TR SteelSeries kendini profesyonel oyunculuğu başka kimsenin hayal etmediği kadar öteye taşıyacak ürünler üretmeye adamıştır
துருக்கிய இல் உள்ள "başka kimsenin hayal" பின்வரும் ஆங்கிலம் சொற்கள்/வாக்கியங்களில் மொழிபெயர்க்கலாம்:
TR SteelSeries kendini profesyonel oyunculuğu başka kimsenin hayal etmediği kadar öteye taşıyacak ürünler üretmeye adamıştır
EN SteelSeries is dedicated to building products that push professional gaming further than anyone dreamed
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
steelseries | steelseries |
profesyonel | professional |
kadar | to |
ürünler | products |
TR Kendi kontrolünüz altında olan bir gelecek hayal edin. Kendi işinizi yürüterek ekstra para kazandığınızı hayal edin. Tek yapmanız gereken amacınızı belirlemek ve ona ulaşmak.
EN Imagine a future that puts you in control. Imagine earning extra money running your own business. Simply set your goal and then achieve it.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
gelecek | future |
ekstra | extra |
ulaşmak | achieve |
kontrolü | control |
TR Ve birkaç TV cihazında Almanya’nın başka yerinde kimsenin bilmediği reklamlar dönüyor.
EN And there are some television adverts that nobody else in Germany ever sees.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
ve | and |
birkaç | some |
almanya | germany |
başka | else |
TR Başka bir üye ile rezervasyonBir orta hat davranışında bulunacağınız zaman, başka bir üyeye haber vermek için mesaj atarak veya arayarak rezervasyon yaptırabilirsiniz. Ardından, bitirdikten sonra başka bir mesaj gönderirsiniz.
EN Bookending with another memberWhen you are going to engage in a middle line behavior, you can bookend by texting or calling another member to let them know. Then, you send another message once you have finished.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
başka | another |
orta | middle |
hat | line |
mesaj | message |
TR Kullanıcılarımızın verilerini, hiç kimsenin erişememesi için günlükleri kaydetmeyi tamamen reddederek koruyoruz.
EN We protect our users' data by completely refusing to record logs so that no one can gain access to them.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
verilerini | data |
tamamen | completely |
kullanıcıları | users |
TR Hiç kimsenin berbat bir küçük ekran resme ait bir videoya tıklamaya vakti yok
EN Nobody has time to click through to a video from a terrible thumbnail
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
videoya | video |
TR Kimsenin doldurup doldurmadığını görmek için anketinizi sürekli kontrol etmek rahatsız edici olabilir
EN It can be bothersome to constantly check on your survey to see if anyone’s filled it out
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
sürekli | constantly |
TR Bu ara kökler, sertifika zincirinin bir parçasıdır ancak kimsenin cihazında bulunmaz
EN These intermediate roots are part of the certificate chain, but it is not found on anyone's device
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
sertifika | certificate |
cihazı | device |
TR Bu, uygulamaya bağlandığınız andan itibaren ZenMate dahil hiç kimsenin internet etkinliğinizi izleyemeyeceği anlamına gelir.
EN Which means from the second you connect to the app, nobody, including ZenMate, can track your internet activity.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
zenmate | zenmate |
dahil | including |
internet | internet |
TR Bu ara kökler, sertifika zincirinin bir parçasıdır ancak kimsenin cihazında bulunmaz
EN These intermediate roots are part of the certificate chain, but it is not found on anyone's device
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
sertifika | certificate |
cihazı | device |
TR Şimdi yeni şansölyenin adı Olaf Scholz, ve SPD üyesi; seçimlere sadece birkaç hafta kala pek kimsenin inanmadığı bir sürpriz
EN Now the new chancellor is named Olaf Scholz, and he is a member of the Social Democratic Party of Germany (SPD) – a surprise outcome that hardly anyone would have believed possible just a few weeks before the election
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
spd | spd |
üyesi | member of |
hafta | weeks |
TR Benim Almanya’da doğan ve iki dilli yetişen çocuklarım, normal bir anadilleri olmadığını söylüyorlar tüm şımarıklıklarıyla, sadece gizli bir anadilleri olduğunu, onu da pek kimsenin anlamayacağını söylüyorlar
EN My children, who were born in Germany and brought up bilingually, cheekily claim that they don't have a normal mother tongue, just a secret language that hardly else anyone understands
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
benim | my |
almanya | germany |
normal | normal |
tüm | that |
gizli | secret |
TR Son haftalarda bu konuda kimsenin şüphesi kalmadığına eminiz.
EN And as far as his steadfastness is concerned – everyone has been able to see this for themselves in the past weeks.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
bu | this |
TR Kullanıcılarımızın verilerini, hiç kimsenin erişememesi için günlükleri kaydetmeyi tamamen reddederek koruyoruz.
EN We protect our users' data by completely refusing to record logs so that no one can gain access to them.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
verilerini | data |
tamamen | completely |
kullanıcıları | users |
TR Hiç kimsenin berbat bir küçük ekran resme ait bir videoya tıklamaya vakti yok
EN Nobody has time to click through to a video from a terrible thumbnail
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
videoya | video |
TR Kimsenin doldurup doldurmadığını görmek için anketinizi sürekli kontrol etmek rahatsız edici olabilir
EN It can be bothersome to constantly check on your survey to see if anyone’s filled it out
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
sürekli | constantly |
TR Yer alan görüşler kişisel görüşlere dayanmaktadır, lütfen kimsenin fikir
EN A breakout from this pattern has can be seen soon,
TR Yer alan görüşler kişisel görüşlere dayanmaktadır, lütfen kimsenin fikir
EN A breakout from this pattern has can be seen soon,
TR Yer alan görüşler kişisel görüşlere dayanmaktadır, lütfen kimsenin fikir
EN A breakout from this pattern has can be seen soon,
TR Yer alan görüşler kişisel görüşlere dayanmaktadır, lütfen kimsenin fikir
EN A breakout from this pattern has can be seen soon,
TR Yer alan görüşler kişisel görüşlere dayanmaktadır, lütfen kimsenin fikir
EN A breakout from this pattern has can be seen soon,
TR Yer alan görüşler kişisel görüşlere dayanmaktadır, lütfen kimsenin fikir
EN A breakout from this pattern has can be seen soon,
TR Yer alan görüşler kişisel görüşlere dayanmaktadır, lütfen kimsenin fikir
EN A breakout from this pattern has can be seen soon,
TR Yer alan görüşler kişisel görüşlere dayanmaktadır, lütfen kimsenin fikir
EN A breakout from this pattern has can be seen soon,
TR Yer alan görüşler kişisel görüşlere dayanmaktadır, lütfen kimsenin fikir
EN A breakout from this pattern has can be seen soon,
TR Yer alan görüşler kişisel görüşlere dayanmaktadır, lütfen kimsenin fikir
EN A breakout from this pattern has can be seen soon,
TR Yer alan görüşler kişisel görüşlere dayanmaktadır, lütfen kimsenin fikir
EN A breakout from this pattern has can be seen soon,
TR Kullanıcılarımız en önemli önceliğimizdir ve kimsenin zorbalık veya küçümsemesine izin vermeyeceğiz.
EN Our users are our top priority and we won't let anyone bully or belittle them.
TR Kullanıcılarımız en önemli önceliğimizdir ve kimsenin zorbalık veya küçümsemesine izin vermeyeceğiz.
EN Our users are our top priority and we won't let anyone bully or belittle them.
TR Kullanıcılarımız en önemli önceliğimizdir ve kimsenin zorbalık veya küçümsemesine izin vermeyeceğiz.
EN Our users are our top priority and we won't let anyone bully or belittle them.
TR Kullanıcılarımız en önemli önceliğimizdir ve kimsenin zorbalık veya küçümsemesine izin vermeyeceğiz.
EN Our users are our top priority and we won't let anyone bully or belittle them.
TR Kullanıcılarımız en önemli önceliğimizdir ve kimsenin zorbalık veya küçümsemesine izin vermeyeceğiz.
EN Our users are our top priority and we won't let anyone bully or belittle them.
TR Kullanıcılarımız en önemli önceliğimizdir ve kimsenin zorbalık veya küçümsemesine izin vermeyeceğiz.
EN Our users are our top priority and we won't let anyone bully or belittle them.
TR Kullanıcılarımız en önemli önceliğimizdir ve kimsenin zorbalık veya küçümsemesine izin vermeyeceğiz.
EN Our users are our top priority and we won't let anyone bully or belittle them.
TR Kullanıcılarımız en önemli önceliğimizdir ve kimsenin zorbalık veya küçümsemesine izin vermeyeceğiz.
EN Our users are our top priority and we won't let anyone bully or belittle them.
TR Kimsenin fikri mülkiyet, gizlilik veya diğer haklarını ihlal etmeyin.
EN Don’t infringe anyone's intellectual property, privacy or other rights.
TR Ahrefs’i 3 yıl kullandıktan sonra, çalışma hayatımı onsuz hayal edemiyorum. SEO ile ilgili her şey için kullanıyoruz.
EN After using Ahrefs for 3 years, I can't imagine my work life without it. We use it for everything SEO-related.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
yıl | years |
çalışma | work |
ilgili | related |
hayatı | life |
TR Bu mali hayal kırıklığına rağmen, proje Elsevier Scientific Publishing Company'nin yükselişinde, özellikle saygınlık ve halkla ilişkiler bakımından önemli bir yer tutmuştur
EN Despite this financial disappointment, the project had been crucial in the rise of the Elsevier Scientific Publishing Company – especially from the point of view of goodwill and public relations
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
bu | this |
mali | financial |
rağmen | despite |
proje | project |
elsevier | elsevier |
özellikle | especially |
önemli | crucial |
TR Harika bir tatil mi hayal ediyorsun?
EN Are you dreaming of a great vacation?
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
harika | great |
tatil | vacation |
TR Milyonlarca insan, iPhone'larını ve MacBook'larını onarmak için bu kılavuzları kullanıyor - paradan tasarruf ediyor ve cihazlarının Apple mühendislerinin hayal ettiğinden daha uzun ömürlü olmasını sağlıyorlar.
EN Millions of people are using those manuals to repair their iPhones and MacBooks—saving money and making their gadgets last longer than Apple’s engineers imagined possible.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
insan | people |
tasarruf | saving |
apple | apple |
TR Bir giyim mağazanız varsa kullanabilirsiniz. Form diğer giysi türlerine uygulanabilir, hayal gücünüze kalmıştır.
EN Every year, a graduation ceremony is being held in every school. Use this Graduation Apparel Order Form Template to enhance your order workflow process at the same time increases the number of sales.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
giyim | apparel |
kullanabilirsiniz | use |
TR Binlerce kişiye katılın ve sosyal medya markanız için Logaster’a güvenin. Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağız!
EN Join thousands of others and trust Logaster with your social media branding. We won’t disappoint!
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
katılın | join |
logaster | logaster |
TR Deneyiminiz veya bütçeniz ne olursa olsun, yüksek kaliteli video çekmekten hayal ettiğiniz hedef kitlesine ulaşmanız için gereken beceri ve bilgiyi edinmeye kadar birçok konuda kendinizi geliştirin.
EN From learning how to make great quality video, no matter your experience or budget to picking up the skills and knowledge to reach your audience goals faster.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
veya | or |
olsun | no matter |
kaliteli | quality |
video | video |
bilgiyi | knowledge |
TR Sıvı soğutma için tam destekle - Core P3, en gelişmiş PC kişiselleştirme ve değiştirme işlemlerini bile zahmetsiz ve sorunsuz hale getirerek inşa etmeyi hayal eder
EN With full support for liquid cooling – the Core P3 is built from the ground up to make even the most advanced PC customization and modification effortless and hassle free, making it a dream to build with
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
sıvı | liquid |
soğutma | cooling |
tam | full |
core | core |
en | most |
gelişmiş | advanced |
pc | pc |
hayal | dream |
TR Uçsuz bucaksız bakımlı yeşil sahaları, zorlu engebeleri ve efsanevi sahaları hayal edenler golf’ün DNA’mızda olduğunu görecekler
EN Those who dream of endless manicured greens, challenging roughs and legendary courses will find golf is in our DNA
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
yeşil | greens |
ve | and |
efsanevi | legendary |
hayal | dream |
golf | golf |
dna | dna |
olduğunu | is |
TR Şehir silüeti manzaraları ve pırıltılı ışıklarla sofistike bir teras hayal edin
EN Imagine a sophisticated terrace with skyline views and twinkling lights
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
sofistike | sophisticated |
teras | terrace |
TR Tek ekip, tek hayal. Doğrudan, saygılı iletişim ve açık işbirliğinden yana durarak siyaseti reddediyoruz. Misyonun ve ekibin, bireysel güç veya tanınmadan daha büyük olduğuna inanıyoruz.
EN One team, one dream. We reject politics in favor of direct, respectful communication and open collaboration. We believe that the mission and the team are bigger than individual power or recognition.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
ekip | team |
hayal | dream |
doğrudan | direct |
iletişim | communication |
ve | and |
açık | open |
güç | power |
veya | or |
inanıyoruz | we believe |
TR Pandemi kısıtlamaları sonucu neredeyse bir yıldır devam eden uzaktan eğitime kırılgan gruplar ulaşmakta zorlanırken; geçici koruma kaydı bulunmayan çocuklar içinse uzaktan ya da yüz yüze, okula gitmek ulaşılması zor bir hayal
EN The pandemic suddenly changed the system that we have been used to for years
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
pandemi | pandemic |
yıldır | years |
TR Hızlı, doğru ve uygun fiyatlı transkripsiyon kritik olsa da, Sonix için sadece başlangıç noktasıdır. İnsanların çalışmalarını nasıl oluşturduğunu, organize ettiğini ve paylaştığını yeniden hayal ediyoruz.
EN While fast, accurate, and affordable transcription is critical, it is just the starting point for Sonix. We are re-imagining how people create, organize, and share their work.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
hızlı | fast |
uygun | affordable |
transkripsiyon | transcription |
kritik | critical |
sonix | sonix |
başlangıç | starting |
organize | organize |
TR Bir ses veya video dosyasında bir arama kutusuna yazarak, bir bağlantıya tıklayarak ve sözcüğünüzün veya ilgili cümlenizin konuşulduğu ana anında aktarıldığını hayal edin. Bu Sonix'in gücü.
EN Imagine being able to find a mention in an audio or video file by typing into a search box, clicking on a link, and being immediately transported to the exact moment that your word or phrase of interest was spoken. That's the power of Sonix.
துருக்கிய | ஆங்கிலம் |
---|---|
veya | or |
gücü | power |
{Totalresult} மொழிபெயர்ப்புகளின் 50 ஐக் காட்டுகிறது