TR URL ve e-posta yönlendirme gibi ücretsiz özelliklerden Two-Step Verification ve DNS şablonları gibi gelişmiş hesap özelliklerine kadar Name.com'da daha az ödeyerek daha fazlasına sahip olursun.
துருக்கிய இல் உள்ள "bu gibi daha" பின்வரும் ஆங்கிலம் சொற்கள்/வாக்கியங்களில் மொழிபெயர்க்கலாம்:
TR URL ve e-posta yönlendirme gibi ücretsiz özelliklerden Two-Step Verification ve DNS şablonları gibi gelişmiş hesap özelliklerine kadar Name.com'da daha az ödeyerek daha fazlasına sahip olursun.
EN From free perks like URL and email forwarding to sophisticated account features like Two-Step Verification and DNS templates, Name.com offers more for less.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
url | url |
e-posta | |
yönlendirme | forwarding |
ücretsiz | free |
dns | dns |
şablonları | templates |
gelişmiş | sophisticated |
hesap | account |
name | name |
TR URL ve e-posta yönlendirme gibi ücretsiz özelliklerden Two-Step Verification ve DNS şablonları gibi gelişmiş hesap özelliklerine kadar Name.com'da daha az ödeyerek daha fazlasına sahip olursun.
EN From free perks like URL and email forwarding to sophisticated account features like Two-Step Verification and DNS templates, Name.com offers more for less.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
url | url |
e-posta | |
yönlendirme | forwarding |
ücretsiz | free |
dns | dns |
şablonları | templates |
gelişmiş | sophisticated |
hesap | account |
name | name |
TR Mercedes Benz G63 AMG gibi büyük, premium SUV'lerden Hyundai Creta gibi daha kompakt SUV'lere kadar her şeye sahibiz! Dubai'de seyahat etmenin bir SUV'den daha iyi bir yolu yoktur
EN From large, premium SUVs amongst the likes of the Mercedes Benz G63 AMG, to more compact SUVs like the Creta by Hyundai, we?ve got it all! There?s no better way to travel in Dubai than an SUV
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
premium | premium |
suv | suv |
hyundai | hyundai |
kompakt | compact |
her | all |
sahibiz | we |
dubai | dubai |
seyahat | travel |
yolu | way |
yoktur | no |
TR Zebra ile ilişkilerinizi artırarak daha yüksek bir kademeye geçin ve daha fazla pazarlama desteği, Zebra ile daha yakın işbirliği ve ek demo/geliştirme kitlerine erişim gibi avantajlara sahip olun.
EN As you expand your Zebra relationship, you can move to a higher tier and access benefits such as increased marketing support, closer collaboration with Zebra and access to additional demo/development kits.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
zebra | zebra |
pazarlama | marketing |
desteği | support |
işbirliği | collaboration |
demo | demo |
geliştirme | development |
erişim | access |
TR AWS Nitro System, AWS'nin daha hızlı inovasyon yapmasını, müşterilerimiz için maliyeti daha da azaltmasını ve daha yüksek güvenlik ile yeni bulut sunucusu tipleri gibi ekstra avantajlar sunmasını sağlar
EN The AWS Nitro System enables AWS to innovate faster, further reducing cost for our customers, and deliver added benefits like increased security and new instance types
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
aws | aws |
system | system |
hızlı | faster |
müşterilerimiz | our customers |
maliyeti | cost |
güvenlik | security |
yeni | new |
tipleri | types |
avantajlar | benefits |
sağlar | enables |
TR PHP'de, birkaç dilde olduğu gibi C benzeri, daha temiz gözükecek ve daha kısa biçimde yazabileceğiniz bir gösterim daha vardır
EN In PHP, as in several other languages like C, you can write this in a shorter way, which with time would become clearer and quicker to understand as well
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
php | php |
birkaç | several |
c | c |
kısa | shorter |
TR Aracınızda daha fazla saklama alanı ve daha yüksek bir sürüş yüksekliği arıyorsanız, kompakt Mazda CX3 veya daha büyük Mazda CX5 gibi SUV'lar da vardır
EN There are also SUVs like the compact Mazda CX3 or the larger Mazda CX5 if you?re looking for more storage space and a higher ride height in your vehicle
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
saklama | storage |
alanı | space |
kompakt | compact |
TR Bu gibi daha büyük sorunların üstesinden gelebilmek, sitenizin sıralamasını daha erken yükseltmenize, daha fazla müşteri ve gelir elde etmenize olanak tanıyacaktır.
EN Being able to tackle larger issues like these will allow you to bump up your site ranking sooner, drawing in more customers and revenue.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
sitenizin | your site |
müşteri | customers |
sorunları | issues |
TR Orta çizgiler, çevrimiçi alışveriş veya e-postaları kontrol etme gibi teknolojiyle ilgili davranışlar, yaklaşan bir son tarih veya seyahat gibi teknolojiyle ilgili olmayan durumlar veya yalnızlık veya korku gibi zor duygular olabilir
EN Middle lines could be tech-related behaviors such as online shopping or checking email, non-tech related situations such as an approaching deadline or travel, or difficult emotions like loneliness or fear
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
orta | middle |
çevrimiçi | online |
alışveriş | shopping |
veya | or |
kontrol | checking |
ilgili | related |
seyahat | travel |
korku | fear |
zor | difficult |
TR Soytarı arketipine örnek olarak Ace Ventura gibi filmler, Muppets gibi karakterler ve Old Spice, Doritos ve Geico gibi markalar gösterilebilir.
EN Examples of the Jester archetype include movies such as Ace Ventura, characters like the Muppets, and brands like Old Spice, Doritos, and Geico.
TR Örnekler arasında Charlie ve Çikolata Fabrikası gibi filmler, Andy Warhol ve Pablo Picasso gibi insanlar ve Crayola, Apple ve Adobe gibi markalar yer almaktadır.
EN Examples include movies like Charlie and Chocolate Factory, people like Andy Warhol and Pablo Picasso, and brands like Crayola, Apple, and Adobe.
TR Yeni çift hatlı demiryolu tamamlandığında daha fazla tren, Arna ve Bergen arasında daha fazla insanı ve yükü daha hızlı ve daha sık aralıklarla taşıyabilecek.
EN When the new double-track railway is complete, more trains will be able to transport more people and cargo between Arna and Bergen, at faster speeds, and at more frequent intervals.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
çift | double |
hızlı | faster |
sık | frequent |
insan | people |
TR Kit oluşturma: Alandan daha iyi yararlanarak, montajı basitleştirerek, eğitim taleplerini azaltarak ve daha fazlası ile üretim sürecinizi daha hızlı ve daha verimli çalışacak şekilde optimize edin.
EN Kit building: Optimize your production process to work faster and more efficiently—making better use of space, simplifying assembly, reducing training demands, and more.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
oluşturma | building |
eğitim | training |
üretim | production |
hızlı | faster |
verimli | efficiently |
TR Dura-Kote daha uzun ömür, daha düşük değişim maliyeti ve daha iyi bir görünüm sağlamak amacıyla çelik adaptörlere korozyona karşı daha iyi koruma sunan yenilikçi bir kaplama teknolojisidir
EN Dura-Kote is an innovative plating technology for steel adaptors, offering more corrosive protection for longer life, lower replacement costs and improved appearance
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
maliyeti | costs |
çelik | steel |
koruma | protection |
sunan | offering |
yenilikçi | innovative |
TR Tüm bu faktörler sizi, daha az sürede daha fazla siparişi, daha az çalışan ile işleme koymanız için daha fazla baskı altına sokmakta
EN All these factors are putting you under greater pressure to fulfill more orders in less time with fewer long-term employees
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
tüm | all |
faktörler | factors |
sizi | you |
çalışan | employees |
altına | under |
TR Daha iyi gıda güvenliği protokolleri, daha verimli çalışanlar, daha mutlu konuklar ve daha karlı, sürdürülebilir bir işletme anlamına gelir.
EN Enhanced food safety protocols lead to more productive employees, more delighted guests and a more profitable, sustainable business.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
gıda | food |
güvenliği | safety |
verimli | productive |
çalışanlar | employees |
karlı | profitable |
sürdürülebilir | sustainable |
işletme | business |
TR Bundan kaçınmak ve daha iyi bir işletme barışı, daha çok istikrar ve daha az grev olmasını sağlamak için çalışanların yönetime daha fazla katılmaları amaçlanıyor.
EN The idea is that this can be achieved by involving employees in decision-making processes to a considerable extent, thereby ensuring a more peaceful working environment, greater stability and fewer strikes.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
daha az | fewer |
TR Aynı durum tersi için de geçerlidir. Başlığınız daha kısa kelimeler içeriyorsa, bir kelimenin ikiye bölünme olasılığı daha düşük olacağından daha fazla karakter görüntülenme şansı daha yüksektir.
EN The same applies in reverse. If your title contains shorter words, then there’s a higher chance of it displaying more characters since it’s less likely that a word will need to be cut in half.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
geçerlidir | applies |
kısa | shorter |
kelimeler | words |
düşük | less |
şansı | chance |
TR Bunlar, kaynakları daha verimli kullanır, daha az makine (sanal ve fiziksel) ve daha az işletim sistemi eşgörünümüyle daha fazla uygulama çalıştırmanıza imkan tanır
EN They’re more resource-efficient — they let you run more applications on fewer machines (virtual and physical), with fewer OS instances
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
verimli | efficient |
sanal | virtual |
ve | and |
fiziksel | physical |
sistemi | os |
daha az | fewer |
TR Inline karıştırmada, günlük olarak aynı miktarda ürün üretmek için daha az tank gereklidir ve tanklar daha küçük olduğundan, daha az yer kaplar ve daha küçük binalara yerleştirilebilir
EN Inline blending requires fewer tanks to produce the same amount of product per day, and since they are smaller, they have smaller footprints and can be housed in smaller buildings
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
inline | inline |
miktarda | amount |
ürün | product |
olduğundan | since |
daha az | fewer |
TR Bu, kanalizasyon sisteminde daha az yük, daha az ekipman ve boru tesisatı, daha düşük su ve deterjan tüketimi ve aslında, genel olarak daha düşük kaynak kullanımı anlamına gelir
EN This puts less load on the sewage system, less equipment and piping, lower water and detergent consumption – in fact, lower resource usage overall
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
bu | this |
yük | load |
ekipman | equipment |
su | water |
genel | overall |
kaynak | resource |
kullanımı | usage |
TR Psikolog Barry Schwartz Batı toplumlarının temel inançlarından birini hedef alıyor: seçme özgürlüğü. Schwartz'a göre, seçim bizleri daha özgür değil, aksine daha fazla felç ediyor, daha mutlu değil, daha tatminsiz kılıyor.
EN Psychologist Barry Schwartz takes aim at a central tenet of western societies: freedom of choice. In Schwartz's estimation, choice has made us not freer but more paralyzed, not happier but more dissatisfied.
TR Daha hızlı yükleme süreleri, daha iyi kullanıcı deneyimi, daha iyi arama motoru optimizasyonu ve daha yüksek dönüşüm oranları anlamına gelir.
EN Faster load times mean better user experience, better search engine optimization, and higher conversion rates.
TR Çevreleyen piksellerin değerlerinin incelemesini temel alan daha kesin ancak daha yavaş bir yöntemdir. Bikübik, daha karmaşık hesaplamalar kullanarak En Yakın Komşu veya Çift Doğrusal yöntemine göre daha yumuşak ton geçişleri oluşturur.
EN A slower but more precise method based on an examination of the values of surrounding pixels. Using more complex calculations, Bicubic produces smoother tonal gradations than Nearest Neighbor or Bilinear.
TR Ahrefs, sanki bir araçtan daha fazlasıymış gibi hissediyorum. Ahrefs dijital pazarlamada benim ortağım, ve müşterilerimin gözünde bir rock yıldızı gibi görünmemi sağlıyor.
EN I feel like Ahrefs is more than a tool. Ahrefs is a partner to me in my work as a digital marketer and helps me look like a rockstar to my clients.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
TR Birlikte seyahat eden büyük gruplar için Kia Seltos gibi daha büyük SUV'lar ve Kia Karnavalı gibi minivanlar var.
EN There?s even larger SUVs like the Kia Seltos, and minivans like the Kia Carnival, for large groups of people travelling together.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
seyahat | travelling |
gruplar | groups |
kia | kia |
lar | s |
TR Ranktracker müşterilerine, adından da anlaşılacağı gibi arama motoru sıralama takibinden SERP kontrolü gibi daha gelişmiş özelliklere kadar çok çeşitli SEO odaklı hizmetler sunar
EN Ranktracker provides clients with a wide range of SEO-oriented services, ranging from search engine ranking tracking, as the name would suggest, to more advanced features like SERP checking
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
ranktracker | ranktracker |
motoru | engine |
sıralama | ranking |
gelişmiş | advanced |
seo | seo |
hizmetler | services |
sunar | provides |
adı | name |
TR Bu veri noktaları, bir içerik parçasındaki anahtar kelime yoğunluğu gibi basit bir şeyden, robot.txt gibi sitenizin SEO'sunu etkileyecek daha belirsiz faktörlere kadar değişebilir
EN These data points can range from something as simple as keyword density in a piece of content to more obscure factors that will influence your site’s SEO, like the robot.txt
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
noktaları | points |
basit | simple |
robot | robot |
txt | txt |
sitenizin | your site |
seo | seo |
TR Süt gibi düşük asitli, sıvı gıda ürünleri, meyve suyu gibi yüksek asitli ürünlere nazaran, mikroorganizmalara ve patojen bakterilere karşı daha savunmasızdır.
EN Low-acid, liquid food products such as milk are more prone to microorganisms and pathogenic bacteria than high-acid products such as fruit juices.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
düşük | low |
sıvı | liquid |
ürünleri | products |
meyve | fruit |
TR Arama motoru optimizasyonu (Google gibi arama motorlarının sonuçlarının en üstünde görünmek) ve sosyal medya platformlarıyla sorunsuz entegrasyon gibi özellikler, kendi e-ticaret siteniz olduğunda çok daha kolay ve etkili olur.
EN Aspects like search engine optimization (appearing at the top of search results on search engines like Google) and seamless integration with social media platforms become a lot easier and more impactful when you have your own store online.
TR Ancak, biz amerikan eşdeğerleri teklif daha gizlilik için çok daha büyük bir saygı ile, almak için umut gibi güvenli ve özel olduğundan eminiz.Ekibimiz yetkin ve tutkulu
EN However, we are sure that it is as secure and private as you can hope to get, with far greater respect for your privacy than the American equivalents offer.Our team is competent and passionate
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
amerikan | american |
teklif | offer |
umut | hope |
ekibimiz | our team |
tutkulu | passionate |
TR Youtube gibi kullanıcı merkezli bir video paylaşım sitesi olmasına rağmen çok daha farklı bir tarzı ve arayüzü olan Vimeo?yu bu içeriğimizle beraber daha yakından tanımaya çalışacağız.
EN Here we will try to better get to know Vimeo, which is a user-centered video-sharing platform like YouTube but has a very different style and interface.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
youtube | youtube |
kullanıcı | user |
paylaşım | sharing |
arayüzü | interface |
TR Ek olarak, bu sertifika yetkilisi aşağıdakiler gibi birkaç ekstra güvenlik özelliği de sunar: Daha kısa anahtar uzunlukları kullanan ancak mevcut şifreleme yöntemlerinden daha iyi koruma sağlayan ECC algoritması sunar
EN In addition, this certification authority offers a few extra security features such as: It offers an ECC algorithm that uses shorter key lengths but provides better protection than existing encryption methods
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
sertifika | certification |
özelliği | features |
kısa | shorter |
anahtar | key |
TR Kavrama Kontrol sistemi, şantiyelerde, toprak yollarda ve yollarda olduğu gibi zor yüzeylerde daha iyi çekiş sağlamak için Şantiye Paketi (daha ağır yük, 20 mm yüksek süspansiyon, motorun altındaki koruyucu plaka) ile birleştirilebilir.
EN The Grip Control system can be combined with the Worksite Pack (heavier payload, 20-mm-higher suspension, protective plate under the engine) to give New CITROËN Jumpy better traction on difficult surfaces like worksites, dirt roads and trails.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
kontrol | control |
sistemi | system |
zor | difficult |
paketi | pack |
mm | mm |
koruyucu | protective |
TR Ancak, biz amerikan eşdeğerleri teklif daha gizlilik için çok daha büyük bir saygı ile, almak için umut gibi güvenli ve özel olduğundan eminiz.
EN However, we are sure that it is as secure and private as you can hope to get, with far greater respect for your privacy than the American equivalents offer.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
amerikan | american |
teklif | offer |
umut | hope |
TR Tabii ki, yükseklik, renkler, metin ve daha fazlası gibi daha fazla parametre sağlama yeteneğiniz de var!
EN Of course, you also have the ability to supply more parameters, such as height, colors, text and more!
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
tabii | of course |
yükseklik | height |
renkler | colors |
metin | text |
TR GNU/Linux'u kullanmak Windows'tan daha zor değildir ve daha fazla özelliğe sahiptir. Yeni gelenler için önerdiklerimiz gibi, kurulu birçok programla birlikte gelen bir dağıtımı tanımak sadece birkaç dakika sürer.
EN GNU/Linux is no harder to use than Windows, and has many more capabilities. It just takes a dozen minutes to get familiar with a distribution like the ones we recommend for newcomers, which come in with many programs installed.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
linux | linux |
windows | windows |
değildir | no |
sahiptir | has |
dakika | minutes |
TR Ek olarak, bu sertifika yetkilisi aşağıdakiler gibi birkaç ekstra güvenlik özelliği de sunar: Daha kısa anahtar uzunlukları kullanan ancak mevcut şifreleme yöntemlerinden daha iyi koruma sağlayan ECC algoritması sunar
EN In addition, this certification authority offers a few extra security features such as: It offers an ECC algorithm that uses shorter key lengths but provides better protection than existing encryption methods
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
sertifika | certification |
özelliği | features |
kısa | shorter |
anahtar | key |
TR Bir arabada daha fazla yer arıyorsanız, Chevrolet Trailblazer ve Chevrolet Traverse gibi biraz daha konforlu orta sınıf SUV'lar da var
EN There?s also slightly more comfortable mid-range SUVs like the Chevrolet Trailblazer and Chevrolet Traverse if you?re looking for some more space in a car
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
chevrolet | chevrolet |
biraz | slightly |
konforlu | comfortable |
orta | mid |
lar | s |
TR Bir arabada biraz daha fazla alan arıyorsanız, Ford Edge ve Ford Explorer gibi biraz daha konforlu orta sınıf SUV'lar da var
EN There?s also slightly more comfortable mid-range SUVs like the Ford Edge and Ford Explorer if you?re looking for some more space in a car
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
biraz | slightly |
edge | edge |
explorer | explorer |
konforlu | comfortable |
orta | mid |
lar | s |
TR Bir arabada biraz daha fazla alan arıyorsanız, Hyundai Sonata gibi biraz daha konforlu orta sınıf lüks sedanlar da var
EN There?s also slightly more comfortable mid-range luxury sedans like the Hyundai Sonata, if you?re looking for some more space in a car
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
biraz | slightly |
hyundai | hyundai |
konforlu | comfortable |
orta | mid |
lüks | luxury |
TR Bir arabada biraz daha fazla alan arıyorsanız, Kia Optima veya Kia Cerato gibi biraz daha konforlu orta sınıf lüks sedanlar da var
EN There?s also slightly more comfortable mid-range luxury sedans like the Kia Optima or Kia Cerato, if you?re looking for some more space in a car
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
biraz | slightly |
kia | kia |
konforlu | comfortable |
orta | mid |
lüks | luxury |
TR Aracınızda daha fazla lüks arıyorsanız, Mazda 6 gibi daha lüks sedanlar da var
EN There?s more luxurious sedans as well, like the Mazda 6, if you?re looking for more luxury in your vehicle
TR Bir arabada biraz daha fazla alan arıyorsanız, Renault Safrane gibi biraz daha konforlu orta sınıf lüks sedanlar da var
EN There?s also slightly more comfortable mid-range luxury sedans like the Renault Safrane, if you?re looking for some more space in a car
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
biraz | slightly |
konforlu | comfortable |
orta | mid |
lüks | luxury |
TR Kavrama Kontrol sistemi, şantiyelerde, toprak yollarda ve yollarda olduğu gibi zor yüzeylerde daha iyi çekiş sağlamak için Şantiye Paketi (daha ağır yük, 20 mm yüksek süspansiyon, motorun altındaki koruyucu plaka) ile birleştirilebilir.
EN The Grip Control system can be combined with the Worksite Pack (heavier payload, 20-mm-higher suspension, protective plate under the engine) to give New CITROËN Jumpy better traction on difficult surfaces like worksites, dirt roads and trails.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
kontrol | control |
sistemi | system |
zor | difficult |
paketi | pack |
mm | mm |
koruyucu | protective |
TR Kavrama Kontrol sistemi, şantiyelerde, toprak yollarda ve yollarda olduğu gibi zor yüzeylerde daha iyi çekiş sağlamak için Şantiye Paketi (daha ağır yük, 20 mm yüksek süspansiyon, motorun altındaki koruyucu plaka) ile birleştirilebilir.
EN The Grip Control system can be combined with the Worksite Pack (heavier payload, 20-mm-higher suspension, protective plate under the engine) to give New CITROËN Jumpy better traction on difficult surfaces like worksites, dirt roads and trails.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
kontrol | control |
sistemi | system |
zor | difficult |
paketi | pack |
mm | mm |
koruyucu | protective |
TR Bu da daha az tüketim, daha az enerji kullanımı ve ihtiyaç duyulan enerjinin rüzgar veya güneş gibi yenilenebilir kaynaklardan elde edilmesi demek.
EN That means lower consumption, reduced energy use and producing the energy we need from renewable power sources – for example, wind and solar.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
tüketim | consumption |
kullanımı | use |
ihtiyaç | need |
rüzgar | wind |
güneş | solar |
yenilenebilir | renewable |
kaynaklardan | sources |
demek | means |
TR Tahmin edebileceğiniz gibi, daha zor bir arama teriminin en üst sırada yer almak için yarışan daha fazla rakibi olacaktır.
EN As you’d expect, a more difficult search term will have more competitors that are vying for the top spot.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
zor | difficult |
arama | search |
üst | top |
olacaktır | will |
TR Daha önce de belirttiğimiz gibi, bir SEO denetleyicisinin ana avantajlarından biri, etten kemikten bir SEO uzmanından çok daha uygun fiyatlı olması ve yine de önemli sorunların çoğunu yakalamasıdır
EN As we’ve already mentioned, one of the main advantages of an SEO checker is that it will be much more affordable than a flesh-and-blood SEO expert, while still catching most of the major issues
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
seo | seo |
uygun | affordable |
sorunları | issues |
TR Daha önce de belirttiğimiz gibi, denetim araçları genellikle sitenizin SEO'sunu yönetmesi için bir kişiyi işe almaktan çok daha ekonomiktir
EN As we mentioned earlier on in is that audit tools are usually far more affordable than hiring an individual to manage your site’s SEO
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
denetim | audit |
sitenizin | your site |
seo | seo |
{Totalresult} மொழிபெயர்ப்புகளின் 50 ஐக் காட்டுகிறது