EN I have been able to close the gaps between my organic and paid efforts thus distributing my budget and tactics in a comprehensive manner.”
EN I have been able to close the gaps between my organic and paid efforts thus distributing my budget and tactics in a comprehensive manner.”
TR Organik ve ücretli çabalarım arasındaki boşlukları kapatabildim, böylece bütçemin ve taktiklerimin dağıtımını daha geniş kapsamlı yapma imkanı buldum.''
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
organic | organik |
and | ve |
paid | ücretli |
comprehensive | kapsamlı |
between | arasındaki |
to | yapma |
the | daha |
EN Zebra Workforce Connect consolidates the most critical workflows in one place to free frontline workers from inefficiencies and close gaps between teams and data.
TR Zebra Workforce Connect en önemli iş akışlarını tek bir yerde konsolide ederek, ön saflarda çalışanları verimsizlik sorunundan kurtarır, ekipler ve veriler arasındaki boşluğu kapatır.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
zebra | zebra |
workflows | iş akışları |
place | yerde |
teams | ekipler |
connect | connect |
critical | önemli |
most | en |
and | ve |
data | veriler |
between | arasındaki |
to | tek |
EN Sealants are used to close gaps and joints, as well as to make buildings or equipment tight. They are applied in liquid to semi-fluid form or as flexible sections or sheets.
TR Sızdırmazlık macunları, yarıklar ve fugaları kapatmak ve yapılara ya da ekipmanlara sızdırmazlık kazandırmak için kullanılır. Bunlar sıvı ila yarı sıvı kıvamda ya da esnek profiller veya şeritler halinde uygulanır.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
used | kullanılır |
flexible | esnek |
liquid | sıvı |
semi | yarı |
or | veya |
and | ve |
are | bunlar |
in | da |
EN I have been able to close the gaps between my organic and paid efforts thus distributing my budget and tactics in a comprehensive manner.”
TR Organik ve ücretli çabalarım arasındaki boşlukları kapatabildim, böylece bütçemin ve taktiklerimin dağıtımını daha geniş kapsamlı yapma imkanı buldum.''
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
organic | organik |
and | ve |
paid | ücretli |
comprehensive | kapsamlı |
between | arasındaki |
to | yapma |
the | daha |
EN I have been able to close the gaps between my organic and paid efforts thus distributing my budget and tactics in a comprehensive manner.”
TR Organik ve ücretli çabalarım arasındaki boşlukları kapatabildim, böylece bütçemin ve taktiklerimin dağıtımını daha geniş kapsamlı yapma imkanı buldum.''
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
organic | organik |
and | ve |
paid | ücretli |
comprehensive | kapsamlı |
between | arasındaki |
to | yapma |
the | daha |
EN I have been able to close the gaps between my organic and paid efforts thus distributing my budget and tactics in a comprehensive manner.”
TR Organik ve ücretli çabalarım arasındaki boşlukları kapatabildim, böylece bütçemin ve taktiklerimin dağıtımını daha geniş kapsamlı yapma imkanı buldum.''
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
organic | organik |
and | ve |
paid | ücretli |
comprehensive | kapsamlı |
between | arasındaki |
to | yapma |
the | daha |
EN Zebra Workforce Connect consolidates the most critical workflows in one place to free frontline workers from inefficiencies and close gaps between teams and data.
TR Zebra Workforce Connect en önemli iş akışlarını tek bir yerde konsolide ederek, ön saflarda çalışanları verimsizlik sorunundan kurtarır, ekipler ve veriler arasındaki boşluğu kapatır.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
zebra | zebra |
workflows | iş akışları |
place | yerde |
teams | ekipler |
connect | connect |
critical | önemli |
most | en |
and | ve |
data | veriler |
between | arasındaki |
to | tek |
EN I have been able to close the gaps between my organic and paid efforts thus distributing my budget and tactics in a comprehensive manner.”
TR Organik ve ücretli çabalarım arasındaki boşlukları kapatabildim, böylece bütçemin ve taktiklerimin dağıtımını daha geniş kapsamlı yapma imkanı buldum.''
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
organic | organik |
and | ve |
paid | ücretli |
comprehensive | kapsamlı |
between | arasındaki |
to | yapma |
the | daha |
EN I have been able to close the gaps between my organic and paid efforts thus distributing my budget and tactics in a comprehensive manner.”
TR Organik ve ücretli çabalarım arasındaki boşlukları kapatabildim, böylece bütçemin ve taktiklerimin dağıtımını daha geniş kapsamlı yapma imkanı buldum.''
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
organic | organik |
and | ve |
paid | ücretli |
comprehensive | kapsamlı |
between | arasındaki |
to | yapma |
the | daha |
EN The declaration says this could close existing gaps in the international system
TR G20 zirvesinin ardından yapılan açıklamada uluslararası sistemdeki mevcut boşlukların bu şekilde kapatılabileceği belirtildi
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
in | ardından |
international | uluslararası |
the | şekilde |
this | bu |
existing | mevcut |
EN Be sure to make all necessary decisions about the admin settings before sending out group invitations.How Do You Delete or Close a Group? To close a group on Facebook, you?ll need to remove the members of the group one by one
TR Davetiyelerinizi gerçekleştirmeden önce yönetici ayarlarınızı netleştirin.Nasıl Kapatılır / Silinir? Grupta yer alan üyeleri tek tek sayfadan çıkarmalısınız
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
admin | yönetici |
members | üyeleri |
of | yer |
how | nasıl |
EN SessionHandler::close — Close the session
TR SessionHandler::close — Oturumu kapatır
EN SessionHandlerInterface::close — Close the session
TR SessionHandlerInterface::close — Oturumu kapatır
EN Stop Loss (close trade at X loss) and Take Profit (close trade at X profit), Increase and Auto-Increase options available!
TR Zararı Durdurma (pozisyonu X zarar edince kapat) ve Kârı Alma (pozisyonu X kâr edince kapat), Artır ve Otomatik Artır seçenekleri mevcuttur!
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
x | x |
and | ve |
profit | kâr |
options | seçenekleri |
available | mevcuttur |
EN Create a content plan, find gaps, and research, write and audit content.
TR Bir içerik planı oluşturun, boşlukları bulun ve içeriği araştırın, yazın ve denetleyin.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
create | oluşturun |
find | bulun |
and | ve |
a | bir |
content | içerik |
plan | planı |
EN Identify gaps in your conversion funnel or product offering
TR Dönüşüm huninizdeki veya ürün teklifindeki boşlukları belirleyin
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
conversion | dönüşüm |
product | ürün |
or | veya |
EN Discover the products that consumers are looking for on competitors' websites. Identify gaps and opportunities in your own retail strategy. Better understand market demand.
TR Tüketicilerin, rakiplerinizin websitesinde aradıkları ürünleri keşfedin. Perakende stratejinizdeki boşlukları ve fırsatları belirleyin. Pazar talebini daha iyi anlayın.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
discover | keşfedin |
consumers | tüketicilerin |
competitors | rakiplerinizin |
retail | perakende |
market | pazar |
products | ürünleri |
opportunities | fırsatları |
better | daha iyi |
and | ve |
the | daha |
EN Their music bridged the gaps between the socially and spiritually conscious folk music of Bob Dylan, the studio trickery of The Beach Boys, and the sardonic rock of The Beatles
TR İsimlerini bile beatles tarzı bir kelime oyunu yaparak seçmişlerdir
EN SiteLock protects you and your site by monitoring malware blacklists and scanning your SSL certificate for gaps in security
TR SiteLock kötü amaçlı yazılım kara listelerini izleyerek ve SSL sertifikanızı güvenlikteki boşluklara karşı tarayarak seni ve siteni korur
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
protects | korur |
malware | kötü amaçlı yazılım |
ssl | ssl |
and | ve |
in | karşı |
EN No more unreachable screw corners or gaps and enjoys installation in a breeze with Dismantlable Modular Design.
TR Ulaşılamaz vida köşeleri veya boşluklar yoktur, ve Sökülebilir Modüler Tasarım ile kurulum çocuk oyuncağıdır.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
no | yoktur |
installation | kurulum |
modular | modüler |
design | tasarım |
and | ve |
or | veya |
with | ile |
EN The Byrds were a popular American rock band formed in Los Angeles, California in 1964. They are considered one of the most important and influential bands of the 1960s. Their music bridged the gaps between the socially and spiritually… read more
TR Amerika'nın The Beatles'a yanıtı olarak lanse edilmiş bir grup. ki grubun kurucuları da "beatles tarzı bir müzik" yapmak için bu işe başladıklarını açıklamışlardır zaman zaman. İsimlerini bile beatles tarzı bir k… Devamını oku
EN You can look at our meeting schedule to see gaps in which a new meeting could be added
TR Yeni bir toplantının eklenebileceği boşlukları görmek için toplantı programımıza bakabilirsiniz
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
you | in |
meeting | toplantı |
a | bir |
new | yeni bir |
EN aiming to help CSOs improve their efficiency through specific studies and actions designed to fill in their gaps in terms of information, financial means and assertiveness.
TR STÖ’lerin bilgi, ekonomik güç ve cesaret eksikliklerini giderecek çalışmalarla verimliliklerinin artırılmasına yardımcı olmayı hedefler.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
help | yardımcı |
information | bilgi |
and | ve |
EN One where communication and information flows freely and gaps between teams, workflows and data are closed.
TR İletişim ve bilgilerin serbestçe aktığı ve ekipler, iş akışları ve veriler arasındaki boşlukların kapandığı bir çağ.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
teams | ekipler |
and | ve |
data | veriler |
between | arasındaki |
EN Create a content plan, find gaps, and research, write and audit content.
TR Bir içerik planı oluşturun, boşlukları bulun ve içeriği araştırın, yazın ve denetleyin.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
create | oluşturun |
find | bulun |
and | ve |
a | bir |
content | içerik |
plan | planı |
EN Identify gaps in your conversion funnel or product offering
TR Dönüşüm huninizdeki veya ürün teklifindeki boşlukları belirleyin
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
conversion | dönüşüm |
product | ürün |
or | veya |
EN Discover the products that consumers are looking for on competitors' websites. Identify gaps and opportunities in your own retail strategy. Better understand market demand.
TR Tüketicilerin, rakiplerinizin websitesinde aradıkları ürünleri keşfedin. Perakende stratejinizdeki boşlukları ve fırsatları belirleyin. Pazar talebini daha iyi anlayın.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
discover | keşfedin |
consumers | tüketicilerin |
competitors | rakiplerinizin |
retail | perakende |
market | pazar |
products | ürünleri |
opportunities | fırsatları |
better | daha iyi |
and | ve |
the | daha |
EN aiming to help CSOs improve their efficiency through specific studies and actions designed to fill in their gaps in terms of information, financial means and assertiveness.
TR STÖ’lerin bilgi, ekonomik güç ve cesaret eksikliklerini giderecek çalışmalarla verimliliklerinin artırılmasına yardımcı olmayı hedefler.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
help | yardımcı |
information | bilgi |
and | ve |
EN Especially, the metallic fan base is engineered with small radial gaps that allow heat to be transferred rapidly to the rotating metallic fan
TR Özellikle metal fan tabanı, ısının hızla dönen metalik fana aktarılmasını sağlayan küçük radyal boşluklarla üretilmiştir
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
fan | fan |
small | küçük |
rapidly | hızla |
base | tabanı |
EN You must be able to explain gaps in your CV of longer than two months
TR Özgeçmişinizde iki ayı aşan boşlukları izah edebilmeniz gerekir
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
must | gerekir |
months | ay |
two | iki |
EN There are various reasons for gaps in employment, such as a stay abroad, further training or retraining, an application phase, preparing for self-employment and starting a family.
TR Bir yurtdışı ikameti, geliştirme eğitimleri, meslek değiştirme eğitimleri ya da kendi işyerinizi kurmak için bir hazırlık dönemi veya aile kurma dönemi gibi şeyler, bu boşlukları izah edebilir.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
employment | iş |
family | aile |
in | da |
or | veya |
such | bu |
as | gibi |
a | bir |
EN Their music bridged the gaps between the socially and spiritually conscious folk music of Bob Dylan, the studio trickery of The Beach Boys, and the sardonic rock of The Beatles
TR İsimlerini bile beatles tarzı bir kelime oyunu yaparak seçmişlerdir
EN SiteLock protects you and your site by monitoring malware blacklists and scanning your SSL certificate for gaps in security
TR SiteLock kötü amaçlı yazılım kara listelerini izleyerek ve SSL sertifikanızı güvenlikteki boşluklara karşı tarayarak seni ve siteni korur
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
protects | korur |
malware | kötü amaçlı yazılım |
ssl | ssl |
and | ve |
in | karşı |
EN Identify gaps in your conversion funnel or product offering
TR Dönüşüm huninizdeki veya ürün teklifindeki boşlukları belirleyin
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
conversion | dönüşüm |
product | ürün |
or | veya |
EN Discover the products that consumers are looking for on competitors' websites. Identify gaps and opportunities in your own retail strategy. Better understand market demand.
TR Tüketicilerin, rakiplerinizin websitesinde aradıkları ürünleri keşfedin. Perakende stratejinizdeki boşlukları ve fırsatları belirleyin. Pazar talebini daha iyi anlayın.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
discover | keşfedin |
consumers | tüketicilerin |
competitors | rakiplerinizin |
retail | perakende |
market | pazar |
products | ürünleri |
opportunities | fırsatları |
better | daha iyi |
and | ve |
the | daha |
EN Create a content plan, find gaps, and research, write and audit content.
TR Bir içerik planı oluşturun, boşlukları bulun ve içeriği araştırın, yazın ve denetleyin.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
create | oluşturun |
find | bulun |
and | ve |
a | bir |
content | içerik |
plan | planı |
EN A high-performing 3D animation pipeline allows you to quickly optimise resources, identify gaps and adapt production schedules and plans in real time
TR Yüksek performanslı bir 3B animasyon üretim hattı, kaynakları hızlı bir şekilde optimize etmenize, boşlukları belirlemenize ve üretim çizelgeleri ile planlarını gerçek zamanlı olarak uyarlamanıza olanak tanır
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
production | üretim |
resources | kaynakları |
optimise | optimize |
real | gerçek |
time | zamanlı |
and | ve |
you | etmenize |
animation | animasyon |
high | yüksek |
quickly | hızlı |
a | bir |
EN A high-performing 3D animation pipeline allows you to quickly optimise resources, identify gaps and adapt production schedules and plans in real time
TR Yüksek performanslı bir 3B animasyon üretim hattı, kaynakları hızlı bir şekilde optimize etmenize, boşlukları belirlemenize ve üretim çizelgeleri ile planlarını gerçek zamanlı olarak uyarlamanıza olanak tanır
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
production | üretim |
resources | kaynakları |
optimise | optimize |
real | gerçek |
time | zamanlı |
and | ve |
you | etmenize |
animation | animasyon |
high | yüksek |
quickly | hızlı |
a | bir |
EN The Byrds were a popular American rock band formed in Los Angeles, California in 1964. They are considered one of the most important and influential bands of the 1960s. Their music bridged the gaps between the socially and spiritually… read more
TR Amerika'nın The Beatles'a yanıtı olarak lanse edilmiş bir grup. ki grubun kurucuları da "beatles tarzı bir müzik" yapmak için bu işe başladıklarını açıklamışlardır zaman zaman. İsimlerini bile beatles tarzı bir k… Devamını oku
EN Many of these focus on closing gaps in the area of women in leadership and providing growth opportunities for all
TR Bunların çoğu lider konumundaki kadınlar alanındaki boşlukları kapatmaya ve herkes için büyüme fırsatları sağlamaya odaklanıyor
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
women | kadınlar |
growth | büyüme |
and | ve |
of | in |
the | çoğu |
area | alan |
opportunities | fırsatları |
for | için |
EN Create a content plan, find gaps, and research, write and audit content.
TR Bir içerik planı oluşturun, boşlukları bulun ve içeriği araştırın, yazın ve denetleyin.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
create | oluşturun |
find | bulun |
and | ve |
a | bir |
content | içerik |
plan | planı |
EN Recycling doesn’t close the loop.
TR Geri dönüşüm halkayı tamamlamaz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
recycling | geri dönüşüm |
EN Crystal Lee explains how Sonix works: Automated transcription that's fast, accurate, and affordable Close
TR Crystal Lee, Sonix'in nasıl çalıştığını açıklıyor: Hızlı, doğru ve uygun fiyatlı otomatik transkripsiyon Kapat
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
automated | otomatik |
transcription | transkripsiyon |
crystal | crystal |
works | çalıştığını |
fast | hızlı |
affordable | uygun |
accurate | doğru |
and | ve |
how | nasıl |
EN In close cooperation with your procurement managers, suppliers will be contacted to make an appointment for an on-site visit
TR Satın alma yöneticilerinizle yakın iş birliği içerisinde, yerinde ziyaret randevusu almak için tedarikçilerle iletişime geçilir
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
close | yakın |
procurement | satın alma |
visit | ziyaret |
EN This vibrant neighborhood blends commercial, residential and retail experiences and is situated close to major attractions in the city.
TR Bu canlı bölge ticari, rezidans ve perakende deneyimlerini birleştirmekte şehrin önemli çekim merkezlerinin yakınında bulunmaktadır.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
neighborhood | bölge |
vibrant | canlı |
city | şehrin |
major | önemli |
commercial | ticari |
and | ve |
retail | perakende |
close | yakın |
this | bu |
is | bulunmaktadır |
in | yakınında |
EN These elegant, sophisticated and fully-furnished homes are located in the heart of Abu Dhabi, close to the popular Marina Mall
TR Bu şık, sofistike ve tümüyle döşenmiş evler Abu Dabi’nin kalbinde, popüler Marina Mall yakınındadır
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
homes | evler |
of | ın |
abu | abu |
close | yakın |
popular | popüler |
fully | tümüyle |
in the heart | kalbinde |
and | ve |
these | bu |
sophisticated | sofistike |
elegant | şık |
EN There's no question—we've got a lot to catch up on. Whether it's a romantic couples' retreat, a getaway trip with friends or a weekend family staycation close to home, let's make up for lost time and make every moment count.
TR Şüphesiz arayı kapatacağımız çok şey var. İster çiftler için romantik bir inziva, isterse arkadaşlarla bir kaçamak seyahati veya bir hafta sonu aile tatil konaklaması olsun, kaybedilen zamanı telafi edin ve her dakikayı değerlendirin.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
couples | çiftler |
romantic | romantik |
weekend | hafta |
family | aile |
and | ve |
or | isterse |
a | bir |
EN Note: Before recovering any damaged or corrupt PDF file with DataNumen PDF Repair, please close Acrobat Reader and any other applications that may access the PDF file.
TR Not: Hasarlı veya bozuk herhangi bir şeyi kurtarmadan önce PDF ile dosya DataNumen PDF Repair, lütfen Acrobat Reader'ı ve erişebilecek diğer uygulamaları kapatın. PDF dosyası.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
datanumen | datanumen |
other | diğer |
damaged | hasarlı |
repair | repair |
acrobat | acrobat |
and | ve |
please | lütfen |
or | veya |
applications | uygulamalar |
that | şeyi |
any | herhangi |
with | ile |
EN Note: Before recovering any corrupted or damaged Word file with DataNumen Word Repair, please close Microsoft Word and any other applications that may access the Word file.
TR Not: Bozuk veya hasar görmüş herhangi bir Word dosyasını kurtarmadan önce DataNumen Word Repair, lütfen Microsoft Word'ü ve Word dosyasına erişebilecek diğer uygulamaları kapatın.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
datanumen | datanumen |
microsoft | microsoft |
other | diğer |
word | word |
repair | repair |
and | ve |
please | lütfen |
or | veya |
applications | uygulamalar |
any | herhangi |
file | dosyasını |
EN According to the International Labour Organization, there are close to 200 million child workers in the world
TR Uluslararası Çalışma Örgütü’ne göre dünyada 200 milyona yakın çocuk işçi var
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
close | yakın |
child | çocuk |
international | uluslararası |
in the world | dünyada |
the | var |
{Totalresult} மொழிபெயர்ப்புகளின் 50 ஐக் காட்டுகிறது