TR Ürün pazarlama:Saygın yayınlarımız ve platformlarımız pazar payı kazanmanıza ve gerçek ürün farklılaştırması sağlamanıza yardımcı olur.
"kazanmanıza yardımcı" på Turkiska kan översättas till följande engelsk ord/fraser:
TR Ürün pazarlama:Saygın yayınlarımız ve platformlarımız pazar payı kazanmanıza ve gerçek ürün farklılaştırması sağlamanıza yardımcı olur.
EN Product marketing:Our respected publications and platforms will help you win market share and achieve real product differentiation.
Turkiska | engelsk |
---|---|
saygın | respected |
ve | and |
gerçek | real |
ürün | product |
olur | will |
TR Ofisleriniz ve işletmeniz nerede olursa olsun – Nizhyn, Şanghay veya Chicago’da – Ahrefs daha fazla görünürlük kazanmanıza yardımcı olacaktır.
EN Wherever your offices are and wherever your business is – in Nizhyn, Shanghai, or Chicago – Ahrefs will help you gain greater visibility.
Turkiska | engelsk |
---|---|
işletmeniz | your business |
nerede | wherever |
veya | or |
chicago | chicago |
ahrefs | ahrefs |
görünürlük | visibility |
olacaktır | will |
TR İşiniz SEO üzerinde çokça zaman harcamak değil mi? Sitechecker, daha az çabayla daha fazla organik trafik kazanmanıza yardımcı olabilir.
EN Spending too much time on SEO, not your business? Sitechecker can help you to get more organic traffic with less effort.
Turkiska | engelsk |
---|---|
seo | seo |
zaman | time |
değil | not |
sitechecker | sitechecker |
organik | organic |
trafik | traffic |
TR Bunlar müşterilerinizle daha iyi ilişkileri kurmanıza, daha çok trafik oluşturmanıza ve daha çok para kazanmanıza yardımcı olur
EN It can help you generate more traffic, build relationships with your customers, and make lots of money
Turkiska | engelsk |
---|---|
bunlar | it |
müşterilerinizle | with your customers |
trafik | traffic |
ve | and |
olur | can |
TR Sonix ile transkripte zaman kazanmanıza yardımcı olacaktır. Artık röportajlarınızı sıkıcı bir şekilde yazmanıza, anahtar alıntıları özenle aramanıza veya medya dosyalarınızı gelişigüzel bir şekilde düzenlemenize gerek yok.
EN Transcribing with Sonix will help you save time. No longer tediously transcribe your interviews, painstakingly search for key quotes, or haphazardly organize your media files.
Turkiska | engelsk |
---|---|
sonix | sonix |
olacaktır | will |
anahtar | key |
veya | or |
medya | media |
yok | no |
TR Kullanım takibi/zaman kayıtlarının tutulmasıTüm internet ve teknoloji kullanımınızın zaman kaydını tutmak, nasıl kullandığınıza dair bir bakış açısı kazanmanıza yardımcı olabilir
EN Tracking usage/keeping time logsKeeping a time log of all of all your internet and technology usage can help you gain perspective on how you are using
Turkiska | engelsk |
---|---|
takibi | tracking |
zaman | time |
internet | internet |
teknoloji | technology |
olabilir | can |
TR Pazarlama desteği: Yeni potansiyel müşteriler kazanmanıza, pazar hakimiyetini artırmanıza, yeni fırsatları keşfetmenize ve pazardaki değişimlere hazırlıklı olmanıza yardımcı olmak için tasarlanmış araçlara ve kaynaklara erişin.
EN Go-to-market support: You have access to tools and resources designed to help you generate new leads, increase market penetration, discover new opportunities and prepare for market shifts.
Turkiska | engelsk |
---|---|
yeni | new |
pazar | market |
artırmanıza | increase |
fırsatları | opportunities |
olmak | have |
kaynaklara | resources |
erişin | access |
TR JivoChat, müşterilerinizin Facebook ve Telegram gibi en sevdikleri mesajlaşma uygulamalarıyla size ulaşabilmelerini ve herhangi bir isteği kaçırmadan daha fazla kazanmanıza yardımcı olur!
EN JivoChat helps companies communicate with customers on their favorite messaging apps, like Facebook and Telegram, and engage new and current visitors without missing any requests.
Turkiska | engelsk |
---|---|
jivochat | jivochat |
mesajlaşma | messaging |
size | their |
uygulamaları | apps |
TR Ürün pazarlama:Saygın yayınlarımız ve platformlarımız pazar payı kazanmanıza ve gerçek ürün farklılaştırması sağlamanıza yardımcı olur.
EN Product marketing:Our respected publications and platforms will help you win market share and achieve real product differentiation.
Turkiska | engelsk |
---|---|
saygın | respected |
ve | and |
gerçek | real |
ürün | product |
olur | will |
TR İşiniz SEO üzerinde çokça zaman harcamak değil mi? Sitechecker, daha az çabayla daha fazla organik trafik kazanmanıza yardımcı olabilir.
EN Spending too much time on SEO, not your business? Sitechecker can help you to get more organic traffic with less effort.
Turkiska | engelsk |
---|---|
seo | seo |
zaman | time |
değil | not |
sitechecker | sitechecker |
organik | organic |
trafik | traffic |
TR Pazarlama desteği: Yeni potansiyel müşteriler kazanmanıza, pazar hakimiyetini artırmanıza, yeni fırsatları keşfetmenize ve pazardaki değişimlere hazırlıklı olmanıza yardımcı olmak için tasarlanmış araçlara ve kaynaklara erişin.
EN Go-to-market support: You have access to tools and resources designed to help you generate new leads, increase market penetration, discover new opportunities and prepare for market shifts.
Turkiska | engelsk |
---|---|
yeni | new |
pazar | market |
artırmanıza | increase |
fırsatları | opportunities |
olmak | have |
kaynaklara | resources |
erişin | access |
TR Sonix ile transkripte zaman kazanmanıza yardımcı olacaktır. Artık röportajlarınızı sıkıcı bir şekilde yazmanıza, anahtar alıntıları özenle aramanıza veya medya dosyalarınızı gelişigüzel bir şekilde düzenlemenize gerek yok.
EN Transcribing with Sonix will help you save time. No longer tediously transcribe your interviews, painstakingly search for key quotes, or haphazardly organize your media files.
Turkiska | engelsk |
---|---|
sonix | sonix |
olacaktır | will |
anahtar | key |
veya | or |
medya | media |
yok | no |
TR Kendi markanızı içeren bir domain uzantısına sahip bir e-ticaret sitenizin olması, markanızı büyütmenize ve itibar kazanmanıza da yardımcı olur
EN Having your own store with its own URL also helps you scale your brand and build credibility
TR Tamamladığınız anketler dahil verilerinizi puan kazanmanıza, yarışmalara ve çekilişlere katılımınızı yönetmeye olanak sağlamak için kullanabiliriz
EN We may use your data, including your completed surveys, to enable you to earn points and administer your participation in contests and sweepstakes
Turkiska | engelsk |
---|---|
anketler | surveys |
verilerinizi | your data |
puan | points |
TR Trust Cüzdan aşağıdaki coinleri kazanmanıza olanak sunuyor
EN Trust Wallet lets you earn with the following coins
Turkiska | engelsk |
---|---|
trust | trust |
cüzdan | wallet |
TR Şu anda API'ımız, indirimler kazanmanıza ve hem iOS hem de Android'de herhangi bir blockchain için işlemleri imzalamanıza olanak sağlamaktadır.
EN Currently, our API allows you to get accounts and sign transactions with both iOS and Android.
Turkiska | engelsk |
---|---|
api | api |
ios | ios |
android | android |
işlemleri | transactions |
TR Trust Cüzdan , paranız üzerinde tam kontrole sahip olurken stake etme yoluyla uygulama içinde yerel olarak kripto kazanmanıza olanak tanır. BNB stakeinde % 30 + APY kazanabilirsiniz ve Trust Cüzdan kesinti yapmaz.
EN Trust Wallet allows you to earn crypto natively within the app through staking while retaining complete control over your funds. You can earn 30%+ APY in BNB staking returns, and Trust Wallet doesn't take a cut.
Turkiska | engelsk |
---|---|
trust | trust |
cüzdan | wallet |
tam | complete |
sahip | take |
stake | staking |
kripto | crypto |
bnb | bnb |
TR Trust Cüzdan aşağıdaki coinleri kazanmanıza olanak sunuyor
EN Trust Wallet lets you earn with the following coins
Turkiska | engelsk |
---|---|
trust | trust |
cüzdan | wallet |
TR Şu anda API'ımız, indirimler kazanmanıza ve hem iOS hem de Android'de herhangi bir blockchain için işlemleri imzalamanıza olanak sağlamaktadır.
EN Currently, our API allows you to get accounts and sign transactions with both iOS and Android.
Turkiska | engelsk |
---|---|
api | api |
ios | ios |
android | android |
işlemleri | transactions |
TR Trust Cüzdan , paranız üzerinde tam kontrole sahip olurken stake etme yoluyla uygulama içinde yerel olarak kripto kazanmanıza olanak tanır. BNB stakeinde % 30 + APY kazanabilirsiniz ve Trust Cüzdan kesinti yapmaz.
EN Trust Wallet allows you to earn crypto natively within the app through staking while retaining complete control over your funds. You can earn 30%+ APY in BNB staking returns, and Trust Wallet doesn't take a cut.
Turkiska | engelsk |
---|---|
trust | trust |
cüzdan | wallet |
tam | complete |
sahip | take |
stake | staking |
kripto | crypto |
bnb | bnb |
TR Semrush, bunun zeminine inmemize olanak sağlayıp, talebin artmasına gerçekten yardımcı olacak yeni terim türlerini tespit etmemize yardımcı oluyor.
EN Semrush helps us get to the very bottom of it to identify new type of terms can really help to drive the demand.
Turkiska | engelsk |
---|---|
semrush | semrush |
gerçekten | really |
yeni | new |
TR Benzer sürükleyici ortamlar, proje ekiplerinin operasyonel ve bakım ihtiyaçlarını öngörmelerine yardımcı olarak, son kullanıcılar için optimize edilmiş binaları ve altyapıları tasarlamalarına yardımcı olabilir
EN Similar immersive environments could help project teams foresee operational and maintenance needs, helping them design buildings and infrastructure that are optimized for end users
Turkiska | engelsk |
---|---|
benzer | similar |
ortamlar | environments |
operasyonel | operational |
bakım | maintenance |
son | end |
kullanıcılar | users |
ihtiyaçları | needs |
TR Uygunsuz davranan bir üyeye ulaşırken, yanlış iletişimi önlemeye yardımcı olacağından, kısa mesaj yerine yüz yüze veya telefonla konuşmak yardımcı olabilir
EN In reaching out to a member who has acted inappropriately, it can be helpful to address them face-to-face or over the phone, rather than through text message, as this tends to help avoid miscommunication
Turkiska | engelsk |
---|---|
uygunsuz | inappropriately |
üyeye | member |
mesaj | message |
yüz | face |
olabilir | can |
TR Konuşmaları sınıflandırmaya ve yönlendirmeye yardımcı olduğu için organizasyonel konularda yardımcı olmayı amaçlamaktadır.
EN It is aimed at helping regarding organizational matters because it helps to classify and route conversations.
Turkiska | engelsk |
---|---|
olduğu | is |
TR GeoTrust CAA ile ilgili ne yapıyor?GeoTrust, sertifikaların yanlış verilmesini önlemeye yardımcı olduğuna inanır ve CAA bu çabaya yardımcı olabilir
EN What is GeoTrust doing with the CAA?GeoTrust believes it helps prevent incorrect issuance of certificates and the CAA can assist in this effort
Turkiska | engelsk |
---|---|
geotrust | geotrust |
caa | caa |
yapıyor | doing |
olabilir | can |
sertifikaları | certificates |
TR DigiCert, DigiCert Sertifika Yardımcı Programı, SSL Keşif Aracı ve sertifika yaşam döngüsü yönetim sürecinin temel işlevlerini basitleştirmeye ve otomatikleştirmeye yardımcı olan diğer teklifler dahil olmak üzere bir dizi araç sunar
EN DigiCert, DigiCert Certification Utility, offers a number of tools, including SSL Discovery Tool and other offerings that help simplify and automate the core functions of the certificate lifecycle management process
Turkiska | engelsk |
---|---|
digicert | digicert |
ssl | ssl |
keşif | discovery |
yönetim | management |
temel | core |
diğer | other |
TR Çerezler, çevrimiçi hizmetler sunarken yaygın olarak kullanılır ve web sitelerinin çalışmasına veya daha verimli çalışmasına yardımcı olmanın yanı sıra web sitesi sahiplerine bilgi sağlamaya yardımcı olur
EN Cookies are widely used when providing online services and help to make websites work, or work more efficiently as well as to provide information to the website owners
Turkiska | engelsk |
---|---|
kullanılır | used |
veya | or |
verimli | efficiently |
yanı | well |
bilgi | information |
TR Semrush, bunun zeminine inmemize olanak sağlayıp, talebin artmasına gerçekten yardımcı olacak yeni terim türlerini tespit etmemize yardımcı oluyor.
EN Semrush helps us get to the very bottom of it to identify new type of terms can really help to drive the demand.
Turkiska | engelsk |
---|---|
semrush | semrush |
gerçekten | really |
yeni | new |
TR Bu sayfa size yardımcı olduğu için mutluyuz. İyileştirme yapmaya devam etmemize yardımcı olmak için daha fazla bilgi paylaşmak ister misiniz?
EN We're glad this page helped you. Would you like to share additional details to help us continue to improve?
Turkiska | engelsk |
---|---|
sayfa | page |
size | you |
bilgi | details |
TR Bu sayfa size yardımcı olmadığı için üzgünüz. İyileştirme yapmaya devam etmemize yardımcı olmak için daha fazla bilgi paylaşmak ister misiniz?
EN We're sorry this page didn't help you. Would you like to share additional details to help us continue to improve?
Turkiska | engelsk |
---|---|
sayfa | page |
size | you |
bilgi | details |
TR Semrush, bunun zeminine inmemize olanak sağlayıp, talebin artmasına gerçekten yardımcı olacak yeni terim türlerini tespit etmemize yardımcı oluyor.
EN Semrush helps us get to the very bottom of it to identify new type of terms can really help to drive the demand.
Turkiska | engelsk |
---|---|
semrush | semrush |
gerçekten | really |
yeni | new |
TR GeoTrust CAA ile ilgili ne yapıyor?GeoTrust, sertifikaların yanlış verilmesini önlemeye yardımcı olduğuna inanır ve CAA bu çabaya yardımcı olabilir
EN What is GeoTrust doing with the CAA?GeoTrust believes it helps prevent incorrect issuance of certificates and the CAA can assist in this effort
Turkiska | engelsk |
---|---|
geotrust | geotrust |
caa | caa |
yapıyor | doing |
olabilir | can |
sertifikaları | certificates |
TR DigiCert, DigiCert Sertifika Yardımcı Programı, SSL Keşif Aracı ve sertifika yaşam döngüsü yönetim sürecinin temel işlevlerini basitleştirmeye ve otomatikleştirmeye yardımcı olan diğer teklifler dahil olmak üzere bir dizi araç sunar
EN DigiCert, DigiCert Certification Utility, offers a number of tools, including SSL Discovery Tool and other offerings that help simplify and automate the core functions of the certificate lifecycle management process
Turkiska | engelsk |
---|---|
digicert | digicert |
ssl | ssl |
keşif | discovery |
yönetim | management |
temel | core |
diğer | other |
TR Standart pg_dump yardımcı programını kullanarak PostgreSQL'den dışarı veri aktarabilir ve pg_restore yardımcı programını kullanarak Amazon Aurora'ya içeri veri aktarabilirsiniz (tersi için de aynısı geçerlidir)
EN You can use the standard pg_dump utility to export data from PostgreSQL and pg_restore utility to import data to Amazon Aurora, and vice-versa
Turkiska | engelsk |
---|---|
standart | standard |
veri | data |
amazon | amazon |
aurora | aurora |
TR Çevrimiçi histogram oluşturucu, tasarım sürecini hızlı bir şekilde başlamanıza yardımcı olacak bazı veri örneklerine ve önceden hazırlanmış şablonlara zaten sahiptir. Bunlar yardımcı olmazsa, her zaman sıfırdan başlayabilirsiniz.
EN The online histogram maker already has some data examples and premade templates to help jumpstart your design process. If these don’t help, you can always start from scratch.
Turkiska | engelsk |
---|---|
histogram | histogram |
oluşturucu | maker |
sürecini | process |
veri | data |
zaten | already |
sahiptir | has |
sıfırdan | from scratch |
TR Mobil uygulamalar hastalara yardımcı olabilir mi? Hastalara yardımcı olan mobil uygulamalar şimdiden mevcut, örneğin Msense
EN Can apps help people who are ill? Apps are already being used to help – for instance, Msense
Turkiska | engelsk |
---|---|
şimdiden | already |
TR Sorularınızı yanıtlamak ve platformumuzdan en iyi şekilde yararlanmanıza yardımcı olmak için her zaman yanınızdayız. Destek ekibimiz size hemen yardımcı olamazsa, sorunuza 24 saat içinde bir yanıt almayı bekleyebilirsiniz.
EN We’re always on-call to answer your questions and help you get the most out of our platform. If our support team isn’t able to help you right away, you can expect to get an answer to your question within 24 hours.
Turkiska | engelsk |
---|---|
hemen | right away |
saat | hours |
yanıt | answer |
bekleyebilirsiniz | you can expect |
TR Uygunsuz davranan bir üyeye ulaşırken, yanlış iletişimi önlemeye yardımcı olacağından, kısa mesaj yerine yüz yüze veya telefonla konuşmak yardımcı olabilir
EN In reaching out to a member who has acted inappropriately, it can be helpful to address them face-to-face or over the phone, rather than through text message, as this tends to help avoid miscommunication
Turkiska | engelsk |
---|---|
uygunsuz | inappropriately |
üyeye | member |
mesaj | message |
yüz | face |
olabilir | can |
TR Zorlayıcı bir internet ve teknoloji kullanıcısının normal görünümünü korumasına yardımcı olmak, onun yıkıcı davranışı sürdürmesine yardımcı oluyor
EN Helping a compulsive internet and technology user keep up an appearance of normalcy is helping him or her continue in the destructive behavior
Turkiska | engelsk |
---|---|
internet | internet |
teknoloji | technology |
davranışı | behavior |
kullanıcısı | user |
TR Her ne kadar Freshping bu konuda yardımcı olamasa da, bir dakikanın olması durumunda size bildirmek için yardımcı olabilir - umarım şikayetler ortaya çıkmadan önce düzeltebilirsiniz.
EN Although Freshping can’t help with that, it can help to let you know the minute there’s a problem – and hopefully you can fix it before complaints start popping up.
TR Konuşmaları sınıflandırmaya ve yönlendirmeye yardımcı olduğu için organizasyonel konularda yardımcı olmayı amaçlamaktadır.
EN It is aimed at helping regarding organizational matters because it helps to classify and route conversations.
TR Ayrıca, markanızı tanıtmanıza yardımcı olacak ekstra kaynaklar için para harcama konusunda endişelenmenize gerek kalmaz. Arketipler, markanızın hikayesini zahmetsizce ve etkili bir şekilde anlatmanıza yardımcı olur.
EN Plus, you won’t have to worry about spending money on extra resources to help promote your brand. Archetypes help you tell your brand’s story effortlessly yet effectively.
TR Markalar, insanların en iyi performanslarını göstermelerine yardımcı olacak ürünler ve zor bir işi verimli ve iyi bir şekilde yapmalarına yardımcı olan sağlam ürünler veya hizmetler sunar.
EN Brands offer products to help people perform at their best, and brands that offer solid products or services that help do a tough job efficiently and well.
TR Hedef kitlemizi tam olarak hangi sorunları çözdüğümüz ve onlara nasıl yardımcı olabileceğimiz konusunda eğitmeye yardımcı olmak için web sitemizde kullanmak üzere bir videoya ihtiyacımız vardı
EN We needed a video to use on our website to help educate our target audience on exactly what problems we solve and how we can help them
TR Elsevier, kurumlar ve profesyonellerin insanlığa fayda sağlamak üzere sağlık sektörünün geliştirmesi, bilimi açık hale getirmesi ve performansı artırmasına yardımcı olan küresel bir bilgi analiz şirketidir
EN Elsevier is a global information analytics business that helps institutions and professionals advance healthcare, open science and improve performance for the benefit of humanity
Turkiska | engelsk |
---|---|
elsevier | elsevier |
fayda | benefit |
sağlık | healthcare |
açık | open |
performansı | performance |
olan | is |
küresel | global |
analiz | analytics |
TR Araştırmacıların yeni keşifler yapmalarına, meslektaşlarıyla işbirlikleri yapmalarına yardımcı oluruz ve finansman bulmak için ihtiyaç duydukları bilgileri onlara sağlarız
EN We help researchers to make new discoveries, collaborate with their colleagues and give them the knowledge they need to find funding
Turkiska | engelsk |
---|---|
yeni | new |
finansman | funding |
ihtiyaç | need |
bilgileri | knowledge |
TR Devletler ve üniversitelerin araştırma stratejilerini değerlendirmesi ve iyileştirmesine yardımcı oluruz
EN We help governments and universities to evaluate and improve their research strategies
Turkiska | engelsk |
---|---|
ve | and |
araştırma | research |
TR Doktorların hayatlar kurtarmasına yardımcı olur, hekimlerin doğru klinik cevapları bulmak için ihtiyaç duydukları bilgilere sahip olmasını sağlar ve hemşireler ve diğer sağlık profesyonellerini kariyerleri boyunca destekleriz
EN We help doctors to save lives, providing insight for physicians to find the right clinical answers and we support nurses and other healthcare professionals throughout their careers
Turkiska | engelsk |
---|---|
klinik | clinical |
cevapları | answers |
sahip | their |
sağlar | providing |
diğer | other |
sağlık | healthcare |
destekleriz | we support |
TR ScienceDirect API'lerimiz kapsamlı, doğru ve güncel bilimsel kayıtlar tutabilmenize yardımcı olmak için kurumsal veri havuzlarının kapsamını ve keşfedilebilirliğini artırır
EN Our ScienceDirect APIs improve the coverage and discoverability of content on institutional repositories to help you maintain a comprehensive, accurate and timely scholarly record
Turkiska | engelsk |
---|---|
sciencedirect | sciencedirect |
api | apis |
kapsamlı | comprehensive |
kurumsal | institutional |
veri | content |
TR CHORUS yazarların finansörlerin şartlarına uymalarına yardımcı olur
EN CHORUS helps authors comply with funder mandates
Turkiska | engelsk |
---|---|
chorus | chorus |
yazarların | authors |
Visar 50 av 50 översättningar