TR Potansiyel olarak tehlikeli veya uygunsuz içerikleri yönetmenin tek yolu kullanıcıların kendi kendilerini denetlemelerine ve kendilerini korumak için yenilikçi çözümleri uygulamalarına izin vermektir.
துருக்கிய இல் உள்ள "kullanıcıların kendilerini benzersiz" பின்வரும் டச்சுக்காரர்கள் சொற்கள்/வாக்கியங்களில் மொழிபெயர்க்கலாம்:
TR Potansiyel olarak tehlikeli veya uygunsuz içerikleri yönetmenin tek yolu kullanıcıların kendi kendilerini denetlemelerine ve kendilerini korumak için yenilikçi çözümleri uygulamalarına izin vermektir.
NL De enige manier om potentieel gevaarlijke of ongepaste inhoud te beheren is om gebruikers in staat te stellen om zichzelf te reguleren en innovatieve oplossingen toe te passen zodat ze hun eigen bescherming kunnen verzekeren.
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
yolu | manier |
ve | en |
yenilikçi | innovatieve |
çözümleri | oplossingen |
TR Potansiyel olarak tehlikeli veya uygunsuz içerikleri yönetmenin tek yolu kullanıcıların kendi kendilerini denetlemelerine ve kendilerini korumak için yenilikçi çözümleri uygulamalarına izin vermektir.
NL De enige manier om potentieel gevaarlijke of ongepaste inhoud te beheren is om gebruikers in staat te stellen om zichzelf te reguleren en innovatieve oplossingen toe te passen zodat ze hun eigen bescherming kunnen verzekeren.
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
yolu | manier |
ve | en |
yenilikçi | innovatieve |
çözümleri | oplossingen |
TR En iyi deneyimi oluşturmak için şirketler, kullanıcıların kendilerini benzersiz hissetmelerini sağlamak için her etkileşimi kişiselleştirmelidir
NL Om de beste ervaring te creëren, moeten bedrijven elke interactie personaliseren om gebruikers een uniek gevoel te geven
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
deneyimi | ervaring |
oluşturmak | creëren |
için | om |
şirketler | bedrijven |
benzersiz | uniek |
TR En iyi deneyimi oluşturmak için şirketler, kullanıcıların kendilerini benzersiz hissetmelerini sağlamak için her bir etkileşimi kişiselleştirmelidir
NL Om de beste ervaring te creëren, moeten bedrijven elke interactie personaliseren zodat gebruikers zich uniek voelen
TR Amacımız, ilgili yerel yasaları da dikkate alarak, her gün dünyanın dört bir yanından yüz milyonlarca Tweet gönderen kullanıcıların kendilerini ifade etme hakkına saygı duymaktır.
NL Elke dag worden wereldwijd honderden miljoenen Tweets verzonden en ons doel is de vrijheid van meningsuiting van gebruikers te respecteren, maar tegelijkertijd rekening te houden met de toepasselijke plaatselijke wetten.
TR Bir baba içgüdüsüyle başkalarından bizleri korumaya çalıştıklarını iddia etmekteler, ancak aslında özgürlüğümüzü kullanma hakkımızdan kendilerini korumaya çalışmaktalar
NL Ze beweren op vaderlijke toon dat ze proberen om ons te beschermen tegen onszelf of anderen, maar in werkelijkheid proberen ze om zich te beschermen tegen de uitoefening van onze vrijheid
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
korumaya | beschermen |
TR Golden Frog insanların kendilerini online olarak korumalarına ve savunmalarına olanak veren hizmetleri geliştirmek için kurulmuştur.
NL Golden Frog is gemaakt om diensten te ontwikkelen die het mogelijk maken voor mensen om zichzelf online te beschermen en te verdedigen
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
online | online |
ve | en |
hizmetleri | diensten |
insanları | mensen |
TR "Öğrencilerim sözlü anlatımın zor olduğu durumlarda Soundtrap'i kullanarak kendilerini duygusal, sosyal ve akademik anlamda ifade edebiliyor."
NL "Met Soundtrap kunnen mijn leerlingen zich emotioneel, sociaal en academisch uitdrukken, terwijl ze het vaak heel moeilijk vinden om dat verbaal te doen."
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
zor | moeilijk |
soundtrap | soundtrap |
ve | en |
TR "Öğrencilerim sözlü anlatımın zor olduğu durumlarda Soundtrap'i kullanarak kendilerini duygusal, sosyal ve akademik anlamda ifade edebiliyor."
NL "Met Soundtrap kunnen mijn leerlingen zich emotioneel, sociaal en academisch uitdrukken, terwijl ze het vaak heel moeilijk vinden om dat verbaal te doen."
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
zor | moeilijk |
soundtrap | soundtrap |
ve | en |
TR Bir baba içgüdüsüyle başkalarından bizleri korumaya çalıştıklarını iddia etmekteler, ancak aslında özgürlüğümüzü kullanma hakkımızdan kendilerini korumaya çalışmaktalar
NL Ze beweren op vaderlijke toon dat ze proberen om ons te beschermen tegen onszelf of anderen, maar in werkelijkheid proberen ze om zich te beschermen tegen de uitoefening van onze vrijheid
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
korumaya | beschermen |
TR Golden Frog insanların kendilerini online olarak korumalarına ve savunmalarına olanak veren hizmetleri geliştirmek için kurulmuştur.
NL Golden Frog is gemaakt om diensten te ontwikkelen die het mogelijk maken voor mensen om zichzelf online te beschermen en te verdedigen
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
online | online |
ve | en |
hizmetleri | diensten |
insanları | mensen |
TR Ayrıca moderatörler, davet için kendilerini aday göstermeye teşvik etmek üzere kişilere Tweet gönderip sonrasında onları doğrudan katılmaya davet edebilir
NL Moderators kunnen ook tweeten om mensen aan te moedigen zichzelf te nomineren voor een uitnodiging, waarna ze hen rechtstreeks uitnodigen lid te worden
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
ayrıca | ook |
onları | ze |
doğrudan | rechtstreeks |
TR Bir hesabın bot olduğunu tespit etmenin pek çok yolu vardır. Genellikle kendilerini takip eden hesaplardan çok çok daha fazla hesabı takip ederler.
NL Er zijn genoeg manieren om een account als bot te identificeren. Vaak volgen ze veel, veel meer accounts dan ze zelf volgen.
TR Seçmenleri veya katılımcıları kendilerini yanlış tanıtmaya veya yasa dışı olarak katılmaya teşvik eden veya yönlendiren içerikler.
NL Content die kiezers of deelnemers ertoe aanzet zichzelf verkeerd voor te stellen of illegaal deel te nemen, of hun uitlegt hoe dat moet.
TR Öyle ki, müşteri memnuniyetini ölçen işletmelerin ölçmeyenlere kıyasla kendilerini başarılı olarak olarak tanımlamalarının %33 oranında daha mümkün olduğunu keşfettik.
NL Wij hebben zelfs ontdekt dat bedrijven die de klanttevredenheid meten zichzelf 33% vaker als "succesvol" beschrijven dan bedrijven die dat niet doen.
TR Öyle ki, müşteri memnuniyetini ölçen işletmelerin ölçmeyenlere kıyasla kendilerini başarılı olarak olarak tanımlamalarının %33 oranında daha mümkün olduğunu keşfettik.
NL Wij hebben zelfs ontdekt dat bedrijven die de klanttevredenheid meten zichzelf 33% vaker als "succesvol" beschrijven dan bedrijven die dat niet doen.
TR Öyle ki, müşteri memnuniyetini ölçen işletmelerin ölçmeyenlere kıyasla kendilerini başarılı olarak olarak tanımlamalarının %33 oranında daha mümkün olduğunu keşfettik.
NL Wij hebben zelfs ontdekt dat bedrijven die de klanttevredenheid meten zichzelf 33% vaker als "succesvol" beschrijven dan bedrijven die dat niet doen.
TR Öyle ki, müşteri memnuniyetini ölçen işletmelerin ölçmeyenlere kıyasla kendilerini başarılı olarak olarak tanımlamalarının %33 oranında daha mümkün olduğunu keşfettik.
NL Wij hebben zelfs ontdekt dat bedrijven die de klanttevredenheid meten zichzelf 33% vaker als "succesvol" beschrijven dan bedrijven die dat niet doen.
TR Öyle ki, müşteri memnuniyetini ölçen işletmelerin ölçmeyenlere kıyasla kendilerini başarılı olarak olarak tanımlamalarının %33 oranında daha mümkün olduğunu keşfettik.
NL Wij hebben zelfs ontdekt dat bedrijven die de klanttevredenheid meten zichzelf 33% vaker als "succesvol" beschrijven dan bedrijven die dat niet doen.
TR Öyle ki, müşteri memnuniyetini ölçen işletmelerin ölçmeyenlere kıyasla kendilerini başarılı olarak olarak tanımlamalarının %33 oranında daha mümkün olduğunu keşfettik.
NL Wij hebben zelfs ontdekt dat bedrijven die de klanttevredenheid meten zichzelf 33% vaker als "succesvol" beschrijven dan bedrijven die dat niet doen.
TR Öyle ki, müşteri memnuniyetini ölçen işletmelerin ölçmeyenlere kıyasla kendilerini başarılı olarak olarak tanımlamalarının %33 oranında daha mümkün olduğunu keşfettik.
NL Wij hebben zelfs ontdekt dat bedrijven die de klanttevredenheid meten zichzelf 33% vaker als "succesvol" beschrijven dan bedrijven die dat niet doen.
TR Öyle ki, müşteri memnuniyetini ölçen işletmelerin ölçmeyenlere kıyasla kendilerini başarılı olarak olarak tanımlamalarının %33 oranında daha mümkün olduğunu keşfettik.
NL Wij hebben zelfs ontdekt dat bedrijven die de klanttevredenheid meten zichzelf 33% vaker als "succesvol" beschrijven dan bedrijven die dat niet doen.
TR Öyle ki, müşteri memnuniyetini ölçen işletmelerin ölçmeyenlere kıyasla kendilerini başarılı olarak olarak tanımlamalarının %33 oranında daha mümkün olduğunu keşfettik.
NL Wij hebben zelfs ontdekt dat bedrijven die de klanttevredenheid meten zichzelf 33% vaker als "succesvol" beschrijven dan bedrijven die dat niet doen.
TR Öyle ki, müşteri memnuniyetini ölçen işletmelerin ölçmeyenlere kıyasla kendilerini başarılı olarak olarak tanımlamalarının %33 oranında daha mümkün olduğunu keşfettik.
NL Wij hebben zelfs ontdekt dat bedrijven die de klanttevredenheid meten zichzelf 33% vaker als "succesvol" beschrijven dan bedrijven die dat niet doen.
TR Öyle ki, müşteri memnuniyetini ölçen işletmelerin ölçmeyenlere kıyasla kendilerini başarılı olarak olarak tanımlamalarının %33 oranında daha mümkün olduğunu keşfettik.
NL Wij hebben zelfs ontdekt dat bedrijven die de klanttevredenheid meten zichzelf 33% vaker als "succesvol" beschrijven dan bedrijven die dat niet doen.
TR Öyle ki, müşteri memnuniyetini ölçen işletmelerin ölçmeyenlere kıyasla kendilerini başarılı olarak olarak tanımlamalarının %33 oranında daha mümkün olduğunu keşfettik.
NL Wij hebben zelfs ontdekt dat bedrijven die de klanttevredenheid meten zichzelf 33% vaker als "succesvol" beschrijven dan bedrijven die dat niet doen.
TR Öyle ki, müşteri memnuniyetini ölçen işletmelerin ölçmeyenlere kıyasla kendilerini başarılı olarak olarak tanımlamalarının %33 oranında daha mümkün olduğunu keşfettik.
NL Wij hebben zelfs ontdekt dat bedrijven die de klanttevredenheid meten zichzelf 33% vaker als "succesvol" beschrijven dan bedrijven die dat niet doen.
TR Bu zengin hayırseverler, kızlara kendilerini özel hissettirmek için para harcamaya gelince iki kez düşünmezler.
NL Deze rijke weldoeners zullen niet twee keer nadenken als het gaat om het uitgeven van geld aan meisjes om ze zich speciaal te laten voelen.
TR Ücretsiz Kullanıcılar, Birinin Kendilerini Beğenip Sevmediğini LatinoMeetup’ta Ücretsiz Olarak Görebilir mi?
NL Kunnen gratis gebruikers gratis zien of iemand ze leuk vindt op LatinoMeetup?
TR Kapsamlı bir resim, muhtemelen daha fazla zaman gerektirebilecek bağımsız bir 3. taraf denetimi gerektirir. Herkese dikkatli olmalarını ve kendilerini güvende tutmalarını hatırlatmak isteriz!
NL Voor een volledig beeld is waarschijnlijk een onafhankelijke audit door derden nodig, wat meer tijd kan vergen. We willen iedereen eraan herinneren voorzichtig te zijn en veilig te werk te gaan!
TR İnsanların kendilerini özgür hissetmelerine veya bireyselliklerini ifade etmelerine yardımcı olacak ürünler sunan markalar, marka hikayelerini anlatmak için Kaşif arketipini kullanmakta fayda görüyor.
NL Merken die producten aanbieden om mensen te helpen zich vrij te voelen of hun individualiteit uit te drukken, hebben baat bij het gebruik van het Explorer archetype voor hun brand storytelling.
TR Soytarı arketipi, insanların kendilerini ait hissetmelerine yardımcı olan ve iyi vakit geçirmelerini teşvik eden eğlenceyi seven kuruluşlar ve markalar tarafından kullanılır.
NL Het Nar archetype wordt gebruikt door ludieke organisaties en merken die mensen het gevoel geven dat ze erbij horen en die gezelligheid bevorderen.
TR İnsanların kendilerini ait hissetmelerine yardımcı olan ve günlük hayatta kullanılan standart ürünler sunan markalar Everyman arketipini kullanır.
NL Merken die mensen helpen zich thuis te voelen en standaardproducten aanbieden die in het dagelijks leven worden gebruikt, maken gebruik van het Everyman archetype.
TR Ahrefs’in tescilli verileri, esas olarak platformu benzersiz kılan şeydir. Ancak size rakipleriniz üzerinde gerçek bir avantaj sağlayan birçok benzersiz özellik daha getirerek işleri bir adım ileri taşıyoruz.
NL Ahrefs’ eigen data maken het platform op zich al uniek. Maar we nemen de zaken een stap verder door je vele unieke functionaliteiten te geven waarmee je het verschil maakt ten opzichte van jouw concurrenten.
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
verileri | data |
platformu | platform |
birçok | vele |
adım | stap |
TR SERP denetleyicimizin benzersiz bir performans sunmasını sağlamak için benzersiz bir veri alma yöntemi kullanıyoruz
NL We maken gebruik van een unieke methode voor het ophalen van gegevens om ervoor te zorgen dat onze SERP checker ongeëvenaarde prestaties biedt
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
benzersiz | unieke |
performans | prestaties |
veri | gegevens |
sağlamak için | zorgen |
TR Bu nedenle, kullanıcıların gizliliğine saygı yüksek bir son derece güvenli bir e-posta ve işbirliği hizmeti başlatmaya karar verdik.
NL We hebben daarom ons als doel gesteld om de benchmark te worden op het gebied van veilig emailen en samenwerken.
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
güvenli | veilig |
ve | en |
işbirliği | samenwerken |
TR Sitedeki kullanıcıların davranışları nasıl değişti? (görüntülenen sayfa sayısı, sitede geçen süre, hataların yüzdesi);
NL Hoe is het gedrag van gebruikers op de site veranderd? (het aantal bekeken pagina's, de tijd op de site, het percentage mislukkingen);
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
sayısı | aantal |
süre | tijd |
TR blogumuzda da tüm kullanıcıların gizliliklerini korumak için kullanması gereken güvenlik ipuçlarını, en iyi uygulamaları ve önlemleri yayınlarız çevrimiçi veri.
NL Op ons blog publiceren we ook beveiligingstips, beste praktijken en voorzorgsmaatregelen die helpen om uw online privacy te waarborgen.
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
güvenlik | privacy |
ve | en |
çevrimiçi | online |
TR Lightning Belge Bileşeni, kullanıcıların Sales ve Service Clouds içindeki doğrudan nesneler ve kayıtlar içinde canlı belgelerde ve elektronik tablolarda çalışmalarını sağlar.
NL Met de Lightning-documentencomponent kunnen gebruikers rechtstreeks binnen objecten en records werken aan live documenten en spreadsheets in de Sales en Service Cloud.
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
ve | en |
doğrudan | rechtstreeks |
canlı | live |
TR Quip'e yüklenen tüm dosyaları kötü niyetli içerik için otomatik olarak tara. Kullanıcıların virüslü dosyaları yüklemelerini önleyerek kritik iş verilerinizi bilinen ve bilinmeyen tehditlere karşı korumaya yardımcı olun.
NL Scan automatisch alle bestanden die naar Quip worden geüpload, op kwaadwillende inhoud. Help de voor uw bedrijf kritieke gegevens te beschermen tegen bekende en onbekende dreigingen door te voorkomen dat gebruikers geïnfecteerde bestanden downloaden.
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
tüm | alle |
dosyaları | bestanden |
içerik | inhoud |
ve | en |
tehditlere | dreigingen |
korumaya | beschermen |
olun | worden |
TR Kullanıcıların birkaç saniye içinde benzer siteler hakkında bilgi edinmelerini sağlayan ücretsiz araçlar.
NL Gratis tools waarmee gebruikers in een paar seconden informatie over vergelijkbare sites kunnen krijgen.
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
saniye | seconden |
benzer | vergelijkbare |
ücretsiz | gratis |
araçlar | tools |
TR Bir parola ile kilitleyerek yetkisiz kullanıcıların Apple TV'lerinize içerik aktarmasını engelleyin
NL Blokkeer ongeautoriseerde gebruikers van het streamen van content naar uw Apple TV's door deze te vergrendelen met een wachtwoord
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
parola | wachtwoord |
içerik | content |
TR Daha iyi yönetmek ve kullanıcıların tek bir konumdan gerekli uygulamaları yüklemelerine izin vermek için özel uygulama katalogları oluşturun.
NL Maak gepersonaliseerde applicatiecatalogi om ze beter te beheren en gebruikers in staat te stellen de benodigde applicaties vanaf één locatie te installeren
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
yönetmek | beheren |
ve | en |
gerekli | benodigde |
oluşturun | maak |
TR Hexnode, kullanıcıların içeriği doğrudan Hexnode Mobil Cihaz Yönetimi uygulaması içinden açmasına ve görüntülemesine izin vererek üçüncü taraf bir uygulamayı beyaz listeye alma ihtiyacını ortadan kaldırır.
NL Met Hexnode kunnen gebruikers content rechtstreeks in de Hexnode MDM applicatie openen en bekijken, waardoor het niet meer nodig is om een applicatie van derden op de witte lijst te zetten.
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
içeriği | content |
doğrudan | rechtstreeks |
ve | en |
üçüncü | derden |
beyaz | witte |
TR Modern mobil cihazlar, kullanıcıların dünyayı ya da en azından tüm bilgilerini, haritalarını ve oyunlarını ellerinde tutmalarına izin verir.
NL Moderne mobiele toestellen stellen gebruikers in staat om de wereld -- of op zijn minst alle informatie, kaarten en games -- in hun handen te houden.
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
modern | moderne |
mobil | mobiele |
dünyayı | wereld |
ya | of |
da | in |
tüm | alle |
bilgilerini | informatie |
ve | en |
TR Elektronik Sınır Vakfı (EFF) ve The Tor Projesi, Google Chrome ve Mozilla Firefox da birçok websitesiyle kullanıcıların iletişimlerini şifreleyen bir uzantı olan "HTTPS Everywhere," üzerinde işbirliği yaptılar
NL De Electronic Frontier Foundation ( EFF ) en het Tor Project hebben samengewerkt aan " HTTPS Everywhere, " een uitbreiding van Mozilla Firefox en Google Chrome, dat de communicatie van gebruikers met vele websites versleutelt
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
ve | en |
projesi | project |
firefox | firefox |
birçok | vele |
https | https |
TR Zayıf parolaları önleyin ve kullanıcıların daha iyi hesap güvenliği için daha güçlü parolalar oluşturmasını gerektirir.
NL Voorkom zwakke wachtwoorden en eis dat gebruikers sterkere wachtwoorden maken voor een betere accountbeveiliging.
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
önleyin | voorkom |
ve | en |
daha | dat |
için | voor |
parolalar | wachtwoorden |
TR Arama şu anda anahtar kelimelere ve kullanıcıların kendilerine nasıl soracağına benzer biçimlendirme sorularını temel alır
NL Zoeken is momenteel gebaseerd op zoekwoorden en opmaakvragen die vergelijkbaar zijn met hoe mensen ze zouden stellen
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
benzer | vergelijkbaar |
TR Kullanıcıların video ile veya video olmadan çevrimiçi bir araya gelmelerini sağlar ve ayrıca bir masaüstü istemcisi ve bir mobil uygulaması vardır
NL Het stelt gebruikers in staat om online te ontmoeten met of zonder video en heeft ook een desktop client en een mobiele app
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
video | video |
olmadan | zonder |
çevrimiçi | online |
sağlar | in staat |
ve | en |
masaüstü | desktop |
mobil | mobiele |
uygulaması | app |
vardır | heeft |
TR Özel erişilebilirlik gereksinimlerine sahip Web kullanıcılarından bir grup işitme engellidir. Bu kullanıcıların ses içeriği için yazılı eşdeğerlere ihtiyacı vardır.
NL Eén groep webgebruikers met speciale toegankelijkheidsbehoeften is slechthorenden. Deze gebruikers hebben geschreven equivalenten nodig voor audio-inhoud.
துருக்கிய | டச்சுக்காரர்கள் |
---|---|
grup | groep |
ses | audio |
içeriği | inhoud |
{Totalresult} மொழிபெயர்ப்புகளின் 50 ஐக் காட்டுகிறது