TR Bonn’da BM’ye kimler teşvik sağlıyor?
"kimler teşvik sağlıyor" på Turkiska kan översättas till följande engelsk ord/fraser:
teşvik | create encourage more promote promoting services support to promote to support |
TR Bonn’da BM’ye kimler teşvik sağlıyor?
EN Who is engaged in funding the UN in Bonn?
Turkiska | engelsk |
---|---|
da | in |
TR Ülke sınırları içinde ve dışında, sahada aktif olarak rol oynayan bu kuvvetlere çözümler sağlıyor olmamız, yaptığımız her şeyin, operasyonel geçerliliğinin olmasını sağlıyor.
EN Providing solutions for these forces, who are engaged in operations both within and outside the borders of our country, ensures that everything we do has operational validity.
Turkiska | engelsk |
---|---|
aktif | engaged |
çözümler | solutions |
yaptığımız | we do |
operasyonel | operational |
TR Bir gruba veya bireye karşı ırkçılık, fanatizm veya nefrete yardımcı olan veya bunları teşvik eden ya da herhangi bir şekilde fiziksel zararı teşvik eden içerikler,
EN Contents that help or promote racism, fanaticism or hatred against a group or individual or promote physical harm in any way,
Turkiska | engelsk |
---|---|
bunları | that |
teşvik | promote |
şekilde | way |
fiziksel | physical |
TR Çocukların istismar edilmesini veya istismar edilmesini teşvik eden, teşvik eden veya bunlarla uğraşan bir web sitesinde bulunan materyal
EN Material found on a website that promotes, encourages, or engages in child exploitation or abuse of children.
Turkiska | engelsk |
---|---|
veya | or |
bulunan | found |
TR Araştırma Yönetimi Çözümlerini kimler kullanır
EN Who uses Research Intelligence Solutions
Turkiska | engelsk |
---|---|
araştırma | research |
kullanır | uses |
TR Peki, şirketimizi başarıya taşıyan bu insanlar kimler – bir çok partner, direktör, müdür, danışman ve stajyer?
EN But who are they — the many partners, directors, managers, consultants, and associates who tremendously impact and facilitate the success of our company?
TR Ağlar-Platformlar Veritabanı Kimler İçin?
EN Who Can Make Use of Networks-Platforms Database?
Turkiska | engelsk |
---|---|
veritabanı | database |
TR Evet. Amazon EFS için bağlama hedefleri, VPC'de bir alt ağla ilişkilendirilir. Bu VPC'ye erişmek için AWS Lambda işlevinin yapılandırılması gerekir. S: Lambda için Amazon EFS'yi kimler kullanmalı?
EN Yes. Mount targets for Amazon EFS are associated with a subnet in a VPC. The AWS Lambda function needs to be configured to access that VPC. Q: Who should use Amazon EFS for Lambda?
Turkiska | engelsk |
---|---|
amazon | amazon |
efs | efs |
vpc | vpc |
aws | aws |
lambda | lambda |
TR TechSoup Türkiye Yazılım Bağış Programı'ndan Kimler Faydalanabilir?
EN Who Can Benefit from TechSoup Turkey Software Donation Program?
Turkiska | engelsk |
---|---|
techsoup | techsoup |
türkiye | turkey |
bağış | donation |
ndan | from |
TR Araştırma Yönetimi Çözümlerini kimler kullanır
EN Who uses Research Intelligence Solutions
Turkiska | engelsk |
---|---|
araştırma | research |
kullanır | uses |
TR Evet. Amazon EFS için bağlama hedefleri, VPC'de bir alt ağla ilişkilendirilir. Bu VPC'ye erişmek için AWS Lambda işlevinin yapılandırılması gerekir. S: Lambda için Amazon EFS'yi kimler kullanmalı?
EN Yes. Mount targets for Amazon EFS are associated with a subnet in a VPC. The AWS Lambda function needs to be configured to access that VPC. Q: Who should use Amazon EFS for Lambda?
Turkiska | engelsk |
---|---|
amazon | amazon |
efs | efs |
vpc | vpc |
aws | aws |
lambda | lambda |
TR K-ISMS sertifikasını kimler almalıdır?
EN Who must obtain the K-ISMS certification?
TR Ağlar-Platformlar Veritabanı Kimler İçin?
EN Who Can Make Use of Networks-Platforms Database?
Turkiska | engelsk |
---|---|
veritabanı | database |
TR TechSoup Türkiye Yazılım Bağış Programı'ndan Kimler Faydalanabilir?
EN Who Can Benefit from TechSoup Turkey Software Donation Program?
Turkiska | engelsk |
---|---|
techsoup | techsoup |
türkiye | turkey |
bağış | donation |
ndan | from |
TR Tüm dünya nefesini tutmuş Korona aşısını bekliyor. Peki, aşı bulunduğunda kimler aşı olabilecek? Profesör Ilona Kickbusch’un çözüm önerisi.
EN The world is hoping for a corona vaccine. But who will be vaccinated first when it becomes available? Professor Ilona Kickbusch has a solution.
Turkiska | engelsk |
---|---|
dünya | world |
korona | corona |
aşı | vaccine |
olabilecek | will |
profesör | professor |
çözüm | solution |
TR Hedeflerin gerçekleştirilmesi için kimler çalışıyor?
EN Who is working to implement the strategy?
Turkiska | engelsk |
---|---|
çalışıyor | working |
TR Bunun üzerinde kimler çalışıyor?
EN Who is working on making this happen?
Turkiska | engelsk |
---|---|
üzerinde | on |
çalışıyor | working |
TR Üniversitelilerin dışında daha başka kimler midi şehirlere yerleşiyor?
EN Who moves to medium-sized cities besides students?
TR Küresel iklim değişikliğine karşı Almanya’da sokağa çıkan bu gençler kimler? Bir araştırma bu konuda ayrıntılı bilgi veriyor.
EN Who are the young people that are taking to Germany’s streets in support of climate protection? A study offers several insights.
Turkiska | engelsk |
---|---|
iklim | climate |
almanya | germany |
araştırma | study |
TR Kimler hız sınırından yana?
EN Who is in favour of a speed limit?
Turkiska | engelsk |
---|---|
hız | speed |
ın | of |
TR Hangi vize şartları aranıyor ve ilgililere bu konuda kimler destek olabilir?
EN What are the visa requirements and who can support interested people?
Turkiska | engelsk |
---|---|
vize | visa |
ve | and |
destek | support |
olabilir | can |
TR Kimler seçme ve seçilme hakkına sahiptir?
EN Who is eligible to vote and to be voted for?
Turkiska | engelsk |
---|---|
ve | and |
sahiptir | be |
TR Ekipte kimler yer alıyor? Ekibimiz pek çok farklı yönden çok farklı kişilerden oluşuyor
EN Who works on your team? We are very diverse many ways
Turkiska | engelsk |
---|---|
yer | on |
TR Peki ama bu gösterilere katılanlar kimler? Bunu ortaya çıkarmak için, dokuz Avrupa ülkesinde kurulan araştırma grupları, 15 Mart 2019’da protesto gösterilerine katılanlara müşterek bir şemaya göre sorular yönelttiler
EN But who actually takes part in these demonstrations? To find out, research groups from nine European countries surveyed the protesters on 15 March 2019 using a standardised questionnaire
Turkiska | engelsk |
---|---|
dokuz | nine |
avrupa | european |
araştırma | research |
grupları | groups |
mart | march |
TR Bu, halkın yazılan çizilenleri nasıl gördüğünü, dünyadaki hangi konuların kimler için önem taşıdığını öğrenebilmeye yönelik muazzam bir fırsat
EN This offers a great opportunity to experience what the public thinks of articles and discover what subjects are relevant to which people around the world
Turkiska | engelsk |
---|---|
fırsat | opportunity |
TR Peki, şirketimizi başarıya taşıyan bu insanlar kimler – bir çok partner, direktör, müdür, danışman ve stajyer?
EN But who are they — the many partners, directors, managers, consultants, and associates who tremendously impact and facilitate the success of our company?
TR Ahrefs, sanki bir araçtan daha fazlasıymış gibi hissediyorum. Ahrefs dijital pazarlamada benim ortağım, ve müşterilerimin gözünde bir rock yıldızı gibi görünmemi sağlıyor.
EN I feel like Ahrefs is more than a tool. Ahrefs is a partner to me in my work as a digital marketer and helps me look like a rockstar to my clients.
Turkiska | engelsk |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
TR Ahrefs tüm SEO çalışmalarımızı kolaylaştırmamızı sağlıyor. Bu, onu kullanmaya başladığımızdan bu yana oturumlarda ve gelirlerde %170’lik bir artışa neden oldu.
EN Ahrefs enables us to streamline all of our SEO efforts. This resulted in a 170% YOY increase in sessions and revenue since we started using it.
Turkiska | engelsk |
---|---|
tüm | all |
bu | this |
onu | it |
kullanmaya | using |
TR [İşverenler] dünyanın herhangi bir yerinden özelleştirilmiş araçlar kullanarak proje modunda çalışabilme becerisini bekliyor…Knovel öğrencilerin bu tür bir yaklaşıma aşina olmasını sağlıyor.
EN [Employers expect the] ability to work in project mode using specialised tools from anywhere in the world? Knovel enables students to become familiar with this type of approach.
Turkiska | engelsk |
---|---|
dünyanın | world |
herhangi | anywhere |
araçlar | tools |
proje | project |
knovel | knovel |
bu | this |
tür | type |
TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor
EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living
Turkiska | engelsk |
---|---|
erhan | erhan |
teknik | technical |
bakım | maintenance |
onarım | repair |
birimi | unit |
TR YouTrack 2021.2, yazılım geliştirme ekipleri için GitLab ile entegrasyonda iyileştirmeler sağlıyor
EN YouTrack 2021.3 comes with Timesheets, a major new time-tracking feature that makes it easier than ever to track, manage, and report time spent on tasks and projects
TR vidIQ uzantısı Youtube'da neyin çalışıp neyin çalışmadığını öğrenmenize yardımcı olarak kanalınızı geliştirmenizi sağlıyor.
EN vidIQ Vision will help you learn what’s working on YouTube and what’s not so you can make your channel even better.
Turkiska | engelsk |
---|---|
vidiq | vidiq |
youtube | youtube |
kanalı | channel |
TR Renderforest, yüksek kalitede video, logo, grafik, mockup ve web sitelerini en kısa sürede ve hiç yorulmadan oluşturmanız için en iyi online marka araçlarını sağlıyor.
EN Renderforest offers you the best online branding tools to create high-quality videos, logos, graphics, mockups, and websites with minimal time and effort.
Turkiska | engelsk |
---|---|
renderforest | renderforest |
video | videos |
grafik | graphics |
sitelerini | websites |
TR Fairmont Otelleri sinema ekiplerine, aktörlere ev sahipliği yapıyor ve sessiz film Kipps’in kısmen Savoy’da çekildiği 1921‘den beri filmlere mekan sağlıyor
EN Fairmont Hotels have hosted crews, actors and provided film locations since 1921, when the silent film Kipps was shot, in part, at The Savoy
Turkiska | engelsk |
---|---|
fairmont | fairmont |
otelleri | hotels |
sessiz | silent |
TR İnsani yardım alanında akademik çalışmalara da katkı sağlıyor. Doktora derecesini Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nden alan Karaosmanoğlu, çeşitli üniversitelerde dersler verdi.
EN Karaosmanoğlu has also contributed to academic studies in the area of humanitarian aid. She received her PhD from Bilkent University Political Science and Public Administration and has taught classes at various universities in Turkey.
Turkiska | engelsk |
---|---|
yardım | aid |
akademik | academic |
bilimi | science |
kamu | public |
yönetimi | administration |
çeşitli | various |
TR Bu da veri akışlarının rastgele bölümleri arasında yanlış bir eşdeğerlilik sağlıyor
EN This creates a false equivalence between what are arbitrary divisions of flows of data
Turkiska | engelsk |
---|---|
bu | this |
veri | data |
TR Modern transkripsiyon ajansları otomatik transkripsiyon ile zamandan tasarruf sağlıyor | Ses ve video dosyalarını dakikalar içinde doğru bir şekilde transkribe edin | Sonix
EN Modern transcription agencies are saving time with automated transcription | Accurately transcribe audio and video files in minutes | Sonix
Turkiska | engelsk |
---|---|
modern | modern |
ajansları | agencies |
otomatik | automated |
zamandan | time |
tasarruf | saving |
TR Video oluşturma konusunda tecrübeniz olmadan bir animasyon videosunun nasıl hazırlanacağını hiç merak ettiniz mi? 2D animasyon aracımız işin zor kısmını üstleniyor ve mükemmel görseller elde etmenizi sağlıyor.
EN Have you ever wondered how to make a video animation in 2D with no video making background? Our 2D animation software templates do all the hard work for you, providing top-notch flat visuals.
Turkiska | engelsk |
---|---|
video | video |
animasyon | animation |
zor | hard |
görseller | visuals |
TR Fikirlerimi hızlı ve kolay bir şekilde hayata geçirmemi sağlıyor
EN It allows me to bring my ideas to life in a quick and convenient format
Turkiska | engelsk |
---|---|
hızlı | quick |
kolay | convenient |
TR Renderforest, çok iyi videoların aşırı derecede hızlı ve kolay şekilde hazırlanmasını sağlıyor
EN Renderforest makes it extremely easy and convenient to make quick, but well-made videos for tasks
Turkiska | engelsk |
---|---|
renderforest | renderforest |
iyi | well |
hızlı | quick |
ve | and |
TR Bu da sitenin içerik çizgisinin yıllardır net bir doğrultuda ilerlemesini sağlıyor
EN This has enabled the content of the site to evolve in a clear direction for years
Turkiska | engelsk |
---|---|
bu | this |
içerik | content |
yıllardır | for years |
net | clear |
TR Atomic² Swaps™, Algorand'in anında işlem sonlandırmasını destekliyor ve herhangi bir tür zaman ya da hash kilidi olmadan varlıkların aynı zincir üstünde ek bir işlemde takas edilebilmesini sağlıyor
EN Atomic Swaps leverage Algorand’s instant transaction finality and implement same-chain swaps of assets, without any type of time-or hash-locks, in a single transaction
Turkiska | engelsk |
---|---|
işlem | transaction |
tür | type |
olmadan | without |
aynı | same |
zincir | chain |
TR S: AWS Lambda kodum için nasıl bir yalıtım sağlıyor?
EN Q: How does AWS Lambda isolate my code?
Turkiska | engelsk |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
TR S: AWS Lambda kodumun güvenliğini nasıl sağlıyor?
EN Q: How does AWS Lambda secure my code?
Turkiska | engelsk |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
güvenliğini | secure |
TR iPromote 40.000 küçük ve orta ölçekli işletmeye (KOBİ) dijital reklamcılık çözümleri sağlıyor
EN iPromote provides digital advertising solutions to 40,000 small and medium-sized businesses (SMBs)
Turkiska | engelsk |
---|---|
küçük | small |
ve | and |
orta | medium |
dijital | digital |
reklamcılık | advertising |
çözümleri | solutions |
TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor
EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living
Turkiska | engelsk |
---|---|
erhan | erhan |
teknik | technical |
bakım | maintenance |
onarım | repair |
birimi | unit |
TR AWS GovCloud (ABD), ITAR gereksinimlerini karşılayan müşterilere garanti sağlıyor mu?
EN How does AWS GovCloud (US) provide assurance to customers that it meets ITAR requirements?
Turkiska | engelsk |
---|---|
aws | aws |
govcloud | govcloud |
abd | us |
gereksinimlerini | requirements |
garanti | assurance |
TR Airbnb, makine öğrenimini kullanarak arama önerilerini optimize etmesinin yanı sıra ev sahipleri için dinamik fiyatlandırma yönergelerini iyileştirerek rezervasyon oranının artmasını sağlıyor
EN Airbnb is using machine learning to optimize search recommendations and improve dynamic pricing guidance for hosts, both of which translate to increased booking conversions
Turkiska | engelsk |
---|---|
makine | machine |
arama | search |
dinamik | dynamic |
fiyatlandırma | pricing |
rezervasyon | booking |
TR Sertifikalı Belge Hizmetleri (CDS) sağlamak için Adobe ile olan ortaklığı, güvenli dijital ortamında imzalanmış PDF belgeleri, onaylı transkriptler ve e-faturalar sağlayarak internette daha güvenli bir platform sağlıyor
EN Its partnership with Adobe to provide Certified Document Services (CDS) has provided a more secure platform on the internet by providing PDF documents signed in a secure digital environment, certified transcripts and e-invoices
Turkiska | engelsk |
---|---|
sertifikalı | certified |
hizmetleri | services |
adobe | adobe |
ortaklığı | partnership |
transkriptler | transcripts |
sağlayarak | by providing |
internette | on the internet |
platform | platform |
TR AWS Organizations ve Hizmet Denetim Politikaları (SCP), tavandan tabana yönetişim sunuyor ve her bir iş birimine kimlik tabanlı ve kaynak tabanlı politika yönetimi delegasyonu sağlıyor
EN AWS Organizations and Service Control Policies (SCP) provide top-down governance and allows for the delegation of identity based and resource-based policy administration to each business unit
Turkiska | engelsk |
---|---|
aws | aws |
hizmet | service |
kimlik | identity |
tabanlı | based |
kaynak | resource |
Visar 50 av 50 översättningar