EN Zere-touch enrollment allows IT to deploy corporate-owned devices in bulk without having to manually setup each device
"bulk without having" ใน ภาษาอังกฤษ สามารถแปลเป็น ภาษาตุรกี คำ/วลีต่อไปนี้:
EN Zere-touch enrollment allows IT to deploy corporate-owned devices in bulk without having to manually setup each device
TR Zero-touch kaydı, BT birimlerinin kurumsal olarak sahip olunan cihazları, her bir cihazı manuel olarak kurmak zorunda kalmadan devreye sokmasına izin verir
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
allows | izin verir |
manually | manuel |
corporate | kurumsal |
having | zorunda |
devices | cihazlar |
device | cihaz |
it | bt |
without | kalmadan |
EN Yes. You can search bulk domain on the bulk domain search page and register your domain names at the best price.
TR Evet. Toplu domain sorgulama sayfası üzerinde toplu domain sorgulayabilir ve alan adlarınızı en iyi fiyata kayıt edebilirsiniz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
search | sorgulama |
bulk | toplu |
register | kayıt |
names | adları |
price | fiyata |
domain | domain |
page | sayfası |
you can | edebilirsiniz |
yes | evet |
and | ve |
best | en |
EN Yes.You can.monster - bulk domain registration..monster Bulk Domain Registration
TR Evet. .monster domainleri toplu tescil yapabilirsiniz..monster Toplu Domain Tescili
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
yes | evet |
bulk | toplu |
domain | domain |
you can | yapabilirsiniz |
registration | tescili |
EN Are you looking for a gaming logo without text? You are free to delete the text from the existing logo! Do you already have your brand colors? You can change them easily without having any design skills.
TR Yazısız bir oyun logosu mu istiyorsunuz? Öyleyse, mevcut logodaki yazıyı silin gitsin! Markanız için renkleri zaten belirlediniz mi? Herhangi bir tasarım becerisine sahip olmadan, renkleri kolayca değiştirebilirsiniz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
text | yazı |
design | tasarım |
your brand | markanız |
you can change | değiştirebilirsiniz |
logo | logosu |
without | olmadan |
easily | kolayca |
colors | renkleri |
any | herhangi |
you | istiyorsunuz |
gaming | oyun |
brand | için |
EN Browse any website's internal links without having to crawl it
TR Herhangi bir web sitesinin dahili bağlantılarına, onu taramak zorunda kalmadan göz atın
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
websites | web |
internal | dahili |
it | onu |
having | zorunda |
any | herhangi |
without | kalmadan |
links | bağlantılar |
EN A website builder is an online tool that allows users to create functional, well-designed websites without having to know how to code
TR Bir web sitesi oluşturucu, kullanıcıların kodlama bilmeye gerek kalmadan işlevsel, iyi tasarlanmış web siteleri oluşturmalarını sağlayan çevrimiçi bir araçtır
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
builder | oluşturucu |
functional | işlevsel |
well | iyi |
designed | tasarlanmış |
online | çevrimiçi |
tool | araç |
websites | siteleri |
without | kalmadan |
a | bir |
users | kullanıcılar |
EN It enables blockchain developers to build their DApps and wallets natively without having to worry about the low-level implementation details
TR Blockchain geliştiricilerinin alt seviye uygulama ayrıntıları hakkında kaygılanmasına gerek kalmadan DApp'lerini ve cüzdanlarını native olarak inşa etmelerine olanak sunar
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
build | inşa |
implementation | uygulama |
blockchain | blockchain |
level | seviye |
details | ayrıntıları |
and | ve |
without | kalmadan |
about | hakkında |
EN Tezos can upgrade itself without having to split (“fork”) the network into two different blockchains and disrupt the network effects that are formed over time.
TR Tezos, ağı iki farklı blockchaine bölmeden (fork) ve zamanla oluşan ağ etkilerini ortadan kaldırmadan sürüm güncellemesi yapabilir.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
network | ağı |
formed | oluşan |
effects | etkilerini |
can | yapabilir |
and | ve |
time | zamanla |
different | farklı |
EN Contracts for difference (CFDs), are a simple and cost-efficient way to trade on a wide variety of financial markets without having to own the underlying asset
TR Fark kontratları (CFDler), birçok finansal piyasada herhangi bir varlık sahibi olmadan işlem yapılmasını sağlayan sade ve masrafsız araçlardır
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
difference | fark |
financial | finansal |
asset | varlık |
trade | işlem |
simple | sade |
without | olmadan |
and | ve |
a | bir |
EN Easily add a table of contents so your students can get to the sections they need without having to peruse the entire lecture. One click and you’ll be where you need to be.
TR Öğrencilerinizin tüm dersi incelemeye gerek kalmadan ihtiyaç duydukları bölümlere ulaşabilmeleri için kolayca bir içindekiler tablosu ekleyin. Tek bir tıklamayla, olman gereken yerde olursun.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
add | ekleyin |
table | tablosu |
easily | kolayca |
of | in |
without | kalmadan |
a | bir |
EN Cartoon videos are a light-hearted way to promote your product without having to do a hard sell
TR Çizgi videolar, ürününüzü agresif şekilde satmayı hedeflemediğiniz durumlarda eğlenceli bir tanıtım için idealdir
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
videos | videolar |
a | bir |
to | için |
EN Users can easily develop distributed services through Ontology without having previous knowledge of distributed networks.
TR Kullanıcılar merkeziyetsiz ağlar hakkında daha önceden bilgi sahibi olmasa da, Ontology aracılığıyla merkeziyetsiz hizmetler geliştirebilirler.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
services | hizmetler |
networks | ağlar |
users | kullanıcılar |
through | aracılığıyla |
previous | da |
EN With GeoTrust EV SSL certificates, customers can see that their information is protected without having to click anywhere
TR GeoTrust EV SSL sertifikaları ile müşteriler, herhangi bir yere tıklamak zorunda kalmadan bilgilerinin korunduğunu görebilir
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
geotrust | geotrust |
ev | ev |
ssl | ssl |
customers | müşteriler |
information | bilgilerinin |
certificates | sertifikaları |
having | zorunda |
without | kalmadan |
to | herhangi |
with | ile |
EN With GlobalSign EV SSL certificates, customers can see that their information is protected without having to click anywhere
TR GlobalSign EV SSL sertifikaları ile müşteriler, herhangi bir yere tıklamak zorunda kalmadan bilgilerinin korunduğunu görebilir
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
globalsign | globalsign |
ev | ev |
ssl | ssl |
customers | müşteriler |
information | bilgilerinin |
certificates | sertifikaları |
having | zorunda |
without | kalmadan |
to | herhangi |
with | ile |
EN Yes, you always have a Pay-per-Export option. You can pay for only one mockup and download it without having to subscribe to a plan. But if you need more than one mockup, it would be more beneficial for you to subscribe.
TR Evet, parça başı ödeme seçeneğine her zaman sahipsiniz. Ancak çok sayıda mockup'a ihtiyacınız varsa üye olmanız sizin için daha avantajlı olacaktır.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
be | olacaktır |
yes | evet |
a | sayıda |
but | ancak |
pay | ödeme |
always | her zaman |
you need | ihtiyacınız |
and | sizin |
EN It enables blockchain developers to build their DApps and wallets natively without having to worry about the low-level implementation details
TR Blockchain geliştiricilerinin alt seviye uygulama ayrıntıları hakkında kaygılanmasına gerek kalmadan DApp'lerini ve cüzdanlarını native olarak inşa etmelerine olanak sunar
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
build | inşa |
implementation | uygulama |
blockchain | blockchain |
level | seviye |
details | ayrıntıları |
and | ve |
without | kalmadan |
about | hakkında |
EN Tezos can upgrade itself without having to split (“fork”) the network into two different blockchains and disrupt the network effects that are formed over time.
TR Tezos, ağı iki farklı blockchaine bölmeden (fork) ve zamanla oluşan ağ etkilerini ortadan kaldırmadan sürüm güncellemesi yapabilir.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
network | ağı |
formed | oluşan |
effects | etkilerini |
can | yapabilir |
and | ve |
time | zamanla |
different | farklı |
EN This means you can easily move applications between their on-premises environments and AWS without having to purchase any new hardware, rewrite applications, or modify your operations.
TR Bu sayede yeni donanım satın almadan, uygulamaları yeniden yazmadan veya operasyon sürecinizi değiştirmeden uygulamaları şirket içi ortamlar ve AWS arasında kolayca taşıyabilirsiniz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
easily | kolayca |
environments | ortamlar |
aws | aws |
hardware | donanım |
new | yeni |
purchase | satın |
this | bu |
applications | uygulamalar |
or | veya |
between | arası |
and | ve |
to | arasında |
EN Specifically, customers have the opportunity to go for their own C5 attestation without having the need to include the physical security of data centers or manage the infrastructure part of the cloud in scope of their individual audit
TR Özellikle müşteriler, bireysel denetimleri kapsamında veri merkezlerinin fiziksel güvenliğini sağlama veya bulutun altyapı kısmını yönetme ihtiyacı olmadan kendi C5 onaylarını alma fırsatına sahiptir
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
customers | müşteriler |
manage | yönetme |
infrastructure | altyapı |
without | olmadan |
need | ihtiyacı |
physical | fiziksel |
data | veri |
individual | bireysel |
security | güvenliğini |
opportunity | fırsat |
or | veya |
scope | kapsamında |
EN Object interfaces allow you to create code which specifies which methods a class must implement, without having to define how these methods are implemented
TR Nesne arayüzleri, bir sınıfın gerçeklemesi gereken yöntemlerin belirtildiği kodu, bu yöntemlerin nasıl gerçekleneceğini tanımlamaksızın oluşturmanıza imkan sağlar
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
code | kodu |
class | sınıf |
must | gereken |
these | bu |
to create | oluşturmanıza |
are | sağlar |
a | bir |
how | nasıl |
EN Interfaces are defined in the same way as a class, but with the interface keyword replacing the class keyword and without any of the methods having their contents defined.
TR Arayüzler, sınıflardan farklı olarak class yerine interface anahtar sözcüğü kullanılarak ve içeriğinde hiçbir tanımlı yöntem olmaksızın tanımlanırlar.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
interfaces | arayüzler |
way | yöntem |
keyword | anahtar |
interface | interface |
a | bir |
and | ve |
the | olarak |
EN With GeoTrust EV SSL certificates, customers can see that their information is protected without having to click anywhere
TR GeoTrust EV SSL sertifikaları ile müşteriler, herhangi bir yere tıklamak zorunda kalmadan bilgilerinin korunduğunu görebilir
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
geotrust | geotrust |
ev | ev |
ssl | ssl |
customers | müşteriler |
information | bilgilerinin |
certificates | sertifikaları |
having | zorunda |
without | kalmadan |
to | herhangi |
with | ile |
EN With GlobalSign EV SSL certificates, customers can see that their information is protected without having to click anywhere
TR GlobalSign EV SSL sertifikaları ile müşteriler, herhangi bir yere tıklamak zorunda kalmadan bilgilerinin korunduğunu görebilir
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
globalsign | globalsign |
ev | ev |
ssl | ssl |
customers | müşteriler |
information | bilgilerinin |
certificates | sertifikaları |
having | zorunda |
without | kalmadan |
to | herhangi |
with | ile |
EN Stay updated with automatic notifications on threads that you are tagged in without having to weed through every comment on the design.
TR Tasarımla ilgili her yorumu gözden geçirmek zorunda kalmadan etiketlendiğiniz başlıklardaki otomatik bildirimlerle güncel kalın.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
stay | kalın |
automatic | otomatik |
having | zorunda |
on | ilgili |
to | her |
without | kalmadan |
EN Renting a car from Aston Martin instead of buying one allows you to enjoy the car without having to worry about maintenance and any other faults you may experience upon using the car.
TR Araç satın almak yerine Aston Martin'den araç kiralamak, aracı kullanırken yaşayabileceğiniz bakım ve diğer arızaları dert etmeden aracın keyfini çıkarmanızı sağlar.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
renting | kiralamak |
allows | sağlar |
other | diğer |
using | kullanırken |
maintenance | bakım |
enjoy | keyfini |
and | ve |
buying | satın almak |
EN Renting a car from Alfa Romeo instead of buying one allows you to enjoy the car without having to worry about maintenance and any other faults you may experience upon using the car.
TR Alfa Romeo'dan araç satın almak yerine kiralamak, aracı kullanırken yaşayabileceğiniz bakım ve diğer arızaları dert etmeden aracın keyfini çıkarmanızı sağlar.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
renting | kiralamak |
alfa | alfa |
allows | sağlar |
other | diğer |
using | kullanırken |
maintenance | bakım |
enjoy | keyfini |
and | ve |
buying | satın almak |
EN Renting a car from Chrysler instead of buying one allows you to enjoy the car without having to worry about maintenance and any other faults you may experience upon using the car.
TR Satın almak yerine Chrysler'den araç kiralamak, aracı kullanırken yaşayabileceğiniz bakım ve diğer arızaları dert etmeden aracın keyfini çıkarmanızı sağlar.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
renting | kiralamak |
allows | sağlar |
other | diğer |
using | kullanırken |
maintenance | bakım |
enjoy | keyfini |
and | ve |
buying | satın almak |
EN Renting a car from Fiat instead of buying one allows you to enjoy the car without having to worry about maintenance and any other faults you may experience upon using the car.
TR Fiat'tan araç satın almak yerine kiralamak, aracı kullanırken yaşayabileceğiniz bakım ve diğer arızaları dert etmeden aracın keyfini çıkarmanızı sağlar.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
renting | kiralamak |
allows | sağlar |
other | diğer |
using | kullanırken |
maintenance | bakım |
enjoy | keyfini |
and | ve |
buying | satın almak |
EN Renting a car from Honda instead of buying one allows you to enjoy the car without having to worry about maintenance and any other faults you may experience upon using the car.
TR Honda'dan araç satın almak yerine kiralamak, aracı kullanırken yaşayabileceğiniz bakım ve diğer arızaları dert etmeden aracın keyfini çıkarmanızı sağlar.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
renting | kiralamak |
allows | sağlar |
other | diğer |
using | kullanırken |
maintenance | bakım |
enjoy | keyfini |
and | ve |
buying | satın almak |
EN Renting a car from Infiniti instead of buying one allows you to enjoy the car without having to worry about maintenance and any other faults you may experience upon using the car.
TR Satın almak yerine Infiniti'den araç kiralamak, aracı kullanırken yaşayabileceğiniz bakım ve diğer arızaları dert etmeden aracın keyfini çıkarmanızı sağlar.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
renting | kiralamak |
allows | sağlar |
other | diğer |
using | kullanırken |
maintenance | bakım |
enjoy | keyfini |
and | ve |
buying | satın almak |
EN Renting a car from Isuzu instead of buying one allows you to enjoy the car without having to worry about maintenance and any other faults you may experience upon using the car.
TR Satın almak yerine Isuzu'dan araç kiralamak, bakım ve aracı kullanırken yaşayabileceğiniz diğer arızalar hakkında endişelenmenize gerek kalmadan aracın keyfini çıkarmanızı sağlar.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
renting | kiralamak |
allows | sağlar |
other | diğer |
using | kullanırken |
maintenance | bakım |
enjoy | keyfini |
and | ve |
without | kalmadan |
about | hakkında |
buying | satın almak |
EN Renting a car from Jeep instead of buying one allows you to enjoy the car without having to worry about maintenance and any other faults you may experience upon using the car.
TR Jeep'ten araç kiralamak yerine Jeep'ten araç kiralamak, aracı kullanırken yaşayabileceğiniz bakım ve diğer arızaları dert etmeden aracın keyfini çıkarmanızı sağlar.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
renting | kiralamak |
allows | sağlar |
other | diğer |
using | kullanırken |
maintenance | bakım |
enjoy | keyfini |
and | ve |
EN Renting a car from Lexus instead of buying one allows you to enjoy the car without having to worry about maintenance and any other faults you may experience upon using the car.
TR Satın almak yerine Lexus'tan araç kiralamak, aracı kullanırken yaşayabileceğiniz bakım ve diğer arızaları dert etmeden aracın keyfini çıkarmanızı sağlar.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
renting | kiralamak |
allows | sağlar |
other | diğer |
using | kullanırken |
maintenance | bakım |
enjoy | keyfini |
and | ve |
buying | satın almak |
EN Renting a car from Lincoln instead of buying one allows you to enjoy the car without having to worry about maintenance and any other faults you may experience upon using the car.
TR Lincoln'den araba satın almak yerine kiralamak, bakım ve aracı kullanırken karşılaşabileceğiniz diğer arızalar hakkında endişelenmenize gerek kalmadan aracın keyfini çıkarmanızı sağlar.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
renting | kiralamak |
allows | sağlar |
other | diğer |
using | kullanırken |
maintenance | bakım |
car | araba |
enjoy | keyfini |
and | ve |
without | kalmadan |
the | aracı |
about | hakkında |
buying | satın almak |
of | yerine |
EN Renting a car from MG instead of buying one allows you to enjoy the car without having to worry about maintenance and any other faults you may experience upon using the car.
TR Satın almak yerine MG'den araç kiralamak, aracı kullanırken yaşayabileceğiniz bakım ve diğer arızaları dert etmeden aracın keyfini çıkarmanızı sağlar.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
renting | kiralamak |
allows | sağlar |
other | diğer |
using | kullanırken |
maintenance | bakım |
enjoy | keyfini |
and | ve |
buying | satın almak |
EN Renting a car from Polaris instead of buying one allows you to enjoy the car without having to worry about maintenance and any other faults you may experience upon using the car.
TR Satın almak yerine Polaris'ten araç kiralamak, aracı kullanırken karşılaşabileceğiniz bakım ve diğer arızaları dert etmeden aracın keyfini çıkarmanızı sağlar.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
renting | kiralamak |
allows | sağlar |
other | diğer |
using | kullanırken |
maintenance | bakım |
enjoy | keyfini |
and | ve |
buying | satın almak |
EN Renting a car from Suzuki instead of buying one allows you to enjoy the car without having to worry about maintenance and any other faults you may experience upon using the car.
TR Satın almak yerine Suzuki'den araç kiralamak, aracı kullanırken yaşayabileceğiniz bakım ve diğer arızaları dert etmeden aracın keyfini çıkarmanızı sağlar.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
renting | kiralamak |
allows | sağlar |
other | diğer |
using | kullanırken |
maintenance | bakım |
enjoy | keyfini |
and | ve |
buying | satın almak |
EN Renting a car from Tesla instead of buying one allows you to enjoy the car without having to worry about maintenance and any other faults you may experience upon using the car.
TR Tesla'dan araç satın almak yerine kiralamak, aracı kullanırken yaşayabileceğiniz bakım ve diğer arızaları dert etmeden aracın keyfini çıkarmanızı sağlar.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
renting | kiralamak |
allows | sağlar |
other | diğer |
using | kullanırken |
maintenance | bakım |
enjoy | keyfini |
and | ve |
buying | satın almak |
EN Renting a car from Toyota instead of buying one allows you to enjoy the car without having to worry about maintenance and any other faults you may experience upon using the car.
TR Toyota'dan araç satın almak yerine kiralamak, aracı kullanırken yaşayabileceğiniz bakım ve diğer arızaları dert etmeden aracın keyfini çıkarmanızı sağlar.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
renting | kiralamak |
allows | sağlar |
other | diğer |
using | kullanırken |
maintenance | bakım |
enjoy | keyfini |
and | ve |
buying | satın almak |
EN Always look for companies that hire out their cars for only one wedding a day so you can relax without having to worry about any time restrictions
TR Her zaman günde sadece bir düğün için araba kiralayan şirketleri arayın, böylece herhangi bir zaman kısıtlaması konusunda endişelenmenize gerek kalmadan rahatlayabilirsiniz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
cars | araba |
wedding | düğün |
companies | şirketleri |
day | günde |
always | her zaman |
without | kalmadan |
any | herhangi |
a | bir |
only | sadece |
EN It helps companies to bridge a crisis without having to fire employees
TR Firmalara, çalışanlarını işten çıkarmak zorunda kalmadan krizi atlatmalarında destek olunuyor
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
helps | destek |
crisis | krizi |
having | zorunda |
without | kalmadan |
EN Fancy a walk on the seabed without having to dive? This is possible twice a day at low tide
TR Suya dalmadan denizin tabanında yürümek mi dediniz? Gelgit nedeniyle günde iki defa suların çekilmesi bunu mümkün kılıyor
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
possible | mümkün |
day | günde |
at | nda |
to | nedeniyle |
EN View-only links let them browse your interface without having an account – so they can see the latest data wherever, whenever.
TR Yalnızca görüntüleme bağlantıları, bir hesaba sahip olmadan arayüzünüze göz atmalarını sağlar - böylece en son verileri her yerde, her zaman görebilirler.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
links | bağlantıları |
account | hesaba |
without | olmadan |
so | böylece |
data | verileri |
see | göz |
view | görüntüleme |
your | her |
only | yalnızca |
latest | son |
EN When you toggle your search to the mobile device format, a SERP checker tool will show you the results of a specific search without you having to use a mobile browser in the first place
TR Aramanızı mobil cihaz formatına geçirdiğinizde, bir SERP kontrol aracı, ilk etapta bir mobil tarayıcı kullanmanıza gerek kalmadan size belirli bir aramanın sonuçlarını gösterecektir
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
device | cihaz |
serp | serp |
without | kalmadan |
browser | tarayıcı |
mobile | mobil |
results | sonuçlarını |
first | ilk |
EN We decided to develop this website analysis system so that we could make it easier for our customers to conduct audit reporting without having to be masters of SEO themselves
TR Bu web sitesi analiz sistemini geliştirmeye karar verdik, böylece müşterilerimizin SEO konusunda uzman olmalarına gerek kalmadan denetim raporlaması yapmalarını kolaylaştırabilecektik
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
analysis | analiz |
audit | denetim |
seo | seo |
this | bu |
develop | geliştirmeye |
our customers | müşterilerimizin |
system | sistemini |
without | kalmadan |
EN A website builder is an online tool that allows users to create functional, well-designed websites without having to know how to code
TR Bir web sitesi oluşturucu, kullanıcıların kodlama bilmeye gerek kalmadan işlevsel, iyi tasarlanmış web siteleri oluşturmalarını sağlayan çevrimiçi bir araçtır
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
builder | oluşturucu |
functional | işlevsel |
well | iyi |
designed | tasarlanmış |
online | çevrimiçi |
tool | araç |
websites | siteleri |
without | kalmadan |
a | bir |
users | kullanıcılar |
EN Automate reporting requirements and provide live stats on your progress, without having to send another email.
TR Raporlamayı otomatikleştirin ve tekrar tekrar e-posta göndermek zorunda kalmadan ilerlemeniz hakkında güncel istatistikler edinin.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
automate | otomatikleştirin |
having | zorunda |
reporting | raporlamayı |
posta | |
without | kalmadan |
to | hakkında |
send | e |
and | ve |
EN This way, you’ll grow your brand in their eyes without having to maintain their fickle attention throughout it all
TR Bu şekilde, markanızı onların gözünde büyütmeden Tüm bunlar boyunca kararsız dikkatlerini sürdürmek zorunda
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
having | zorunda |
maintain | sürdürmek |
your brand | markanızı |
this | bu |
all | tüm |
EN Allows organizations to verify credentials without having access to an individual’s underlying information.
TR Kuruluşların, kişilerin temel bilgilerine erişmeden sağlık kaydı bilgilerini doğrulamalarına olanak tanır.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
an | temel |
organizations | kuruluşlar |
information | bilgilerini |
EN Contracts for difference (CFDs), are a simple and cost-efficient way to trade on a wide variety of financial markets without having to own the underlying asset
TR Fark kontratları (CFDler), birçok finansal piyasada herhangi bir varlık sahibi olmadan işlem yapılmasını sağlayan sade ve masrafsız araçlardır
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
difference | fark |
financial | finansal |
asset | varlık |
trade | işlem |
simple | sade |
without | olmadan |
and | ve |
a | bir |
กำลังแสดงคำแปล 50 จาก 50 รายการ