olarak Photoshop yolu daha sonra ayarlar
Ingles | Turko |
---|---|
straight | düz |
later | daha sonra |
or | veya |
depending | bağlı olarak |
whether | daha |
EN If the next segment you draw is curved, Photoshop makes the first segment curve smoothly in relation to the next segment.
TR Çizdiğiniz sonraki parça eğriyse Photoshop ilk parçayı, sonraki parçaya göre hafif eğri yapar.
Ingles | Turko |
---|---|
next | sonraki |
first | ilk |
to | yapar |
EN (Curved path) Using a mouse or on a touch device, drag the pointer to draw the next segment of your path
TR (Eğri Yol) Fareyi kullanarak veya dokunmatik bir aygıtta, yolunuzun sonraki parçasını çizmek için işaretçiyi sürükleyin
Ingles | Turko |
---|---|
or | veya |
of | in |
using | kullanarak |
to | için |
next | sonraki |
EN (Curved path) Release the mouse button to drop the anchor point and complete the second segment.
TR (Eğri yol) Fare düğmesini serbest bırakarak bağlantı noktasını bırakın ve ikinci parçayı tamamlayın.
Ingles | Turko |
---|---|
mouse | fare |
button | düğmesini |
drop | bırak |
point | noktası |
second | ikinci |
and | ve |
to | e |
complete | tamamlayın |
EN While dropping an anchor point, click once if you want the next segment of your path to be curved. Double-click if you want to draw a straight segment next. Photoshop creates smooth or corner points accordingly.
TR Bağlantı noktası bırakırken, yolunuzun sonraki parçasının eğri olmasını istiyorsanız bir kez tıklayın. Sonraki parçayı düz çizmek istiyorsanız çift tıklatın. Photoshop buna göre düzgünleştirme veya köşe noktaları oluşturur.
Ingles | Turko |
---|---|
click | tıklayın |
straight | düz |
creates | oluşturur |
point | noktası |
if you want | istiyorsanız |
double | çift |
points | noktaları |
to be | olmasını |
or | veya |
next | sonraki |
to | e |
EN To set the slope of the curved segment you’ll create next, click the anchor point, and drag the direction line that appears.
TR Oluşturacağınız bir sonraki eğri parçasının eğimini ayarlamak için bağlantı noktasını tıklatın ve görünen yön çizgisini sürükleyin.
Ingles | Turko |
---|---|
set | ayarlamak |
point | noktası |
and | ve |
next | sonraki |
of | in |
EN Using the Pen tool, drag to create the first smooth point of the curved segment, and release the mouse button.
TR Kalem aracını kullanarak, eğri bölütün ilk düz noktasını oluşturmak için sürükleyin ve fare düğmesini bırakın.
Ingles | Turko |
---|---|
tool | aracı |
point | noktası |
mouse | fare |
button | düğmesini |
and | ve |
of | in |
first | ilk |
using | kullanarak |
to | için |
EN Reposition the Pen tool where you want the curved segment to end, drag to complete the curve, and release the mouse button.
TR Kalem aracının yerini değiştirip eğri bölütün bitmesini istediğiniz yere getirin, eğriyi tamamlamak için sürükleyin ve fare düğmesini bırakın.
Ingles | Turko |
---|---|
tool | aracı |
mouse | fare |
button | düğmesini |
you want | istediğiniz |
and | ve |
to complete | tamamlamak |
to | için |
EN Using the Pen tool, drag to create the first smooth point of a curved segment.
TR Kalem aracını kullanarak eğri parçanın ilk yumuşak noktasını oluşturmak için sürükleyin.
Ingles | Turko |
---|---|
tool | aracı |
point | noktası |
of | in |
first | ilk |
using | kullanarak |
to | için |
EN These sit alongside more than 1900 hybrid journals that already offer the option to publish open access.
TR Bunlar zaten açık erişimli yayınlama seçeneği sunan 1900'den fazla hibrit derginin haricinde yer almaktadır.
Ingles | Turko |
---|---|
hybrid | hibrit |
offer | sunan |
option | seçeneği |
publish | yayınlama |
open | açık |
access | erişimli |
more | fazla |
EN "This gorgeous cafe is located at the seaside. It looks like a wooden old fisher house in red with a lot of old and icky junk inside. Try the fresh "Cinnamon Bun" and sit outside for a great view."
TR "Blueberry pie ve cheese cake mükemmel, manzara harika, kahve için refill olayı çok güzel. Sibelius anıtına çok yakın, oraya gitmişken boş geçmeyin derim ;)"
Ingles | Turko |
---|---|
great | harika |
gorgeous | güzel |
of | in |
and | ve |
for | için |
the | çok |
EN "Beautiful place to sit and people watch, beast view of the building is from the 8th floor of the Sears Building across the street"
TR "Siquieros’un muralleri insanın içinde dokunuyor. Muhakkak ziyaret edilmesi gereken bir müze."
Ingles | Turko |
---|---|
people | insan |
to | edilmesi |
EN Nearby, the Beach Villas offer ample opportunities for sun and sea, with sunset and sunrise orientations, plunge pools and tropical gardens.Only one swim away, the Water Villas sit above the waves of the Indian Ocean
TR Yakınlarda, Kumsal Villaları, gün doğumu ve batışı yönelimleri, dalma havuzları ve tropik bahçeleri ile güneş ve deniz için bol miktarda fırsat sunar.Birazcık yüzme mesafesinde Su Villaları Hint Okyanusu dalgaları üzerinde durur
Ingles | Turko |
---|---|
pools | havuzlar |
indian | hint |
sun | güneş |
water | su |
and | ve |
of | in |
offer | sunar |
with | ile |
for | için |
opportunities | fırsat |
EN Sit back and relax to the sound of a jazz trio while enjoying our famous seafood platter.
TR “Luxury Hammam by gülsha” ile vücudunuzu, enerjinizi ve ruhunuzu yenilerken, lüks bir Türk hamamı deneyimi yaşayın.
Ingles | Turko |
---|---|
of | ın |
a | bir |
to | ile |
EN Hot school gay boy sex first time I let it sit there for a bit, and when I did pull off at Gay0Day
TR Gay0Day'de Sıcak okul gay çocuk Seks ilk zaman ben izin bu otur orada için bir bit ve ne zaman ben yaptı çek kapalı
Ingles | Turko |
---|---|
hot | sıcak |
school | okul |
gay | gay |
bit | bit |
boy | çocuk |
i | ben |
time | zaman |
and | ve |
did | bu |
sex | seks |
first | ilk |
off | bir |
EN Sit down in a bright and airy setting and enjoy our international buffet breakfast.
TR Aydınlık ve havadar bir ortamda oturun ve uluslararası açık büfe kahvaltımızın keyfini çıkarın.
Ingles | Turko |
---|---|
enjoy | keyfini |
buffet | büfe |
breakfast | kahvaltı |
international | uluslararası |
a | bir |
and | ve |
EN Pumping myself needing a chunky weenie to sit on
TR Wang üzerinde büyük tittied darksome momma skyy darksome sıçramalar
Ingles | Turko |
---|---|
on | üzerinde |
EN If you have Zebra devices you're no longer using, don't let them sit idle
TR Artık kullanmadığınız Zebra cihazlarınız varsa bunlardan kurtulmak mümkün
Ingles | Turko |
---|---|
if | varsa |
zebra | zebra |
devices | cihazlar |
no longer | artık |
EN Once you’re in the door and first sit in the manager’s chair, it’s time to assess the squad. Look at what you have at your disposal because analysing players at this stage allows you to start thinking
TR Oyuna başlayıp menajerlik koltuğuna oturduğunuzda kadroyu değerlendirme vakti gelir. Elinizde neler olduğuna bir bakın. Bu aşamada oyuncuları analiz etmek ilk günden taktikleriniz hakkında düşünmenize
Ingles | Turko |
---|---|
players | oyuncular |
at | de |
this | bu |
first | ilk |
to | hakkında |
what | neler |
EN Nearby, the Beach Villas offer ample opportunities for sun and sea, with sunset and sunrise orientations, plunge pools and tropical gardens.Only one swim away, the Water Villas sit above the waves of the Indian Ocean
TR Yakınlarda, Kumsal Villaları, gün doğumu ve batışı yönelimleri, dalma havuzları ve tropik bahçeleri ile güneş ve deniz için bol miktarda fırsat sunar.Birazcık yüzme mesafesinde Su Villaları Hint Okyanusu dalgaları üzerinde durur
Ingles | Turko |
---|---|
pools | havuzlar |
indian | hint |
sun | güneş |
water | su |
and | ve |
of | in |
offer | sunar |
with | ile |
for | için |
opportunities | fırsat |
EN Nearby, the Beach Villas offer ample opportunities for sun and sea, with sunset and sunrise orientations, plunge pools and tropical gardens.Only one swim away, the Water Villas sit above the waves of the Indian Ocean
TR Yakınlarda, Kumsal Villaları, gün doğumu ve batışı yönelimleri, dalma havuzları ve tropik bahçeleri ile güneş ve deniz için bol miktarda fırsat sunar.Birazcık yüzme mesafesinde Su Villaları Hint Okyanusu dalgaları üzerinde durur
Ingles | Turko |
---|---|
pools | havuzlar |
indian | hint |
sun | güneş |
water | su |
and | ve |
of | in |
offer | sunar |
with | ile |
for | için |
opportunities | fırsat |
EN These sit alongside more than 1900 hybrid journals that already offer the option to publish open access.
TR Bunlar zaten açık erişimli yayınlama seçeneği sunan 1900'den fazla hibrit derginin haricinde yer almaktadır.
Ingles | Turko |
---|---|
hybrid | hibrit |
offer | sunan |
option | seçeneği |
publish | yayınlama |
open | açık |
access | erişimli |
more | fazla |
EN Can I sit wherever I want as a pregnant, infant, child and passenger with reduced mobility?
TR Hamile, bebekli, çocuklu ve hareket kabiliyeti kısıtlı yolcu olarak istediğim yerde oturabilir miyim?
Ingles | Turko |
---|---|
passenger | yolcu |
can | miyim |
and | ve |
as | olarak |
EN Pregnant, infant and passengers with reduced mobility are only able to sit by the window, except for the emergency exit seats.
TR Hamile, bebekli ve hareket kabileyeti kısıtlı yolcularımız Acil Çıkış koltukları haricinde pencere kenarında yer alan koltuklarımızda oturabilirler.
Ingles | Turko |
---|---|
passengers | yolcular |
window | pencere |
and | ve |
to | alan |
EN Nearby, the Beach Villas offer ample opportunities for sun and sea, with sunset and sunrise orientations, plunge pools and tropical gardens.Only one swim away, the Water Villas sit above the waves of the Indian Ocean
TR Yakınlarda, Kumsal Villaları, gün doğumu ve batışı yönelimleri, dalma havuzları ve tropik bahçeleri ile güneş ve deniz için bol miktarda fırsat sunar.Birazcık yüzme mesafesinde Su Villaları Hint Okyanusu dalgaları üzerinde durur
Ingles | Turko |
---|---|
pools | havuzlar |
indian | hint |
sun | güneş |
water | su |
and | ve |
of | in |
offer | sunar |
with | ile |
for | için |
opportunities | fırsat |
EN Nearby, the Beach Villas offer ample opportunities for sun and sea, with sunset and sunrise orientations, plunge pools and tropical gardens.Only one swim away, the Water Villas sit above the waves of the Indian Ocean
TR Yakınlarda, Kumsal Villaları, gün doğumu ve batışı yönelimleri, dalma havuzları ve tropik bahçeleri ile güneş ve deniz için bol miktarda fırsat sunar.Birazcık yüzme mesafesinde Su Villaları Hint Okyanusu dalgaları üzerinde durur
Ingles | Turko |
---|---|
pools | havuzlar |
indian | hint |
sun | güneş |
water | su |
and | ve |
of | in |
offer | sunar |
with | ile |
for | için |
opportunities | fırsat |
EN If you have Zebra devices you're no longer using, don't let them sit idle
TR Artık kullanmadığınız Zebra cihazlarınız varsa bunlardan kurtulmak mümkün
Ingles | Turko |
---|---|
if | varsa |
zebra | zebra |
devices | cihazlar |
no longer | artık |
EN Nearby, the Beach Villas offer ample opportunities for sun and sea, with sunset and sunrise orientations, plunge pools and tropical gardens.Only one swim away, the Water Villas sit above the waves of the Indian Ocean
TR Yakınlarda, Kumsal Villaları, gün doğumu ve batışı yönelimleri, dalma havuzları ve tropik bahçeleri ile güneş ve deniz için bol miktarda fırsat sunar.Birazcık yüzme mesafesinde Su Villaları Hint Okyanusu dalgaları üzerinde durur
Ingles | Turko |
---|---|
pools | havuzlar |
indian | hint |
sun | güneş |
water | su |
and | ve |
of | in |
offer | sunar |
with | ile |
for | için |
opportunities | fırsat |
EN Nearby, the Beach Villas offer ample opportunities for sun and sea, with sunset and sunrise orientations, plunge pools and tropical gardens.Only one swim away, the Water Villas sit above the waves of the Indian Ocean
TR Yakınlarda, Kumsal Villaları, gün doğumu ve batışı yönelimleri, dalma havuzları ve tropik bahçeleri ile güneş ve deniz için bol miktarda fırsat sunar.Birazcık yüzme mesafesinde Su Villaları Hint Okyanusu dalgaları üzerinde durur
Ingles | Turko |
---|---|
pools | havuzlar |
indian | hint |
sun | güneş |
water | su |
and | ve |
of | in |
offer | sunar |
with | ile |
for | için |
opportunities | fırsat |
EN Nearby, the Beach Villas offer ample opportunities for sun and sea, with sunset and sunrise orientations, plunge pools and tropical gardens.Only one swim away, the Water Villas sit above the waves of the Indian Ocean
TR Yakınlarda, Kumsal Villaları, gün doğumu ve batışı yönelimleri, dalma havuzları ve tropik bahçeleri ile güneş ve deniz için bol miktarda fırsat sunar.Birazcık yüzme mesafesinde Su Villaları Hint Okyanusu dalgaları üzerinde durur
Ingles | Turko |
---|---|
pools | havuzlar |
indian | hint |
sun | güneş |
water | su |
and | ve |
of | in |
offer | sunar |
with | ile |
for | için |
opportunities | fırsat |
EN Nearby, the Beach Villas offer ample opportunities for sun and sea, with sunset and sunrise orientations, plunge pools and tropical gardens.Only one swim away, the Water Villas sit above the waves of the Indian Ocean
TR Yakınlarda, Kumsal Villaları, gün doğumu ve batışı yönelimleri, dalma havuzları ve tropik bahçeleri ile güneş ve deniz için bol miktarda fırsat sunar.Birazcık yüzme mesafesinde Su Villaları Hint Okyanusu dalgaları üzerinde durur
Ingles | Turko |
---|---|
pools | havuzlar |
indian | hint |
sun | güneş |
water | su |
and | ve |
of | in |
offer | sunar |
with | ile |
for | için |
opportunities | fırsat |
EN Nearby, the Beach Villas offer ample opportunities for sun and sea, with sunset and sunrise orientations, plunge pools and tropical gardens.Only one swim away, the Water Villas sit above the waves of the Indian Ocean
TR Yakınlarda, Kumsal Villaları, gün doğumu ve batışı yönelimleri, dalma havuzları ve tropik bahçeleri ile güneş ve deniz için bol miktarda fırsat sunar.Birazcık yüzme mesafesinde Su Villaları Hint Okyanusu dalgaları üzerinde durur
Ingles | Turko |
---|---|
pools | havuzlar |
indian | hint |
sun | güneş |
water | su |
and | ve |
of | in |
offer | sunar |
with | ile |
for | için |
opportunities | fırsat |
EN Nearby, the Beach Villas offer ample opportunities for sun and sea, with sunset and sunrise orientations, plunge pools and tropical gardens.Only one swim away, the Water Villas sit above the waves of the Indian Ocean
TR Yakınlarda, Kumsal Villaları, gün doğumu ve batışı yönelimleri, dalma havuzları ve tropik bahçeleri ile güneş ve deniz için bol miktarda fırsat sunar.Birazcık yüzme mesafesinde Su Villaları Hint Okyanusu dalgaları üzerinde durur
Ingles | Turko |
---|---|
pools | havuzlar |
indian | hint |
sun | güneş |
water | su |
and | ve |
of | in |
offer | sunar |
with | ile |
for | için |
opportunities | fırsat |
EN Nearby, the Beach Villas offer ample opportunities for sun and sea, with sunset and sunrise orientations, plunge pools and tropical gardens.Only one swim away, the Water Villas sit above the waves of the Indian Ocean
TR Yakınlarda, Kumsal Villaları, gün doğumu ve batışı yönelimleri, dalma havuzları ve tropik bahçeleri ile güneş ve deniz için bol miktarda fırsat sunar.Birazcık yüzme mesafesinde Su Villaları Hint Okyanusu dalgaları üzerinde durur
Ingles | Turko |
---|---|
pools | havuzlar |
indian | hint |
sun | güneş |
water | su |
and | ve |
of | in |
offer | sunar |
with | ile |
for | için |
opportunities | fırsat |
EN Nearby, the Beach Villas offer ample opportunities for sun and sea, with sunset and sunrise orientations, plunge pools and tropical gardens.Only one swim away, the Water Villas sit above the waves of the Indian Ocean
TR Yakınlarda, Kumsal Villaları, gün doğumu ve batışı yönelimleri, dalma havuzları ve tropik bahçeleri ile güneş ve deniz için bol miktarda fırsat sunar.Birazcık yüzme mesafesinde Su Villaları Hint Okyanusu dalgaları üzerinde durur
Ingles | Turko |
---|---|
pools | havuzlar |
indian | hint |
sun | güneş |
water | su |
and | ve |
of | in |
offer | sunar |
with | ile |
for | için |
opportunities | fırsat |
EN Sit back and enjoy your favorite Japanese anime and drama without any obnoxious buffering and with great speed.
TR Arkanıza yaslanın ve can sıkıcı takılmalar olmadan, harika hız ile favori Japon animenizi izleyin.
Ingles | Turko |
---|---|
favorite | favori |
japanese | japon |
great | harika |
speed | hız |
without | olmadan |
and | ve |
EN Sit down in a bright and airy setting and enjoy our international buffet breakfast.
TR Aydınlık ve havadar bir ortamda oturun ve uluslararası açık büfe kahvaltımızın keyfini çıkarın.
Ingles | Turko |
---|---|
enjoy | keyfini |
buffet | büfe |
breakfast | kahvaltı |
international | uluslararası |
a | bir |
and | ve |
EN Sit down in a bright and airy setting and enjoy our international buffet breakfast.
TR Aydınlık ve havadar bir ortamda oturun ve uluslararası açık büfe kahvaltımızın keyfini çıkarın.
Ingles | Turko |
---|---|
enjoy | keyfini |
buffet | büfe |
breakfast | kahvaltı |
international | uluslararası |
a | bir |
and | ve |
EN Sit down in a bright and airy setting and enjoy our international buffet breakfast.
TR Aydınlık ve havadar bir ortamda oturun ve uluslararası açık büfe kahvaltımızın keyfini çıkarın.
Ingles | Turko |
---|---|
enjoy | keyfini |
buffet | büfe |
breakfast | kahvaltı |
international | uluslararası |
a | bir |
and | ve |
EN Sit down in a bright and airy setting and enjoy our international buffet breakfast.
TR Aydınlık ve havadar bir ortamda oturun ve uluslararası açık büfe kahvaltımızın keyfini çıkarın.
Ingles | Turko |
---|---|
enjoy | keyfini |
buffet | büfe |
breakfast | kahvaltı |
international | uluslararası |
a | bir |
and | ve |
EN They shout the latest facts to one another over their monitor screens or sit together at large tables, discussing the latest state of research or considering the issues of the day
TR Bilgisayar ekranları üzerinden yeni bilgilere ulaşıyor, büyük masalarda bir araya gelip yaptıkları araştırmalarda geldikleri son noktaları tartışıyor ya da ele alınan konular hakkında birbirlerine görüş bildiriyorlar
Ingles | Turko |
---|---|
issues | konular |
large | büyük |
at | nda |
latest | son |
Ipinapakita ang 50 ng 50 na mga pagsasalin