TR Ve bundan önce Rosalie, geleceğe dair beklentilerini mükemmel bir şekilde karşılayan bir otomobil sürücüsüne geldi
துருக்கிய இல் உள்ள "bundan önce rosalie" பின்வரும் ஆங்கிலம் சொற்கள்/வாக்கியங்களில் மொழிபெயர்க்கலாம்:
TR Ve bundan önce Rosalie, geleceğe dair beklentilerini mükemmel bir şekilde karşılayan bir otomobil sürücüsüne geldi
EN And before that came the Rosalie, a perfectly meeting motorists’ expectations on well-being
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
önce | before |
geldi | came |
TR Ve bundan önce Rosalie, geleceğe dair beklentilerini mükemmel bir şekilde karşılayan bir otomobil sürücüsüne geldi
EN And before that came the Rosalie, a perfectly meeting motorists’ expectations on well-being
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
önce | before |
geldi | came |
TR Ve bundan önce Rosalie, geleceğe dair beklentilerini mükemmel bir şekilde karşılayan bir otomobil sürücüsüne geldi
EN And before that came the Rosalie, a perfectly meeting motorists’ expectations on well-being
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
önce | before |
geldi | came |
TR (1) Bu genel satış şartları (bundan böyle Şartlar ve Koşullar olarak adlandırılacaktır) www.mypostcard.com web sitesi ve mobil uygulamalarımız olan MyPostcard (App) uygulaması (bundan böyle: Teklifler olarak adlandırılacaktır) bizimle
EN (1) These General Terms & Conditions of Sale (hereinafter: T&Cs) apply to the website www.mypostcard.com and our mobile applications MyPostcard apps (hereinafter: the service) and to contracts concluded between us.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
genel | general |
satış | sale |
mypostcard | mypostcard |
mobil | mobile |
TR Bundan önce Kasım 2012'den Temmuz 2014'e kadar Elsevier Sağlık Bilimlerinin Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Latin Amerika bölgesi İdari Direktörü olarak çalışmıştır.
EN Prior to this, from November 2012 until July 2014, he served as Managing Director of the Europe, Middle East, Africa and Latin America region for Elsevier Health Sciences.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
kasım | november |
temmuz | july |
elsevier | elsevier |
sağlık | health |
avrupa | europe |
orta | middle |
doğu | east |
afrika | africa |
latin | latin |
amerika | america |
bölgesi | region |
TR Bundan kısa bir zaman önce mesela, sığınmacı bir Afgan gazeteci, Afganistan’daki durum hakkında bilgi verdi.
EN Just recently an exiled Afghan journalist gave us an account of the situation in Afghanistan.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
afganistan | afghanistan |
durum | situation |
TR Bundan sadece birkaç hafta önce Fransa ve İtalya kapsamlı bir dostluk anlaşması imzalamıştı
EN Only a few weeks ago, France and Italy had signed an extensive friendship treaty
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
hafta | weeks |
önce | ago |
fransa | france |
kapsamlı | extensive |
TR Almanya bundan 20 yıl önce, hidrojenin birkaç yıla kalmadan benzin ve dizel yakıtın yerini alacağını umut ediyordu. Fakat bugün Almanya’daki yaklaşık 14.500 benzinciden sadece 100’ünde hidrojen satışa sunuluyor.
EN 20 years ago, Germany was already hoping that hydrogen would largely replace petrol and diesel in a matter of years. To date, however, hydrogen is available at only just under 100 of Germany’s 14,500 or so petrol stations.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
ve | and |
dizel | diesel |
hidrojen | hydrogen |
ın | of |
TR Kuruluş: İlk kez bundan 100 yıl önce, eskiden Sovyetler Birliği olan Rusya’da 1921’de kıtlık yaşanması üzerine faaliyet göstermiştir.
EN Since when? First active 100 years ago in response to a famine in the then Soviet Union in 1921
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
yıl | years |
birliği | union |
TR Bundan kısa bir süre önce küçük kardeşimi de ayakkabıcı olarak eğittiğim için çok mutluyum.“
EN And the fact that I was recently able to train my brother as a shoemaker makes me very happy."
TR Bir yıl önce kalfalık sınavımı verdim, bundan sonraki hedefim ustalık eğitimi
EN I passed my final apprenticeship exam a year ago, and my next goal is to become a master craftswoman
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
yıl | year |
önce | ago |
TR „Bundan 20 yıl önce, bir bilimsel yazıyı on tane CD içinde günlerce arardım” diye anlatıyor Jacobs University Bremen Dünya ve Gezegen Bilimleri Profesörü Angelo Pio Rossi
EN "Twenty years ago, I would spend days searching through ten CDs for a scientific paper," says Angelo Pio Rossi, Professor of Earth and Planetary Sciences at Jacobs University, Bremen
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
yıl | years |
önce | ago |
bilimsel | scientific |
university | university |
bilimleri | sciences |
TR Her şey bundan altı yıl önce Balser’in Mainz kentindeki konutunda düzenlediği etkinliklerde eski giysilerini kilo hesabı satmasıyla başladı
EN It all started six years ago when he would sell used clothing by weight at events in his flat in Mainz
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
önce | ago |
kilo | weight |
başladı | started |
TR Bundan kısa bir zaman önce mesela, sığınmacı bir Afgan gazeteci, Afganistan’daki durum hakkında bilgi verdi.
EN Just recently an exiled Afghan journalist gave us an account of the situation in Afghanistan.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
afganistan | afghanistan |
durum | situation |
TR İspanya, Yunanistan, Portekiz, İtalya, Slovakya ve Letonya bundan üç yılı aşkın bir zaman önce bir sözleşmeyle dual mesleki eğitim sisteminin yapılanmasını üstlenme konusunda Almanya ile anlaştı
EN In an arrangement with Germany three years ago, and with the participation of the European Commission, Spain, Greece, Portugal, Italy, Slovakia and Latvia have agreed to adopt the structures of the dual educational system
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
yunanistan | greece |
önce | ago |
eğitim | educational |
almanya | germany |
TR Bizim Frankfurt Belediye Sarayı’nda Yol İşleri Dairesi’nin başında uzun yıllar boyunca bir kadın yöneticimiz vardı, bundan kısa bir süre önce emekli oldu. Herkes, severek çalışacağı bir mesleği seçebilmelidir.
EN For many years, we had a woman who headed the Highways Department here at Frankfurt City Hall – she retired recently. Everyone should be free to pursue the profession of their choice.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
frankfurt | frankfurt |
kadın | woman |
vardı | had |
süre | years |
herkes | everyone |
TR Alman Yapay Zeka Araştırma Merkezi (DFKI), bundan 30 yıl önce Kaiserlautern kentinde kuruldu
EN The German Research Center for Artificial Intelligence (DFKI) was founded 30 years ago in Kaiserlautern
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
alman | german |
zeka | intelligence |
araştırma | research |
merkezi | center |
yıl | years |
önce | ago |
TR Bundan 70 yıl önce İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi imzalandı. O zamandan bu yana nelerin iyileştiği ve hangi zorlukların devam ettiği konusunda söyleşi.
EN The Universal Declaration of Human Rights was signed 70 years ago. What has improved in the meantime, and which challenges still remain.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
yıl | years |
önce | ago |
hakları | rights |
evrensel | universal |
ve | and |
konusunda | in |
ın | of |
TR Bundan 25 yıl önce Ermenistan’dan Almanya’ya gelen anne babanın 18 yaşındaki kızı, bir „Semt Elçisi“
EN The 18-year-old school student, whose parents came to Germany from Armenia 25 years ago, is a “neighbourhood ambassador”
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
önce | ago |
almanya | germany |
anne | parents |
elçisi | ambassador |
TR Eski ve yeni memleketindeki eğitim sistemleri arasındaki farklardan bahsederken telaffuzunda sadece hafif bir aksan duyuluyor 32 yaşındaki Alkhalaf’ın, daha bundan sadece bir buçuk yıl önce Almanca öğrenmeye başlamış olmasına rağmen.
EN Although Alkhalaf only began learning German one and a half years ago you can hear just the slight trace of an accent when the 32 year old talks about the differences between the school systems in her old and new homes.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
eski | old |
yeni | new |
eğitim | learning |
sistemleri | systems |
arasındaki | between |
önce | ago |
rağmen | although |
TR Bundan bir süre önce posta kutumdaki bir metnin harflerini saymam gerekiyordu ama aynı zamanda karakter limitine dikkat etmem de gerekiyordu. Maalesef ki Macbook'umda pratik bir çözüm bulamadım ve bu nedenle İnternet'e yönelmem gerekti.
EN A while back I needed to count the amount of letters that a piece of text in an email template had (to avoid passing any character limits). Unfortunately, I could not think of a quick way to do so on my macbook and I therefore turned to the Internet.
TR Nerelerden geldiğinizi, bundan sonra nereye gitmek istediğinizi, ve ne kadar ilerleme kat ettiğinizi görün.
EN Map out where you’ve been and where you want to go next, and see how far you’ve come.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
nereye | where |
görün | see |
TR Hizmeti kullanarak eriştiğiniz tüm İçeriğe, riski yalnızca size ait olmak üzere eriştiğinizi ve sizin ve herhangi bir diğer tarafın bundan kaynaklanabilecek hasar veya kaybından sorumlu olacağınızı bilmektesiniz
EN You acknowledge that all Content accessed by you using the Service is at your own risk and you will be solely responsible and liable for any damage or loss to you or any other party resulting therefrom
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
hizmeti | service |
riski | risk |
diğer | other |
TR Kullanım Koşulları veya bundan kaynaklanan veya onunla ilgili herhangi bir ihtilaf veya talep İngiltere yasaları tarafından yönetilir ve göre tefsir edilir
EN These Terms of Use and any disputes or claims arising out of or in connection with it shall be governed by, and construed in accordance with, the laws of England
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
kullanım | use |
koşulları | terms |
yasaları | laws |
TR Kişisel bilgilerinizin veya gönderilerinizin kalan kopyaları bundan sonra kısa bir süre için yedekleme ortamında kalabilir.
EN Residual copies of your personal information or posts may remain on backup media for a short period of time thereafter.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
kişisel | personal |
veya | or |
kısa | short |
yedekleme | backup |
TR Web sitesi anahtar kelime performansını düzenli olarak izleyin, büyümeye yol açan eylemleri tespit edin ve kritik bir şey olduğunda bundan ilk haberdar olan siz olun.
EN Track website keyword rankings regularly, find out what of your actions led to growth and be the first to know when something critical happens.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
eylemleri | actions |
kritik | critical |
siz | your |
TR Bu beyan, bundan sonra filterbypass.me we "biz" veya "biz" olarak anılacak FilterBypass sitesi için kullanım koşullarını açıklamaktadır. Web sitemizi kullanarak, içerilen hüküm ve koşullara uymayı tamamen kabul etmiş olursunuz .
EN This statement discloses the terms of use for the filterbypass.me website hereafter referenced as FilterBypass , or "us" or "we" .By using our website, you are fully agreeing to abide to the terms and conditions contained herein.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
filterbypass | filterbypass |
veya | or |
sitemizi | our website |
tamamen | fully |
TR Ama bundan daha fazlası, bu bizim internetteki şifreleme ile ilgili yasa değişikliğine karşı cevabımızdır.
EN But more than that, it is our answer to the Internet's Second Amendment promise of encryption.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
şifreleme | encryption |
TR Maersk ile yükleme yapmak da bundan farklı değil
EN Shipping with Maersk is no different
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
maersk | maersk |
farklı | different |
değil | no |
TR Bundan sonra yeni dosyalar yükleyemezsiniz
EN After that you won't be able to upload new files
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
yeni | new |
dosyalar | files |
TR Bundan çok utandım ve utandım
EN I felt very embarrassed and ashamed about it
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
çok | very |
ve | and |
TR Bundan sonra nihayet bir video oyunu bağımlılığı için çevrimiçi bir grup buldum ve katılmaya başladım ve şimdi iki buçuk yıldan biraz fazla bir süredir video oyunu oynamıyorum
EN After this, I finally found and started attending an online group for video game addiction, and I now haven?t played a video game for a little over two and a half years
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
nihayet | finally |
video | video |
oyunu | game |
çevrimiçi | online |
grup | group |
şimdi | now |
TR İşte bu kadar; ev sizin! Ev sahibi, bundan sonra sizin ilk iletişim kişiniz olacak, ama iletişimde herhangi bir zorluk yaşarsanız Spotahome sizin için burada olacak.
EN And that’s it; the home is yours! The landlord will now be your main point of contact, but Spotahome will still be here in case you have any issues.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
iletişim | contact |
TR Eğer bu metnin bir kısmı veya bireysel formülasyonları, geçerli hukuki duruma uygun değilse, artık uygun değilse veya kısmi olarak uygun değilse, dokümanın geriye kalan kısımları içerik ve geçerlilik olarak bundan etkilenmezler.
EN Insofar as parts or single formulations of this text do not, no longer or do not completely conform to the legal situation, the remaining parts of the document remain unaffected with respect to their content and their validity.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
bu | this |
veya | or |
hukuki | legal |
artık | no longer |
kalan | remaining |
geçerlilik | validity |
TR Çok yakında herhangi bir web sitesinden bundan çok daha fazla hizmete erişebiliyor olacaksınız.
EN Soon, you’ll be able to prove so much more from any website.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
yakında | soon |
web | website |
TR Bundan sonra, sertifikalarınızı yönetmek ve yenilemek çok daha kolaydır
EN After that, it is much easier to manage and renew your certificates
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
ve | and |
yenilemek | renew |
sertifikaları | certificates |
TR Bundan dolayı ilave sunucu lisansları için ilave ödeme yapmanız gereklidir.
EN Therefore, you have to pay extra for additional server licenses.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
ilave | additional |
sunucu | server |
TR Tekrarlayan statüsü 'Pasif' hale gelir ve sistem size bundan sonra ücret yansıtmaz.
EN The recurring status will become 'Inactive', and the system will not try to charge you again.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
gelir | will |
ve | and |
size | you |
sonra | to |
ücret | charge |
TR Gay0Day'de Çarpık Aileler - Luke Adams, Üvey Babasından Sürpriz Bir Ziyaret Yaptı ve Bundan Mutlu Değil
EN Twisted Families - Luke Adams Gets a Surprise Visit from his Stepfather and he is not Happy about it at Gay0Day
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
aileler | families |
ziyaret | visit |
mutlu | happy |
TR Raffles web sitesine ve herhangi bir sayfasına (bundan böyle “Raffles Sitesi” olarak bahsedilecektir) erişerek aşağıdaki kullanım koşullarını kabul edersiniz
EN By accessing the Raffles web site and any pages thereof (hereinafter referred to as the “Raffles Site”, you agree to the following terms of use
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
raffles | raffles |
kullanım | use |
koşullarını | terms |
TR Bir başka ülkede modern çalışma : İnsanların neden yurt dışına gittiklerini ve bundan ne beklediklerini burada öğrenebilirsin.
EN Working abroad: find out here why people go to other countries and what they expect there.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
başka | other |
çalışma | working |
TR Premium kullanıcı olun ve bundan sonra HİÇBİR Alpha Coders sitesinde reklam görmeyin!
EN Become a premium user and see no more ads on ANY of the Alpha Coders Websites!
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
premium | premium |
kullanıcı | user |
ve | and |
reklam | ads |
TR Pek çok insan, başka türlü iyi bir yazılım olan Windows'un kendilerinden çok fazla hakkı aldığını ve kullanmaya değmediğini düşünmektedir. macOS de bundan daha iyi değildir.
EN Many people find that Windows, an otherwise decent piece of software, withdraws so many rights from them, that it is not worth them using it. macOS is not much better, either.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
insan | people |
başka | otherwise |
yazılım | software |
olan | is |
windows | windows |
hakkı | rights |
kullanmaya | using |
macos | macos |
TR Türkiye’nin 16 Nisan referandumunda verdiği kararı ülkemiz için iyiliklere vesile olmasını dileriz. Türkiye’nin daha da güçlü bir birlik ve beraberlik içinde bundan sonra da her alanda büyümesini sürdüreceğine yürekten inanıyoruz.
EN We wish that the decision that Turkey made on the April 16 Referendum will be for the benefit of Turkey. We strongly believe that Turkey can sustain its growth in every field with stronger unity and solidarity.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
türkiye | turkey |
nisan | april |
TR Profilinizi kişiselleştirmeyi ve kişisel bilgilerimi ve bundan sonraki ilk PSD dosya setimi kaydetmeyi unutmayın
EN Don't forget to customize your profile and save my personal information and my first PSD file set after that
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
ve | and |
ilk | first |
psd | psd |
dosya | file |
TR Zebra MotionWorks, kuruluşunuzdaki tüm önemli kaynakları takip eder ve bundan daha da önemlisi, ölçülebilir, gerçek zamanlı verilerden elde edilen işleme dönüştürülebilir bilgiler sunar.
EN Zebra MotionWorks tracks all the important resources in your enterprise but – more importantly – provides you with actionable insights delivered from quantifiable, real-time data.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
zebra | zebra |
tüm | all |
önemli | important |
kaynakları | resources |
gerçek | real |
sunar | provides |
TR Ürünlerimizin tüketicileriyle. Veri Tabanı, Ürünlerimize güç sağlar ve bundan dolayı kişisel verileriniz, Ürünlerimize eriştiklerinde ve onları kullandıklarında müşterilerimizle paylaşılır.
EN Consumers of our Products. The Database powers our Products and as such your personal data is shared with our customers when they access and use our Products.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
ve | and |
TR Bundan; CISG kapsamında doğan uyuşmazlıklara taraf veya anti-damping, ek gümrük vergisi veya koruma önlemleri uygulamalarına yönelik Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen soruşturmalar kapsamında olan müvekkiller yararlanır.
EN These include clients involved in CISG conflicts, as well as investigations by the Turkish Ministry of Economics regarding anti-dumping, countervailing duty, or safeguard measures.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
veya | or |
önlemleri | measures |
soruşturmalar | investigations |
TR Evde yapılan cilt bakımı basit, eğlenceli ve keyiflidir ancak bundan en iyi şekilde yararlanmanızı sağlamak için benzersiz FOREO Imagination™ serisini yarattık.
EN DIY skincare is simple, enjoyable and a lot of fun — but we want to make sure you get the most out of it! That’s why we created FOREO Imagination™ and we’re proud to say that there’s nothing else quite like it...
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
basit | simple |
eğlenceli | fun |
TR Abonelikler: Bazı Hizmetlerimiz aboneliklere göre faturalandırılır (bundan böyle ?Abonelikler? olarak anılacaktır)
EN Subscriptions: Some of our Services are billed according to subscriptions (from now on referred to as ?Subscriptions?)
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
bazı | some |
{Totalresult} மொழிபெயர்ப்புகளின் 50 ஐக் காட்டுகிறது