EN The size of a block cannot exceed 4 million weight units (1 million vbytes) , and each transaction has its own weight depending on the type of transaction, the UTXOs it spends (inputs) and the addresses it sends to (outputs).
EN The size of a block cannot exceed 4 million weight units (1 million vbytes) , and each transaction has its own weight depending on the type of transaction, the UTXOs it spends (inputs) and the addresses it sends to (outputs).
TR Bir bloğun boyutu, 4 milyon ağırlık birimini (1 milyon vbayt) geçemez ve her işlemin, işlem türüne, harcadığı UTXO'lara (girdiler) ve para gönderdiği adreslere (çıktılar) göre kendine ait bir ağırlığı vardır.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
size | boyutu |
million | milyon |
weight | ağırlık |
transaction | işlem |
and | ve |
type | tür |
depending | göre |
a | bir |
to | her |
EN The weight of the cargo including dunnage and bracing plus the tare weight of the container carrying this cargo.
TR Yükleyicilerin, konteynerlerinin doğrulanmış brüt ağırlığını gemiye yüklenmeden önce bildirmesini gerektiren yönetmelik hakkında daha fazla bilgi edinin. Taşımacılığı basitleştiriyoruz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
the | önce |
plus | daha |
EN This share is determined by summing the weight of both materials and dividing it with the weight of the package.
TR Bu pay, her iki malzemenin ağırlığının toplanması ve paketin ağırlığına bölünmesiyle belirlenir.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
this | bu |
and | ve |
of | her |
the | iki |
EN See all backlinks that were gained or lost during a set time period.
TR Belirlenen süre boyunca kazanılan veya silinen tüm bağlantıları görün.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
see | görün |
all | tüm |
or | veya |
period | süre |
EN See all the referring domains that were gained or lost during a set time period.
TR Belli bir zaman aralığı boyunca kazanılan veya kaybedilen, yönlendirme yapan alanları görün.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
during | boyunca |
time | zaman |
see | görün |
or | veya |
a | bir |
EN You can also easily find keywords that gained or lost SERP features using our handy filter.
TR Kullanışlı filtremizle SERP özellikleri kazanan veya kaybeden anahtar kelimeleri kolayca bulabilirsiniz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
easily | kolayca |
keywords | anahtar |
serp | serp |
handy | kullanışlı |
features | özellikleri |
or | veya |
EN In 2002, Lavigne reached mainstream success after her debut single, Complicated, and her debut album Let Go, gained lots of medi… read more
TR Lavigne'ye "Avril" ismini koyan babası Kanada kökenli bir Fransız, annesi ise Ontario doğumlu bi… Devamını oku
EN Environmental assessments have gained importance over the years
TR Çevre değerlendirmeleri yıllar içinde önem kazandı
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
years | yıllar |
importance | önem |
EN From beginning as a musician in 1982, Moby gained attention in the early 1990s with his electronic dance music work that experimented in the techno and breakbeat genres
TR Bu grupla “Hit Squad For God” adlı bir parçaya imza attı ve sonradan müzikal farklılıklardan dolayı bu gruptan ayrılarak kendi solo kariyerine yöneldi
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
a | bir |
and | ve |
his | bu |
EN From beginning as a musician in 1982, Moby gained attention in the early 1990s with his electronic dance music work that experimented… read more
TR Bu grupla “Hit Squad For God” adlı bir parçaya imza attı ve sonradan müzikal farklılıklardan dolayı bu gruptan ay… Devamını oku
EN Seether gained mainstream popularity in 2002 with their US Active Rock number one single &qu… read more
TR Bu çalışmalardan ve performanslar sonunda 2000 de Musceeter Records ile bir anlaşma yapıp, ilk albümleri olan “Fragile” ı ç… Devamını oku
EN While the second wave of the pandemic has reared its ugly head, we continue to work to increase the well-being first of ourselves and then of the people we support by using the experience we have gained in this entire process effectively
TR Bugünlerde pandeminin ikinci dalgası baş göstermişken, tüm bu süreçte edindiğimiz tecrübeleri etkin bir şekilde kullanarak başta kendimiz, ardından desteklediğimiz kişilerin iyilik hâlini artırmak için çalışmaya devam ediyoruz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
head | baş |
continue | devam |
people | kişilerin |
process | süreç |
effectively | etkin |
work | çalışmaya |
this | bu |
second | ikinci |
of | in |
using | kullanarak |
increase | artırmak |
and | şekilde |
EN I slowly gained deeper awareness of what was happening to me, and how and why it happened, and I started to learn tools to help me stay away from unhealthy behavior
TR Yavaş yavaş bana ne olduğu, nasıl ve neden olduğu konusunda daha derin bir farkındalık kazandım ve sağlıksız davranışlardan uzak durmama yardımcı olacak araçlar öğrenmeye başladım
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
awareness | farkındalık |
started | başladı |
away | uzak |
behavior | davranış |
deeper | derin |
what | ne |
help | yardımcı |
tools | araçlar |
why | neden |
how | nasıl |
EN Facebook was established on February 4, 2004. During the establishment process, the aim was to create a site specifically for Harvard University. The site gained huge popularity at Harvard in a short time.
TR Facebook tam olarak 4 Şubat 2004 tarihinde kurulmuştur. Kuruluş sürecinde amaç, tümüyle Harvard Üniversitesi?ne özel bir site oluşturmaktı. Site okul içinde kısa sürede büyük bir popülerlik kazanmıştır.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
established | kurulmuş |
process | sürecinde |
site | site |
huge | büyük |
short | kısa |
time | sürede |
EN LinkedIn, which has been used all over the world since 2002 and has gained great popularity, is making very important contributions, especially for the professional business world.
TR 2002 yılından bu yana tüm dünyada kullanılan ve büyük bir beğeni toplayan Linkedln, özellikle profesyonel iş dünyasına çok önemli katkılar sunmaktadır.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
important | önemli |
professional | profesyonel |
great | büyük |
all | tüm |
and | ve |
especially | özellikle |
world | dünyada |
used | kullanılan |
EN LinkedIn, which has been used all over the world since 2002 and has gained great popularity, is making very important contributions, especially for the professional business world
TR 2002 yılından bu yana tüm dünyada kullanılan ve büyük bir beğeni toplayan Linkedln, özellikle profesyonel iş dünyasına çok önemli katkılar sunmaktadır
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
important | önemli |
professional | profesyonel |
great | büyük |
all | tüm |
and | ve |
especially | özellikle |
world | dünyada |
used | kullanılan |
EN Tesla shares gained 8% yesterday alone, closing at $1,208.59, but fell 5% this morning in pre-market trading.
TR Hertz'in sipariş ettiği 100.000 adet Model 3'ten sonra Tesla hisseleri uçuşa geçti ve 1 Trilyon Dolar değere ulaştı.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
tesla | tesla |
at | de |
in | sonra |
EN Landing page CSS templates gained popularity, social media templates for a real estate company, team site templates free made in a modern style
TR Açılış sayfası CSS şablonları popülerlik kazandı, bir emlak şirketi için sosyal medya şablonları, modern bir tarzda yapılmış ücretsiz ekip sitesi şablonları
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
css | css |
team | ekip |
modern | modern |
templates | şablonları |
company | şirketi |
made | yapılmış |
free | ücretsiz |
page | sayfası |
site | sitesi |
social | sosyal |
a | bir |
media | medya |
for | için |
EN TENCEL™ Lyocell fibers have gained a commendable reputation for their environmentally responsible closed loop production process, which transforms wood pulp into cellulosic fibers with high resource efficiency and low environmental impact
TR TENCEL™ Lyocell elyaflar, ağaç hamurunu yüksek kaynak verimliliği ve düşük ekolojik etkiyle selülozik elyaflara dönüştüren, çevreye duyarlı kapalı döngü üretim süreciyle ün kazanmıştır
EN TENCEL™ Lyocell fibers have gained a commendable reputation for their environmentally responsible, closed loop production process, which transforms wood pulp into cellulosic fibers with high resource efficiency and low environmental impact
TR TENCEL™ Lyocell elyaflar, ağaç hamurunu yüksek kaynak verimliliği ve düşük ekolojik etkiyle selülozik elyaflara dönüştüren, çevreye duyarlı kapalı döngü üretim süreciyle ün kazanmıştır
EN Environmental assessments have gained importance over the years
TR Çevre değerlendirmeleri yıllar içinde önem kazandı
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
years | yıllar |
importance | önem |
EN Zebra’s information technology-enabled innovation supports digitisation to enhance the advantage gained through data-led decision making in the most extreme environments
TR Zebra'nın bilgi teknolojisi destekli yeniliği, en zorlu ortamlarda veriye dayalı karar verme yoluyla avantajı artırmak için dijitalleştirmeyi destekler
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
supports | destekler |
enhance | artırmak |
decision | karar |
environments | ortamlarda |
technology | teknolojisi |
data | veriye |
information | bilgi |
most | en |
advantage | avantajı |
to | için |
EN Where necessary, we create usage concepts that are based on experience gained in the field, and on our projections of the future needs of our end users
TR Gerektiğinde, kullanım konseptlerini; sahadan elde edilen tecrübelerle ve son kullanıcının ileriye dönük ihtiyaçlarıyla ilgili öngörülerle kurguluyoruz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
usage | kullanım |
end | son |
on | ilgili |
users | kullanıcı |
and | ve |
needs | ihtiyaç |
of | nın |
EN This hand gesture, known as the Merkel diamond or the triangle of power, is typical of Angela Merkel. Though it has been the subject of much philosophising and indeed considerable humour, little in the way of genuine insight has been gained.
TR Eşkenar dörtgen adı verilen bu el tutuşu, Angela Merkel’e özgü bir şey. Bununla ilgili çok felsefe yapıldı ve çok da dalga geçildi, ancak hatırı sayılır bir çıkarıma varılamaksızın.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
hand | el |
angela | angela |
and | ve |
in | da |
this | bu |
the | ancak |
of | bir |
EN “It is important to us that knowledge gained in this field should play a part in civil society and lead to concrete projects,” says Professor Sascha Spoun, President of Leuphana University.
TR „Bu alanda kazanılmış bilgiyi sivil topluma iletmek ve somut projelere akmasını sağlamak bizim için önemli” diyor Üniversite Başkanı Profesör Sascha Spoun.
EN Pia Lamberty wants to use the knowledge she has gained from her research to actively counter conspiracy theories in current and future crises so as to prevent radicalisation within society
TR Pia Lamberty, toplumdaki radikalleşmeyi engelleyebilmek için araştırmalarından edindiği bilgilerle mevcut ve gelecekteki krizlerde komplo teorilerinin önüne geçmek istiyor
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
wants | istiyor |
future | gelecekteki |
and | ve |
current | mevcut |
research | araştırmalar |
to | için |
EN The company quickly gained nationwide recognition
TR Çabucak sınırları aşan bir üne kavuşan bu firma, bugün de aile yönetiminde ve atlı spor dalında bir dünya markası olarak kabul görüyor
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
company | firma |
the | kabul |
EN Many have also made the changed working conditions of journalists from home or in smaller teams transparent and thus gained credibility
TR Ayrıca pek çok medya kuruluşu gazetecilerin ev ofisi ve küçük ekipler halinde çalışmaları konusunda şeffaf bir politika izledi ve bu şekilde güvenilirliklerini arttırdı
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
smaller | küçük |
teams | ekipler |
transparent | şeffaf |
in | halinde |
have | bu |
many | pek |
and | ve |
the | şekilde |
of | konusunda |
EN 55.6% aim to take the entrance exam for university or a university of applied sciences or have already gained such a qualification
TR Yüzde 55,6’sı lise diploması veya yüksekokula yeterlik diploması almayı hedefliyor veya bu diplomalara sahip kişiler
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
to | sahip |
or | veya |
EN The scholarships it provides are considered one of Europe’s greatest success stories: nine million students, trainees, interns and university teachers have gained international experience in 30 Erasmus years
TR Erasmus programı Avrupa’nın en büyük başarı öykülerinden birini oluşturuyor: 30 yıllık program sırasında bundan yararlanan dokuz milyon lise ve üniversite öğrencisi, stajyerler ve öğretim üyeleri yurt dışı deneyimi kazandılar
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
of | ın |
nine | dokuz |
million | milyon |
years | yıllık |
success | başarı |
in | sırasında |
university | üniversite |
and | ve |
experience | deneyimi |
greatest | en |
EN Lipa gained attention from the specialized media as an artist after the release of her debut album in 2017, "Dua Lipa" (self-titled)
TR "New Rules", Birleşik Krallık'ta zirveye yerleşirken ABD'de 6 numaraya kadar ilerledi
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
an | birleşik |
EN From beginning as a musician in 1982, Moby gained attention in the early 1990s with his electronic dance music work that experimented in the techno and breakbeat genres
TR Bu grupla “Hit Squad For God” adlı bir parçaya imza attı ve sonradan müzikal farklılıklardan dolayı bu gruptan ayrılarak kendi solo kariyerine yöneldi
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
a | bir |
and | ve |
his | bu |
EN From beginning as a musician in 1982, Moby gained attention in the early 1990s with his electronic dance music work that experimented… read more
TR Bu grupla “Hit Squad For God” adlı bir parçaya imza attı ve sonradan müzikal farklılıklardan dolayı bu gruptan ay… Devamını oku
EN Seether gained mainstream popularity in 2002 with their US Active Rock number one single &qu… read more
TR Bu çalışmalardan ve performanslar sonunda 2000 de Musceeter Records ile bir anlaşma yapıp, ilk albümleri olan “Fragile” ı ç… Devamını oku
EN And that is just the beginning of your Tetra Pak career! After the program finishes, you will have gained great experiences to help you continue your exciting career within our company.
TR Üstelik, bu Tetra Pak kariyerinizin sadece başlangıcı! Program bittiğinde, heyecan verici kariyerinize şirketimizde devam etmenize yardımcı olacak harika deneyimler edinmiş olacaksınız.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
tetra | tetra |
pak | pak |
great | harika |
experiences | deneyimler |
continue | devam |
exciting | heyecan verici |
help | yardımcı |
you will | olacaksınız |
you | etmenize |
program | program |
have | bu |
EN The solutions we offer for Atlassian applications have gained acknowledgment even beyond Turkey, that is, in 34 countries, in 4 continents. We will strive to enhance this level of success of ours and make our international market share even larger.
TR Atlassian uygulamaları için sunduğumuz çözümler Türkiye 'nin ötesinde bile 4 kıtada 34 ülkede kabul görmektedir. Biz bizim başarı bu seviyede geliştirmek ve uluslararası pazar payı daha da büyük yapmak için çalışacağız.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
level | seviyede |
market | pazar |
we offer | sunduğumuz |
solutions | çözümler |
success | başarı |
international | uluslararası |
share | payı |
turkey | türkiye |
countries | ülkede |
beyond | ötesinde |
this | bu |
in | da |
larger | büyük |
we | biz |
and | ve |
the | kabul |
applications | uygulamalar |
of | in |
EN There were stone tools, owl statues of idols and images, fat women, and different weight measuring instrument
TR Bulunanlar arasında taştan aletler, heykelleri baykuş resimleri ve şişko kadın putlar ve değişik ağırlık ölçen aletlerde vardı
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
stone | taş |
tools | aletler |
images | resimleri |
women | kadın |
different | en |
weight | ağırlık |
and | ve |
of | arasında |
EN By weight, electronics require far more resources than any other product.
TR Ağırlık hesabı yapıldığında elektronikler, diğer tüm ürünlerden çok daha fazla kaynak gerektirir.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
weight | ağırlık |
require | gerektirir |
resources | kaynak |
any | tüm |
other | diğer |
EN uses up to 30 times its weight in fossil fuels.
TR kendisinin %330 katı kadar fosil yakıt kullanır.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
uses | kullanır |
to | kadar |
EN Analyze which weight each page has. Delete from index unimportant URLs and optimize your internal links structure.
TR Her sayfanın ağırlığını analiz edin. Önemsiz URL’leri dizinden silin ve dahili bağlantılar yapınızı optimize edin.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
analyze | analiz |
internal | dahili |
structure | yapı |
optimize | optimize |
and | ve |
links | bağlantılar |
EN Customizable weight and balance
TR Özelleştirilebilir ağırlık ve denge
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
weight | ağırlık |
and | ve |
balance | denge |
EN With the capability to control two services from one section, CMT increases design flexibility and reduces CMA valve-bank size, weight and overall system cost.
TR CMT, tek kısımdan iki hizmeti kontrol etme kabiliyeti sayesinde tasarım esnekliğini artırıyor, CMA valf sırası boyunu küçültüyor ve genel sistem maliyetiyle ağırlığını azaltıyor.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
services | hizmeti |
flexibility | esnekliğini |
system | sistem |
control | kontrol |
design | tasarım |
overall | genel |
and | ve |
the | etme |
two | iki |
EN Light-weight, durable engineered composite design available 2021. Offers same operating performance and is interchangeable with current design.
TR Hafif ve dayanıklı yapıya sahip kompozit tasarım 2021'de kullanıma sunulacak. Aynı çalışma performansını sunar ve mevcut tasarımla değiştirilebilir.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
design | tasarım |
offers | sunar |
light | hafif |
durable | dayanıklı |
and | ve |
same | aynı |
performance | performans |
EN The Page Weight parameter is calculated for each page
TR Sayfa Ağırlığı parametresi her sayfa için hesaplanır
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
page | sayfa |
calculated | hesaplanır |
for | için |
each | her |
EN The work achieved on reducing vehicle weight has also significantly decreased the wear on parts, which need to be replaced less often.
TR Araç ağırlığının azaltılmasıyla elde edilen çalışma, daha az sıklıkla değiştirilmesi gereken parçalardaki aşınmayı da önemli ölçüde azaltmıştır.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
need | gereken |
often | sıklıkla |
achieved | elde |
the | araç |
also | da |
work | iş |
to | daha |
EN The work achieved on reducing vehicle weight has also significantly decreased the wear on parts, which need to be replaced less often
TR Araç ağırlığının azaltılmasıyla elde edilen çalışma, daha az sıklıkla değiştirilmesi gereken parçalardaki aşınmayı da önemli ölçüde azaltmıştır
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
need | gereken |
often | sıklıkla |
achieved | elde |
the | araç |
also | da |
work | iş |
to | daha |
EN Provides refreshing effect and a balanced sleep via thermal transfer. Thanks to special filling material, maximum comfort with minimum weight is being aimed.
TR Serinletici etki ve ısı transferi ile dengeli bir uyku sağlar.Özel dolgu malzemesi sayesinde minimum ağırlıkla maksimum konfor hedeflenir.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
provides | sağlar |
effect | etki |
balanced | dengeli |
sleep | uyku |
material | malzemesi |
maximum | maksimum |
comfort | konfor |
minimum | minimum |
and | ve |
a | bir |
transfer | transferi |
EN It does not make weight thanks to its soft and light structure.
TR Yumuşak ve hafif yapısı ile ağırlık yapmaz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
weight | ağırlık |
soft | yumuşak |
light | hafif |
and | ve |
structure | yapısı |
its | ile |
EN 256 weight and balance configurations
TR 256 ağırlık ve denge yapılandırmaları
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
weight | ağırlık |
and | ve |
balance | denge |
EN 256 center of gravity weight tuning configurations
TR 256 farklı ağırlık ayarı özelleştirmesi
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
weight | ağırlık |
กำลังแสดงคำแปล 50 จาก 50 รายการ