TR Toprak tonlarının canlı ve sıcak enerjisini yansıtan Espina Pike Takımı, yatak odalarına dinamik bir yaz şıklığı getiriyor
துருக்கிய இல் உள்ள "toprak tonlarının canlı" பின்வரும் ஆங்கிலம் சொற்கள்/வாக்கியங்களில் மொழிபெயர்க்கலாம்:
TR Toprak tonlarının canlı ve sıcak enerjisini yansıtan Espina Pike Takımı, yatak odalarına dinamik bir yaz şıklığı getiriyor
EN Reflecting the vibrant and warm energy of earth tones, Espina Pique Set brings a dynamic summer elegance to the bedrooms
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
toprak | earth |
canlı | vibrant |
sıcak | warm |
yansıtan | reflecting |
dinamik | dynamic |
yaz | summer |
getiriyor | brings |
TR Elektronikler atık arazilerine gittiği zaman kurşun, cıva ve kadmiyum gibi zehirli maddeler, toprak ve suyun içine işler.
EN When electronics end up in landfills, toxics like lead, mercury, and cadmium leach into the soil and water.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
toprak | soil |
TR Kullanılan tüm cihazlarda nadir toprak elementleri bulunur. Bunların % 99'u geri dönüşümle kurtarılamaz.
EN Critical rare earths are present in every single electronic device you own. 99% of them cannot be recovered for recycling.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
tüm | every |
nadir | rare |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR İtalya’da hayvancılık toprak genişliğine göre gelişmiş sayılır
EN In Italy, livestock is considered to be developed according to soil width
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
da | in |
toprak | soil |
gelişmiş | developed |
TR Kavrama Kontrol sistemi, şantiyelerde, toprak yollarda ve yollarda olduğu gibi zor yüzeylerde daha iyi çekiş sağlamak için Şantiye Paketi (daha ağır yük, 20 mm yüksek süspansiyon, motorun altındaki koruyucu plaka) ile birleştirilebilir.
EN The Grip Control system can be combined with the Worksite Pack (heavier payload, 20-mm-higher suspension, protective plate under the engine) to give New CITROËN Jumpy better traction on difficult surfaces like worksites, dirt roads and trails.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
kontrol | control |
sistemi | system |
zor | difficult |
paketi | pack |
mm | mm |
koruyucu | protective |
TR 3.9. 2030’a kadar zararlı kimyasallardan ve hava, su ve toprak kirliliğinden kaynaklanan hastalıkların ve ölümlerin sayısının büyük ölçüde azaltılması
EN 3.9. By 2030, substantially reduce the number of deaths and illnesses from hazardous chemicals and air, water and soil pollution and contamination
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
hava | air |
su | water |
toprak | soil |
sayısını | number |
TR Toprak sahipliği ve/veya kontrolünde kadınların eşit haklarını garantileyen yasal çerçeveleri olan (örf ve adet hukuku dahil) ülkelerin oranı
EN Proportion of countries where the legal framework (including customary law) guarantees women’s equal rights to land ownership and/or control
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
sahipliği | ownership |
ve | and |
veya | or |
eşit | equal |
yasal | legal |
hukuku | law |
dahil | including |
ülkelerin | countries |
ın | of |
kontrolü | control |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Tohum ve bitki çeşitlerine yönelik fikri mülkiyet haklarını tescil etmek ve ticarileştirmek, coğrafi işaretlerle, tohum, gübre ve toprak taklitçiliği ile mücadele etmek bu alandaki çalışmalara örnek olarak verilebilir.
EN For instance, advising on registering and commercialising seed or plant varieties, as well as dealing with geographical indicators, or counterfeiting of seeds, fertilizers and soils.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
bitki | plant |
coğrafi | geographical |
TR Doğadan elde edilen tüm TENCEL™ standart lyocell ve modal elyaf türleri; endüstri, ev, toprak ve deniz koşullarında doğada çözünür ve gübreleşebilir özelliktedir, böylece tamamen doğaya geri dönebilirler.
EN Derived from nature, all standard TENCEL™ Lyocell and Modal fiber types have been certified by TÜV Austria Belgium NV as biodegradable and compostable under industrial, home, soil and marine conditions, thus they can fully revert back to nature.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
standart | standard |
lyocell | lyocell |
ve | and |
modal | modal |
türleri | types |
ev | home |
toprak | soil |
deniz | marine |
böylece | thus |
geri | back |
koşulları | conditions |
TR Bitki Besleme ve Toprak Verimliliği
EN Plant Nutrition and Soil Fertility
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
bitki | plant |
ve | and |
toprak | soil |
TR Kırşehir İlindeki Bazı Seralarda Yetiştirilen Bitkilerin Beslenme Durumlarının Toprak ve Yaprak Analizleri ile Değerlendirilmesi
EN Evaluation of The Nutritional Status of The Plants Grown in Some Greenhouses in Kırşehir Province with Soil and Leaf Analysis
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
bazı | some |
beslenme | nutritional |
toprak | soil |
TR II. Ürün Ayçiçeği Üretiminde Uygulanabilecek Farklı Toprak İşleme Yöntemlerinin Teknik Olarak Belirlenmesi
EN Evaluation of Different Tillage Methods in Terms of Technically in Second Crop Sunflower
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
farklı | different |
TR Yayın Bilgisi: 2019 , Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Dergisi
EN Published: 2019 , Journal of Soil Science and Plant Nutrition
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
toprak | soil |
ve | and |
bitki | plant |
dergisi | journal |
ın | of |
TR Değişik Yöntemlerle Islah Edilen Meralarda Bazı Toprak Kalite Özelliklerinin Değişimi
EN Change of Some Soil Quality Characteristics under Different Pasture Reclamation Methods of Rangelands
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
bazı | some |
toprak | soil |
kalite | quality |
TR Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Dergisi
EN Mediterranean Agricultural Sciences
TR İşlenen ve İşlenmeyen Arazilerde Bazı Ağır Metallerin Toprak Profili Boyunca Değişiminin Değerlendirilmesi
EN Assessment of Some Heavy Metals of Change that Processed and Unprocessed in Lands Throughout Soil Profile
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
ve | and |
bazı | some |
toprak | soil |
profili | profile |
boyunca | throughout |
TR Elektronikler atık arazilerine gittiği zaman kurşun, cıva ve kadmiyum gibi zehirli maddeler, toprak ve suyun içine işler.
EN When electronics end up in landfills, toxics like lead, mercury, and cadmium leach into the soil and water.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
toprak | soil |
TR Kullanılan tüm cihazlarda nadir toprak elementleri bulunur. Bunların % 99'u geri dönüşümle kurtarılamaz.
EN Critical rare earths are present in every single electronic device you own. 99% of them cannot be recovered for recycling.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
tüm | every |
nadir | rare |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Kavrama Kontrol sistemi, şantiyelerde, toprak yollarda ve yollarda olduğu gibi zor yüzeylerde daha iyi çekiş sağlamak için Şantiye Paketi (daha ağır yük, 20 mm yüksek süspansiyon, motorun altındaki koruyucu plaka) ile birleştirilebilir.
EN The Grip Control system can be combined with the Worksite Pack (heavier payload, 20-mm-higher suspension, protective plate under the engine) to give New CITROËN Jumpy better traction on difficult surfaces like worksites, dirt roads and trails.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
kontrol | control |
sistemi | system |
zor | difficult |
paketi | pack |
mm | mm |
koruyucu | protective |
TR Kavrama Kontrol sistemi, şantiyelerde, toprak yollarda ve yollarda olduğu gibi zor yüzeylerde daha iyi çekiş sağlamak için Şantiye Paketi (daha ağır yük, 20 mm yüksek süspansiyon, motorun altındaki koruyucu plaka) ile birleştirilebilir.
EN The Grip Control system can be combined with the Worksite Pack (heavier payload, 20-mm-higher suspension, protective plate under the engine) to give New CITROËN Jumpy better traction on difficult surfaces like worksites, dirt roads and trails.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
kontrol | control |
sistemi | system |
zor | difficult |
paketi | pack |
mm | mm |
koruyucu | protective |
TR Almanya Federal Eğitim ve Araştırma Bakanlığı (BMBF), batı Afrika’daki 11 ve güney Afrika’daki beş partner ülkede, İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Toprak yönetimi Yeterlik Merkezleri kurdu
EN The Federal Ministry of Education and Research (BMBF) has established competence centres on climate change and sustainable land management in eleven partner countries in west Africa and five countries in southern Africa
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
almanya | countries |
federal | federal |
eğitim | education |
ve | and |
araştırma | research |
batı | west |
afrika | africa |
güney | southern |
partner | partner |
değişikliği | change |
sürdürülebilir | sustainable |
yönetimi | management |
merkezleri | centres |
TR DIACONIA adındaki organizasyon bu bölgede küçük toprak sahipleri için sarnıçlar inşa ediyor ve ekolojik tarım ile su döngüsüne dikkat ederek kuru toprağın nasıl verimli tarım arazisine dönüştürülebileceği ile ilgili eğitim veriyor
EN The organization Diaconia builds cisterns for small farmers there and shows them how to transform the barren earth into good farmland through organic farming and respect for the water cycle
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
organizasyon | organization |
küçük | small |
toprak | earth |
tarım | farming |
su | water |
döngüsü | cycle |
TR Bu sayede toprak sıkışması minimuma indirilebiliyor ve böylece erozyon riski azaltılmış oluyor
EN This reduces soil compaction to a minimum and so reduces the risk of erosion
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
bu | this |
toprak | soil |
ve | and |
böylece | so |
riski | risk |
TR Adalar geçen binyıl içinde –eski balçık toprak üzerindeki kabarmalar meydana gelmesi suretiyle veya bir zamanların büyükçe adalarının kalıntıları halinde – oluştular
EN They only formed in the last millennium, either through new deposits on old marshland, or as the remains of a once larger island
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
geçen | last |
eski | old |
TR Tarımda kullanılan suyun büyük bir kısmı, gerçekten kullanılamadan toprak tarafından emiliyor ya da buharlaşıyor
EN A very large amount of the water used in agriculture seeps into the ground or evaporates before it can be absorbed by plants
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
büyük | large |
TR Süt Ürünleri Merkezi modelimiz küçük toprak sahibi çiftçilerin kapasitesini artırarak sürdürülebilir değer zincirleri oluşturmalarına yardımcı olmaktadır.
EN Our established Dairy Hub model is helping create sustainable value chains by building the capacity of smallholder farmers.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
merkezi | hub |
kapasitesini | capacity |
sürdürülebilir | sustainable |
değer | value |
zincirleri | chains |
TR Daha fazla küçük toprak sahibi çiftçinin resmi pazarlara erişimini sağlamak için süt toplama altyapısını kuran ve uygulamalı pratik eğitim sağlayan Süt Ürünleri Merkezi projeleriyle müşterilerimizi destekliyoruz.
EN We support our customers with Dairy Hub projects that set up milk collection infrastructure and provide hands-on practical training to give more smallholder farmers access to formal markets.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
resmi | formal |
süt | milk |
toplama | collection |
pratik | practical |
eğitim | training |
merkezi | hub |
altyapısı | infrastructure |
TR Kıtlık, toprak erozyonu ve kuraklık gibi iklimle ilgili zorluklar gıda üretiminin azalmasına neden oluyor ve tedarik zincirlerinde COVID-19'un neden olduğu aksaklıklar yaşanıyor.
EN Climate-related challenges such as scarcity, soil erosion and drought are leading to reduced food production, and supply chains are experiencing disruptions caused by COVID-19.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
toprak | soil |
kuraklık | drought |
ilgili | related |
zorluklar | challenges |
gıda | food |
tedarik | supply |
TR En önemlisi, bir ekrana bağlı olmadığımda daha canlı, orada, vücudumda ve dünyada kendimi daha canlı hissediyorum.
EN Most importantly, I feel more alive, present, there in my body and in the world when I?m not glued to a screen.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
canlı | alive |
orada | there |
dünyada | in the world |
TR Ortak tarama yazılımımız, paylaşılan tarama ve canlı sohbet ile gerçek zamanlı yardım sağlar. Crisp, canlı sohbet çözümümüz dışında herhangi bir eklenti olmadan müşterilerinizle birlikte göz atmanıza olanak tanır.
EN Our cobrowsing software provides realtime assistance with shared browsing and live chat. Crisp lets you co-browse with your customers without any other plugin than our live chat solution.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
tarama | browsing |
canlı | live |
sohbet | chat |
yardım | assistance |
crisp | crisp |
eklenti | plugin |
olmadan | without |
müşterilerinizle | with your customers |
yazılımı | software |
TR TVBET; yazılım entegrasyonu formatında bahisçiler ve casinolar için en heyecan verici canlı bahis ürünlerinden bazılarını sağlayan canlı TV-oyunlarının dünya sağlayıcısı
EN TVBET is a global live TV-games provider that offers some of the most exciting live betting products for sportsbooks and casinos in the form of software integration
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
entegrasyonu | integration |
en | most |
canlı | live |
bahis | betting |
sağlayan | offers |
dünya | global |
sağlayıcısı | provider |
bazıları | some |
TR Canlı renkler, "gerçeğin aynısı" canlı renk tonları ve net barkod ve metinler
EN Vibrant colors, "true-to-life" flesh tones, and sharp barcodes and text
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
canlı | vibrant |
renkler | colors |
TR Şirket e-posta adresinizi Jivo'ya yönlendirin ve temsilcileriniz e-postaları uygulamada tıpkı bir canlı destek sohbeti gibi yanıtlasınlar. Jivo üretkenliğini sadece canlı destekte değil, e-postada da tecrübe edin!
EN Enable email forwarding from your company's address to Jivo and your team will receive emails and chats in a single inbox with access to all JivoChat productivity features.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
adresinizi | address |
TR Ortak tarama yazılımımız, paylaşılan tarama ve canlı sohbet ile gerçek zamanlı yardım sağlar. Crisp, canlı sohbet çözümümüz dışında herhangi bir eklenti olmadan müşterilerinizle birlikte göz atmanıza olanak tanır.
EN Our cobrowsing software provides realtime assistance with shared browsing and live chat. Crisp lets you co-browse with your customers without any other plugin than our live chat solution.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
tarama | browsing |
canlı | live |
sohbet | chat |
yardım | assistance |
crisp | crisp |
eklenti | plugin |
olmadan | without |
müşterilerinizle | with your customers |
yazılımı | software |
TR STOK Öğrenme Platformu’nda “Herkese Lazım Dersler”in canlı buluşmalarını tamamladık. Canlı…
EN Amnesty International's 2021-2022 report has been published. In the report, according to the…
TR Canlı etkinliklerin sonuçlarını gösterir ve aşağıdaki filtreleri sunar: Tüm Oyunlar/Canlı Oyunlar/Sona Erenler/Yaklaşan Oyunlar
EN Displays results of live events and offers the following filters: All Games / Live Games / Finished Games / Upcoming Games
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
canlı | live |
gösterir | displays |
ve | and |
sunar | offers |
tüm | all |
oyunlar | games |
yaklaşan | upcoming |
ın | of |
{Totalresult} மொழிபெயர்ப்புகளின் 50 ஐக் காட்டுகிறது