TR Kratom'un Kanada'da yasallaştırılması hala geniş çapta tartışılan bir konu. Anahtar … DEVAMINI OKU
துருக்கிய இல் உள்ள "geniş çapta tartışılan" பின்வரும் ஆங்கிலம் சொற்கள்/வாக்கியங்களில் மொழிபெயர்க்கலாம்:
TR Kratom'un Kanada'da yasallaştırılması hala geniş çapta tartışılan bir konu. Anahtar … DEVAMINI OKU
EN Reviewed by Soliu. You can take a few simple steps to find out if ? Read more
TR Demografik değişim konusu, azalan doğurganlık oranları, toplumlarda artan yaşlanma ve azalan nüfus nedeniyle başta Orta ve Doğu Avrupa olmak üzere tüm dünyada en çok tartışılan konuları arasında yer... Daha fazla
EN The issue of demographic change has been among the hottest issues in the world, especially in Central and Eastern Europe, due to the declining fertility rates, increasing aging in the society and... Read more
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
değişim | change |
artan | increasing |
orta | central |
doğu | eastern |
avrupa | europe |
dünyada | in the world |
TR Almanya’da otoyollarda hız limiti kadar hararetle tartışılan başka bir konu bulmak zordur. 1950’li yıllardan başlayarak kitlesel düzeyde motorize olunduğundan beri sürekli gündemde olan bir tartışma. Şimdi yeniden canlandı.
EN Almost no other issue is as passionately debated in Germany as an autobahn speed limit. Since the mass motorisation of the 1950s it has regularly been a hot topic. And it is again today.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
almanya | germany |
hız | speed |
başka | other |
yeniden | again |
TR Almanya büyük bir sanayi ülkesinin elektrik tedarikinde 15 yıl içinde geniş çapta kulvar değiştirebileceğini kanıtladı
EN Germany has proved that a large industrialized country can significantly transform the power supply within 15 years
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
almanya | germany |
elektrik | power |
yıl | years |
TR Böylece bir konuya daha derinlemesine bakabilir ya da daha geniş çapta ilgili konuları görmek için biraz uzaklaştırabilirsiniz.
EN You can then look at a topic on a deeper level or even zoom out a bit to see more broadly related topics.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
ilgili | related |
TR Elsevier, EDGE sertifikasyonunun ilk seviyesi olan EDGE Assess'i alarak, dünyada küresel çapta sertifika alan ilk bilgi hizmeti ve teknolojisi şirketlerinden birisi olmuştur
EN Elsevier earned the first level of EDGE certification, EDGE Assess, making it one of the first information service and technology companies in the world to be certified globally
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
elsevier | elsevier |
edge | edge |
seviyesi | level |
dünyada | in the world |
sertifika | certification |
bilgi | information |
hizmeti | service |
ve | and |
teknolojisi | technology |
TR Hakem denetimli bilimsel ve tıbbi makalelere talep küresel çapta yükselişte: doktorlar, alanlarındaki son gelişmelerden haberdar olmak için düzenli olarak tekrar baskıları okuyor*.
EN Peer-reviewed scientific and medical articles are in global demand: physicians read reprints frequently, as a useful way to stay informed of the latest developments in their field*.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
bilimsel | scientific |
tıbbi | medical |
talep | demand |
küresel | global |
son | latest |
TR Lambda@Edge hizmet gereksinimlerine ve sınırlarına uygun var olan Lambda işlevlerinizi küresel çapta çağırma için CloudFront olaylarıyla ilişkilendirebilirsiniz
EN You can associate existing Lambda functions with CloudFront events for global invocation if the function satisfies the Lambda@Edge service requirements and limits
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
lambda | lambda |
edge | edge |
hizmet | service |
gereksinimlerine | requirements |
küresel | global |
olayları | events |
TR 2019, Google arama sonuçlarında birbirinden farklı yenilikler gördüğümüz ve hem küçük hem de büyük çapta güncellemelerin gerçekleştiği bir yıl oldu
EN Search query data is very useful information - it tells you exactly what the user typed into a search engine to see your ad
TR Yenilikçi, uluslararası, küresel çapta ağın parçası: Alman üniversitelerinin başarısındaki beş etken.
EN Nothing’s as easy as sticking your foot in it when you’re abroad. But don’t worry. Here the do's and don’ts.
TR Tür çeşitliliğinin korunması küresel çapta bir görev. Almanya’da bu görevi Federal Doğa Koruma Ofisi üstleniyor.
EN Science journalist and TV presenter Dirk Steffens explains in the interview why he thinks species protection is more crucial than climate protection.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
tür | species |
koruma | protection |
TR Ormanlar en önemli doğal kaynaklardan. İşte bu nedenle Almanya ormanların korunması için uluslararası çapta angajman gösteriyor.
EN The Germans and their forests – read here a little countdown about a particularly emotional relationship.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
almanya | germans |
TR Küçük bir Alman kenti, sağlık teknolojisi alanında küresel çapta bir merkez. Belediye Başkanı Beck’e, bunun nasıl olduğunu sorduk.
EN A small town in Germany is the world centre of medical technology. Mayor Michael Beck explains in an interview how this came about.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
küçük | small |
alman | germany |
sağlık | medical |
teknolojisi | technology |
küresel | world |
merkez | centre |
TR Elsevier, EDGE sertifikasyonunun ilk seviyesi olan EDGE Assess'i alarak, dünyada küresel çapta sertifika alan ilk bilgi hizmeti ve teknolojisi şirketlerinden birisi olmuştur
EN Elsevier earned the first level of EDGE certification, EDGE Assess, making it one of the first information service and technology companies in the world to be certified globally
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
elsevier | elsevier |
edge | edge |
seviyesi | level |
dünyada | in the world |
sertifika | certification |
bilgi | information |
hizmeti | service |
ve | and |
teknolojisi | technology |
TR Hakem denetimli bilimsel ve tıbbi makalelere talep küresel çapta yükselişte: doktorlar, alanlarındaki son gelişmelerden haberdar olmak için düzenli olarak tekrar baskıları okuyor*.
EN Peer-reviewed scientific and medical articles are in global demand: physicians read reprints frequently, as a useful way to stay informed of the latest developments in their field*.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
bilimsel | scientific |
tıbbi | medical |
talep | demand |
küresel | global |
son | latest |
TR Lambda@Edge hizmet gereksinimlerine ve sınırlarına uygun var olan Lambda işlevlerinizi küresel çapta çağırma için CloudFront olaylarıyla ilişkilendirebilirsiniz
EN You can associate existing Lambda functions with CloudFront events for global invocation if the function satisfies the Lambda@Edge service requirements and limits
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
lambda | lambda |
edge | edge |
hizmet | service |
gereksinimlerine | requirements |
küresel | global |
olayları | events |
TR Altınay Teknoloji Grubu şirketlerinden OLBRICHT firmasının Kıdemli İş Geliştirme Mühendisi Korhan Alp Oğuz, küçük çapta depo talebi olabilecek?
EN Korhan Alp Oğuz, Senior Business Development Engineer at OLBRICHT, one of the Altınay?
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
kıdemli | senior |
geliştirme | development |
ın | of |
TR Yenilikçi, uluslararası, küresel çapta ağın parçası: Alman üniversitelerinin başarısındaki beş etken.
EN Nothing’s as easy as sticking your foot in it when you’re abroad. But don’t worry. Here the do's and don’ts.
TR Küçük bir Alman kenti, sağlık teknolojisi alanında küresel çapta bir merkez. Belediye Başkanı Beck’e, bunun nasıl olduğunu sorduk.
EN A small town in Germany is the world centre of medical technology. Mayor Michael Beck explains in an interview how this came about.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
küçük | small |
alman | germany |
sağlık | medical |
teknolojisi | technology |
küresel | world |
merkez | centre |
TR Buradan, aşılması zor bir engel daha ortaya çıkıyor: Eğer yeşil hidrojeni büyük çapta kullanmak istiyorsak, yenilenebilir enerji ihtiyacı da olağanüstü boyutlarda artıyor
EN This poses another challenge: if we want to use green hydrogen on a large scale, the demand for renewable energy will also increase enormously
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
buradan | this |
eğer | if |
yeşil | green |
büyük | large |
yenilenebilir | renewable |
enerji | energy |
TR Böylelikle Almanya’nın uluslararası çapta önde gelen teknoloji sunucusu olmasına açılan yol teşvik ediliyor
EN It is supporting Germany’s move to becoming an internationally leading technology provider
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
almanya | germany |
uluslararası | internationally |
teknoloji | technology |
TR Uluslararası çapta toplam 15 ülkedeki Unicef Komitesi “Rights Respecting Schools” modelini bulundukları ülkelerde uyguluyor
EN At the international level, 15 national Unicef committees are taking part in the Rights Respecting Schools model
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
uluslararası | international |
modelini | model |
TR İklimin korunması: Almanya iklim değişikliğine karşı küresel çapta mücadele veriyor.
EN Climate protection: Germany combats climate change worldwide
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
almanya | germany |
iklim | climate |
küresel | worldwide |
TR Tür çeşitliliğinin korunması küresel çapta bir görev. Almanya’da bu görevi Federal Doğa Koruma Ofisi üstleniyor.
EN Biodiversity conservation is a global challenge. In Germany the Federal Agency for Conservation is in charge of this field of work.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
küresel | global |
almanya | germany |
bu | this |
federal | federal |
koruma | conservation |
TR Ormanlar en önemli doğal kaynaklardan. İşte bu nedenle Almanya ormanların korunması için uluslararası çapta angajman gösteriyor.
EN Forests are one of the most important resources on earth. That is why Germany is working internationally to protect them.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
en | most |
almanya | germany |
uluslararası | internationally |
TR Bu nedenle bu ülkelerin iklimin korunması için büyük çapta yatırımlar yapmaları ve sera gazı emisyonunu azaltmak ve uyum sağlama stratejileri geliştirmek için yoğun çaba harcamaları sürpriz değil
EN It is therefore no surprise that they are massively investing in climate protection and working hard to reduce their greenhouse gas emissions or develop adjustment strategies
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
sera | greenhouse |
stratejileri | strategies |
geliştirmek | develop |
değil | no |
TR Svenja: „Fridays for Future Almanya“ hareketi, Avrupa çapında ve küresel çapta hareketin diğer kollarıyla güçlü bir ağ oluşturmuş durumda
EN Svenja: Fridays for Future Germany has strong links with other branches of the movement Europe-wide and across the world
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
hareketi | movement |
küresel | world |
diğer | other |
güçlü | strong |
TR Sol cepheyse ister bilinçli ister bilinçsiz bir şekilde, küresel çapta yalnızca mal ve hizmetler açısından değil, iş gücü açısından da serbest bir küresel piyasayı savunuyor hale gelmiş durumda
EN Whether consciously or unconsciously, they argue in favour of establishing a global free market, not only of goods and services, but also of labour
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
küresel | global |
mal | goods |
hizmetler | services |
serbest | free |
TR Toz gıda ürünlerinin endüstriyel çapta artırılması amacıyla boyutlandırılmış tam donanımlı bir pilot tesis
EN A fully equipped pilot plant, sized for industrial up-scaling of food powder products
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
toz | powder |
gıda | food |
endüstriyel | industrial |
tam | fully |
TR Karar almanızı yavaşlatmak için bilinçli bir çaba göstermek ve bunu yaparken olası en geniş değişkenler grubuna ya da en geniş aday seçeneklerine bakıp bakmadığınız yönünde kendinizi tekrar tekrar sorgulamak
EN Taking a conscious effort to slow down your decision making and in doing so repeatedly question yourself as to whether you?re looking at the widest group of possible variables or the broadest choice of candidates
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
karar | decision |
çaba | effort |
olası | possible |
kendinizi | yourself |
tekrar | re |
TR Nano işlemlerin hızı, geniş bir finansal uygulama yelpazesinde geniş bir fayda sağlar
EN The speed of Nano transactions provides broad utility across a wide spectrum of financial applications
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
işlemlerin | transactions |
hızı | speed |
finansal | financial |
uygulama | applications |
sağlar | provides |
TR Ulta geniş (ƒ/2.4) ve geniş (ƒ/1.6) açılı, çift 12 MP kamera sistemi
EN Dual 12 MP camera system with ultra-wide angle (ƒ/2.4) and wide angle (ƒ/1.6) cameras
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
geniş | wide |
ve | and |
çift | dual |
kamera | camera |
sistemi | system |
TR Geniş camlı alan (kabinin içinde neredeyse bir metre uzunluğunda) ve geniş açıklık ile, kabin son derece parlak ve havadardır, tavan örtülü olsun ya da kapatılmış olsun, iyi hissetme hissi yaratır.
EN With the large glazed area (almost one metre in length inside the cabin) and wide opening, the cabin is exceptionally bright and airy, creating a sensation of well-being, whether the roof is uncovered or closed.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
neredeyse | almost |
kabin | cabin |
parlak | bright |
olsun | is |
iyi | well |
TR Yolcu bagajındaki sınırlar, C3 Aircross?ın segmentte en büyük bagaja sahip olduğundan, geniş bir arka cam, geniş açılı arka kapak ve düşük yükleme eşiği tarafından erişilebildiği için geçmişte kaldı.
EN Limits on passenger luggage are a thing of the past since the C3 Aircross has the largest boot in the segment, access to which is facilitated by a broad rear window, large-opening tailgate and low loading sill.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
yolcu | passenger |
aircross | aircross |
arka | rear |
düşük | low |
yükleme | loading |
TR İhtiyacınız olan el tipi barkod okuyucu ne olursa olsun, doğru cihazı geniş bir barkod okuma uygulama ve bütçe yelpazesine uygun geniş portföyümüzde bulabilirsiniz.
EN No matter what type of handheld scanner you need, you'll find it in our broad portfolio - designed to meet a wide range of scanning applications and budgets.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
tipi | type |
okuyucu | scanner |
olsun | no matter |
okuma | scanning |
uygulama | applications |
TR Geniş bir sektör yelpazesindeki geniş bir ürün yelpazesine ekonomik, yüksek performanslı, 1 boyutlu doğrusal görüntüleme özelliği ekleyin.
EN Add affordable, high-performance 1D linear imaging to a wide range of products in a wide range of industries.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
geniş | wide |
ürün | products |
ekonomik | affordable |
yüksek | high |
görüntüleme | imaging |
ekleyin | add |
TR Ulta geniş (ƒ/2.4) ve geniş (ƒ/1.6) açılı, çift 12 MP kamera sistemi
EN Dual 12 MP camera system with ultra-wide angle (ƒ/2.4) and wide angle (ƒ/1.6) cameras
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
geniş | wide |
ve | and |
çift | dual |
kamera | camera |
sistemi | system |
TR Geniş camlı alan (kabinin içinde neredeyse bir metre uzunluğunda) ve geniş açıklık ile, kabin son derece parlak ve havadardır, tavan örtülü olsun ya da kapatılmış olsun, iyi hissetme hissi yaratır.
EN With the large glazed area (almost one metre in length inside the cabin) and wide opening, the cabin is exceptionally bright and airy, creating a sensation of well-being, whether the roof is uncovered or closed.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
neredeyse | almost |
kabin | cabin |
parlak | bright |
olsun | is |
iyi | well |
TR Yolcu bagajındaki sınırlar, C3 Aircross?ın segmentte en büyük bagaja sahip olduğundan, geniş bir arka cam, geniş açılı arka kapak ve düşük yükleme eşiği tarafından erişilebildiği için geçmişte kaldı.
EN Limits on passenger luggage are a thing of the past since the C3 Aircross has the largest boot in the segment, access to which is facilitated by a broad rear window, large-opening tailgate and low loading sill.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
yolcu | passenger |
aircross | aircross |
arka | rear |
düşük | low |
yükleme | loading |
TR Geniş camlı alan (kabinin içinde neredeyse bir metre uzunluğunda) ve geniş açıklık ile, kabin son derece parlak ve havadardır, tavan örtülü olsun ya da kapatılmış olsun, iyi hissetme hissi yaratır.
EN With the large glazed area (almost one metre in length inside the cabin) and wide opening, the cabin is exceptionally bright and airy, creating a sensation of well-being, whether the roof is uncovered or closed.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
neredeyse | almost |
kabin | cabin |
parlak | bright |
olsun | is |
iyi | well |
TR Yolcu bagajındaki sınırlar, C3 Aircross?ın segmentte en büyük bagaja sahip olduğundan, geniş bir arka cam, geniş açılı arka kapak ve düşük yükleme eşiği tarafından erişilebildiği için geçmişte kaldı.
EN Limits on passenger luggage are a thing of the past since the C3 Aircross has the largest boot in the segment, access to which is facilitated by a broad rear window, large-opening tailgate and low loading sill.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
yolcu | passenger |
aircross | aircross |
arka | rear |
düşük | low |
yükleme | loading |
TR Udo Lindenberg’den Helene Fischer’e ve AnnenMayKantereit grubuna – Alman pop müziği geniş mi geniş bir alana yayılıyor
EN From Udo Lindenberg and Helene Fischer to the band AnnenMayKantereit – German pop music is extremely wide-ranging
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
alman | german |
pop | pop |
müziği | music |
geniş | wide |
TR "Cloudflare, DNS sistemine yönelik gerçekten büyük saldırıları durdurmak için inanılmaz derecede geniş bir ağa ve altyapıya sahip
EN "Cloudflare has an incredibly large network and infrastructure to stop really large attacks on the DNS system
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
cloudflare | cloudflare |
dns | dns |
sistemine | system |
gerçekten | really |
inanılmaz | incredibly |
sahip | has |
ağ | infrastructure |
TR Organik ve ücretli çabalarım arasındaki boşlukları kapatabildim, böylece bütçemin ve taktiklerimin dağıtımını daha geniş kapsamlı yapma imkanı buldum.''
EN I have been able to close the gaps between my organic and paid efforts thus distributing my budget and tactics in a comprehensive manner.”
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
organik | organic |
ücretli | paid |
arasındaki | between |
böylece | thus |
kapsamlı | comprehensive |
mı | my |
TR Elsevier güvenilir içeriğin hem uzmanlar hem de daha geniş kitlelere iletilmesi ve tercüme edilmesini sağlayarak bu süreçte rol oynamaktadır
EN Elsevier plays a role in this process by making sure that trusted content is communicated and translated for both specialized and broad audiences
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
elsevier | elsevier |
güvenilir | trusted |
geniş | broad |
bu | this |
rol | role |
TR Ünlü Gray’s Anatomy'den, Abeloff’s Clinical Oncology ve Nettler’s Atlas of Human Anatomy gibi geniş kapsamlı olarak okunan kaynaklara kadar, hedef kitlenize bağlı olarak içinden seçim yapabileceğiniz tam bir yelpaze mevcuttur.
EN From the renowned Gray’s Anatomy, to widely read resources such as Abeloff’s Clinical Oncology and Nettler’s Atlas of Human Anatomy, there is a full spectrum of choice available depending on your target audience.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
s | s |
atlas | atlas |
kaynaklara | resources |
hedef | target |
seçim | choice |
TR HealthAdvance.com – Geniş bir kitleye ulaşmak üzere tüm hakem denetimli dergilerimizin listelendiği bir platformda reklam yapın.
EN HealthAdvance.com – advertise on a platform where all of our peer-reviewed journals are listed to target a large audience of people.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
geniş | large |
tüm | all |
platformda | platform |
TR Araç verilerinizin şifresini çözer ve bütün tarama sürecini analiz etmeniz için geniş kapsamlı bir grafik ve tablo sağlar.
EN The tool decrypts your logs and provides you with a comprehensive table and graph where you can analyze the whole crawl process.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
araç | tool |
bütün | whole |
sürecini | process |
analiz | analyze |
kapsamlı | comprehensive |
grafik | graph |
tablo | table |
sağlar | provides |
TR Domain, anahtar kelime ve backlink düzeylerindeki geniş kapsamlı ölçümlerin yanı sıra, ses paylaşımı ve organik performans gibi ayrıntılı raporları görün
EN See big-picture metrics like share of voice and organic performance to more granular reports on a domain, keyword and backlink level
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
domain | domain |
backlink | backlink |
ses | voice |
organik | organic |
performans | performance |
raporları | reports |
görün | see |
TR Bu platform, mesajınızın daha önce internet sitesinde yer alan en önemli konu içeriklerinin yanında yer alarak, alanın önde gelen uzmanları tarafından geniş çaplı olarak okunmasını sağlar.
EN The platform is ideal for ensuring your message is seen alongside a selection of the most important topical content previously available on the website, resonating with an extensive readership of leading experts in the field.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
geniş | extensive |
{Totalresult} மொழிபெயர்ப்புகளின் 50 ஐக் காட்டுகிறது