TR Bağımsız bir IRAP denetçisi, ISM’nin gerekliliklerine yönelik olduğundan emin olmak için kişiler, süreç ve teknoloji dahil olmak üzere AWS denetimlerini incelemiştir
"gerekliliklerine yönelik olduğundan" på Turkiska kan översättas till följande engelsk ord/fraser:
TR Bağımsız bir IRAP denetçisi, ISM’nin gerekliliklerine yönelik olduğundan emin olmak için kişiler, süreç ve teknoloji dahil olmak üzere AWS denetimlerini incelemiştir
EN An independent IRAP assessor examined the AWS controls including people, processes, and technology against the requirements of the ISM
Turkiska | engelsk |
---|---|
bağımsız | independent |
irap | irap |
yönelik | against |
kişiler | people |
teknoloji | technology |
aws | aws |
TR Hesabınız veya aboneliğinizle ilişkili kredi kartının güncel olduğundan, bununla bağlantılı olarak gönderilen bilgilerin doğru olduğundan ve bu kartı kullanmaya yetkili olduğunuzdan emin olmak sizin sorumluluğunuzdadır
EN You are responsible to ensure that the credit card associated with your account or subscription is up to date, that information posted in connection with it is accurate, and that you are authorized to use it
Turkiska | engelsk |
---|---|
veya | or |
ilişkili | associated |
kredi | credit |
bilgilerin | information |
yetkili | authorized |
TR Bu dosyanın sahibi root olduğundan ve öntanımlı olarak onun özelinde olduğundan Finder veya Spotlight kullanarak dosyayı bulmak zor olabilir.
EN Using Finder or Spotlight to find this file may prove difficult as by default it's private and owned by the root user.
TR Pure'u kullanarak, üniversiteler ulusal değerlendirmeler ve finansörlerin açık erişim gerekliliklerine daha kolay bir şekilde uyabilir.
EN By using Pure, universities can more easily comply with open access requirements of national assessments & funders.
Turkiska | engelsk |
---|---|
üniversiteler | universities |
ulusal | national |
açık | open |
erişim | access |
TR EHS uyum ve düzenleme gerekliliklerine uyulması
EN meet EHS compliance and regulatory requirements
Turkiska | engelsk |
---|---|
uyum | compliance |
ve | and |
TR Bu güvenli mimari, bağımsız bir QSA tarafından onaylanmış ve PCI DSS standardının geçerli tüm gerekliliklerine uyumlu bulunmuştur.
EN This secure architecture has been validated by an independent QSA and was found to be in compliance with all applicable requirements of PCI DSS.
Turkiska | engelsk |
---|---|
güvenli | secure |
mimari | architecture |
bağımsız | independent |
geçerli | applicable |
tüm | all |
TR †Tüm ithalatçılar 30.05.17 tarihine kadar VEYA yabancı tedarikçileri FSMA uyum sürelerine ulaştıktan 6 ay sonra (hangisi daha geç ise) FSVP gerekliliklerine uymalıdır
EN ?All importers must comply with FSVP requirements by 5-30-17 OR 6 months after their foreign suppliers? reach their FSMA compliance deadlines, whichever is later
Turkiska | engelsk |
---|---|
tüm | all |
veya | or |
uyum | compliance |
TR Pure'u kullanarak, üniversiteler ulusal değerlendirmeler ve finansörlerin açık erişim gerekliliklerine daha kolay bir şekilde uyabilir.
EN By using Pure, universities can more easily comply with open access requirements of national assessments & funders.
Turkiska | engelsk |
---|---|
üniversiteler | universities |
ulusal | national |
açık | open |
erişim | access |
TR EHS uyum ve düzenleme gerekliliklerine uyulması
EN meet EHS compliance and regulatory requirements
Turkiska | engelsk |
---|---|
uyum | compliance |
ve | and |
TR †Tüm ithalatçılar 30.05.17 tarihine kadar VEYA yabancı tedarikçileri FSMA uyum sürelerine ulaştıktan 6 ay sonra (hangisi daha geç ise) FSVP gerekliliklerine uymalıdır
EN ?All importers must comply with FSVP requirements by 5-30-17 OR 6 months after their foreign suppliers? reach their FSMA compliance deadlines, whichever is later
Turkiska | engelsk |
---|---|
tüm | all |
veya | or |
uyum | compliance |
TR Vertiv; bant genişliği, gecikme süresi, güvenlik ve kullanılabilirlik gerekliliklerine göre düzenlenen aşağıdaki dört kullanım tipini geliştirmek için 100’den fazla endüstri kullanım durumunu analiz etti:
EN Vertiv analyzed more than 100 industry use cases to develop the following four archetypes, organized by bandwidth, latency, security, and availability requirements:
Turkiska | engelsk |
---|---|
gecikme | latency |
güvenlik | security |
kullanılabilirlik | availability |
kullanım | use |
geliştirmek | develop |
endüstri | industry |
TR Diğer bileşenler, uygulama gerekliliklerine bağlı olarak farklılık gösterecektir
EN Other components will vary, based on the application requirements
Turkiska | engelsk |
---|---|
diğer | other |
bileşenler | components |
uygulama | application |
TR Bu teşvik bilimsel aktivitelere yönelik harcamalara yönelik düzenleniyor
EN This funding is envisaged for research-related activities
Turkiska | engelsk |
---|---|
bu | this |
bilimsel | research |
yönelik | for |
TR Bu teşvik bilimsel aktivitelere yönelik harcamalara yönelik düzenleniyor
EN This funding is envisaged for research-related activities
Turkiska | engelsk |
---|---|
bu | this |
bilimsel | research |
yönelik | for |
TR Almanya’nın 2018 yılında güncellenen sürdürülebilirlik stratejisi kalkınmaya yönelik küresel işbirliğine yönelik daha çok hedef içeriyor
EN Updated in 2018, the German Sustainable Development Strategy now covers even more goals for global development cooperation
Turkiska | engelsk |
---|---|
almanya | german |
stratejisi | strategy |
küresel | global |
TR Modelleme ve animasyona yönelik 3ds Max ve Maya'dan, görüntülemeye yönelik Arnold'a ve üretim yönetimi için ShotGrid'e kadar, Autodesk yazılımı varlık oluşturma adımından son ürüne kadar tüm süreci kolaylaştırır.
EN From 3ds Max and Maya for modelling and animation to Arnold for rendering and ShotGrid for production management, Autodesk software streamlines the entire process, from asset creation to final output.
Turkiska | engelsk |
---|---|
modelleme | modelling |
max | max |
üretim | production |
yönetimi | management |
autodesk | autodesk |
yazılımı | software |
varlık | asset |
oluşturma | creation |
son | final |
tüm | entire |
süreci | process |
TR Modelleme ve animasyona yönelik 3ds Max ve Maya'dan, görüntülemeye yönelik Arnold'a ve üretim yönetimi için ShotGrid'e kadar, Autodesk yazılımı varlık oluşturma adımından son ürüne kadar tüm süreci kolaylaştırır.
EN From 3ds Max and Maya for modelling and animation to Arnold for rendering and ShotGrid for production management, Autodesk software streamlines the entire process, from asset creation to final output.
Turkiska | engelsk |
---|---|
modelleme | modelling |
max | max |
üretim | production |
yönetimi | management |
autodesk | autodesk |
yazılımı | software |
varlık | asset |
oluşturma | creation |
son | final |
tüm | entire |
süreci | process |
TR 2022 Yıllık Raporunu okuyun ve gerçekten sürdürülebilir bir geleceğe yönelik misyonumuza yönelik sonraki adımları nasıl attığımızı keşfedin.
EN Read the 2022 Annual Report and discover how we’re taking the next strides on our mission to a truly sustainable future.
TR "Access'in yönetimi, VPN'lerden ve diğer uzaktan erişim çözümlerinden daha kolay olduğundan, BT ekiplerimizin üzerindeki baskıyı ortadan kaldırdı
EN "Access is easier to manage than VPNs and other remote access solutions, which has removed pressure from our IT teams
Turkiska | engelsk |
---|---|
yönetimi | manage |
vpn | vpns |
uzaktan | remote |
bt | it |
TR Sağlık ekosistemi içindeki rolünüz her zaman olduğundan daha kritik ve karmaşık
EN Your role in the healthcare ecosystem is more critical and complex than ever
Turkiska | engelsk |
---|---|
sağlık | healthcare |
ekosistemi | ecosystem |
kritik | critical |
ve | and |
karmaşık | complex |
rolü | role |
TR Ve bu bilgilerin ihtiyaç duyduğunuzda bulunması, anlaşılması ve kullanılması kolay olduğundan, engellenebilir olası yan etkiler ve olumsuz hasta sonuçlarını azaltan güvenilir tedavi kararları alabilirsiniz.
EN And because this information is easy to locate, understand, and act on wherever you need it, you will be able to make sound therapy decisions that reduce the chances for preventable adverse events and negative patient outcomes.
Turkiska | engelsk |
---|---|
ve | and |
bu | this |
bilgilerin | information |
ihtiyaç | need |
kolay | easy |
olumsuz | negative |
hasta | patient |
kararları | decisions |
TR Ancak, biz amerikan eşdeğerleri teklif daha gizlilik için çok daha büyük bir saygı ile, almak için umut gibi güvenli ve özel olduğundan eminiz.Ekibimiz yetkin ve tutkulu
EN However, we are sure that it is as secure and private as you can hope to get, with far greater respect for your privacy than the American equivalents offer.Our team is competent and passionate
Turkiska | engelsk |
---|---|
amerikan | american |
teklif | offer |
umut | hope |
ekibimiz | our team |
tutkulu | passionate |
TR FilterBypass artık her zaman url'leri şifreliyor ve gizlilik nedenleriyle javascript'i hedef sayfalardan kaldırıyor. Bu nedenle, optimum ayarlar her zaman etkin olduğundan seçenekler artık gerekli değil.
EN FilterBypass now always encrypt urls and remove javascript from target pages for privacy reasons.Therefore the options are no longer necessary since the optimal settings are always active.
Turkiska | engelsk |
---|---|
filterbypass | filterbypass |
her | for |
url | urls |
ve | and |
gizlilik | privacy |
javascript | javascript |
hedef | target |
optimum | optimal |
ayarlar | settings |
etkin | active |
olduğundan | since |
seçenekler | options |
gerekli | necessary |
değil | no |
TR Başka sorunlarla uğraşmadan önce, websitenizin arama motorları tarafından erişilebilir olduğundan ve GoogleBot'un sitenizi tarayıp indeksleyebileceğinden emin olun.
EN Before dealing with any other issues, make sure that your website is accessible by search engines, and that GoogleBot can crawl and index the site.
Turkiska | engelsk |
---|---|
başka | other |
websitenizin | your website |
arama | search |
motorları | engines |
erişilebilir | accessible |
emin | sure |
olun | is |
TR Birçok bileşen modüler olduğundan ayrı ayrı değiştirilmeleri mümkündür.
EN Many components are modular and can be replaced independently.
Turkiska | engelsk |
---|---|
birçok | many |
modüler | modular |
bir | and |
TR Bir uzmana ihtiyaç duymadan veya işe almadan SEO'yu geliştirin. Web sitenizle ilgili her şeyin yolunda olduğundan emin olun. Yüklenicilerin çalışmalarını değerlendirmekle harcayacağınız zamandan tasarruf edin.
EN Improve SEO without being or hiring an expert. Be sure that everything is all-right with your website. Save time on evaluating contractors' work with the website.
Turkiska | engelsk |
---|---|
veya | or |
seo | seo |
geliştirin | improve |
web | website |
her | all |
zamandan | time |
tasarruf | save |
TR En önemli sayfaların mükemmel bir sağlık durumuna sahip olduğundan emin olmak için meta etiketler, içerik optimizasyonu, dizin oluşturma ve sayfa hızı ile ilgili hataları saptayın ve düzeltin.
EN Detect and fix errors with meta tags, content optimization, indexation and page speed. Make sure the most important pages of your website have perfect technical health.
Turkiska | engelsk |
---|---|
en | most |
mükemmel | perfect |
sağlık | health |
emin | sure |
meta | meta |
etiketler | tags |
optimizasyonu | optimization |
hızı | speed |
hataları | errors |
TR Sitemizde iyi vakit geçirmeniz için tarayıcınızda JavaScript’in açık olduğundan emin olun.
EN For the best experience on our site, be sure to turn on Javascript in your browser.
Turkiska | engelsk |
---|---|
iyi | best |
javascript | javascript |
olun | be |
TR Ancak bu kırılabilir bir elektronik cihaz olduğundan, TV?nin hava taşımacılığının normal zorluklarına dayanabilecek uygun bir ambalajda taşınması gerekmektedir.
EN However, since this is a fragile electronic device, the TV must be transported in a suitable packaging that can withstand the normal challenges of air transport.
Turkiska | engelsk |
---|---|
bu | this |
elektronik | electronic |
cihaz | device |
tv | tv |
hava | air |
normal | normal |
uygun | suitable |
gerekmektedir | must |
TR Norveç'te, geleneksel patlatma standart olduğundan bir demiryolu tüneli açmak için ilk kez bir TBM kullanılacaktı
EN It’s the first time a TBM would be used to bore a railway tunnel in Norway, where conventional blasting is the norm
Turkiska | engelsk |
---|---|
norveç | norway |
geleneksel | conventional |
tüneli | tunnel |
kez | time |
TR Bitcoin işlemlerinde adres kullanımı anonim olduğundan, ödeme sayısı kesin değildir ve işlem türüne göre tahmin edilmelidir
EN Due to the anonymity of bitcoin transactions with the use of addresses, the number of payments is not exact and should be estimated from the type of transaction
Turkiska | engelsk |
---|---|
bitcoin | bitcoin |
ödeme | payments |
sayısı | number |
göre | with |
türü | type |
TR Sonix, verilerinizin her zaman güvenli ve güvenli olduğundan emin olmak için en yeni kurumsal sınıf güvenlik önlemlerini kullanır.
EN Sonix uses the latest enterprise-grade security measures to make sure your data is always safe and secure.
Turkiska | engelsk |
---|---|
sonix | sonix |
verilerinizin | your data |
kurumsal | enterprise |
sınıf | grade |
kullanır | uses |
TR Sonix transkriptleri tarayıcı tabanlı olduğundan metin ses veya videoya dikilir. Transkriptionistleriniz, sesi veya videoyu dinlerken Sonix içindeki transkriptleri düzenleyebilir.
EN Sonix transcripts are browser-based so the text is stitched to the audio or video. Your transcriptionists can edit the transcripts inside Sonix while listening to the audio or video making clean-up a breeze.
Turkiska | engelsk |
---|---|
transkriptleri | transcripts |
tarayıcı | browser |
tabanlı | based |
metin | text |
veya | or |
içindeki | inside |
TR Buna ek olarak, hassas konuşmalarınız için UberConference diğer DialPad ürünleriyle birlikte HIPAA uyumlu olduğundan emin olabilirsiniz.
EN In addition, for your sensitive conversations, rest assured that UberConference is HIPAA compliant along with other DialPad products.
Turkiska | engelsk |
---|---|
hassas | sensitive |
uberconference | uberconference |
diğer | other |
hipaa | hipaa |
uyumlu | compliant |
emin | assured |
TR Telefonun orijinal GT-SGH I717 olduğundan emin olur
EN Make sure that the phone is the original GT-SGH I717
Turkiska | engelsk |
---|---|
orijinal | original |
emin | sure |
TR Tüm kullanıcılarımızı korumak için BitNinja kullanmaktayız ve sunucularımızın mümkün olduğunca güçlü ve güvenli olduğundan emin olmak için ekstra gayret sarf ediyoruz
EN We use BitNinja to protect all of our users, and we make more efforts to ensure that our servers are as powerful and secure as possible
Turkiska | engelsk |
---|---|
güçlü | powerful |
kullanıcıları | users |
sunucuları | servers |
TR EV ile ilgili titiz doğrulama süreci nedeniyle, EV Sertifikası ile güvence altına alınmış bir Web sitesini ziyaret eden tüketiciler, bu Web sitesinin söyledikleri kişi olduğundan emin olacaklardır
EN Due to the meticulous verification process regarding EV, consumers who visit an EV Certificate secured Web site will be sure that this Web site is what they say
Turkiska | engelsk |
---|---|
doğrulama | verification |
süreci | process |
sertifikası | certificate |
ziyaret | visit |
tüketiciler | consumers |
emin | sure |
TR Web sitesi ziyaretçileri, siteler aracılığıyla kendileriyle kişisel ve mali bilgi alışverişinde bulunmalıdır ve bu bilgilerin güvenli olduğundan emin olmaları gerekir
EN Website visitors should exchange personal and financial information with them through the sites and they need to be sure that this information is safe
Turkiska | engelsk |
---|---|
ve | and |
mali | financial |
bu | this |
TR Etki alanı adınız size ait olduğundan ve bu etki alanı için tüm DNS bilgilerini kontrol ettiğiniz için, CAA bilgilerini DNS olarak ekleyebilir ve dilediğiniz zaman değiştirebilirsiniz
EN Since your domain name is yours and you control all the DNS information for this domain, you can add the CAA information as DNS and change it at any time
Turkiska | engelsk |
---|---|
alanı | domain |
size | you |
dns | dns |
bilgilerini | information |
kontrol | control |
caa | caa |
ekleyebilir | can add |
zaman | time |
TR Açıkça söyleyebiliriz ki herhangi bir SSL sertifikasının ciddiye alınması için, SSL sertifikasını düzenleyen CA'nın (sertifika sağlayıcısı) sağlam ve güvenilir olduğundan emin olmak önemlidir
EN We can clearly say that for any SSL certificate to be taken seriously, it is important to make sure that the CA (certificate provider) issuing the SSL certificate is robust and reliable
Turkiska | engelsk |
---|---|
açıkça | clearly |
ssl | ssl |
ca | ca |
sertifika | certificate |
sağlayıcısı | provider |
sağlam | robust |
güvenilir | reliable |
emin | sure |
önemlidir | it is important |
TR .Fr alan adı transferi için önce alan adı transferi kilidinizin kapalı olduğundan emin olun
EN For .fr domain transfer, first make sure your domain transfer lock is off
Turkiska | engelsk |
---|---|
transferi | transfer |
önce | first |
emin | sure |
olun | is |
TR • turizm, İtalya’daki en önemli sektör olduğundan it alan adı ile daha fazla ziyaretçi ve turist çekmek.
EN • Since tourism is the most important sector in Italy, it attracts more visitors and tourists with .it domain name.
Turkiska | engelsk |
---|---|
turizm | tourism |
sektör | sector |
it | it |
adı | name |
ziyaretçi | visitors |
TR .it alan adı transferi için önce alan adı transferi kilidinizin kapalı olduğundan emin olun
EN For .it domain transfer, first make sure your domain transfer lock is off
Turkiska | engelsk |
---|---|
it | it |
transferi | transfer |
önce | first |
emin | sure |
olun | is |
TR Ülke topraklarının üç tarafı denizle çevrili olduğundan ve açık deniz balıkçılığı yapıldığı için, ihraç edilecek kadar balık avlanmaktadır
EN Since three sides of the territory of the country are surrounded by sea and open sea fishing is done, fish are being hunted to be exported
Turkiska | engelsk |
---|---|
olduğundan | since |
açık | open |
deniz | sea |
balık | fish |
TR Lütfen belirttiğiniz e-posta adresine erişiminiz olduğundan emin olun
EN Please make sure you have access to the email address you specified
Turkiska | engelsk |
---|---|
adresine | address |
emin | sure |
TR Dikkat: Yüklemekte olduğunuz dosyanın MP3 ya da WAV formatında olduğundan ve 30MB'yi aşmadığından emin olun.
EN Note: Make sure the file you are uploading is in MP3 or WAV format and doesn’t exceed 30MB.
Turkiska | engelsk |
---|---|
emin | sure |
TR Yolcu bagajındaki sınırlar, C3 Aircross?ın segmentte en büyük bagaja sahip olduğundan, geniş bir arka cam, geniş açılı arka kapak ve düşük yükleme eşiği tarafından erişilebildiği için geçmişte kaldı.
EN Limits on passenger luggage are a thing of the past since the C3 Aircross has the largest boot in the segment, access to which is facilitated by a broad rear window, large-opening tailgate and low loading sill.
Turkiska | engelsk |
---|---|
yolcu | passenger |
aircross | aircross |
arka | rear |
düşük | low |
yükleme | loading |
TR Ziyaret ettiğiniz web sitesinin gerçek ve güvenilir olduğundan emin olmak için popüler arama motoru sonuçlarını kontrol edin.
EN Check popular search engine results to ensure the website you are visiting is legitimate and trustworthy.
Turkiska | engelsk |
---|---|
ziyaret | visiting |
güvenilir | trustworthy |
popüler | popular |
motoru | engine |
TR TotalAV?, Microsoft Windows 7 SP1 veya daha yeni sürümlerinde kullanılabilir. Makinenize 2 GB ram ve en az 1,5 GB boş alan olduğundan emin olun.
EN TotalAV? is available for Microsoft Windows 7 SP1 or higher. Ensure your machine has 2GB of RAM and a minimum of 1.5GB of free disk space.
Turkiska | engelsk |
---|---|
totalav | totalav |
microsoft | microsoft |
windows | windows |
veya | or |
kullanılabilir | available |
ve | and |
emin | ensure |
olun | is |
gb | gb |
TR TotalAV?, Mac OS X 10.9 Mavericks ve daha yeni sürümlerinde kullanılabilir. TotalAV? uygulamasını etkili bir şekilde çalıştırabilmek için Mac’inizde en az 2 GB RAM ve 1,5 GB boş disk alanı olduğundan emin olun.
EN TotalAV? is available for Mac OS X 10.9 Mavericks and higher. Ensure your Mac has a minimum of 2GB of RAM and 1.5GB of free disk space to run TotalAV? effectively.
Turkiska | engelsk |
---|---|
totalav | totalav |
kullanılabilir | available |
disk | disk |
alanı | space |
emin | ensure |
olun | is |
gb | gb |
Visar 50 av 50 översättningar