EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
ஆங்கிலம் இல் உள்ள "action plan" பின்வரும் துருக்கிய சொற்கள்/வாக்கியங்களில் மொழிபெயர்க்கலாம்:
EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
TR Siz ve Foursquare, Hizmetle ilgili olarak veya ondan kaynaklanan herhangi bir eylemin sebebinin bir (1) yıl içinde başlaması gerektiğini aksi halde, bu eylemin kalıcı olarak hukuken engelleneceğini kabul etmektesiniz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
related | ilgili |
foursquare | foursquare |
service | hizmetle |
must | gerektiğini |
year | yıl |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
permanently | kalıcı olarak |
EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
TR Siz ve Foursquare, Hizmetle ilgili olarak veya ondan kaynaklanan herhangi bir eylemin sebebinin bir (1) yıl içinde başlaması gerektiğini aksi halde, bu eylemin kalıcı olarak hukuken engelleneceğini kabul etmektesiniz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
related | ilgili |
foursquare | foursquare |
service | hizmetle |
must | gerektiğini |
year | yıl |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
permanently | kalıcı olarak |
EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
TR Siz ve Foursquare, Hizmetle ilgili olarak veya ondan kaynaklanan herhangi bir eylemin sebebinin bir (1) yıl içinde başlaması gerektiğini aksi halde, bu eylemin kalıcı olarak hukuken engelleneceğini kabul etmektesiniz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
related | ilgili |
foursquare | foursquare |
service | hizmetle |
must | gerektiğini |
year | yıl |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
permanently | kalıcı olarak |
EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
TR Siz ve Foursquare, Hizmetle ilgili olarak veya ondan kaynaklanan herhangi bir eylemin sebebinin bir (1) yıl içinde başlaması gerektiğini aksi halde, bu eylemin kalıcı olarak hukuken engelleneceğini kabul etmektesiniz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
related | ilgili |
foursquare | foursquare |
service | hizmetle |
must | gerektiğini |
year | yıl |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
permanently | kalıcı olarak |
EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
TR Siz ve Foursquare, Hizmetle ilgili olarak veya ondan kaynaklanan herhangi bir eylemin sebebinin bir (1) yıl içinde başlaması gerektiğini aksi halde, bu eylemin kalıcı olarak hukuken engelleneceğini kabul etmektesiniz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
related | ilgili |
foursquare | foursquare |
service | hizmetle |
must | gerektiğini |
year | yıl |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
permanently | kalıcı olarak |
EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
TR Siz ve Foursquare, Hizmetle ilgili olarak veya ondan kaynaklanan herhangi bir eylemin sebebinin bir (1) yıl içinde başlaması gerektiğini aksi halde, bu eylemin kalıcı olarak hukuken engelleneceğini kabul etmektesiniz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
related | ilgili |
foursquare | foursquare |
service | hizmetle |
must | gerektiğini |
year | yıl |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
permanently | kalıcı olarak |
EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
TR Siz ve Foursquare, Hizmetle ilgili olarak veya ondan kaynaklanan herhangi bir eylemin sebebinin bir (1) yıl içinde başlaması gerektiğini aksi halde, bu eylemin kalıcı olarak hukuken engelleneceğini kabul etmektesiniz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
related | ilgili |
foursquare | foursquare |
service | hizmetle |
must | gerektiğini |
year | yıl |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
permanently | kalıcı olarak |
EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
TR Siz ve Foursquare, Hizmetle ilgili olarak veya ondan kaynaklanan herhangi bir eylemin sebebinin bir (1) yıl içinde başlaması gerektiğini aksi halde, bu eylemin kalıcı olarak hukuken engelleneceğini kabul etmektesiniz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
related | ilgili |
foursquare | foursquare |
service | hizmetle |
must | gerektiğini |
year | yıl |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
permanently | kalıcı olarak |
EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
TR Siz ve Foursquare, Hizmetle ilgili olarak veya ondan kaynaklanan herhangi bir eylemin sebebinin bir (1) yıl içinde başlaması gerektiğini aksi halde, bu eylemin kalıcı olarak hukuken engelleneceğini kabul etmektesiniz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
related | ilgili |
foursquare | foursquare |
service | hizmetle |
must | gerektiğini |
year | yıl |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
permanently | kalıcı olarak |
EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
TR Siz ve Foursquare, Hizmetle ilgili olarak veya ondan kaynaklanan herhangi bir eylemin sebebinin bir (1) yıl içinde başlaması gerektiğini aksi halde, bu eylemin kalıcı olarak hukuken engelleneceğini kabul etmektesiniz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
related | ilgili |
foursquare | foursquare |
service | hizmetle |
must | gerektiğini |
year | yıl |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
permanently | kalıcı olarak |
EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
TR Siz ve Foursquare, Hizmetle ilgili olarak veya ondan kaynaklanan herhangi bir eylemin sebebinin bir (1) yıl içinde başlaması gerektiğini aksi halde, bu eylemin kalıcı olarak hukuken engelleneceğini kabul etmektesiniz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
related | ilgili |
foursquare | foursquare |
service | hizmetle |
must | gerektiğini |
year | yıl |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
permanently | kalıcı olarak |
EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
TR Siz ve Foursquare, Hizmetle ilgili olarak veya ondan kaynaklanan herhangi bir eylemin sebebinin bir (1) yıl içinde başlaması gerektiğini aksi halde, bu eylemin kalıcı olarak hukuken engelleneceğini kabul etmektesiniz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
related | ilgili |
foursquare | foursquare |
service | hizmetle |
must | gerektiğini |
year | yıl |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
permanently | kalıcı olarak |
EN The parties expressly waive the right to bring or participate in any kind of class, collective, or mass action, private attorney general action, or any other representative action
TR Taraflar, herhangi bir tür toplu ya da kitlesel davaya veya grup davasına, özel avukat yoluyla genel davaya ya da başka bir temsili davaya başvurma veya dahil olma hakkından açıkça feragat etmektedir
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
parties | taraflar |
right | hakkı |
kind | tür |
general | genel |
in | da |
or | veya |
any | herhangi |
the | başka |
EN The Action Plan contains a monitoring and evaluation plan which defines, for practical policy purposes, who is responsible for implementing the projects and over what period
TR Eylem Planı, uygulamaya dönük izlenecek yol kapsamında hedeflerin hayata geçirilmesinden kimlerin sorumlu olacağını ve çalışmaların hangi zaman diliminde yürütüleceğini tanımlayan bir izleme ve değerlendirme planını içeriyor
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
action | eylem |
monitoring | izleme |
evaluation | değerlendirme |
responsible | sorumlu |
who | kimlerin |
and | ve |
plan | plan |
a | bir |
EN If you are part of a SurveyMonkey Enterprise plan, your plan’s administrator(s) can transfer your survey questions and responses to, or share them with, other members in your team, including your plan’s administrator(s) themselves
TR SurveyMonkey Enterprise abonelik pakete dahilseniz, abonelik paketinizin yöneticisi (veya yöneticileri) anket sorularınızı ve yanıtlarınızı kendileri dahil olmak üzere ekibinizdeki diğer üyelere aktarabilir ya da onlarla paylaşabilir
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
survey | anket |
other | diğer |
enterprise | enterprise |
in | da |
questions | sorular |
or | veya |
plan | abonelik |
share | paylaş |
including | dahil |
to | olmak |
and | ve |
them | onlarla |
of | ın |
responses | yanıtlar |
EN If you are part of a SurveyMonkey Enterprise plan, your plan’s administrator(s) can transfer your survey questions and responses to, or share them with, other members in your team, including your plan’s administrator(s) themselves
TR SurveyMonkey Enterprise abonelik pakete dahilseniz, abonelik paketinizin yöneticisi (veya yöneticileri) anket sorularınızı ve yanıtlarınızı kendileri dahil olmak üzere ekibinizdeki diğer üyelere aktarabilir ya da onlarla paylaşabilir
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
survey | anket |
other | diğer |
enterprise | enterprise |
in | da |
questions | sorular |
or | veya |
plan | abonelik |
share | paylaş |
including | dahil |
to | olmak |
and | ve |
them | onlarla |
of | ın |
responses | yanıtlar |
EN If you are part of a SurveyMonkey Enterprise plan, your plan’s administrator(s) can transfer your survey questions and responses to, or share them with, other members in your team, including your plan’s administrator(s) themselves
TR SurveyMonkey Enterprise abonelik pakete dahilseniz, abonelik paketinizin yöneticisi (veya yöneticileri) anket sorularınızı ve yanıtlarınızı kendileri dahil olmak üzere ekibinizdeki diğer üyelere aktarabilir ya da onlarla paylaşabilir
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
survey | anket |
other | diğer |
enterprise | enterprise |
in | da |
questions | sorular |
or | veya |
plan | abonelik |
share | paylaş |
including | dahil |
to | olmak |
and | ve |
them | onlarla |
of | ın |
responses | yanıtlar |
EN If you are part of a SurveyMonkey Enterprise plan, your plan’s administrator(s) can transfer your survey questions and responses to, or share them with, other members in your team, including your plan’s administrator(s) themselves
TR SurveyMonkey Enterprise abonelik pakete dahilseniz, abonelik paketinizin yöneticisi (veya yöneticileri) anket sorularınızı ve yanıtlarınızı kendileri dahil olmak üzere ekibinizdeki diğer üyelere aktarabilir ya da onlarla paylaşabilir
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
survey | anket |
other | diğer |
enterprise | enterprise |
in | da |
questions | sorular |
or | veya |
plan | abonelik |
share | paylaş |
including | dahil |
to | olmak |
and | ve |
them | onlarla |
of | ın |
responses | yanıtlar |
EN If you are part of a SurveyMonkey Enterprise plan, your plan’s administrator(s) can transfer your survey questions and responses to, or share them with, other members in your team, including your plan’s administrator(s) themselves
TR SurveyMonkey Enterprise abonelik pakete dahilseniz, abonelik paketinizin yöneticisi (veya yöneticileri) anket sorularınızı ve yanıtlarınızı kendileri dahil olmak üzere ekibinizdeki diğer üyelere aktarabilir ya da onlarla paylaşabilir
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
survey | anket |
other | diğer |
enterprise | enterprise |
in | da |
questions | sorular |
or | veya |
plan | abonelik |
share | paylaş |
including | dahil |
to | olmak |
and | ve |
them | onlarla |
of | ın |
responses | yanıtlar |
EN If you are part of a SurveyMonkey Enterprise plan, your plan’s administrator(s) can transfer your survey questions and responses to, or share them with, other members in your team, including your plan’s administrator(s) themselves
TR SurveyMonkey Enterprise abonelik pakete dahilseniz, abonelik paketinizin yöneticisi (veya yöneticileri) anket sorularınızı ve yanıtlarınızı kendileri dahil olmak üzere ekibinizdeki diğer üyelere aktarabilir ya da onlarla paylaşabilir
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
survey | anket |
other | diğer |
enterprise | enterprise |
in | da |
questions | sorular |
or | veya |
plan | abonelik |
share | paylaş |
including | dahil |
to | olmak |
and | ve |
them | onlarla |
of | ın |
responses | yanıtlar |
EN If you are part of a SurveyMonkey Enterprise plan, your plan’s administrator(s) can transfer your survey questions and responses to, or share them with, other members in your team, including your plan’s administrator(s) themselves
TR SurveyMonkey Enterprise abonelik pakete dahilseniz, abonelik paketinizin yöneticisi (veya yöneticileri) anket sorularınızı ve yanıtlarınızı kendileri dahil olmak üzere ekibinizdeki diğer üyelere aktarabilir ya da onlarla paylaşabilir
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
survey | anket |
other | diğer |
enterprise | enterprise |
in | da |
questions | sorular |
or | veya |
plan | abonelik |
share | paylaş |
including | dahil |
to | olmak |
and | ve |
them | onlarla |
of | ın |
responses | yanıtlar |
EN If you are part of a SurveyMonkey Enterprise plan, your plan’s administrator(s) can transfer your survey questions and responses to, or share them with, other members in your team, including your plan’s administrator(s) themselves
TR SurveyMonkey Enterprise abonelik pakete dahilseniz, abonelik paketinizin yöneticisi (veya yöneticileri) anket sorularınızı ve yanıtlarınızı kendileri dahil olmak üzere ekibinizdeki diğer üyelere aktarabilir ya da onlarla paylaşabilir
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
survey | anket |
other | diğer |
enterprise | enterprise |
in | da |
questions | sorular |
or | veya |
plan | abonelik |
share | paylaş |
including | dahil |
to | olmak |
and | ve |
them | onlarla |
of | ın |
responses | yanıtlar |
EN If you are part of a SurveyMonkey Enterprise plan, your plan’s administrator(s) can transfer your survey questions and responses to, or share them with, other members in your team, including your plan’s administrator(s) themselves
TR SurveyMonkey Enterprise abonelik pakete dahilseniz, abonelik paketinizin yöneticisi (veya yöneticileri) anket sorularınızı ve yanıtlarınızı kendileri dahil olmak üzere ekibinizdeki diğer üyelere aktarabilir ya da onlarla paylaşabilir
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
survey | anket |
other | diğer |
enterprise | enterprise |
in | da |
questions | sorular |
or | veya |
plan | abonelik |
share | paylaş |
including | dahil |
to | olmak |
and | ve |
them | onlarla |
of | ın |
responses | yanıtlar |
EN If you are part of a SurveyMonkey Enterprise plan, your plan’s administrator(s) can transfer your survey questions and responses to, or share them with, other members in your team, including your plan’s administrator(s) themselves
TR SurveyMonkey Enterprise abonelik pakete dahilseniz, abonelik paketinizin yöneticisi (veya yöneticileri) anket sorularınızı ve yanıtlarınızı kendileri dahil olmak üzere ekibinizdeki diğer üyelere aktarabilir ya da onlarla paylaşabilir
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
survey | anket |
other | diğer |
enterprise | enterprise |
in | da |
questions | sorular |
or | veya |
plan | abonelik |
share | paylaş |
including | dahil |
to | olmak |
and | ve |
them | onlarla |
of | ın |
responses | yanıtlar |
EN If you are part of a SurveyMonkey Enterprise plan, your plan’s administrator(s) can transfer your survey questions and responses to, or share them with, other members in your team, including your plan’s administrator(s) themselves
TR SurveyMonkey Enterprise abonelik pakete dahilseniz, abonelik paketinizin yöneticisi (veya yöneticileri) anket sorularınızı ve yanıtlarınızı kendileri dahil olmak üzere ekibinizdeki diğer üyelere aktarabilir ya da onlarla paylaşabilir
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
survey | anket |
other | diğer |
enterprise | enterprise |
in | da |
questions | sorular |
or | veya |
plan | abonelik |
share | paylaş |
including | dahil |
to | olmak |
and | ve |
them | onlarla |
of | ın |
responses | yanıtlar |
EN If you are part of a SurveyMonkey Enterprise plan, your plan’s administrator(s) can transfer your survey questions and responses to, or share them with, other members in your team, including your plan’s administrator(s) themselves
TR SurveyMonkey Enterprise abonelik pakete dahilseniz, abonelik paketinizin yöneticisi (veya yöneticileri) anket sorularınızı ve yanıtlarınızı kendileri dahil olmak üzere ekibinizdeki diğer üyelere aktarabilir ya da onlarla paylaşabilir
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
survey | anket |
other | diğer |
enterprise | enterprise |
in | da |
questions | sorular |
or | veya |
plan | abonelik |
share | paylaş |
including | dahil |
to | olmak |
and | ve |
them | onlarla |
of | ın |
responses | yanıtlar |
EN If you are part of a SurveyMonkey Enterprise plan, your plan’s administrator(s) can transfer your survey questions and responses to, or share them with, other members in your team, including your plan’s administrator(s) themselves
TR SurveyMonkey Enterprise abonelik pakete dahilseniz, abonelik paketinizin yöneticisi (veya yöneticileri) anket sorularınızı ve yanıtlarınızı kendileri dahil olmak üzere ekibinizdeki diğer üyelere aktarabilir ya da onlarla paylaşabilir
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
survey | anket |
other | diğer |
enterprise | enterprise |
in | da |
questions | sorular |
or | veya |
plan | abonelik |
share | paylaş |
including | dahil |
to | olmak |
and | ve |
them | onlarla |
of | ın |
responses | yanıtlar |
EN The detailed information regarding the impact of the amendment on the implementation and budget of the project/action. (i.e. and most notably on the activities and budget of the action).
TR Değişikliğin, projenin/eylemin uygulanması ve bütçesi üzerindeki etkisine ilişkin ayrıntılı bilgiler (örn. özellikle projenin/eylemin bütçesi ve faaliyetleri üzerindeki etkileri).
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
information | bilgiler |
most | de |
activities | faaliyetleri |
implementation | uygulanması |
detailed | ayrıntılı |
of | in |
and | ve |
on | üzerindeki |
project | projenin |
EN The detailed information regarding the impact of the amendment on the implementation and budget of the project/action. (i.e. and most notably on the activities and budget of the action).
TR Değişikliğin, projenin/eylemin uygulanması ve bütçesi üzerindeki etkisine ilişkin ayrıntılı bilgiler (örn. özellikle projenin/eylemin bütçesi ve faaliyetleri üzerindeki etkileri).
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
information | bilgiler |
most | de |
activities | faaliyetleri |
implementation | uygulanması |
detailed | ayrıntılı |
of | in |
and | ve |
on | üzerindeki |
project | projenin |
EN Reconciling prosperity and climate action is the goal of the German government. Robert Habeck, Federal Minister for Economic Affairs and Climate Action, discusses in an interview what this will mean for the population.
TR Refah ve iklimin korunmasının birbirine uyumlu kılınması, Alman hükümetinin hedefi. Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck bunun, insanlar için ne anlama geldiğini açıklıyor.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
prosperity | refah |
climate | iklimin |
robert | robert |
economic | ekonomi |
what | ne |
of | in |
and | ve |
for | için |
EN Through significant demonstrable action on climate and deforestation risks, the company is leading on corporate environmental ambition, action and transparency worldwide.
TR Şirket, iklim ve ormansızlaşma riskleriyle ilgili aldığı önemli kanıtlanabilir eylemler sayesinde, dünya genelinde kurumsal çevre tutkusu, eylemleri ve şeffaflığı konusunda lider durumdadır.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
and | ve |
corporate | kurumsal |
transparency | şeffaflığı |
climate | iklim |
leading | lider |
worldwide | dünya |
significant | önemli |
environmental | çevre |
the | sayesinde |
on | ilgili |
EN It recognises that Elsevier has made a public commitment to gender equality and has identified a concrete action plan to further its progress.
TR Elsevier'in cinsiyet eşitliği konusunda kararlılığını açık bir şekilde ortaya koyduğunu ve bu konuda daha fazla ilerleme kaydetmek için somut bir eylem planı belirlediğini göstermektedir.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
public | açık |
gender | cinsiyet |
concrete | somut |
action | eylem |
further | daha fazla |
and | ve |
plan | planı |
has | bu |
a | bir |
progress | ilerleme |
EN We plan our disaster response action plans through our own needs asssesments.
TR Acil müdahale ve acil yardım planımızı, kendi ihtiyaç analizlerimize göre oluşturuyoruz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
needs | ihtiyaç |
through | göre |
plan | plan |
our | ve |
EN Plan the action—not the result
TR Sonucu değil, eylemi planlayın
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
result | sonucu |
plan | planlayın |
not | değil |
EN Consider adding those factors to your middle lines and creating an action plan around them
TR Bu faktörleri orta çizgilerinize eklemeyi ve bunların etrafında bir eylem planı oluşturmayı düşünün
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
factors | faktörleri |
middle | orta |
action | eylem |
around | etrafında |
lines | bir |
plan | planı |
and | ve |
those | bu |
EN We plan our disaster response action plans through our own needs asssesments.
TR Acil müdahale ve acil yardım planımızı, kendi ihtiyaç analizlerimize göre oluşturuyoruz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
needs | ihtiyaç |
through | göre |
plan | plan |
our | ve |
EN The Australian Government released Australia's Ransomware Action Plan, which identifies initiatives to address the rise of ransomware across key themes
TR Bu, güvenlik açısından oldukça kritik bir ifadedir. “5G için hazır” ürün ve teknolojilerin sayısı her geçen gün artıyor. Ancak bu ifade tam olarak ne anlama geliyor? Mobil Servis Sağlayıcıları, kapasite ve performans ?
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
of | in |
which | ve |
across | için |
EN Chancellor Scholz travelled to Italy for an inaugural visit. He announced a joint action plan together with Italy's Prime Minister Draghi.
TR Şansölye Scholz ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Ukrayna Cumhurbaşkanı ile buluşturlar. Scholz’un şansölye olarak katıldığı ilk AB Zirvesi Brüksel’de başladı.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
scholz | scholz |
chancellor | şansölye |
a | ilk |
EN Sustainable Development Goals represent a universal action plan containing a set of goals that are intended to be achieved by the end of 2030 by the United Nations member countries
TR Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler tarafından 2030 yılı sonuna kadar ulaşılması amaçlanan hedefleri içeren evrensel bir eylem çağrısıdır
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
development | kalkınma |
goals | hedefleri |
universal | evrensel |
action | eylem |
member | üyesi |
nations | milletler |
countries | ülkeler |
by | tarafından |
a | bir |
of | içeren |
to | kadar |
the end | sonuna |
EN Like any other business venture, anyone wishing to get involved in Crypto must understand the fundamentals and have a plan of action
TR Diğer iş girişimleri gibi, kriptoya katılmak isteyen herkesin temel konuları anlaması ve bir eylem planına sahip olması gerekir
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
other | diğer |
action | eylem |
anyone | herkesin |
must | gerekir |
plan | plan |
to | sahip |
and | ve |
a | bir |
the | gibi |
EN It recognises that Elsevier has made a public commitment to gender equality and has identified a concrete action plan to further its progress.
TR Elsevier'in cinsiyet eşitliği konusunda kararlılığını açık bir şekilde ortaya koyduğunu ve bu konuda daha fazla ilerleme kaydetmek için somut bir eylem planı belirlediğini göstermektedir.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
public | açık |
gender | cinsiyet |
concrete | somut |
action | eylem |
further | daha fazla |
and | ve |
plan | planı |
has | bu |
a | bir |
progress | ilerleme |
EN We plan our disaster response action plans through our own needs asssesments.
TR Acil müdahale ve acil yardım planımızı, kendi ihtiyaç analizlerimize göre oluşturuyoruz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
needs | ihtiyaç |
through | göre |
plan | plan |
our | ve |
EN We plan our disaster response action plans through our own needs asssesments.
TR Acil müdahale ve acil yardım planımızı, kendi ihtiyaç analizlerimize göre oluşturuyoruz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
needs | ihtiyaç |
through | göre |
plan | plan |
our | ve |
EN Chancellor Scholz travelled to Italy for an inaugural visit. He announced a joint action plan together with Italy's Prime Minister Draghi.
TR Almanya Başbakanı Scholz göreve gelişinden sonra İtalya’ya ilk ziyaretini yaptı. Scholz ve İtalya Başbakanı Draghi ortak bir eylem planı açıkladı.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
scholz | scholz |
joint | ortak |
action | eylem |
plan | planı |
to | sonra |
a | ilk |
EN Rome (dpa) -Germany and Italy want to strengthen their cooperation with a joint action plan
TR Roma (dpa) - Almanya ve İtalya aralarındaki işbirliğini ortak bir eylem planıyla güçlendirmek istiyor
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
dpa | dpa |
want | istiyor |
strengthen | güçlendirmek |
joint | ortak |
action | eylem |
germany | almanya |
and | ve |
plan | plan |
a | bir |
EN Germany found itself utterly unprepared when the coronavirus pandemic hit. In the fight against the virus, Merkel’s government resolutely opted for a joint European action plan.
TR Korona pandemisi Almanya’yı son derece hazırlıksız yakaladı. Virüsle mücadelede Merkel hükümeti kararlı bir biçimde, Avrupa’nın ortak hareket etmesinden yana ağırlığını koydu.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
coronavirus | korona |
pandemic | pandemisi |
government | hükümeti |
joint | ortak |
a | bir |
EN 1. National Action Plan on Business and Human Rights (NAP)
TR 1. Ekonomi ve İnsan Hakları Ulusal Eylem Planı (NAP)
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
national | ulusal |
action | eylem |
and | ve |
business | ekonomi |
rights | hakları |
plan | planı |
EN For the first time, Germany's Federal Government has enshrined the responsibility of German companies for human rights in its 2016 National Action Plan for Business and Human Rights (NAP)
TR 2016 yılında başlatılan Ekonomi ve İnsan Hakları Ulusal Eylem Planı (NAP) çerçevesinde Federal Hükümet, Alman şirketlerin sorumluluğunu ilk kez bir uygulamaya bağladı
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
time | kez |
federal | federal |
government | hükümet |
national | ulusal |
action | eylem |
business | ekonomi |
companies | şirketlerin |
rights | hakları |
plan | planı |
first | ilk |
and | ve |
EN Action Plan for Women and Peace
TR Kadınlar ve Barış için Eylem Planı
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
action | eylem |
women | kadınlar |
peace | barış |
and | ve |
for | için |
plan | planı |
EN Three questions and answers on the German Federal Government's third action plan for implementing the Women, Peace and Security Agenda
TR Kadınlar, Barış ve Güvenlik Gündemi’nin Uygulanması İçin Federal Hükümet’in Üçüncü Eylem Planı hakkında üç soru, üç cevap
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
questions | soru |
answers | cevap |
federal | federal |
action | eylem |
women | kadınlar |
security | güvenlik |
peace | barış |
plan | planı |
and | ve |
{Totalresult} மொழிபெயர்ப்புகளின் 50 ஐக் காட்டுகிறது