TR Eş Zamanlı Tedarik, işlevleri başlatır ve çift basamaklı milisaniyelerde yanıt vermeye hazır olarak tutar. Eş Zamanlı Tedarik etkinleştirildiğinde, uzantıları da başlatır ve işlev koduyla birlikte çalışmaya hazır olarak tutar.
TR Eş Zamanlı Tedarik, işlevleri başlatır ve çift basamaklı milisaniyelerde yanıt vermeye hazır olarak tutar. Eş Zamanlı Tedarik etkinleştirildiğinde, uzantıları da başlatır ve işlev koduyla birlikte çalışmaya hazır olarak tutar.
EN Provisioned Concurrency keeps functions initialized and ready to respond in double-digit milliseconds. When enabled, Provisioned Concurrency will also initialize extensions and keep them ready to execute alongside function code.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
çift | double |
yanıt | respond |
hazır | ready |
tutar | keeps |
uzantıları | extensions |
TR Eş Zamanlı Tedarik, işlevleri başlatır ve çift basamaklı milisaniyelerde yanıt vermeye hazır olarak tutar. Eş Zamanlı Tedarik etkinleştirildiğinde, uzantıları da başlatır ve işlev koduyla birlikte çalışmaya hazır olarak tutar.
EN Provisioned Concurrency keeps functions initialized and ready to respond in double-digit milliseconds. When enabled, Provisioned Concurrency will also initialize extensions and keep them ready to execute alongside function code.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
çift | double |
yanıt | respond |
hazır | ready |
tutar | keeps |
uzantıları | extensions |
TR Foursquare tamamen kendi isteğine bağlı olarak bir kullanıcı adını kaydetmeyi reddetme veya iptal etme hakkını saklı tutar
EN Foursquare reserves the right to refuse registration of, or cancel a user name, in its sole discretion
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
foursquare | foursquare |
veya | or |
iptal | cancel |
hakkını | right |
TR Yönetim, Kullanıcıya önceden haber vermeksizin bu belgede yer alan Web Sitesi koşullarını değiştirme hakkını saklı tutar
EN The Administration reserves the right to change the terms of the Website, in this document, without prior notice User
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
yönetim | administration |
önceden | prior |
bu | this |
koşullarını | terms |
hakkını | right |
TR Yönetim, Web Sitesinde bulunan bilgilerin herhangi bir bölümünü düzenleme veya silme hakkını saklı tutar
EN The Administration reserves the right to edit or delete any part of the information available on the Website
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
yönetim | administration |
bilgilerin | information |
düzenleme | edit |
silme | delete |
hakkını | right |
TR Daha da iyisi, bir şeyler tamir edildiğinde, üretim sırasında kullandığı tüm enerjiyi ve tüm malzemeleri de bünyesinde tutar. Hiçbir şey boşa gitmez. Hiçbir şey kaybolmaz.
EN Even better, when stuff is repaired, it holds on to all the energy and all the materials it used up during manufacturing. Nothing is wasted. Nothing is lost.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
üretim | manufacturing |
kullandığı | used |
malzemeleri | materials |
TR Trust.Zone VPN Hizmeti çevrimiçi kimliğinizi gizlersizi ANONİM tutar
EN Trust.Zone VPN Servicemakes you invisibleand keeps you anonymous
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
trust | trust |
zone | zone |
vpn | vpn |
tutar | keeps |
TR Kanal denetimi özelliğinin bu bölümü video başlıklarınızın, açıklamalarınız veya etiketlerinizin çok kısa veya uzun olduğunu ışık tutar
EN This section of the Channel Audit tool highlights if your video titles, descriptions or tags are too short or long
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
kanal | channel |
denetimi | audit |
bu | this |
video | video |
kısa | short |
uzun | long |
ın | of |
TR Corendon Airlines, bu kampanyayı herhangi bir zamanda askıya alma, genişletme ve/veya değiştirme hakkını saklı tutar.
EN Corendon Airlines reserves the right to suspend, expand, and/or amend this campaign at any time.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
corendon | corendon |
airlines | airlines |
bu | this |
zamanda | time |
hakkını | right |
TR 11. Corendon Airlines, bu kampanyayı herhangi bir zamanda askıya alma, genişletme ve / veya değiştirme hakkını saklı tutar.
EN 11. Corendon Airlines reserves the right to suspend, expand, and/or amend this campaign at any time.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
corendon | corendon |
airlines | airlines |
bu | this |
zamanda | time |
hakkını | right |
TR Ödüllü antivirüs korumamız, zararlı tehditleri sisteminizden uzak tutar.
EN Our award-winning antivirus protection keeps harmful threats away from your system.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
antivirüs | antivirus |
zararlı | harmful |
tehditleri | threats |
uzak | away |
tutar | keeps |
TR Yaylı cımbızlar dokunmaya gerek kalmadan kabloları veya parçaları tutar
EN Spring-action tweezers hold cables or components hands-free
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
veya | or |
TR Düğünler kalbimizde özel bir yer tutar
EN Weddings hold a special place in our heart
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
düğünler | weddings |
özel | special |
TR Ayrıca, Sonix medya ve transkriptlerinizi düzenli tutar, böylece anahtar ses ısırıklarını kolayca bulabilirsiniz.
EN Also, Sonix keeps your media and transcripts organized so you can easily find key sound bites.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
ayrıca | also |
medya | media |
ve | and |
düzenli | organized |
tutar | keeps |
böylece | so |
anahtar | key |
kolayca | easily |
TR PRÜFTECHNIK açık olarak, sayfaların bir kısmını veya komple sunumu ayrı bir bildirime gerek duymaksızın değiştirme, tamamlama, silme, veya yayını aralıklı olarak veya nihai olarak durdurma hakkını mahfuz tutar.
EN PRUFTECHNIK expressly reserves the right to change, supplement, delete or temporarily or permanently discontinue parts of the pages or the entire website.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
veya | or |
silme | delete |
hakkını | right |
sayfaları | pages |
TR Bir kullanıcının seçilme ihtimali doğrudan stake ettiği tutar ile bağlantılıdır.
EN The likelihood that a user will be chosen is directly proportional to its stake.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
kullanıcının | user |
doğrudan | directly |
TR Eş Zamanlı Tedarik, sunucusuz uygulamalarınızın performansı üzerinde daha iyi bir kontrol sağlar. Etkinleştirildiğinde, Eş Zamanlı Tedarik, işlevleri başlatır ve çift basamaklı milisaniyelerde yanıt vermeye hazır olarak tutar.
EN Provisioned Concurrency gives you greater control over the performance of your serverless applications. When enabled, Provisioned Concurrency keeps functions initialized and hyper-ready to respond in double-digit milliseconds.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
sunucusuz | serverless |
performansı | performance |
kontrol | control |
sağlar | gives |
işlevleri | functions |
çift | double |
yanıt | respond |
hazır | ready |
tutar | keeps |
uygulamaları | applications |
TR Amazon Kinesis ve Amazon DynamoDB akışları, verileri 24 saat boyunca tutar.
EN Amazon Kinesis and Amazon DynamoDB Streams retain data for 24 hours.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
amazon | amazon |
kinesis | kinesis |
ve | and |
verileri | data |
saat | hours |
boyunca | for |
TR Kinesis ve DynamoDB akışları, verileri en az 24 saat boyunca tutar.
EN Kinesis and DynamoDB Streams retain data for a minimum of 24 hours.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
kinesis | kinesis |
ve | and |
dynamodb | dynamodb |
verileri | data |
saat | hours |
boyunca | for |
TR Herhangi bir web sitesinin bu koşulu ihlal etmesi durumunda, NIC.IO kayıt defteri etki alanını hemen devre dışı bırakma hakkını saklı tutar
EN In the event that any website violates this condition, the NIC.IO registry reserves the right to disable the domain immediately
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
bu | this |
ihlal | violates |
hemen | immediately |
hakkını | right |
etki alanı | domain |
TR Multi Domain San SSL, kullanıcının tarayıcı üzerinde, sertifikanın tanınmadığı veya bazı sorunlar olabileceği konusunda güvenli değil uyarısını ortadan kaldırır. Kullanıcıyı güvende tutar.
EN Multi Domain San SSL removes the unsafe warning on the user's browser that the certificate is not recognized or there may be some problems. It keeps the user safe.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
multi | multi |
domain | domain |
tarayıcı | browser |
veya | or |
bazı | some |
sorunlar | problems |
tutar | keeps |
TR Fairmont, bu internet sitesindeki ticari adların, ticari markaların ve Fairmont ve bağlı kuruluşlarının görsellerinin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatma hakkını saklı tutar.
EN Fairmont Reserves the right to take legal action against any unauthorized use of the trade-names, trademarks and images of Fairmont and its affiliates found on this website.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
fairmont | fairmont |
bu | this |
internet | website |
ve | and |
izinsiz | unauthorized |
halinde | on |
ın | of |
ticari markalar | trademarks |
TR Varsayılan olarak, Windows için FreeOffice hizmet paketlerini sunucularımızdan otomatik olarak indirerek kendini güncel tutar.
EN By default, FreeOffice for Windows keeps itself up-to-date by automatically downloading service packs from our servers.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
varsayılan | default |
windows | windows |
freeoffice | freeoffice |
hizmet | service |
kendini | itself |
güncel | up-to-date |
tutar | keeps |
sunucuları | servers |
TR FRHI, bu web sitesindeki ticari adların, ticari markaların ve FRHI ve bağlı kuruluşlarının görsellerinin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatma hakkını saklı tutar.
EN FRHI reserves the right to take legal action against any unauthorized use of the trade-names, trademarks and images of FRHI and its affiliates found on this website.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
frhi | frhi |
bu | this |
web | website |
ve | and |
izinsiz | unauthorized |
halinde | on |
ın | of |
ticari markalar | trademarks |
TR SteelSeries, fiyat hatası bulunan herhangi bir siparişi iptal etme veya düzenleme hakkını saklı tutar. Ayrıca, herhangi bir promosyon, satış veya indirim herhangi bir bildirim olmadan herhangi bir zamanda sona erebilir.
EN SteelSeries reserves the rights to cancel or adjust any order with price errors. Additionally, any promotion, sale, or discount may be subject to end at anytime without any notice.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
steelseries | steelseries |
fiyat | price |
siparişi | order |
iptal | cancel |
ayrıca | additionally |
promosyon | promotion |
satış | sale |
indirim | discount |
olmadan | without |
TR Bağışlanan her bir tutar Bill & Melinda Gates Vakfı'nın 2'ye 1 eşleşmesiyle üç katına çıkarılır
EN All donations will be matched 2-1 by the Bill & Melinda Gates Foundation, increasing our impact and accelerating the progress toward a polio-free world
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
her | all |
vakfı | foundation |
TR Hibe başvurusu için maksimum tutar 30.000 $'dır.
EN The maximum amount for a grant application is $30,000.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
hibe | grant |
maksimum | maximum |
dır | is |
TR Temiz tasarım, wordpress temasının ve blog web sitesi şablonunun iyileştirmelerini sürekli olarak kolayca özelleştirmek için açılış sayfası gönderi düzenlerini çalışır durumda tutar.
EN Clean design keeps landing page post layouts up and running for constant easily customize improvements of wordpress theme and blog website template.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
temiz | clean |
wordpress | wordpress |
blog | blog |
sürekli | constant |
kolayca | easily |
özelleştirmek | customize |
tutar | keeps |
TR Aylık spot işlem hacmi 5 milyon doları aşarsa, 5 milyon doların üzerindeki herhangi bir tutar o ay için %0,1 ücrete tabi olacaktır.
EN If monthly spot trading volume surpasses $5 million, any amount above $5 million will be subject to 0.1% fee for that month.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
spot | spot |
işlem | trading |
hacmi | volume |
milyon | million |
o | that |
TR Gıda güvenliği donanımı ve yazılımı, konuklarınızı güvende tutar ve gıda güvenliği prosedürlerini otomatik hale getirerek, gıda kaynaklı hastalık yayma ihtimalini azaltmanızı sağlar.
EN Food safety hardware and software keep your guests safe and enable you to automate food safety procedures, reducing the odds of spreading food-borne illness.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
gıda | food |
güvenliği | safety |
sağlar | enable |
ın | of |
TR Golden Frog dilediği zaman herhangi bir kişiye hizmet sunmayı duraklatma, feshetme ya da reddetme hakkını saklı tutar.
EN Golden Frog reserves the right to suspend, terminate, or refuse service to anyone at any time for any reason.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
golden | golden |
frog | frog |
zaman | time |
hizmet | service |
hakkını | right |
TR Golden Frog dilediği zaman önceden bildirimde bulunmadan politikalarını veya hizmet koşullarını değiştirme, ilave yapma veya kaldırma hakkını saklı tutar
EN Golden Frog reserves the right to revise, supplement or rescind any of our policies or terms of service at any time, without prior notice
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
golden | golden |
frog | frog |
zaman | time |
önceden | prior |
hizmet | service |
koşullarını | terms |
hakkını | right |
ın | of |
TR Düğünler kalbimizde özel bir yer tutar
EN Weddings hold a special place in our heart
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
düğünler | weddings |
özel | special |
TR Düğünler kalbimizde özel bir yer tutar
EN Weddings hold a special place in our heart
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
düğünler | weddings |
özel | special |
TR Fairmont, bu internet sitesindeki ticari adların, ticari markaların ve Fairmont ve bağlı kuruluşlarının görsellerinin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatma hakkını saklı tutar.
EN Fairmont Reserves the right to take legal action against any unauthorized use of the trade-names, trademarks and images of Fairmont and its affiliates found on this website.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
fairmont | fairmont |
bu | this |
internet | website |
ve | and |
izinsiz | unauthorized |
halinde | on |
ın | of |
ticari markalar | trademarks |
TR Fairmont, bu internet sitesindeki ticari adların, ticari markaların ve Fairmont ve bağlı kuruluşlarının görsellerinin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatma hakkını saklı tutar.
EN Fairmont Reserves the right to take legal action against any unauthorized use of the trade-names, trademarks and images of Fairmont and its affiliates found on this website.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
fairmont | fairmont |
bu | this |
internet | website |
ve | and |
izinsiz | unauthorized |
halinde | on |
ın | of |
ticari markalar | trademarks |
TR Hyaluronik Asit ve Sodyum PCA cildin su kaybetmesini ve kurumasını önler, cilt hücrelerini bir arada tutan hücreler arası yapıştırıcının yeniden oluşturulmasına yardımcı olur ve cildinizi genç, nemli ve dolgun tutar.
EN Hyaluronic Acid & Sodium PCA prevent skin from losing water & drying out, help rebuild the intercellular glue that holds skin cells together, and keep your skin youthful, hydrated & plump.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
asit | acid |
su | water |
cilt | skin |
TR (f) Mobiroller, plana yeni eklemeler veya çıkarmalar yapma hakkını saklı tutar. Yapılan değişiklikler -aksi belirtilmedikçe- buradan duyurulacaktır.
EN (f) Mobiroller reserve the right to make any new additions to or subtractions from a plan. Changes made -unless indicated otherwise- shall be announced here.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
plana | plan |
yeni | new |
yapma | make |
hakkını | right |
yapılan | made |
değişiklikler | changes |
buradan | here |
TR Tüm sohbetleri güvenli sunucularda depolar ve çalışanların erişim haklarını şirketin kontrolü altında tutar
EN It stores all chats on secure servers, keeping employee access rights under the company’s control
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
tüm | all |
erişim | access |
şirketin | company’s |
kontrolü | control |
altında | under |
TR Tedarik Edilen Eş Zamanlılık etkinleştirildiğinde, işlevleri başlatır ve çift basamaklı milisaniyelerde yanıt vermeye hazır olarak tutar
EN When turned on, Provisioned Concurrency keeps functions initialized and hyper-ready to respond in double-digit milliseconds
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
işlevleri | functions |
çift | double |
yanıt | respond |
hazır | ready |
tutar | keeps |
TR Eş Zamanlı Tedarik, sunucusuz uygulamalarınızın performansı üzerinde daha iyi bir kontrol sağlar. Etkinleştirildiğinde, Eş Zamanlı Tedarik, işlevleri başlatır ve çift basamaklı milisaniyelerde yanıt vermeye hazır olarak tutar.
EN Provisioned Concurrency gives you greater control over the performance of your serverless applications. When enabled, Provisioned Concurrency keeps functions initialized and hyper-ready to respond in double-digit milliseconds.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
sunucusuz | serverless |
performansı | performance |
kontrol | control |
sağlar | gives |
işlevleri | functions |
çift | double |
yanıt | respond |
hazır | ready |
tutar | keeps |
uygulamaları | applications |
TR Amazon Kinesis ve Amazon DynamoDB akışları, verileri 24 saat boyunca tutar.
EN Amazon Kinesis and Amazon DynamoDB Streams retain data for 24 hours.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
amazon | amazon |
kinesis | kinesis |
ve | and |
verileri | data |
saat | hours |
boyunca | for |
TR Kinesis ve DynamoDB akışları, verileri en az 24 saat boyunca tutar.
EN Kinesis and DynamoDB Streams retain data for a minimum of 24 hours.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
kinesis | kinesis |
ve | and |
dynamodb | dynamodb |
verileri | data |
saat | hours |
boyunca | for |
TR Sertifika değerlendirmesi aşağıdakileri yapmamızı zorunlu tutar:
EN The certification assessment requires us to:
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
sertifika | certification |
TR Yüksek bir güvenlik düzeyi de sunan AWS; ISO 27001, SOC 1/2/3 ve PCI DSS Level 1 gibi güçlü güvenlik standartlarına ilişkin sertifikalarını sürekli güncel tutar
EN AWS also enables a high level of security and maintains certification with robust security standards, such as ISO 27001, SOC 1/2/3 and PCI DSS Level 1
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
yüksek | high |
güvenlik | security |
de | also |
aws | aws |
iso | iso |
soc | soc |
level | level |
güçlü | robust |
standartları | standards |
TR Mina, Testnet puanlarını herhangi bir zamanda düzenleme yada kaldırma hakkını saklı tutar.
EN We may at any time amend or eliminate Testnet Points.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
zamanda | time |
yada | or |
TR Daha da iyisi, bir şeyler tamir edildiğinde, üretim sırasında kullandığı tüm enerjiyi ve tüm malzemeleri de bünyesinde tutar. Hiçbir şey boşa gitmez. Hiçbir şey kaybolmaz.
EN Even better, when stuff is repaired, it holds on to all the energy and all the materials it used up during manufacturing. Nothing is wasted. Nothing is lost.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
üretim | manufacturing |
kullandığı | used |
malzemeleri | materials |
TR Multi Domain San SSL, kullanıcının tarayıcı üzerinde, sertifikanın tanınmadığı veya bazı sorunlar olabileceği konusunda güvenli değil uyarısını ortadan kaldırır. Kullanıcıyı güvende tutar.
EN Multi Domain San SSL removes the unsafe warning on the user's browser that the certificate is not recognized or there may be some problems. It keeps the user safe.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
multi | multi |
domain | domain |
tarayıcı | browser |
veya | or |
bazı | some |
sorunlar | problems |
tutar | keeps |
TR Düğünler kalbimizde özel bir yer tutar
EN Weddings hold a special place in our heart
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
düğünler | weddings |
özel | special |
TR Bununla beraber, Promosyonu Düzenleyen yegane takdir yetkisiyle ve özgür iradesiyle, Ödül’ü benzer veya eşit değerde bir ödülle değiştirme hakkını saklı tutar.5
EN Notwithstanding the above, the Promoter, at its sole discretion and in its unfettered determination, reserves the right to substitute the Prize for a prize of similar or equivalent value.5
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
benzer | similar |
veya | or |
hakkını | right |
{Totalresult} மொழிபெயர்ப்புகளின் 50 ஐக் காட்டுகிறது