EN Now Maersk Spot also covers inland transport. Your simple and seamless way to transport your goods with ocean and inland in one booking.
EN Now Maersk Spot also covers inland transport. Your simple and seamless way to transport your goods with ocean and inland in one booking.
TR Maersk Spot artık iç nakliyeyi de kapsıyor. Yüklerinizi tek rezervasyon altında deniz yolu ve iç taşıma kullanarak sevk etmek için basit ve sorunsuz yolunuz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
maersk | maersk |
transport | taşıma |
seamless | sorunsuz |
way | yolu |
ocean | deniz |
booking | rezervasyon |
spot | spot |
simple | basit |
now | artık |
and | ve |
EN Ocean transport plays a vital role in the industry, so H&M has chosen Maersk ECO Delivery to support a greener transport.
TR Denizaşırı taşımacılık sektörde hayati bir rol oynadığından, H&M daha çevreci bir taşımacılığı desteklemek için Maersk'in ECO Delivery (Ekolojik Teslimat) sistemini tercih etti.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
vital | hayati |
role | rol |
m | m |
delivery | teslimat |
transport | taşımacılık |
eco | çevreci |
to support | desteklemek |
a | bir |
to | için |
EN Maverick Passenger Transport transport service company - +97143388043
TR Maverick Yolcu Taşımacılığı nakliye hizmeti şirketi - +97143388043-tr
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
passenger | yolcu |
service | hizmeti |
company | şirketi |
EN Both the Environment Ministry and the Transport Ministry take the stance that a speed limit would do little to protect the environment. Federal Transport Minister Andreas Scheuer (CSU) puts the reduction in CO2 emissions at less than 0.5%.
TR Çevre ve Ulaşım Bakanlıkları hız sınırının çevrenin korunmasına katkısının çok az olduğu görüşünde. Federal Ulaşım Bakanı Andreas Scheuer (CSU) CO2 salımındaki azalmanın yüzde 0,5’in altında kalacağını açıkladı.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
transport | ulaşım |
speed | hız |
federal | federal |
csu | csu |
at | nda |
in | altında |
and | ve |
less | az |
limit | sınır |
EN ADSL connection was made to all of our Primary Class Primary Schools and computers were sent to these schools through the Ministry of Transport.
TR Birleştirilmiş Sınıflı İlköğretim Okullarımızın hepsine ADSL bağlantısı yapılmış ve bu okullarımıza Ulaştırma Bakanlığı kanalı ile bilgisayarlar gönderilmiştir.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
schools | okullar |
computers | bilgisayarlar |
ministry | bakanlığı |
connection | bağlantı |
and | ve |
these | bu |
made | yapılmış |
EN "Good sized park that has a petting zoo, athletic park, restaurants and a bathhouse I believe. You can take the public transport boats to and from either side of the City. Buda or Pest. Nice park."
TR "Kesinlikle yeşile doyuyorsunuz. Adaya girdiğinizde farklı yerleden kiralayabileceğiniz 2-4 kişilik pedallı araçlarla gezinizi daha eğlenceli kılabilirsiniz."
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
to | ile |
the | daha |
you | farklı |
EN However, since this is a fragile electronic device, the TV must be transported in a suitable packaging that can withstand the normal challenges of air transport.
TR Ancak bu kırılabilir bir elektronik cihaz olduğundan, TV?nin hava taşımacılığının normal zorluklarına dayanabilecek uygun bir ambalajda taşınması gerekmektedir.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
electronic | elektronik |
device | cihaz |
must | gerekmektedir |
suitable | uygun |
normal | normal |
tv | tv |
this | bu |
air | hava |
challenges | zorluklar |
the | ancak |
of | nin |
EN The GMP+ certification scheme does not only define conditions relating to production facilities but also for storage, transport, trade and monitoring.
TR GMP+ sertifikasyon planı, yalnızca üretim tesisleri değil, depolama, taşıma, ticaret ve izleme ile ilgili koşulları da belirler.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
certification | sertifikasyon |
relating | ilgili |
storage | depolama |
transport | taşıma |
trade | ticaret |
monitoring | izleme |
production | üretim |
and | ve |
the | değil |
to | ile |
EN When the new double-track railway is complete, more trains will be able to transport more people and cargo between Arna and Bergen, at faster speeds, and at more frequent intervals.
TR Yeni çift hatlı demiryolu tamamlandığında daha fazla tren, Arna ve Bergen arasında daha fazla insanı ve yükü daha hızlı ve daha sık aralıklarla taşıyabilecek.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
people | insan |
frequent | sık |
double | çift |
faster | hızlı |
new | yeni |
and | ve |
at | nda |
between | arası |
EN Transportation is an essential and integral part of our lives, and the world is seeking ways to reduce emissions and eliminate fossil-fuels. Therefore, we require cleaner, more sustainable and more energy efficient modes of transport.
TR Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak için dünyanın enerji kullanımını ve emisyonlarını azaltması gerekiyor. Elektrik motoru verimliliğini artırmanın ne kadar fark yaratabileceğini öğrenmek için teknik incelemeyi indirin.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
world | dünyanın |
energy | enerji |
emissions | emisyonlarını |
and | ve |
of | in |
to | için |
EN Whether your products move, turn, shape, mould, lift, dig, haul or transport, you can depend on Eaton valves to deliver the performance you need to stay competitive.
TR Ürünleriniz ister hareket etsin, ister dönsün, ister şekil versin veya kalıp yapsın, ister kaldırsın, kazsın veya çeksin; Eaton’ın hidrolik ürünleri rekabet gücünüzü korumak için ihtiyacınız olan performansı sağlar.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
deliver | sağlar |
competitive | rekabet |
products | ürünleri |
or | veya |
you need | ihtiyacınız |
to | için |
EN Integrated transport and logistics
TR Entrgre taşımacılık ve lojistik
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
and | ve |
logistics | lojistik |
transport | taşımacılık |
EN Presidential Decree Approves Freight and Passenger Transport Agreement with China - Moroğlu Arseven
TR Türkiye ile Çin Arasında Karayoluyla Uluslararası Yük ve Yolcu Taşımacılığı Anlaşması Cumhurbaşkanı Kararı ile Onaylandı - Moroğlu Arseven
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
passenger | yolcu |
moroğlu | moroğlu |
arseven | arseven |
agreement | anlaşması |
and | ve |
with | ile |
EN Presidential Decree Approves Freight and Passenger Transport Agreement with China
TR Türkiye ile Çin Arasında Karayoluyla Uluslararası Yük ve Yolcu Taşımacılığı Anlaşması Cumhurbaşkanı Kararı ile Onaylandı
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
passenger | yolcu |
agreement | anlaşması |
and | ve |
with | ile |
EN Transport permits are non-transferable.
TR Taşımacılık izin belgeleri, adına belge düzenlenen taşımacıya ait devredilemez belgelerdir.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
transport | taşımacılık |
EN Maximum number of available transport permits will be determined and issued annually.
TR İzin belgelerinin azami sayısı yıllık olarak belirlenecektir.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
annually | yıllık |
of | olarak |
EN Transport permits are valid for a single entry and exit.
TR İzin belgeleri (giriş-çıkış olmak üzere) tek seferlik kullanıma ilişkindir.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
are | olmak |
a | tek |
EN Subject to the terms of the Agreement, visa assistance will be available to certain professional transport drivers.
TR Taşımacılık faaliyetlerini sürdürecek profesyonel sürücülere vize kolaylığı sağlanacaktır.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
visa | vize |
professional | profesyonel |
transport | taşımacılık |
EN Logistics, Transport and Shipping
TR ULUSLARARASI TİCARİ DÜZENLEMELER
EN TLS is an acronym for Transport Layer Security, and it provides data privacy just like SSL
TR TLS, Taşıma Katmanı Güvenliği'nin kısaltmasıdır ve tıpkı SSL gibi veri gizliliği sağlar
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
transport | taşıma |
provides | sağlar |
data | veri |
layer | katmanı |
just like | tıpkı |
ssl | ssl |
tls | tls |
privacy | gizliliği |
and | ve |
EN SSL/TLS connections ensure no alteration or loss of data during transport by adding a MAC (Message Authentication Code).
TR SSL / TLS bağlantıları, bir MAC (Mesaj Doğrulama Kodu) ekleyerek aktarım sırasında hiçbir değişiklik veya veri kaybının olmamasını sağlar.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
ensure | sağlar |
no | hiçbir |
data | veri |
mac | mac |
message | mesaj |
authentication | doğrulama |
code | kodu |
connections | bağlantıları |
ssl | ssl |
tls | tls |
during | sırasında |
or | veya |
a | bir |
EN Yes. Data encryption in transit uses industry-standard Transport Layer Security (TLS) 1.2 to encrypt data sent between AWS Lambda functions and the Amazon EFS file systems.
TR Evet. Taşıma durumunda veri şifreleme için sektör standardı olan Aktarım Katmanı Güvenliği (TLS) 1.2 kullanılarak AWS Lambda işlevleri ile Amazon EFS dosya sistemleri arasındaki veri alışverişi şifrelenir.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
transport | taşıma |
tls | tls |
aws | aws |
lambda | lambda |
functions | işlevleri |
amazon | amazon |
efs | efs |
systems | sistemleri |
industry | sektör |
standard | standardı |
layer | katmanı |
data | veri |
file | dosya |
encryption | şifreleme |
yes | evet |
security | güvenliği |
to | için |
between | arasındaki |
EN There is a close link between Italian trade and maritime transport
TR İtalyan ticareti ile deniz yolu taşımacılığı arasında sıkı bir bağ vardır
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
a | bir |
there | vardır |
between | arası |
EN We encrypt all data that goes between you and Sonix using field-standard TLS (Transport Layer Security). Your data is encrypted when transferred between data centers for backup and replication.
TR Alan standardı TLS (Aktarım Katmanı Güvenliği) kullanarak siz ve Sonix arasındaki tüm verileri şifreliyoruz. Verileriniz yedekleme ve çoğaltma için veri merkezleri arasında aktarıldığında şifrelenir.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
sonix | sonix |
tls | tls |
centers | merkezleri |
backup | yedekleme |
standard | standardı |
layer | katmanı |
your data | verileriniz |
encrypted | şifrelenir |
security | güvenliği |
using | kullanarak |
all | tüm |
data | veri |
and | ve |
between | arasındaki |
for | için |
EN ITA stands for Italia Trasporto Aereo (Italy Air Transport) and might be much easier for tourists to stay
TR ITA, Italia Trasporto Aereo (İtalya Hava Taşımacılığı) anlamına gelir ve turistlerin kalması çok daha kolay olabilir
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
air | hava |
and | ve |
easier | daha kolay |
be | olabilir |
to | anlamına |
EN House Car garage Carpenter Trucking Red Blue Car restoration Car dealership Car dealer Garage Transport service Mechanical Mechanic
TR Ev Araba garajı Marangoz Kamyon Kırmızı Mavi Araba restorasyonu Araba satış bayiliği Araba satıcısı Garaj Taşıma servisi Mekanik Tamirci
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
house | ev |
transport | taşıma |
service | servisi |
mechanical | mekanik |
garage | garajı |
car | araba |
red | kırmızı |
blue | mavi |
EN It is intended mainly for businesses, leisure centres, and community groups that are looking for a large-volume van with a maximum number of seats for passenger transport.
TR Esas olarak yolcu taşımacılığı için maksimum koltuk sayısına sahip büyük hacimli minibüs arayan işyerleri, eğlence merkezleri ve topluluk grupları için tasarlanmıştır.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
centres | merkezleri |
community | topluluk |
maximum | maksimum |
passenger | yolcu |
number of | sayısına |
large | büyük |
volume | hacimli |
groups | grupları |
and | ve |
number | sayısı |
for | için |
of | in |
are | sahip |
EN Discover Citroën C1 Origins The 2 CV A “Very Small Car” or “umbrella on four wheels” able to “transport a basket of eggs over a field without a single one breaking”
TR Discover Citroën C1 Origins The 2 CV “Tek bir kırılmadan tarla üzerinde bir sepet yumurta taşıyabilen” Çok Küçük Bir Araba ”veya“ dört tekerlekli şemsiye ”
EN They are cheerful vehicles able to transport 5 to 7 people in singular comfort and boast modern styling and latest-generation engines and technologies
TR 5 ila 7 kişiyi tekil rahatlıkla taşıyabilecek, modern stil ve en yeni nesil motor ve teknolojilere sahip neşeli araçlardır
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
modern | modern |
latest | yeni |
generation | nesil |
and | ve |
to | sahip |
EN 9.1.1. Proportion of the rural population who live within 2 km of an all-season road 9.1.2. Passenger and freight volumes, by mode of transport
TR 9.1.1. Her mevsim geçit veren yolların 2 km yakınında yaşayan kırsal nüfusun oranı 9.1.2. Ulaşım modlarına göre yolcu ve yük hacmi
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
rural | kırsal |
population | nüfusun |
km | km |
passenger | yolcu |
transport | ulaşım |
and | ve |
by | göre |
of | her |
EN 11.2.1. Proportion of population that has convenient access to public transport, by sex, age and persons with disabilities
TR 11.2.1. Cinsiyet, yaş ve engelli kişilere göre, toplu taşıma araçlarına kolay erişimi olan nüfusun oranı
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
population | nüfusun |
has | olan |
convenient | kolay |
access | erişimi |
transport | taşıma |
sex | cinsiyet |
age | yaş |
and | ve |
by | göre |
EN Protect your margins from re-shipments of products where there is uncertainty if the product has been exposed to damaging freeze events during cold chain transport or storage.
TR Ürünün soğuk zincir nakliyesi veya depolanması sırasında hasar verici donma olaylarına maruz kalıp kalmadığı belirsiz olabilir; kazancınızı ürünlerin yeniden gönderimi maliyetinden koruyun.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
protect | koruyun |
of | ın |
exposed | maruz |
cold | soğuk |
chain | zincir |
re | yeniden |
during | sırasında |
products | ürünlerin |
or | veya |
events | olayları |
EN Today’s mobile technologies help food and beverage and hospitality operators create an environment in which food safety is ensured — from food transport and storage to preparation and service.
TR Günümüzün mobil teknolojileri, yiyecek-içecek ve konaklama sektörü işletmecilerinin, gıda nakliyesinden depolama, hazırlama ve hizmete kadar gıda güvenliğinin sağlandığı bir ortam yaratmalarına yardımcı olur.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
mobile | mobil |
technologies | teknolojileri |
food | gıda |
storage | depolama |
preparation | hazırlama |
service | hizmete |
environment | ortam |
help | yardımcı |
and | ve |
to | kadar |
EN Transport kitchen appliances, fashion apparel, or furniture from manufactory to your store door or final distribution centre with one point of contact.
TR Mutfak aletlerini, moda konfeksiyon ürünlerini ya da mobilyaları, fabrikadan mağazanızın kapısına veya son dağıtım merkezinize tek bir iletişim noktası ile naklettirin.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
kitchen | mutfak |
door | kapı |
final | son |
distribution | dağıtım |
contact | iletişim |
point | noktası |
fashion | moda |
or | veya |
to | tek |
with | ile |
EN Automotive components are sourced from different suppliers, by different parties, across different regions, using different modes of transport
TR Otomotiv bileşenleri birbirinden farklı taraflar ile farklı tedarikçilerden, farklı bölgelerden, farklı taşıma yöntemleri kullanılarak temin edilir
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
automotive | otomotiv |
components | bileşenleri |
parties | taraflar |
transport | taşıma |
different | farklı |
from | birbirinden |
using | kullanılarak |
of | ile |
EN The world of transport and logistics makes global trade tick like clockwork, connecting producers and suppliers with consumers through global supply chains
TR Taşımacılık ve lojistik dünyası, üreticiler ve tedarikçiler ile tüketiciler arasında global tedarik zincirleri kanalıyla bağlantılar kurarak, küresel ticaretin saat gibi tıkır tıkır işlemesini sağlar
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
logistics | lojistik |
connecting | bağlantı |
suppliers | tedarikçiler |
consumers | tüketiciler |
supply | tedarik |
chains | zincirleri |
transport | taşımacılık |
world | dünyası |
and | ve |
the | gibi |
makes | ile |
global | küresel |
EN If you experience a bus travel/transport issue
TR Otobüs seyahati/ulaşımı ile ilgili sorun yaşamanız halinde
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
you | ile |
bus | otobüs |
transport | ulaşım |
issue | sorun |
EN We support clients involved in competitive processes within the health, R&D, transport, defence, energy, infrastructure, technology and education industries, among others
TR Rekabetin hâkim olduğu; sağlık, araştırma-geliştirme, ulaşım, savunma, enerji, altyapı, teknoloji ve eğitim sektörlerindeki müvekkiller Moroğlu Arseven’in desteğiyle güçlenirler
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
support | desteğiyle |
health | sağlık |
transport | ulaşım |
defence | savunma |
energy | enerji |
education | eğitim |
infrastructure | altyapı |
technology | teknoloji |
and | ve |
within | e |
EN We assist all sub-segments within these sectors, including accommodation, restaurants, bars, function centres, venues, transport providers, event planners, theme parks, cruise lines and other related entities.
TR Oteller, restoranlar, barlar, fonksiyon merkezleri, mekanlar, ulaşım sağlayıcılar, etkinlik planlayıcılar, tema parklar, seyir hatları, başta olmak üzere, bu sektörlerdeki tüm alt segmentler Moroğlu Arseven’den danışmanlık alırlar.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
restaurants | restoranlar |
centres | merkezleri |
venues | mekanlar |
transport | ulaşım |
providers | sağlayıcılar |
event | etkinlik |
theme | tema |
parks | parklar |
sub | alt |
these | bu |
all | tüm |
EN Logistics, Transport and Shipping - Moroğlu Arseven
TR Lojistik, Taşımacılık ve Nakliye - Moroğlu Arseven
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
and | ve |
moroğlu | moroğlu |
arseven | arseven |
transport | taşımacılık |
logistics | lojistik |
shipping | nakliye |
EN The national economy relies heavily on the transport networks which link Turkey’s ports, airports, cities and rural communities
TR Ulusal ekonomi, büyük ölçüde Türkiye?nin limanlarını, havaalanlarını, şehirlerini ve kırsal topluluklarını birbirine bağlayan ulaşım ağlarına dayanmaktadır
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
economy | ekonomi |
transport | ulaşım |
rural | kırsal |
communities | toplulukların |
national | ulusal |
networks | ağlar |
and | ve |
the | nin |
EN Moroğlu Arseven supports a full range of clients operating in domestic and international environments, across all modes of cargo carriage, including cold chain supply networks and transport infrastructure operators
TR Moroğlu Arseven; yurt içi ve yurt dışında faaliyet gösteren, zincir tedarik ağları ve ulaştırma altyapısı işletmecileri dahil, tüm kargo taşıma işleri kapsamında geniş bir müvekkil skalasına destek sağlar
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
moroğlu | moroğlu |
arseven | arseven |
supports | destek |
domestic | yurt içi |
cargo | kargo |
including | dahil |
chain | zincir |
supply | tedarik |
transport | taşıma |
and | ve |
all | tüm |
a | bir |
infrastructure | altyapı |
EN Our clients are involved in air, sea, road and rail transport activities, intermodal and trans-loading systems, along with all related brokerage, warehousing and storage services.
TR Müvekkiller hava, deniz, kara ve demiryolu taşımacılığı, intermodal ve trans-yükleme sistemleri ile ilgili tüm aracılık ve depolama hizmetlerinde faaliyet göstermektedir.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
air | hava |
sea | deniz |
systems | sistemleri |
related | ilgili |
storage | depolama |
services | hizmetlerinde |
all | tüm |
and | ve |
EN Personnel Transport Vehicles, Service Vehicles
TR Personel Taşıma Araçları, Servis Araçları
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
personnel | personel |
transport | taşıma |
vehicles | araçlar |
service | servis |
EN Systems for transport monitoring and control
TR Ulaşım Görüntüleme ve Kontrol Sistemleri
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
systems | sistemleri |
transport | ulaşım |
and | ve |
control | kontrol |
EN Investigation of First Aid Knowledge Levels of Drivers Using Public Transport in Mardin City Center
TR Mardin İl Merkezinde Toplu Taşıma Aracı Kullanan Şoförlerin İlk Yardım Bilgi Ve Beceri Düzeylerinin Araştırılması
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
aid | yardım |
transport | taşıma |
mardin | mardin |
center | merkezinde |
knowledge | ve |
of | kullanan |
EN Temporal Changes and Evaluation of Quantity Suspense Sediment Transport at Murat River in Palu Precipitation Basin
TR Murat Nehri Palu Yağış Havzasından Taşınan Süspanse Sediment Miktarının Zamansal Değişiminin Değerlendirilmesi
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
and | ya |
at | de |
river | nehri |
of | nın |
EN ADSL connection was made to all of our Primary Class Primary Schools and computers were sent to these schools through the Ministry of Transport.
TR Birleştirilmiş Sınıflı İlköğretim Okullarımızın hepsine ADSL bağlantısı yapılmış ve bu okullarımıza Ulaştırma Bakanlığı kanalı ile bilgisayarlar gönderilmiştir.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
schools | okullar |
computers | bilgisayarlar |
ministry | bakanlığı |
connection | bağlantı |
and | ve |
these | bu |
made | yapılmış |
EN However, since this is a fragile electronic device, the TV must be transported in a suitable packaging that can withstand the normal challenges of air transport.
TR Ancak bu kırılabilir bir elektronik cihaz olduğundan, TV?nin hava taşımacılığının normal zorluklarına dayanabilecek uygun bir ambalajda taşınması gerekmektedir.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
electronic | elektronik |
device | cihaz |
must | gerekmektedir |
suitable | uygun |
normal | normal |
tv | tv |
this | bu |
air | hava |
challenges | zorluklar |
the | ancak |
of | nin |
EN Yes. Data encryption in transit uses industry-standard Transport Layer Security (TLS) 1.2 to encrypt data sent between AWS Lambda functions and the Amazon EFS file systems.
TR Evet. Taşıma durumunda veri şifreleme için sektör standardı olan Aktarım Katmanı Güvenliği (TLS) 1.2 kullanılarak AWS Lambda işlevleri ile Amazon EFS dosya sistemleri arasındaki veri alışverişi şifrelenir.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
transport | taşıma |
tls | tls |
aws | aws |
lambda | lambda |
functions | işlevleri |
amazon | amazon |
efs | efs |
systems | sistemleri |
industry | sektör |
standard | standardı |
layer | katmanı |
data | veri |
file | dosya |
encryption | şifreleme |
yes | evet |
security | güvenliği |
to | için |
between | arasındaki |
{Totalresult} மொழிபெயர்ப்புகளின் 50 ஐக் காட்டுகிறது