EN Promote peaceful and inclusive societies for sustainable development, provide access to justice for all and build effective, accountable and inclusive institutions at all levels
EN Promote peaceful and inclusive societies for sustainable development, provide access to justice for all and build effective, accountable and inclusive institutions at all levels
TR Sürdürülebilir kalkınma için barışçıl ve kapsayıcı toplumlar tesis etmek, herkes için adalete erişimi sağlamak ve her düzeyde etkili, hesap verebilir ve kapsayıcı kurumlar oluşturmak
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
access | erişimi |
effective | etkili |
institutions | kurumlar |
inclusive | kapsayıcı |
levels | düzeyde |
and | ve |
development | kalkınma |
build | oluşturmak |
to | sağlamak |
for | için |
EN As one of the world?s leading open access publishers, Elsevier publishes over 500 full open access journals and has helped many societies embrace open access.
TR Dünyanın önde gelen açık erişimli yayıncılarından biri olan Elsevier, 500'den fazla tam açık erişimli dergi yayınlamakta ve birçok toplumun açık erişimi benimsemesine yardımcı olmuştur.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
open | açık |
full | tam |
journals | dergi |
elsevier | elsevier |
access | erişimi |
and | ve |
world | dünyanın |
many | çok |
one | bir |
has | olan |
EN Many companies embrace DIY repair
TR Birçok şirket DIY(Kendin-yap) tamiri benimsiyor
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
companies | şirket |
many | çok |
EN Blank Embrace music, videos, stats, and photos | Last.fm
TR Blank Embrace müzikleri, videoları, istatistikleri ve fotoğrafları | Last.fm
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
music | müzikleri |
stats | istatistikleri |
and | ve |
last | last |
photos | fotoğrafları |
videos | videoları |
EN As one of the first luxury hotel brands to achieve emission reduction targets, we embrace the Planet 21 initiatives developed by Accor
TR Emisyon azaltımı hedeflerine ulaşan ilk lüks otel markalarından biri olarak, Accor’un geliştirdiği Planet 21 inisiyatifini kucaklıyoruz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
luxury | lüks |
hotel | otel |
brands | markalar |
emission | emisyon |
targets | hedeflerine |
first | ilk |
EN As we embrace our second century of hospitality, we celebrate the defining moments that are our history
TR Konukseverliğimizin ikinci yüzyılını kucaklarken, tarihimizin dönüm noktalarını kutluyoruz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
second | ikinci |
of | ın |
we celebrate | kutluyoruz |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN Exquisite wedding reception venues are only the beginning. We'll help you embrace new family traditions as you make timeless memories.
TR Seçkin düğün resepsiyonu mekanları sadece bir başlangıç. Siz unutulmaz anılar oluştururken biz yeni aile geleneklerini kucaklamanıza yardımcı olacağız.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
wedding | düğün |
new | yeni |
family | aile |
beginning | başlangıç |
help | yardımcı |
EN They are building a decentralized autonomous organization (DAO) to handle complex data networks that fully embrace communities, decentralization and autonomy.
TR Nebulas, herkesin merkeziyetsiz işbirliğinden adil şekilde değer kazanmasını amaçlar.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
they | ama |
decentralized | merkeziyetsiz |
and | şekilde |
EN We welcome the well travelled around the world in a genuine embrace with local culture.
TR Dünya çapından sık seyahat edenleri yerel kültürün samimi bir kucaklaması ile karşılarız.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
world | dünya |
local | yerel |
culture | kültür |
a | bir |
EN Try new things.Embrace an alternative way of travelling where wellbeing of the mind, body and soul are your top priority
TR Yeni şeyler deneyin.Zihin, vücut ve ruh sağlığının en büyük önceliğiniz olduğu alternatif seyahatleri kucaklayın
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
try | deneyin |
new | yeni |
alternative | alternatif |
mind | zihin |
body | vücut |
things | şeyler |
top | en |
and | ve |
of | nın |
EN We want those who appreciate being empowered and are brave enough to embrace it
TR Gelişimin desteklenmesini önemseyen ve bu desteği sahiplenecek, benimseyecek cesur kişiler istiyoruz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
and | ve |
we | istiyoruz |
those | bu |
EN Today?s Fashion and Lifestyle consumers are increasingly expecting companies to embrace sustainability
TR Günümüzün Moda ve Yaşam Tarzı tüketicileri, şirketlerden sürdürülebilirliği benimsemelerini giderek daha fazla bekliyor
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
s | s |
fashion | moda |
increasingly | giderek |
and | ve |
to | fazla |
EN Exquisite wedding reception venues are only the beginning. We'll help you embrace new family traditions as you make timeless memories.
TR Seçkin düğün resepsiyonu mekanları sadece bir başlangıç. Siz unutulmaz anılar oluştururken biz yeni aile geleneklerini kucaklamanıza yardımcı olacağız.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
wedding | düğün |
new | yeni |
family | aile |
beginning | başlangıç |
help | yardımcı |
EN As we embrace our second century of hospitality, we celebrate the defining moments that are our history
TR Konukseverliğimizin ikinci yüzyılını kucaklarken, tarihimizin dönüm noktalarını kutluyoruz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
second | ikinci |
of | ın |
we celebrate | kutluyoruz |
EN As one of the first luxury hotel brands to achieve emission reduction targets, we embrace the Planet 21 initiatives developed by Accor
TR Emisyon azaltımı hedeflerine ulaşan ilk lüks otel markalarından biri olarak, Accor’un geliştirdiği Planet 21 inisiyatifini kucaklıyoruz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
luxury | lüks |
hotel | otel |
brands | markalar |
emission | emisyon |
targets | hedeflerine |
first | ilk |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN Exquisite wedding reception venues are only the beginning. We'll help you embrace new family traditions as you make timeless memories.
TR Seçkin düğün resepsiyonu mekanları sadece bir başlangıç. Siz unutulmaz anılar oluştururken biz yeni aile geleneklerini kucaklamanıza yardımcı olacağız.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
wedding | düğün |
new | yeni |
family | aile |
beginning | başlangıç |
help | yardımcı |
EN As we embrace our second century of hospitality, we celebrate the defining moments that are our history
TR Konukseverliğimizin ikinci yüzyılını kucaklarken, tarihimizin dönüm noktalarını kutluyoruz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
second | ikinci |
of | ın |
we celebrate | kutluyoruz |
EN As one of the first luxury hotel brands to achieve emission reduction targets, we embrace the Planet 21 initiatives developed by Accor
TR Emisyon azaltımı hedeflerine ulaşan ilk lüks otel markalarından biri olarak, Accor’un geliştirdiği Planet 21 inisiyatifini kucaklıyoruz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
luxury | lüks |
hotel | otel |
brands | markalar |
emission | emisyon |
targets | hedeflerine |
first | ilk |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN feel the light embrace of softness
TR yumuşaklığın hafifçe sarışını hissedin
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
feel | hissedin |
light | hafif |
EN As one of the world?s leading open access publishers, Elsevier publishes over 500 full open access journals and has helped many societies embrace open access.
TR Dünyanın önde gelen açık erişimli yayıncılarından biri olan Elsevier, 500'den fazla tam açık erişimli dergi yayınlamakta ve birçok toplumun açık erişimi benimsemesine yardımcı olmuştur.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
open | açık |
full | tam |
journals | dergi |
elsevier | elsevier |
access | erişimi |
and | ve |
world | dünyanın |
many | çok |
one | bir |
has | olan |
EN Many companies embrace DIY repair
TR Birçok şirket DIY(Kendin-yap) tamiri benimsiyor
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
companies | şirket |
many | çok |
EN Exquisite wedding reception venues are only the beginning. We'll help you embrace new family traditions as you make timeless memories.
TR Seçkin düğün resepsiyonu mekanları sadece bir başlangıç. Siz unutulmaz anılar oluştururken biz yeni aile geleneklerini kucaklamanıza yardımcı olacağız.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
wedding | düğün |
new | yeni |
family | aile |
beginning | başlangıç |
help | yardımcı |
EN As we embrace our second century of hospitality, we celebrate the defining moments that are our history
TR Konukseverliğimizin ikinci yüzyılını kucaklarken, tarihimizin dönüm noktalarını kutluyoruz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
second | ikinci |
of | ın |
we celebrate | kutluyoruz |
EN As one of the first luxury hotel brands to achieve emission reduction targets, we embrace the Planet 21 initiatives developed by Accor
TR Emisyon azaltımı hedeflerine ulaşan ilk lüks otel markalarından biri olarak, Accor’un geliştirdiği Planet 21 inisiyatifini kucaklıyoruz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
luxury | lüks |
hotel | otel |
brands | markalar |
emission | emisyon |
targets | hedeflerine |
first | ilk |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN Exquisite wedding reception venues are only the beginning. We'll help you embrace new family traditions as you make timeless memories.
TR Seçkin düğün resepsiyonu mekanları sadece bir başlangıç. Siz unutulmaz anılar oluştururken biz yeni aile geleneklerini kucaklamanıza yardımcı olacağız.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
wedding | düğün |
new | yeni |
family | aile |
beginning | başlangıç |
help | yardımcı |
EN As we embrace our second century of hospitality, we celebrate the defining moments that are our history
TR Konukseverliğimizin ikinci yüzyılını kucaklarken, tarihimizin dönüm noktalarını kutluyoruz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
second | ikinci |
of | ın |
we celebrate | kutluyoruz |
EN As one of the first luxury hotel brands to achieve emission reduction targets, we embrace the Planet 21 initiatives developed by Accor
TR Emisyon azaltımı hedeflerine ulaşan ilk lüks otel markalarından biri olarak, Accor’un geliştirdiği Planet 21 inisiyatifini kucaklıyoruz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
luxury | lüks |
hotel | otel |
brands | markalar |
emission | emisyon |
targets | hedeflerine |
first | ilk |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN Exquisite wedding reception venues are only the beginning. We'll help you embrace new family traditions as you make timeless memories.
TR Seçkin düğün resepsiyonu mekanları sadece bir başlangıç. Siz unutulmaz anılar oluştururken biz yeni aile geleneklerini kucaklamanıza yardımcı olacağız.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
wedding | düğün |
new | yeni |
family | aile |
beginning | başlangıç |
help | yardımcı |
EN As we embrace our second century of hospitality, we celebrate the defining moments that are our history
TR Konukseverliğimizin ikinci yüzyılını kucaklarken, tarihimizin dönüm noktalarını kutluyoruz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
second | ikinci |
of | ın |
we celebrate | kutluyoruz |
EN As one of the first luxury hotel brands to achieve emission reduction targets, we embrace the Planet 21 initiatives developed by Accor
TR Emisyon azaltımı hedeflerine ulaşan ilk lüks otel markalarından biri olarak, Accor’un geliştirdiği Planet 21 inisiyatifini kucaklıyoruz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
luxury | lüks |
hotel | otel |
brands | markalar |
emission | emisyon |
targets | hedeflerine |
first | ilk |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN Exquisite wedding reception venues are only the beginning. We'll help you embrace new family traditions as you make timeless memories.
TR Seçkin düğün resepsiyonu mekanları sadece bir başlangıç. Siz unutulmaz anılar oluştururken biz yeni aile geleneklerini kucaklamanıza yardımcı olacağız.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
wedding | düğün |
new | yeni |
family | aile |
beginning | başlangıç |
help | yardımcı |
EN As we embrace our second century of hospitality, we celebrate the defining moments that are our history
TR Konukseverliğimizin ikinci yüzyılını kucaklarken, tarihimizin dönüm noktalarını kutluyoruz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
second | ikinci |
of | ın |
we celebrate | kutluyoruz |
EN As one of the first luxury hotel brands to achieve emission reduction targets, we embrace the Planet 21 initiatives developed by Accor
TR Emisyon azaltımı hedeflerine ulaşan ilk lüks otel markalarından biri olarak, Accor’un geliştirdiği Planet 21 inisiyatifini kucaklıyoruz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
luxury | lüks |
hotel | otel |
brands | markalar |
emission | emisyon |
targets | hedeflerine |
first | ilk |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN Exquisite wedding reception venues are only the beginning. We'll help you embrace new family traditions as you make timeless memories.
TR Seçkin düğün resepsiyonu mekanları sadece bir başlangıç. Siz unutulmaz anılar oluştururken biz yeni aile geleneklerini kucaklamanıza yardımcı olacağız.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
wedding | düğün |
new | yeni |
family | aile |
beginning | başlangıç |
help | yardımcı |
EN As we embrace our second century of hospitality, we celebrate the defining moments that are our history
TR Konukseverliğimizin ikinci yüzyılını kucaklarken, tarihimizin dönüm noktalarını kutluyoruz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
second | ikinci |
of | ın |
we celebrate | kutluyoruz |
EN As one of the first luxury hotel brands to achieve emission reduction targets, we embrace the Planet 21 initiatives developed by Accor
TR Emisyon azaltımı hedeflerine ulaşan ilk lüks otel markalarından biri olarak, Accor’un geliştirdiği Planet 21 inisiyatifini kucaklıyoruz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
luxury | lüks |
hotel | otel |
brands | markalar |
emission | emisyon |
targets | hedeflerine |
first | ilk |
กำลังแสดงคำแปล 50 จาก 50 รายการ